Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ali Saydam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Tahrifat ve yanıltmanın panzehiri
09.01.2012
Okunma Sayısı : 3796
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 



Tahrifat ve yanıltmanın panzehiri


Ali Saydam


Algılama yönetiminin ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılmış olan ilk ve halen geçerli olduğunu düşünebileceğimiz tanımını arada sırada hatırlamakta yarar vardır.

"Algılama yönetimi, yabancıların her seviyedeki istihbarat birimleri ve liderleri de dâhil olmak üzere, bu ülkelerdeki geniş kitleleri kendi (ABD) hedefleri doğrultusunda tavır almaları ve resmi adımlar atmalarını sağlamak amacıyla, seçilmiş bilgi akışını ve somut belgeleri yönlendirerek ya da reddiyesini oluşturarak, kitlelerin hislerini, güdülenmelerini, düşünce sistemlerini, etki altına almaya çalışmak için yürütülen eylemlerin tamamıdır.

Algılama yönetimi, çeşitli yolları kullanarak, gerçekleri yansıtma, operasyon güvenliği sağlama, gerçeği gizleme ve çarpıtma, psikolojik operasyonları yönetme gibi unsurların bileşkesinden oluşur."

Yukarıdaki tanımda iki kavrama dikkatinizi çekmek istiyorum:

"Gerçeği gizleme ve çarpıtma".  

Doğu Alman yayıncılar yıllarca Brecht'in Güncesi'ni yayınlamadılar. Komünist ötesi toplumu anlatan Me-Ti ancak çok sonraları yayınlandı ve diğer dillere çevrilebildi. Stalin bir iddiaya göre, bütün totaliter rejimlerde olduğu gibi Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin tarihini tahrif etmişti.

Atatürk'ün Nutuk'unun tercümesinde ve Bursa ve Balıkesir nutuklarında da bazı gereksiz "düzenlemeler"in yapıldığı iddia edilir.

Osmanlı'nın yakın tarihi ile ilgili hâlâ adam gibi yüzleşebildiğimiz söylenemez.

Örneğin, Abdülhamit Han'ın anlaşılması ve itibarı konusunda milli bir mutabakat sağlandığı söylenebilir mi?

Geçenlerde bir dostumuz e-posta ile Mao Zedung'un Türkiye üzerine 1940 yılında yazdıklarını gönderdiğinde hiç şaşırmadım desem yeridir.

Bir zamanlar Mao'nun neredeyse her dediğini bilirdim.

Bu bilgilenme sürecinde, 1960'ların sonunda bir arkadaşla birlikte, o İngilizcesinden, ben Almancasından tam dört ciltlik "Toplu Eserleri" tercüme etmiş olmamızın sonradan ne işe yaradığı konusunda pek de fazla tespitimin olamayacağı uğraşın herhalde büyük etkisi vardı.

Aşağıdaki satırlardan herhangi birine onca Mao kaynağı içinde rastlamak mümkün değildi.

Mao'yu bizden daha iyi bilen usta devrimciler de bize bu makaleden söz etmemişlerdi. 

Gelin de Pentagon'un yukarıdaki tanımını anmayın... Bakın Mao, 1940 yılında ne demiş:

"Belli özgül koşullar nedeniyle (burjuvazinin Yunan saldırganlığını geri püskürtmedeki başarısı ve proletaryanın zayıflığı nedeniyle), Birinci Emperyalist Dünya Savaşı'ndan ve Ekim Devrimi'nden sonra Türkiye'de burjuvazinin küçük Kemalist diktatörlüğü ortaya çıkmış olsa da, İkinci Dünya Savaşı ve Sovyetler Birliği'nde sosyalist inşanın tamamlanmasından sonra, ikinci bir Türkiye olamaz, hele 450 milyon nüfusu olan bir Türkiye hiç olamaz.

Çin'in özgül koşullarında (burjuvazinin uzlaşmaya eğilimli zayıflığı ve devrimci bütünlüğüyle proletaryanın güçlülüğü) işler kolay kolay Türkiye'de olduğu gibi olmayacaktır.

Çin burjuvazisinin bazı üyeleri 1927'deki Birinci Büyük Devrim başarısızlığa uğradıktan sonra Kemalizm diye tutturmadılar mı?

Ama Çin'in Kemal'i nerede?

Peki ya Çin'in burjuva diktatörlüğü ve kapitalist toplumu?

Ayrıca, Kemalist Türkiye bile kendini sonuçta İngiliz-Fransız emperyalizminin kucağına atmak zorunda kaldı, giderek daha fazla bir yarı sömürge ve gerici emperyalist dünyanın bir parçası oldu.

Bugünün uluslararası durumunda, sömürge ve yeni-sömürgelerdeki "kahramanlar" ya emperyalist kampa geçiyor, dünya karşı devriminin bir parçası oluyor, ya da anti-emperyalist kampa dâhil olup dünya devriminin güçlerinin bir parçası haline geliyorlar.

Ya birini ya da diğerini yapmak zorundalar, çünkü üçüncü bir seçenek yok."

Mao'nun bu sözlerini son derece demode ve bazı kavramları aşırı klişe bulabilirsiniz.

Ancak her sözü kendi tarihi dönemi içinde değerlendirmek gerekir. Keşke 1960'ların sonunda Mao'nun bu sözlerini tartışabiliyor olsaymışız.

Bugün artık çok geç.

Bugün bir "click" mesafesinde (http://www.marxists.org/reference/archive/mao/selected-works/volume-2/mswv2_26.htm) duran bu sözler ancak yukarıdaki tanımda ifadesini bulan olumsuz algılama yönetimi uygulamalarına bir örnek teşkil etmesi açısından kullanılabilir.

Peki, ne yapacağız?

Tahrifata ve gerçeğin saptırılmasına karşı kendimizi korumak için üç etkili araç olduğunu söyleyebiliriz:

Merak ve şüphe...

Ve de Peygamber Efendimizin Allaha en sık yakarışı:

Allahım bana şeyleri olduğu gibi göster. 

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org