Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ali Saydam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Eli Acıman'a borcu olanlar konuşmalı
16.01.2011
Okunma Sayısı : 10988
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,49
Verdiğiniz Puan :
 

 

Eli Acıman'a borcu olanlar konuşmalı

Ali Saydam

Türkiye'de hangi sektör vardır ki tek bir adam kalksın ve o sektörün tüm kültür, değer, iş yapış biçimi ve ilişki sistematiğini belirlemiş olsun.

Eli Acıman  böylesine güç bir işi tek başına gerçekleştirmiş belki de yegane kişidir. Kendi içinden onlarca şirket doğurmuş, racon kesmiş, örnek teşkil etmiş bireyleri araştırsak, onları diğer sektörlerden kimlerle kıyaslayabilirdik acaba? Belki Vitali Hakko'yla ya da Nejat Eczacıbaşı'yla...

Koç Holding'de görevlendirildiğimiz KoçSim projesini bitirmek üzereydik ki, Manajans'ta eskiden çalışmış olan arkadaşımız Selim Oktar'ı Eli Acıman davet etti. Ajansın yeniden yapılanmasıyla ilgili bir proje istiyordu. Sekiz ay kadar Selim Oktar liderliğinde Salim Kadıbeşegil, Elif Sözer ve ben her türlü değişime karşı gösterilen direnç duvarları arasında çalıştık. Sonra Selim, icra kurulu başkanı olarak devam etti.

Bu büyük adamı izlemekten kendimi alamadığımı hatırlıyorum. Bugün düşünüyorum ki Allah'ın amma şanslı kuluymuşum. Şimdi bir beklentim var. Bizim gördüğümüz Eli Acıman,  onun yanında yetişmiş olan onlarca reklamcının gördüğü Eli Acıman'ın parça buçuğudur. Bu arkadaşların medyaya ölüm ilanı vermenin ötesinde kalkıp vefa ve vicdan borçlarını öderken, bir yanlışı da düzeltmeleri gerekir. Acıman'ın 50'lerin sonunda gittiği ve üç yıl çalıştığı Amerikan reklam dünyasından elde ettiği bilgileri Türkiye'de başarıya tahvil ettiği tespiti doğru, fakat yeterli değildir.

Eli Acıman , o yılların ABD reklam dünyasının 'laylaylom' bir havada anlatıldığı Mad Men dizisindeki Don Draper figürünün Türkiye versiyonu değildir... Çok daha ciddi bir tür 'ağır işçilik' vardır onun inşa ettiği Manajans efsanesinde... Sadece anı anlatmamalı onun attığı temellerin kültür ve değerleri ortaya konmalı. Belgeselle, kitapla, TV programıyla... Kimin tarafından? Onun çırakları, onun sayesinde sektörden ekmek yiyenler tarafından...

Bu memleketin bir evladı olarak ülkeye çok hizmet etmiş, 'kurumsal vatandaşlık' adına her zaman örnek olmuştur.

Hak seni rahmet kanatları altına alsın, sevgili Eli Acıman.

Ruhu şad olsun...

.


Eli Acıman
.
.

.
.

Eli Acıman Hayatı

II. Dünya Savaşı'nın bitmesine yakın günlerde, ekonomik kıpırdanmaların da başlamasının etkisiyle 1944 yılında Eli Acıman, Vitali Hakko ve Mario Beghian ile birlikte "Faal Reklâm Acentası"nı kurar.

Eli Acıman, eğitimini yarıda bırakarak İngiltere'ye gitmiş ve gazetecilik eğitimi almış 25 yaşındaki bir gençtir o zaman. Vitali Hakko ise Mahmutpaşa'da şapkacılık yaparken, Mario Beghian da Koç şirketlerinde çalışmaktadır. Ancak işler umulduğu gibi gitmeyince Hakko ve Began kısa bir süre sonra bu ortaklıktan ayrılırlar.

Ayrılıktan sonra Eli Acıman, 1946 yılında Vehbi Koç ile tanışırak Koç şirketlerinin reklâm işlerini alınca geniş bir iş imkânına kavuşur. Böylece gelişmeye başlayan firma, 1957 yılında Eli Acıman, Arif Erdemir ve Nesim Matan'ın 50'şer bin lira ve eşit şartlarda ortaklığı ile şirketleşerek "Faal Ajans" adını alır.

Eli Acıman üç yıl kalmak üzere ABD'ye gider. 1960 yılında döndükten sonra ajansın işleri çığ gibi büyür ve 1965 yılında genişleyen iş hacminin de etkisiyle ortaklar dostça ayrılırlar. Eli Acıman "Manajans", Arif Erdemir de "Yeni Ajans" adıyla yollarında devam ederler. Bu ayrılık esnasında ortaklar müşterilerini de ikiye bölmüşlerdir. Ayrılıktan sonra her iki firma da müşteri portföylerine yeni isimleri ekleyerek bugün ülkemizin iki dev reklâmcılık kuruluşu haline gelmişlerdir.

Bugün bile hâlâ en önemli reklâmcılık şirketlerinden biri olan Manajans ve onun kurucusu efsanevi reklâmcı Eli Acıman'ın hikâyesi özetle bu şekildedir. Peki, Eli Acıman kimdir? Nasıl bir reklâmcıdır? Nasıl bir işadamıdır? Ticari yaşama ilişkin prensipleri nelerdir? Şimdi de kendisini tanıyanların tespit ve gözlemlerine de yer vererek Eli Acıman portresi nasıldır ona bakalım.


Eli Acıman
.
.

Eli Acıman'ın Yaşamında Dönüm Noktaları

Acıman, 1919'da "mütareke yılları"nın İstanbul'unda doğdu.

Genç yaşta öğrenim hayatını, gazetecilik eğitimi almak üzere İngiltere'ye gitmek amacıyla yarıda bırakır.

İngiltere dönüşü sonrası baba mesleği olan iplikçiliğe değil de kendisini zirveye taşıyacak olan reklâmcılığa karar kılar. Ancak bu karar kılış, öyle planlanmış ve altyapısı oluşturulmuş bir süreç sonunda olmamıştır.

İngiltere'den döndüğü sırada, abisi Moiz Acıman bir gün kendisine telefon eder ve kendisine iş bulduğunu söyler. Bulduğu iş de mağaza komşusu olan Vitali Hakko'nun ürettiği şapkaların reklâmını yapmaktır.

Eli Acıman reklâmcılıktan anlamadığını söyleyince abisi kızar ve "Sen gazetecilik okumadın mı? Reklâm gazetede basılır. Sen de gazetecisin. Reklâmdan anlaman lazım" der.

Bu sözler üzerine bir bakıma zorunluluktan ülkemizin en büyük reklâm kuruluşu ve reklâmcısı doğar. İlk yaptığı iş Vitali Hakko'nun ünlü "şen şapka" reklâmıdır.

Şen şapka reklâmı denilebilir ki, reklâmcılık tarihimizdeki dönüm noktalarından biridir.

Bu nedenle olsa gerek, bu reklâm, yapıldığı tarihten 60 yıl kadar sonra, 2004 yılında Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen yarışmada "Hürriyet Özel Ödülü"ne lâyık görülmüştür.

Eli Acıman, 1948 yılında büyük aşkı Anjel ile evlenir. Anjel Hanım İstanbul'lu Rum vatandaşlarımızdandır. Yani İstanbul'lu bir Rum ile Musevi'nin aşkıdır yaşadıkları. Bu yönüyle ilginç ve daima dikkat çekici olmuştur evlilikleri. İnsanlara ilk bakışta şaşırtıcı gelen bu evlilik tam 57 yıl büyük bir mutlulukla sürecek ve nihayet 2005 yılında Eli Acıman'ın "hayatımın diğer yarısı" dediği sevgili Anjel'i kaybetmesiyle son bulacaktır.

Eli Bey, son nefesine dek, eşi Anjel Hanım'a büyük aşkla bağlı bir eştir. Eli Acıman'ın çıraklarından yazar Şermin Topçu Eli-Anjel çifti arasındaki bu ölümsüz aşkı, Anjel Acıman'ın vefatı nedeniyle yazdığı yazıda şöyle anlatıyor:

"İş hayatında bu kadar güçlü olan Bay Acıman, özel hayatında ise Anjel Hanım'ın sözünden dışarı çıkmazdı, Anjel Hanım'a âşıktı. Bu aşk dillere destan bir aşktır, hatta bir Musevi ile bir Rum'un 57 yıllık aşkı olarak üzerinde epey de konuşulmuştur. Ben Bay Acıman'ın 1999 yılbaşı partisinde Anjel Hanım'a bakışlarını hiç unutamıyorum. Bay Acıman o zaman 80 yaşındaydı.

İşte gerçek âşık bakışları bunlar, Allah her kadına böyle bakan bir çift göz nasip etsin diyerek gözlerim dolmuştu".

Acıman'ın İş Dünyası

Özel yaşamında gerçekten "özel" biri olan Eli Acıman işine de tutkuyla bağlıdır. Bunu anlamak için yaptıklarına, yetiştirdiği bir birinden değerli elemanlara, reklâmcılık sektörüne getirdiği dinamizme bakmak yeterli belki ama kızı Linda'nın şu sözleri galiba onun işine olan bağlılığını çok daha güzel anlatıyor:

"Babamın iki kızı olduğu bilinse de; dört evladı olduğunu düşünürüm. Biri, ablam ile benim baş rakibimiz Manajans, diğeriyse, son 23 yılda zamanla tanıma ve yakınlaşma fırsatı bulduğum sevgili Nil".

Linda'nın sözünü ettiği üçüncü kız olan Nil, 1980'den itibaren Eli Acıman'ın başasistanlığını yapan Nil Baransel'dir. Nil Baransel de, Eli Acıman'ın biyografik hayat hikâyesini kaleme alarak adeta bu "üçüncü kızı" olmanın hakkını vermiştir.

"Kral bira, lüks bira" (1969, Tuborg), "Soylu yün halı" (1976, Saray), "Fark edilirsiniz" (1977, Beymen), "Hizmette sınır yoktur" (1980, YKB), Sony varken Sony alınır" (1987) gibi beynimizde yer eden pek çok slogan, Eli Acıman'ın elinden çıkmıştır. 1983 yılında tarihi bir seçim başarısı yakalayan ANAP'ın bu başarısının arkasında ve daha sonra Turgut Özal'la özdeşleşen ünlü "icraatın içinden" adlı program ve elindeki dolmakalemiyle "Özal Portresi"nin de arkasında yine Eli Acıman, yani Manajans vardır.

Acıman'ı yakında tanıyanlar, onun sürekli yükselen performansı ve yıllara meydan okuyan başarı grafiği hakkında bizler bazı ipuçları sunmaktadır. Hayat hikâyesinin anlatıldığı kitaba önsöz yazan usta yazar İlhan Selçuk, "Eli Acıman'ın iki kaygısı vardır: Etik...Ve estetik... Acıman'da bu iki değer ağır basmasaydı, bu denli saygınlaşamazdı" derken, en yakın arkadaşlarından Vitali Hakko onu, "dürüst karakteri ile piyasanın en büyüklerinin güvenini kazanmış, daima ilkelere imza atmış büyük bir psikolog" olarak tanımlamaktadır.

Uzun yıllar işbirliği yaptığı işadamlarından Bülent Eczacıbaşı Eli Acıman'ın, "önünü açtığı meslek dalı ve yarattığı kurumla övünebileceğini" söylerken, Can Kıraç Acıman'ı "reklâm ve tanıtım dünyamızın gerçek duayeni" olarak nitelendirmektedir.

Yazar Hakkı Devrim Eli Acıman'dan söz ederken, "müthiş bir işadamı, Türkiye'de bir mesleğin ayakları üzerinde durmasını ve evrensel ölçütlere ulaşmasını sağlamış ender öncülerden biri, ilgi çekici insan ve bulunmaz dost" ifadelerini seçiyor.

Eli Acıman'ın tanıyan herkesin üzerinde birleştiği birkaç hususların başında işini çok iyi yaptığı ve sektöre öncülük ettiği konusu yer almaktadır. Evet, işini başarıyla yapan Eli Acıman, sektörün en önemli çatı kuruluşu olan Reklâmcılar Derneği'nin de kurulmasına öncülük etmiş ve büyük emek verdiği bu derneğin ilk başkanlığını yapmıştır.

1990 yılında Avrupa Reklâm Ajanslar Birliği tarafından altın madalya ile onurlandırılan bu usta reklâmcı, işadamı olarak da ülkemizde önemli bir yere sahiptir.

TÜSİAD'a 30 yıldan uzun süre hizmet veren üyelerinden biri olan Eli Acıman, 1970'li yıllardan itibaren İstanbul ili vergi rekortmenleri listesinde yer alarak ticari yaşamdaki başarısını toplumsal duyarlılık ve ödev bilinciyle de perçinlemiştir. 90'a yaklaşan yaşıyla artık emekliye ayrılmış olan Eli Acıman, bayrağı kızı Linda'ya devretmiştir.

Eli Acıman Ocak 2011 de vefat etmiştir...

.
.
.

Eli Acıman Biyografisi

Eli Acıman, 1919'da İstanbul'da doğdu. Orta halli bir Yahudi aileye doğan Eli Acıman, genç yaşta öğrenim hayatını, gazetecilik eğitimi almak üzere İngiltere'ye gitmek amacıyla yarıda bıraktı. İngiltere dönüşü sonrası baba mesleği olan iplikçiliğe değil de kendisini zirveye taşıyacak olan reklamcılığa karar kılar. Ancak bu karar kılış, öyle planlanmış ve altyapısı oluşturulmuş bir süreç sonunda olmamıştır. İngiltere'den döndüğü sırada, abisi Moiz Acıman kendisine iş buldu. Bulduğu işle, abisin Mahmutpaşa'da mağaza komşusu olan ünlü Yahudi asıllı işadamı ve modacı Vitali Hakko'nun ürettiği şapkaların reklâmını yapmaya başladı. İlk yaptığı reklam Vitali Hakko'nun ünlü "şen şapka" reklamıydı.

II. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru, Türkiye'de "savaş ekonomisinin" sona ermesiyle ve ekonominin toparlanmasıyla, 1944 yılında Eli Acıman, Vitali Hakko ile birlikte "Faal Reklam Acentası"nı kurdular. Ancak işler umulduğu gibi gitmeyince Vitali Hakko kısa bir süre sonra bu ortaklıktan ayrıldı.

Ayrılıktan sonra Eli Acıman, 1946 yılında Türkiye'nin başlıca iş adamlarından Vehbi Koç ile tanışırak Koç şirketlerinin reklam işlerini alınca geniş bir iş imkânına kavuşur. Böylece gelişmeye başlayan firma, 1957 yılında Eli Acıman, Arif Erdemir ve Nesim Matan'ın 50'şer bin lira ve eşit şartlarda ortaklığı ile şirketleşerek "Faal Ajans" adını alır.

Eli Acıman üç yıl kalmak üzere ABD'ye gitti. 1960 yılında döndükten sonra ajansın işleri çok büyüdü ve 1965 yılında genişleyen iş hacminin de etkisiyle ortaklar dostça ayrıldılar.

Eli Acıman "Manajans", Arif Erdemir de "Yeni Ajans" adıyla yollarında devam ettiler. Bu ayrılık esnasında ortaklar müşterilerini de ikiye bölmüş oldu. Ayrılıktan sonra her iki firma da müşteri portföylerine yeni isimleri ekleyerek bugün Türkiye'nin en büyük reklamcılık kuruluşu haline gelmişlerdir.

Eli Acıman, sektörün en önemli çatı kuruluşu olan Reklamcılar Derneği'nin de kurulmasına öncülük etmiş ve büyük emek verdiği bu derneğin ilk başkanlığını yapmıştır. 1990 yılında Avrupa Reklam Ajanslar Birliği tarafından altın madalya ile onurlandırıldı. TÜSİAD'a 30 yıldan uzun süre hizmet veren üyelerinden biri olan Eli Acıman, 1970'li yıllardan itibaren İstanbul ili vergi rekortmenleri listesine de girdi.

2004 yılında Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen yarışmada Eli Acıman'a "Hürriyet Özel Ödülü" verildi.

Eli Acıman, ilerleyen yaşından dolayı emekliye ayrılıp reklam ajansının yönetimini kızı Linda Acıman'a bıraktı.

13 Ocak 2011 tarihinde 92 yaşındayken vefat etti.

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org