Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ali Saydam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Göstergeleri İyi Okumak Lazım
07.02.2012
Okunma Sayısı : 3831
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

Göstergeleri İyi Okumak Lazım
Ali Saydam


Hangi davranış  biçimleriyle karşılaştığınızda eş ve/veya müşterinizi kaybetmek üzere olduğunuzu düşünmelisiniz?


Hz. Mevlana'nın  ünlü sözündeki gibi "Söz, gerçeğin  gölgesidir, parça –buçuğudur".

Peki nedir o Bertolt Brecht'in  kullandığı biçimiyle bireysel ve toplumsal 'gestus' örnekleri?

Bir: Dipnot.

Kendisiyle ya da yaptığı şeylerle ilgili sürekli  dipnot vermek.

Genellikle 'Aslında ben", "Nitekim ben","Açıkça söylemeliyim ki ben" "Ben var ya ben…" gibi giriş kalıplarından sonra gelir.

İki: Kendisiyle ilgili getirilen tanımlar.

Bu da dipnotun bir türüdür.

Diğerinden  farkı, 'hüküm cümleleri' içermesidir.

"Ben  hiç kıskanç değilimdir", "Siyaseti  çok iyi bilirim", "Yeri geldiğinde koydum mu oturturum","Ben çok iyi dinleyiciyimdir" gibi…

Üç: Dinlememek.

Dinleme hasetinden yoksun olanlar için çok hoş bir durum örneği verirler:

Adam  anlatmış , anlatmış; susmak  bilmemiş…

Sonra bir ara duracak olmuş. Karşısındakine demiş ki "Yahu hep ben konuştum. Biraz da sen kendini anlatsana kardeşim.

Mesela, son  makalemi  okudun mu?"

Çok konuşmak üzerine ne kadar bol deyiş, espri,fıkra vardır…

Bu  konuda edilmiş en derinlikli laflardan  biri Nazım Hikmet'in  Taranta Babu'ya Mektuplar adlı  eserinde geçer.

Faşist İtalya'da  , ayrı kaldığı  Habeşistan'daki  sevgilisine mektup  yazan delikanlı şöyle der: "Mussoloni çok konuşuyor Taranta Babu; çok korktuğu  için çok konuşuyor…"

Dört: Sürekli  hazırlıksız yakalanmak.

Partneriniz (özel müşteri  de bir partnerdir) istediğiniz aksiyonu  almamaya başlar ve her seferinde 'hazırlıksız yakalanmayı' çağrıştıran bir bahanesi mutlaka vardır.

En tipiği "Size/sana haber vermeyi unutmuşum" olarak bilinir.

Eşler arasında "Başım ağrıyor – kadından  erkeğe- ya da çok yoğunum- erkekten kadına" bahanelerinin yaygınlığı da fena sayılmaz.

Beş: Sürekli savunma.

Karşınızdaki, tam da futbolda olduğu gibi geri çekilir ve getirdiğiniz her öneriye bir bahane üretir; kendisiyle ilgili  küçük bir öneri  getirmeyi bir kenara bırakın, eleştirinin esamesine bile tahammül  edememeye başlar.

Hani bizim sık sık tekrarladığımız gibi , "Eşinizi ve/veya müşterinizi kaybetmek istiyorsanız, onu değiştirmeye çalışın" düsturu burada tıkır tıkır çalışır.

Altı: Beni olduğum gibi kabul et tavrı.

Bu tavrı daha önce de belirtmiş olduğumuz 'yolları ayırma' durumunun başlangıç adımı olarak kabul edebiliriz.

Çünkü sürdürülebilir ilişki  biçimlerinin 'olmazsa olmaz'ı James Grunig'in iletişim  dünyasına armağan ettiği kuramda ifadesini bulan "Çift yönlü simetrik  iletişim"dir.

Bu kavram özetle "Hedef kitlelerinizde şu veya bu anlayış, alışkanlık davranış  değişikliğini yaratmaya çalışırken, onların  sizden  beklentileri doğrultusunda sizin ve değişmeyi baştan kabul etmeniz" şeklinde açıklanabilir.

Bu noktada ortada bir çelişki varmış gibi görülebilir.

Hem değişeceksiniz, hem de değişmeye direnecek, daha önceki bölümlerde ifade etiğimiz gibi tutarlı  olacaksınız; hem değiştireceksiniz hem de değiştirmekten kaçınacaksınız.

Bu nasıl iş?

Bunlar aslında birbirleriyle çelişmez.

Diyalektik terek ve kabulün  bir arada olabilmesi nasıl çelişik bir durum oluşturmaz tersine zıtlıklar birbirlerinin varlığının altını çizerse, 'ret ve kabul' de bir arada bulunarak ilişkinin canlılığını sağlar.

Yalnız bir koşulla…

Eğer, "Üçüncü bir noktada buluşmak" üzere birlikte, kendimizi, birbirimizi ve içinde bulunduğumuz, dünyayı 'yeniden üreterek' ruhun, aklın ve bedelin 'tekamülünü' sağlamayı başarabilirsek…

Pek, nedir "Üçüncü Nokta" adını  verdiğimiz 'yaklaşım'?"..

'Gestalt Terapisi'nin babası Fritz Perls demiş ki: "Kendi ölüm acımıza katlanabilmemiz ve yeniden  doğmamız kolay değildir."

Perls 'yeniden  doğum' derken şunu kastediyor olabilir mi acaba:

Bizim dışımızdaki dünyanın, bizim irademizin dışında oluşturduğu  kayıtlarla düşünüyor, hissediyor, karar veriyorsunuz. Bu ise büyük olasılıkla insanın  mutsuzluğunun temel nedenini oluşturuyor.

Yoksa insanlık bu kadar mutsuz, yalnız ve yolunu kaybetmiş olmazdı.

Öte yandan  ruh ve davranış bilimleri insanın  esenliği için o  kayıtlardaki 'arızaları' tespit etmeye ve gerekli 'düzeltmeleri' yapmaya odaklanmazlardı.

O halde belki kayıtlarımızı karşılıklı olarak reddederek  (bunun için tabii ki  önce onları kabul ederek) ikimize de tam  olarak ait olmayan 'üçüncü bir noktada' birlikte oluşturacağımız yeni kayıtlarda buluşmayı ve oradan sonraki yolculuğa birlikte yapmayı 'arayabiliriz'..

Bizim  'Üçüncü Nokta' ile 'Grunig'in  ' çift  yönlü simetrik ilişkisi'nin  (değişirken  değişmek) buluştukları yer, ret ve kabulün iç içe geçtiği yaşam dinamiği olmasın?

Bütün bunlar belki bir başka kitabın konusu olabilir…

Yedi: Bireysel ve toplumsal şefkatin azalması:

Eşin ya da özel müşterinin, sizin ona gösterdiğiniz 'özen' ve ilginin bir benzerini  size göstermesi için en önemli  "ayaklarından" biridir.

Bu konuda en ufak bir azalma  da 'alarm' görevi görmeli ve derhal  gereken rota  düzeltme hareketinin  devreye alınması  gerekliliğine işaret olarak  kabul edilmelidir.

Bütün bu 'işaretlerin' dışında bir başka önemli  unsur daha var.

Onu herhangi bir checklist'ten izleyemezsiniz, ancak hissedersiniz…

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org