Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Feyhan Yaşar Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Yaraları Sarıp, Yaşar'ı Yurtdışına Açtı
07.12.2006
Okunma Sayısı : 5862
Oy Sayısı : 7
Değerlendirme : 5
Popülarite : 4,23
Verdiğiniz Puan :
 

 

Yaraları Sarıp, Yaşar'ı Yurtdışına Açtı
.
.
Sabah Gazetesi muhabiri Sayın Şelale Kadak'ın benimle yaptığı bir söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedim.

 

Yaraları Sarıp, Yaşar'ı Yurtdışına Açtı
FEYHAN YAŞAR
Sabah Gazetesi muhabiri Şelale Kadak Söyleşisi
.
.

Feyhan Yaşar (FY)
Şelale Kadak (ŞK)
.
.

ŞK: Sizin Yaşar Holding'te başkanlığı devralmanız, krizli yılların sonuna rastladı. Başkanlık için hazır olduğunuzu hissetmiş miydiniz?

FY: Hazırdım ki herhalde kabullendim yani. Hazır olmasam etmezdim.

ŞK: Sanırım baba Selçuk Yaşar size çok güveniyor.Yani bu işi kotaracağınızdan emindi…

FY: Sanırım benim çok disiplinli çalışacağıma  ve gayret göstereceğim konusunda emindi. Ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. Bütün kalbimi, beynimi duygularımı koyuyorum.Yemek yaparken de aynı heyecanı hissederim mesela.

ŞK: Babanız Selçuk Yaşar'ın hayatınızdaki rolü nedir?

FY: Babam çok önemli bir figür hayatımda. Beni yanında yetiştirmedi. Yani ben daha aşağılarda bir yerde iş hayatına başladım. Her an babamın yanında değildim. Babamla çalışmaya son 7 senedir başladım.

ŞK: Hala Selçuk Yaşar'la iş konusunda görüşmeler yapıyorsunuz yani…

FY: Tabii ki. Çünkü neticede ben paylaşmayı seviyorum. Hem bizim ekiple hem yukarıdaki onursal başkanla bir araya gelince ne kadar iyi iletişim kurarsak, o kadar iyi kendimizi ifade etme ve strateji yapmak için fırsatımız olacak. Çünkü neticede ben bugün iletişimin insanlara ciddi bir tarz yarattığını düşünüyorum. Rekabet ve işte ortaklıklar açısından doğru iletişimi kurmak çok önemli. Bilgiyi paylaşmaya ve bilgiyi dinlemeye gayret ediyorum.

ŞK:Yaşar Holding yaşadığımız krizlerle belli zorluklardan geçti. Siz de bütün holdingdeki taşları tekrar yerine oturtan kurmayların başıydınız.Yaşadığınız o dönem için neler söyleyeceksiniz?

FY: Zordu. Yani Türkiye'nin geçirdiği zor günlerden sanayicilerin etkilenmemesi mümkün değildi. Neticede bir sorumluluk almış bu takım. Krizlerde yaralar alınmıştı ve bir çözüm üretmek geriyordu.Çok hızlı ve doğru kararlar almak zordu. Zamanı çok iyi kullanmak gerekiyordu. O yüzden biz çok çalıştık.

ŞK: Siz tabii o zamanda biraz da küçülerek büyüdünüz…

FY: Kısmen. Tabii ki bazı iş kollarından çıktık. Ama şunu da söyliyeyim. Biz 1997-1998 yıllarında yaptığımız bir reorganizasyondan sonra bazı iş kollarından çıkma sürecini başlatmıştık. Tabi bu süreç krizle çakıştı. 2004 yılında Selçuk Bey holdingte sistemi oturtma görevini bana verdi.

ŞK: Selçuk Bey şu anda onursal başkan. Siz de Yaşar Holding'in başkanısınız.

FY: Babam 2004'ün başında onursal başkan oldu. Aslında çok daha önce yapmak istiyordu bunu. Ama Türkiye'nin krizleri buna engel oldu. Ben şimdi Yaşar Holding'te farklı bir liderlik anlayışıyla kurumsallaşmayı tamamlamaya çalışıyorum.

ŞK: İş hayatınızın kaçıncı yılındasınız?

FY: 27 yıl oldu.

ŞK: Yaşar Holding'te daha sonra önce kardeşiniz Selim Yaşar ön plandaydı. Sonra bir ayrılık oldu. Selim Yaşar gruptan ayrılırken, siz ön plana çıkmaya başladınız…

FY:  Aslında bizim çok iyi bir iş bölümümüz vardı. Kurumsal yapımızı oturtmaya çalışıyorduk. Ben de kardeşlerim de çoğu zaman babamla direkt çalışmadık. Ama yönetim kuruluna girdikten sonra babamla daha yakın çalışma imkanı oldu. En son 2004 yılında yönetim kurulu başkanlığı görevi bana verildi.

ŞK: Kendinize hiç şu yaşında ya da şu yıl aktif çalışmayı bitireceğim diye bir limit koydunuz  mu?

FY: Ben böyle planların bana uymadığını gördüm. Hayat o kadar çok planlı gitmiyor. Kurumsal yapı içinde ideali, sistemlerin ön plana çıkıp, kişilere bağlı kalınmayan bir mekanizmanın oluşması. Dolayısıyla yönetim kurulu başkanı da dahil kişilerin değişmesinin organizasyonu etkilemiyeceği bir sistemi kurmak kolay bir şirket değil ama yurtdışındaki 100 yıllık şirketlere bakınca iyi örnekleri görüyorsunuz. Dolayısıyla o kadar büyük bir markanın, grubun kişilere bağlı kalmaması gerekir. Benim misyonum bunu yerleştirmek. Kurumsallaşma konusunda ben Yaşar Holding'te iz bırakacağıma inanıyorum. Bunu yaptığım zaman zaten bana ya da başkasına ihtiyaç olmayacak.

ŞK: Yaşar Holding'te bir gün çalışma hayatına atılacağınız için mi işletme eğitimi aldınız?

FY: Hayır o değildi ama işletme birçok bilimi bir arada alabilen bir dal. Yani mühendis olmak istemiyordum. İşletme hukuktan matematiğe, stratejilerden ekonomiye kadar çok alanı kapsıyor. O nedenle Boğaziçi Üniversitesi'nde işletme eğitimi aldım. Sonra da İzmir'de 9 Eylül Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptım.

ŞK: Hiç Yaşar'ın dışında bir yerde çalıştınız mı?

FY: Hayır Yaşar dışında iş tecrübem olmadı. Dışarıda tecrübem yok, bugün olsa isterdim ama. Ben Yaşar'da ilk insan kaynaklarında çalışmaya başladım. DYO'daydım. Sonra yurtdışında staj yaptım.O dönemde insan kaynakları Türkiye'de çok az bilinen bir konuydu. Departmanı kurma görevi bana verildi ve yabancı ortaklıklarımızda olduğu için bu tip konularla çok daha erken karşılaşıyorduk.

ŞK: Nasıl bir gelecek tasarlamıştınız kendinize?

FY: Benim çok esnek bir yapım var. İlla bu olacağım, illa şu olacağım  diye çok kalıplarım yoktu. Yaşar Holding'te çalışmayı ben istedim.

ŞK: Yoğun iş temponuz, size hayatta yapmak istediğiniz şeyleri erteletiyor mu?

FY: Erteletiyorsa da fark etmiyorum. Bir şeyi kabullenince öyle oluyor. Aslında zamanı iyi kullanmayı öğreniyorsunuz. Zamanın değerini anladığınız zaman araları da çok iyi değerlendiriyorsunuz. Ben de sanırım küçük seyahatlerle ve ailemle birlikte olarak değerlendiriyorum.

ŞK: Uzun tatil yapmak size göre mi?

FY: Hiç değil. Üç hafta telefonu kapatıp tatil yapamam. Bir konuya uzun süre odaklanmak yapım değil. Üç hafta telefonu kapatırsam, yalnızlıktan bunalıma girerim.

ŞK: Bir soruyla çocukluğunuza dönmek istiyorum.O döneme dair hatırladığınız özelliğiniz nedir? İçe dönük müydünüz yoksa liderlik vasıflarınız var mıydı?

FY: Ben çocukluğumdan itibaren çok öğrenmeye meraklıydım. Çok kitap okurdum.Yatılı okul döneminde çok disiplinli ve muntazam çalıştığımı hatırlıyorum. Okulda, hemen hemen bütün sosyal kollarda görev alırdım; hatırladığım bir özelliğimdi bu, sanırım sosyal olmamdan kaynaklanıyor. Aileyi bir araya getirmeye bayılırdım. Ben kuzenlerimden daha küçük olmama rağmen küçüklerle çok iyi ilişki kurardım yani çok dışa dönüktüm.

ŞK: Böyle büyük bir yapıyı bir kadının yönetiyor olması, bir erkeğin yönetiyor olmasından ne gibi farklar yaratıyor sizce? Kadınların örneğin duygusal zekalarının da gelişmiş olduğu söylenir hep. Bunun etkisini hissettiniz mi?

FY: Fark vardır belki ama şu anda ona konsantre değilim. Yapı olarak sanırım kadınlar herkesi bir arada tutmayı seviyor. Herkesi mutlu edecek bir çözüme gitmeyi yeğliyorum. Erkeklerin biraz daha önce stratejiyi belirleyip, sonra onu uygulatmayı seven bir yapıları var. Kadınlara ekip ruhu çok aykırı gelmiyor. Kendim nasılım, bunu ben değerlendiremem, arkadaşlarıma sormanız lazım. Ama etrafımdaki kadın yöneticilere bakıyorum. Gördüğüm kadınların ekip çalışmasına daha yatkın olduğu. Benim çalıştığım kadınlardan örnek veriyorum. Daha hızlı iletişim halindeler. Aynı anda 5-6 işle meşgul oluyorlar. Erkekler, ellerindeki bir ya da iki işi bitirmeden ötekine geçmiyor.

ŞK: Yaşar Holding'in cirosu nedir?

FY: Ciromuz bir önceki yıla göre bu yıl yüzde 15 oranında artacak. Beklentilerimiz 1.5 milyar dolarlık bir ciroyla yılı kapatmaktı, öyle de olacak. Ama şu dönemdeki en büyük hedefimiz yurdışına açılmak. Ana faaliyet alanlarımız olan gıda ve boyada yurtdışında büyümeyi amaçlıyoruz.

ŞK: Babanızın kulağınıza küpe olan öğütleri nelerdir?

FY: O kadar çok var ki. Babam çok ileri düşünceli bir insan. Ama kendini hep disipline etmiş. Kendi güçlü yanları ve zaaflarını da keşfedip, onları da yönetmiş bir insan. O yüzden ondan aldığım çok şey var. Çok esnektir, çok hızlı öğrenir örneğin.

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org