Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ali Saydam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV Programı
31.03.2012
Okunma Sayısı : 4352
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV Programı
Ali Saydam

.

Duayen bankacı Bülent Şenver, zamanının büyük bir bölümünü gençlere ayırıyor.

Gençler için takdir edilecek bir çok güzel şey yapıyor.

Bunlardan bir tanesi de "Bülent Şenver'in Odası" adını verdiği televizyon programı.

Beni programına davet etti.

"Gençlerle tecrübelerini, birikimlerini ve zenginliklerini paylaşır mısın?"

diye sorduğunda hiç tereddütsüz kabul ettim.

Gençler için birlikte yaptığımız bu programı sizlerle paylaşmak istedim...
.
.
.

ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV Programı
.
.

izlemek için


.
.
.

iPad ile izlemek için

.
.
.

dinlemek için   

.
.

ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV Programı
Deşifresi

Ali Saydam (AS)
Bülent Şenver (BŞ)

BŞ:
Bülent Şenver'in odasına hoşgeldiniz.

Bülent Şenver'in odasında konuğumuz Sayın Ali Saydam.

Gençler ile tecrübelerini, birikimlerini ve zenginliklerini paylaşacak.

Hoşgeldiniz Ali bey.

AS:Hoşbulduk.

BŞ: Gençler deyince yüzünüzde gülücükler belirdi.

Gençler için her şey bedava olsun der gibi güldünüz.

AS:Esas gülme nedenim ben gençken, hala ruhen genç hissediyorum kendimi ama fiziki olarak da gençken babam ile aramdaki çelişkileri çocuklarımla yaşamayacağımı düşünürdüm. "Kuşak çatışması bende olmayacak ve ben gençleri çok iyi anlayacağım" derdim.

Maalesef kuşak çatışması oluyor.

Zaman zaman gençleri anlamadığımı hissediyorum .

Kendimi uyarıyorum ve anlamak için çaba harcıyorum.

Onun için de yöntemler geliştirdim gençleri nasıl anlayacağım yönünde.

BŞ: Gençlerimize sizin ağzınızdan sizin hayatınızdaki kilometre taşlarını alabilir miyiz?

Gençler şunu merak ediyor; kilometre taşları sizi o dönemlerden alıp bu dönemlere getirirken bazı önemli olaylar olmuştur.

Kısaca bizimle o kilometre taşlarını paylaşır mısınız?

AS:En önemlisi benim İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirmemdi.

İstanbul Erkek Lisesi yatılı okul ve çok uzun sürüyor.

Ünlü bir yazar "Gençlik uzun sürer" diyor , hakikaten en uzun eğitim ilkokuldan başlayıp liseye kadar süren eğitimdir.

İstanbul Erkek Lisesini bitirdiğin dönemi hiç unutmuyorum.

Ondan sonra şunu hissettim hep, sürekli bir şeylerden sorumlu hissettim kendimi.

Ülkemden sorumlu, çağımdan sorumlu, arkadaşlarımdan sorumlu, ailemden sorumlu.

Benim çocuklarım sorumluğu bu kadar derin hissetmediler.

Onlar başka şeyler ile meşguller.

Benim kilometre taşlarımda hep sorumluluklar var.

Yurtdışında eğitim görüp Türkiye'ye döndükten sonra çalışma hayatı ile karşılaştım.

Çok büyük dezavantajım var, biraz geç büyüdüm.

Özellikle Amerika'lılar için söylerler ama Türkler içinde geçerlidir bu Türk erkekleri erişkin çocuktur.

Ben de çok net hatırlıyorum 32 yaşımda büyüdüğümü hissettim.

Milliyet Gazetesine magazin dergisine başlayıp ilk iletişim ile tanışmam 1978'dir.

BŞ:Milliyet sizin için bir kilometre taşı.

AS:Kesin. Çok önemli ve Abdi İpekçi Bey ile çalışma imkanı buldum.

Ondan sonra 1990 yılında da iletişim danışma grubu Bersay İletişim'i kurdum.

Bir kilometre taşı da Bersay'dır.

Ne zaman cesurca davrandıysam hep bir bedel ödedim ama karşılığını da aldım.

BŞ:Gençlere diyorsunuz ki cesurca davranırsanız karşılığını alırsınız.

AS:İkinci önerim de çoğunluğun isteği ile hareket etmemek.

Çünkü liderler çoğunluğun isteği ile hareket etmezler.

Kendi doğru bildikleri yolda ilerlerler.

Lider olmak istiyorlarsa toplumda ve çevrelerinde ölçüp biçip kendi doğrularını bulup, onlara göre hareket etmeliler.

Üçüncüsü de para pul ana meridyen değildir.

Mustafa Kemal Atatürk paraya pula baksaydı Kurtuluş Savaşı'nı herhalde yapamazdı.

Çünkü beş kuruş paraları yoktu başladıklarında .

O yüzden bu üç şeye dikkat etmek lazım.

BŞ:Ali Bey, gençlere biz bazen baktığımızda bazı kesim diyor ki "Gençler acaba değerlerimizi kaybediyor mu?"

Size göre gençlerimizin hiçbir zaman kaybetmemesi gereken iki önemli değer bize söyleyebilir misiniz?

AS:Bir kere değerlerini kaybediyorlarsa çok yanlış tanı olur.

Çünkü değerler değişiyor.

Hız bizim zamanımızda değerli bir kıymet değildi.

Oysa bugün hız çok önemli.

Biz oturur 4-5 saat konuşan birini dinleriz ama yeni kuşak 15-20 dakikadan fazla konsantre olamıyor.

Yani gençlere yeni değerler yeni kıymetler devreye girdi.

Bu yüzden yeni kuşak çok iyi anlaşılmalı yoksa hemen sizi dışlıyor.

Baktı ki siz dinozorsunuz ve yakın temasa geçemiyorsunuz hemen sizi dışlayıveriyor.

Kaybetmemeleri gereken 2-3 tane değer var.

Bir tanesi aşk. Aşkın dört tane çeşidi var.

-Vatan memleket aşkı

-İlahi aşk

- Aile, dost , insana karşı aşk

-Karşı cinse karşı duyulan aşk.

Dördü de kutsaldır diyorum ve bu aşkı kaybetmemek lazım.

İkincisi şevkat.

BŞ:Şevkat nedir?

AS:Empati diyebiliriz. Onun gibi hissetmek diyebiliriz.

Toplumsallık duygusu ile çevreye bakabilmek.

Üçüncüsü ve en önemlisi saygı.

Eğer saygı görmek istiyorsa insan göstermesini de bilmesi gerekiyor.

BŞ:Bülent Şenver'in Odası'nda Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam ile birlikteyiz.

Şimdi Keşke.

Bizim üç keşkemiz var.

Birinci keşke size soracağım; "Sayın Ali Saydam dünya için bir keşke cümlesi söyler misiniz bize?"

AS:Keşke dünyayı kendi malımız gibi değil çocuklarımızdan, torunlarımızdan ondan için bize emanet edilmiş bir şey olarak görsek.

Keşke dünyayı bu kadar hor kullanmasaydık da keşke dünya bize sırtını dönmeseydi.

Bu küresel ısınma ve iklim değişikliği, çevre kirliliği hayatı tehdit eder bir halde olmasaydı.

BŞ:İkinci keşke Türkiye için

AS:Keşke Türkiye demokrasiye çok daha önce ulaşmış olsaydı.

Bugün demokrasiyi, insan haklarını tartışmıyor olsaydık.

Şuan Türkiye'nin geldiği nokta hakikaten mükemmel.

Keşke bu noktaya daha önce gelseydik , çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik.

BŞ: Üçüncü keşke de sizin hayatınız ile ligli keşke.

AS:Keşke babamın ısrarı ile fen bilimleri değil de sosyal bilimler okusaydım.

Felsefe, sosyoloji mantık okusaydım. Daha fazla dil öğrenseydim.

Sadece İngilizce ve Almanca konuşabiliyorum.

Liseden beri ilgimi çeken alanlar Sosyal Bilim alanlarıydı.

Keşke sosyal bilimlerde okusaydım diyordum.

BŞ: Bülent Şenver'in Odasında Sayın Ali Saydam ile birlikteyiz.

Şimdi "Bir Göster, Bin İşit"

Ben şimdi size bir şey göstereceğim diyeceğim ki "Buna birkaç saniye bakın, bununla ilgili gençlerimize bir mesaj verin."

Bizim sihirli kutumuz var, göstereceğim objeyi bunun içine koydum.

Size getirdiğim obje bir metre.

AS:Bu bana hemen şunu hatırlattı British Telecom Company'nin CEO'su diyor ki "Eğer ölçmüyorsan yapma" diyor.

Gençlere üç tane önerim var. Hayattaki her türlü süreç için üç soruyu sorsunlar.

Var mı?

Ölçülüyor mu?

İyileştiriliyor mu?

BŞ:Hayatta geliştirmek istediğiniz aklınızda ne var?

AS:Kendi hayatım ile ilgili bugüne kadar dört tane kitap yazdım, hepsi edebiyat dışıydı. Bundan sonra edebiyat alanında bir şeyler yazıp, değiştirmek istiyorum.

Genelde zaman beni yönetiyordu, ben zamanı yönetmek istiyorum.

Çok klişe gibi gözükse de sevdiklerimize daha çok zaman ayırmak meselesi.

Gençlere şunu tavsiye edebilirim; sonradan keşke dememek için "Bugün ne yapmalı?" sorusunu tartışmalarını tavsiye ederim. "Yılbaşını keşke anne ve babamla geçirseydim"

Bayramda keşke ellerini öpmeye gitseydim. Keşke derse not almak için değil bir şeyler öğrenmek için katılsaydım" dememek için , bugün ne yapmaları gerektiğini düşünürlerse s bu sorularla karşılaştıklarında gönül rahatlığı ile diyebilirler ki "Hayatım mükemmel, hiçbir şeyi değiştirmek istemiyorum."

BŞ:Şimdi programımızın soru yağmuru bölümü var.

Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam. Ali Bey, ben size birkaç tane soru hazırladım ve istiyorum ki bunlara kısa kısa cevaplar verelim.

Sayın Ali Saydam benimle soru yağmurunda ıslanmaya hazır mısınız?

AS:Hazırım.

BŞ:İletişim konusunda şirketlerin yapmaması gereken iki şey söyler misiniz?

AS:İletişim konusunda şirketlerin yapmamsı gereken en önemli şey; güçlerini paralarından değil, bilgilerinden almaları gerektiğini unutmamaları gerekir.

Çünkü "Veririz parayı, gazeteye ilanı koyarız, o ilanda da ne diyeceksek anlatırız." Şeklinde iletişim yönetilmiyor. Ya da bilmediğini bilmek gerekiyor.

Para ile bilgiyi tartmaya kalkarsanız bilgi yoksa para işe yaramıyor.

İletişimi de bilgi meselesi olarak el almak gerekiyor.

BŞ: Aile şirketlerinde size göre yapılan en büyük hata nedir?

AS:İşi ehline teslim etmemek. En çok o hata yapılıyor.

Kızına teslim , kardeşine teslim, ama ehline teslim etmemek.

BŞ:Çok parası olan bir insanın muhakkak yapması gereklidir dediğiniz iki şey.

AS:Birisi itibarını korumak.

İtibarını korumak başka bir şey.

Para ile pul ile ilişkisi yok.

İkincisi de para ile para kazanmak ya da "Üretmeye gerek yok. Altın alır, kağıt alır satarım"dememek , mutlaka üretmek gerekir.

Çok parası olanın da mutlaka üretim odaklı bir yaklaşım içinde olması yoksa hüsran ile karşı karşıya kalabiliyorlar.

BŞ.Bir cümle var, sonunu tamamlamanızı istiyorum; "Bir daha dünyaya gelsem….."

AS:Bir daha dünyaya gelsem yine bu işi yapardım.

Çok mutluyum.

İletişimin pek çok alanında bulunuyorum.

Bu işi büyük bir zevkle yapıyorum.

Ama sadece bir alanda kalıp da pazarlama veya sadece satış değil aynı zamanda da üretim.

Yani yazar,çizer,üniversite, akademi bu tür alanlarda varlık göstermek insanı esenlik kılıyor.

Tekrar dünyaya gelsem bunu yapardım.

BŞ:Sizce evliliği yıkan ve yıpratan iki şey nedir?

AS:Yıkan yıpratan birinci önemli şey; birbirlerini olduğu gibi kabul etmek.

Bu birbirini kabul ediş çok kısa süre sonra birbirini red edişe dönüşüyor.

Oysa yapılması gereken şey birlikte inşa etmektir hayatı. İkincisi de; Saygıyı yitirmemek lazım. Sevgi, şevkat, aşk bunlar hepsi ikinci planda.

Birinci plan saygı. Saygı kalmadığı zaman zaten yıkılıp gidiyor.

Bir de genç yaşta evlenmemeyi tavsiye ediyorum.

Bir de anket var, hangi yaşta evleniyorsanız o yaşı ikiye bölüp 7 toplayıp kadının yaşını buluyorsunuz, kadınlar içinde 7 çıkarıp iki ile çarpıyorsunuz.

Şöyle yapmışlar; mutlu, mesut olan insanlara bakmışlar, evlendikleri yaş ile evlendikleri hanımefendinin yaşını bilgisayara atmışlar, bir eğri çıkmış eğrinin maksimum noktası erkeğin yaşını ikiye böl yedi topla. Y

ani 20 yaşında evleniyorsan 17 yaşında bir hanımefendi ile evleneceksin. 60 yaşında evleniyorsan 37.

BŞ:Benim hanım duymasın bunu.

AS:Siz ne zaman evlenmiştiniz?

BŞ: Üniversiteyi bitirir bitirmez evlendik.

AS:Doğru yaşta evlenmişsiniz.

BŞ:Yaş ilerleyince galiba sorun oluyor.

AS:Evet. Çünkü kadınlar hızlı gelişiyorlar ve gözüken o ki erkekler tartamıyor kadınları.

Erkekler biraz daha geç büyüdükleri için.

BŞ:Türk gençleri 'nin "Muhakkak gençler çözün Türkiye'nin bu sorununu"diyeceğiniz gençler hangi sorunu çözsünler ileride Türkiye için?

AS: Türkiye'nin şu anda en büyük sorunu ve en maliyetli sorunu tabi ki terör ve güvenlik meselesi.

Terör meselesinin sadece silah ile değil, politik, ekonomik anlamda da çözülmesi gerekiyor.

Gençlerin bunu çözmesi gerekiyor. Ç

ok soyut bir şey, ben gençlere rekabetçi ortamda başarılı olmaları için bir tane tüyo vereyim.

Herkes şuanda üniversitedeki ortamdaki gibi kakara kikiri yaşıyor olsa mesele yok ama içlerinden 2-3 tanesi çıkıp başka bir tarzda dünya görüşü oluşturup rekabetçi avantaj sağlıyorlar.

O zaman geri planda kalıyor ötekiler o yüzden. Tek bir kelime var sihirli o da derinlik. Eğitim sistemimizde öyle.

Benim kızım bana bir espri yapmıştı, üniversite sınavlarına hazırlanıyordu. "Denizciğim nasılsın?"dedim

"Baba bana dört şık ver" dedi.

Yani bu yüzeysellik insana rekabet gücü vermiyor.

Mutlaka derinlik kazanmak gerekiyor.

Derinliği elde etsinler derim.

BŞ:İş hayatında siz çok tecrübeler kazandınız.

İş hayatında gördüğünüz ve en sık rastladığınız etik olmayan davranış sizce nedir?

AS:Türkiye'de kayıt dışı ekonomi oranı çok yüksek.

Avrupa'yı örnek alıyoruz ya Almanya, İngiltere,İsviçre gibi kayıt dışını yüzde 50'lrden Yüzde 2-3 lere düşürebilse yılda 20 milyar dolar daha gelir elde edecek bu millet.

Bu da ticarethane olmadığı için yol, su ,elektrik olarak dönecek gençlere ve halka o yüzden en büyük etik sorununun kayıt dışılık olduğunu düşünüyorum.

BŞ:İnsanlarda hoşunuza gitmeyen davranış? Ne yaparlarsa çok kızıyorsunuz?

AS:Zeka düzeyi düşük olmasına rağmen, bunu farkında olmadan, insanları tırmanan yaklaşımlardan çok rahatsız oluyorum.

Çünkü bize anlayışı olmuyor zeka olmayınca.Ben zeka ve aklın insanlar ile ilişkide çok önemli fonksiyonlar gördüğünü düşünüyorum.

BŞ:Sevilen bir insan yapmak için sizce neler yapmak gerekir?

AS:Sevgi, şevkat,empati,karşı tarafı hatırlamak .

Katılmak değil belki ama anlamak gerekiyor.

Sizinle hem fikir olmak zorunda değil. Anlamak bence sevmenin en önemli yolu.

Kendimizi anlatmaya çalışalım. Anlaşılmak mutlaka sevilmeye doğru ilişkiyi götürüyor veya anlamak.

BŞ:Ben size etik ile ilgili bir vaka hazırladım, şimdi size o vakayı okumak istiyorum.

Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam. Siz olsaydınız Ne Yapardınız?

Bu vaka hayali bir vaka.

Süha bey, büyük bir mobil telefon şirketinin genel müdürüdür.

O yıl işler çok iyi gitmemiştir. Karlar düşük çıkacaktır.

Ve kendisine verilen hedefleri tutturamayacaktır.

Ne yapsam diye düşünmeye başlar.

Yılsonuna üç ay kalmıştır. Hemen aklına genel müdür yardımcıları gelir.

Genel müdür yardımcılarını toplar "Aklınıza gelen fikirler var mı? Paylaşalım. Karımızı arttıralım."

Herkes birbirine bakar, düşünür ve bir genel müdür yardımcısı "Ben buldum efendim. Bizim yaklaşık 20 milyon abonemiz var. Bu 20 milyon abonemize biz SMS mesajı göndersek , size bir sesli mesaj var 6565'i arayın desek. Her aramadan 50 kuruş para alsak 10 milyon lira fazladan bir para kazanırız. Yarısı arasa 5 milyon lira. Yıl sonuna kadar bunu 8 kere tekrar etsek 40 milyon lira kazancımız ortaya çıkar. Kayıtlı mesajda ne diyeceğimiz önemli değil, herhangi bir ürünümüzün reklamını yaparız."

Önce Genel Müdür Süha Bey'e bu ilginç bir fikir gibi gelir 40 milyon lira havadan para kazanmak. Sonra düşünmeye başlar acaba Ne Yapsam diye.

Sayın Ali Saydam Genel Müdür Süha Bey'in yerinde siz olsaydınız, siz bu durumda ne yapardınız?

AS:Ben çok kolay reddederdim.

Çünkü hayat bana bir tek şeyi öğretti , bir dostumun dediği gibi "Çin'in bütün çayını verseler, yapmayacağın şeyler senin değerlerini oluşturur." Bu maalesef az hırsızlık , az hamilelik falan olmuyor. Bunu bir kere yaptığınız zaman itibarınızı öyle bir sarsıyor ki .

Tercüman Gazetesi'nin araba çekiliş kampanyası vardı.

Bir sürü insan kupon topladı, katıldı.

Arabalar o zaman ki Tercüman Ailesi'nin fertlerine çıktı, çalışanlarına çıktı.

Onun altından kalkamadılar bir süre.

Onun için tereddütsüz reddederdim.

Onun getireceği hasarı hedef kitlede tekrar toparlamak için çok büyük paralar bile yetmez.

BŞ:Bu fikri size söyleyen genel müdür yardımcısını ne yapardınız?

AS:Bu biraz karışık. 10 tane cinlik yapıp sekizi çöpe gidebilecek ama ikisi doğru olduğu zaman, oturttuğunuz zaman çok büyük yarar sağlayacak biraz sıra dışı ve çizgi dışı elemanlara her zaman ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Ben olsam kontrol altında tutardım ama mutlaka tutardım diye düşünüyorum.

BŞ:Bülent Şenver'in Odası'nda Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam. Şimdi Çubuk Oyunu.

Çubuk oyunu yine bizim kutumuzdan .

Bu kutunun içerisinde minik minik çubuklar var.

Her bir çubuğun üzerinde güzel bir söz yazıyor.

Bakalım siz şansınıza bir çubuk seçin. Hangi söz size çıkacak.

AS:Boş çıktı.

BŞ:Bunu konuşalım.

AS:Söz gümüşse sükut altındır. İnsan konuşarak değil , susarak da kendini ifade edebilir.

Bir küçük toplumsal veya bireysel beden dili pek çok şeyi anlatabilir.

Ben çok memnun oldum bunu seçtiğime.

BŞ.Dinlemek daha önemli bazen değil mi?

AS:Anlamak için dinlemek lazım.

BŞ:Gençlerimiz için bir oyunumuz daha var.

Bülent Şenver'in odasında Bülent Şenver Bey'in konuğu Ali Saydam ile birlikteyiz.

Şimdi torba oyunu. Bu torbamızdan harfler çıkacak, bir harf çekelim torbamızdan.

AS:"Ş" harfi.

BŞ:"Ş" harfi ile bize doğru veya iyi bir davranış söyleyebilir misiniz?

AS:Şevk . Şevk demek motivasyon diyelim.

İnsanın şevki olması, bir şeye motive olması demektir.

Şevkinin kalmadığı da o işe artık motive olmadığını ifade eder.

BŞ: İyi işlere şevk mi? Kötülüğe şevk?

AS:O insanın ruhunun düzeni ile gelişmiş bir ruhsanız ona bakar. İkincisi de şevkat.

BŞ:Bir tane de kötü davranış, yanlış bir davranış için

AS:"K" Kıfayetsizlik.

Bir şeye yetememek.

Hem yeterliliği yoktur o işi yapmaya hem de acayip hırsı vardır.

En zoru da budur.

BŞ:Yeterliliğiniz yoksa bir işe önce kalkışmayın yeterliliğinizi elde edin, sonra o işe kalkışın.

Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali saydam.

Şimdi bir kelime bir cümle oyunu.

Oyunun başlığı da söylüyor, ben size bir kelime söyleyeceğim, o kelimenin size hatırlattığı ilk cümleyi bizimle paylaşmanızı rica edeceğim.

Sayın Ali Saydam benimle bir kelime bir cümle oyununu oynamaya hazır mısınız?

AS:Hazırım.

BŞ:Kelime hoşgörü cümle.

AS:Kendinizin ciddiye alınmasını istiyorsanız siz de başkalarına karşı hoşgörülü olun.

BŞ:Kelime saygı cümle.

AS: Her şeyinizi yitirin ama saygınızı yitirmeyin.

BŞ: Kelime aşk cümle.

AS:Dört türlü aşk vardır, dördünü de yaşamaya çalışın.

BŞ:Kelime mutluluk cümle.

AS:Mutluluk insanın inşa edebileceği bir şeydir.

Kendi kendine gelmez.

Ben oturayım da mutluluk bana gelsin, olmaz.

Mutluluğu inşa etmek gerekir.

BŞ:Kelime zenginlik cümle.

AS: Duygusal zenginlik parasal zenginliği de, fikir zenginliği de parasal zenginliği beraberinde getirir.

Duygu , fikir zenginliği de olursa eğer para zenginliği de arkasından gelir.

BŞ:Kelime itibar cümle.

AS:İtibarımı yitirmektense para yitirmeyi tercih ederim. Robert Bosch.

BŞ:Kelime kitap cümle.

AS: "Kitaplarım benim kölemdir" demiş Bertolt Brecht .

Ben onları okurum, altını çizerim ve onlardan en büyük faydayı elde etmeye çalışırım.

BŞ:Kelime etik cümle.

AS:Etik meselesini anlamak için bizim geçmişimizde olan adap kelimesinin karşılığını iyice anlamak lazım.

Yoksa iş adabı kavramını zaten bizim genlerimizde olan bir kavramı anlamakta zorluk çekeriz.

BŞ:Kelime reklam cümle.

AS:Reklamın iyisi kötüsü olur. Kötü reklamda çok ciddi hasar verebilir.

BŞ:Kelime iletişim cümle.

AS: İletişim ile ilişkiyi birbirine karıştırmamak gerekir.

İletişim bir şeyi karşı tarafta değiştirmeyi hedefler.

İlişkiniz öyle bir hedefi yoktur.

Anneannemiz ile ilişki kurarız ama iletişim kurmak zorunda değiliz.

O yüzden bu ikisini birbirine karıştırmamak lazım.

BŞ:Kelime Ali Saydam cümle.

AS: Ali saydam'ı Ali Saydam'a değil, Ali Saydam'ı seven ve sevmeyenlere sormak lazım.

Çünkü bir şey üretiyorsanız hayatta sevenleriniz olduğu gibi sevmeyenleriniz de oluyor.

İkisi de mübarektir .

O yüzden Ali Saydam'ı sadece onu sevenlere sakın sormayın.

BŞ:Çok teşekkür ediyorum. Ağzınıza sağlık.

AS:Sağolun.

BŞ: Bülent Şenver'in Odası'nda, Bülent Şenver'in konuğu Ali Saydam'dı. Gençler ile tecrübelerini, birikimlerini ve zenginliklerini paylaştı.

Unutmayın, gençler bizim her şeyimiz en değerli hazinemiz.

Bir başka programda birlikte olmak dileğiyle tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın.

Hoşçakalın.

.
.

dinlemek için Bölüm 1 Bölüm 2 Bölüm 3

.
.


Ali Saydam, Bülent Şenver

.



.


soldan: Bülent Şenver, Ali Saydam, Özhan Erem

.
.
.

Görüşlerinizi paylaşmak için


.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org