Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   


 

İshak Alaton Gözüyle 


Resmimi Düzenleyeyim
- Hayat Boyu Dersler -
- Hayat Boyu Dersler - İshak Alaton Anısına. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.- Hayat Boyu Dersler - İster genç olun ister yaşlı, yaşınızla barışık değilseniz ihtiyarsınız demektir.Çok genç ölen yaşlılar olduğu gibi, ihtiyar doğanlar da vardır.Üniversitelerimizde yaptığım söyleşilerde bana en çok para hakkında soru sorulur. Herhalde iş adamı olduğum için. Ben, "paranın iki kişiliği vardır" derim. Birincisi para bir değiş tokuş aracıdır. Para verip yiyecek, giyecek, ev, bark, hatta sağlık satın alabilirsiniz. ikincisi ile gelecek korkusunu yenersiniz. ''Yaşlılığımda çaresiz, muhtaç, perişan kalmam çünkü kötü gün paramı bir kenara ayırdım dersiniz.Ama para ötesi -para üstü- bir konu daha vardır bunu parayla satın alamazsınız.Bunun adi zevk ve keyiftir. Zevk almak, keyif duymak ancak KÜLTÜR ile

1398 defa okundu.

yazının tamamı...
Lüzumsuz Adam İshak Alaton, İş Adamına Tavsiyeler
Lu?zumsuz Adam I?shak Alaton, I?s? Adamına Tavsiyeler Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

8035 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton Bir tek Tuncay Özkan'ı affetmedim
I?shak Alaton Bir tek Tuncay O?zkan'ı affetmedimAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

7675 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton - Gelecekte En Önemli 3 Sektör, Tarım, Enerji, Sağlık
I?shak Alaton - Gelecekte En O?nemli 3 Sekto?r, Tarım, Enerji, Sag?lıkAnısına.... izlemek için     .. dinlemek için   ..

7567 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton Kozmik Oda
I?shak Alaton Kozmik OdaAnısına.... izlemek için     .. dinlemek için   ..

6878 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton Neden Sağlık?
I?shak Alaton Neden Sag?lık? Anısına.. izlemek için      .. dinlemek için   ....

7096 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton, eşitlik Sedef Kabaş
I?shak Alaton, es?itlik Sedef Kabas?Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ....

7458 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton, felsefe Sedef Kabaş
İshak Alaton, felsefe Sedef KabaşAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ....

6530 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton,Güven Kaybı Sedef Kabaş
İshak Alaton,Güven Kaybı Sedef Kabaş Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6698 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON Varlık Vergisi ic?in bizden de o?zu?r dilesinler
İSHAK ALATON Varlık Vergisi ic?in bizden de o?zu?r dilesinler Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

7241 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton'un ilk kez anlattığı Özal anısı
İshak Alaton'un ilk kez anlattığı Özal anısıAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6846 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alatom Sweturk 2013 Başaıi Ödülleri
İshak Alatom Sweturk 2013 Başaıi ÖdülleriAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6464 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton A HABER DARBELER TÜRKİYEYİ FAKİRLİĞE MAHKUM ETTİ
İshak Alaton A HABER DARBELER TÜRKİYEYİ FAKİRLİĞE MAHKUM ETTİAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6950 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton, Balçiek İLTER Söz Sende Ihsan Eliaçık
İshak Alaton, Balçiek İLTER Söz Sende   Ihsan EliaçıkAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6510 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton ve Leyla Zana'dan açıklama
İshak Alaton ve Leyla Zana'dan açıklamaAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

7019 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton Struma faciasını anlatıyor - Radyo Kuzey
İshak Alaton Struma faciasını anlatıyor - Radyo KuzeyAnısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6786 defa okundu.

yazının tamamı...
İshak Alaton TÜSIADı i bölmek için oarada kaliyorum
İshak Alaton TÜSIADı i bölmek için oarada kaliyorumAbısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

7069 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON Turkish Womans International Network Q&A All
İSHAK ALATON Turkish Womans International NetworkQ&A AllAnısına izlemek için     .. dinlemek için   ..

6905 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON How can the human capital in Turkey compete in the global economy Q&A 6
İSHAK ALATON  How can the human capital in Turkey compete in the global economy Q&A 6Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

7808 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON Lessons from life- How did you learn English Q&A 5
İSHAK ALATON Lessons from life- How did you learn English Q&A 5Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6707 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON You have a very different approach to philanthropy. What is your inspiration Q&A 4
İSHAK ALATON You have a very different approach to philanthropy. What is your inspiration Q&A 4Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

6623 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON What is your advice to career women in Turkey Q&A 3
İSHAK ALATON What is your advice to career women in Turkey Q&A 3Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

7519 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON What is your view on money and power Q&A 2
İSHAK ALATON What is your view on money and power Q&A 2Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

7772 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON Women and the Future of Turkey Q&A 1
İSHAK ALATON Women and the Future of Turkey Q&A 1Anısına.. izlemek için     .. dinlemek için   ..

8029 defa okundu.

yazının tamamı...
Anısına
İshak Alaton veda etmeden önce böyle demişti: Hiç pişmanlığım yok!AnısınaJale ÖZGENTÜRK12 Eylül 2016 İş adamı İshak Alaton ile, 2 ay önce Hürriyet Yazarı Jale Özgentürk İSO'nun 'İstanbul Sanayi Tarihi' belgeseli için bir araya gelmişti. Alaton, Özgentürk'e "Çok hata yaptım ama önüne geçilmiyor, yani güzel bir deyim var Türkçe'de. Olanla ölene çare yok" diye anlatmıştı.İSHAK Alaton, Türkiye'nin en renkli, en cesur işadamlarından biriydi. Farklılığı hem yaşadığı zorlu hayattan, hem de yılmayan, heyecanını hiç yitirmeyen kişiliğinden geliyordu. ..Yahudi asıllı bir ailenin oğluydu İshak Bey. Hayatındaki en büyük kırılmayı Varlık Vergisi sırasında yaşadı. Güçlü kuvvetli bir adam olan babasının belirlenen vergiyi ödeyemediği için Aşkale'ye gidip, bir yıl sonra

6457 defa okundu.

yazının tamamı...
YAŞ SEKSEN TEKLİF HEYECAN VERİCİ?
YAŞ SEKSEN TEKLİF HEYECAN VERİCİ?İshak Alaton2007 yılının  Eylül'ünde 80 yaşımı  doldurdum. Yaşım ilerledikçe yeni bilgiler edinme arayışım daha da büyüyor.  İleriyi  görme ilmi olan "Fütüroloji" ye daha bir tutku ile sarılıyorum.  Birkaç yıldan  beridir 2050 yılında,  bugünkü gençleri  bekleyen yaşam  şartlarının  neler olabileceği hakkında makaleler,  raporlar, kitaplar okuyorum.  2050  yılını  görmenin imkan dışı  olduğunu bilmeme rağmen , bu arayıştan  ve bilgilenmeden  müthiş keyif alıyorum. Biliyorum , bunu  birkaç defa dile getirdim, çünkü çok  önemsiyorum. Önemli konulara birkaç kez vurgu yapmak  tekrar sayılmaz.İyi  anlaşıldığımı düşünerek  devam ediyorum. Bu arada,

7134 defa okundu.

yazının tamamı...
PROYEJİ BANA SUNDULAR
PROYEJİ BANA SUNDULARİshak AlatonKopenhag'daki  bir konferansın  sonunda, bu fonun  temsilcileri  bu  projeyi  bana sundular.  Atatürk Havalimanı  bitişiğindeki Sanayi  Bölgesi'nde on yıldan  beri faaliyette olan Nemed şirketini satın  alarak  büyütmeyi  ve dünya çapında marka yapmayı  öngören  bir teşebbüs. Bir şirket, sağlık  dalında damar tıkanıklığında kullanılan  kateterler, balonlar ve stentler imal ediyor, ancak  araştırmaya para ayırmadığı için  gelişemiyordu.  Danimarka'daki  fon  bu büyük  atılım da benim de yer almamı teklif ettiler. Bir müddet araştırma ve sorgulama ile geçti. Ben heyecan  duydum. İnsanlığa ve ülkemize sağlık yatırımları   dalında bü

7393 defa okundu.

yazının tamamı...
NEMED OLDU ALVİMEDİCA
NEMED OLDU  ALVİMEDİCAİshak AlatonNemed, satın  alındıktan sonra ismi Alvimedica olarak değişti. Yeşilköy Serbest Bölge'deki  yeri yeni  yatırımlara uygun  olmadığı  için, yakın yer olarak Çatalca Serbest  Bölgesi'ndeki  bir arazi satın alındı ve hemen  inşaata geçildi. Rekor bir zamanda, sekiz ayda 5.500 metrekare kapalı saha Avrupa'nın en büyük steril  odası olan ileri teknoloji ile bu  fabrika inşa edildi.  Bu arada,  2008 yılı krizi patladı. Amerika en  önce bu  krizden etkilendi.  Birçok şirket  sıkıntıya girdi, Alvimedica  yönetimi  bunu fırsat bildi. Amerika'da ki  büyük  şirketlere In-Vivo  marka kateter ve balon  imal eden  bir şirket satın aldı. Şirketin iki sah

6442 defa okundu.

yazının tamamı...
GELECEK SAĞLIKTA
GELECEK SAĞLIKTAİshak AlatonSağlıkla ilgili, araştırmaya ve bilime dayalı üretim dallarının, Türkiye'nin  geleceğinde en büyük  gelişmeyi  ve atılımı göstereceğine candan  inanıyorum. Yön arayan  gençlerimize sağlıkla ilgili olayları ve kullanılan ürünleri incelemelerini öneriyorum. Bu önerimi rakamlarla ve somut verilerle açmak isterim. 2000 yılı rakamları ile 2050 yılı için  beklentiler ve öngörülerle ilgili rakamları  karşılaştıran raporlardan anladıklarım şöyle:1-Nüfus artışı: 6.5 milyar  insan, elli yıl sonra 9.5 milyara kadar çıkacak. Dünyada yaşamak  gittikçe zorlaşacak, bazı  şehirlerde yaşamak  bir kabusa dönüşecek. 2-Ömür beklentisi: 1950  yılında dünya ortalaması 54 iken, 2000 yılında 78'e yükseldi. 2050 yılında 90'ı ge

7444 defa okundu.

yazının tamamı...
BEŞ YILDA DÜNYA MARKASI
BEŞ YILDA DÜNYA MARKASI İshak Alaton2007 yılının Eylül ayında yola çıkan  Alvimedica projesi, beş sene içinde, mucize olarak  adlandırabileceğim bir gelişim  yaşadı. Bugün, Çatalca'da 240 kişi istihdam  ediyor. Bitişik arsada, birinciden daha büyük, ikinci fabrikanın  inşaatına başlanıyor. Alvimedica, bu kısa zaman içinde bir dünya markası oldu. Çin'e Hindistan'a, İran'a, Avrupa ülkelerine, kısaca dünyanın  dört yanına ihracat  yapıyor. En büyük gelişme Güney Amerika ülkelerinde yaşanıyor. İmalatın  yüzde doksandan fazlası ihraç ediliyor. Bu ileri teknoloji endüstrisinin  başarısı, devamlı  araştırmaya ve yeni ürünleri piyasaya arz etmesine bağlıdır. Bu dalda Türkiye'de bir ilk olması hasebiyle , yetişmiş  teknik eleman  bulmamız

6606 defa okundu.

yazının tamamı...
ARABAYA KARŞI DEĞİLİM, ÖLÜ YATIRIMA KARŞIYIM
ARABAYA KARŞI DEĞİLİM,ÖLÜ YATIRIMA KARŞIYIMİshak AlatonÖnü açık ve gelişme imkanları olan bu sağlık  yatırımları  yolu  gençlerimizi beklerken  , önü  kapanmakta olan ve bugünden kriz içinde boğuşan otomotiv gibi, dünde kalmış  teknolojilere yatırım teşvikleri vermenin  çok yanlış olduğunu her fırsatta dile getiriyorum. Bunları ifade ederken  Ankara'da ki bürokrat  ve politikacı  dostlarımın öfkeli eleştirileri ve itirazlarını anlayış  ve sabırla karşılıyorum. Ben de Türk firmalarının birer dünya markası olmalarını çok istiyorum. Fakat bu alanda duygusal  olmamak lazım,  yatırımları  çok rasyonel ve geleceği  de görerek  yapmak şart. Otomotiv sektöründe son yirmi yılda çok şey değişti, önümüzdeki  yıllarda

5421 defa okundu.

yazının tamamı...
İSHAK ALATON Kolaj Can Kıraç
İSHAK ALATON Kolaj Can Kıraç.."En ummadığın keşfeder esrar-ı derununSen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?"Ziya Paşa..Fikir, Kolaj ve Uygulama: Can Kıraç..İSHAK ALATON Kolaj Can Kıraç

6134 defa okundu.

yazının tamamı...
YAHUDİ OLARAK SÖYLEDİKLERİM DAHA İNANDIRICI
YAHUDİ OLARAK SÖYLEDİKLERİM DAHA İNANDIRICIİshak AlatonÖnyargılara muhatap olmak insanın yaşayacağı büyük felaketlerin başında gelir. Sorulara muhatap olmak ise, hele hele iyi sorulara, o da insanı zenginleştirir, ufkunu açar ve yeni yolculuklara çıkarır.İşte o sorulardan biri:İshak Bey, hayatınızın herhangi bir döneminde, yurtiçinde veya yurtdışında, Yahudiliği  bir kimlik olarak kullanma ihtiyacı duydunuz mu?Çok defa kullandım ve bunu bir borç bildim. Hala da fırsat buldukça bunu kullanıyorum. Burada veya dışarıda yabancılarla temasımda diyorum ki:"Ben Yahudi'yim. Ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Türkiye hakkında önyargılarınızı bozmak için buradayım.Benim, hiçbir yerde olamayacağım  kadar mutlu  bir hayatım var Türkiye'de. Çok başarılı  bir işadamıyım. Türkiye'd

4571 defa okundu.

yazının tamamı...
YABANCILAR NELER SORUYORLAR
YABANCILAR NELER SORUYORLARİshak AlatonPeki bu insanlar bana niçin geliyorlar, ne buluyorlar, ne anlatıyorum?Onlar neyi merak ediyorlar?İki ana sebep olması gerekir.Birincisi, herhalde doğruyu söyleyen bir adam olarak tanındım  hayat boyu. Böyle olunca yabancılarda "bu adam bize sırf birilerini  yağlamak için yalan söylemez" diye bir düşünce , güven oluşuyor. İkincisi de, beni farklı dine mensup bir Türk vatandaşı olarak görüp de daha rahat kritik edebilir veya Türkiye'nin kötü yönlerini daha kolay  söyleyebilir bir adam düşüncesiyle önyargılarıyla geliyorlar. Siyasetçiler, akademisyenler, işadamları, yazarlar, gazeteciler düşünce kuruluşlarında çalışanlar?. Ankara'daki elçiliklerden de çok gelen oluyor. Amerika'da Musevi lobisinin önde gelen insanları da çok sık geliy

4155 defa okundu.

yazının tamamı...
AMERİKA'DAKİ BAZI TÜRKLER
AMERİKA'DAKİ BAZI TÜRKLERİshak AlatonOnlara bir gözlük veriyorum, Türkiye'yi yeniden okumaları için. Özellikle Türkiye'nin iç dengelerinin medyada çarpıtılarak verilmesini önleyici gerçek bilgileri vermeyi bir görev biliyorum. Benim bildiğim gerçekleri anlatıyorum. Ve bazı şeyleri önlemeye çalışıyorum. Amerika'daki Cumhuriyetçilerin beyinlerinin yıkandığı bir sistem var. Bu operasyon Türkiye'deki derin devletin  uzantıları yolu ile yapılıyor. İşte bazı yazarlar kasıtlı ve önyargılı yazılarıyla bugünkü hükümeti zayıflatmaya yönelik dezenformasyon yapıyorlar Amerika'da. Bu kolaylıkla yutuluyor, çünkü o yazıları  yazan insanlar, bunları Washington'daki  bir düşünce üretim merkezi ismi altında yazıyorlar. Adam Türkiye'yi  analiz ediyor ve üstelik bir de Türk? Haliyle

3498 defa okundu.

yazının tamamı...
ETKİN MİYİM?
ETKİN MİYİM?İshak AlatonBazıları merak ediyor, benim Amerika'daki Yahudi lobisi üzerindeki etkimi.Böyle bir etkim var mı bilmiyorum. Doğru, bazı insanlar beni tanır, ben de bazı insanları tanırım. Tanıdık insanların olmasının faydalarına inandım her zaman. Onlardan bazıları Türkiye'yi daha iyi anlamak için buraya geldiklerinde misafirperverlik gösteririm. Bu benim metodum, benim yaklaşımım. Fırsat buldukça onları yemekte ağırlarım, bilgilendiririm, tanışmak istedikleri insanlarla bir araya getiririm.Kim bunlar derseniz envai çeşit insan? Bir kere Ankara'da bürokratlar onlara bilgi verirler. Bu normaldir. Sonra kendi büyükelçilikleri ve İstanbul'daki konsolosluklardaki insanlar onlara bilgi verirler. Ben de onlardan biriyim. Yani onlara bilgi taşıyan insanlardan biriyim.

4034 defa okundu.

yazının tamamı...
1 MART TEZKERESİYLE MESAFE AÇILDI
1 MART TEZKERESİYLE MESAFE AÇILDIİshak Alaton 1 Mart 2003'te Irak harekatından önce Amerikalıların  beklentileri Türkiye'nin kendi topraklarında onların geçişine izin vereceği yönündeydi. Tayyip Erdoğan'ın  da bu  yönde beyanları  vardı.Fakat Meclis, İskenderun üzerinden büyük bir asker  geçişini sağlayacak tasarıya onay vermedi.Bu, Amerikalılarda tam bir hayal  kırıklığı oluşturdu.  Türkiye'de bazı çevreler bile endişe ettiler Amerika bunun  bedelini  ödetir diye. Demirel bile benzer şeyler söyledi.Fakat ben bunun bir bedeli  olsa da uzun vadede Türkiye'nin lehine olacağına dair inancımı o dönemde söyledim. Dış basında fikrim eleştiri aldı ama sonradan  anlaşıldı ki ben haklıyım. Ben, Türkiye'yi koruyan  bir melek var, diye

3853 defa okundu.

yazının tamamı...
ONE MİNUTE MESELESİ
ONE MİNUTE MESELESİİshak AlatonDünyanın malumu: Davos'ta ve Peres ve Başbakan Erdoğan arasında tatsız bir durum meydana geldi. Bu kriz benim için  sürpriz olmadı, bekliyorum. Çünkü Erdoğan gitmeden birkaç gün önce "Ben Davos'ta Peres'ten bunun hesabını soracağım, Gazze'nin  hesabını soracağım," demişti.Nitekim de öyle oldu. Orada çok şiddetli  bir tartışma yaşandı,  çok da ses getirdi.Oldu bitti  ve şimdi  sonuçlarına bakmak lazım. Kabul etmek gerekir ki, Tayyip Erdoğan için çok faydalı oldu.İsrail'e büyük zarar  verdiği söylenmese de, İsrail 'İn lehine olduğu  da söylenemez. İsrail bu  tartışmadan şüphesiz ki yara aldı.  Zira bunun üstesinden gelmek  için hala çabalıyorlar.O tartışma, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir kırılma noktas

3733 defa okundu.

yazının tamamı...
HİÇ UYUMADIĞIM İKİ GECE VAR
HİÇ UYUMADIĞIM İKİ GECE VARİshak AlatonAklıma bir şey geldi.Hayatımda hiç uyumadığım  bir iki gece olmuştur.Hiç uyumadığım?Bir tanesi , bir Pazar gecesi saat 19:00'da başladı ve ertesi güne kadar hiç uyumadım. Çünkü telefonlar durmadı.2002 yılının 3 Kasım'ını 4 Kasım'a bağlayan gece?Telefonlar önce İsveç'le başladı, İsrail, Rusya ile sürdü, sonra Avrupa'yla devam etti, Almanya, Fransa, İngiltere, sonra da Amerika'yla uzun uzun konuştuk?Diyorlar ki:"Fundamentalist  bir parti büyük bir ekseriyetle iktidara geldi. Ne olacak  Türkiye'nin hali? Türkiye İran mı oluyor?Öyle bir önyargı  var, o günlerde. ..Sabaha kadar verdiğim mesaj:Göreceksiniz ki, aslında bu Türkiye'nin müthiş  bir şansı. Türkiye'ye ilk defa hakiki demokratik bir yönetim  geliyor.

4252 defa okundu.

yazının tamamı...
CHP'YE MÜTHİŞ BİR FİKİR VERDİM AMA ANLAMADILAR
CHP'YE MÜTHİŞ BİR FİKİR VERDİM AMA ANLAMADILARİshak AlatonNe olacak  bu CHP'nin hali?O kadar  sıkıcı bir soru ki?Bu soruya hala cevap bulamadık?O yüzden CHP'den bir şey olmuyor. Baykal gitti, Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Ne değişti?Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı seçilince, onlara bir fikir verdim, tarihi bir imkandı aslında. Dedim ki:Fethullah Gülen on yıldan fazladır Türkiye'den uzakta, Amerika'da yaşıyor. Büyük hasret çekiyor, büyük acı çekiyor. Fakat bu manasız durum bitmeli, Gülen Türkiye'ye dönmeli. İşte size büyük bir fırsat, Fethullah Gülen'i  Türkiye'ye yeni CHP davet etse? Böylece hem Gülen Türkiye'ye gelir hem de bu gelişme CHP ile Türkiye'deki önemli bir kesimin ve dolayısıyla dindar dünyanın  barışması  anlamına gelir. Bu barış hem CHP'ye

4096 defa okundu.

yazının tamamı...
UYKUSUZ İKİNCİ GECE
UYKUSUZ İKİNCİ GECEİshak AlatonO geceden sonra uzun süre rahat uyudum. Ta ki 2007 yılına kadar. Oldukça sarsıcı günlerdi. O günlerde pek çok insan darbe bekliyordu.  İtiraf etmeliyim ki, darbeye çok yakındık? Neyse ki Ergenekon olayı başladı. Operasyonlar hafiften başladı, gittikçe büyüdü Ergenekon olayı. Şöyle bir neticeye vardık ki artık Türkiye'de gerçekler ortaya çıkıyor. Ben bu çabanın  faydalarını görüyorum. Sadece yurtdışındaki saygınlık değil, yurtiçinde de aynı  saygınlığı  görüyorum. Bana bakanlar eğer önyargılı değillerse bir dost ve saygın bir insan  görüyorlar. Benim böyle ucuz manevralar peşinde olmadığımın da idrakindeler. Benim Türkiye'nin demokratikleşmesi, insanların refah seviyelerinin artması ve herkesin eşit haklarla huzur içinde hayat sü

3909 defa okundu.

yazının tamamı...
GÜLEN VE HAREKET TARİHİ BİR FIRSAT
GÜLEN VE HAREKET TARİHİ BİR FIRSAT   İshak Alaton Fethullah GülenFethullah Gülen'i  ve hareketini önemsiyorum. Bendeki bakış çok yalın ve sade. O da iki esasa dayanıyor. Bir, 1990'lı  yılların başından itibaren ilgi alanıma girdi. Hakkında yazılanların çoğunu okudum. Kendisini takip ettim, hareketi gözlemledim, sordum, soruşturdum. Türkiye'den ayrıldığı  tarihe kadar çeşitli  zamanlarda Sayın Gülen'le bir araya geldik. Sonuçta farklı dünyalardan gelen iki insan  olsak da birçok  ortak payda bulabildik. İlk karşılaşmamız sanırım 1990'lı yılların  başlarında oldu. Henüz 50 yaşında bir genç adamın çok sağlıklı olmadığını düşündüren durumlar oldu, çünkü sağlığından hiç de iyi bahsedilmiyordu. Hocanın özellikle şeker hastalığı , yani diyabeti ko

4030 defa okundu.

yazının tamamı...
HOCA'NIN BOYU UZADI
HOCA'NIN BOYU UZADIİshak Alaton Fethullah GülenÇok enteresandır, başka bir gün tekrar Altunizade'de Gülen'i ziyarete gittim. Bir öğleden  sonra, beş çayına davet edildim?Hocaefendi beni asansörün önünde karşıladı. Garajdan bindiğimiz asansörü doğrudan doğruya son kattaki  büyük odanın holüne açılıyor. Kapı açıldı ve ben ilk adımımı atacağım ki  Hocaefendi karşımda. Fakat o an Hocaefendi'nin boyunun  çok kısa olduğunu fark ettim. Böyle bir intibaım oldu. Kısa boylu bir adam?Ve kucaklaştık, Türk usulü? Hem el sıkıştık hem de sağlı sollu öpüştük.Sonra beraber büyük odaya geçtik. Her taraf yeşillikler içinde.Binanın beşinci katında müthiş bir yeşillik, bahçe gibi kocaman bir oda?Ortada 7-8 tane koltuk var, birinde kendisi oturuyor, ben tam karşı

3683 defa okundu.

yazının tamamı...
BİR YANLIŞLIK VAR BU İŞTE
BİR YANLIŞLIK VAR BU İŞTEİshak Alaton.Fethullah Gülen.Bir gariplik gördüm. Bir yanlışlık var bu işte dedim kendi kendimeYani psikolojik olarak bu insanlar farkına varmadan Fethullah Gülen'e kötülük yapıyorlar, diye kendimce bir fikre saplandım. Sonra?Cehaletin de verdiği bir cesaretle dedim ki:"Yahu Allah aşkınıza?Ben yirmi dakikadır buradayım, konuştuğumuz mevzua bakıyorum da sadece ve sadece Hocaefendi'nin hastalığını konuştuk.Enine boyuna bunu anlattınız. Ne kadar  hasta olduğuna kendinizi inandırmayı mı çalışıyorsunuz? Bırakın bu telkini. Ben sizi dinlerken  Hocaefendi'nin yüzüne de bakıyorum, yüzünde bir mutluluk izi görmüyorum. Aksine siz konuştukça "Evet, ben hastayım, ben hastayım" diyen bir adam görüyorum karşımda ve bu da benim canımı sıkıyor. Acaba siz niye

4081 defa okundu.

yazının tamamı...
HAREKETE VERİLER ÜZERİNDEN BAKIYORUM
HAREKETE VERİLER ÜZERİNDEN BAKIYORUMİshak AlatonFakat Gülen Türkiye'de pek anlaşılamadı, belki de onu anlamak istemediler. O nedenle büyük bir kara propagandanın içinde kaldı. Medyanın bir kesimi, derin devlet ve bazı odaklar Gülen'i ve hareketi yaptıklarıyla, düşünceleriyle ele almadılar, aksine kendi zanlarıyla mahkum ettiler. Türkiye'de oluşturmak istedikleri olumsuz havayı bir şekilde yurtdışına da taşımanın çabasına girdiler. Kötü gözle bakan kötü görür. Gözü bozuk olan her neyi ne kadar görebilir ki?Ben Gülen hareketine iyi gözle bakıyorum, çünkü bakıp  gördüğüm şeyler beni bu noktaya getirdi.

4026 defa okundu.

yazının tamamı...
SIRA DIŞI BİR ŞAHSİYET
SIRA DIŞI BİR ŞAHSİYETİshak AlatonBen bugünkü duruma da çok üzülüyorum. İnce ruhlu, hassas bir insan Hocaefendi. Çok hissi ve çok düşünceli olduğu için kendine tatbik ettiği bir gurbet var. Hocaefendi'nin kendi iradesiyle kendini yurtdışında yaşamaya mahkum etmesi sıra dışı bir şahsiyet, üstün bir karakter olduğunu gösteriyor. Kim ne derse desin saygı duyulması gereken bir  his bu. Yani Türkiye'ye, kendi toplumuna o kadar çok sevgi ve saygısı var ki? Aman Türkiye'nin dengeleri bozulmasın diye adeta kendini feda ediyor. Kaç kişi kendini bu ölçüde feda edebilir ki?Sırf bunun için  bile Hocaefendi saygıdeğerdir.Yoksa başka meziyetleri, inancı, samimiyeti, ortaya koyduğu  düşünceleri, hizmetleri bir yana bırak, sırf kendine tatbik ettiği bu  anlamlı eziyeti bile

3738 defa okundu.

yazının tamamı...
YÜZDE 74 NEDİR?
İshak AlatonYÜZDE 74 NEDİR?TESEV olarak bir araştırma yaptık ve bir soru sorduk. Dedik ki:"Yahudi komşumuzun olması sizi rahatsız eder mi?""Evet" cevabını  verenler yüzde 74 çıktı. "One minute" den ve Mavi Marmara faciasından  çok önce soruldu bu soru. Bunu neye yoracağımı bilemedim. Bir arkadaşım dedi ki:"İshak Bey, soruyu ;"Yahudi komşunuzun olması sizi rahatsız eder mi?" yerine Türk Yahudisi komşunuzun olması sizi rahatsız eder mi?" şeklinde sorsaydınız cevap farklı olabilirdi. Çünkü Yahudi deyince akıllara önce İsrail gelir?."Ben de aynı  fikirdeyim ki  "Türk Yahudisi" ile sadece "Yahudi " demek arasında, insanların kafasında farklı iki kıvılcım çakıyor. Evet, belki de hata yaptık,  soruyu yanlış kodladık. Bu anketi bir kere daha yapmak lazım. "Yüzde 74 e

2820 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜLKEMİN SORUNLARI BENİM SORUNLARIMDIR
ÜLKEMİN SORUNLARI BENİM SORUNLARIMDIRİshak Alatonİnsan kendini ifadeden geri durmamalı. Susan ve kendi hakkında yeterince bilgi vermeyen insan dıştan üretilmiş eski ve yanlış bilgilerle kuşatılır, kötü bir insan olarak zihinlerde yer alır. O yüzden  ben konuşurum , ülkenin bütün sorunlarıyla ilgili konuşurum, kafa yorarım, kendimi az bir sorunla değil bütün sorunlarla muhatap hale getiririm. Çünkü ben buralıyım ve buranın  her şeyi beni ilgilendirir. Bu ülkenin bütün sorunları benim sorunlarımdır ve çözüm yolunda elimden geleni yaparım. Toplumun genelini görmeye başlayan insanın kimliği ya da Yahudiliği  ya da başka bir şeyliği akla gelmez, ön plana çıkmaz.Ankara'da bir konferansta beni takdim eden hanımın "Vatanına en çok hizmet eden insanlar arasında temayüz etmiş bir şahsiyettir İshak A

3292 defa okundu.

yazının tamamı...
SANA NE, DİYEN ÇOK OLDU
SANA NE, DİYEN ÇOK OLDUİshak AlatonŞimdi bana sorabilirsiniz;Sen de öteki zenginler, patronlar gibi yap. İşine bak, paranı kazan ve keyfini yaşa. Yaşın gelmiş 85'e, ne işin  var demokrasi ile?Doğru, ben de pekala diğerleri gibi işimi yapar, yaşar giderim?Bana bu aklı veren de çok oluyor zaten.Sorunun devamı var:Zenginsin ve üstelik bu düzen içinde zengin oldun. Şimdi de düzenden şikayet ediyorsun. Niye şikayetçisin bu düzenden?Bence önemli bir sorunu da içinde barındırıyor bu soru. Sorumluluk bilinci ve saygınlık arayışı desem çoğu insan yine anlamayacak?Aynı manayı farklı şekilde ifade edelim o zaman;Çünkü ben şahsi ihtiyaçlarımın ötesine geçtim. Şahsi ihtiyaçlarımın karşılanmasının mutluluğum için yeterli olmadığını  farkına vardım. Her zaman böyle düşündüm. Z

2480 defa okundu.

yazının tamamı...
HUZURSUZLUK HUZURU TEHDİT EDER
HUZURSUZLUK HUZURU TEHDİT EDERİshak AlatonDemokrasi hepimiz için  kurtuluştur. Toplum huzurlu olmadan  biz tuzu kuruların da huzuru kalıcı olamaz?Hazreti Muhammet'in  sözü değil mi:"Komşusu açken  tok yatan bizden değil."Yani komşularında bir huzursuzluk  varsa, senin kendi evinde huzurlu olman mümkün değil. Oradaki hastalık gün gelir sana da bulaşır, seni de öldürür. Hastalıklı toplumlar sağlıklı toplumları tehdit ederler. Ben ne  diye sürekli korku ile yaşayayım ki?Bizim İstanbul sermayesi, hem biraz burnunun ucunu  hem de azıcık uzağı görebilse kendi çıkarının demokrasinin hızlı bir şekilde gelişmesinde görüp mutabık kalacak, anlayacak bunu. Ne çare ki bunu düşünmüyor henüz.

2558 defa okundu.

yazının tamamı...
HİKMET ÇETİN HER ŞEYİ BİLİYORDU
HİKMET ÇETİN HER ŞEYİ BİLİYORDUİshak AlatonBu sözleri işitecek ne yapmışım  o günlerde, anlatayım:Hikmet Çetin, Dışişleri Bakanı.Türkiye'nin bir Ermeni sorunu var. Ermeni lobisinden çok önemli iki ismi Bakan Çetin ile buluşturdum. Kim bunlar; Hovnanyan ve Van Krikoryan.İkisi de bu tarihi görüşme için New York'tan geldiler. 1991 yılında Levon  Ter Petrosyan, cumhurbaşkanı olarak seçiliyor Ermenistan Cumhuriyeti'nde. İlk yapmak istediği şey; Türkiye ile ilişkileri düzeltmek.Çünkü biliyor ki Ermenistan'ın dünyaya açılması bu yolla mümkün  olacaktır. Türkiye ile dostluk yolları arıyor ve bu yolda ilk adımlarını özel sektör yardımıyla atmayı faydalı buluyor. Bir şekilde beni buluyor Moskova üzerinden. Çünkü biz o zamanlar Moskova'da tanınıyoruz, iş yapıyoruz bir Türk  müteah

2780 defa okundu.

yazının tamamı...
BULUŞMA ÇARPITILDI, BAKAN KORKTU
BULUŞMA ÇARPITILDI, BAKAN KORKTUİshak AlatonVe maalesef o yemekte kötü bir şey yaşıyorum. Çünkü Sedat Ergin yemekte benim bu Ermeni'yle beraber salona girdiğimi görüyor. Ben Sedat Ergin'i hiç tanımıyorum. Ergin hemen bir önyargıya varıyor:"Madem ki  Van Krikoryan buraya geldi, bu Asala'nın finansmanında rol almış bir adamdır,. O halde kötüdür. Madem ki o kötüdür o halde İshak Alaton da kötüdür" gibi fikirle çıkıyor. Benimle konuşmadan , hiç bana bir şey sormadan  bir yazı döşeniyor ve yazı Cumhuriyet gazetesinde çıkıyor. Rezil bir başlık?"İshak Alaton'un New York'taki Ermenilerle yaptığı gizli görüşmeler."Halbuki hiç gizlilikle ilgisi yok. Hem bizim Dışişleri 'nin haberi var, hem de Amerikan Dışişleri bundan haberdar ve onlar aracı oluyorlar. Nokta dergisindeki haberde Sedat Ergin "A

2391 defa okundu.

yazının tamamı...
BEN VE ERMENİ LOBİSİ
BEN VE ERMENİ LOBİSİİshak AlatonTarihi 1994.Nokta dergisi diyor ki:"İshak Alaton  önemli bir işadamı. Türkiye'nin her sorunuyla ilgili mutlaka bir görüşü var. En çok  ta Zonguldak kömür havzası ile ilgili söyledikleri kamuoyunda yankı uyandırdı. Alaton bu  havzanın  kapatılıp  işçilere evlerinde oturmaları karşılığında para ödenmesi halinde zararın 5 trilyon daha azalacağını söyleyerek acı gerçeği herkesin yüzüne tokat gibi çarptı. Alaton, bununla kalmayıp medyatik işadamı kimliğiyle Türkiye'nin her sorununa parmak bastı. Alkışlandığı kadar eleştirildi de. En çok da, Dışişleri Bakanı olduğu sırada Hikmet Çetin'in  makamına oldu bitti ile Ermeni lobisinden  iki kişiyi sokunca eleştirildi.Alaton, Hikmet Çetin'e çok kızgın?"?Haber böyle devam edi

2638 defa okundu.

yazının tamamı...
BAŞBAKAN HAHAMBAŞILIK'TA
BAŞBAKAN HAHAMBAŞILIK'TAİshak AlatonTekrar dönelim 2003 patlamalarına.Neva Şalom'un  önündeki patlamada yirmi kişi öldü. Başbakan Erdoğan yurtdışındaydı, galiba Dubai'de.  Bu elim olay üzerine seyahatini keserek döndü, uçağı Yeşilköy'de iner inmez doğru sinagogun önüne geldi ve patlamanın tesirini gördü. Buradaki incelemelerinden sonra derhal  Hahambaşılığa gidip ziyaret etti ki Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir başbakan bir hahambaşının mekanına gitti. Başbakan Erdoğan, İshak Haleva'ya taziyede bulundu. Bunu anlamı  çok büyüktü, devlet  vatandaşını sahiplendi. Tayyip Erdoğan orada dedi ki:"Hangi dinden olursa olsun bütün Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşları   benim  sorumluluğum altındadır. Onun için ben onlara arka çıkarım."Bu, çok 

2281 defa okundu.

yazının tamamı...
AZINLIK PSİKOLOJİSİ PİS BİR ŞEY
AZINLIK PSİKOLOJİSİ PİS BİR ŞEYİshak AlatonŞimdi şu soruların cevabını düşün:Sen hiç öteki  olarak görüldün mü?Sen hiç yaşadığın toplumda ömür boyu kendini ispat etme duygusuyla yaşadın mı?Sana hiç "azınlık" cümlesiyle seslenildi mi?Sen sık sık "içimizdeki yabancılar" muamelesine uğradın mı?Sana hiç  potansiyel sabotör nazarıyla bakıldı mı?Azınlıktan bir insan  kendini nasıl hisseder?Ne kadar yabancı hisseder, ne kadar yerli hisseder?İki kelime, peşini hiç bırakmaz. Hep tedirginsin ama hep güven  duymak istiyorsun. Bu durumu cemaat içinde çok farklı  ve derin şekilde yaşayan insanların mevcut olduğunu düşünüyorum. Bana gelince; ben bu spektrumun bir ucundayım. Yani en az tedirgin olan, en az hisseden, toplumun içinde farklı olduğunu idrakinde olan ama bunu normalle

2410 defa okundu.

yazının tamamı...
ETKİN MİYİM?
ETKİN MİYİM?İshak AlatonBazıları merak ediyor, benim Amerika'daki Yahudi lobisi üzerindeki etkimi.Böyle bir etkim var mı bilmiyorum. Doğru, bazı insanlar beni tanır, ben de bazı insanları tanırım. Tanıdık insanların olmasının faydalarına inandım her zaman. Onlardan bazıları Türkiye'yi daha iyi anlamak için buraya geldiklerinde misafirperverlik gösteririm. Bu benim metodum, benim yaklaşımım. Fırsat buldukça onları yemekte ağırlarım, bilgilendiririm, tanışmak istedikleri insanlarla bir araya getiririm.Kim bunlar derseniz envai çeşit insan? Bir kere Ankara'da bürokratlar onlara bilgi verirler. Bu normaldir. Sonra kendi büyükelçilikleri ve İstanbul'daki konsolosluklardaki insanlar onlara bilgi verirler. Ben de onlardan biriyim. Yani onlara bilgi taşıyan insanlardan biriyim.

4819 defa okundu.

yazının tamamı...
AMERİKA'DAKİ BAZI TÜRKLER
AMERİKA'DAKİ BAZI TÜRKLERİshak AlatonOnlara bir gözlük veriyorum, Türkiye'yi yeniden okumaları için. Özellikle Türkiye'nin iç dengelerinin medyada çarpıtılarak verilmesini önleyici gerçek bilgileri vermeyi bir görev biliyorum. Benim bildiğim gerçekleri anlatıyorum. Ve bazı şeyleri önlemeye çalışıyorum. Amerika'daki Cumhuriyetçilerin beyinlerinin yıkandığı bir sistem var. Bu operasyon Türkiye'deki derin devletin  uzantıları yolu ile yapılıyor. İşte bazı yazarlar kasıtlı ve önyargılı yazılarıyla bugünkü hükümeti zayıflatmaya yönelik dezenformasyon yapıyorlar Amerika'da. Bu kolaylıkla yutuluyor, çünkü o yazıları  yazan insanlar, bunları Washington'daki  bir düşünce üretim merkezi ismi altında yazıyorlar. Adam Türkiye'yi  analiz ediyor ve üstelik bir de Türk? Haliyle

3952 defa okundu.

yazının tamamı...
YABANCILAR NELER SORUYORLAR
YABANCILAR NELER SORUYORLARİshak AlatonPeki bu insanlar bana niçin geliyorlar, ne buluyorlar, ne anlatıyorum?Onlar neyi merak ediyorlar?İki ana sebep olması gerekir.Birincisi, herhalde doğruyu söyleyen bir adam olarak tanındım  hayat boyu. Böyle olunca yabancılarda "bu adam bize sırf birilerini  yağlamak için yalan söylemez" diye bir düşünce , güven oluşuyor. İkincisi de, beni farklı dine mensup bir Türk vatandaşı olarak görüp de daha rahat kritik edebilir veya Türkiye'nin kötü yönlerini daha kolay  söyleyebilir bir adam düşüncesiyle önyargılarıyla geliyorlar. Siyasetçiler, akademisyenler, işadamları, yazarlar, gazeteciler düşünce kuruluşlarında çalışanlar?. Ankara'daki elçiliklerden de çok gelen oluyor. Amerika'da Musevi lobisinin önde gelen insanları da çok sık geliy

3568 defa okundu.

yazının tamamı...
YAHUDİ OLARAK SÖYLEDİKLERİM DAHA İNANDIRICI
YAHUDİ OLARAK SÖYLEDİKLERİM DAHA İNANDIRICIİshak AlatonÖnyargılara muhatap olmak insanın yaşayacağı büyük felaketlerin başında gelir. Sorulara muhatap olmak ise, hele hele iyi sorulara, o da insanı zenginleştirir, ufkunu açar ve yeni yolculuklara çıkarır.İşte o sorulardan biri:İshak Bey, hayatınızın herhangi bir döneminde, yurtiçinde veya yurtdışında, Yahudiliği  bir kimlik olarak kullanma ihtiyacı duydunuz mu?Çok defa kullandım ve bunu bir borç bildim. Hala da fırsat buldukça bunu kullanıyorum. Burada veya dışarıda yabancılarla temasımda diyorum ki:"Ben Yahudi'yim. Ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Türkiye hakkında önyargılarınızı bozmak için buradayım. Benim, hiçbir yerde olamayacağım  kadar mutlu  bir hayatım var Türkiye'de. Çok başarılı  bir işadamıyım. Türkiye'

3903 defa okundu.

yazının tamamı...
HAREKETE VERİLER ÜZERİNDEN BAKIYORUM
HAREKETE VERİLER ÜZERİNDEN BAKIYORUMİshak AlatonFakat Gülen Türkiye'de pek anlaşılamadı, belki de onu anlamak istemediler. O nedenle büyük bir kara propagandanın içinde kaldı. Medyanın bir kesimi, derin devlet ve bazı odaklar Gülen'i ve hareketi yaptıklarıyla, düşünceleriyle ele almadılar, aksine kendi zanlarıyla mahkum ettiler. Türkiye'de oluşturmak istedikleri olumsuz havayı bir şekilde yurtdışına da taşımanın çabasına girdiler. Kötü gözle bakan kötü görür. Gözü bozuk olan her neyi ne kadar görebilir ki?Ben Gülen hareketine iyi gözle bakıyorum, çünkü bakıp  gördüğüm şeyler beni bu noktaya getirdi.

3519 defa okundu.

yazının tamamı...
SIRA DIŞI BİR ŞAHSİYET
SIRA DIŞI BİR ŞAHSİYETİshak AlatonBen bugünkü duruma da çok üzülüyorum. İnce ruhlu, hassas bir insan Hocaefendi. Çok hissi ve çok düşünceli olduğu için kendine tatbik ettiği bir gurbet var. Hocaefendi'nin kendi iradesiyle kendini yurtdışında yaşamaya mahkum etmesi sıra dışı bir şahsiyet, üstün bir karakter olduğunu gösteriyor. Kim ne derse desin saygı duyulması gereken bir  his bu. Yani Türkiye'ye, kendi toplumuna o kadar çok sevgi ve saygısı var ki? Aman Türkiye'nin dengeleri bozulmasın diye adeta kendini feda ediyor. Kaç kişi kendini bu ölçüde feda edebilir ki?Sırf bunun için  bile Hocaefendi saygıdeğerdir.Yoksa başka meziyetleri, inancı, samimiyeti, ortaya koyduğu  düşünceleri, hizmetleri bir yana bırak, sırf kendine tatbik ettiği bu  anlamlı eziyeti bile

4036 defa okundu.

yazının tamamı...
BİR YANLIŞLIK VAR BU İŞTE
BİR YANLIŞLIK VAR BU İŞTEİshak AlatonBir gariplik gördüm. Bir yanlışlık var bu işte dedim kendi kendimeYani psikolojik olarak bu insanlar farkına varmadan Fethullah Gülen'e kötülük yapıyorlar, diye kendimce bir fikre saplandım. Sonra?Cehaletin de verdiği bir cesaretle dedim ki:"Yahu Allah aşkınıza? Ben yirmi dakikadır buradayım, konuştuğumuz mevzua bakıyorum da sadece ve sadece Hocaefendi'nin hastalığını konuştuk. Enine boyuna bunu anlattınız. Ne kadar  hasta olduğuna kendinizi inandırmayı mı çalışıyorsunuz? Bırakın bu telkini. Ben sizi dinlerken  Hocaefendi'nin yüzüne de bakıyorum, yüzünde bir mutluluk izi görmüyorum. Aksine siz konuştukça "Evet, ben hastayım, ben hastayım" diyen bir adam görüyorum karşımda ve bu da benim canımı sıkıyor. Acaba siz niye biraz daha olu

3824 defa okundu.

yazının tamamı...
HOCA'NIN BOYU UZADI
HOCA'NIN BOYU UZADIİshak AlatonÇok enteresandır, başka bir gün tekrar Altunizade'de Gülen'i ziyarete gittim. Bir öğleden  sonra, beş çayına davet edildim?Hocaefendi beni asansörün önünde karşıladı. Garajdan bindiğimiz asansörü doğrudan doğruya son kattaki  büyük odanın holüne açılıyor. Kapı açıldı ve ben ilk adımımı atacağım ki  Hocaefendi karşımda. Fakat o an Hocaefendi'nin boyunun  çok kısa olduğunu fark ettim. Böyle bir intibaım oldu. Kısa boylu bir adam?Ve kucaklaştık, Türk usulü? Hem el sıkıştık hem de sağlı sollu öpüştük.Sonra beraber büyük odaya geçtik. Her taraf yeşillikler içinde. Binanın beşinci katında müthiş bir yeşillik, bahçe gibi kocaman bir oda?Ortada 7-8 tane koltuk var, birinde kendisi oturuyor, ben tam karşısına oturuyorum. Etr

3684 defa okundu.

yazının tamamı...
GÜLEN VE HAREKET TARİHİ BİR FIRSAT
GÜLEN VE HAREKET TARİHİ BİR FIRSATİshak AlatonFethullah Gülen'i  ve hareketini önemsiyorum. Bendeki bakış çok yalın ve sade. O da iki esasa dayanıyor. Bir, 1990'lı  yılların başından itibaren ilgi alanıma girdi. Hakkında yazılanların çoğunu okudum. Kendisini takip ettim, hareketi gözlemledim, sordum, soruşturdum. Türkiye'den ayrıldığı  tarihe kadar çeşitli  zamanlarda Sayın Gülen'le bir araya geldik. Sonuçta farklı dünyalardan gelen iki insan  olsak da birçok  ortak payda bulabildik. İlk karşılaşmamız sanırım 1990'lı yılların  başlarında oldu. Henüz 50 yaşında bir genç adamın çok sağlıklı olmadığını düşündüren durumlar oldu, çünkü sağlığından hiç de iyi bahsedilmiyordu. Hocanın özellikle şeker hastalığı , yani diyabeti konuşuluyordu. Önceleri ortak dostla

3524 defa okundu.

yazının tamamı...
CHP'YE MÜTHİŞ BİR FİKİR VERDİM AMA ANLAMADILAR
CHP'YE MÜTHİŞ BİR FİKİR VERDİM AMA ANLAMADILARİshak AlatonNe olacak  bu CHP'nin hali?O kadar  sıkıcı bir soru ki?Bu soruya hala cevap bulamadık?O yüzden CHP'den bir şey olmuyor. Baykal gitti, Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Ne değişti?Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı seçilince, onlara bir fikir verdim, tarihi bir imkandı aslında. Dedim ki:Fethullah Gülen on yıldan fazladır Türkiye'den uzakta, Amerika'da yaşıyor. Büyük hasret çekiyor, büyük acı çekiyor. Fakat bu manasız durum bitmeli, Gülen Türkiye'ye dönmeli. İşte size büyük bir fırsat, Fethullah Gülen'i  Türkiye'ye yeni CHP davet etse? Böylece hem Gülen Türkiye'ye gelir hem de bu gelişme CHP ile Türkiye'deki önemli bir kesimin ve dolayısıyla dindar dünyanın  barışması  anlamına gelir. Bu barış hem CHP'ye

2920 defa okundu.

yazının tamamı...
UYKUSUZ İKİNCİ GECE
UYKUSUZ İKİNCİ GECEİshak AlatonO geceden sonra uzun süre rahat uyudum. Ta ki 2007 yılına kadar. Oldukça sarsıcı günlerdi. O günlerde pek çok insan darbe bekliyordu.  İtiraf etmeliyim ki, darbeye çok yakındık? Neyse ki Ergenekon olayı başladı. Operasyonlar hafiften başladı, gittikçe büyüdü Ergenekon olayı. Şöyle bir neticeye vardık ki artık Türkiye'de gerçekler ortaya çıkıyor. Ben bu çabanın  faydalarını görüyorum. Sadece yurtdışındaki saygınlık değil, yurtiçinde de aynı  saygınlığı  görüyorum. Bana bakanlar eğer önyargılı değillerse bir dost ve saygın bir insan  görüyorlar. Benim böyle ucuz manevralar peşinde olmadığımın da idrakindeler. Benim Türkiye'nin demokratikleşmesi, insanların refah seviyelerinin artması ve herkesin eşit haklarla huzur içinde hayat sü

3360 defa okundu.

yazının tamamı...
HİÇ UYUMADIĞIM İKİ GECE VAR
HİÇ UYUMADIĞIM İKİ GECE VARİshak AlatonAklıma bir şey geldi.Hayatımda hiç uyumadığım  bir iki gece olmuştur.Hiç uyumadığım?Bir tanesi , bir Pazar gecesi saat 19:00'da başladı ve ertesi güne kadar hiç uyumadım. Çünkü telefonlar durmadı.2002 yılının 3 Kasım'ını 4 Kasım'a bağlayan gece?Telefonlar önce İsveç'le başladı, İsrail, Rusya ile sürdü, sonra Avrupa'yla devam etti, Almanya, Fransa, İngiltere, sonra da Amerika'yla uzun uzun konuştuk?Diyorlar ki:"Fundamentalist  bir parti büyük bir ekseriyetle iktidara geldi. Ne olacak  Türkiye'nin hali? Türkiye İran mı oluyor?Öyle bir önyargı  var, o günlerde. ..Sabaha kadar verdiğim mesaj:Göreceksiniz ki, aslında bu Türkiye'nin müthiş  bir şansı. Türkiye'ye ilk defa hakiki demokratik bir yönetim  geliyor.

2652 defa okundu.

yazının tamamı...
ONE MİNUTE MESELESİ
ONE MİNUTE MESELESİİshak AlatonDünyanın malumu: Davos'ta ve Peres ve Başbakan Erdoğan arasında tatsız bir durum meydana geldi. Bu kriz benim için  sürpriz olmadı, bekliyorum. Çünkü Erdoğan gitmeden birkaç gün önce "Ben Davos'ta Peres'ten bunun hesabını soracağım, Gazze'nin  hesabını soracağım," demişti.Nitekim de öyle oldu. Orada çok şiddetli  bir tartışma yaşandı,  çok da ses getirdi.Oldu bitti  ve şimdi  sonuçlarına bakmak lazım. Kabul etmek gerekir ki, Tayyip Erdoğan için çok faydalı oldu. İsrail'e büyük zarar  verdiği söylenmese de, İsrail 'İn lehine olduğu  da söylenemez. İsrail bu  tartışmadan şüphesiz ki yara aldı.  Zira bunun üstesinden gelmek  için hala çabalıyorlar. O tartışma, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir kırılma nokt

2896 defa okundu.

yazının tamamı...
1 MART TEZKERESİYLE MESAFE AÇILDI
1 MART TEZKERESİYLE MESAFE AÇILDIİshak Alaton 1 Mart 2003'te Irak harekatından önce Amerikalıların  beklentileri Türkiye'nin kendi topraklarında onların geçişine izin vereceği yönündeydi. Tayyip Erdoğan'ın  da bu  yönde beyanları  vardı. Fakat Meclis, İskenderun üzerinden büyük bir asker  geçişini sağlayacak tasarıya onay vermedi. Bu, Amerikalılarda tam bir hayal  kırıklığı oluşturdu.  Türkiye'de bazı çevreler bile endişe ettiler Amerika bunun  bedelini  ödetir diye. Demirel bile benzer şeyler söyledi.Fakat ben bunun bir bedeli  olsa da uzun vadede Türkiye'nin lehine olacağına dair inancımı o dönemde söyledim. Dış basında fikrim eleştiri aldı ama sonradan  anlaşıldı ki ben haklıyım. Ben, Türkiye'yi koruyan  bir melek var, diy

3052 defa okundu.

yazının tamamı...
BULUŞMA ÇARPITILDI, BAKAN KORKTU
BULUŞMA ÇARPITILDI, BAKAN KORKTUİshak AlatonVe maalesef o yemekte kötü bir şey yaşıyorum. Çünkü Sedat Ergin yemekte benim bu Ermeni'yle beraber salona girdiğimi görüyor. Ben Sedat Ergin'i hiç tanımıyorum. Ergin hemen bir önyargıya varıyor:"Madem ki  Van Krikoryan buraya geldi, bu Asala'nın finansmanında rol almış bir adamdır,. O halde kötüdür. Madem ki o kötüdür o halde İshak Alaton da kötüdür" gibi fikirle çıkıyor. Benimle konuşmadan , hiç bana bir şey sormadan  bir yazı döşeniyor ve yazı Cumhuriyet gazetesinde çıkıyor. Rezil bir başlık?"İshak Alaton'un New York'taki Ermenilerle yaptığı gizli görüşmeler."Halbuki hiç gizlilikle ilgisi yok. Hem bizim Dışişleri 'nin haberi var, hem de Amerikan Dışişleri bundan haberdar ve onlar aracı oluyorlar. Nokta dergisindeki haberde Seda

2704 defa okundu.

yazının tamamı...
HİKMET ÇETİN HER ŞEYİ BİLİYORDU
HİKMET ÇETİN HER ŞEYİ BİLİYORDUİshak AlatonBu sözleri işitecek ne yapmışım  o günlerde, anlatayım:Hikmet Çetin, Dışişleri Bakanı.Türkiye'nin bir Ermeni sorunu var. Ermeni lobisinden çok önemli iki ismi Bakan Çetin ile buluşturdum. Kim bunlar; Hovnanyan ve Van Krikoryan.İkisi de bu tarihi görüşme için New York'tan geldiler. 1991 yılında Levon  Ter Petrosyan, cumhurbaşkanı olarak seçiliyor Ermenistan Cumhuriyeti'nde. İlk yapmak istediği şey; Türkiye ile ilişkileri düzeltmek. Çünkü biliyor ki Ermenistan'ın dünyaya açılması bu yolla mümkün  olacaktır. Türkiye ile dostluk yolları arıyor ve bu yolda ilk adımlarını özel sektör yardımıyla atmayı faydalı buluyor. Bir şekilde beni buluyor Moskova üzerinden. Çünkü biz o zamanlar Moskova'da tanınıyoruz, iş yapıyoruz bir Türk  mütea

2756 defa okundu.

yazının tamamı...
BEN VE ERMENİ LOBİSİ
BEN VE ERMENİ LOBİSİİshak AlatonTarihi 1994.Nokta dergisi diyor ki:"İshak Alaton  önemli bir işadamı. Türkiye'nin her sorunuyla ilgili mutlaka bir görüşü var. En çok  ta Zonguldak kömür havzası ile ilgili söyledikleri kamuoyunda yankı uyandırdı. Alaton bu  havzanın  kapatılıp  işçilere evlerinde oturmaları karşılığında para ödenmesi halinde zararın 5 trilyon daha azalacağını söyleyerek acı gerçeği herkesin yüzüne tokat gibi çarptı. Alaton, bununla kalmayıp medyatik işadamı kimliğiyle Türkiye'nin her sorununa parmak bastı. Alkışlandığı kadar eleştirildi de. En çok da, Dışişleri Bakanı olduğu sırada Hikmet Çetin'in  makamına oldu bitti ile Ermeni lobisinden  iki kişiyi sokunca eleştirildi.Alaton, Hikmet Çetin'e çok kızgın?"?Haber böyle devam edi

2820 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜLKEMİN SORUNLARI BENİM SORUNLARIMDIR
ÜLKEMİN SORUNLARI BENİM SORUNLARIMDIRİshak Alatonİnsan kendini ifadeden geri durmamalı. Susan ve kendi hakkında yeterince bilgi vermeyen insan dıştan üretilmiş eski ve yanlış bilgilerle kuşatılır, kötü bir insan olarak zihinlerde yer alır. O yüzden  ben konuşurum , ülkenin bütün sorunlarıyla ilgili konuşurum, kafa yorarım, kendimi az bir sorunla değil bütün sorunlarla muhatap hale getiririm. Çünkü ben buralıyım ve buranın  her şeyi beni ilgilendirir. Bu ülkenin bütün sorunları benim sorunlarımdır ve çözüm yolunda elimden geleni yaparım. Toplumun genelini görmeye başlayan insanın kimliği ya da Yahudiliği  ya da başka bir şeyliği akla gelmez, ön plana çıkmaz.Ankara'da bir konferansta beni takdim eden hanımın "Vatanına en çok hizmet eden insanlar arasında temayüz etmiş bir şahs

2880 defa okundu.

yazının tamamı...
HUZURSUZLUK HUZURU TEHDİT EDER
HUZURSUZLUK HUZURU TEHDİT EDERİshak AlatonDemokrasi hepimiz için  kurtuluştur. Toplum huzurlu olmadan  biz tuzu kuruların da huzuru kalıcı olamaz?Hazreti Muhammet'in  sözü değil mi:"Komşusu açken  tok yatan bizden değil."Yani komşularında bir huzursuzluk  varsa, senin kendi evinde huzurlu olman mümkün değil. Oradaki hastalık gün gelir sana da bulaşır, seni de öldürür. Hastalıklı toplumlar sağlıklı toplumları tehdit ederler. Ben ne  diye sürekli korku ile yaşayayım ki?Bizim İstanbul sermayesi, hem biraz burnunun ucunu  hem de azıcık uzağı görebilse kendi çıkarının demokrasinin hızlı bir şekilde gelişmesinde görüp mutabık kalacak, anlayacak bunu. Ne çare ki bunu düşünmüyor henüz.

2528 defa okundu.

yazının tamamı...
SANA NE, DİYEN ÇOK OLDU
SANA NE, DİYEN ÇOK OLDUİshak AlatonŞimdi bana sorabilirsiniz;Sen de öteki zenginler, patronlar gibi yap. İşine bak, paranı kazan ve keyfini yaşa. Yaşın gelmiş 85'e, ne işin  var demokrasi ile?Doğru, ben de pekala diğerleri gibi işimi yapar, yaşar giderim?Bana bu aklı veren de çok oluyor zaten.Sorunun devamı var:Zenginsin ve üstelik bu düzen içinde zengin oldun. Şimdi de düzenden şikayet ediyorsun. Niye şikayetçisin bu düzenden?Bence önemli bir sorunu da içinde barındırıyor bu soru. Sorumluluk bilinci ve saygınlık arayışı desem çoğu insan yine anlamayacak?Aynı manayı farklı şekilde ifade edelim o zaman;Çünkü ben şahsi ihtiyaçlarımın ötesine geçtim. Şahsi ihtiyaçlarımın karşılanmasının mutluluğum için yeterli olmadığını  farkına vardım. Her zaman böyle düşündüm. Z

2928 defa okundu.

yazının tamamı...
AZINLIK PSİKOLOJİSİ PİS BİR ŞEY
AZINLIK PSİKOLOJİSİ PİS BİR ŞEYİshak AlatonŞimdi şu soruların cevabını düşün:Sen hiç öteki  olarak görüldün mü?Sen hiç yaşadığın toplumda ömür boyu kendini ispat etme duygusuyla yaşadın mı?Sana hiç "azınlık" cümlesiyle seslenildi mi?Sen sık sık "içimizdeki yabancılar" muamelesine uğradın mı?Sana hiç  potansiyel sabotör nazarıyla bakıldı mı?Azınlıktan bir insan  kendini nasıl hisseder?Ne kadar yabancı hisseder, ne kadar yerli hisseder?İki kelime, peşini hiç bırakmaz. Hep tedirginsin ama hep güven  duymak istiyorsun. Bu durumu cemaat içinde çok farklı  ve derin şekilde yaşayan insanların mevcut olduğunu düşünüyorum. Bana gelince; ben bu spektrumun bir ucundayım. Yani en az tedirgin olan, en az hisseden, toplumun içinde farklı olduğunu idrakinde olan ama bunu normalle

2992 defa okundu.

yazının tamamı...
YÜZDE 74 NEDİR?
İshak AlatonYÜZDE 74 NEDİR?TESEV olarak bir araştırma yaptık ve bir soru sorduk. Dedik ki:"Yahudi komşumuzun olması sizi rahatsız eder mi?""Evet" cevabını  verenler yüzde 74 çıktı. "One minute" den ve Mavi Marmara faciasından  çok önce soruldu bu soru. Bunu neye yoracağımı bilemedim. Bir arkadaşım dedi ki:"İshak Bey, soruyu ;"Yahudi komşunuzun olması sizi rahatsız eder mi?" yerine Türk Yahudisi komşunuzun olması sizi rahatsız eder mi?" şeklinde sorsaydınız cevap farklı olabilirdi. Çünkü Yahudi deyince akıllara önce İsrail gelir?."Ben de aynı  fikirdeyim ki  "Türk Yahudisi" ile sadece "Yahudi " demek arasında, insanların kafasında farklı iki kıvılcım çakıyor. Evet, belki de hata yaptık,  soruyu yanlış kodladık. Bu anketi bir kere daha yapmak lazım. "Yüzde 74 e

2656 defa okundu.

yazının tamamı...
BAŞBAKAN HAHAMBAŞILIK'TA
BAŞBAKAN HAHAMBAŞILIK'TAİshak AlatonTekrar dönelim 2003 patlamalarına.Neva Şalom'un  önündeki patlamada yirmi kişi öldü. Başbakan Erdoğan yurtdışındaydı, galiba Dubai'de.  Bu elim olay üzerine seyahatini keserek döndü, uçağı Yeşilköy'de iner inmez doğru sinagogun önüne geldi ve patlamanın tesirini gördü. Buradaki incelemelerinden sonra derhal  Hahambaşılığa gidip ziyaret etti ki Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir başbakan bir hahambaşının mekanına gitti. Başbakan Erdoğan, İshak Haleva'ya taziyede bulundu. Bunu anlamı  çok büyüktü, devlet  vatandaşını sahiplendi. Tayyip Erdoğan orada dedi ki:"Hangi dinden olursa olsun bütün Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşları   benim  sorumluluğum altındadır. Onun için ben onlara arka çıkarım."Bu, çok 

2784 defa okundu.

yazının tamamı...
İSTANBUL BOMBALARI
İSTANBUL BOMBALARIİshak Alatonİstanbul bomba sesleriyle uyandı. Ya da İstanbul bomba sesiyle sarsıldı.İkisi de doğru, yüksek ses insanı hem sarsar hem de uyandırır. Beklenmedik her durumun tesiri güçlü olur. Hatırlayın, 2003 yılında İstanbul'da bombalar patladı. Bir cumartesi günüydü. İlk yerde patlama oldu, İngiliz Konsolosluğu ve HSBC Bank binasında. Diğerleri de sonraki Perşembe günü. Yine iki yerde bomba patladı, ikisi de sinagoglarda. Hem Neve Şalom, hem de Şişli Sinagogu'nda. Şişli'de ön taraf yıkıldı, binaya pek hasar veremedi.Orada kimse ölmedi. Felaket Neve Şalom'da yaşandı, çok sayıda insan öldü ki bunların yüzde 80'i Yahudi değil, Müslüman'dı. Hedef sinagog ve Yahudiler miydi, yoksa sokak sakini Müslümanlar ve oradan geçen insanlar mıydı, her şey iç içe geçti.Sokak tam bir vahşe

3746 defa okundu.

yazının tamamı...
GÖREVİM TÜRKİYE'NİN İMAJINI DÜZELTMEK
GÖREVİM TÜRKİYE'NİN İMAJINI DÜZELTMEKİshak AlatonVaktiyle dünyayı dolaştım, çok önemli yerlerde konuşmalar yaptım. Vermek istediğim en önemli mesaj da şu oldu:Türkiye'de Yahudi aleyhtarlığı yoktur. Hiçbir zaman da yaşanmadı. Çünkü Osmanlı'nın mirasıdır.Osmanlı'nın  mirası, milletleri yan yana, barış içinde yaşamaktır. Ama Rusya'da, Almanya'da, Fransa'da Yahudi  düşmanlığı var. Amerika'da bile var biraz. Çok akıllı bir yönetim sistemiydi Osmanlı'nınki? Türkiye cumhuriyeti de yönetim bakımından  bunu aynen uyguladı. Ben buna gerçekten inanıyorum ama Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları aklıma gelince bu sözlerime olan inancım da zedeleniyor. Fakat açık açık söylüyorum, diyorum ki: Benim bir görevim de Türkiye'nin imajını düzeltmek.Bir görev olarak  görüyorum bunu. Yok

3054 defa okundu.

yazının tamamı...
BİR GASP VE GABİN OLAYI
BİR GASP VE GABİN OLAYIİshak AlatonSize tuhaf gelecek ama devlet mülkümüzü gasp etti. Alarko Grubu bünyesindeki şirketlerimizden Yıltaş Yıldız Turistik Tesisler AŞ olarak  İstanbul'da bir gayrimenkul satın aldık. Sarıyer'de Bilezikçi Çiftliği olarak anılan dört bin (4.000) dönümlük gayrimenkulü 1987 yılında satın almıştık. Satış esnasında tapu kayıtları incelenmiş herhangi bir şerhe de rastlanmadı ve tapu Yıltaş AŞ adına tescil edildi. Buraya kadar sorun yok.Ahmet Merey ailesi bu araziyi bize sattı ve karşılığında Alsit'ten 12 tane villa ve 7  milyon dolar da para verdik. Bilahare bu arazi için , turizme dönük  bir proje geliştirmeye başladık. İçinde Enver Paşa'nın  kullandığı bir av köşkü vardı, onu da restore edecektik aslına uygun olarak. ?Fakat hiç beklenmedik

3230 defa okundu.

yazının tamamı...
YAHUDİSİN DEDİLER, AZANDIĞIMIZ İHALEYİ VERMEDİLER
YAHUDİSİN DEDİLER, AZANDIĞIMIZ İHALEYİ VERMEDİLERİshak AlatonBizi "öteki" ve kötü" olarak gören zihniyetin  başka açıdan çekilmiş fotoğrafına bir örnek daha. Yeşilköy Atatürk Havalimanı'nın özelleştirilmesi 1990'ların daha başında konuşulmaya başlandı. Ve biz bu işe girdik ve en  yüksek fiyatı verdik. İhaleyi yapan komisyon  Alarko'yu seçti.Ortağımız Lockheed'le kazandık ve bekledik ki bizi davet edecekler. Nitekim davet ettiler. Ankara'ya gittik.Ulaştırma Bakanı ile konuştuk, açık açı k dedi ki:"Bunu sizin firmaya vermemi önleyen bir baskı var, çünkü siz Yahudisiniz."Ben de dedim ki:"Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bizde 6 bin kişi çalışıyor. Bunların 5'i veya 6'sı Yahudi, kalanları Müslüman. Şirket Türkiye'nin şirketi, sen beni yine Yahudi olarak karalıyorsan, diyebi

3209 defa okundu.

yazının tamamı...
SAÇMA KANUNUN İPTALİNE
SAÇMA KANUNUN İPTALİNEİshak AlatonBakanlığa vakıf olarak  dava açtık. 1,5 sene sürdü dava ve nihayet mahkeme lehimize karar verdi. Dedi ki:"Bu madde Anayasa'ya aykırıdır. İptal edilmesi gerekir."Bir gün bana bir mektup geliyor. İsmet Sezgin  imzalı?Kabine değişti, bu konuda etkili olan eski bakan gitti, yerine ismet Sezgin geldi. İçişleri Bakanı imzalı bir mektup:"İshak bey, size teşekkür ediyoruz Bakanlık olarak. Bizi ikaz ettiğiniz ve Türkiye'nin  saygınlığına gölge düşüren  bir maddeyi iptal ettirdiğiniz için."Mahkemenin kararının lehimize olması  yetmiyor, bir de ayrıca bana teşekkür ediliyor.Böylece görüldü ki Türkiye'de olsun, yönetimde olsun herkes antisemit değil. Doğru düşünen , saygın düşünen insanlar da var. Bu tabii  bana mutluluk verdi. Türk

4101 defa okundu.

yazının tamamı...
DAVA AÇTIK
DAVA AÇTIKİshak AlatonBu ayıp  , bu şekilde yutulmaz diye tavır almaya karar verdim. Yakın dostum avukat ve hukuk profesörü Aydın Aybay'a gittim."Hocam, böyle bir madde var, sen ne diyorsun?""İshak Bey, bu madde anayasaya aykırı. Anayasaya aykırı olan  bir kanun geçerli değildir.""Peki, ne yapılır?""Madem ki  değiştirmiyorlar, dava açılır.""Şahsen  açmayın. Çünkü şahıs olarak karşılarına çıkarsanız yarın  bakana karşı dava açan adam olarak sizi mimlerler. Üstelik de siz bir işadamısınız. Ne olur ne olmaz?. Onun için tavsiyem, bunu bizim vakıfla yapalım. Nitekim birkaç yıl önce, ben ve birkaç arkadaş Aydın Aybay ile birlikte "Aybay Hukuk Araştırmaları Vakfı" diye bir vakıf kurmuştuk. Dedi ki:"Biz davayı vakıf olarak açarsak mahkeme daha çok değer verir.""Tamam

4009 defa okundu.

yazının tamamı...
HEDEFTE BEN VARIM
HEDEFTE BEN VARIMİshak AlatonVe bir gün gazeteci  dostum Rıdvan Akar bana geldi,  kanundan söz etti ve dedi ki:"İshak Bey,  herhalde okumamışsınızdır,  kanun Resmi Gazete'de yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Orada böyle bir madde var, bu  galiba sizi tarif ediyor. Biz öyle anladık?."Benden bir reaksiyon bekliyor. Kaliteli, araştıran, gerçekleri kovalayan bir gazetecidir Rıdvan Akar. "Evet, düpedüz beni hedefliyor. Utanç duymalı bunu yazanlar,"dedim. Bunun üzerine Rıdvan Akar Milliyet'te bir yazı yazdı. Benim, "Bunu yazanlar, böyle bir şey için utanç  duymalı" sözüme de yer verdi. Sonra da gitmişler Ankara'ya bazı bakanlara "bu kanun mantıksız, çünkü anayasada bütün vatandaşlar eşit diye yazıyor, demişler.Bakanlardan  biri de cevap veriyor:"Madem 

4959 defa okundu.

yazının tamamı...
POTANSİYEL SABOTÖRLER
POTANSİYEL SABOTÖRLERİshak Alaton1990'lı  yıllarda?İktidarda ANAP var. "Potansiyel Sabotajlara Karşı Alınacak Tedbirler" diye bir kanun geçirdiler o günlerde. Orada alınacak  tedbirler için öncelikle kimler potansiyel  sabotör, bunun tarifini yapıyor.İşte madde 1: a) Turistler. B) Büyükelçilik ve konsolosluk mensupları. c, d, e diye devam ediyor, f maddesi çok enteresan?. F) Yerli yabancılar?Parantez açmış, "T.C. vatandaşı olanlar dahil" diyor. Bunlar da potansiyel sabotör.Kanun böyle çıktı ve Resmi Gazete'de basıldı.

4997 defa okundu.

yazının tamamı...
HİSSEDİYORUM AMA ETKİSİ YOK
HİSSEDİYORUM AMA ETKİSİ YOKİshak AlatonBu önyargının bazı çevrelerde sürüyor, sürdürülüyor olması, insan üzerinde yine de psikolojik baskı olarak duruyor ve ben bunu  duyuyorum.Psikolojik  baskı.İşin  aslını unutmamak lazım:Benim hayatım 1927 yılında başladı. Bu müddet içinde, özellikle çocukluğum  esnasında en kötü  günleri yaşadık, çünkü Nazizm'in  tesiriyle Türkiye'de Yahudi düşmanlığı  büyüdü. Hatta Nazizm'den  önce de 1930'lu yılların  başından  Nihal Atsız'ın  başlattığı  bir antisemitik kampanya, iyice milletin  şuuraltında yer edince 1934 Trakya olayları yaşandı.  Bütün Yahudiler kaçtı,  Edirne'den , Lüleburgaz'dan? Sonra da bu İstanbul'a, İzmir'e, Manisa'ya kadar yayıldı.O zamanlar çok kötü zamanlardı

5365 defa okundu.

yazının tamamı...
"PİS YAHUDİ" LAFI GERİDE KALDI
"PİS YAHUDİ" LAFI GERİDE KALDIİshak AlatonTürkiye'de belli dönemlerde yönetim bürokrasisi içinde sistematik  bir "Yahudi düşmanlığı" kampanyası  ateşlenir. Bunun için somut bir sebebin  de olmaması gerekmez. İhtiyaca göre arada bir pompalanır. Eskiden  çok daha yoğundu , son yıllarda o kadar değil. Tabii eskisi kadar etkin  de değil bu  düşmanlık.İsrail'e rağmen azalmaya başladı. Sanki insanlar daha bir fark etmeye , İsrail ile Yahudiliğin  farklı şeyler olduğunu idrak etmeye başladılar. Çünkü buna çok tesir eden olaylar oldu. Bunlardan  biri, medyada İsrail aleyhtarı yazan Yahudilerin varlığıdır. Bu insanları şaşırtıyor, "nasıl olur" diyorlar. Ben de sık sık İsrail aleyhtarı  demeçler veriyorum. Tabii ki İsrail'deki yönetimi eleştiriyorum. Buna

5721 defa okundu.

yazının tamamı...
CEMAAT: BİZİ REZİL ETTİN
CEMAAT: BİZİ REZİL ETTİNİshak AlatonErtesi gün de bütün gazeteler gönderdiğim basın bültenini haber yaptılar. "Tomris Giritoğlu bana geldi. Ben de yönlendirdim gidip müracaat etti ama olumlu cevap alamadı. Cemaatin  verdiği yazı  gerçekleri yansıtmamaktadır." Dedim, bütün hikayeyi anlattım. O gün üzerimden büyük bir yük kalktı.Üç gün  sonra benden  bir randevu istendi. Beş kişilik resmi bir heyet geldi cemaatten.Dediler ki:"Bizi rezil ettin, cemaati beş paralık ettin?"Açık konuştum:"Böyle bir tavırla, böyle bir rehberle burnunuz çamurdan  çıkmaz. Sizin yetersizliğinizin sonucu bunlar. Benim hayatta bir seçimim var: Doğruyu  söylemek mi, cemaatin yanlışlarına arka çıkmak mı? Cemaatin yanlışlarına arka çıkmayı reddettim. Doğruyu söyleyince vicdanım rahatlı

5181 defa okundu.

yazının tamamı...
ANKARA ÇATIK KAŞLI
ANKARA ÇATIK KAŞLIİshak AlatonÇok heyecan verici bir gündü benim için. Ankara'yı  hiçbir zaman sevemedim. Bana hep soğuk ve uzak  geldi. Annem ve babam, büyüklerim, akrabalarım Samanpazarı'ndaki Yahudi mahallesinde uzun yıllar yaşadılar; orada bir mazimizin  olmasına rağmen Ankara'yı hiç özlemedim. Bir de korktum , çünkü o kadar büyük binalar yapılmış, o kadar  gelişmiş ki tanıyamadım. Ankara muhteşem bir şehir olmuş ama bana yabancı?Çatık kaşlı, ürküten bir şehir?İstanbul'dan  gidip de Ankara'da Ankara'yı konuşmak ve eski Ankara'da, eski tarzın  egemenlerin  eskiyip  yokluğa doğru gittiğine şahit olmak heyecan verici idi.Bu temizlenme sürecinde küçük  de olsa  bir katkım  olduysa ne mutluluk?Ankara'yı hala sevmiyorum

5408 defa okundu.

yazının tamamı...
BEN SUFİ OLABİLİR MİYİM?
BEN SUFİ OLABİLİR MİYİM?İshak AlatonKüçük  bir kokteyl  verildi, konferans sonrasında?Yanıma tanımadığım bir adam geldi:"İshak Bey,  siz farkında değilsiniz ama siz bir Sufisiniz. Ben de Sufiyim ve sizi Sufiler arasına almak istiyoruz."Sordum:"Bu nasıl olacak?"Bana siyah taşlı bir yüzük  verdi ve dedi ki:"Bu yüzüğü takacaksınız?"Aldım ama yüzük parmağıma uymadı, biraz genişleteceğim?.Yani demokrasi, özgürlük, felsefe derken bir de Sufi oldum.

5027 defa okundu.

yazının tamamı...
BÜROKRASİNİN SEVMEDİĞİ ADAM
BÜROKRASİNİN SEVMEDİĞİ ADAMİshak Alaton Bu analizlerden sonra sözü  şöyle bağladım Ankara'da:"ta ki 2002 yılında nihayet o prangayı üzerimizden attık. İlk defa bürokrasinin sevmediği, tutmadığı  bir adam çıktı: Recep Tayyip Erdoğan. Ondan  sonra Türkiye değişmeye başladı. Çünkü ilk defa devleti değiştirmeye kararlı  bir yönetimi karşımızda bulduk. Bu mücadeleci ve kararlı yeni yönetim tarzı geçen on yılda toplumu cesaretlendirdi. Şimdi de, bize süngü yoluyla dayatılmış  olan 12 Eylül darbe anayasasını  da atıp  yepyeni bir sivil bir anayasa yaptıktan sonra hep  birlikte İkinci Cumhuriyeti  kuracağız?"Alkışlar?.

4621 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖZAL'I YAŞATMADILAR
ÖZAL'I YAŞATMADILARİshak AlatonOnlara dedim ki:"Biz ve siz demokrasiyi tam yaşayamadık, ama demokrasi çocuklarınız için olmazsa olmaz bir olay. Şimdi düşünün demokrasinin olmadığı yıllarımızı?. Daha düne kadar, 2000'li yıllara kadar Türkiye'de demokrasi yoktu. Çünkü her şeyi bilen, bildiğine inanan bir devlet  aygıtı vardı. Bir de sahneye arada bir çıkan kuklalar vardı. Kuklalar bazen Erbakan'dı, Demirel'di, Çiller'di, Yılmaz'dı? Her zaman ipleri çeken aynı kuvvetli, aynı bürokrasiydi, vesayet yönetimiydi. 12 Eylül sonrası Turgut Özal ile başlayan devrimi engelledi bürokrasi.Turgut Özal'ı yaşatmadılar,  daha başından  söndürmenin, önlemenin  ve ifna etmenin yollarını denediler. Nitekim adamı tabancayla öldürmeye de kalktılar partinin kongresinde. Özal zaten

4613 defa okundu.

yazının tamamı...
İPLER BÜROKRASİDE , SİYASİLER KUKLA
İPLER BÜROKRASİDE , SİYASİLER KUKLAİshak AlatonBen uzun yıllardır işadamı olarak konuşmuyorum. Çeşitli kesimlerden gelen konferans davetlerine cevap verirken de bunu söylüyorum. Gerçi son bir yıldır pek bir yere de gitmiyorum, sadece nadiren çok ısrar edilince, televizyon  ve gazete röportajlarına evet diyebiliyorum. 2011'in ortalarında Ankara'da Rekabet Kurulu'nda konuştum.Salon  doluydu ve benim anlatacağımı  merak ediyorlardı. Ben buraya işadamı olarak değil, felsefe adamı olarak, TESEV ve Açık Toplum Vakfı kurucusu kimliği ile geldim, dedim.

3645 defa okundu.

yazının tamamı...
ARAZİYE UYGUN PROFİL
ARAZİYE UYGUN PROFİLİshak Alaton1950'li 60'lı ve hatta 70'li yıllarda, cemaatimiz genelinde yaygın olan yaşam felsefesi, kendi içine kapanık , etliye sütlüye karışmaktan hoşlanmayan  politika sahnesinden kaçan, "araziye uygun profil" olarak tanımlanabilir. Bu tutum, genelde vasatın  üstünde bir maddi yaşam standardına erişmiş dindaşlarımızın, toplumda kıskançlık  ve haset  hissini hedeflediği de düşünülebilir. Seksenli yıllarda Özal liberalizmi topluma mal oldu.Dış dünya ile ekonomik ve sosyal yönden  bütünleşme ve birleşme yolları  açıldı. Batı Avrupa ülkelerine göç etmiş Anadolu insanının  çocukları ile ilgilenmeye başladık.

5506 defa okundu.

yazının tamamı...
ANAHTAR CÜMLE: EĞİTİM
ANAHTAR CÜMLE: EĞİTİMİshak AlatonBuradaki anahtar cümle eğitimdir. Başka bir izahı yok. Yani bizimkiler eğitime çok  önemi veriyorlar. İyi eğitim, sıra dışı  eğitim. 18. Ve 19. Asırda, Almanya'dan, Polonya'dan, Romanya'dan kaçan Yahudiler Amerika'ya gittikleri zaman ne yaptılar?O fakir terziler, ayakkabıcılar, tamirciler ve akla gelen bütün o basit mesleklerin  insanları  öncelikle çocuklarını okuttular. Paralarının  en büyük  kısmını çocuklarının eğitimine verdiler. Öyle ki  ikinci kuşak, üçüncü kuşak yaşamaya başladığı zaman Amerika'da en yüksek eğitimi almış azınlık Museviler idi. Avrupa'dan  gelenler? Profesördür, üniversite hocasıdır, sinema ve sanat  dünyasındadır, yazardır, araştırmacıdır?İz bırakanla adamlar.Bunlar kendilerin

5175 defa okundu.

yazının tamamı...
KIRK YIL ÖNCE BÜGÜNÜ GÖREBİLSEYDİN
KIRK YIL ÖNCE BÜGÜNÜ GÖREBİLSEYDİN?İshak AlatonDüşün, 40 yıl önce bugünü görebilseydin sen şimdi nerede olurdun?Yine burada ve yanı  insan  olacağına dair cevabın varsa sen ya çok iyisin ya da çok tembelsin demektir. Hayata gelmekten, yaşamaktan maksat, üzerinden  zamanın  geçmesi ve senin bir şeylerle uğraşırken yaşlanıp  ölmen değil. Yaşamaktan   maksat var olmak , varlığının  farkında olmak?İnsan ne için yaşar, sorusunu en kısa ve net  cevabı herhalde "mutlu olmak" olmalı. İnsan mutluluk için , huzur için yaşar. O halde mutluluğun olmazsa olmaz şartı, hayatta kalmaktır. Güzel bir söz var der ki:"Testiye değil içine bak. Yeninin içi eskisiyle, eskinin içi de yeniyle dolu olabilir."Bunun için insanın  aklının ve vicdanının 

4811 defa okundu.

yazının tamamı...
KENDİMİZİ SORUN HALİNE GETİRMEYELİM
KENDİMİZİ SORUN HALİNE GETİRMEYELİMİshak AlatonGelelim Türkiye'deki yaşantımıza?Her şey hızla gelişiyor. ..Bizler de değişmeliyiz?Başka çaremiz yok?. Bu bir fırsattır. Eskisi gibi içine kapanık , sessiz ve silik  bir yaşam artık mümkün  değildir. Aslında, bunu ben kendimize pek de yakıştıramıyorum. Mensubu olduğumuz, birlikte yaşadığımız büyük toplumun arayışlarını anlamanın  ve hatta bunlara yön vermenin, görevlerimiz arasında olduğuna inanıyorum. Örf ve adetlerimize tamamen  bağlı kalarak , demokrasinin  gereği olan  bütün  özgürlüklerimize sahip  çıkarak  toplumun genelinin gelişmesi yolunda çalışmalarımızın  bir vatandaşlık borcu olduğunu düşünüyorum. Asimilasyona hayır, ancak  entegrasyona evet diyorum. Yahudiler

4538 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRK LOBİSİ
TÜRK LOBİSİİshak AlatonAlmanya'daki Türklerin aynen Amerika'daki Yahudiler gibi etkin  bir eğitim vermeleri ile mümkündür. Bu görüşümü her fırsatta dile getiriyorum. Gurbetteki Türklerin örgütlenme çalışmaları  geçmiş yıllarda vaktimin  büyük bir kısmını aldı. Avrupa'daki ikinci kuşak  Türklerin eğitim  düzeyinin hızla yükselmesi için büyük çaba harcadım. Almanya'da, Türk azınlık dahil, bütün insanlara tanınan hak ve özgürlüklerin aynen Türkiye'de geçerli olması için, NGO'ların yani sivil toplum örgütlerinin  gelişmesini destekledim. TESEV'i  bunun için kurduk. Demokrasi , sadece eşitlik hakkı olmayıp  aynı  zamanda farklı olmanın  de eşit hakkıdır.Bizlerin, Türkiye'de farklı olmamızın eşit haklılığını  savunmamız için örgütlenmemizi h

4496 defa okundu.

yazının tamamı...
YAHUDİ LOBİSİ
YAHUDİ LOBİSİİshak AlatonBu Yahudi lobisinin etkisi kendi kendine oluşmadı. Toplum içinde bir küçük  azınlık olarak örgütlenme becerisi  yanında, fertlerin  eğitim ve kültür seviyelerinin devamlı  gelişmesi hedeflendi. Çarlık Rusya Ordusu'nun katliamlarından kaçan  fakir Yahudi  terzileri ve kunduracılar, New York'a geldiklerinde birinci önceliği eğitime verdiler. Yemekten kıstılar, çocuklarını nen iyi  okullara verdiler. Elli sene içinde, Amerika'nın  en verimli , en saygın, en tesirli  ve ev zengin azınlığını oluşturdular. Bugün Beyaz Saray'ın Başbakanlık yarışına girenler, öncelikle "Yahudi Lobisi'ne müspet mesajlar vermeye çalışırlar.

4737 defa okundu.

yazının tamamı...
NİTELİKSİZ KALABALIK YERİNE ETKİN AZINLIK
NİTELİKSİZ KALABALIK YERİNE ETKİN AZINLIKİshak AlatonAlmanya'da yaşayan iki milyonu aşan Türk insanı,  genel nüfusun yüzde 2.6'sını  oluşturuyor. Ancak, politik sahnede birkaç isimden ibaret. Sosyal, kültürel ve sanat dallarında uluslararası  şöhreti  yakalamış Türk kökenli  insanların toplamı, her halde yüzde 2.6 oranının  epey altında kalıyor. ..Dikkat çekici bir rastlantıdır?Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Yahudi azınlık da,  genel nüfusun tam yüzde 2.6'sını oluşturuyor. Ancak, bu azınlığın Kongre'de, üniversite kadrolarında, sosyal ve kültürel  dallarda ağırlığının  , bir nispetin birkaç ve hatta birçok katı olduğu , herkesin  iyi bildiği  bir gerçektir. Amerika'daki  "Yahudi lobisi", Türkiye'nin  dış politik

4245 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRKİYE'DE ANTİSEMİTİZM O KADAR AZ Kİ
TÜRKİYE'DE ANTİSEMİTİZM  O KADAR AZ Kİ?İshak AlatonBir zamanlar yüz bini aşkın  iken bugün Türkiye'de yirmi bin civarında dindaşımız yaşıyor. Birçok dostumuz ve akrabamız, ellili  ve altmışlı  yıllarda dış ülkelere göç ettiler. Genellikle daha iyi yaşam şartları arayışına dayanan bu göç olayından sonra Türkiye'de bu gün yaşayan cemaat mensuplarının büyük çoğunluğunun hali vakti yerinde insanlar olduğu önyargısı yaygındır. Fakirler de cemaatin koruması altındadır. Batı Avrupa ülkelerinde, özellikle Rusya'da ve hatta Amerika'da, bugün  dahi, az veya çok, antisemitizm  var iken bu hastalığa Türkiye toplumunda pek rastlanmaz. Türk halkında antisemitizmin  yaygın olduğunu  iddia etmek haksızlık olur.Varlık Vergisi  olayı, o günün Ankara'sında N

4272 defa okundu.

yazının tamamı...
KÖTÜNÜN İYİ YÜZÜ
KÖTÜNÜN İYİ YÜZÜİshak AlatonHer kötünün bir iyi tarafı var olsa gerek?Sıkıntılar içinde liseyi bitirdiğimde, üniversiteye gidecek maddi imlan bulamadım. Mimar olmak isterdim, olmadı. Bir ithalat şirketinde daktilo memuru olarak çalıştım. Askerlik yaparken  Amerikalı  subaylardan  İngilizce öğrendim. Terhis sonrası  bir ithalat şirketinde çalışırken  İsveç Başkonsolosu  ile tanıştım.Bir meslek sahibi olmama yarayacak teknik bilgileri de alabileceğim bir ortamı  bulmalı idim. Konsolos yardımcı oldu, İsveç'e gittim. Kaynak işçiliğinden başladım, teknik ressam oldum. 1954 yılında İstanbul'a döndüm. Sevgili ortağım  ve hayat yoldaşım Üzeyir Garih ile tanıştım. Anlaştık ve işe başladık. Türkiye'nin yeni gelişmeye başlayan  sanayi hamlesinden ist

4276 defa okundu.

yazının tamamı...
EY GENÇ YAHUDİLER
EY GENÇ YAHUDİLER?.İshak AlatonBenim yolculuğumu hatırlıyorsunuz;Cumhuriyet'in  ilan edildiği 1923 yılında Ankara'da evlenip  İstanbul'a yerleşen bir ailenin  dört çocuğundan  biri olarak dünyaya geldim. Geleneklerimize bağlı olmakla beraber, babam bizleri  ibadethaneye, senede sadece iki bayram günümüzde götürürdü. Evde Türkçe konuşulurdu. Babam, hali vakti yerinde bir tüccardı. Ankaralı olmaktan gurur duyardı. Atatürk  hayranı idi. CHP'ye yakındı, politika sahnesinde görev almaya kendini hazırlıyordu. Toplumsal ilişkilere önem verirdi. Çocuklarını o zamanın en iyi okullarına gönderdi?1940'lı  yıllarda, savaş boyunca uzun kuyruklarda bekleyip karne ile ekmek alırdık. O yokluk yılları içinde, bir de üstelik Varlık Vergisi felaketini yaşadık.İş

4256 defa okundu.

yazının tamamı...
GÜNÜMÜZ TÜRKİYE'SİNDE YAHUDİ OLMAK
GÜNÜMÜZ TÜRKİYE'SİNDE YAHUDİ OLMAKİshak AlatonŞimdi biraz kendime dönmek , içe seslenmek istiyorum. 85 yıllık bir ömür sürecini geride bırakıyorum. Sayısı azalan kalan günlerimi planlarken, arada bir geçmişime göz atıyorum. Hala kendimi yenilemenin çabası içindeyim. 2050 yılıyla ilgili kitaplar ve raporlar okuyorum. 40 yıl sonra yaşayacak  insanları bekleyen tehlikelerin ve zorlukların yanında fırsatları da değerlendirecek gençlere bilgi aktarmayı bana heyecan verici bir görev olarak görüyorum. Bu heyecanla ülkemin bütün gençlerine ve özellikle Yahudi cemaatinin gençlerine seslenmek istiyorum. Bugünkü  şartları irdelerken bizleri bekleyen görev ve sorumlulukları  sizlerle tartışmada fayda görüyorum.

4204 defa okundu.

yazının tamamı...
YAHUDİLER ÇOK FAZLA SES ÇIKARIYOR
YAHUDİLER ÇOK FAZLA SES ÇIKARIYORİshak AlatonKabul etmek lazım, dünyada Yahudiler her şeyiyle, iyisi veya kötüsüyle konuşulur. Peki, bu konuşturan toplumun ağırlığı ne diye sorulursa bütün dünyada 14  milyon kişi sadece.O halde nasıl oluyor da 7 milyar insanın yaşadığı dünyada 14 milyon insan kendisini konuşturuyor? Nasıl oluyor da bu yüzde 0,2'lik  oran ağırlığının 150 katı gürültü çıkarıyor. Bak ki görünen gerçek bu. Yahudiler farklı bir unsur, üretken bir unsur. İyiyi de üretiyor, kötüyü de üretiyor. Oraya mensup olmak farkında olamasan da insana bir ayrıcalık katıyor. Mesela, 100 senelik Nobel listesine bak, onun yüzde 32'si Yahudiler. Bir Yahudi, bir dünya vatandaşının 160 katı daha zeki değil. O da bir beyin , bu da bir beyin.

4156 defa okundu.

yazının tamamı...
TEK KİMLİĞİM YAHUDİ OLAMAZ
TEK KİMLİĞİM YAHUDİ OLAMAZİshak Alatonİnsanın kendisi, sadece Musevi, sadece Yahudi hissetmesinin nasıl bir şey olduğunu da pek bilmiyorum. Ben kendimi büyük toplum içinde,  düşüncelerini açıkça söyleyebilen  bir üretken adam olarak konumlandırdım. Yani din  olarak  bir kısıtlamam yok. Benim bir kompleksim de yok. Yahudi  olmam bende bir kompleks yaratmıyor. Ben Türkiyeli bir insanım?Burada doğdum, burada yaşıyorum ve burada mutlu oldum. Problemleri de burada yaşadım, çözümleri de burada buldum. Kendini saklayan eziklik hisseden Yahudiler olduğu gibi, benim gibi  hep göz önünde olan ve hep konuşan Yahudiler de var. Kompleks mi, üstünlük duygusu mu?Sanki bende biraz da o üstünlük  duygusu var gibi. Evet evet.Çünkü bakıyorum benim kavim olarak tarihim

4328 defa okundu.

yazının tamamı...
FARKLI İKİ FELSEFE ÇARPIŞIYOR
FARKLI İKİ FELSEFE ÇARPIŞIYORİshak AlatonDiyorum ki: eğer haksızlık yapılıyorsa bangır bangır bağıracaksın. Sadece kendin için değil, Türkiye'de insana dokunan ne problem varsa onları da cesaretle dile getirebilmelisin?.O yüzden  İshak Alaton  bizden biraz uzakta dursa iyi olur anlayışı var. Çok açık bir şekilde ortaya koyuyorlar bunu.Çok farklı iki felsefenin çarpıştığı bir ortam?Biri, mutlu yaşamak istiyorsak gizli yaşayalım, kimse bizi görmesin. Bu bizim cemaatin inancıdır. Ben ise, mensup olduğum büyük topluma dair fikir üretir ve sorgularım. "Bana ne" şeklinde bir tembelliğe ve bencilliğe  giremem. Bunu korkaklık olarak  görürüm ve kendime yakıştıramam.Çok önemli bir noktaya işaret etmeliyim :Ben kendimi sadece Musevi, sadece Yahudi olarak görmüyorum. H

4195 defa okundu.

yazının tamamı...
NE KADAR SESSİZ OLURSAK O KADAR İYİ, DİYEMEDİM
NE KADAR SESSİZ OLURSAK O KADAR İYİ, DİYEMEDİMİshak AlatonÇünkü bana ihtiyaçları var. Bana hem kızıyorlar hem de benden vazgeçmiyorlar. Sanki ben biraz Türkiye'deki Yahudilerin vitrini olarak görüyorlar. Fakat tam da içlerine almak , orada tutmak istemiyorlar. Herhalde beni zapt edemeyeceklerini biliyorlar. Onlar biraz boynu bükük , kendi içinde sessiz, sakin  yaşayan, gürültü  yapmayan adamları tercih ediyorlar. Bakın Türkiye'deki öteki azınlıklara Ermeniler, Rumlar, Süryaniler hepsi sorunlarını yüksek sesle dile getiriyorlar. Fakat bizim  Museviler öyle değil, sanki  hiçbir sorunları yokmuş gibi ? Ama orada da sorunlar var fakat bizimkilerin metotları farklı. Ne kadar az gürültü çıkarırsak, ne kadar  sessiz, sakin alttan  uğraşırsak o kadar iyi olur şe

4277 defa okundu.

yazının tamamı...
CEMAAT: BİZİ REZİL ETTİN
CEMAAT: BİZİ REZİL ETTİNİshak AlatonErtesi gün de bütün gazeteler gönderdiğim basın bültenini haber yaptılar. "Tomris Giritoğlu bana geldi. Ben de yönlendirdim gidip müracaat etti ama olumlu cevap alamadı. Cemaatin  verdiği yazı  gerçekleri yansıtmamaktadır." Dedim, bütün hikayeyi anlattım. O gün üzerimden büyük bir yük kalktı.Üç gün  sonra benden  bir randevu istendi. Beş kişilik resmi bir heyet geldi cemaatten.Dediler ki:"Bizi rezil ettin, cemaati beş paralık ettin?"Açık konuştum:"Böyle bir tavırla, böyle bir rehberle burnunuz çamurdan  çıkmaz. Sizin yetersizliğinizin sonucu bunlar. Benim hayatta bir seçimim var:Doğruyu  söylemek mi, cemaatin yanlışlarına arka çıkmak mı? Cemaatin yanlışlarına arka çıkmayı reddettim.Doğruyu söyleyince vicdanım rahatlıyo

4308 defa okundu.

yazının tamamı...
YAHUDİ ZEKASINA HAKARET EDEN YAHUDİ
YAHUDİ ZEKASINA HAKARET EDEN YAHUDİİshak AlatonTekrar cemaati aradım. Bana diyorlar ki:"10 dakika evvel bizim basın bültenimiz gitti.""Ne gönderdiniz, ne dediniz?"Dedi ki: Yaptığımız araştırmada 4 sene önceki bu olayda, Tomris Giritlioğlu'nun  herhangi  bir yazılı müracaatı bulunmamıştır, görülmemiştir. Sordum:"Bunu kim kaleme aldı?"Önemli  bir isim verdiler?Dayanmadım dedim ki:"Siz Yahudi zekasına hakaret ediyorsunuz?. Siz Yahudi  zekasına hakaret ettiğinizin farkında olmayacak  kadar geri  zekalısınız? Çünkü bu yazıyı medyaya verince okuyan herkes,  yazılı müracaat olayın aslını sen de biliyorsun, yardımcıların da biliyor. Hahambaşı da biliyor ki sözlü müracaat yapıldı, sözlü cevap alındı. Araya ben de girdim, beni de reddettiniz. Bunu

3973 defa okundu.

yazının tamamı...
FATURA MAHCUPYAN'A KESİLDİ
FATURA MAHCUPYAN'A KESİLDİİshak AlatonAradan 3-4 sene geçtikten  sonra televizyonda Varlık Vergisi ile ilgili bir program yapıldı. Programda bu filmden de bahsedildi. Kimin aklına geldiyse, bir gün  gazetelerde sürmanşet.Habere göre, Etyen Mahcupyan senaryoya müdahale ederek  Musevi düğününü Ermeni düğününe çevirmiş ve böylece Varlık Vergisi'nde esas zarar gören  unsurun Museviler değil Ermeniler olduğunu vurgulama çabası  içine girmiş?Milliyet'in  birinci sayfasında bir Pazar sabahı okuduğum bu haberin  başlığını hala hatırlıyorum:"Mahçup oldu Mahcupan'Yalanı ortaya çıkmışmış?Yalan nasıl ortaya çıkıyor?Muhabir, Hahambaşılık'a müracaat ediyor. Diyor ki:"Sizden  Neve Şalom'da düğün sahnesini çekmek için izin istedi mi Tomris Giritlioğlu?Or

4335 defa okundu.

yazının tamamı...
ANKARA İLE ARAMIZI BOZMAK İSTEMİYORUZ
ANKARA İLE ARAMIZI BOZMAK İSTEMİYORUZİshak AlatonBunun üzerine telefon ettim cemaate.Sordum:"Neden karşı  koyuyorsunuz?"Çok açık bir şekilde cevap verdiler:"Ankara'yla aramızı bozmak istemiyoruz. Zaten bir sürü problem var. Onun için  istemiyoruz."Tomris geldiğinde dedim ki:"Tomris, bunları  ben ikna edemem. Çünkü bunlar kararlı. Kendi bildiklerini yaparlar ve fazla bir tesirim olmaz?"Yani orada da ortaya çıktı, benim cemaatte ağırlığımın olmadığı.Bunun üzerine Tomris karar verdi ve senaryoyu değiştirdi.  Musevi  düğünü Ermeni düğününe çevirdi. Bu değişimi  Yılmaz Karakoyunlu  da kabul ediyor. Bu olayda Etyen Mahcupyan'ın  herhangi bir rolü yok. Ona sorulmadı bile.Tomris daha sonra Üç Horon Ermeni Kilisesi'nde bu senaryoya uygun çekim yaptı.Fil

4306 defa okundu.

yazının tamamı...
BÜYÜK HATA
BÜYÜK HATAİshak AlatonBundan yıllar önce Tomris Giritlioğlu Salkım Hanımın Taneleri diye bir film yaptı.Film Varlık Vergisi'yle ilgiliydi. Yılmaz Karakoyunlu'nun  kitabından uyarlandı. Kitapta sinagogda geçen  bir düğün sahnesi var.O yüzden çekim  yapabilecekleri bir Musevi  ibadethanesi lazım. Varlık Vergisi'ni  fiilen yaşamış  bir adam olduğum için Tomris bana gidip geliyor ve benden fikir alıyordu. Bir gün Tomris dedi ki:"Bu düğün sahnesini Neve Şalom Sinagogu'nda çekmek istiyoruz.""Tamam, çekin?""Evet ama bize izin verirler mi bilmiyorum İshak Bey.""Önce Hahambaşılığa git, resmen konuş.""Peki?"Tomris ertesi günü telefon etti, dedi ki:"Dediğiniz gibi sabahleyin gittim, cemaat  başkanı da,  hahambaşı da beni reddettiler, istemediler. An

4262 defa okundu.

yazının tamamı...
BİZİM CEMAAT BENİ TAKDİR ETMEZ
BİZİM CEMAAT BENİ TAKDİR ETMEZİshak AlatonCemaatle ilişkilerden söz edelim. Musevi cemaatinin bana bakışı şöyle:Düşüncesini söylemekten sakınmayan, çok yerde gereksiz derecede öne çıkan  fakat büyük  toplumun saygı duyduğu  ve bizim de kıymetini  idrak  ettiğimiz bir mensubumuz .Bunun içinde dikkat edilirse "sevgi" kelimesine pek yer yok. Çünkü bana sevgiden  çok saygı  ile bakılıyor. Aslında ikisi birlikte olsa?Dışarıda pek çok insan bana karşı sevgi ve saygıyı  aynı anda duyuyor.Ama cemaatin  bakışının  bu  olamayabileceğini düşünüyorum. Çünkü birkaç defa çok açık bir şekilde ters düştüm, cemaat yöneticileri ile?

3774 defa okundu.

yazının tamamı...
SON KEZ YÜZÜNE BAKTIM
SON KEZ YÜZÜNE BAKTIMİshak Alatonİnsan zamanla ölümü kabulleniyor.Üzeyir'in öldüğünü kabullendim, nasıl öldüğü üzerinde fazla durmadım, öldü dedim. Kabullendikten  sonra da onu  onore etmek istiyorsun.  Onun kendi  şahsiyetiyle bir iz bırakmasını istiyorsun.  Çünkü ölmüş bir adam  yaptıklarıyla yaşar, bıraktığı  izlerle hatırlanır. Üzeyir şerefiyle ve şahsiyetiyle insanlara olumlu bir mesaj  bıraktı. Ben konuşmamda bunlara vurgu yaptım. Böyle bir insanla ömür geçirmenin  gururunu da ziyadesiyle duydum. Bunun bir görev olduğunu  bilerek  ona layık bir mesaj bırakmanın  sorumluluğu ve zorunluluğunu  da hissettim ve ona göre hareket ettim.Nitekim  o konuşmayı  bir gece önceden  sabaha karşı 3'e doğru yazdım. Yazma

5674 defa okundu.

yazının tamamı...
PROFESYONELLERİN İŞİ OLAMAZ MI?
PROFESYONELLERİN İŞİ OLAMAZ MI?İshak AlatonHer şey çok sıradan ve olağan  gözüküyor. Peki  bütün bunlar çok iyi kurgulanmış ve asıl hedefi gizleyen  sıradanlaştırılmış  profesyonel bir cinayet olmasın?Yani bu  cinayet profesyonelce planlanıp  işlenmişse?Katil sadece maşa ise?Ya olayın  gerçek yüzü bu değilse?Ya bu işi  göründüğü gibi  değilse,  işin  içinde başka aktörler, başka başka faktörler varsa?Çünkü ortada şahit de yok?

5066 defa okundu.

yazının tamamı...
KÖPEKBALIĞI SENDROMU
KÖPEKBALIĞI SENDROMUİshak AlatonBen bu tür konularda hep  daha cesurum. Üzeyir ise her zaman suhuletten ve aman derdimiz olmasın  düşüncesinden yanaydı. Ben de buna karşı bir teori geliştirmiştim ve her zaman geçerli oldu.Çünkü o teoriye, kimse karşı bir gün argüman bulamadı.Shark Syndrom , yani Köpekbalığı Sendromu. Balık avına tüfekle, yani zıpkınla çıkan insanların bildiği bir olay vardır. Ben de vaktiyle zıpkınla balık avına çıktığım için bunu  öğrenmiştim. Köpekbalığı senin etrafında dolaşır ve senin ne olduğunu anlamaya çalışır. Eğer tuttuğun  balıklardan  büyükçe bir balığın  varsa ve ondan kan sızıyor ise ya da senin vücudundan gelen bir kan sızıntısı varsa hemen suya karışır ve koku salar. Bu kan  kokusu  köpekbalığını delirtir ve saldırıya

5537 defa okundu.

yazının tamamı...
500 BİN DOLAR GÖNDER , YOKSA?
500 BİN DOLAR GÖNDER , YOKSA?İshak AlatonBildiğim kadarıyla Üzeyir spesifik bir tehdit almadı, ama bir defa Türk İntikam Tugayı imzalı  Adana'dan bir yazı geldi, diyor ki: "Bizim Kıbrıs'taki mücadelemizde kullanmak üzere silah  almak için paraya ihtiyacımız var.Siz de Türkiye'nin saygın  işadamları olarak beş yüz bin doları şu hesaba gönderin."Adana'da bir bankanın  hesap numarası da yazılı.Bu mektubu ben ve Üzeyir tartıştık.Üzeyir, "İstedikleri para yerine az bir para verelim, başımıza bir bela gelmesin," dedi.Ben, "Hayır, hiçbir kuruş vermeyeceğiz," dedim ve benim görüşüm geçerli oldu. Hiç para vermedik. Bunlar kim diye araştırdık, bankadan  hesabın sahibini sorduk. Bize bankadan  muğlak ve garip  bir cevap verdiler ve ondan sonra da ses seda kesi

5422 defa okundu.

yazının tamamı...
DUL KADINA YARDIM MI?
DUL KADINA YARDIM MI?İshak AlatonÜzeyir'in  arabasında on bin dolar olduğu yazıldı ve gazeteciler sorguladılar:Bir işadamı çantada on bin dolar niye taşır?Doğru, Üzeyir'in o gün yanında on bin dolar vardı ve birine verecekti.Yine senaryolar havada uçuşuyor:Bir dul kadın efsanesi çıktı. Bu masonik bir simgeymiş ve "dul kadının  çocuğuna yardım" cümlesi de masonlukta bir tehlikeye işaret ediyormuş. Bu yolla Üzeyir, tehdit ediliyorum mesajı verip  yardım istemiş.Çantadaki on bin doların bu  senaryoyla ilgisi yok.

5622 defa okundu.

yazının tamamı...
NERESİNİ DÜZELTECEKSİN
NERESİNİ DÜZELTECEKSİNİshak AlatonKomplo teorilerine çok meraklıyız.Garih cinayetinde atış serbest.İsteyen istediğini yazıyor, söylüyor, iddia ediyor. İşte bir örnek daha. Yine bir gazetenin flaş haberi."İddiaya göre, İşadamı Üzeyir Garih'i Ergenokon örgütü öldürdü."Gerekçe olarak da şöyle deniliyor:Üzeyir Garih , Ergenekon örgütü tarafından planlanan ve son anda başarısızlıkla sonuçlanan Azerbaycan'daki darbe için finans desteği sağlamayı reddetmiş.Veli Küçük Paşa, Rusya ve başta Azerbaycan olmak üzere, Türk cumhuriyetlerinde yaptığı yatırımlarla ilgili pürüzlerin çözülmesinde, Alarko Holding'e yardım ediyormuş.Alarko Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Üzeyir Garih, bu yardım karşılığında Ergenekon örgütüne düzenli olarak "bağış" yapıyormuş.Bu bağışlar zamanla çok ciddi meblağlara ulaşınca

5566 defa okundu.

yazının tamamı...
DAVİD KAZADO
DAVİD KAZADOİshak AlatonBizimle ilişkisi şöyle oldu:Necmettin Erbakan'ın bakan olduğu  zamanda ithalat lisansları dağıtılırdı.Para karşılığı verilirdi. Bu adam da aracı oldu, onlara da kendini Doğan Kasadolu, mümin, Müslüman diye sattı. Bize David Kazado diye gidip geliyordu. Bir gün  bizim ithalat müdürümüz Falih Tümay'a gelip  diyor ki:"Benim adım değişti, ben artık David değilim, Doğan Kasadolu'yum."Tümay merakla soruyor:"Allah Allah, Müslüman mı oldun?""Onu karıştırma, sen sadece ismime bak?"Adam böylece Müslüman falan olmadan ismini değiştirdi ve yeni bir nüfus kağıdı aldı.Doğan Kasadolu olarak da Erbakan'ın ekibiyle yakınlık kurdu. Sonra bize ithalat lisansları muamalelerini yürütme bahanesiyle bizden epeyce para çekti.Bir  ara geldi, Üzeyir Bey'i sıkıştırdı

6406 defa okundu.

yazının tamamı...
DOLDURUŞA GELİYORLAR
DOLDURUŞA GELİYORLARİshak AlatonGerçek bazen çok yalındır ama biz ısrarla onu karmaşık algılamak isteriz. Neden?Çünkü Doğan Kasadolu onları  dolduruşa getiriyor. Zaten adamın niyeti bu olayı  siyasi bir platforma taşıyıp  sonra da?Adamın unvanında "Alarko'nun eski  yöneticilerinden, avukat' olduğu söyleniyor.Yalan?Hepsi yalan?Bir defa avukat  değil adam. İkincisi, hiçbir zaman bizde yönetici olmadı. Adam sadece bir nevi komisyonculuk yaptı. Çok enteresan bir hikayesi var.Esas adı Doğan Kasadolu değil, David Kazado. Musevi.Fakat,  karakoyun  dedikleri cinsten?Musevi olduğunu uzun yılar gizledi. Hukuk bilgisi var, fakat avukat değil. Bir özelliği var, adliye işlerini iyi bilir, davaların kokusunu iyi alır. Hangi işin  sorunlu ol

5458 defa okundu.

yazının tamamı...
BİLGİ Mİ, ZAN MI?
BİLGİ Mİ, ZAN MI?İshak AlatonBenim, bu haberleri yapan gazetecilerin iyi niyetinden  şüphem yok. Oral Çalışlar'ın da iyi niyetinden şüphem yok. Fakat baştan sona yanlış , çünkü siyasi bir cinayet olarak  görüyorlar olayı. Oral benim dostumdur, severim, sayarım ama bu yazısı  hakikaten saçma. Oral Çalışlar bu iddiaları bana sorabilirdi, ama sormadan yazmış. Çok sonradan, 2012 yılı başlarında bir fırsatta Oral bana öğlen yemeğine geldi. Sevdiğim  ve saydığım bir entelektüel dosttur kendisi ve ayrıca eşi İpek Hanım da?O eski , 2008 yılı yazısını çıkarıp gösterdim. "Evet, keşke sana telefon edip sorsaydım. Ama belki de rahatsız etmek  istemedim o zaman," dedi. "Önemli değil," diyerek noktaladık.

5206 defa okundu.

yazının tamamı...
CESUR BİR İNSANIM, ŞİMDİ Mİ KORKUP SUSACAĞIM?
CESUR BİR İNSANIM, ŞİMDİ Mİ KORKUP SUSACAĞIM?İshak AlatonNe diyeyim?Ortada yeni bir bilgi yok ki, yeni zanlar var, zannetmeler , çarpıtmalar var?Fakat bu tür yazıların ardından kafalar iyice karışıyor?Belki de hedef bu?Her kafadan bir ses çıkınca hepimiz gerçeğin ne olduğunu hızla kaybediyoruz. Ben sanki dosyayı kapatmaya çalışan biriymişim gibi gösteriliyorum. Bu tam bir saçmalık.Her konuda sorgulayan , cesur çıkışlar yapan, devleti, bürokrasiyi, siyaseti, yeri geldiğinde TÜSİAD'ı  eleştiren  ben İshak Alaton'um , ortağım Üzeyir Garih konusunda gerçek başka türlü olacak da ben susacağım. Bu asla mümkün değil. Kimse merak etmesin, gerçeğin başta türlü olma ihtimali doğsa ben gereğini yaparım. Fakat şimdi beyhude bir uğraşa girip de zaman israf etmenin ve belirsi

5602 defa okundu.

yazının tamamı...
YANILTILIYORLAR
YANILTILIYORLARİshak AlatonOral Çalışlar, biz yazı yazdı 2008 yılında. Diyor ki:"Üzeyir Garih cinayeti ile ilgili ortaya çıkan yeni bilgiler korkutucu ve tüyler ürpertici. Alarko Holding'in eski  yöneticilerinden Avukat Doğan Kasadolu, aradan yedi yıl geçtikten sonra büyük bir cesaret göstererek  cinayetin aydınlanması için bir dilekçe ile mahkemeye başvurdu. Düşünün, Üzeyir Garih öldürülüyor. O gün Ortaköy'deki Alarko şirketine gelen polis kıyafetli  kişiler Garih'in  torununu kelepçeleyerek kaçırıyorlar. Aileden para istiyorlar. Yoksa torunu katil olarak suçlayacaklarını söylüyorlar. Aile ölüm acısına ilaveten  sesini çıkarmadan yüklü miktarda parayı da ödüyor.İshak Alaton  ve aile sessiz kalıp acılarını içlerine gömmeyi daha uygun  buluyor.Bu gelişmele

5383 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜZEYİR'İN TORUNU KAÇIRILDI MI?
ÜZEYİR'İN TORUNU  KAÇIRILDI MI?İshak AlatonDoğan Kasadolu diye bir adam çıktı. Hesapta bu adam Üzeyir'e ve çocuklarına çok yakınmış, hepimizin sır gibi sakladığı bir gerçeği ortaya koymuşmuş. Adamın iddiası şu:Cinayetin işlendiği gün Garih'in  14 yaşındaki torunu Tal kendisine polis süsü veren  kişilerce kelepçelenip kaçırıldı. Kaçıranlar cinayetin üzerine gidilmesi ve istedikleri  paranın verilmemesi halinde cinayetin Tal üzerine yıkılacağını söylemişler. Garih'in ailesi de tehditler karşısında sessiz sedasız, istenilen fidyeyi ödeyerek Tal'i kurtarmışlar?Tal bu  olaydan hemen sonra ABD'ye gönderilmiş ve bir daha Türkiye'ye gemlememiş. Kasadolu'nun iddiaları bununla da bitmiyor.Garih cinayetiyle ilgili  aydınlatılmayan bazı noktalar olduğunu, Ergenekon

5513 defa okundu.

yazının tamamı...
İTİRAF ETMELİYİM Kİ
İTİRAF ETMELİYİM Kİİshak Alatonİtiraf etmeliyim ki Üzeyir'in öldürüldüğünü ancak iki-üç yıl sonra kabullenebildim. Çünkü "Bu adam bu kadar basit bir şekilde ölemez." Diye kendimi  şartlandırdım. Ölümünü kabullenmedim ve uzun bir zaman sanki varmış gibi davrandım. Hayata devam ediyormuş gibi bir tavır aldım. Bu kabullenme tavrı aslında bilinçli bir tavırdı, felsefi bir yanı vardı. Zamanla törpülenmeye başladı, normalleşti?Biz normalleştik ama zaman içinde gördüm ki  normalleşmesi gereken çok  insan var. On yılda ne kadar da çok hayal üretildi, iş çığrından çıktı. Muhayyel, yeni komplolar, ithamlar başladı. Tüm bunlara kulak dahi vermedik. Katil Yener Yermez'in , "Cinayeti benim üstüme yıktılar," dediği  bir mektubu gündeme geldi. Fakat tutarsız olduğu için  sa

4810 defa okundu.

yazının tamamı...
BENİM İÇİN SENARYOLAR BİTTİ
BENİM İÇİN SENARYOLAR BİTTİİshak AlatonSavcının  bu konuşmasından sonra zihnim rahatladı ve ben bu defteri kapattım. Çünkü ikna ediciydi verdiği bilgiler. Artık öteki  senaryoların hepsini unutmanın vakti geldi, dedim. Çünkü o senaryolar konuşulduğu müddetçe aile, şirket, ben hepimiz zarar görüyoruz. Kapanmamış bir dosya hala bir tehdit unsuru olarak duruyor. Anladım ki o süreçte birileri de bu oyunu oynuyorlar. Yani bizlere, "Siz de tehdit altındasınız," gibi tuhaf mesajlar veriliyor. Senaryoları , Mossad'ı, CIA'yı, MİT'i, derin devleti, Ergenekon'u, Rus mafyasını, iç hesaplaşma yorumlarını, gizli Müslümanmış dedikodularını, "dul kadın" muhabbetini çöpe attım?Ben bütün  bu senaryoları  akıldışı görüp en makul olanı kabul ettim ve rahatladım. Aile rahatladı, şirke

4970 defa okundu.

yazının tamamı...
SAVCI DEDİ Kİ
SAVCI DEDİ Kİİshak AlatonBenim için dönüm noktası, Eyüp Savcısı'nın  bana gelmesi oldu. Aradan bir ay geçti, Eyüp Savcısı benden randevu istedi.Diyor ki:"Ben Eyüp savcısıyım. Sizinle görüşmek istiyorum. Bu özel bir ziyarettir. Sizi rahatlatmak istiyorum. Biliyorum, gazeteleri takip ediyorum. Olmayacak teoriler söyleniyor ama ben size gerçeği söyleyeyim İshak Bey."Buyurun gelin, dedim. Savcı geldi. Düzgün, kaliteli, insancıl bir adam.Hemen konuya girdi:"Size gerçeği söyleyeceğim  demiştim.Hiç bu olayın gerisinde komplo falan aramayın. Çok basit bir olay. Türkiye'de ve dünyanın her yerinde her gün  benzerlerine sık rastlanan bir olay. ..Katilin o anda paraya ve telefona ihtiyacı vardı. Üzeyir Garih'i  bıçaklayıp parasını alacak kadar zavallı bir adam. Bunu  kendisi d

5806 defa okundu.

yazının tamamı...
BANA PARA VER
BANA PARA VERİshak Alaton"Üzeyir Garih'i  aşağıda, mezarlığın kapısından girerken gördüm. Önce dilenci küçük  bir kız vardı, ona biraz para verdi.Sonra yukarı doğru çıkmaya başladı. Ben  oturuyordum orada bir taşın üzerinde. Ayağa kalktım, 'Bana da para ver' dedim.Dedi ki:'Sen kocaman adamsın, ben sana para vermem, dilencilik  yapma, git çalış, ben de senin yaşındayken  çalıştım,  para kazandım.'Tabii  benim asker olduğumu anlamadı, çünkü sivildim orada. Cumartesi iznine çıkmıştım. Tam yoluna devam ederken telefonu çaldı. Telefonu çıkardı,  yürüyerek konuşmaya başladı."Anlaşılıyor ki  Üzeyir bu adamı önemsememiş.Fakat katil normal değil. Paraya ihtiyacı  var, annesine telefon  edip sesini duymak istiyor?.Üzeyir'de katilin istediğ

5470 defa okundu.

yazının tamamı...
SADECE YAŞAMAK YETMEZ
SADECE YAŞAMAK YETMEZİshak AlatonYokluk üzerine ise biraz daha düşünmem lazım. Ben felsefi anlamda dindarım.Felsefi anlamda tek Tanrı  konseptinin  kabullenicisiyim.Bir ibadet  boyutu olmasa da Tanrı  fikri bende derin bir sevgi ve saygı  uyandırıyor, şükran ve sorumluluk uyandırıyor. İnsana ve tabiata karşı sorumluluk duymak ahlaki bir tavırdır. Ahlak her yerde aranır. Ahlaklı insan, sorumluluk bilinci  yüksek insan demektir. Sorumluluk?Kime karşı sorumluluk?Çiçekten böceğe kadar, tabiattan insana kadar. Her şeye karşı sorumluluk ve elbette kendine karşı sorumluluk. Zamanın idrakine varıp  hayatı israf etmemek?Herkesin iyiliğini ve huzurunu istemek ve bunun için  çalışmak?Biraz kendinden vazgeçebilmek , zevklerini  asgariye in

5182 defa okundu.

yazının tamamı...
BU KADAR ADİ BİR CİNAYET NASIL OLUR?
BU KADAR ADİ BİR CİNAYET NASIL OLUR?İshak AlatonCinayet sonrası?Salı günü orada ayakkabı boyayan 12 yaşındaki Fuat'ı  katil zanlısı  olarak yakaladılar. Ona biraz hırpaladılar, zavallı çocuk  yine de "Ben yapmadım!" dedi. Sonra bir kadından  bahsedildi. Bir kadın geldi, gitti, mezarlar arasında dolaştı falan.Garip hikayeler, olmayacak laflar edilmeye başlandı. Galiba altı gün  sonra Cuma günüydü. Birden bire müthiş bir haber aldık ki, Üzeyir Bey'in cep telefonu çalışmış.Nerede?Kışlada. Tespit edilmiş ki telefon Davutpaşa Kışlası'nda sinyal veriyor. Polis hemen gidip kışlanın  nöbetçi amiri olan yüzbaşıya diyorlar ki: Cep telefonu tam şu noktada sinyal veriyor. Birlikte o noktaya gidiyorlar. Yatakhaneye giriyorlar, sinyal Yener Yermez isimli bir askerin y

5670 defa okundu.

yazının tamamı...
BİZDE DE KAFALAR KARIŞTI
BİZDE DE KAFALAR KARIŞTIİshak AlatonÜzeyir'in  eşi ve çocuklarıyla göz göze geldiğimde o ilk anda baktım, onlar da benim gibi ne olup bittiğini anlayamıyorlar, "Üzeyir'in o  mezarlıkta işi ne?" deyip  çeşitli fikirler yürütüyorlardı.Onlara "Acele etmeyin  bakalım polis ne bulacak?" demiştim. Nitekim  daha bir hafta geçmeden bunun ne olduğu ortaya çıktı, fazla gecikmedi?O birkaç gün ve ardından gelen  birkaç haftalık belirsizlik bizi perişan etti.Yani her türlü senaryo geçerli olabilir dedik. Hele hele Üzeyir'in  çocukları, oğlu ve kızı inanmaya başladılar böyle senaryolara ve hepsine "Acaba?" dediler. Bizde de kafalar karıştı?Ben yine de serinkanlılığımı  kaybetmek istemedim.

4762 defa okundu.

yazının tamamı...
SUSMALIYIZ?
SUSMALIYIZ?İshak AlatonBütün yük bana kaldı.İlk defa bu kadar ağır bir krizi yönetmek zorundayım.Altından kalkınması  neredeyse imkansız denebilecek kadar büyük bir zorluk?Çok büyük bir darbe oldu bu. Fakat o anda karar verim , çok güçlü  olmalıyız dedim, bu olayın üstesinden gelmenin  çok önemli olduğunu düşündüm. Aileleri  topladım, benim çocukları ve Üzeyir'in ailesini, şirketin üst düzey yöneticilerini. Onlara dedim ki:"Bizi çok zor bir süreç bekliyor, sıkıntılı  ve yıpratıcı bir zaman yaşayacağız. Bu zaman içinde ketum ve sessiz kalmamız lazım ki medya gereksiz spekülasyonlara girmesin, aleyhimize kullanmak  isteyenlerin ellerine malzeme vermeyelim.Hiçbir soruya cevap vermeyeceğiz. Tamamen sessiz kalacağız. "Bunu ben de uyguladım ve o günden s

5009 defa okundu.

yazının tamamı...
SENARYO ÇOK
SENARYO ÇOKİshak Alaton Olayın şoku yetmiyormuş gibi bir de böyle garipliklerle karşılaşıyorsun. Tabii ondan sonra spekülasyonlar?Mossad'la başladı, İsrail'le devam etti. İsrail'e para yardımını  reddettiği için öldürüldü denildi. Sonra CIA devreye girdi. MİT'in  adı da geçti.Ardından Rusya'da istenen rüşvetin  ödenmeyişi çıktı, Rus mafyası yaptı, dediler. Derin devletin  işi, diyenler oldu. Ergenekon'a bağladılar. İç hesaplaşma yorumları bile oldu. Hatta gizli Müslümanmış, onun için  öldürüldü, bile denildi. "Dul kadın" muhabbetiyle masonluğa kadar bağlandı. Halbuki "dul kadın" diyen bir kimse olmadı. Ama bana atfen, "İshak Alaton dul  kadından bahsetti" haberleri de yapıldı?Bin türlü senaryo yazıldı?Bu senaryoları da atlattık, fakat pek de

4736 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖLÜMLÜ OLDUĞUMU BİLEREK YAŞIYORUM
ÖLÜMLÜ OLDUĞUMU BİLEREK YAŞIYORUMİshak AlatonYani Allah'ın  aldığı bir can?Ne yapabilirsin?Üzeyir ve ben  ölüm fikrinden  uzak yaşamadık. İkimiz de ölümlü olduğumuzu  hiç unutmadık, hayatı  noktalama  olayına çok doğal ve gerçekçi baktık. Ölümü hayatın  ayrılmaz bir parçası  olarak yıllar önce kabullendik. Birlikte kurduğumuz şirket büyüdükçe bizlere inanan ve destek  veren  şirketimiz mensuplarına karşı  sorumluluk  duygumuz bizi  hazırlıklı  davranmaya yöneltti. İkimizden  birinin  ömrü noktalandığında hayatta kalan  diğerinin alması gereken bütün  tedbirleri en ince detayına kadar planladık. Buna "ölüm  senaryosu" adını verdik. Yaşlandıkça, olgunlaştıkça, sonsuzluğa yolculuk  hazırl

4294 defa okundu.

yazının tamamı...
TAVANA BAK
TAVANA BAKİshak AlatonYirmi yıl önce aramızda geçen bir konuşmayı  hatırladım tören anında;Üzeyir'e demiştim ki:"Ben senden önce giderim bu dünyadan.İbadethaneye geldiğinde konuşma yapmadan  önce tavana bak. Sana oradan el  sallayacağım, beni göreceksin?"Üzeyir hemen sormuştu:"Belli olmaz,  ya ben  önce gidersem sen ne yapacaksın?"Ben de aynısını yapacağımı  söyledim. Neve Şalom'da konuşmamı yapmadan  önce bir süre tavana baktım,  bana tebessüm  edip el sallıyordu.?Daha sonra Ulus'taki Musevi  Mezarlığı'na gittik. Mezarlıkta bir hazırlık  odası var,  orada sevgili  Üzeyir'in yüzünü açtım ve baktım?Bu  zor an  son bir veda idi?Hiçbir şey söylemedim Üzeyir'e. Bir cümle, bir söz, bir hitap hiçbi

4209 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜZEYİR GARİH CİNAYETİNİ ÇÖZDÜM
ÜZEYİR GARİH CİNAYETİNİ ÇÖZDÜMİshak AlatonHayatım boyunca güçlü bir insan olduğumu düşündüm, nitekim  yaşadığım  onlarca olay bunu doğruluyor. Fakat Üzeyir Garih  cinayeti ve sonrasında çok ciddi  sarsıldığımı  itiraf etmeliyim.Evet,  metanetimi korudum, süreci iyi yönetmeye çalıştım, hakimiyeti elden bırakmadım, ailenin , şirketin dağılmasına yol açacak  hatalara izin vermedim ama yine de sarsıldım. Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen  Garih cinayeti  çoklarının zihninde hala soru işareti. Hatta biz olayın üzerine gitmek istedik  de sonra korkup  çekildik  gibi bir hava da oluştu kamuoyunda. Peki, bu olayın  benim zihnimdeki karşılığı ne?Ben bu olayı çözebildim mi, aklımda soru işaretleri yok mu?

3774 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜZEYİR GARİH ÖLDÜ
ÜZEYİR GARİH ÖLDÜİshak AlatonKonuyu Üzeyir Garih'e getirmek istiyorum.Şirketteki görevlerimizi eşzamanlı bırakmadık, çünkü o benim "görevlerimizi tamamen profesyonellere bırakalım" teklifime önce sıcak bakmadı. Dolayısıyla önce ben bıraktım. 65 yaşındaydım. Lüzumsuz olabilme cesaretini gösterdim. Üzeyir büyük reaksiyon gösterdi , dedi ki:"Yanlış yapıyorsun?"Ne yaptığımı  bildiğim ve kendimi ikna ettiği için tereddüt etmeden cevap verdim:"Hayır, ben doğruyu yapıyorum. İleride sen de benim yoluma geleceksin, göreceğiz bunu?"Nitekim benim dediğim, o zaman 63 yaşındaydı, daha 70 yaşına gelmeden o da holdingdeki  yönetim  ağırlığını azaltmanın  doğru olacağını gördü. Artık profesyonellerle çalışırken problemlerle karşılaşıyordu, çünkü farkında olmadan profesyonel

4154 defa okundu.

yazının tamamı...
NORMAL BİR GÜN
NORMAL BİR GÜNİshak AlatonBu şekilde 2001 yılına kadar geldik. 24 Ağustos Cuma.Üzeyir'in  İsrail'den  gelen üç  işadamıyla randevusu  vardı.  Öğleden  sonra iki  gibi benim de misafirlerim vardı. Bir müddet  sonra odaya Üzeyir'i davet ettim.Sohbet sırasında konu inançlara gelince, Üzeyir izin isteyip odasına gitti, elinde iki ayrı Kuran ile geri döndü. Sohbet konusu ile ilgili iki sure bulmuş, bu surelerden  ayetler okudu. Üzeyir'in  odasında birkaç tane Kuran hep vardır, yeri geldiğinde açar misafirlerine ilgili ayetleri okur, sohbeti , konuşmasını ayetlerle de zenginleştirirdi. O gün de benim odamda böyle bir sohbet oldu, insandan , hayatın  manasından söz ettik , biraz felsefe yaptık. Her şey normaldi, sıra dışı  hiçbir şey yok

4710 defa okundu.

yazının tamamı...
ANKARA'DAKİLERİ BİZE DÜŞMAN EDİYORSUN
ANKARA'DAKİLERİ BİZE DÜŞMAN EDİYORSUNİshak AlatonOndan  önce ise genelde eleştiriyordu."Neden politik konuşuyorsun?""Neden zülfüyare dokunuyorsun?""Neden  Ankara'dakileri  rahatsız ediyorsun?"Hele bir seferinde çok fena bir reaksiyonu oldu. Bir televizyonda milletvekiline bir soru soruldu, o da alaycı  bir tavırla "sen kimsin  ki, ben sana cevap vermem, seni muhatap  almıyorum" gibi bir tavır aldı.Soruyu galiba Toplumsal Saydamlık Hareketi Başkanı sormuştu.Bunun üzerine ben canlı  yayında dedim ki:"Şimdi ben o milletvekiline hitap ediyorum."Kameraya doğru  parmağımı uzattım:"Sayın  milletvekili, siz orada parlamentoda, milleti, yani  beni temsil ediyorsunuz. Adınız da milletvekili, milletin vekili. Unutmayın ki ay  sonunda aldığınız ma

4866 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜZEYİR İLE SON KONUŞMA
ÜZEYİR İLE SON KONUŞMAİshak AlatonÜzeyir Garih ile en son  ölümünden bir gün  önce 24 Ağustos Cuma akşamı konuştum. Fevkalade bir durum yoktu.Holding binasındaki ofisten çıkmadan önce yaptığımız rutin  konuşmalardan  biriydi. Akşamları  geç çıkardık her ikimiz de. O gün  de akşamı 19:00 gibi bir araya geldik ve sonra ayrıldık  pazartesi görüşmek üzere.25 Ağustos Cumartesi sabahı.Dr. Mustafa Öz ile Holdingde sabah kahvaltısı  yaptı Üzeyir. Ardından  Bulgaristan Başbakan Yardımcısı  ve Ekonomi  Bakanı Vasiliyev ile saat 11:00'de buluştular. Toplantı bitince misafirini yolcu etti. Üzeyir saat 12.50'yi gösterirken arabasıyla binadan çıkıyor. Yanında şoförü Ahmet'i de almıyor. Prensip olarak  Cumartesi-Pazar günleri şoföre izin verir,

4253 defa okundu.

yazının tamamı...
TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM
TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİMİshak AlatonBen bu  acı haberi evde televizyonlardan öğrendim. Altyazı geçiyordu:Ünlü işadamı  Eyüp Mezarlığı'nda ölü bulundu?Üzeyir Garih bıçaklanarak öldürüldü?Musevi işadamının sırlı ölümü?İnanamadım, öylesine şaşkınım ki?.Korkunç bir olay?Hemen telefon ettim, şoför geldi beni aldı. Saat 15:30'da olay duyuldu , saat 16:00'da ben Holding'e geldim.Hepimiz şoktayız. Üzüntümüz tarif edilemez? Fakat insanlar henüz ne olduğunu tam anlayabilmiş değil. Binaya girdiğimde Tayyip Erdoğan buradaydı. Başkaları da vardı  ama ilk dikkatimi çeken Tayyip Bey oldu. Taziyede bulundu,  başsağlığı ve sabır diledi, kucaklaştık. Ayşe Önal'ı  hatırlıyorum, benden önce Holding'de idi, Tayyip Bey gibi?.

4438 defa okundu.

yazının tamamı...
CEVAPSIZ SORULAR
CEVAPSIZ SORULARİshak Alatonİçimden  bin türlü şey geçiyor. Nen oldu, neden öldürdüler, kim yaptı, neden Eyüp  Mezarlığı? Ne yapıyordu orada? Yoksa zorla mı  götürdüler, öldürüldükten sonra oraya mı attılar?Hiçbir şey bilmiyordum. Üzeyir'in  orada ne işi var, belki de karıştırmışlardır, ölen başkasıdır, Üzeyir değildir?İnsan  her durumda yine bir umut arıyor. ..İlk anda herkesin sorduğu  soruyu bende sordum kendime.Eyüp Mezarlığı'nda ne arıyordu? Mevlana Küçük Hüseyin Efendi kimdir, Üzeyir'in onunla nasıl bir ilgisi var?Bana hiçbir zaman açmadı be mevzuu. Öyle gizli tutmuş ki kimse bilmiyor, karısı ve çocukları dahil hiç kimse bilmiyor?Sadece bir kişi biliyormuş, Cemal Usta. Alarko'nun eski bir çalışanı.Bizde 30 yıl ustabaşı olarak çalıştıktan sonr

4282 defa okundu.

yazının tamamı...
KÜÇÜK HÜSEYİN EFENDİ SIRRI
KÜÇÜK HÜSEYİN EFENDİ SIRRIİshak Alaton1855'te doğan  Mevlana Küçük Hüseyin Efendi, 1932'de vefat eder. Kabri, Garih'in  babasının  dostu olan Mareşal Fevzi Çakmak'ın  mezarıyla yan yanadır. Üzeyir Garih  "Cemal Usta, burada yatan zat  benim için  çok değerlidir" diye söze başlamış.Hikayenin aslı şu:Babası Osmanlı Sarayı'nın  son diş hekimlerinden.Şişli'de altı katlı bir apartman  var. Küçük Hüseyin Efendi  de orada zemin katı kiralamış. Yalnız başına münzevi bir hayat.Evlenmemiş. Mevlevi şeyhi  ve manevi bir dünyası var. Zaman içinde Üzeyir'in  babası da bu dünyayı  keşfediyor.Önce kızı oluyor Ezra Garih'in ve hayal kırıklığı yaşıyor.İlk çocuğunun erkek olmasını bekliyor.Olmayınca üzülüyor ve hayal kırıklığını dile getiriyor

5096 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜZEYİR'İN HER ŞEYİNİ BİLİRİM , BİRİ HARİÇ
ÜZEYİR'İN HER ŞEYİNİ BİLİRİM , BİRİ HARİÇİshak AlatonÜzeyir, Eyüp Mezarlığı'nda Küçük Hüseyin Efendi'nin türbesinin  önünde bıçaklandı ve kanı oraya aktı,  vefat etti.Küçük Hüseyin Efendi'yi benden ve ailesinden saklamış. Kendi içinde yaşattığı  bir şeydi, sır olarak da gitti. Yalnız kendisine saklamış. Kendisine has bir ilişkisi vardı Yaradan ile. Belki de bizlerin anlayamayacağı , hatta garip bulabileceğimizi de düşünmüş olabilir. Demek ki insanda biraz bilinmezlik duygusu var. Her şeyiyle bilinmek istemez insan.Ben Üzeyir Garih'in  her şeyini biliyordum, bilmediğim bir sırrı olmadı, her şeyi konuşur, paylaşırdık, bir tek Küçük Hüseyin Efendi'yi  saklamış benden.

4006 defa okundu.

yazının tamamı...
ÜZEYİR MÜSLÜMAN MI OLDU?
ÜZEYİR MÜSLÜMAN MI OLDU?İshak AlatonÜzeyir'le 1954'te başladığımız ortaklığımız 2001 yılına kadar sürdü. Tam 47 yıl, karı-kocadan  daha yakın. Buna rağmen  Üzeyir'in  bilmediğim yönleri varmış.Mesela çok derin bir tasavvufi yönü varmış ki bize hiç fark ettirmemiş, hep kendi içinde yaşamış. Ben onun kendisine vakit ayırmadığını, sadece çok çalıştığını düşünürken öğreniyorum ki, arada bir cumartesi günleri kaybolup  her şeyden uzaklaşarak sadece kendisiyle baş başa kalıyormuş?Bir yönünü daha öğrendim, cüzdanında Cevşen duası ve Kuran'dan  bir ayet taşıyormuş.Bu nasıl olur?Demek ki Kuran'ı okumuş. Müslüman mı oldu?Olmadı ama merak etmiş. Çünkü çok okuyan bir adamdı, Kuran'ı da okumuş. Üzeyir her üç  semavi  dinin aynı ve tek Allah'ın   mesajl

4198 defa okundu.

yazının tamamı...
İÇİŞLERİ BAKANI SAÇMALADI
İÇİŞLERİ BAKANI SAÇMALADIİshak AlatonÇok çelişkili bilgiler gelmeye başladı.12 yaşında bir çocuk Fuat, katil yakalandı diye ilan edildi. Sonradan anlaşıldı ki o çocuk  orada ayakkabı boyayan zavallı  tıfıl bir oğlandı. Nasıl yapar bu işi kimse sorgulamadan damgayı bastılar?Garip bir medya?Neyse, bütün hikayeyi biliyoruz detaylarıyla. Ama o günün havası büyük bir panik ve kapıda 30 tane kamera var. Ben girerken arabamı  durduruyorlar, film çekmek için. Ne çekeceksin yani? Tabii bu arada hiçbir şey söylemiyorum, çünkü bilmiyorum. Bilmediğimiz şey hakkında nasıl konuşabiliriz?Pazar sabahı  holdinge İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen geldi, yanında da İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü var. Üzeyir Garih'in odasında oturuyoruz ve konuşuyoruz ne olabilir diye. Rüş

4586 defa okundu.

yazının tamamı...
AĞLADIM
AĞLADIM?İshak AlatonErkekler gözyaşı döker mi?Bu satırları okurken hıçkırmamak için kendimi zor tutum. Fakat hem ibadethanede hem de mezarlıkta Üzeyir'in başında ağladım. O günler çok perişan günlerdi. Bana hayatın pamuk ipliğine bağlı bir macera olduğunu hatırlattı. Düşündüm de, biz bu adamla yarım asır beraber olduk. Ve bir anda pat diye, hiç beklenmedik bir an, aldı gitti. Ne oldu?Öldürüldü. Daha kötü?O anda öldü diyemiyorsun ki?O zaman hayatı ve ölümü düşünmüyorsun da 'Neden böyle oldu?" yu daha çok düşünüyorsun. Tabii bir de çevre var, kamuoyu var, büyük soru işaretleri var. Müslüman mezarlığında ölen bir Yahudi?Herkes soru soruyor?Kafalarda bin türlü soru işareti?

4157 defa okundu.

yazının tamamı...
GURUR DUYDUM
GURUR DUYDUMİshak AlatonSevdiği küçük bir eşyasını kaybettiğinde bile üzülüyor insan.Halbuki gider aynısını, benzerini  veya daha iyisini  alabilirsin, ama hiçbir şey  hiçbir şeyin yerini tutmuyor. Peki, 50 yıllık arkadaşını, ortağını kaybedince ne yapar, ne yaşar insan?Cenazeyi adli tıptan ancak Salı günü aldık ve hemen defin işlemleri başladı. Önce Teknik Üniversite'de saat 10.20'de bir merasim yapıldı. Ben oraya Üzeyir'in Türk bayrağına sarılı cenazesinin önünde bir konuşma yaptım:Hatta birisi anons yaptı, dedi ki:"Değerli işadamı İshak  Alaton'u kaybetmiş bulunuyoruz. "Benim de aniden öldüğümü düşündürten bir hata?Hemen konuşan kişinin yanına gitti, alı al, moru mor oldu zavallı?Dedim ki:"Hiç merak etme, böyle şeyler olur ama ben yaşıyorum."Rektör Gülsüm

4269 defa okundu.

yazının tamamı...
VEDA KONUŞMASI
VEDA KONUŞMASIİshak Alaton"Ortaklığımız 1954 yılında başladı?" diye başladım ve devam ettim:"Yarım asır süren kardeşten yakın birlikteliğimizi heyecanlı bir macera olarak yaşadık. Hayatım boyunca bana büyük mutluluk veren bu muhteşem yolculuk, sevgili yoldaşım Üzeyir için şimdi noktalandı. Yüce Tanrı öyle münasip gördü diyerek teselli bulalım ve gerçeği kabullenelim."Bir ömür gözlerimin önünden geçti, hepsinin o kadar içindeyim ki. Hatta kendimi zor tutuyorum hıçkırmamak için. Üzeyir'in  naşı önünde duruyor ve söylediğim her şeyi hissediyorum. Çünkü bu bir veda günü.İçimde hem veda var, hem vefa var, hem dostluk  var, hem de ayrılık ve hüzün var. "İş hayatına sıfırdan başladık. Alarko'yu birlikte kurduk, yaşattık ve büyüttük. Bu yolculuk boyunca varacağımız limanların 

4326 defa okundu.

yazının tamamı...
ALATON AZERBAYCAN'A CUMHURBAŞKANI
ALATON AZERBAYCAN'A CUMHURBAŞKANIİshak AlatonBen Haydar Aliyev'e dedim ki:"Sayın Cumhurbaşkanı, şu yandaki  kanepeye kadar yürüyüp orada oturalım,  Murat Karayalçın'ı bekleyelim. O arada ben size çok ilginç  gelecek bir teklif yapacağım?"Korumalara işaret etti, biraz kenara çekildiler.Yürüdük, oturduk yan yana.Ona doğru dönüp gözlerinin içine bakarak çok ciddi bir yüz ifadesi ile teklifimi yaptım:"İkimiz de yetmiş yaşımıza geldik. Çok olaylar yaşadık. Hayatlarımız muhtemelen bir rutine girdi. Günler hep benzer olaylarla geçiyor. Aklıma çok sıra dışı bir şey geldi, belki ilgilenirsiniz. İkimiz de hayatımıza yeni heyecanlar katacak bir yakınlık yaşayabiliriz. Bakın  birbirimize öyle benziyoruz ki ben sizin  yerinize, siz de benim yerime rahatça geçebiliriz. Gel

5682 defa okundu.

yazının tamamı...
HAYDAR ALİYEV'E TEKLİFİM
HAYDAR ALİYEV'E TEKLİFİM?İshak Alato1990'ların ortaları olmalı,  hafızamda öyle kaldı. Bir sabah, erken saatlerde Swiss Otel'in  lobisinde, Amerikalı bir işadamları  grubu ile buluşacağım. Resepsiyona doğru yürürken uzaktan  dostum Murat Karayalçın'ı gördüm. O da beni görünce, heyecanla bana doğru  koşmaya başladı. Ancak, yaklaştıkça hızı ve heyecanı azaldı, yanıma gelince nefes nefese dedi ki:"İshak Bey, sizi uzaktan Haydar Aliyev'e benzettim, ne kadar ona benziyorsunuz bilemezsiniz. Şaşılacak şey?""Evet," dedim." Arada bir, o da, ben de televizyon kanallarında göründüğümüzde birçok insan  bizleri karıştırıyor?"Karayalçın konuşmaya devam etti:"Ben buraya Sayın Aliyev'le buluşmaya geldim. Üç gün için İstanbul'a geldiler. Bu sabah onunla progr

4729 defa okundu.

yazının tamamı...
İTİBARI OLMAYAN ZENGİN ÇOK FAKİRDİR
İTİBARI OLMAYAN ZENGİN ÇOK FAKİRDİRİshak Alatonİnsan yaşarken, kazanırken itibar kazanmayı öncelikli hedef haline getirmeli.Sen itibar arayışında olmazsan itibar sana hiçbir zaman gelmez.İtibar, saygınlık kendini aşmakla başlar, toplumsal sorunlara ilgi duy, çözüm için kafa yor, sorumluluk al, servetinin bir kısmını orada harca. Bu kadar yaşamaya rağmen hala itibar kazanamadıysan  sakın zenginim deme?Ben şimdi geriye doğru baktığımda huzurluyum, hedeflediğim faaliyetleri yapabilmişim diyorum.Yani bir şeyler yapmış olma mutluluğu var bende?Holdingde lüzumsuzlaşmış ama topluma daha faydalı bir insan olma yoluna girmek mutluluk veriyor bana??Aklıma çok latif bir olay geldi. Benim hem rahatlığım hem biraz da muzip tarafımı ortaya koyuyor.

5254 defa okundu.

yazının tamamı...
İŞİNE KÖLE OLANLAR
İŞİNE KÖLE OLANLARİshak AlatonBen ve Üzeyir zamanla Alarko'nun hudutlarının, çerçevesinin dışına çıktık.Şirket ehil ellerde biz olmadan da kendi yolculuğuna devam etti.  Bu arada da tabii görevlerimizi profesyonellere devretmeyi de kolaylıkla yaptık. Çünkü buna inandık, yetki ve gücü erken devrettik. Böylece biz kurduğumuz işin esiri ve kölesi olmadık. İş dünyasında çok yoğun yaşanan bir olaydır, kendi kurduğu işin kölesi olmak. Çünkü o tür insanlar "ben olmazsam olmaz" düşüncesinde yaşar  ve kimseye güven duymazlar."Ben olmazsam olmaz" diyenlerle olmaz!...Ben anlamıyorum, insan kimseye güvenmeden nasıl huzurlu bir hayat sürebilir?Şükür ki biz yeteneklerimiz kadar kendi sınırlarımızı da bildik ve kurup bir noktaya getirdiğimiz işi, profesyoneller yolu ile büyütmenin faydala

5434 defa okundu.

yazının tamamı...
SOROS'DAN PARA ALIYORUZ
SOROS'DAN PARA ALIYORUZİshak AlatonAçık Toplum Vakfı ise tamamen farklı bir olay. Yurtdışından fonlar alıyoruz, başta George Soros olmak üzere. Bunlar çok şeffaf çünkü Açık Toplum Vakfı açık çalışır. Nereden para aldığımızı da söylüyoruz. Öğrenmek isteyen, bilgisayarından Açık Toplum Vakfı sitesine girip bütün parasal girdileri ve çıktıları görebilir.İsmi gibi, açık ve şeffaf bir çaba.Kısmen George Soros'dan alıyoruz, kısmen Avrupa Birliği'nden alıyoruz, kısmen de biz kurucular olarak her sene büyük miktarlarda paralar veriyoruz. Bu paraları dağıtmakla görevlidir vakıf?Açık Toplum  Vakfı'nın  bir tek hedefi var: Türkiye içindeki sosyal , toplumsal etkinlikleri yürüten  yüzlerce sivil toplum kuruluşuna fon, maddi destek oluşturmak.Açık Toplum Vakfı proje üretmez, sadece

5566 defa okundu.

yazının tamamı...
AÇIK TOPLUM VAKFI
AÇIK TOPLUM VAKFIİshak AlatonSoruyorlar TESEV varken Açık Toplum Vakfı'na neden ihtiyaç duydun?Çünkü TESEV'in  faaliyeti ile Açık Toplum Vakfı'nın faaliyetleri tamamen farklı. Çünkü TESEV, kurucularının verdikleri paralarla bir fon yaratmış ve bununla kendi faaliyetini sürdüren, raporlar hazırlayan, toplumsal cereyanları analiz eden, istatistikler yapan ve bunları yayınlayan, medya yoluyla bunları topluma mal eden, toplumu aydınlatan bir çaba

5481 defa okundu.

yazının tamamı...
CAN PAKER
CAN PAKERİshak AlatonSonra anladık ki, TESEV'e kendimizi vermemiz lazım.Yönetim Kurulu içinden  bu göreve en uygun  Dr. Can Paker'i buldum ve onu ikna ettim. Can, Henkel'deki genel müdürlük pozisyonundan erken zamanda ayrıldı ve kendini tamamen TESEV'e verdi. Bunu bir hayat ideali olarak  yürüttü ve ben de onu her zaman destekledim.Vakıf dernek işlerinde düşünce olsa da sürdürmek için kaynak lazım, yani para lazım. Para denen şeyde ağaçtan toplanmıyor ki.Biz TESEV için  önce kendi içimizde, yani yakın  birkaç işadamından  bir miktar para aldık.  Bunların içinde Feyyaz Berker'i, Prof. Üstün Ergüder'i, Ethem Sancak'ı,  hatırlıyorum. Fakat esas aktivite,  Can Paker ile benim elimde oldu.  Can Paker yönetim kurulu başkanı,  ben de yönetim

5462 defa okundu.

yazının tamamı...
DOĞU RAPOR
DOĞU RAPORUİshak AlatonTESEV'in  hatırladığım en çarpıcı çalışması 1995 yılında The Marmara Oteli'nde ilan ettiği "Doğu Raporu" dur. Doğu Ergil raporu okudu, müthiş bir şeydi. Fakat  hemen ardından beni yaralayan bir şey oldu.Doğu Ergil o raporu izah  ettikten sonra Başkan bir konuşma yaptı. Felaket bir şeydi. Yerden  yere vurdu  raporu. Bu  raporun Türkiye'nin aleyhine olduğunu, yanlış olduğunu falan söyledi, Doğu  Ergil'i  paçavra yaptı.Utanç verici.Onun adına ben utandım.Çünkü sonradan  bu adamla dost olduk ve farkına vardım ki hiç o konuşmadaki  adam değil. O gün sanki sipariş edilmiş, böyle konuş demişler gibi geldi bana. Yılmaz Esmer, TESEV'in direktörüydü. Yanlış hatırlamıyorsam,  o gün de moderatörlük yaptı.  Yeterince ces

4554 defa okundu.

yazının tamamı...
UTANÇ VERİCİ
UTANÇ VERİCİİshak AlatonTelevizyonda Behiç Kılıç, insanın gözünün içine kalemini sokacak şekilde tehdit ederdi izleyenleri. Bu adamın bir mektubu TESEV'in bütün yönetim kurulunu paniğe sevk etti. Adam yazıyor:"Türkiye'nin Farklı Dilleri ne demek? Kürt lisanını mı tartışacaksınız?Kürt lisanı diye bir lisan yoktur."Tehdit kokan ve içinde antisemitik mesajları da olan bir yazı.Üstelik ismim İshak Alaton değil İzak Alaton olarak yazılı?"Yani sen Müslüman İshak değil, Yahudi İzak'sın" demek istiyor?Böyle bir yazı gelince,  benden habersiz TESEV'in 15 kişilik yönetim kurulunun 13'ü kendi aralarında karar alıyor ve konferansı iptal ediyorlar. Bizim yönetim kurulunda kim vardı derseniz, şimdi isimlerini bile anmak istemiyorum. Sadece ben ve Can Paker bu kararı  utanç verici&n

5398 defa okundu.

yazının tamamı...
TESEV
TESEVİshak AlatonKimliğimin ve misyonumun inşasında Türkiye Ekonomik Sosyal Etütler Vakfı, TESEV önemli bir yer tutar.Bir gün Nejat Eczacıbaşı benimle özel görüşmek istedi. Bir araya geldik, dedi ki:"İshak Bey,  sana bir teklifim var; benim 60 'lı yılların  başında meydana getirdiğim bir hareketim var.İsmi Konferans Heyeti. Zaman zaman  konferanslar organize ediyor ve toplumu bilinçlendiriyor. Fakat artık bu yetmiyor, gel daha aktif bir yola birlikte çıkalım."TESEV'i önerdi. "Tamam," dedim ve yola çıktık. Ben daha baştan TESEV hareketine biraz sosyal demokrat bir yön verdim. Fakat özellikle 80'li yıllarda çok büyük güçlüklerle karşılaştık. Çünkü askeri rejim altında "Kürt" kelimesini söylemek dahi yasak iken biz "Türkiye'nin Farklı Dilleri" diye bir konferans organize ettik.

4842 defa okundu.

yazının tamamı...
FİKRİNİ PAYLAŞAMIYORUM AMA SENİ DESTEKLİYORUM
FİKRİNİ PAYLAŞAMIYORUM AMA SENİ DESTEKLİYORUMİshak Alaton"Düşüncelerinizi hiçbir şekilde paylaşamıyorum. Ancak, bu  düşünceleriniz tam ve sınırsız bir hürriyet ortamı içinde savunabilmeniz için bütün gücümle sizi destekliyorum." Türk insanının demokrasi arayışı bu basit cümlede gizli olsa gerek. Voltaire'le birlikte aynı yıllarda, bir başka Fransız  düşünür ve yazarı, Jean Jacgues Roussea'nun  eserleri, ölümünün hemen ardından, 1789 Fransız  İhtilali'ne ilham kaynağı oldu. "insanlar hür doğar ve hür yaşarlar" prensibini geliştiren Rousseau, devlet  yönetimini elinde tutan  kuvvetin sınırlanmasının  ve denetim altında tutulmasının gereğini  savundu.Fransız İhtilali, Avrupa'nın toplumsal hayatında en önemli olayların başında gelir. 1789 yılından sonra,

4482 defa okundu.

yazının tamamı...
DÜM'LERİ ÇOĞALTALIM
DÜM'LERİ ÇOĞALTALIMİshak AlatonDüşünce Üretim Merkezleri?Batı  dünyasında "Think Tank" olarak bilinen olayın  Türkçe karşılığını bulmak için epey zorlandım. Bilgilerine güvendiğim  dostlarıma danıştım.Fakat  görüşler ve farklı yorumlarda bulundular.  Belki de "üretim"in  cazibesine kapıldım ve daha 90'lı  yılların başında DÜM'ü önermeyi göze aldım. Herhalde "Düşünce Tankı" gibi bir ucubeyi  size öneremedim. Çünkü "tank" kelimesi içimi  karartıyor? Ezmek , yok etmek, öldürmek fiillerini hatırlatan sevimsiz bir kelime?Üretmek varken yok etmek niye?Kısacık bir ömür boyunca mutluluğu  üretip paylaşmak mümkün  olduğuna göre, gelin hep birlikte biz Düşünce Üretim Merkezlerini, DÜM'leri çoğaltalım?Savaş'ın  açamad

4126 defa okundu.

yazının tamamı...
KAVGA ETMEM, MÜCADELE EDERİM
KAVGA ETMEM, MÜCADELE EDERİMİshak AlatonKavgalardan, özellikle şahit olduklarımdan son derece huzursuz olurum. Ben kavga etmem, kavgadan kaçarım, ama korkmadan mücadele ederim. Bir insanın çaresizliği ve o çaresizliğe benim de çare olamamam beni huzursuz eder. Bu bazen  olur, çünkü maddiyatla ilgili  olmayan  sorunlar da vardır. Bir ölüm, bir hastalık? Hastalığın  tedavi  edilememesi veya edildiği halde acı çekmeye devam etmesi gibi? Bütün bunların şahidi ve idrakinde olmam huzursuz olmam için yeterlidir. Bazen iş adamlarına bazı sıfatlar eklendiğini  duyarsınız. Çok ciddi, çok yardımsever ya da çok geçimsiz gibi?Hiç kimse geçimsiz olduğumu söylemedi bugüne dek. Ama cimri olduğumu söyleyenler oldu. Ancak benim yardımseverlikten  anladığı

3661 defa okundu.

yazının tamamı...
TOPLUMA FAYDALI İNSAN İMAJI
TOPLUMA FAYDALI İNSAN İMAJIİshak AlatonŞirkette daima düşünerek adım attık.Her adımda stratejimizi gözden geçirdik, alternatifli düşündük. Üretim stratejimiz ayrı, satış stratejimiz ayrı, reklam- tanıtım stratejimiz ayrı,  insan kaynakları stratejimiz ayrıydı.Bir de yıpranmama, hedef haline gelmemem stratejimiz vardı. Ben ve Üzeyir bütün  bunlara "pasif tavır" yoluna girip  içe kapanmadık, biz başka bir yol seçtik, "aktif bir önleme" metodu  seçtik. O da topluma faydalı iki insan mesajı vermeyi tercih ettik. Yani aktif bir görüşümüz var. Bu biraz felsefemizi yaşam tarzımızı da izah ediyor. Neden  bu kadar  medyada görünen, çok konuşan adamlarız?İşte bunun gerisinde bu arayış var. Yani faydalı iki insan?Topluma vermek istediğimiz mesajlar ile insanları ik

4022 defa okundu.

yazının tamamı...
HEDEF OLMAMA STRATEJİSİ
HEDEF OLMAMA STRATEJİSİİshak AlatonBenim psikolojimi iyi anlamak lazım.Ben bu  ülkede darbe almış bir adamım.Evde Türkçe dışında bir lisan konuşmak yasaktı. "Yahudi olduğunu bil, ama kimseye söyleme!" telkinleri ile büyüdüm.Okulda "Pis Yahudi" diyorlardı. Babam Varlık Vergisi sonrasında aldığı yara yüzünden  gözlerimin önünde eriyip gitti. Evin yükünü annem çekiyordu. Struma faciasına tanık oldum. 6-7 Eylül olaylarından sonra kardeşim ülkeyi terk etti.Ablam evlendi ve İsrail'e göçtü.İş dünyasına girince de zaman zaman rakiplerim beni karalamak, safdışı  etmek için "Yahudi şirketi" etiketini öne sürdüler. Çeşitli engellemelere, ayak oyunlarıyla karşılaştım. Sevgili ortağım  Üzeyir Garih bu ülkede canice katledildi. Acıda olsa kabul etmek lazım ki ben ortağı öldürülmüş bi

4280 defa okundu.

yazının tamamı...
BEN KİMİM, NE ZAMAN KİMLİK KAZAND
BEN KİMİM, NE ZAMAN KİMLİK KAZANDIMİshak AlatonYalnızlığı severim. Yalnızlığın içinde bir evren  gibi genişleyen sessizliği de severim. Orada kendimi bulur ve derin bir düşünce yolculuğuna çıkarım. O anlarda bazı  sorular takılır aklıma. Halbuki  o soruyu daha önce duymuş fakat önemsememişim. Şimdi öyle değil, cevaplanması  gerekir, diye düşünüyorum. İşte bir soru:İshak,  sen ne zaman bir kimlik ve bir anlam kazandın? Ne zaman dışa açıldın, dünyalı oldun?Çok ilginç, ben yok olduğumu  hiç düşünmedim, her zaman ve her ortamda sınırların  dışında düşündüm, öyle hayaller kurdum. Kendimi hiçbir zaman yerel tanımlamadım, dünya ile ilgilendim, dünyanın sorunlarıyla ilgilendim, bir filozof gibi dünyanın geleceği ile ilgilendim. Galiba ben hep uluslararası oldum,

3558 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖMÜR BİTMEZ SANIYORDUM
ÖMÜR BİTMEZ SANIYORDUMİskah AlatonYaş ilerledikçe daha iyi görüyorum.İnsan gençliğinde yılları sayıyor, bir yıl , beş yıl, on yıl çok uzak geliyor.Yaşlanınca ise günleri , hatta saati  hesaba katarak  geçiriyor zamanı ve ilerideki her şey çok çabuk geliyor buraya. Ya da biz çok  çabuk gidiyoruz ileriye.Anlıyorum ki bütün  uzaklar yakındır, bütün zamanlar çok çabuk geçiyor. Şimdi bende boşa geçirilecek vakit yok, ama ilk başta daha 20'li yaşlarda zannediyordum ki bin sene yaşayacağım.Böyle bir hissi oluyor insanın.Bu ömür yaşa yaşa bitmez?Öyle zannediyorsun.Halbuki değil, hemen geçiyor ömür.Bu gerçeği geç idrak edince de insan geç kalıyor.

4390 defa okundu.

yazının tamamı...
MUTLU OLACAĞIN ŞEYLE İLGİLEN
MUTLU OLACAĞIN ŞEYLE İLGİLENİshak AlatonBu olay tam bir aile faciasıdır ve Türkiye'nin zafiyetlerinden biridir. Düşün ki, üç kardeş birlikte iş kuruyorlar ve geliştiriyorlar. Sonra bunların  çocukları da aynı iş içinde yer almak istiyorlar. Böylece üç kardeş  ve 10-15 çocuğun  yer aldığı  büyük bir güruh?Bu yapı  çoğu zaman işlemiyor, çünkü herkes yönetmek istiyor, iş yapmak isteyen pek çıkmıyor. Yükü değil gücü paylaşmakla başlıyorlar işe?Ve hepsi de yönetici olmak istiyor. Bu arada hepsi birbirleriyle dalaşıyor, çünkü korkun.  Bir rekabet var ve hiçbiri yerini bırakmak istemiyor. Ne acıdır ki hiçbiri de kovulamıyor. Çünkü ailenin  çocukları bunlar. Ve nihayet o şirket batmaya mahkum?O kadar  çok dinledim ki bunları.Çocuk gelmiş, "

4538 defa okundu.

yazının tamamı...
ŞİFA YURDU
ŞİFA YURDUİshak AlatonBiz burada Boğaz'ın  kenarında mutluyuz. Hem mutluyuz, hem de farklıyız, merkezi bir yerde manzarası muhteşem.Boğaz'a bakan ve ağaçların arasında kaybolmuş küçük bir bina. Tarihi bir yapısı var. Çok iyi korunmuş. Evlerimize de çok yakın. Eskiden  bizim Maslak'ta 17 katlı bir binamız vardı.İlk yüksek binalardan biri bizimkiydi. Orayı sattık, oradan kurtulduk ve Ortaköy'e geldik. O yüksek bina bana hep şahsiyetsiz geldi, şahsiyeti yoktu. 1992 yılında Ortaköy'deki bu binayı almak isterdik, satmadılar. Sahibi Dr. Asım Onur'du. Yaşı çok ilerlemiş bir adamdı. Satmayınca kiralayalım dedik. Mukaveleyi 10 yıllık yaptık, altına da bir şart koyduk. 10 yıldan sonra bir 10 yıl daha uzatacağız dedik. 20 yıl geçti. Arada ortaklar arasında bir kavga çıktı, onlardan birisi s

4149 defa okundu.

yazının tamamı...
BAŞARIYI NASIL ÖLÇÜYORSUN?
BAŞARIYI NASIL ÖLÇÜYORSUN?İshak Alatonİshak Bey, Alarko'nun en başarılı  birkaç projesini saysanız, derler konferanslarda.Kime göre, neye göre başarı, diye düşünürüm. Çünkü başarıyı nasıl ölçtüğüne bakar bunu cevabı.Benim standart bir ölçüm yok, rakamsal bir ölçüm yok, derim ve eklerim, ama keyif veren faaliyet sorarsanız, çok keyif aldım iki projemiz oldu. Birisi Alkent- Etiler. Sedad Hakkı Eldem'le yaptık. Çok  muhteşem bir proje oldu, çünkü 649 daireli apartmanlar inşa ettik orada. Bir spor tesisi, bir de sosyal faaliyetler lokali. İçinde lokantaları var, sinemaları var, yüzme havuzları  tenis kortları, her şeyi var?.Çok erken  dönemde böyle bir yaşam  tarzı  getirdik.Türkiye'nin  ilk sosyal ve kaliteli yaşam tarzını biz getirdik 1980'in başların

4085 defa okundu.

yazının tamamı...
FAİZ MÜPTELASI YAPILDIM
FAİZ MÜPTELASI YAPILDIMİshak AlatonBanka konusu bana bir şey daha hatırlattı.Eski dosyaları karıştırırken bir gazete kupürüne rastladım. Yüzüm kızardı ve utandım.Neden mi, anlatayım?Tarih 28 Şubat 1994.Haber şöyle:"Alaton diyor ki: Faiz müptelası yapıldım. Kolay para kazanma bağımlısı oldum."Yine bir kriz dönemi?O zaman çok yüksekti faizler. Gecelik faiz yüzde yedi bin beş yüze çıktı bir iki gün?Haber devam ediyor:"Oysa benim sanayici olarak görevim, yatırım yapıp istihdam yaratmaktı.Rantiyeci olmak değildi. Beni utandıran bir durum? Geçen günlerde, yalnızca bir hafta sonu , % 63 ile bankada tuttuğumuz paradan Amerika'da bir yatırımcının bir haftada kazandığı  kadar faiz kazanmış olmamızdır beni utandıran. Çünkü rantiyeciliğin ne kadar tatlı olduğunu gördük. Ko

3966 defa okundu.

yazının tamamı...
BANKA SATIN ALDIK
BANKA SATIN ALDIKİshak AlatonMedyadan kurtulduk, siyasete düşmedik ama yaptığımız başka hatalar oldu. Mesela banka satın aldık. 1980'li yıllarda satılan bir bankanın büyük hissesini aldık. Bank of Boston'u, Türk Boston Bank ismine çevirdik. Büyük ortak Alarko ve Oyak  var, bir de Pakistanlı genç bir iş adamı. 5-6 sene çok iyi gitti, bankacılığı hem öğreniyoruz hem de bir yere doğru gideceğimizi görüyoruz. Büyütmeye kararlıyız, dış sermaye aramaya başladık. O sırada birden bire Tansu Çiller'in Mevduata Sonsuz Garanti Kanunu çıktı.O günün akşamı karar aldık, bankacılıktan çıkacağız, dedik.Önümüzde iki yol var: Ya mevduata yüksek faiz veren diğer bankalarla yarışa gireceğiz ve rezil olacağız. Çünkü yüksek faiz veriyorsun, karşılığını ödemen lazım. Haksızlık ve yolsuzluk yapmaktan başka ç

4058 defa okundu.

yazının tamamı...
MEDYAYA PATRON OLMAK ZOR
MEDYAYA PATRON OLMAK ZORİshak AlatonNeden, çünkü medya olursan taraflı oluyorsun. Taraflı olursan senin de karşı tarafın olur, o zaman ister istemez karşı tarafla didişmeye başlarsın ki bu da sana zarar verir. Dünyanın hiçbir ülkesinde medyayla başka işler beraber olmuyor. Ya medyadasın ya başka iştesin. Ama hem medya, hem fabrikatör, hem bilmem holding olmuyor. Bu tuhaflık Türkiye'ye özgü gibi. Ben o arkadaşların da pek mutlu olduklarını sanmıyorum. Çünkü rahat bırakmazlar adamı. Benim inandığım bir şey var: Ne kazandığından çok daha önemlidir, nasıl kazandığın. Toplumun önünde gözüken, biraz varlıklı ve güçlü olduğu  düşünülen insanlara sürekli teklifler gelir. Fakat bunların çoğuna dönüp bakmamak gerekir. Ama ben biliyorum ki pek çok insan da o platforma bunun için çıkar, beni görs

3706 defa okundu.

yazının tamamı...
BİZİ MEDYAYA SOKMAK İSTEDİLER
BİZİ MEDYAYA SOKMAK İSTEDİLERİshak AlatonPara, güç ve daha çok kazanma hırsı insanı olmadık hatalara sürükler. Yıllarca gece gündüz çalışıp kazandıkları, yanlış bir tercihle kaybedersin.Herkes dikkatlice etrafına baksa,  etrafın kaybederlerle dolu olduğunu görecek. Peki, neden  kaybettiler sorusuna cevap benzer olur . Çünkü kurumsallaşıp da yatırım yapmadılar, insan kaynaklarını  çalıştırmadılar.  İyi bir ekip kurmadılar.Büyümekte acele ettiler. Öz sermayeleri olmadığı halde sadece hayallere dayalı adımlar attılar.çÇok fazla borçlandılar. Borçla iş çevirmeye kalktılar. Yanlış yerlere yatırım yaptılar. Hatalarından ders almadılar. İç ve dış  piyasaları  okuyamadılar. Yanlıştan  dönmeyi erdem olarak göremediler. Bilmedikleri alanlara yöneldiler. Ortaklıkla

4190 defa okundu.

yazının tamamı...
ERDOĞAN'A FRANSIZ ATASÖZÜYLE ÖVGÜ
ERDOĞAN'A FRANSIZ ATASÖZÜYLE ÖVGÜİshak AlatonTayyip Erdoğan, işini çok iyi yapan, pragmatik, akıllı bir lider. Ayakkabılarında hızlı büyüyen, onları dolduran bir adam.Ayakları çok hızlı büyüyor ki, ayakkabılarını dolduruyor.Yabancılar bana Tayyip Erdoğan'ı  sorduklarında böyle söylüyorum."Ayakkabılarında hızlı büyüyen adam."Bu, Fransızca'dan tercüme bir deyim?Yani  görevinin ağırlığını hissederek ve ona uygum olarak kendini geliştiren insan demektir.

3332 defa okundu.

yazının tamamı...
ERDOĞAN YOLA ERKEN ÇIKMIŞ
ERDOĞAN YOLA ERKEN ÇIKMIŞİshak AlatonUzağa gidecek adam, demiştik ya, yani belediye başkanı olmakla kendini sınırlamayan, daha büyük hedefler koyan bir Erdoğan portresi var ta o günlerde bende oluşmuş.Erdoğan'ın  Erbakan'ı ve klasik  çizgisini sorgulayıp  çok geride bıraktığı , kendini dünün şartlarına ve dünün dünyasına hapsetmediği o günkü tavırlarından da belliydi. Şimdi anlaşılıyor ki Erdoğan çok ileriye gideceğini çok önceden planlamış.Yani bunu istemek hakikaten uzun vadeli bir planın eseridir.Demek ki hep büyük düşünmüş.Erdoğan sıra dışı bir adım attı be dışa açıldı.Bir adam, siyaset yapmak istiyorsa ve uluslararası alanda var olmak istiyorsa gerçekleri görmesi lazım.Refah  etiketine rağmen, "ben farklıyım, dünyayı farklı  okuyorum, siyasi aklım farklı" deme

4121 defa okundu.

yazının tamamı...
UZAĞA GİDECEK ADAM
UZAĞA  GİDECEK ADAMİshak AlatonZamanla birbirimizi daha iyi tanıdık. Tanıdıkça orada kalacak bir adam olmadığı  belli olmaya da başladı. Uzağa gidecek bir adam olarak gördüm Tayyip Erdoğan'ı?Bunu o zaman görenlerden biri de Cüneyt Zapsu'dur.Erdoğan'a daha belediye başkanı iken çok önemli  destek verdi.Cüneyt Bey, onun iş  dünyasında iyi bir imaj sahibi olması için aracılık yapıyordu.Bu imkanı vardı, çünkü aktif bir TÜSİAD üyesiydi. Zapsu bizim Sarıyer'deki Alsit villalarının en güzellerinden yan yana üç tanesini satın almıştı o zaman.Birine kendisi geçti, birine kardeşi Aziz, birine de annesi.Cüneyt Bey bu villada bir ara yemekler tertip ediyordu. Bir keresinde beni de bir akşam yemeğine davet etti.Dedi ki:"Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ı  da davet ettim, o

3733 defa okundu.

yazının tamamı...
SIRA DIŞI BİR ADAM
SIRA DIŞI BİR ADAMİshak AlatonErdoğan yeni belediye başkanı olmuştu. Ziyaret ettim, hayırlı olsun dedim. Tabii aklımda bir takım kuşkular var ama renk vermiyorum, belediye ile işimiz var, İstanbul'un gaz tesisatını yapıyoruz.Bana dedi ki:"Ben sadece sizin iyi bir iş yapmanızı beklerim."Çok medeni bir tavırdı.Gördüm ki bendeki önyargı onda yok. Ben endişeliyim, çünkü Refah Partisi'nden gelip  başkanlığa seçilince ben haliyle düşüncelerinin Erbakan cinsi  düşünceler olduğunu varsayıyorum. Hani öyle bir önyargım var ya? Fakat sonradan anlıyorum ki, adamın Refah felsefesini vurgulayan, öne çıkaran  bir tutumu yok. Adam iş  yapmak istiyor belediyede.İstanbul'un daha iyi hizmete ihtiyacı olduğundan, biz de diyoruz ki  biz de müteahhit olarak size destek vermeye haz

3863 defa okundu.

yazının tamamı...
LİMUZİNDEN İN, TROLEYBÜS'E BİN
LİMUZİNDEN İN, TROLEYBÜS'E BİNİshak AlatonBen kaldım, onlar gittiler, geldiler.Şehrin en büyük oteli Grand Hotel'de ağırlanmışlar. Müthiş para harcamış, Stockholm Belediyesi.İstanbul'dan  Stockholm'a giden  heyetin içinde genç bir adam vardı, düzgün  bir insandı, o anlattı bana:"Bir akşam yemeğinden  geliyoruz. Yanımızda Stockholm Belediye Başkanı da var. Biç üç arabayız, hepsi limuzin.Hotelin  kapısında indik, ev sahibi  belediye başkanı  birden bire hareketleniyor, hızlı bir şekilde Türkiye;'den gelen  herkesin elini hızlı hızlı  bir şekilde sıkarken "goodbye, goodbye, goodbye, see you tomorrow" diyor.Bizi bıraktı ve koşmaya başladı, caddenin karşısına geçti.Hepimiz merak ediyoruz, ne oldu adam nereye gidiyor.Koşuyor, koşuyor, karşıda troleybü

3797 defa okundu.

yazının tamamı...
YOL KAZASI
YOL KAZASIİshak AlatonSanıyorum benim Erdoğan'la tanışmam o ilk yıllarda oldu. O tarihte İstanbul'un doğalgaz tesisatını da biz yapıyorduk. Dalan döneminden başladık. Sonra bir felaket zamanı, Nurettin Sözen diye bir yol kazası  yaşadı  Türkiye ve İstanbul. Sözen, kulak-burun-boğaz doktoru. Ve yalnız kendi bilgisine güvenen bir adamdı.Başarısız olmak isteyen insanların tercihidir, her şeyle ilgilenmek?Her şeyi kendi yapmak isteyen, aslında her şeyi durdurmuş oluyor. Sözen sistemi durdurdu, anlamadığı için karar almıyor, karar almayınca iş duruyor. Nitekim bizim işimiz de durdu.Sözen başa geldiği günden beri bütün işlerimiz yattı.Erdoğan konusuna girmeden anlatmak istediğim bir olay var. Belki bazı zihinlere ışık tutar. Hiç unutmam, bir davette garip bir şey oldu, Sözen de d

3813 defa okundu.

yazının tamamı...
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
RECEP TAYYİP ERDOĞANİshak Alatonİstanbul'a Belediye Başkanı olana kadar Recep Tayyip Erdoğan diye birinin varlığından haberdar değildim.Başkan oldu, sonra kim bu adam, demeye başladı benim gibi pek çok insan. Yapamaz, altından kalkamaz önyargısı da vardı tabii. Kabul etmek lazım ki belediye başkanlığı başarıyla yaptı be çok iyi değerlendirdi, oradan kendisini Türkiye'ye mal etmenin sihirli yolunu buldu. Büyüyerek ve güçlenerek bu günlere kadar geldi.

3241 defa okundu.

yazının tamamı...
DEVLETİN ZİRVESİNDE BABAMI HATIRLADIM
DEVLETİN ZİRVESİNDE BABAMI HATIRLADIMİshak AlatonSaat 14:30 'da başlayan konferansım tam iki buçuk saat sürdü. Başta Hanımefendi olmak üzere salonda çok nitelikli bir dinleyici kitlesi hazırdı. Kısa bir takdimin  ardından Lüzumlu  Adam kitabının oluşturduğu merak ile gelen sorulara cevaplar verdim. Bir ara dedim ki:"Bakın ben Hayim Alataon'un oğlu İshak Alaton'um.Babam devletin kendisine reva gördüğü Varlık Vergisi zulmünü sindiremedi ve devletinden aldığı bu ağır darbe ile mutsuz ve yaralı bir hayat yaşadı. Ben o günleri yaşadım, babamın haline tanık oldum?Aradan uzun yıllar geçti, devlete mesafeli oldum, kendi yolumu  çizdim ve bu günlere geldim. Şimdi Çankaya Köşkü'nde devletin zirvesindeyim, kabul ediliyorum, değer görüyorum, huzurluyum?Halbuki devlet aynı de

3885 defa okundu.

yazının tamamı...
ÇANKAYA'YA KALİTE VE HUZUR GELMİŞ
ÇANKAYA'YA KALİTE VE HUZUR GELMİŞİshak AlatonYemekten sonra, cumhurbaşkanımız ile çalışma ofislerinde bir saat kadar sohbet etme fırsatım oldu.Bize Sayın Hanımefendi de eşlik ettiler. O gün eski dostluğumuzu tazeledik, Avrupa şehirlerindeki konferanslarda konuştuğumuz mevzuları ele aldık?Bu arada , Çatalca'da yer alan Alvimedica projemizi detaylı olarak anlatma fırsatım oldu. Türkiye'de sağlık yatırımları  dalında yabancı sermayenin çalışma imkanı bulacağı Bio-City projemizi çok önemli ve çekici buldular ve destekleme sözü verdiler. Mütebessim ve vizyon sahibi, insanı rahatlatan , huzur veren devletin başının yanından ayrılma vakti geldi, izin isteyip konferans için  salona doğru yürümeye başladık. Yürürken bütün dikkatim mekana kaydı. Çankaya'daki müspet  değişim konu

4198 defa okundu.

yazının tamamı...
CUMHURBAŞKANI VE "LÜZUMLU ADAM"
CUMHURBAŞKANI VE "LÜZUMLU ADAM"İshak AlatonHayat yolculuğumu anlattığım, Lüzumlu Adam başlıklı kitabım Mart 2012'de yayınlandığında büyük ilgi ile karşılandı. İtiraf edeyim k bu kadar tesir yapacağını beklemiyordum.Tamam, dolu dolu bir hayat yaşadım ama herkes benzerini yaşıyor, diyordum. Kendimi farklı ve özel görmedim. ..Fakat anladım ki aynı  anda ve aynı zamanda yaşamak, o insanların hayatlarının da aynı olması  neticesini vermiyor?Galiba Pakistanlı şair, devlet adamı İkbal'e ait bir cümle, şöyle der: "Aynı  gökte uçarlar, lakin karganın  dünyası başka, şahininki başkadır."Çok doğru ?Çünkü hepimizin hayatla bağı, gördüklerimiz, olup bitene yüklediğimiz anlamlar, mücadelemiz, değerler dünyamız, öğrendiklerimiz öğrenme süreçlerimiz, çıkardığımız dersler fa

4066 defa okundu.

yazının tamamı...
ABDULLAH GÜL
ABDULLAH GÜLİshak Alatonİlk tanımam enteresan bir şekilde, daha Refah Partisi'ndeyken oldu. Almanya'da Körber Vakfı diye bir vakıf var.  Tanınmış  ve çok  saygın bir vakıf. TESEV ile birlikte Türk- Alman tartışma platformu  organize ettik.Üç günlük  bir programdı. Oraya Refah'tan da birkaç kişi davet edildi, içlerinde Abdullah Gül de vardı. Yaptığı konuşmalar ve soru cevap katkıları  bana çok  olumlu göründü. Yani, Gül'ü orada takdir ettim.Dogmatik bir yaklaşımı yoktu.  Aksine çok mantıklı ve bilgili  konuşuyor, tartışmalara da aktif olarak iştirak ediyordu. Diğerlerine nispetle rahat, çok  daha kendisine güven duyan bir adamın yaklaşımı ile tartışmalarda yer alıyordu. O zamanlarda etkiledi beni Abdullah Gül. Sonradan da belli etti ki herha

3962 defa okundu.

yazının tamamı...
AHMET NECDET SEZER
AHMET NECDET SEZERİshak AlatonHiçbir zaman be tanışıklığımız oldu ne bir araya geldik. Zaten kabul etmek lazım, yedi yıl boyunca hep böyle fildişi bir kulede yaşadı. Arada bir dışarı çıktı, elinde file ile markete gidip alışveriş yaptı?Sezer deyince aklıma başka bir şey gelmiyor. Türkiye'nin kayıp yıllarıdır o yıllar. O kadar  yanlış bir seçim oldu ki. Bence o tercih  Bülent Ecevit için de büyük bir hatadır. Sadece ciddi duruyor diye adam mı  seçilir devletin başına.Olacak şey değil?

3993 defa okundu.

yazının tamamı...
İSMET PAŞA
İSMET PAŞAİshak Alatonİsmet Paşa'yı tanımam, yollarımız hiç karşılaşmadı. Fakat  çocuklarıyla biraz yakınlığım oldu. Hem kızı Özden Toker'le, hem oğulları Ömer ve Erdal'la? Samimi ve efendi bir insandı Erdal. Ömer de iyi fakat onun politik  bir iddiası hiçbir zaman olmadı. Erdal İnönü bana çok enteresan bir şey anlattı.Bugün gibi hatırlıyorum.Dedi ki:"İshak Bey, Türk zihniyetinde enteresan bir şey var.Ben bunun için ilim adamı, fizik profesörü oldum. Babamın  masasında ailecek oturduğumuzda her şey konuşulurdu, fakat parayla ilgili, ekonomiyle ilgili herhangi bir şey konuşmak ayıptı. Onun için konuşulmazdı."Çok ilginç, adam diyor ki: Parayla ilgili, ekonomiyle ilgili hiç bir şey masada konuşulmazdı. Çünkü ayıp telakki edilirdi bir Türk adeti olarak. Ben bundan şu netic

3846 defa okundu.

yazının tamamı...
UTANÇ VERİCİ
UTANÇ VERİCİİshak AlatonZaman geçiyor?Saat oldu 10.00?Saat oldu 10.30?Artık bu rezalet nedir, diyorum kendi kendime.Tekrar resepsiyona gidip soruyorum.Cevaplar benim hiç de anlayabileceğim türden değil:"Efendim, biraz sonra kalkıyorlar?  kalkmak üzereler?"Saat 11.00'e çeyrek var ve benim tepem attı. Kimseye bir şey söylemeden  çıktım, arabama bindim ve işime gittim. Adam hayata uyanmamış olacak ki sonra hiçbir ses seda çıkmadı. Bir daha da beni aramadı, özür de dilemedi. Niçin beni görmek istediğini de anlamadım, hala o merakım da geçmedi?Garip, adam beni görmek istiyor, ama o vakitte uyuyor?Utanç verici bir alaturkalık.Bir an için aklıma geldi, yoksa biri beni işletiyor mu?Hayır, çünkü yukarıdan gelen cevapta "Evet, İshak bey ile görüşme

4649 defa okundu.

yazının tamamı...
MESUT YILMAZ
MESUT YILMAZİshak AlatonEski Başbakan Mesut Yılmaz'la garip bir hatıram var. Eski kelimesinin bende bazı insanlar için geldi geçti de bir işe yaramadı, anlamsızlaştı  gibi çağrışımları vardı bende. Zaman bazılarımızı  daha da değerli hale getirir, bazılarımızı da bir kenara atar. Zamana yenik  düşmenin sırrı hayatın bütününü ciddiye almaktan geçer. Bir de her şeyin, her kudretli zamanın, her zenginliğin geçici ve bir müddet sonra anlamsızlaştığı bilincine ulaşmaktan geçer. ..Mesut Yılmaz'ın genel başkan olduğu, ama henüz başbakan olmadı bir devreydi..Bir haber geliyor Ankara'dan, Mesut Yılmaz benimle görüşmek istiyor. Tamam ama ne zaman nasıl, dedim. Davet geldi. "İstanbul'da Maçka Oteli'nde pazartesi  sabah  tam 9'da Mesut  Bey sizi bekliyor.," diye perşembed

4734 defa okundu.

yazının tamamı...
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPMADIM
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPMADIMİshak AlatonBen hiçbir zaman siyaseti dizayn etmeye çalışmadım, siyaset mühendisliğine soyunmadım. Kulislerde konuşulanlar her zaman doğruyu yansıtmazlar. Benim yaptığım şey, fikirlerimi cesurca ortaya koymaktan ibarettir. Yeni parti, yeni lider arayışlarına da girmedim. Hayır, hiçbir zaman?Hatta bu yolda bana birçok  teklif oldu, hepsini reddettim.Düşüncelerimi, prensiplerimi ortaya koydum:"Ben fiili ve fiziki bir dizayn , bir siyaset  mühendisliği peşinde değilim.Ben felsefenin  peşindeyim." Dedim ve sosyal demokrat felsefenin  müspet  yönlerini izah etmekle yetindim. 12 Eylül'ü  biliyoruz, 28 Şubat'ı  biliyoruz, daha sonraki darbe teşebbüslerini, e-muhtıraları biliyoruz. Aslında Türkiye'de asker sadece kendi düşünerek

3542 defa okundu.

yazının tamamı...
BAYKAL VE ELEKDAĞ
BAYKAL VE ELEKDAĞİshak Alaton                Baykal mevzuunu kapatırken Elekdağ'la ilgili bir başarısızlığımı da anlatayım, günahımız sizlerle paylaşarak hafifleyeyim. 1977 yılında Tony Blair, Margaret Thatcher'e karşı büyük zafer kazanarak  Labor Hükümeti olarak iktidara geldi.Dünya genelinde sosyal demokratlar alkışladı.  Sosyal demokrat tabelası asılı olan CHP Başkanı Deniz Baykal yelkenlerine İngiliz rüzgarını doldurup  2002 yılı seçimlerine heyecanla hazırlanıyor.Oy yüzdesini hızla artırmak için yeni isimleri aday göstermeyi planlıyor. Bu arayış  için, iş ve reklam dünyasında tanınan Bülent Tanla'yı görevlendiriyor. Bu arayış  Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ'ı da motive ediyor. Adaylığın

4146 defa okundu.

yazının tamamı...
BAYKAL ELİMİ SIKMADI
BAYKAL ELİMİ SIKMADIİshak AlatonBaykal, ne sorularıma cevap verdi ne de izleyicilere saygı gösterdi. Bitmedi, daha devamı var. Soğuk bir şekilde program bitti. Anladım ki  bundan bir netice almayacağız. Çünkü diyalog yok, anlamsız bir kızgınlık var havada. Program bitti ama ben felaketin daha büyüğünün yaşayacağımı bilmiyordum?Program bitti, stüdyodan ayrılama vakti deldi. Deniz Baykal önce Pınar Türenç'in ekini sıktı. Sonra orada başka bir hanım vardı onun da elini sıktı.Sonra gitti, kameramanların ? dört tane kamera vardı- da ellerini sıktı ve benim elimi sıkmadı.Benim elimi sıkmadan çıktı. Galiba bana küstü, dedim ama küsmekten de öte fena halde kızdı bana ve çıktı gitti. Ben de eve gittim?Ertesi gün telefonlar geldi Ankara'dan.Baykal'ın partideki en yakınlarından

5998 defa okundu.

yazının tamamı...
DENİZ BAYKAL'A İKİ SORU SORDUM
DENİZ BAYKAL'A İKİ SORU SORDUMİshak AlatonAradan  birkaç yıl geçti.Pınar Türenç televizyon  programları yapıyordu. Beni davet etti: "Deniz Baykal ile bir program yapacağım. Siz de gelin, ona soru soracaksınız," dedi. Kabul ettim.Program akşam saat 20:00 civarıydı ve canlı yayındı. Pınar Türenç  bana "İshak Bey, siz soracaksınız, Deniz Bey  cevap verecek?" demişti ama biz soruyla başlamadık konuşmaya. Türenç, önce bizi takdim ve sözü Deniz Baykal'a verdi. Ben anlamadım, sözü neden ona verdi. Çünkü soru sormadan sözü ona vermek bana ters geldi ama bir şey söylemedim. Deniz Baykal başladı ve aralıksız, nefes kesmeden 32 dakika konuştu. Pınar Türenç tam onun sözünü kesecekti ki ben araya girdim, "Bir dakika, bir dakika?" dedim. Kamera bana döndü."Pınar Hanım , b

4772 defa okundu.

yazının tamamı...
SİZE NE KÖTÜLÜĞÜM OLDU İSHAK BEY?
SİZE NE KÖTÜLÜĞÜM OLDU İSHAK BEY?İshak AlatonAradan bir ay geçti.Hurşit Güneş telefonla beni arıyor.Bağlayın, hemen konuşalım, dedim. Hurşit'i tanırdım, severdim. Çırpınan bir yönü vardı? Belki liderlik vasfı vardır yoktur bilmiyorum, o gün aklıma o geldiği için söyledim, düşünülmüş, taşınılmış bir isim değildi. Yani ben misal olarak söyledim?Hurşit Güneş, tedirgin, ses, biraz da kırgın gibi. Dedi ki:"Ya İshak Bey, ben size ne kötülük yaptım?"Hiçbir şey anlamadım. Şaştım kaldım.Hayretle dedim ki:"Allah, Allah sen bana bir kötülük yapmadın. Ne oldu?""Beni partiden attırdınız," dedi."Olur mu öyle şey, ne partiden attırması?""Benim adımı vermişsiniz Deniz Bey'e, Başkan bir bahane buldu, beni partiden  attılar," dedi. O anda anladım ki, Deniz Baykal'ın aklına "Bu işadamları&nb

4804 defa okundu.

yazının tamamı...
SİYASİ OLUŞUMLAR VE BEN
SİYASİ OLUŞUMLAR VE BENİshak AlatonTürkiye'de zaman zaman işadamları  birtakım siyasi oluşumlar içine girerler. Ne yaparlar, siyaseti dizayn etmeye çalışırlar. Muhalefeti örgütler ya da yeni partiye zemin hazırlarlar. Kimleri bu fikri  cephesiyle, kimileri  de finansmanıyla ilgilenir. Ben de zaman zaman  fikirlerimi siyasilere aktarmaya çalıştım. Gördüğüm yanlışları da söylemek istedim. O tür denemelerim oldu. Mesela bir tarihte Deniz Baykal için  holdingde iki kez yemek daveti yaptım.Yemek teklifi Baykal'dan geldi. Tony Blair seçimi yeni  kazanmıştı, sosyal demokrat fikir yeniden  geçerlilik kazanıyordu.Baykal da bu havadan heyecan duydu. Bizde Pazarlama Müdürü olarak  çalışan Oktay Varlıer yoluyla bana mesaj yolladı. İş dünyası ile yeni köprüler ku

4476 defa okundu.

yazının tamamı...
BÜLENT ECEVİT'İN SOSYAL DEMOKRASİSİ DE HÜSRANDI
BÜLENT ECEVİT'İN SOSYAL DEMOKRASİSİ DE HÜSRANDIİshak AlatonUğurlamadan önce kendisi ve birkaç yakın çalışma arkadaşı ile küçük bir odaya geçtik, orada da sosyal demokrasinin Türkiye'de nasıl daha iyileşeceği üzerine konuştuk. O konuşmadan  da içimde bir umut doğdu, bu adam  belki bu kadar dayak  yedikten sonra artık akıllanmıştır da hakiki manada bir sosyal demokrat olmuştur ve şimdi  bunun arayışındadır, benden de belki fikir alarak istifade edecek, diye düşündüm ama bu da bir hüsranla bitti.Anladım ki  adam sadece politikacıdır.Biz çabuk  unutuyoruz, bir politikacı çoğu zaman  sadece bir politikacıdır.Bu toplum belki de siyasi  figürleri abartmanın  bedelini ödüyor. Normalleşmeliyiz ki normalleştirelim. Hiçbir Türk sol politikacısında başta ta

5174 defa okundu.

yazının tamamı...
BÜLENT ECEVİT'İ TÜSİAD İLE BARIŞTIRDIM
BÜLENT ECEVİT'İ  TÜSİAD İLE BARIŞTIRDIMİshak AlatonEcevit'le TÜSİAD'ın  meşhur bir kavgası oldu 1979 yılında. İlan kavgası.Ecevit yıprandı, yara aldı. 12 Eylül darbesi oldu,  hapis yattı. Fakat sonraki yıllarda Ecevit tekrar aktif hale gelince bu kavgayı geride bırakmak , gömmek ve tekrar dost olmak istiyordu,  iş dünyasıyla ve özellikle de  TÜSİAD'la.Ecevit'le o dönemde enteresan bir yakınlığım oldu. Araya Orhan Birgit girdi. Bir gün Birgit bana geldi, dedi ki:"Siz TÜSİAD'da sözü geçen bir insansınız. Sayın  Ecevit de size yakınlık duyar. Onun için siz aracı olun. Biz TÜSİAD'ı  tekrar dost olarak görmek isteriz."Ben de dedim :"Hay hay?"TÜSİAD  yönetimine haber verdim. Bu adımı yönetim de çok faydalı buldu. Zaten genel kurulumuz vardı bir ay so

3990 defa okundu.

yazının tamamı...
LİDERLERİN CENAZELERİNE KATILMADIM
LİDERLERİN CENAZELERİNE KATILMADIMİshak AlatonMesela ben Türkeş'in  cenazesine gitmedim. Özal'ın  cenazesine gitmedim. Erbakan'ın  cenazesine gitmedim. Ecevit'in cenazesine de gitmedim. Bir politikacının cenazesi zaten on binlerce kişinin olduğu bir törendir. Ben protokolde değilim. Olmadığıma göre zaten uzakta kalacak bir adamım. Beni görseler ne olur, görmeseler ne olur?Ben o törenin içinde önemli bir adam değilim, sıradan  bir insanım.Gözükmek için cenazelere gitmem.Dostlarımın  cenazesine giderim. Bir de kalabalıklardan  sıkılırım, sade törenlere katılmayı tercih ederim. Çünkü sade törenlerde az insan olur, orada sadece aile yakınları ve dostları hazırdır. Orada hazır bulunmayan  dostların  yokluğu hemen hissedilir. Fakat  büyük ve çok kalab

4810 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRKEŞ BİZİM FABRİKADA
TÜRKEŞ BİZİM FABRİKADAİshak AlatonErtesi sabah Alamsaş'ta, Tuzla'daki fabrikamızda Alparslan Türkeş'in gelişini bekliyoruz. Nitekim saat 11:00'e doğru  üç araba geldiler. Fabrikanın  büyük demir kapıları açıldı, içeri girdiler. İşçiler hemen duydular ki: "Alparslan Türkeş fabrikaya geldi."Bu müthiş bir olay,  bir sağcı  öldürüyor, hemen akabinde de milliyetçilerin efsane ismi Türkeş geliyor. Türkeş'i müdüriyet odasına aldık. Oturur oturmaz durumu  sorunca dedik ki:"Burada sağı temsil eden bir çaycı var. Ortalığı  tarumar eden adam da o. Sağ tandanslı ve aynı zamanda da serkeş, kavgacı  bir herif. Fabrikadaki  dengeleri  altüst eden bir adam bu.  Esas problem solcularda değil, sağcı  geçinen bu ve arkadaşlarında."Yani senin  takım&

4789 defa okundu.

yazının tamamı...
ALPARSLAN TÜRKEŞ
ALPARSLAN TÜRKEŞİshak AlatonHerkese ilginç gelebilir ama Türkeş'le çok iyi bir diyalogumuz oldu.  Hatta çok enteresan  bir olay yaşadık. 1970'li yıllarda parti başkanı . Fakat aynı zamanda da iş dünyası  yakınlığı  var. Bizim  Tuzla'daki  fabrika Alamsaş  çok aktif.Birden  işçiler problem  yaşamaya başladık.İşçiler ikiye bölünmüş, bir kısmı sol görüşlü, diğer bir kısmı da sağ görüşlü.Bu iki grup  arasında devamlı  bir çekişme yaşıyoruz ve birbirlerini çelmeliyorlar. Fabrikada huzur kaçtı, işler aksıyor. Bir gün durum ayyuka çıktı. Bir işçimiz fabrikadan  çıkarken, dışarıda iki kişi çapraz ateşe tutuyorlar ve zavallı adamı öldürüyorlar. Ölen işçi sağcı  biliniyor.Tabii bu menfur olayın  fabrikadaki bütün disiplini mahvede

4840 defa okundu.

yazının tamamı...
ÇİLLER'İ BEN PAZARLAMADIM
ÇİLLER'İ BEN PAZARLAMADIMİshak AlatonTarihin birinde inanılmaz bir haberle karşılaştım.Galibe sene 1994.O gün  medyanın  ezberciliğini ve kelimelerle oynama gücünü çok yakından gördüm. ..Önce heyecanımın sebebini anlatayım;Hayatımızdan bir de Tansu Hanım geçti.Sarışın kadın?Tansu Çiller yeni seçildiği zaman ben büyük bir heyecana kapıldım,  Türkiye'nin  böyle modern  bir kadın başbakan  seçmiş olmasının imajımıza, yani yurtdışındaki Türkiye algısına müspet tesir edeceğini  düşündüm. O günlerde pek çok insan da benim gibi düşündü. Modern Türkiye yolunda önemli bir adım attığımız zehabına kapıldım ve Tansu Çiller'in, hem yurtdışında tanınması, hem de yurtiçinde başarılı olması için ben hem duacı oldum hem de aktif bir rol aldım. Öyle ki bir konferanst

4406 defa okundu.

yazının tamamı...
DÜŞMANDAN DA DOST OLURMUŞ
DÜŞMANDAN DA DOST OLURMUŞİshak AlatonBen döndüm tabii Türkiye'ye.İşittim ki Güney Afrika'nın  Ankara'daki  Büyükelçisi Thomas Wheeler'in  hanımı kanserden vefat etmiş  ve çok üzüntülüydü o günlerde.  Ardından  OTDÜ'de öğretim üyesi Kanadalı  bir hanımla, Donna ile tanışıp evlenmeye karar verdiler. Evlenme töreni de Ankara'daki İngiliz sefaretinin bahçesinde bir cumartesi  akşamı yapıldı.  Aziz Pahad, Güney Afrika'dan sırf bu  evlilikte şahit olmak için geldi. Bu, tabii ki benim de çok işime geldi. İstanbul'a indi, beraber Ankara'ya gittik. Pahad tamamen değişmişti. İlk defa Türkiye'ye geliyor, ilk defa Türklerle karşılaşıyor. Hayatımın  en enteresan  gecelerinden birini yaşadım o akşam. Çünkü adam çok rahat  içki içiyor. İçki

4676 defa okundu.

yazının tamamı...
GÜNEY AFRİKA'DA BİR TÜRK DÜŞMANI
GÜNEY  AFRİKA'DA BİR TÜRK DÜŞMANIİshak AlatonNitekim  bir süre sonra Güney Afrika'ya Mandela tarafından  davet edilip gittim. Fakat bu mevzuu Mandela'ya açmayı doğru  bulmadım. Çünkü çok hassas bir mevzu,  "ödülü  niçin reddettiniz' demenin bir mantığı yok.  Onun için, Mandela'yla buluşmadan  önce konuyu Dışişleri Bakanlığı'nda Türkiye Masa'nın  başında olan  Aziz Pahad ile tartıştım. Aziz Pahad Hint ? Pakistan asıllı, Müslüman.  Güney Afrika'ya göç etmiş bir ailenin  çocuğu olarak  bakanlıkta müsteşar  pozisyonuna kadar yükselmiş ve bakandan  sonra gelen  kuvvetli  bir adam. İlk temasta anladım ki  ben peşin bir "Türk  düşmanı" ile karşı karşıyayım. Türkiye ile ilgili  her şeye nefret

4884 defa okundu.

yazının tamamı...
MANDELA ÖDÜLÜ
MANDELA ÖDÜLÜİshak AlatonBenim Demirel'den  hiçbir beklentim olmadı, ama onun benden bir beklentisi oldu bir defa. 1977 yılında. Cumhurbaşkanıydı. Beni çağırdı Ankara'ya , dedi ki:"Güney Afrika İstanbul Fahri  Başkonsolosu olduğunuzu öğrendim. Güney Afrika ile bizim  bir pürüzümüz var. Madem ki konsolos oldunuz bu  pürüzü halletmeye bakın. Benim sizden beklentim  budur."Pek nazik  bir konuşma değildi, sanki emir verir gibiydi. "Pürüz nedir?" diye sordum anlattı. Kenan Evren  zamanında Atatürk Barış  Ödülü  verilmiş  Mandela'ya Mandela da ödülü reddetmiş çünkü Türkiye o zaman Kürtlere eziyet eden, insan  hakları  sorunları olan bir ülke olarak  algılanıyordu Güney Afrika'da. Güney Afrika bu konularda çok hassas. Çünkü yen

5108 defa okundu.

yazının tamamı...
SÜLEYMAN DEMİREL
SÜLEYMAN DEMİRELİshak AlatonDemirel'le hiçbir zaman yakınlığım olmadığı gibi, Demirel'le bir yakınlık da duymadım  aslında. Demirel'i çok  oportünist buldum. Onu  hiçbir zaman  güvenilir bir adam olarak da görmedim. Daima gününe göre şerbet veren, o günün ihtiyacına göre boncuk  dağıtan  bir adam intibaı  verdi bana. Bu gibi insanlarla ben çok  yakınlaşamıyorum.Mesela "Dün dündür, bugün bugündür" sözünün iyi tarafını  aradım bulamadım, bu bana her açıdan  ilkesizlik olarak geldi. Bu sözü  söyleyebilmek başlı başına bir olaydır,  adam ben böyleyim  diyor,  ben o  güne göre pozisyon  alırım, benden ilke, tutarlılık, devamlılık bekleme diyor. "Aile fotoğrafım" diye kamuoyuna verdiği  fotoğraflar vardı  D

4532 defa okundu.

yazının tamamı...
SEN BAŞBAKANI NE SANIYORSUN?
SEN BAŞBAKANI NE SANIYORSUN?İshak AlatonYanımda bir adam peyda oldu. Özal'ın yardımcılarından  biriymiş . Dei ki:"İshak Bey, patron  sizi görmek istiyor."Adı Patron'du Özal'ın.Tanışırdık önceden.Üzeyir Garih'in de Teknik  Üniversite'den  devre arkadaşı?Bana da sevgisi  saygısı olan bir insandı. Ben de severdim  ve  çok  da takdir ederdim.  Çok temiz bir adamdı.Ve ona doğru  yürüyorum.Beni görünce uzaktan  masasından  iskemlesini aldı,  biraz uzağa, konuşurken kimsenin  duyamayacağı şekilde biraz masanın  dışına doğru çekti. Yanında bana bir yer gösterdi, oturdum.  İşaret etti, herkes etrafımızdan  ayrıldı. Elini  elimin üstüne koydu. Dedi ki:"Ya İshak, sen akıllı adamsın. Böyle bir soruyu bana n

4696 defa okundu.

yazının tamamı...
BU ADAMLAR NEDEN HAPİSTELER?
BU ADAMLAR NEDEN  HAPİSTELER?İshan AlatonBir fırsat doğuyor, Taksim'deki The Marmara Oteli'nde TÜSİAD'ın organize ettiği bir akşam  yemeğinde?Ve yemekte Başbakan  Turgut Özal bir konuşma yapıyor. Türkiye'nin  ekonomisi nasıl ayağa kaldırılıyor,  nasıl  demokratikleşmede adımlar atılıyor, nasıl insan haklarına önem  veriliyor vs..Alkış?Alkıştan  sonra soru faslı?Biri ekonomiyi soruyor, biri ihracatı?Ben de söz alıyorum.Diyorum ki:"Sayın Başbakanım, Nabi Yağcı ve bir arkadaşı uçaktan  iniyorlar pat diye alınıp  hapse atılıyorlar. Şimdi siz bize demokratikleşmeden, insan  haklarından söz ediyorsunuz. Bir taraftan da  bunlar oluyor; ama bunlar hakkında da sizden hiçbir şey  duymadık. Ben bunların  akr

4719 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖZAL GÖZLERİMİ AÇTI
ÖZAL GÖZLERİMİ AÇTIİshak AlatonYeni gelmişken bir olayı anlatayım.Turgut Özal başbakan, yıl 1987 olması lazım.Olayın  kahramanı Türkiye Komünist Partisi  genel  sekreteri  Nabi Yağcı.Ben Nabi Bey'i o zamanki müstearıyla Haydar Kutlu  olarak hatırlıyorum.Nabi Yağcı'nın en son görevi Doğu Almanya'nın  Bizim Radyo'sunda. Berlin'den  komünist yayın yapıyor Türkiye'ye. Türkiye'deki komünizme yatkın veya ona sempati duyulan insanlar da o radyoyu dinliyorlar. Ve Türkiye'de Turgut Özal'ın devrinde artık biraz demokratikleşme emareleri görülüyor. Turgut Özal, tecrübeli ve samimi bir demokrat, hakiki bir vatansever olarak Türkiye'nin değişeceğine inanmış. Fakat o şartlar içinde hareket etme mecburiyetindeydi. Askeri  darbe yeni  olmuş 1980'de, 82'de malum

4924 defa okundu.

yazının tamamı...
BİZDE ÇALIŞSAYDI?
BİZDE ÇALIŞSAYDI?İshak AlatonŞimdi  akla şu soru gelebilir:Peki, bu kadar yetenekli , birikimli, zeki bir adamı, yani Özal'ı  bünyenize katmayı hiç düşündünüz mü?Cevap, hayır. Bizden  önce Sabancı  aldı yanına. Sabancı'da bir müddet çalıştı. Sonra anlaşıldı ki Turgut Özal'ın  rüyası  başka. O Türkiye'ye iş  yapmak, iş dünyasına girmek ve bu  yolla para kazanmak için gelmedi. Özal'ın  başka bir rüyası varmış, o rüya Türkiye'yi  daha iyiye götürmekmiş.Amerika'dan Türkiye'ye döner dönmez ilgi ve heyecanını  toplumsal  alanlara, devlete yöneltti. Sanıyorum  o hem Odalar Birliği'nde hem de Sabancı'da kendini  geçici olarak gördü,  oralardan da Türkiye'yi  okuyup geçti.Yani adam böyle olunca, küçük bir Alarko ş

4996 defa okundu.

yazının tamamı...
TURGUT ÖZAL
TURGUT ÖZALİshak AlatonÖzal muhteşem bir adamdı. En ufak bir önyargısı yoktu. Sadece çalışkan ve Türkiye'ye faydalı  olması bakımından  insanları  motive ederdi.  Motivasyonu samimiydi. Müthiş bir adamdı. Benim üzerimde her zaman müspet etkisi oldu.Bazı  insani zaafları  olsa da genelinde sağlam bir adamdı. Muhataplarına güven veriyordu. Dünyayı Türkiye'den  okuyabilen,  Türkiye'ye dünyadan  bakabilen  büyük bir insandı. O yüzden hepimizde iz bıraktı  da gitti.Turgut Özal'la , politikaya girmeden önce tanışıyorduk, yakınlığımız vardı. Amerika'dan  yeni  gelmişti. Esas onun yurtdışı bilgisi,  Dünya Bankası'nda çalışması  bir dönüm  noktasıdır.  Orada Özal  kendini buldu.  Müthiş bir stajdı o.

4604 defa okundu.

yazının tamamı...
İSRAİL'DE HİÇ İŞİMİZ OLMADI
İSRAİL'DE HİÇ İŞİMİZ OLMADIİshak AlatonZaten  çok kişinin  tuhafına giden bir şey , neden  bu şirket  hiçbir zaman İsrail'de iş yapmadı. Çok Türk  şirketi var İsrail'de inşaat  işleri yapan, fakat Alarko hiçbir zaman  buna yeltenmedi.Alarko neden İsrail'de iş  yapmıyor, bu stratejik bir tercih mi, derseniz cevabım hayır, stratejik bir tercih değil. Masamıza hiçbir zaman böyle bir istek gelmedi. Yani İsrail'den , "Gelin burada inşaat yapın," diye bir davet  hiç gelmedi. Bizim de böyle bir arayışımız olmadı, çünkü zaten çok işimiz vardı. İyi de oldu  İsrail'e gitmediğimiz.İsrail'de iş yapsaydık, o saygınlık dediğimiz şey sarsılır, belki de çok ağır yara alırdı.Bir de özgürce konuşamaz, özgürce İsrailli siyasilerin yanlışlarını eleştirmezdim b

4284 defa okundu.

yazının tamamı...
SİYONİSTLER BİZDEN UZAK
SİYONİSTLER BİZDEN UZAKİshan AlatonNecmettin Erbakan  karakter icabı kötü bir adam değildi.Yalnız garip bir politik  tutumu vardı: Antisemitistti."Peki bizimle ne ilgisi var?" diye sorsan cevabım yok ama durum buydu. Bürokrasi  bunun  tesiri altında kalıyordu. Bizim  Siyonizm'le ne ilgimiz olabilir ki?..Hiçbir zaman ilgi duymadım.Üzeyir'in  de bu tür şeylerle ilgisi yoktu.Bizi de hiçbir zaman içlerine çekmek için uğraşmadılar, çünkü her ikimiz de Türkiyeliyiz, Türk Yahudisi'yiz, burada duruşumuz belli,  düşüncelerimiz belli.  Hatta bizi biraz fazla Türk  taraftarı diye eleştirirler. Bizim Türk taraftarı  olduğumuz her zaman  bilindi.  Çünkü biz buranın  insanlarıyız ve bunu samimi  bir şekilde hissediyoruz. Bizi  ve

4224 defa okundu.

yazının tamamı...
ERBAKAN İÇİN ÜZEYİR YAHUDİ DEĞİL
ERBAKAN İÇİN ÜZEYİR YAHUDİ DEĞİLİshak AlatonErbakan'la Üzeyir Garih'in  yakınlığı vardı. Üzeyir'i çok severdi.  Garip bir şekilde Üzeyir'i , nefret ettiği o Yahudi  olarak görmezdi. Üzeyir onun için Yahudi değildi. İTÜ'de Erbakan  asistan, Üzeyir de öğrenciydi. Hatta Üzeyir Erbakan'a asistan oldu.  Fakat  bu  asistanlık 33 gün sürdü Çünkü Üzeyir babası ölünce üniversiteyi  bıraktı, iş aradı ve Tokar'da iş buldu. Birkaç yaş  büyük olduğu  için Erbakan Üzeyir'e bir nevi yol  gösteren oldu. Yakınlıkları ta oradan  geliyordu. Üzeyir, Erbakan'ı  çok defa ziyaret etti,  hele politikaya başladıktan sonra.Fakat benim Erbakan'la hiçbir zaman yakınlığım olmadı,  böyle bir yakınlığı da hiç aramadım.

4548 defa okundu.

yazının tamamı...
ERBAKAN İÇİN ÜZEYİR YAHUDİ DEĞİL
ERBAKAN İÇİN ÜZEYİR YAHUDİ DEĞİLİshak AlatonErbakan'la Üzeyir Garih'in  yakınlığı vardı. Üzeyir'i çok severdi.  Garip bir şekilde Üzeyir'i , nefret ettiği o Yahudi  olarak görmezdi. Üzeyir onun için Yahudi değildi. İTÜ'de Erbakan  asistan, Üzeyir de öğrenciydi. Hatta Üzeyir Erbakan'a asistan oldu.  Fakat  bu  asistanlık 33 gün sürdü Çünkü Üzeyir babası ölünce üniversiteyi  bıraktı, iş aradı ve Tokar'da iş buldu. Birkaç yaş  büyük olduğu  için Erbakan Üzeyir'e bir nevi yol  gösteren oldu. Yakınlıkları ta oradan  geliyordu. Üzeyir, Erbakan'ı  çok defa ziyaret etti,  hele politikaya başladıktan sonra.Fakat benim Erbakan'la hiçbir zaman yakınlığım olmadı,  böyle bir yakınlığı da hiç aramadım.

4136 defa okundu.

yazının tamamı...
ERBAKAN DÖNEMİNDE BİZE HER ŞEY "HAYIR"
                ERBAKAN DÖNEMİNDE BİZE HER ŞEY "HAYIR"İshak AlatonEski yıllarda çok oluyordu, mesela bir ihale oluyor, en iyi fiyatı biz veriyoruz.İkinci gelen firma ihalenin  yapıldığı müessesenin yetkilisine ya kendisi ya da politik kanallarla diyor ki: "Bu işi o iki Yahudi'ye mi vereceksin?"Adamı böylece köşeye sıkıştırıp onu neredeyse ihanetle suçluyor.Bu baskıya boyun eğenler de arada çıkıyor. Yahudi olmamız aleyhimize kullanılmak istendi. Fakat benim kim olduğum belli, Üzeyir'in ne kadar saygın ve dürüst  olduğu ortada. Bu ülkede Yahudi ve öteki olarak  görüldüğünde her türlü baskıya da açık haldesin. Çatısı olup da duvarları  olmayan  ev gibi. Çünkü yürürlükteki sistem, seni vatandaş

5154 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖRTÜLÜ BASKI
ÖRTÜLÜ BASKIİshak AlatonZaman zaman sorarlar: Devletten hiç baskı gördünüz mü diye.Dolaylı belki?Mesela, hakkımız olan bazı ihaleler bize verilmedi.En iyi teklifi biz vermişiz, buna rağmen iş bize verilmiyor. Bize de izah edilmiyor. Sonra pat diye başkasıyla mukavele yapılıyor. Ayrımcılık her zaman oldu ama fazla hissettirilmedi, gizli tutuldu bunlar. Tabii biz de bunları afişe etmemeyi tercih ettik.Çünkü zamanla şunun farkına vardık: Afişe edince, bağırınca o güz gazetede yer ediyor, fakat hiçbir şey değişmiyor.Hem senin söylediklerin çabucak unutuluyor hem de şikayet ettiğin adam sana düşman oluyor. Her şey pozitif netice vermiyor.Şunu zamanla öğrendik: şikayet etmek işe yaramıyor.  Otorite seni sakıncalı ilan edince senden sakınanlar çok oluyor. Mecburen hesabını yapıyorsun,

5306 defa okundu.

yazının tamamı...
DEVLETİN ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖRDÜM
DEVLETİN ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖRDÜMİshak AlatonDevleti ceberrut ve vatandaşına eziyet eden  elbise içinde gördüğüm tek zaman, Varlık Vergisi'nde evdeki eşyalara haciz konup da satışa geldikleri gün oldu. Ezici bir tavırları vardı. Neden borcunuzu ödemediniz de şimdi eşyanızı sattırıyorsunuz, der gibiydiler. Yani hiçbir insancıl yönü olmayan nobran ve çirkin bir yüzdü  o?Korkunç ve kötü bir zamandı, Türkiye'ye yakışmayan bir çirkinlikti. Maalesef Türkiye bu lekenin altında ezildi. Şimdi,  Varlık Vergisi'nin günahını kabullenip özür dilemesinin zamanı  geldi bence. Yoksa böyle uzun yıllar boyunca sürüklenecek  bir ağırlık, kara bir leke devlet için. Devlet bunu artık bir matem olarak görmeli, başarı değil. Matem bir ilaç gibidir. Matemi yaşamayan insan ve devlet eksi

4774 defa okundu.

yazının tamamı...
MENDERS'İ ASANLAR İNÖNÜ'DEN GÜÇ ALDILAR
MENDERS'İ ASANLAR İNÖNÜ'DEN GÜÇ ALDILARİshak Alatonİsmet Paşa bayağı vakit buldu , uzun yaşadı ama Türkiye'nin iyiliğine katkıda bulunmadı. Aksine Türkiye'nin içine kapanması, daha faşist zihniyet geliştirmesine katkısı olan bir insandır. Bakın Adnan Menderes de erken gitti.Menderes'in  asılmasının gerisindeki kuvvet İnönü zihniyetidir. Demirel hayatta. Demirel  oportünizm şahikasıdır?Siyasetçilerin  bir gözü , bir kulağı tarihte olmalı, kendilerinden önce gelmiş liderlerde olmalı. Onların zaaflarını, hatalarını, kaybetme noktalarını  çok iyi bilmeliler. Unutmayalım ki başarıya farklı yollardan gidebilir, ama başarısızlık ve kendini o yolda kaybetme halleri o kadar birbirine benzer ki?Zirveden düşen insan, ya ayağını yanlış bir yere basmıştır ya dengesini yi

5018 defa okundu.

yazının tamamı...
CEBERRUT YAPI HALA YAŞIYOR
CEBERRUT YAPI HALA YAŞIYORİshak AlatonBen, devletin hantallıktan pas tutmuş yanına bakıp da ceberrut dediğimde kızıyorlar. İşe yaramayan, kendi insanının  hayatını  zorlaştıran kişi ve kurumlar için sizin pozitif bir cümleniz var mı?Benim yok. Bazı insanlar devleti ele geçirip onu bir baskı aracı olarak kullanıyorsa, bunlara biz de bürokrat diyorsak ve devlet  o emin olmayan kişilerin elinde vatandaşlarına zulmeden  bir canavara dönüşüyorsa başka ne diyebilirim ki?Bürokrat çoğu zaman kendi ideolojisi, kendi menfaati için  devleti istediği gibi kullanır. Ben hayatım boyunca bu tür yanlışlıkların acısını yaşadım. İlk zamanlarda bana ve aileme yapılanların acısını, sonra topluma, farklı toplumsal kimliklere reva görülen tavır, baskı  ve şiddetin  acısı

5172 defa okundu.

yazının tamamı...
SİLAHA GİDEN PARA?
SİLAHA GİDEN PARA?İshak AlatonBütün bunları yan yana koyduğumda hak veriyorum bu Rus parlamentere.Bu korkunç bir çelişki çünkü hala bir taraftan  barışı savunuyoruz ve hatta bunu ispat ediyoruz, diğer taraftan 800 bin kişilik bir orduyu  ayakta tutuyoruz ve dünyanın en yüksek silah harcamalarını biz yapıyoruz. Biliyor musunuz ki bir sipariş verdik Amerika'ya yarının  uçakları için. Ne olacağı  tam belli değil. Resimlere dayanarak Ankara sipariş vermiş? On sene önce siparişi verdik ve 100 uçak alıyoruz, dedik. Fatura çıkardı Amerikalılar, önce 10 milyar dolar.Bir müddet geçti yanıldık , dediler. 4 milyar 100 milyar dolar daha istediler, ona da peki dedik.14 milyar  100 milyon dolara şimdiden  imza bastık  ve önümüzdeki  yıllarda bu paralar

5229 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRKİYE ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
TÜRKİYE ÇELİŞKİLER ÜLKESİİshak AlatonAradan yıllar geçti?Stockholm'de bir konferansta Türkiye'nin iyiliklerini satıyorum:"16. Ekonomiyiz, 10 yılda 10. Ekonomi olacağız," dedim.Toplantıdan sonra yanıma uzun boylu bir adam geldi ve dedi ki:"Ben Moskova Duma'nın bir üyesiyim?"Adam Rus parlamenter.Bana enteresan bir şey söyledi:"Biz her ülkeye isim veriyoruz, Türkiye çelişkiler ülkesi. Siz on  altıncı ekonomi diyorsunuz.İyi de eğitiminiz nasıl? Seksen  dördüncüsünüz dünya sıralamasında.Öyle bir çelişki ki eğitime bu kadar az önem bir ülke nasıl on altıncı  ekonomi oluyor biz hala şaşıyoruz."Adam haklı?Rus, "Şaştığımız başka bir şey daha var, "dedi:"Dışişleri Bakanınız Davutoğlu, 'komşularla sıfır problem' diyor, çevrenizdeki ülkelerle vizeleri kaldırıyorsunuz.İ

4974 defa okundu.

yazının tamamı...
KENDİNE DİKKAT ET
KENDİNE DİKKAT ETİshak AlatonBu konuşma 90'lı yıllarda oluyor. 2010 yılında Davutoğlu  diye bir adam çıkıyor . "Komşularla sıfır problem" diyor.Demek ki ben doğru yoldayım.O konuşma gençlerde nasıl bir tepki yaptı bilmiyorum; bildiğim bir şey var, ben daima düşündüğümü söyledim, toplumsal olaylara makro düzeyde baktım, analizlerim barışa yönelik oldu. Yani barış  istedim hep. Ben televizyona çıkıp özgürce konuşuyorum, gazetelerde eleştiriyorum,  konferanslarda sorunları dile getiriyorum. Ardından da çok sayıda telefon alıyorum, bir yandan tebrik alıyorum, bir yandan da aman kendine dikkat et, diyorlar. Söylediklerin  doğru ama sen çok fazla konuşuyorsun, diyenler oluyor. Biri gereksiz kovanlara çomak sokuyorsun, dedi. Haklı olabilir ama ikiyüzlü , korkak bir adam olamam

5618 defa okundu.

yazının tamamı...
DÜŞMANLARLA YAŞAMAK
DÜŞMANLARLA YAŞAMAKİshak AlatonO zamanki yaygın politikanın sloganı "etrafımızın düşmanlarla çevrili olduğu" cümlesiydi.Biz etrafımızda hep düşmanlar gördük. ..Militarist bir zihniyetin, bilinçli  bir düşman yaratma ve komşuları düşman olarak  muhafaza etme politikası  var. Vatandaşa şu  mesajı veriyorlar; etraf düşmanla doluyken senin demokratik  arayışa ne vaktin  ne de lüksün var.Ve uzun yıllar boyunca hep böyle oldu, biri yeni anayasa derken başka biri de "Türkiye'nin kendine özgü şartları var, bu kadar  çok özgürlük bize yaramaz," dedi.Bu zihniyet bizi düşmanla yaşamaya mecbur etti?Toplum sonradan anladı ki asıl düşman içimizde imiş..

5082 defa okundu.

yazının tamamı...
NE YANİ, TÜRKİYE SAVUNMASIZ MI KALSIN?
NE YANİ,  TÜRKİYE SAVUNMASIZ MI KALSIN?İshan AlatonNe yani, Türkiye savunmasız mı kalsın, der gibi bakanları görüyorum?Kalabalıktan bir genç elini kaldırdı, ayağa kalktı ve dedi ki:"İshak Bey, ben sizi tam anlamıyorum bu mevzuda, çünkü Türkiye'nin bütün etrafı  düşmanla çevriliyken siz nasıl böyle 'savunmaya daha az para ayıralım' diye bir teklifle gelebilirsiniz ve bizi tehlikeli bir duruma sokarsınız?""Ben bir teşbihle geleyim, belki o zaman anlayacaksın," dedim?"Yedi katlı bir apartman düşün, her katta iki daire ve toplam on dört aile yaşıyor. Bu ailelerin birbirleriyle ilişkileri var. Bazıları dostane, bazıları  az dostane, fakat apartmanda bir aile var ki diğer on üçüyle kavgalı. Bir tek aile diğer on üç ailenin hepsiyle kavgalı. "İtiraz eden gence dedim ki:

4486 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖĞRENCİLERE DEDİM Kİ
ÖĞRENCİLERE DEDİM Kİİshak AlatonAnkara , bürokrasi demişken yine oradan devam edelim. Yine 90'lı  yıllar. Ankara şube müdürüm, aynı zamanda Rotary Kulübü'nün  de başkanlığını yapıyor. Türkiye Rotaryleri  olarak bir etkinlik  yapıyorlar ve Türkiye'nin dört bir tarafından lise son sınıfta okul birincisi ve ikincisi olan öğrencileri davet ediyorlar Ankara'ya.Böylece oraya Türkiye'nin  en parlak  gençleri  geliyor, üç günlük  bir seminer yapıyorlar. Bana da kapanış konuşması yapma daveti geliyor. Ben kürsüdeyim, karşımda üç yüz civarında genç var, dinliyorlar. Onları ne kadar önemsediğimi anlattım ve dedi m ki:"Savunmaya ayırdığımız paranın bir kısmını eğitime verebilirsek sizin gibi gençler çok daha hızlı bir şekilde yetişecekler ve Türkiye'nin  ek

4570 defa okundu.

yazının tamamı...
BÜROKRASİYİ DÜŞMANLIK ÜZERİNE KURMUŞLAR
BÜROKRASİYİ DÜŞMANLIK ÜZERİNE KURMUŞLARİshak AlatonBiz prensip olarak hep uyumlu diyalogdan yana, agresif davranmayan bir strateji uyguladık.İş dünyası , kamuoyu, medya, devlet ve bürokrasi ile iyi bir ilişki, iletişim kurmayı tercih ettik. Bunda da büyük ölçüde başarılı olduk.Başarısız olduğumuz örnekler de elbette var. 90'lı yıllar.Başbakan Necmettin Erbakan.O zaman bir yatırım teşebbüsümüz oldu. İsveçli bir şirket de ortak olarak  gelmek istedi. Klima ve ısıtma üzerine yeni bir fabrika kuracağız. Ankara'ya gittik, yani bürokrasiye müracaat ettik; bize bir lisans verin, sermaye ithal edeceğiz, dedik.İlgili müdür, memur, yüzüme baktı ve güldü. Sordum:"Neden gülüyorsunuz?"Cevabı gülmesinden  kat kat anlamsızdı:"Bu talebi  bizim kabul etmemiz mümkün değil?""Neden?""Çünk

4978 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖLDÜRMEYEN YARA BÜYÜTÜR
ÖLDÜRMEYEN YARA BÜYÜTÜRİshak Alatonİnsan musibetlerden çok şey öğreniyor. Şimdi iyi ki o 1974 yılı krizi olmuş diyorum. İyi ki böyle bir kriz yaşadık. Yoksa Alarko böyle sağlıklı  gelişmeyecekti?Bu olay bize kendi gücümüzün sınırlarını öğretti.Bir de, bizim dışımızdaki faktörlerin gücünü ve bizi hangi  durumda ne kadar  etkileyebileceklerini?Öğrendik ve bir daha o hastalığa yakalanmamak için tedbiri hiç elden bırakmadık. Tabii ki tedbirlerin de sürekli yenilenmesi gerekiyor?Akıllı insanlar, akıllı şirketler aynı hatayı  iki kez yapmazlar.Akılsız insanlar, akılsız şirketler ise hatada ısrar ederler. Hayat ders almakla geçiyor.Pek az insan  öğrenmeye açıktır, çoğu ezberler. Ezberler ise bütün  zamanlar için geçerli  değildir. Ezberi 

5275 defa okundu.

yazının tamamı...
GÜÇLÜ OLSAN DA TEHLİKE HEP YAKININDA
GÜÇLÜ OLSAN DA TEHLİKE HEP YAKININDAİshak AlatonBu kriz iki sene sürdü, bizi çok hırpaladı.Gıdım gıdım iyileştik. Çok dikkatli davrandık.Birçok atılımı ileriye bırakmaya mecbur olduk, çünkü kendimizi tehlikede hissettik.İş Bankası'nın  korkunç iki hatası oldu, hem bizi sıkıntıya soktu hem de Merkez Bankası'na bülten yolladı.Sanki sabotaj yaptı İş Bankası'nın o günkü karar vericileri. Beklenmedik bu hadiseden de biz bir ders çıkarttık?Ne kadar sağlıklı  ve sağlam  olursa olsun, yine de her an  bir tehlikeyle karşılaşabilirsin. Onun için  daima temkinli olacaksın, nakdini yüksek tutacaksın, gereksiz risklere girmeyeceksin, borcunu asgaride tutacaksın?Bu yara öldürmedi bizi, daha kuvvetli kıldı?Yani senin gerçek nakit rezervin, asıl gücün o?Bun

4917 defa okundu.

yazının tamamı...
MÜŞTERİYİ "İNEK" GÖRENLER DE VAR
MÜŞTERİYİ "İNEK" GÖRENLER DE VARİshak AlatonNeyse ki adama içimden geçenleri sansürsüz bir şekilde söylüyorum.Söylediklerimi Üzeyir Garih de duyuyor. Sonradan  odama girip beni eleştiriyor:"Yahu, gereği var mı? Zaten başımız belada, bir de adama hakaret ediyoruz? Başımızı daha büyük  belaya sokuyorsun."Üzeyir haklı ama ben de kendimi tutamıyorum. O anda itibarsızlaştırıldığımızı düşündüm.Çünkü hakikaten hep buna inandım ki bazı Türk bankaları gaddar oluyorlar. Hiç müşterinin derdiyle ilgilenmiyorlar. Türk  bankalarının  çoğunda böyle kötü bir tutum var. Müşteriyi sadece kredi  verilip  daha sonra sağılacak bir inek  olarak görüyorlar. Bankanın  gözünde müşteri, sağılması mubah bir inek olarak görülüyor. Maalesef bu eski yıllarda böyle olduğu gi

5229 defa okundu.

yazının tamamı...
BATSIN BÖYLE BANKACILIK
BATSIN BÖYLE BANKACILIKİshak AlatonKorkunç bir bürokrasi var ve aynı zamanda da ben bu olayda bir kötülük hissediyorum, fakat en büyük kötülüğü Türkiye'nin en büyük bankalarından birinden yedik. İş Bankası değil başka bir özel banka. Oradan kredi almıştık. Banka şube müdürü geliyor pazartesi öğleden  sonra, diyor ki "Ne oldu İshak Bey, sizin çekler karşılıksız çıktı?"İzah ediyorum adama."Sen de bankacısın. Senet karşılığı hesapta para var. İstersen telefon et  sor. Öbür tarafa geçirmemiş memur, hata etmiş. Bir hatadan dolayıdır, yoksa biz sağlığımız ve paramız da var?"Müdür, hiç beklemediğim bir cevap veriyor:"İshak Bey,  bizim genel müdürlük karar verdi. Bu durumda biz bütün  kredimizi çekeriz. Yarın öğleden  sonraya kadar, kredinizin hepsini kapatmanızı ist

5777 defa okundu.

yazının tamamı...
KARA LİSTEDEYİZ
KARA LİSTEDEYİZİshak AlatonPazartesi sabahı işe geliyoruz ki bir sürü adam telefon açıp diyorlar ki:"İshak Bey sizin  çek karşılıksız çıktı, şimdi ne yapacağız?"Bu benim hayatımda duyduğum en kötü cümlelerden biri?Bu bizim hikayemizde fevkalade önemli bir olay.Pazartesi sabahı "Alarko'nun  çekleri karşılıksız çıktı" cümlesi piyasada saman alevi gibi yayılıyor. Halbuki senet hesabında paramız var, ama cari hesaba banka hatasından dolayı geçmemiş. Bırak bunu bir yana, daha da felaketini yaşıyoruz, İş Bankası da gereken tedbiri zamanında almıyor ve Salı günü  bu tablo Merkez Bankası'na yollanıyor ve Merkez Bankası'nın bülteninde "Alarko Kollektif Şirketi'nin çekleri karşılıksız çıkmıştır" diye yayınlanıyor. Böylece kara listeye geçiyoruz. Halbuki sorunu duyduğumuz o pazar

6038 defa okundu.

yazının tamamı...
ALARKO İFLASIN EŞİĞİNDE
ALARKO İFLASIN EŞİĞİNDEİshak AlatonBüyük denizlerde büyük dalgalar olur. Bu dalgalar kimilerine güç katar kimlerine darbe vurur, kimilerini de yutar. İş dünyası deniz gibidir, açıldıkça hesap  etmediğimiz faktörler de devreye girerler. Ülkenin, dünyanın yaşadığı  süreçler sizi de etkilerler. 1974 yılında Alarko bir kriz yaşadı ve iflasın kıyısına geldi. Ağustos ayıydı, muhasebe müdürümüz piyasadan topladığımız senetleri , İş Bankası Topçular Şubesine gönderiyor. Onlar da hesabını yapıyor ve senet  hesabında bizi kredilendiriyorlar. Senet karşılığı  kredi almışız ve hesapta da paramız var. Cuma günü  öğleyin  muhasebe müdürümüz bütün alacağı olan şirketler adına çekleri hazırlıyor, 25-30 tane çek. Yardımcısına bırakıyor çekleri ve gelen  firmalara bu çekle

6677 defa okundu.

yazının tamamı...
KOÇ'LA ORTAKLIK
KOÇ'LA ORTAKLIKİshak Alatonİş dünyası biraz sürprizlerle dolu.Bazen çok güvendiğin projeler senin en büyük hüsranın oluyor. Biz de bunların pek çok örneğini yaşadık.Başarı ile başarısızlık arasında ince bir çizgi var. Onu görmek gerekir.Teklifler, ortaklıklar da hep sürprizdir, çoğu beklenmedik  zamanlarda gelir.Galiba 1975 yılıydı, bir gün Vehbi Koç geldi ve bir ortaklık teklif etti. O zaman Vehbi Koç İzocam diye bir fabrika kurdu, Avusturyalılarla beraber ve izolasyon malzemesi yapıyordu. Piyasada çabuk tanınması ve hemen satılması için Vehbi Koç, çok akıllı bir yol izledi. İyi bir pazarlama yapabilmek için, İzocam'ı  ayrı, pazarlamasını ayrı düşündü. Çünkü malı imal etmek başka, malı tatbik edip satmak  başka.İzocam'ın reklamını  hatırlayın,  katlar arasında koş

5538 defa okundu.

yazının tamamı...
ADAM KOVAMIYORSAN ADAM DA ALAMAZSIN
ADAM KOVAMIYORSAN ADAM DA ALAMAZSINİshak AlatonŞirkette adam kovma yetkim olmadığı gibi adam alma hak ve yetkim de yok. Alarko benim, istediğimi yaparım, istediğimi istediğim yere alırım demedim hiç. Çünkü yıllardır bu işin dışındayım.Çünkü hep profesyonel yoluyla yürüdüm. Bana gelen birini de onlara yönlendirdim, referans oldum ama son kararı ben değil profesyoneller verdi. Bazen,  bana rağmen, gönderdiğim kişiyi yeterli bulmadılar ve işe almadılar?.Haklılar, yükü adamlar çekiyor, sorumluluk onlarda. Kendime dedim ki:Adam kovmayan adam da alamaz.Bana ulaşmak kolaydır. Hiçbir zaman önüme set çekmedim.Bir özelliğim daha var: Kim bana bir mesaj atarsa muhakkak  cevap veririm. Geciktirmem, makul bir süre içinde arayanlara dönerim.Benim bu halim profesyoneller için bazen sıkınt

6933 defa okundu.

yazının tamamı...
ADAM KOVMASINI BİLMİYORUM
ADAM KOVMASINI BİLMİYORUMİshak AlatonBen hiç adam kovmadım.Denemedim bile. O kötü rolü oynayacak hep başkaları vardır. Bana gelip  sorulan  çok adam oldu, "Biz bu adamdan  hoşnut değiliz. Bu adamı  işten ayırıyoruz, haberiniz olsun," Dediler.Ben de istisnasız hepsine evet dedim. Çünkü bir adam eğer yönetimdeyse, ona yönetim  görevini verdiysem, ona güvendiysem ve o adam  bana bir gün gelip de "Ben şu adamı işten çıkarmaya karar verdim,  haberiniz olsun" veya Onayınızı istiyorum" dediği zaman , eğer ona onay vermez isem bu  durumda "Sana onay vermiyorum, sen git," demem lazım. Bu duruma da hayatımda düşmedim."Ben insan kovamam" dedim ama burada benim tanıdığım, sevdiğim bazı insanları da işten çıkardı profesyoneller?Bütün bunları  bana bilg

6082 defa okundu.

yazının tamamı...
KÖTÜ ADAM
KÖTÜ ADAMİshak AlatonÇalışanın işine son veren, seninle artık çalışmayacağız, yolumuz burada bitiyor, diyen insan kötü adamdır.Hayatın vazgeçilmezidir bu ve birileri o "kötü adam" rolünü üstlenmelidir.Bu çok  önemli bir noktadır ve hep içimi acıtır.Benim çocuklarımı yönetici yapmak istememdeki esas sebep buradadır.Ben biliyorum ki ne oğlum Vedat ne de kızım Leyla insan  kovamazlar. Çünkü ben  onların bunu yapamayacaklarını biliyorum.Açık açık söylüyorum , ben çocuklarımı böyle bir şeyden uzak tutmak istedim,  onları  bu sıkıntılı  durumdan  kurtarmak istedim.. Bunu onlara olan  sevgimden  yaptım ve çocuklarımı adam kovma durumuna sokmak istemedim. Çünkü ben  kendimi tanıdım ve ben adam  kovamayan bir adam  olarak  kendimi tar

6386 defa okundu.

yazının tamamı...
HER ÇEŞİT İNSAN GELİYOR
HER ÇEŞİT İNSAN GELİYORİshak AlatonBana envai çeşit insan gelir.İş arayanlar, parası olup  da yatırım alanı tespit edemeyenler, ailesiyle sorunu olanlar, psikolojisi bozulanlar, patron  babasının baskılarından  sıkılanlar, hayatına hala bir yön çizememiş olanlar, küçük sularda boğulanlar, kendini dinleyen  bir kapı arayanlar.Bir de fikir teatisi için gelenler var, dostluk için gelenler var.Projelerini paylaşanlar var.  İyi bir iş yapmış geliyor, anlatıyor, tecrübesini ve heyecanını paylaşıyor. Bir de boşuna üniversite okumuş gençler geliyor, hiçbir hedefleri yok, özgüvenleri kırılmış. ..Ben burada çok trajedi ile karşılaşıyorum. Çoğu  yürümeyen ortaklıklarla ilgilidir.Az da olsa bazıları da gelip bana mesaj vermek ister, akıl verenler de çıkar; açıklamalarına,

7042 defa okundu.

yazının tamamı...
İNSANI GÖZÜNDEN ANLARIM
İNSANI  GÖZÜNDEN ANLARIMİshak AlatonHayatta çok şey öğreniyoruz, pek çok  zorluğu aşıyoruz, pek çok insanın yapamayacağı işleri de yapıyoruz, ama bence meslek sahibi, servet sahibi olurken insan insandan uzaklaşmamalı, insanı anlama melekesi gelişmeli.İnsandan anlayan insan olmak kazım.Biliyor musunuz ben birisiyle tanıştığım da ilk neye dikkat ederim?Gözlerine?Gözlerinin içinden ruhunu okurum ve bunda usta oldum diyebilirim.Ben,  bir şey  olacak adam ile bir şey olmayacak adamı artık ayırt edebiliyorum.Nasıl mı?Çok basit, gözlerine ve yüzüne bakıyorsun ve bazılarında gözünün içinde bir pırıltı görüyorsun. Bazılarının ise ışığının söndüğünü görüyorsun. Herkesin  gözünde ışık vardır ama bazılarında sönmüştür, bazılarında da hala parlar.Işığı sönmüş insan kendi

6315 defa okundu.

yazının tamamı...
EMPATİ YETENEĞİ
EMPATİ YETENEĞİİshak AlatonBen bir şirkette herhangi bir kademede çalışan biri olsam, patronun, hissedarın, CEO'nun bütün  açıklamalarını, gazete ve dergi röportajlarını, satır aralarını, hatta söylediklerinden söylemediklerini de okurum.Bu da iyi bir eğitim  ve paylaşma sürecidir. Bunun başka türlüsü zaten düşünülemez. Onun için  insan karakterine uygun bir platformda düşünmek lazım  her zaman.Zaten başarının bir anahtarı  da insan karakterine uygun çözümler üretmek.İlla da kendi inancına uygun  bir çözüm  üretmeye kalkma, çünkü karşındaki  adam senin gibi düşünmeyebilir.İnsanın kendini  karşısındakinin yerine koyması zor ama önemlidir.Başarının vazgeçilmez şartlarından biri empati . Çünkü karşısındakinin nasıl düşündüğünü önceden tahmin etmeye

5910 defa okundu.

yazının tamamı...
EN BÜYÜK SERMAYEM
EN BÜYÜK SERMAYEMİshak AlatonBaşka şirketlerin çok yetenekli, iyi yetişmiş üst düzey  yöneticilerinde hiç gözümüz olmadı. Beğendiğimiz çok insan var, ama hadi bize gelsin, transfer edelim şeklinde bir düşüncemiz olmadı. Peşinen inandığımız bir şey var: Muhakkak ki dışarıdan  üst düzey yönetici olarak gelen  kişiyi bünyenin kabullenmesi zordur. Etrafındakiler onu  yaşatmamak için ellerinden geleni yaparlar. Bu, hep var olan insan  zafiyetidir. Üst düzeye dışarıdan  gelen bir insan aynen bir insanın vücuduna verilmeye çalışılan yapay organ gibidir, dirençle karşılanır.Çünkü yöneticinin aynı zamanda lider vasfı  olması lazım.Lider kolay kolay olunmuyor, kolay kabullenilmiyor. Siyasette de böyle.Kemal Derviş örneğini hatırlayın, o bile dirençle karşılandı&nbs

5743 defa okundu.

yazının tamamı...
YETENEK YETMEZ,
YETENEK YETMEZ,İshak AlatonBen hırçın  insanlarla çalışamam.İnsan  biraz hırslı olmalı ama hırsını  kontrol etmesini de bilmeli. Kontrol edilemeyen  her şey insan için tehlikelidir.Sonuç alsın da nasıl alırsa alsın zihniyeti uzun vadede hep kaybettirir. Yani tek başına yetenek geçer akçe değil. Zararlı bir hırsa, etrafı  rahatsız edecek  hırsa sahip olanları da tabii aramızda barındırmayız. Bir şirket  olarak barıştan  yana bir zihniyete sahibiz. Yani şuna inanıyoruz ki, önüne çıkan bütün problemleri halletmenin yolu, barış, içinde tartışmak ve bir neticeye varmak. Kavgayla veya mahkemelerde sürünerek  problemleri çözme taraftarı değiliz. Bütün  bunları  somutlaştıralım. Güzel bir örneğimiz var: Ayhan Yavrucu:Yavrucu, Develi'de doğdu,

7666 defa okundu.

yazının tamamı...
PROFESYONELLERDEN BEKLENTİ
PROFESYONELLERDEN BEKLENTİİshak AlatonBizim profesyonellerden beklentimiz, kurucu felsefeyi  kavrama, paylaşma ve daha ileriye götürme, kişiliği ve tarzı  ile saygınlığa ve kalıcılığa katkıda bulunma, yaşadığı  dönemi ve sonrasını  yakalayabilme, sorunları  hızlı kavrama ve çözme yeteneği, fırsatları  ve riskleri  önceden  görüp  hesaba katabilme? Çünkü  o sadece iş üretmeyecek, strateji  de üretecek. Bir taraftan mevcut işi sürdürecek, bir taraftan da işi geliştiren  öncü olma rolünü yüklenecek.Bu tür insanlar biraz tecrübe, biraz bilgi  ve büyük  ölçüde sezgi ile seçilirler. Sen adayları  görürsün ve bu o, aradığım yönetici dersin?Bizde herkesin  kendini ifade etme,  yükselme şansı vardır. Me

7180 defa okundu.

yazının tamamı...
YEMEK DEYİP GEÇME
YEMEK DEYİP GEÇMEİshak AlatonMesela arada bir yaptığımız etkinliklerden biri: Nasıl  kaliteli yemek yenir?Yemek yemek deyip geçmeyin. Çünkü bu  insanlar Alarko şirketleri içinde ilerlediklerinde yurtdışına da davet ediliyorlar veya yurtiçinde başka şirketlerle ilişkileri oluyor. Alarko dışında insanlarla birlikteyken  Alarko'yu temsil ediyorlar. Bizi temsil  eden adamın da yemek yeme adabının olması bizi yüceltir. Onun için bunu  bir sahnede ortaya koyuyoruz. 150-200 kişi bunu izliyor. 4 kişiye de masa kuruluyor. Nasıl servis yapılır, nasıl çatal bıçak  kullanılır,; bazı insanların buna da ihtiyaçları oluyor.  Herkes her şeyi  bilerek gelmiyor ki. Nasıl  şarap seçilir, nasıl garsonla konuşulur, nasıl hanımın iskemlesi tutulur, centilmenlik…

5898 defa okundu.

yazının tamamı...
FİDANLIK
FİDANLIKİshak AlatonKalıcılığın  ilk adımı, şirket  yönetiminde profesyonelleri tercih  etmek ve onların önünü açmaktır. Biz Alarko olarak profesyonelleri seçerken birtakım kriterlerimiz oldu.Bir defa kurucuların, Üzeyir Garih ve İshak Alaton'un felsefi görüşleri ve öncelikleri? Önceliklerin içinde tabii şirket olduğu için  para kazanmak var ama , para kazanmaktan önce saygınlık var. Çünkü yönetici saygın ve itibarlı değilse onun yaptığı işin de saygın olmasını beklemek pek mantıklı değil. Üst yönetimde olanlar, kısa sürede kurucuların felsefeleriyle o kadar özdeşleşiyorlar ki?Adam durup dururken özdeş haline gelmiyor. Alarko'nun  bugün 58 yıllık bir geçmişi var. Dile kolay , yarım asrı geçmişiz. Biz dışarıdan kendini ispat etmiş, yaşı neredeyse kemale

6564 defa okundu.

yazının tamamı...
BÜYÜKLERİN FRENLERİ DE GÜÇLÜ OLMALI
BÜYÜKLERİN FRENLERİ DE GÜÇLÜ OLMALIİshak AlatonGerçek büyük şirketler, felsefesi oluşmuş, "hayır" diyebilme gücüne ve mantalitisine sahip, frenleri güçlü yapılardır. Bunda da felsefe çok önemli rol oynuyor. İnsanın  nasıl kendi hırsını frenleme ihtiyacı varsa- ki hırsını böylece dengede tutabilir ve gerekirse risklere girmez-  bir şirkette aynıdır. Şirket, kurucularının  felsefesine göre riskleri limitliyor ve ona göre gelişiyor.Unutmayalım ki şirketler de tıpkı insanlar gibidir. Akıl, heyecan, canlılık, iş yapma ve kalıcılık?.Kalıcılık?İnsan ile şirket  arasındaki farkı da burada vurgulamanın  yeri geldi. İnsanlar fanidir. Gün gelir dünyadan ayrılırlar, ölürler.Yani insan ölümlüdür.Ama şirket sonsuz bir ömre sahip olabilir. Eğer temellerini  sağla

6487 defa okundu.

yazının tamamı...
BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ UNUTAN KAYBEDER
BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ UNUTAN KAYBEDERİshak AlatonAlarko olarak Türkiye'de belli bir noktaya gelince dışa açıldık. Bu konuda elbette bir yol haritamız vardı. Her işe girmemeyi, her çağrıldığımız yere gitmemeyi öğrendik. Mesela Libya'yla hiç  işimiz olmadı, çünkü oradaki  yönetimin bir tek  adamın  iki dudağı  arasında olduğunu biliyorduk. Libya, tam bir devlet değil, birkaç aşiretin  bir araya gelişinden  meydana gelmiş, henüz dengesini  bulamamış bir toplum. Bu kadar riskleri göze almanın  da bir mantığı  yok. Çünkü daha az riskli  o kadar  çok ülkeden  davet alıyoruz ki biz de biraz seçici  olabiliriz, diye düşündük? Böylece birkaç ülkeye yöneldik. Bunların  başında Kazakistan var. Bir diğeri Özbekistan. Üç tane h

6163 defa okundu.

yazının tamamı...
KAÇ ORTAKLIK KONUŞULMAYA DEĞER
KAÇ ORTAKLIK KONUŞULMAYA DEĞERİshan AlatonSık sık karşılaştığım bir sorudur, yıllardır sorarlar? Ben de yıllardır aynı cevabı keyifle veririm?Üzeyir Garih'le ortaklığınızın sırrı ne, nasıl bu kadar yıl  ayrılmadan  sürdürdünüz, biz neden yapamıyoruz, sizin bizden farkınız nedir?Bunun cevabı bana çok basit geliyor, insanlara ise karmaşık, hatta imkansız ?Sevgili ortağım, hayat yoldaşım Üzeyir Garih'le birlikteliğimiz yarım asrı doldurdu?Geriye bakınca, sıkıntıların  sisler arasında kaybolduğunu, sadece mutlu anların  öne çıktığı  ışıltılı  bir tablo görürüm.Ben şimdi  onu düşününce, öldüğünü, öldürüldüğünü değil de yaşadığımız güzel günleri, birlikte başardığımız işleri ve birbirimizi tamamladığımız o uzun zaman dilimini hatırlayıp&

6068 defa okundu.

yazının tamamı...
YAŞAMIN İÇİNDEYİM
YAŞAMIN İÇİNDEYİMİSHAK ALATONDünyaya bakışımın ve iletişim yöntemlerimin beni yarı yolda bıraktığı da olmuştur. Fakat üstesinden gelmenin mücadelesini verdim.Yoksa bugün burada olamazdım. Yani, sorunları bir şekilde geride bıraktım...19. yüzyılda yaşamış İngiliz yazar Rudyard Kipling'in  bir şiiri arada bir aklıma gelir. Dizleri aktarmak yerine şiirdeki fikirden bahsedeyim size.Yolda kalmış yalnız bir adam, bütün şartlar aleyhine olsa dahi prensiplerinden taviz vermiyorsa eğer, o zaman insan oluyor.Bu müthiş şiir şöyle bitiyor:"You are a MAN? Sen bir İNSANSIN?"Şair bu konuda iyi bir mantık yürütüyor.Ben de özel hayat, iş hayatı diye bir ayrım yok.Artık özel hayatım, şirketin bana ihtiyacı  olmadığından bu yana yaşamımın neredeyse tamamını oluşturuyor. Bu da faydalı bu

6462 defa okundu.

yazının tamamı...
BİR SES: AĞIRLIKLARINDAN İYİCE KURTUL
BİR SES: AĞIRLIKLARINDAN İYİCE KURTULİSHAK ALATONYıl 2012?Yaş geldi 85'e?Allah'a şükür sağlık yerinde?Yine de içimden bir şey sürekli dürtüyor?Susmayan o ses diyor ki:"Çok yol aldın , ağırlıklarından büyük ölçüde kurtuldun, az bir şey kaldı, tam özgürleşmek için kalan şu küçük ağırlıklarından da tek tek arka arkaya ayrılmaya devam etsen de bir kuş gibi özgür olsan?"İçimden  yükselen bu sesin  volümünü kısmaya hiç çalışmadım?"Arınmaya, sorumluluklarını devretmeye hızla devam etsen daha iyi olacak? Bırak geriye sadece insan olmanın ağırlığı kalsın?"

6911 defa okundu.

yazının tamamı...
NEDEN BENİ SEÇTİNİZ?
NEDEN BENİ SEÇTİNİZ?İSHAK ALATONBir müddet sonra bana şöyle bir telefon geldi:"Karar verdik, bu görevi en iyi sizin yapacağınızı  düşünüyoruz, siz de uygun görürseniz onur duyarız."Ben de kendilerine "Fahri Konsolosluk görev teklifinizi  memnuniyetle kabul ediyorum.," diye bir cevap verip teşekkür ettim.Daha sonra işlemler yapıldı. Cumhurbaşkanı  Süleyman Demirel'den onay geldi. Dışişleri Bakanlığı da Ankara'da bu işe vize verdi. Böylece Fahri Konsolos oldum.Aradan bir süre geçtikten sonra, sayın büyükelçiye sordum:"Neden onca aday içinden beni seçtiniz?"Çünkü yüze yakın istekli aday vardı. Çoğu da işadamı ve akademisyen kökenliydi. Büyükelçi, hafızama kazınan şu sözleri söyledi:"Çünkü siz Türkiye'de nadir bulunan sosyal demokrat bir, işadamısınız. Onun için de sizi seçmeyi

6818 defa okundu.

yazının tamamı...
ŞU "KONSOLOSLUK" HADİSESİ
ŞU "KONSOLOSLUK" HADİSESİİSHAK ALATONMelih Aşık Milliyet'teki köşesinde benimle ilgili "Zoraki Konsolos" başlıklı bir yazı yazmıştı.Hemen ardından  bazı dostlarımdan , nasıl Fahri Konsolos olduğuma yönelik sorular gelmeye başladı. Yeri gelmişken bu konuya da kısa bir açıklama getireyim:Öncelikle şunu belirtmeliyim : İstanbul'da daha önceden Güney Afrika Konsolosluğu  vardı ve 55 kişilik bir personel ile hizmet  veriyordu. Mandela 1994'te iktidara gelince, sanırım  biraz da ekonomik  sıkıntılar yüzünden birtakım yeni kararlar aldı. Bu yeni kararlar arasında, dünyanın  12 şehrindeki konsoloslukların kapatılması  kararı da vardı. Kapananlar arasında İstanbul da bulunuyordu.Ardından konsolosluk personelinin  52'sinin  işlerine son verildi. Geriye ka

6382 defa okundu.

yazının tamamı...
POSTACI HALA KAPIDA MI?
POSTACI HALA KAPIDA MI?İSHAK ALATONBugün neredeyiz?Şimdi postacı üçüncü defa kapıyı çalar mı?Sanayi Devrimi geldi, geçti, bitti. Sanayi artık önemli olmaktan çıktı? Kol emeği işçinin tarifi bile değişti?.Dünya "post ? industrial" devrini yaşıyor. Üretim ötesi bilgisayarlı bir "hizmetler toplulukları" gelişiyor. Türkiye'deki yönetim, yani politikacı bunu yeni yeni anlıyor? Üstelik, acıdır söylemesi ama,  ik binli  yıllara da bu yabancı sermaye fobisinden kurtulamamış olarak girdik. Aradan on yıl daha geçti, Erdoğan ve Ak Parti iktidarı  bir değişim  ve dönüşüm  yaşatmak istiyor, önemli mesafeler de alındı ama köklü ve kalıcı sorunlar tam anlamıyla çözülmedi.Netice:Bundan sonra özel girişimci Türkiye'ye ne yapar  diye sorarsanız? Be

6458 defa okundu.

yazının tamamı...
GURBETÇİLERİ YASAKLASAYDIK?
GURBETÇİLERİ YASAKLASAYDIK?İshak AlatonŞimdi bir an için  zaman filminin makarasını geri saralım.1960'ların başında insanımızın  ülkeden işçi olarak  gitmesini yasakladığımızı farz edelim? Bugün insan haklarına aykırı ama o zaman pek bunlara aldırış  eden yoktu. İnsanların  çıkışı yasak ama yabancı sermayenin gelişi serbest? Sonuna kadar kapılar açık? Kontrolsüz, sorgu sualsiz, bürokrasinin bezdiren, öldüren çarklarından  geçmeden  her türlü Alman sermayesi, yabancı sermaye girişi ve ülkenin  her hangi bir yerinde yatırım yapması, tesis kurması serbest?Doğu'ya giden olursa üstelik arsa bedava, on yıl da vergiden muafiyet? Gelsin Alman, burada kursun fabrikalarını? Yabancı sermaye hoş geldi, biz de yabancı ser

5926 defa okundu.

yazının tamamı...
GURBETTEKİ İŞÇİLERİMİZ
GURBETTEKİ İŞÇİLERİMİZİshak AlatonPostacı Kapıyı İki kez Çalar diye bir film vardı.Bu yabancı sermaye mevzuunda da Türkiye'nin kapısı iki kez çalındı.Birincisi Cumhuriyet'in ilk yıllarında? O zaman kapıyı açmamış olmamızı izah etmek mümkün?Yukarıda anlattım. İkinci kez kapımız 1950'lerde ve 1960'larda çalındı. Sonraki yıllarda da devamlı çalındı kapımız? Kapıyı kapalı tutmada mantıklı bir izah  artık mümkün değil? Bir fobi bu kadar uzun sürmez. Bir kitlesel yanlış yönlendirme, bilinçli bir yönlendirme denebilir bu duruma?1960'ların başında Almanya'nın  sanayii yeniden inşa ediliyor? Büyük bir emek açığı var? Almanlar İstanbul'da emekçi seçmek için teşkilat kurdular. Anadolu'nun dört bir yöresinden gelişmiş, eli kürek tutan binlerce, yüz b

6494 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRKİYE ZENGİN AMA?
TÜRKİYE ZENGİN AMA?İshak AlatonBurada, Türkiye'nin esasında ne kadar zengin , ancak ne kadar yanlış yönetilmiş bir ülke olduğunu vurgulayan bir mukayeseyi de faydalı buluyorum. 1945'te İkinci Dünya Savaşı bittiğinde, yıkılmış Almanya, İtalya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinin aç insanları doyurmak için Türkiye'den oraya trenler ve vapurlar dolusu erzak  ve yiyecek maddesi  yıllar boyunca taşındı. O tarihlerde ben İsveç'e gitmiştim. İsveç'in o zaman fert başına milli geliri Türkiye'nin iki buçuk misli idi. 1932 yılında iktidara gelen sosyal demokratlar altmış yıl boyunca ülkeyi yönettiler. Bugün İsveç'in fert başına milli geliri Türkiye'nin  yedi misli oldu.İsveç dünyanın  en yüksek  hayat standardına erişti. Türkiye ise, bir-iki istisnai hariç Doğu ve Batı Avr

6605 defa okundu.

yazının tamamı...
HEP BÜROKRASİYE RAĞMEN
HEP BÜROKRASİYE RAĞMENİshak AlatonBürokrasinin ağırlığını hatırlamanın  tam vakti?1930'lu yılların başında, dünya krizinden sonra, "Ankara bürokrasisi", Türk ekonomisini, devletin mutlak tahakkümü ve güdümüne sokan bir kanunu Meclis'ten geçirmişti. Kanun sadece üç sene müddetle yürürlükte kalmak üzere kabul edilmişti. Ancak, bu tahakkümün tadını alan bürokrasi, bu kanunun yarım asır boyunca yürürlükte kalmasını gerekli gördü. Kanun, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'dur. Elli yıl botunca öyle başarılı  neticeler verdi ki o korumayı öngördüğü Türk parasının bin lirası ile Boğaziçi'nde bir yalı almak mümkünken, sonradan ancak bir kalıp beyazpeynir bin liraya alınır oldu. Ve böylece para korundu.Bir asra doğru giden Cumhuriyet tarihimizde, özel  girişimciliğin nerede

5918 defa okundu.

yazının tamamı...
GENERAL : AÇIN FABRİKAYI, ALBAY: KÖYLÜ DAĞA ÇIKMAYACAK
GENERAL : AÇIN FABRİKAYI, ALBAY: KÖYLÜ DAĞA ÇIKMAYACAKİshak AlatonEvren Paşa heyecanla o,