Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Nevval Sevindi Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

TÜRKİYE DÜNYADA YERİNİ ALMALI
07.02.2006
Okunma Sayısı : 4025
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

TÜRKİYE DÜNYADA YERİNİ ALMALI

Avrupalı Türklerden söz etmek için öncelikle Türkiye’ nin çerçevesini çizmeli.

 Türkiye , bölgenin laik ve demokratik rol modelidir .  Tüm komşularımızda ve  Kuzey Afrika ülkelerinde   Türk televizyonları izlenmekte. Türkçe sevilen,izlenen bir bölge dili. Kosovalı mültecilerle yaptığım söyleşilerde gençlerin Türkçeyi televizyondan öğrendiklerini ,  Kuzey Afrika ülkelerinde ve İran’da özellikle gençlerin Türkçe diziler izleyerek konuşur duruma gelmeleri anlamlı.

Türkçe eğlence programları büyük izleyici kitlesi çekiyor. Dizilerin tiryakisi olanlar var. İran’da İngilizce dil kurslarından sonra en büyük talep Türkçe kurslarına. Gençler internet yasağını Türkiye’ den telefon  hattı kiralayarak kırıyor. Dünya ve Avrupa ile ilişkinin adresi bölgede Türkiye. Türki Cumhuriyet’ lerde öğrencilere neden Türkiye’ de okumak istediklerini sordum.

Cevapları: Çünkü Türkiye Avrupa’ dır. Oradan Avrupa ve Amerika’ ya atlamak kolay. Türkiye önemli bir referans noktasıdır.

Irak koyu diktatörlüğü içinde yine Türk  televizyonu izleyerek siyasi bilgilenmesini sağlıyordu. Tüm bölgede Türkiye’ye biçilen rol hediye edilen bir rol değildir. Osmanlı ‘dan beri 700 yıllık bir hinterland içinde yerinin öneminin tekrar altının çizilmesidir. Bu hinterland  Osmanlı  kültür coğrafyası. Türkiye Cumhuriyeti  sınırları siyasi sınırlardır. Oysa kültürel sınırları devamlılığını gerek Balkanlarda gerek Ortadoğu’ da sürdürmektedir. Osmanlı’nın yüzyıldan fazla Batı macerasına eklemlenen T.C.’ nin Batılılaşma tarihi  Türkiye’yi Batı’nın uzantısı yapmıştır. Devamlı batı’ya doğru hareket eden Türklerin tarihi Osmanlı ile Batı ‘da kültürel köklerini salmıştır. Bunun izlerini tüm Balkanlarda sürmek mümkün. Bu nedenle kıyıma uğrayan Bosnalılar ve Kosovalılar kültürel bir savaşın şehitleridir. Orada yaşanan kültür bir savaştı. BAtının ırkçılığının korkunç bir sonucuydu.

Türkiye kültürel olarak sarıp sarmaladığı milyonlarca kilometrelik alanda Çin’den  Viyana’ya kadar uzanıyor. Bu milliyetçi bir ahkam ile söylenmemekte. Kültürel bir coğrafyanın tanımı için kullanılmaktadır. Uygur pazarında İstanbul  fotoğrafı asılı  çadır bezinden İbrahim Tatlıses  türküsünün oynak havasıyla hareket edersek büyülü halımız bizi tüm coğrafyada dolaştırırken kulağımız Türk popu ya da türküleriyle çınlayacaktır. Peki, sadece müzik mi? Hayır. Yüzlerce döner büfesi açılan Çin’ den başlayalım yine israil’ e kadar gelelim. Türk damak zevkinin yaygın coğrafyasında gezinelim. Batının  “fast food” una karşılık Türk “fast food” ürünleri her yerde başa güreşmektedir. Lahmacun, pide , döner , tatlılarımız   Rusya dahil her yerde  alternatif tatlardır.

Giyim ve moda zevkinin yaygınlığını da hiç hafife almamak gerek. Bölgede yine önderlik Türkiye’ de. Tekstil konusunda , her türlü olumsuz ekonomik göstergelere rağmen, Türkiye çok başarılı bir ilerleme kaydetmiştir.
Bölgede moda yaratıcısı, marka üreticisi olma konusunda iddialı bir ülkedir.Çin bizden ürünler satın alıp modelleri çalmaktadır.

Çeşitli sanat dallarında ve uygulama alanlarında yine özgün bir yere sahip Türkiye. En önemlisi de Bernard Lewis ‘in de söylediği gibi: “ Ortadoğu’da ilerleme olacaksa kadınlarla olacaktır.” Türkiye kadına verdiği yasal haklarla önderliği elinde tutuyor. Pratik toplumsal yaşamda kentli, okumuş kadın kesimi bir çok meslek dalında çok başarılı. Polis ve askerden tutun operatör ve  hakime kadar Türk kadını geleneksel olan ya da olmayan iş kollarında temsil edilmektedir. Kadın erkek ilişkilerinde son 20 yılda değişim yaşanmaktadır. Televizyonun yurt içindeki etkileri kırsal alanla kenti yaklaştırmaktadır birbirine. Toplumsal ve kültürel değişimler hızlı olmaz. Olduğu kadarı dikkate değerdir. Kadının toplumdaki yeri  önemli gelişmelere gebedir.

Türkiye  Batı’nın Doğu’ya rasladığı yer olması nedeniyle “Türk” sözcüğü müslüman yerine kullanılmıştır yüzlerce yıl. Türkiye aynı zamanda Doğu’nun Batı’ya rasladığı yerdir. Bu  jeostratejik konumu coğrafi değil , aynı zamanda kültüreldir.

Almanya’da ya da Hollanda’da üçüncü kuşak Avrupa değerleriyle Türk kültürünün sentezini yaptıkları işlere yansıtmakta. Ekonomik güç olmanın yanı sıra , sanat, siyaset ve edebiyetta artık yol almaktalar.
Tarihsel değişme sürecini tarihsel perspektif kullanarak temellendirebiliriz. Bu kültür tarihini de içerir. Özgün olma ve özgün üretim dinamik bir temelde mümkün. Türkiye bu dinamiklere sahip. Dinamikleri anlayacak siyasi kadrolara sahip olmaması şanssızlık. Bize biçilen rolden kasıt bunun yabancı pasaportlular tarafından anlatılması olabilir. Genelde bizim pasaportumuz söylediklerimizin dinlenmesine yeterli olmamakta. Kendi aydınına sahip çıkmak yerine kültürel şok yemiş aydınlarla yetinmek zavallığı yaşanan.

Eğer Türkiye Batılı değerlerle kendi değerlerini sentezleyerek özgün bir kültürel yeniden üretimi gerçekleştirirse bu  Türk “Rönesans ‘ ı olur. Türkiye’nin  kendine biçmesi gereken rol, tarihsel birikimimizin kudreti. Yeter ki, zafiyetlerimiz kadar gücümüzü de görelim.

Bugün dünyanın bulmaya çalıştığı  “akıl ve gönül  beraberliği” felsefi olarak kültürel temelimiz. Sevgi, sezgi ve akıl üretimi bilgi çağının felsefesiyle uyumlu.  Bugün Avrupa birlikte yaşamaya ne kadar uzak olduğunu bize kanıtlamakta. Hollanda sokaklarında sadece Flemenkce konuşulsun yasası çıkarmayı ilan edenler, Almanya’da okullarda Almancayı mecbur kılan kültür bencil ve ırkçı. Biz onlara benzemeye uğraşmak yerine kaybettiklerimizi hatırlamalıyız.   Yeni bir siyaset yapılandırılmalı ülkemizde. 

"yetmiş iki millet kendi sırrını bizden dinler,
biz iki yüz millet ve mezhebi tek perdede birleştiren ney gibiyiz." der bir gazelinde. Mevlana bütüne sesleniyor. ne ırk,ne mürit ne dine değil temel öğe olarak sevgiyi alarak sesleniyor. Mevlana taşı da seviyor,köpeği de bir hayali de ,coşkuyu da, hüzün ve yıkımı da, gülümsemeyi ve gözyaşını da seviyor. Sevdiriyor. Mevlana  insanları ayıran her şeye karşı. O bütün farklılıkları harmanlayarak, onların temelindeki "aynılıkları" buluyor. Değişik ve farklı kaynaklardan insanlık denen bütüne varıyor, bu bütünlüğü oluşturan temel inancı ortaya koymaya çalışıyor.

Türkiye kültürünü ve felsefesini  yeni oluşmakta olan dünya için üretirken demokrat  bireye değer vermek zorunda. Özgün olan toplumla çok uyumlu olan değildir. Özgün olan çatışma yaratır ama sonunda bir sentez yumağıdır. Doğumu  sancılı bir sevinç içerir.

NEVVAL  SEVİNDİ
*Türk sözcüğü bir ırk adı değildir.Bilmeyene duyurulur.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org