Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   


 

Ali Saydam Gözüyle 


Resmimi Düzenleyeyim
Kişisel İletişim ve Farkındalık - Ali SAYDAM
Kişisel İletişim ve Farkındalık - Ali SAYDAM..   Kişisel İletişim ve Farkındalık - Ali SAYDAM..Kişisel İletişim ve Farkındalık - Ali SAYDAM

1590 defa okundu.

yazının tamamı...
İELEV Kariyer Sohbetleri - Ali Saydam
İELEV Kariyer Sohbetleri - Ali Saydam..    İELEV Kariyer Sohbetleri - Ali Saydam..İELEV Kariyer Sohbetleri - Ali Saydam

1635 defa okundu.

yazının tamamı...
2014 Türkiye İnovasyon Haftası Gaziantep - Ali Saydam
2014 Türkiye İnovasyon Haftası Gaziantep - Ali Saydam ..  2014 Türkiye İnovasyon Haftası Gaziantep - Ali Saydam ..2014 Türkiye İnovasyon Haftası Gaziantep - Ali Saydam

1647 defa okundu.

yazının tamamı...
Ateşi ve İhaneti Gördük
"Ateşi ve İhaneti Gördük"Bu sözler Nazım Hikmet'e ait? Memleketimden İnsan Manzaraları içindeki Kuvayı Millîye Destanı, Karayılanın Hikâyesi? Ne kadar çok şey anlatıyor?Bu dünya, bu gözler neler gördü neler!Kara propagandanın, aldatmanın hasını?1960'dan bu yana bütün darbeleri, bütün komploları, bütün dış müdahaleleri? Türkiye üzerine oynanan oyunlara alet olan hainleri? Her türden ateşi ve ihaneti? Ne milletmişiz ama! Hâlâ dimdik ayaktayız!İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması mesela? Bugün, Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül'de? 1939 yılında olan oldu?Almanya-Polonya sınırında, Polonyalı askerlerin Alman askerlerine ateş açmasıyla pek çok Alman askerinin öldürülmesi r

7975 defa okundu.

yazının tamamı...
SABAH Gazatesinde Röportaj ALİ SAYDAM
SABAH Gazetesinde Röportaj ALİ SAYDAMSABAH Gazetesinde Röportaj ALİ SAYDAMKendini 35'ine kadar sosyal şımarık, sonra bir entelektüel ve profesyonel olarak tanımlayan Ali Saydam'la konuşurken, başka bir özelliğini daha fark ettim: Duygusal. "Ben ölürsem Arın yalnız kalmamalı, bebeğimizin olmasını en çok Arın için istiyorum," diyecek kadar karısını düşünen biri.. Geçtiğimiz yıl acı bir olay yaşamış, bebeklerini doğmadan kaybetmişlerdi. Zor günleri atlatan Arın Saydam, o günden bu yana 'hayırlısı' sözünü sıkça kullandığını söylerken, "Mutlaka bir kez daha çocuk yapmayı deneyeceğiz," diyor. Ama Arın Saydam'ı şu günlerde bebek konusundan daha fazla endişelendiren şey, kocasının fazla kiloları. Öyle ki, "Ali Saydam ne yapsa sizi çok üzer?" diye sorduğumda, ilk söylediği şu oldu: "Oturup bir kutu

8862 defa okundu.

yazının tamamı...
Obama'nın sopasından 'Uykusuzluk'a...
Obama'nın sopasından 'Uykusuzluk'a...Ali SaydamObama'nın Tayyip Bey ile telefonla konuşurken elinde tuttuğu beysbol sopasından ne manalar türetildiğini görüp okuyunca bir dolu tuhaflıkla karşı karşıya kalıyoruz.Mizahçılar için bu alışılmadık görüntü elbette bir fırsat. Onları anladık anlamasına da; Amerikan Başkanı'nın bu fotoğrafını ciddiye alanlara ne demeli acaba??Beysbol sopası neyin nesidir diye düşünüp soranlar için Beyaz Saray Sözcülüğü şu açıklamayı yapmış:'Beysbol sopası, Obama'ya 'Çekiç' lakaplı ünlü beysbol oyuncusu Hank Aaron tarafından imzalı olarak armağan edilmiştir.'?Nedense anında 'Tarihi kare' olarak nitelendirilen bu fotoğraf üzerine ne inciler döktürdük.CHP'li iki yoruma dikkat:?'Obama parmakla Dışişleri Bakanı çağırır, samimiyetten derler, Başbakan'la

4656 defa okundu.

yazının tamamı...
Küfür ve fikir...
Küfür ve fikir...İkisindeki sessiz harfler, yerleri değişik olsa da, aynı. Sesliler de birbirine çok yakın...Uzaktan hısım akraba gibi iki kavram.Meclis'te hep kol kolalar.Şu benim 'e-şerefsiz' diye adlandırdığım toplum tortusu, sosyopat, zavallı müzahrefat tayfasının da en sık başvurduğu ikili...?Geçenlerde bizim sosyopatlar bu kez mal bulmuş Mağribi gibi bir gazeteci arkadaşa saldırmak üzere devredeydiler. Ben de buradan uyarmış, gazeteci arkadaşımız haksız dahi olsa böyle 'asılamaz' demiştim.Twitter ortamında hemen bir çamur atma teşebbüsü başladı. 'Ali Saydam internet kullanıcılarına e-şerefsiz diyor'... ?Açıkladım arkadaşlara:'Benim internet kullanıcılarına bir lafım olabilir mi? Kendim internet kullanıcısıyım.Benim lafım; internet ortalıkta yokken, kimliğini gizleyip, har

4301 defa okundu.

yazının tamamı...
Dijital ajansların gidecek uzun yolları var
Dijital ajansların gidecek uzun yolları varİletişim toplantılarında ne zaman sosyal medya konusu açılsa, kurum ya da ürün markasının sahibi durumundaki kişinin, maliyetleri giderek aratan bu alandaki iletişim faaliyetleri konusunda ikna olmak için giderek daha fazla zorlandığına tanık oluyoruz.İletişim Danışmanı arkadaşımız Onur Atahan'ın yolladığı bir not konuya bir nebze olsun açıklık getirmesi nedeniyle burada tartışmaya değer. Onur, Tuğçe Esener hanımın Mie Notes adını verdiği ve konuyla ilgili her iletişimcinin mutlaka sık sık uğraması gereken blogunda çok ayrıntlı, benim bile (!) rahatlıkla anlayıp izleyebileceğim bilgiler aktarıyor."Dijital Ajansların Rekabet Avantajı" başlıklı yorum çok önemli veriler içeriyor. Birlikte bir göz atalım:Campbell Soup'un Dijital Pazarlama Müdürü Adam

4105 defa okundu.

yazının tamamı...
ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV Programı
ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV ProgramıAli Saydam.Duayen bankacı Bülent Şenver, zamanının büyük bir bölümünü gençlere ayırıyor. Gençler için takdir edilecek bir çok güzel şey yapıyor. Bunlardan bir tanesi de "Bülent Şenver'in Odası" adını verdiği televizyon programı.Beni programına davet etti. "Gençlerle tecrübelerini, birikimlerini ve zenginliklerini paylaşır mısın?"diye sorduğunda hiç tereddütsüz kabul ettim.Gençler için birlikte yaptığımız bu programı sizlerle paylaşmak istedim......ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV Programı..izlemek için ...iPad ile izlemek için...dinlemek için   ..ALİ SAYDAM Bülent Şenver'in Odası TV ProgramıDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)BŞ:Bülent Şenver'in odasına hoşgeldiniz. Bülent Şenver'in odasında konuğumuz Sayın Ali Saydam. Gençle

4608 defa okundu.

yazının tamamı...
Dinlemeniz de Yetmeyebilir
Dinlemeniz de YetmeyebilirAli SaydamBazen başkasının aldığı bilgiye sırtınızı dönmeniz gerekebilir. Siz onu  dinlersiniz de, ya o birinci elden bilgiyi alırken gerektiği gibi dinlememişse?... o zaman da çakılmak işten bile değildir. Hafif yollu, "Birinci Dünya Savaşı'nda Almanya yenildi; biz de yenik sayıldık" gibi olur insan?Management Center Türkiye'nin olağanüstü başarılı  Genel Müdürü, kendisinden çok şey  öğrendiğim, pek çok yakınım gibi hasta bir Fenerbahçeli olması  dışında neredeyse her konuda aynı frekansta buluştuğumuz sevgili bir dostum Tanyer Sönmezer bir gün aradı.-Yeni bir müşteriyle ilgilenir misiniz?- Tabii. Hangi şirket?-Danone? orada, süt bölümünün başında bir beyefendi var. Adnan Erem. Çok düzgün bir ağabeyimizdir. İletişim konusunda deste

6181 defa okundu.

yazının tamamı...
Türkiye dünyada çok önemli bir ülke.
Türkiye dünyada çok önemli bir ülke...izlemek için ..Türkiye dünyada çok önemli bir ülke.TV 8'de SöyleşiDeşifresiAli Saydam (AS)TV8: Gazeteci, iletişim uzmanı, televizyoncu, reklamcı yani bizim sektörü ilgilendiren ne varsa hepsinin  uzmanı Sayın Ali Saydam burada.  Geçtiğimiz hafta biz titredik biraz, reyting meselesi soruşturma. Aslında Baktığınız zaman başarı ile  para doğru orantılı  bizim sektörde ? veya "Benim canım ne isterse onu seyrederim." Diyoruz. Sorduğun zaman kimse evlendirme programı izlemiyor, sorduğun zaman kimse düşük kaliteli program izlemiyor ama kağıtlar bir geliyor onlar birinci çıkmış.Bunun parayla veya haksız kazançla ilişkisi ne? Neler oluyor ve bu medya bizi nasıl etkiliyor?AS:Bu konulara girmeden önce iki şey söylemek istiyorum; bir kere

4664 defa okundu.

yazının tamamı...
Atı alan Üsküdar'ı Geçti Turkcell ve Avea mahkemeleşti
Atı alan Üsküdar'ı Geçti Turkcell ve Avea mahkemeleştiAli Saydam?Turkcell, mahkemeye başvurmuş. Mahkeme kararıyla Avea'nın cipli reklamı durdurulmuş. Avea da yeni bir reklamla kaldığı yerden 'oyuna devam' demiş.?Rekabet meselesinde 'bel altından' vurmadıkça hangi markayı hedeflediği belli olan eğlenceli reklamların sürdürülmesi, 'tatlı bir çekişme ve yenişememe' duygusunun ekranlardan yansıması bence gayet yerinde bir uygulama. Zaten, yasal işlemlere başvurup da 'durdurma' kararı çıkarılana kadar atı alan Üsküdar'ı geçmiş oluyor. Ben olsam, tatlı bir çekişme ve yenişememe duygusu açıktan 'olumsuz bir sataşma'ya dönüşmediği sürece ekrandaki rekabeti 'tadında bırakma'ya devam eder ve yasal mecralara hiç taşımazdım. ?Tabii ben olsam...'Hariç'ten gazel okumak kolay....TURKCEL

4354 defa okundu.

yazının tamamı...
Önce 'bizim kadınımızı' anlamak gerek
Önce 'bizim kadınımızı' anlamak gerekAli Saydam?TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun çalışmalarından daha önce bu sütunlarda söz etmiştim.Perşembe günü Ihlamur Kasrı'nda, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü Alt Komisyonu'nun davetlisiydik. Komisyon Başkanı AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu gayet net biçimde arzusunu dile getirdi:'Medyadaki söylemin cinsiyet eşitlikçi söylem olması gerekir. 'Toplum ne istiyorsa biz onu yapıyoruz' anlayışı doğru değildir.' ?Uslu'ya göre, 10 köşe yazarından biri kadınmış. Yüz haberden 20'si kadınlarla ilgiliymiş. Bunun da yarısı magazin haberiymiş. Birinci sayfa güzelinden, yönetmenlerin tamamına yakınının erkek olduğu gibi tüm veriler, medyada kadınları aşağılayan haberlerin ağırlıkta olduğu yönünde. ?A

3784 defa okundu.

yazının tamamı...
İtibar araştırmasının 'itibarı' meselesi
İtibar araştırmasının 'itibarı' meselesiAli SaydamAraştırma ve danışmanlık şirketi Era Research & Consulting'in son yayınladığı araştırmalardan biri de sektörlerin itibarı üzerine. Bakın son dört sırada hangi sektörler var: Sonuncu: İçki şirketleri; sondan ikinci: Medya;sondan üçüncü: (Siyasi ve pazar) Araştırma şirketleri; sondan dördüncü sırada halkla ilişkiler ajansları...?Acı tablo ortada... ?Bundan çıkış yolu ne kas göstermektir, ne de kazanılan paraların, başarıların iletişimini yapmak... Tek çıkış yolu sektöre itibar sağlamaktır. İletişim mühendisliği, yani yapılan işin ölçülüp biçilip ortaya konması, iletişimle itibar adına ne tür bir katma değer sağlandığının, paralarını amaca uygun harcanıp harcanmadığının metrik olarak ortaya konması bu yolda atılacak en önemli a

4332 defa okundu.

yazının tamamı...
Şeref Defteri ALİ SAYDAM
Şeref Defteri ALİ SAYDAMŞeref Defteri ALİ SAYDAMDeşifresiSevgili Gençler ve o gençlerin dünya görüşü kazanmaları ve geliştirmelerini destekleyen sevgili Bülent Şenver,Hep birlikte şu soruyu sormakta büyük yarar olabilir: " Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti  neden kolluk kuvvetlerine, ya da erişkinlerin egemen olduğu meslek gruplarına değil de, gençliğe emanet etmiştir?"Bu sorunun yanıtını bulan ve bulduktan sonra da kendisine yüklenmiş olan sorumluluklara vâkıf olan bir gençliğin yetişmesine getirilen her türlü katma değer, sınırsız bir saygı ve desteği hak etmektedir.Bu bağlamda, sevgili Şenver, şahsen göstermekte olduğunuz gayret ve dirayeti muhabbetle izlemekteyiz.Akıl ve gönlünüz berrak, yolunuz açık olsun.SaygılarımlaAli SaydamOcak, 2012

4358 defa okundu.

yazının tamamı...
Göstergeleri İyi Okumak Lazım
Göstergeleri İyi Okumak LazımAli SaydamHangi davranış  biçimleriyle karşılaştığınızda eş ve/veya müşterinizi kaybetmek üzere olduğunuzu düşünmelisiniz? Hz. Mevlana'nın  ünlü sözündeki gibi "Söz, gerçeğin  gölgesidir, parça ?buçuğudur". Peki nedir o Bertolt Brecht'in  kullandığı biçimiyle bireysel ve toplumsal 'gestus' örnekleri?Bir: Dipnot. Kendisiyle ya da yaptığı şeylerle ilgili sürekli  dipnot vermek. Genellikle 'Aslında ben", "Nitekim ben","Açıkça söylemeliyim ki ben" "Ben var ya ben?" gibi giriş kalıplarından sonra gelir.İki: Kendisiyle ilgili getirilen tanımlar. Bu da dipnotun bir türüdür. Diğerinden  farkı, 'hüküm cümleleri' içermesidir."Ben  hiç kıskanç değilimdir", "Siyaseti  çok iyi bilirim", "Yeri geldiğinde koydum mu oturturum

4043 defa okundu.

yazının tamamı...
Bülent Şenver'in Odası TV Programı ALİ SAYDAM
Bülent Şenver'in Odası TV Programı ALİ SAYDAMAli SaydamDuayen bankacı Bilent Şenver, zamnının büyük bir bölümünü genç liderler yetiştirmek için harcıyor.Gençler ile birkimlerimi paylaşmak için beni hazırladığı bir televizyon programına davet etti. Kırmadım gittim.Özhan Erem'in kurduğu Expochannel stüdyosunda Bülent beyle hoş bir söyleşi yaptık. Paylaşıyorum...izlemek için Bölüm 1  ,   Bölüm 2   ,  Bölüm 3                                                              

5108 defa okundu.

yazının tamamı...
Değiştirmek İstiyorum
Değiştirmek İstiyorumAli Saydam..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Değiştirmek İstiyorumDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)BŞ:Hayatta geliştirmek istediğiniz aklınızda ne var?AS:Kendi hayatım ile ilgili bugüne kadar dört tane kitap yazdım, hepsi edebiyat dışıydı. Bundan sonra edebiyat  alanında bir şeyler yazıp, değiştirmek istiyorum. Genelde zaman beni yönetiyordu, ben zamanı yönetmek istiyorum. Çok klişe gibi gözükse de sevdiklerimize daha çok zaman ayırmak meselesi. Gençlere şunu tavsiye edebilirim; sonradan keşke dememek için "Bugün ne yapmalı?" sorusunu tartışmalarını tavsiye ederim."Yılbaşını keşke anne ve babamla geçirseydim. Bayramda keşke ellerini öpmeye gitseydim.Keşke derse not almak için değil bir şeyler öğrenmek için katılsaydım" dememek için , bugün ne y

4277 defa okundu.

yazının tamamı...
Bir Kelime Bir Cümle Oyunu ALİ SAYDAM
Bir Kelime Bir Cümle Oyunu ALİ SAYDAM..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Bir Kelime Bir Cümle Oyunu ALİ SAYDAMDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)Bir Kelime Bir Cümle Oyunu ALİ SAYDAMBŞ:Yeterliliğiniz yoksa bir işe önce kalkışmayın yeterliliğinizi elde edin, sonra o işe kalkışın.Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in  konuğu Sayın Ali saydam. Şimdi bir kelime bir cümle oyunu.Oyunun başlığı da söylüyor, ben size bir kelime söyleyeceğim, o kelimenin size hatırlattığı ilk cümleyi bizimle paylaşmanızı rica edeceğim. Sayın Ali Saydam benimle bir kelime bir cümle oyununu oynamaya hazır mısınız?AS:Hazırım.BŞ:Kelime hoşgörü cümle.AS:Kendinizin ciddiye alınmasını istiyorsanız siz de başkalarına karşı hoşgörülü olun. BŞ:Kelime saygı cümle.AS: Her şeyinizi yitirin ama saygını

4034 defa okundu.

yazının tamamı...
Torba Oyunu ALİ SAYDAM
Torba Oyunu ALİ SAYDAM..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Torba Oyunu ALİ SAYDAMDeşifresiAl,i Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)Torba Oyunu ALİ SAYDAMBŞ:Gençlerimiz için bir oyunumuz daha var. Bülent Şenver'in odasında Bülent Şenver Bey'in konuğu Ali Saydam ile birlikteyiz. Şimdi torba oyunu. Bu torbamızdan harfler çıkacak, bir harf çekelim torbamızdan. AS:"Ş" harfi.BŞ:"Ş" harfi ile bize doğru veya iyi bir davranış söyleyebilir misiniz?AS:Şevk . Şevk demek motivasyon diyelim.İnsanın şevki olması, bir şeye motive olması demektir. Şevkinin kalmadığı da o işe artık motive olmadığını  ifade eder.BŞ: İyi işlere şevk mi? Kötülüğe şevk?AS:O insanın ruhunun düzeni ile gelişmiş bir ruhsanız ona bakar. İkincisi de şevkat.BŞ:Bir tane de kötü davranış, yanlış bir davranış içinAS:"K" Kifayets

3787 defa okundu.

yazının tamamı...
Çubuk Oyunu ALİ SAYDAM
Çubuk Oyunu ALİ SAYDAM..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Çubuk Oyunu ALİ SAYDAMDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)Çubuk Oyunu ALİ SAYDAMBŞ:Bülent Şenver'in Odası'nda Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam. Şimdi Çubuk Oyunu. Çubuk oyunu yine bizim kutumuzdan .Bu kutunun içerisinde minik minik çubuklar var. Her bir çubuğun üzerinde güzel bir söz yazıyor. Bakalım siz şansınıza bir çubuk seçin. Hangi söz size çıkacak.AS:Boş çıktı.BŞ:Bunu konuşalım.AS:Söz gümüşse sükut altındır. İnsan konuşarak değil , susarak da kendini ifade edebilir. Bir küçük toplumsal veya bireysel beden dili pek çok şeyi anlatabilir. Ben çok memnun oldum bunu seçtiğime. BŞ.Dinlemek daha önemli bazen değil mi?AS:Anlamak için dinlemek lazım. ..

3631 defa okundu.

yazının tamamı...
Siz Olsaydınız Ne Yapardınız ALİ SAYDAM
Siz Olsaydınız Ne Yapardınız ALİ SAYDAM..izlemek için  ..kendi sesinden   ..Siz Olsaydınız Ne Yapardınız ALİ SAYDAMEtik VakaDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)Siz Olsaydınız Ne Yapardınız ALİ SAYDAMBŞ:Ben size etik ile ilgili bir vaka hazırladım, şimdi size o vakayı  okumak istiyorum.Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam. Siz olsaydınız Ne Yapardınız? Bu vaka hayali bir vaka. Süha bey, büyük bir mobil telefon şirketinin genel müdürüdür. O yıl işler çok iyi gitmemiştir. Karlar düşük çıkacaktır. Ve kendisine verilen hedefleri tutturamayacaktır. Ne yapsam diye düşünmeye başlar. Yılsonuna üç ay kalmıştır.Hemen aklına genel müdür yardımcıları gelir. Genel müdür yardımcılarını toplar "Aklınıza gelen fikirler var mı? Paylaşalım. Karımızı art

4017 defa okundu.

yazının tamamı...
Bir Göster Bin İşit Oyunu ALİ SAYDAM
Bir Göster Bin İşit Oyunu ALİ SAYDAM..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Bir Göster Bin İşit Oyunu ALİ SAYDAMDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)Bir Göster Bin İşit Oyunu ALİ SAYDAMBŞ: Bülent Şenver'in Odasında Sayın Ali Saydam ile birlikteyiz. Şimdi Bir Göster, Bin İşit" Ben şimdi size bir şey göstereceğim diyeceğim ki "Buna birkaç saniye bakın, bununla ilgili gençlerimize bir mesaj verin." Bizim sihirli kutumuz var, göstereceğim objeyi bunun içine koydum. ,Size getirdiğim obje metre.AS:Bu bana hemen şunu hatırlattı British Telecom Company'nin CEO'su  diyor ki "Eğer ölçmüyorsan yapma" diyor. Gençlere üç tane önerim var. Hayattaki her türlü süreç için üç soruyu sorsunlar.Var mı?Ölçülüyor mu?İyileştiriliyor mu?BŞ:Hayatta geliştirmek istediğiniz aklınızda ne var?AS:Kendi

4026 defa okundu.

yazının tamamı...
Soru Yağmuru ALİ SAYDAM
Soru Yağmuru ALİ SAYDAM..izlemek için Bölüm 1            Bölüm 2 ..kendi sesinden  Bölüm 1              Bölüm 2  ..Soru Yağmuru ALİ SAYDAMDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)BŞ:Şimdi programımızın soru yağmuru bölümü var. Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam. Ali Bey, ben size birkaç tane soru hazırladım ve istiyorum ki bunlara kısa kısa cevaplar verelim. Sayın Ali Saydam benimle soru yağmurunda ıslanmaya hazır mısınız?AS:Hazırım.BŞ:İletişim konusunda şirketlerin yapmaması gereken iki şey söyler misiniz?AS:İletişim konusunda şirketlerin yapmamsı gereken en önemli  şey; güçlerini  paralarından değil, bilgilerinde

4410 defa okundu.

yazının tamamı...
Üç Keşke ALİ SAYDAM
Üç Keşke ALİ SAYDAM..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Üç Keşke ALİ SAYDAMDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)BŞ:Bülent Şenver'in Odası'nda Bülent Şenver'in konuğu Sayın Ali Saydam ile birlikteyiz.Şimdi Keşke. Bizim üç keşkemiz var.Birinci keşke size soracağım; "Sayın Ali Saydam dünya için bir keşke cümlesi  söyler misiniz bize?"AS:Keşke dünyayı kendi malımız gibi değil çocuklarımızdan, torunlarımızdan ondan için bize emanet edilmiş bir şey olarak görsek. Keşke dünyayı bu kadar hor kullanmasaydık da keşke dünya bize sırtını dönmeseydi. Bu küresel ısınma ve iklim değişikliği, çevre kirliliği hayatı tehdit eder bir halde olmasaydı. BŞ:İkinci keşke Türkiye içinAS:Keşke Türkiye demokrasiye çok daha önce ulaşmış olsaydı. Bugün demokrasiyi, insan haklarını tartışmıyor o

3901 defa okundu.

yazının tamamı...
Gençler Değerlerimizi Unutuyor Mu?
Gençler Değerlerimizi Unutuyor Mu?Ali Saydam..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Gençler Değerlerimizi Unutuyor Mu?DeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)BŞ:Ali Bey, gençlere biz bazen baktığımızda bazı kesim diyor ki "Gençler acaba değerlerimizi kaybediyor mu?" Size göre gençlerimizin hiçbir zaman kaybetmemesi gereken iki önemli değer bize söyleyebilir misiniz?AS:Bir kere değerlerini kaybediyorlarsa çok yanlış tanı olur. Çünkü değerler değişiyor. Hız bizim zamanımızda değerli bir kıymet değildi. Oysa bugün hız çok önemli. Biz oturur 4-5 saat konuşan birini dinleriz ama yeni kuşak 15-20 dakikadan fazla konsantre olamıyor. Yani gençlere yeni değerler yeni kıymetler devreye girdi.Bu yüzden yeni kuşak çok iyi anlaşılmalı yoksa hemen sizi dışlıyor.Baktı ki siz dinozorsunuz ve yakın

3394 defa okundu.

yazının tamamı...
Kilometre Taşlarım ALİ SAYDAM
Kilometre Taşlarım ALİ SAYDAM..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Kilometre Taşlarım ALİ SAYDAMDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ)BŞ: Gençlerimize sizin ağzınızdan sizin hayatınızdaki kilometre taşlarını alabilir miyiz? Gençler şunu merak ediyor; kilometre taşları sizi o dönemlerden alıp bu dönemlere getirirken bazı önemli olaylar olmuştur. Kısaca bizimle o kilometre taşlarını paylaşır mısınız?AS:En önemlisi benim İstanbul  Erkek Lisesi'ni bitirmemdi. İstanbul Erkek Lisesi yatılı okul ve çok uzun sürüyor. Ünlü bir yazar "Gençlik uzun sürer" diyor , hakikaten en uzun eğitim ilkokuldan başlayıp liseye kadar süren eğitimdir. İstanbul Erkek Lisesini bitirdiğin dönemi hiç unutmuyorum. Ondan sonra şunu hissettim hep, sürekli bir şeylerden sorumlu hissettim kendimi. Ülkemden

3579 defa okundu.

yazının tamamı...
Kuşak Çatışması
Kuşak ÇatışmasıAli Sayadam..izlemek için  ..kendi sesinden  ..Kuşak ÇatışmasıAli SayadamDeşifresiAli Saydam (AS)Bülent Şenver (BŞ) BŞ:Bülent Şenver'in odasına hoş geldiniz. Bülent Şenver'in odasında konuğumuz Sayın Ali Saydam. Gençler ile tecrübelerini, birikimlerini ve zenginliklerini paylaşacak.Hoş geldiniz Ali bey.AS:Hoş bulduk.BŞ: Gençler deyince yüzünüzde gülücükler belirdi. Gençler için her şey bedava olsun der gibi güldünüz. AS:Esas gülme nedenim ben gençken, hala ruhen genç hissediyorum kendimi ama fiziki olarak da gençken babam ile aramdaki çelişkileri çocuklarımla yaşamayacağımı düşünürdüm."Kuşak çatışması bende olmayacak ve ben gençleri çok iyi anlayacağım" derdim.Maalesef kuşak çatışması oluyor.Zaman zaman gençleri anlamadığımı hissediyorum .Kendimi uyarıyorum ve

4081 defa okundu.

yazının tamamı...
Risk almama riski?
Risk almama riski?Ali SaydamTV 8'de Cengiz Semercioğlu ile Sema Eren'in hafta içi her gün yayınlanan 'Böyle Bir Şey Var mı?' adlı programında Beyaz   kardeşimiz şöyle demiş:?'Ben Okan gibi radikal bir karar almam. Riskleri sevmem. Ama risk almamak da bir risktir hayatta. Bunu da unutmamak gerek.' ?Beyaz haklı, risklerden uzak durma tavrı da başlı başına 'muhtemel' bir riski göze almak anlamına gelir.En çok bilinen sözdür:'No risk no win' (risk olmadan kazanç olmaz). ?Belli bir riski aldığınızda bedelini ödemeye hazırsınızdır. Bu ise odaklandığınız konuyla ilgili olası tehditleri sınırlamaya çalışacağınız için, 'farkındalık' katsayınız da yüksek olacaktır. Rüzgarlı havaya çıkmaktan kaçındığınız 'korunaklı' dönemlerde ise çok sayıda tehlike unsuruna mar

3445 defa okundu.

yazının tamamı...
'5 adım' Eş ve Özel Müşteride Zor Çalışır
'5 adım'  Eş ve Özel Müşteride Zor ÇalışırAli SaydamYukarıdaki numaralar (!) ve checklist , eş ve özel müşteri ilişkilerinin yönetiminde çalışmaz.Hiç mi çalışmaz? Hadi içimizi biraz rahatlatmak açısından  söyleyelim: Kısmen çalışabilir. O da, belki? Ancak artistik hareketlerle takviye edilmezlerse, hiç şansımız yoktur.Bunun birkaç nedeni vardır.Bir: Eş ve özel müşteriyle çok iç içeyizdir. Diğer sosyal paydaşlardan  daha çok içimizde oldukları için bizimle ilgili  çok daha fazla ayrıntılı bilgiye sahiptirler. Kriz anında herhangi bir şekilde onlardan habersiz stratejiler geliştirmemiz, yönetim  taktikleri uygulamamız, ilişkiyi büsbütün tehlikeye atabilir.İki: Burada oluşacak hasar, diğer kriz iletişimlerinde oluşacak hasarlardan  kıyas kabul etmeyecek kad

3558 defa okundu.

yazının tamamı...
Yedi Ölümcül Günah
Yedi Ölümcül GünahAli SaydamBu üç olayın ortak yanını yıllar sonra okuyup çözebilecektim. Başıma gelen bu  ve benzeri  pek çok  'durumun'ortaya çıkmasını  tetikleyen 'en küçük ortak bölenin' daha doğrusu hepsinin arkasındaki  belirleyici  zaafın , beş harften oluşan tek bir kelime içinde gizli  olduğunu  keşfettiğimde, geri dönüp o 'gafları' engellemek  için artık çok geçti. Bu basit fakat tehlikeli  sözcük, bir önceki bölümde de kısaca değindiğim "kibir"di?Hıristiyan inancına göre her türlü melanetin  başlangıcı olan 'yedi ölümcül günahtan biri. Bazılarına göre ilki? Dante Alighieri de İlahi Komedyası'nda, edebi  bir şölen halinde anlatıldığı Yedi Ölümcü Günah'ta ilk sırayı  'kibir'e verir. Bertolt Brecht'in 

3821 defa okundu.

yazının tamamı...
Marka inovasyonsuz olmuyor
Marka inovasyonsuz olmuyorAli SaydamBenim son 10 yılda Türkiye'de marka yönetimi çerçevesinde ortaya konduğunu açık yüreklilikle tespit edebileceğim çok fazla inovatif girişim ne yazık ki yoktur. Uluslar arası markaları (örneğin Swatch) tabii ki bu tespitin dışında tutuyorum.Doğaldır ki birkaç başarılı iş var. Örneğin, T-box, Arçelik'in Telve'si ya da Paşabahçe'nin çeşitli projeleri gibi... İşim içine hem yenileşimcilik (inovasyon) hem de başarılı marka yönetimi girince örnekleri çoğaltmak zorlaşıyor.Jack Trout'ın "Farklılaş ya da öl!" kitabındaki yaklaşıma uygun inovasyon çalışmalarından birine medyada kendisine pek de fazla yer bulmayan küçücük bir haberde rastladım. İstanbul Sanayi Odası İnovasyon Ödülü'nü Muratbey Peynircilik'e vermiş. Neden?Çünkü Muratbey Peynircilik peyniri daha çok

3679 defa okundu.

yazının tamamı...
Strateji yanlışsa taktik çalışmaz
Strtateji yanlışsa taktik çalışmazAli SaydamYukarıdaki başlığı dört saatlik bir seminerde anlatmaya kalksam ne kadar başarılı olurum bilemem. Oysa bir dostumuzun yolladığı aşağıdaki fıkra başlığın özünü mükemmel anlatıyor. Hem de iki dakikada..."Kız hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş, annesi o aksam kızına öğüt veriyormuş.-Kızım bak sen bu partileri bilmezsin, burada çapkın erkekler olur, seninle yatmak için her şeyi yaparlar! Eğer böyle bir şey olursa, ona 'Çocuğumuzun adı ne olsun?' diye sor, hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır...Kız partiye gitmiş. Biraz sonra bir genç, kızı dansa kaldırmış, dans ederlerken kıza sarkmaya başlamış.Kız hemen 'Çocuğumuzun adı ne olsun?' demiş, genç tırsmış ve gitmiş.Bir süre sonra başka bir genç gelmiş, yine hafiften yılışmalar başlamış, dans etmel

4028 defa okundu.

yazının tamamı...
Tahrik olmamak zor
Tahrik olmamak zorAli SaydamElektronik posta ortamında reklam yaparken çok dikkat etmek lazım... Hele de reklamı yapılan ürün ve/veya hizmet insanların değerlerine, kültürüne ve ahlak anlayışına ters düşebilme olasılığını taşıyorsa... Bu durumu en iyisi bir örnekle anlatmalı.Önce reklamın link'ini verelim: http://www.gizlikamerasatis.net/?C01Şimdi de içeriğine bir göz atalım.Ürünün adı "4GB Hafızalı Anahtarlık Şeklinde Gizli Kamera"...Ürünün özellikleri ise şöyle tanımlanmış: "Bir düşünün bu özellikteki cihazların tamamını alamaya kalkarsanız ortalama 300 Dolar para ödemiş olacaksınız. Oysaki artık yanınızda bir sürü cihaz taşımak zorunda değilsiniz. Birçok özelliği bulunan bu cihazı yanınızda rahatlıkla taşıyabilir ve istediğiniz zaman kullanabilirsiniz. Yanınızda kullanım CD'si taşımak z

3775 defa okundu.

yazının tamamı...
Tahrifat ve yanıltmanın panzehiri
Tahrifat ve yanıltmanın panzehiriAli SaydamAlgılama yönetiminin ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılmış olan ilk ve halen geçerli olduğunu düşünebileceğimiz tanımını arada sırada hatırlamakta yarar vardır."Algılama yönetimi, yabancıların her seviyedeki istihbarat birimleri ve liderleri de dâhil olmak üzere, bu ülkelerdeki geniş kitleleri kendi (ABD) hedefleri doğrultusunda tavır almaları ve resmi adımlar atmalarını sağlamak amacıyla, seçilmiş bilgi akışını ve somut belgeleri yönlendirerek ya da reddiyesini oluşturarak, kitlelerin hislerini, güdülenmelerini, düşünce sistemlerini, etki altına almaya çalışmak için yürütülen eylemlerin tamamıdır. Algılama yönetimi, çeşitli yolları kullanarak, gerçekleri yansıtma, operasyon güvenliği sağlama, gerçeği gizleme ve çarpıtma, psikolojik opera

4072 defa okundu.

yazının tamamı...
Her Şeyin Uzmanı ALİ SAYDAM
Her Şeyin Uzmanı ALİ SAYDAMTV 8..izlemek için  ..Her Şeyin Uzmanı ALİ SAYDAM..Ali Saydam...

4107 defa okundu.

yazının tamamı...
5 Adımda Teknik Hareketler
5 Adımda Teknik HareketlerAslında kriz iletişimi, iletişim disiplinleri içinde kavranması , uygulanması , yönetilmesi nispeten en kolay olanıdır.Sınırları çok nettir. Ne yapılması nasıl hareket edilmesi gerektiğini anlatan sağlam sayılabilecek kontrol listeleri vardır. Uçakların kalkışında uygulandığı gibi eline alacaksın 'checklist' sırasını şaşırmadan , "o yapıldı mı, bu yapıldı mı?" diye kontrol edip işaretlerini (check'leri) koyacaksın?Hepsi bu?Pek, buna rağmen, bu kriz işlerinin neden adam gibi yönetildiğine pek tanık olunmaz. Neden kriz kahramanları sürekli zarar görür? Neden insanlar sessiz ve sedasız boşanamaz, ille de sosyal çevreleri önünde rezil olur?Önce neredeyse bütün iletişim kitaplarında yer alan, bizim de kitap, yazı ve konferanslarımızda mutlak değindiğimiz 'k

4036 defa okundu.

yazının tamamı...
Doğru için ille de yanlışları yazacak değiliz ya
Doğru için ille de yanlışları yazacak değiliz ya...Olumsuz örneklerden yola çıkarak genelleme yapıp akıl yürütmeler okur nezdinde her ne hikmetse daha çok teveccüh görüyor. ?'Şahnaz Çakıralp Hanım kendi ayağına kurşun sıkıyor. Bu kadar çok konuşulmaz' desek mesela. ?Ya da 'Hanımefendinin boşanmakta olduğu eşi profesör beyefendi müptezel bir halde kendini savunmak adına serseri kurşun gibi konuşma trafiğini gereksiz hızlandırıyor' diye yazıya girsek...?Ya da 'Şu Vodafone'un reklam filmi amma yanlış; orada çekmezmiş, burada çekmezmiş diye olumsuzdan lafa girip ima yoluyla Türk milletine bir şey anlatmak imkansız. Dile getirmese bile bizim millet söyleneni sahiciymiş gibi algılıyor. Yani oradaki dalga geçme üslubunu anlamaz, Vodafone orada burada çekmiyor zanneder' desek. &#

4024 defa okundu.

yazının tamamı...
Goethe'nin yaşamındaki şiir ve hakikate dair
Goethe'nin yaşamındaki şiir ve hakikate dair...?Goethe'yi önce Faust'uyla tanımak adettendir. Biz de Faust'uyla Goethe dünyasına adım attığımızda daha çok gençtik.Goethe'nin yaşamında sözünü ettiği 'şiir ve hakikat'in izini sürmeye davet ediyorum sizi de...'Yaradılışım gereği sıradan bir insan kadar iyilik bilirim; kabullendiğim bir iyiliği unuttuğumda, ilişkilerin bir anda kötüleşmesi sonucu ortaya çıkan öfkeli bir duygu, beni çok kolay nankörlüğe sürükleyebilmiştir.?Bununla baş etmek için, ister armağan, ister değiş tokuş, ister satın alma yoluyla ya da başka bir şekilde olsun, sahip olduğum her şeyi nasıl elde ettiğimi, kimden aldığımı anımsamaktan mutlu olmaya kendimi özellikle alıştırdım.'?Bir yüce insanlık duygusu karşısında olduğumuz kesin... ?Goethe'yi tanı

4814 defa okundu.

yazının tamamı...
Müşteri Velinimetimiz Değildir
Müşteri Velinimetimiz DeğildirYıllarca, yukarıda ifade etmeye çalıştığımız ilişkiyi yönetme yolunun, müşteri 'kral' y a da 'velinimet' ilan etmekten geçtiği sanıldı.Pazar ve insan ilişkilerinin geldiği noktada, özellikle de bizim gibi 'gönül' meselesinin büyük yazıldığı ülkelerdeki insanlararası ilişkiler artık arada ambivalent, müphem 'münasebetlerin' oluşmasına izin vermektedir.Sosyal paydaşlık anlayışının devreye girdiği son otuz yıl içinde ve son yılların moda kavramı Engagement Management'ın (Bağlılık yönetimi) belirlediği ilişki biçimlerinde ne yukarıdan aşağıya doğru bir 'bakış' vardır ne de aşağıdan yukarıya doğru? Geçerli olan ilişkimiz ve özel müşterimiz artık birbirimize aynı göz seviyesinden baktığımız 'ortaklarımızdır'? Biri 'hayat ortağı' diğeri 'iş ortağı'?

7781 defa okundu.

yazının tamamı...
"Benim İçin çok küçüksün" tavrı
"Benim İçin çok küçüksün" tavrıKarşı tarafa belirsizlik oluşmasına neden olacak davranış biçimlerini tetikleyen en önemli olumsuz tutum, ileride bir kez daha gündemimize gelecek olan 'kibir'dir.Kibir hiçbir zaman özgüvenle karıştırılmamalıdır. Özgüven, halk dilindeki deyişle 'hormonlu' bir hap alıp karşısındakini tedirgin etmedikçe, ilişki yönetimini zedeleyen bir duygu değildir. Tam tersine, karşısındakine net mesajlar veren, yönetilenin, hizmet alanın, danışanın kendisini çok daha iyi hissettirecek bir duruşun oluşmasını sağlar.Kibir ise karşınızdakiyle aranıza, bırakın mesafeyi uçurumlar konulmasına neden olur.Özel müşteri ilişkilerinde 'kibir'in ortalıkta dolandığının en belirgin gösterisi, özel müşteriyi küçük görmektir. Hizmet özürlü bazı pahalı restoranlarda bile rastlanabilir

8078 defa okundu.

yazının tamamı...
Ne olacak bu CHP'nin hali arkadaşlar?
Ne olacak bu CHP'nin hali arkadaşlar?Bu filmi kaçıncı görüşümüz?İnanılır gibi değil... CHP'nin mart ayında açıkladığı projesini, bedelli askerlik meselesindeki ses getiren yaklaşımlarını hatırlıyorsunuzdur... CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçeb   parti olarak üzerinde özenle çalıştıkları tekliflerini, eylülde Meclis gündemine yeniden taşımışken bir diğer CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce  dün çıkmış demiş ki: 'Şehitler varken bedelli askerlik olmaz'.?Hani o 'Biraz daha açar mısınız?' diyen çok makul soruyu sorarak ayrıntı arayan gözlerle haberi okuduğunuzda şu cümleler karşınıza çıkıyor:'Hükümet tarafından hazırlanan projeyi doğru bulmuyorum. Terör devam ederken, köylü, fakir fukara çocukları al bayrağa sarılıp ailelerine geri gelirken, böyle bir proje doğru bir proj

4777 defa okundu.

yazının tamamı...
Kararsızlık, ilişkinin bir numaralı düşmanıdır
Kararsızlık, ilişkinin bir numaralı düşmanıdırTelevizyonda izlediğim belgeseldeki o vahşi, ancak son derece anlaşılır sahneyi unutmam mümkün değil? Bir balık türünden söz ediliyordu belgeselde. Sürüler halinde yaşayan ve dolaşan bir balık türü? Bir an geliyordu; o narin ve hoş balıklar canavarlaşıyor, kendi aralarından birini paramparça ediyorlardı. İnanılır gibi değildi..Sahnenin yavaşlatılmış çekimlerinde tekrarında durum anlaşılıyordu. Sürünün arasından bir tanesi bir an geliyor, bilinmeyen bir nedenle, büyük olasılıkla jilet gibi keskin mercan kayalıklarının bir köşesine çarpıp, yalpalanmaya ve diğerlerinden farklı ve kendisiyle ilgili müphemiyet (belirsizlik) yaratacak şekilde davranmaya başlıyordu. Sürü bu durumu fark eder etmez bir anda geri dönüp onu orada 'harcamat' ed

4014 defa okundu.

yazının tamamı...
Başkaları sizin adınıza konuşmaya başlar
Başkaları sizin adınıza konuşmaya başlarEğer yasadışı işler yapmıyorsanız (sadece onların iletişim yapmaları tavsiye edilmez, o da ancak yakalanıp mahkeme önüne çıkana kadar), kendinizi mutlaka bir şekilde ifade etmeniz gerekir?Eğer kendinizi ifade etmezseniz, doğa boşluğu hiç sevmez, mutlaka doldurur; o zaman başkaları sizin  adınıza konuşmaya başlar.Yani siz anlatacaksınız kendinizi ya da başkalarının sizi anlatmasına sesinizi çıkarmayacaksınız. Artık onlar sizi nasıl algılamış, size nasıl bir değer atfetmişlerse?Magazin basınıyla sürekli didişme halinde olan şöhretlere bir bakın. Kendi mesleki üretimleri üzerine adam gibi sürekli ve disiplinli bir iletişim ağı kursalar, tüm magazin basını büyük olasılıkla peşlerini bırakacak.Ama hayır, onlar didişmeyi her zaman tercih e

4156 defa okundu.

yazının tamamı...
Kağıt Üzerindeki Tavsiyelerle Bu İş Olmaz
Kağıt Üzerindeki Tavsiyelerle Bu İş OlmazAli SaydamTelevizyonlarda naklen maç anlatan bazı spor spikerlerinin 'lazım' sözcüğünü ne kadar sık kullandıkları dikkatinizi çekmiştir. "Şimdi orta sahaya takviye lazım", "Bu hücumu durdurmak lazım", "Topu ayağa oynamak lazım", "Kaleye daha fazla şut atmamak lazım", "Orta sahada pres yapmamız lazım", "Topa daha çok basmamız lazım"?Böyle uzar gider? TV'de maçı anlatırken ikide bir kullanılan bu 'lazım'lar sahadaki oyunu ve oyuncuyu ne kadar etkiler ve oyuncuların bu 'lazımlar'ı hayata geçirmelerine ne kadar yardımcı olursa, bazı iş, ilişki ve iletişim yönetimi kitaplarında yer alan, kibarca da olsa 'emir kipinde'  yazılmış 'tavsiyeler' de o kadar işe yarar?"Karşınızdakiyle empati kurun?"Olur, hemen?Nereden başlayal

4602 defa okundu.

yazının tamamı...
Yönetmek Bir Proje İşidir
Yönetmek Bir Proje İşidirAli Saydam'Özel y ada değil, müşteri ilişkileri yönetimine odaklanmış herkesin bildiği ve hemfikir olduğu bir tespiti burada yinelemekte yarar var:"İç müşteriyi adam gibi yönetemeyenlerin , dış  müşteri ilişkilerinde başarılı olmaları mümkün değildir!"Çeşitli kitap, makale, uygulama, çalıştay ve başarı hikayelerinden  yola çıkarak 'yönetici nasıl yönetilir?" konusunda yalın fakat işe yarar kurallar ve 'sağlam' bir proje oluşturmak mümkündür. Belki bazı yerleri yine 'emir kipinde' olacak (Bkz: Soru 4 Birliktelik Nereye Kadar) ama aşağıdaki tipik 'Kontrol Listesi', belki yaşamınızı kolaylaştırabilir:Bir: İş Hedeflerine uygun 'Yönetici Yönetimi Projesi' hazırlayın.İki: Haftada en az bir kere yöneticinizle, gündemini sizin belirleyeceğiniz programlı bir 'topl

4390 defa okundu.

yazının tamamı...
10 Soru 10 Emir
10 Soru 10 EmirAli Saydam'Kariyer Planlaması' başlığı altında, insanın kendi iletişimini nasıl yönetebileceğini anlatmaya çalıştığım 10.İnsan Kaynakları Konferansı'nda belirttiğim gibi, işyerinde insanın kendisiyle ilgili algılamayı yönetirken baş vurabileceği  iki yönetim burada da hatırlatmak isterim: Klasik Yöntem ve Alternatif Yöntem. Klasik Yöntem'de çalışanlara, yıllarca kendilerine şu tür sorular sormaları tavsiye edilir ve şirket içi eğitimler de bu sorular çerçevesinde düzenlenir:1-Nasıl tanınmak ve hatırlanmak (algılanmak) istiyorsunuz?2-Özgüveninizi iş arkadaşlarınızın gözlerinden okuyabiliyor musunuz?3-Müşterilerinizin, iş arkadaşlarınızın ve yöneticilerinizin size güvenmelerini ister misiniz?4-Kendinizi nasıl farklı kılıyorsunuz?5-Kurumunuzun hedeflerini öğrendiniz mi?6-K

4864 defa okundu.

yazının tamamı...
Arp ile gongun hikayesi...
Arp ile gongun hikayesi...Görüp de,'Bu kadar kalabalık bir orkestra ile karşılaşmamıştım' algısına kapılmayan pek yok... Sevgili Prof. Gülper Refiğ gibi, 'Aliciğim, çok ilginç bir olay... Mutlaka izlemelisin' türünden tavsiyelerle beni yerimden oynatmaya çalışanların sayısı da az değildi...?Simon Bolivar Orkestrası, Venezüella'da 1975 yılında Jose Antonio Abreu'nun başlattığı ve 300'ü aşkın genci suçun, yoksulluğun içinden çekip almayı başaran bir eğitim sisteminden, El Sistema'dan yetişen müzisyenlerden oluşuyor.?Orkestrayla Haliç Kongre Merkezi'nin haşmetli salonunda karşılaşanlar Gustavo Dudamel yönetiminde nefis bir ziyafete tanık oldular... ?Bu tanıklardan sevgili Ülkü Karaosmanoğlu, o kadar güzel bir 'org ve gong hikayesi' anlattı ki, burada anmadan geçmek yazık olu

6248 defa okundu.

yazının tamamı...
Garson mu müşteriyi yönetmeli, yoksa müşteri mi garsonu?
Garson mu müşteriyi yönetmeli, yoksa müşteri mi garsonu?Ali SaydamSeminerlerimizde salona bu soruyu yönelttiğimizde, aldığımız yanıt hayli şaşırıtıcı olabilmektedir. Genelde salonun yüzde 50'si  "Garson mğüşteriyi yönetmeli" derken diğer yarısı, hep bir ağızdan , "Müşteri garsonu!" diye bağırır. Bu oran, eğer salonda bulunanlar daha çok  yönetici ve/veya patron katından  ise, ikinci seçenekten yana bozulabilmekte, müşterinin garsonu yönetmesi gerektiğine inananların oranı  yüzde 60-70'leri aşabilmektedir.Yani durum vahimdir. Hizmet  sektörünün alfabesi sayılacak bir alanda, en eğitimli çevreler bile kimin kimi yönetmesi ve kendini bu tespite göre hazırlaması gerektiği konusunda mutabık değildir. Bıu soruyu dilediğinizce zenginleştirebilirsiniz: Hostes mi yolcuyu, y

8296 defa okundu.

yazının tamamı...
Erkek mi kadını yönetmeli, yoksa kadın mı erkeği?
Erkek mi kadını yönetmeli, yoksa kadın mı erkeği?Ali SaydamBu soruyu  elbette 'evrensel bir gerçeklik 'olarak ele almayacağız. Olayımız Türkiye'de geçmektedir ve bu nedenle ülkemiz insanının ortak ruhi şekillenmesinden yola çıkarak  sorunun yanıtına bakacağız?Aslında biraz gözlem yapabilen herkesin kolaylıkla yanıtlayacağı bir sorudur bu. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir hayatta. Peygamber efendimizin sıklıkla !Allahım bana şeyleri olduğu gibi göster" diye yakardığı söylenir. Hz. Mevlana'nın büyük eserlerinden birinin adı "Fihi Mafih"tir. Yani "İçindekinin içindeki"?Bu endnele doğru okunacak  ve geçmişin analizi, tarihi gerçekçi bir bakış açısıyla ele alınacak olursa, görülecektir ki, aslında kadınlar erkekleri yönetmektedir. Hem de tam tersinin söz konusu 

8436 defa okundu.

yazının tamamı...
Uzun veya kısa süreli evlilikler
Uzun veya kısa süreli evliliklerAli SaydamÖzel müşteri, tüm özellikleriyle hem tüketiciden hem de müşteriden tamamen ayrılır, bu nedenle tüm ilişki ve iletişim biçimleri ile yöntemleri de farklıdır. Bu biçim ve yöntemlerin zaman zaman karıştırılması büyük felaketlere neden olabilir.Eşinize durduk yerde bir gecelik ilişkiymiş ya da uzunca süreli bir sevgiliyle berabermiş gibi davranın bakın ne  oluyor! Ya da diğer ilişkiler içindeyken karşınızdakine eşinizmiş gibi davranın?Hatlar birbirine karıştı mı mutlaka bir kayıp çıkar ortaya?Ya karşınıdakini toptan kaybedersiniz ya da ilişkide bir daha yerine konamayacak  kayma ve boşluklar oluşuverir. 'Eksen kayması' dedikleri burada tamamen geçerlidir.Biraz daha açmaya çalışalım.Bir: 'Tüketicinin' adını bilemezdik. 'Müşterinin'

8028 defa okundu.

yazının tamamı...
Uzun süreli sevgililer
Uzun süreli sevgililerALİ SAYDAMHakkında hem pazarlama dünyasında hem de edebiyat  alanında en çok kaynak bulunan ilişki  türü budur. İlk çıktığında içerdiği  üç sihirli  sözcükle ortalığı kasıp kavurmuş olan Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM Customer Relationship Management) ilk etkisini yitirmiş , tartışma alanı pek  çok uygulamada 'veri tabanı yönetimi' sınırlarını aşamamış bile olsa, Google'daki 3 milyon bulgusuyla hala pazarlama iletişimi  bağlamında ilişki yönetimi  alanları içinde literatür olarak tek başına hepsine yeter. Derin izler taşıyan ya da bırakılan aşklar, edebiyatın var olduğundan bu yana temel  temalarından biri değil midir? Bir gecelik aşklardan ne kadar  da farklıdırlar..Müşteriler de tüketicilerden farklıdır zaten..Bir: Tüke

7780 defa okundu.

yazının tamamı...
Tek Gecelik Aşklar
Tek Gecelik AşklarAli Saydam Tüketici ilişkileri, satış odaklı ilişkiler sistematiği içinde anlamakta en az zorluk çekilenidir. Çünkü tüketici davranışları müşteri ve özel müşteri davranışlarına oranla çok daha az karmaşıktır.Bir: Tüketicinin adını bilmemiz gerekmez. Tek gecelik aşklarda olduğu gibi?İki: Tüketicinin bir dahaki sefere tekrar gelmesi (yeniden  satın alma) garantisi, ancak o anda karşılaştığı performansa bağlıdır. Yani aldığının karşılığında ödediği rakama?O anda gördüğü hizmete?Kasa fişindeki rakamın ise genellikle yapılan satış odaklı kampanyalarla elde edilmeye çalışılır.Üç: Tüketici sadakati , çıkışı Kotler'e atfedilen Pazarlama Karması  kavramı içinde yer alan  5P'den ancak 3P ile sınırlıdır: Fiyat, yer, ürün. Eğer ürün ihtiyacına ce

8572 defa okundu.

yazının tamamı...
Anılardaki Kemal Tahir
Anılardaki Kemal Tahir?   Ali Saydam28 yaşında girdiği hapisten 40 yaşında çıkan bu büyük romancımızı, iletişimde yerli bir duruşu arayıp temellendirmeye çalıştığım uzun yıllar süresince pek çok kez anmış, okumuş ve rahmetli Halit Refiğ ile yaptığımız özel sohbetler aracılığıyla da anlamaya çalışmışımdır. Kafamda 'think global'i iflas ettirdiğim noktada Kemal Tahir'in eleştirel akıl zenginliğinden yöntem olarak nasıl ve ne kadar yararlanmış olduğumu doğru olarak ifade edebileceğimi sanmıyorum. Ancak şu kadarını söyleyebilirim: Kırılma noktalarının izlerini takip edip, anlamlayan pratiklerden büyük resmin gölgesine ulaşma yolunda, bildiklerimi tersine çevirip de her bir bilgi parçasını yere saçıp tekrar toplama arzumda, üstadın duygu dünyasından biraz olsun nasiplenmiş added

7968 defa okundu.

yazının tamamı...
SKYTURK Söyleşi "Eş ve Müşteri nasıl kaybedilir ?" ALİ SAYDAM
SKYTURK Söyleşi "Eş ve  Müşteri  nasıl kaybedilir ?" ALİ SAYDAM..izlemek için ..SKYTURK Söyleşi "Eş ve  Müşteri  nasıl kaybedilir ?" ALİ SAYDAMDEŞİFRESİSKYTURK :Aliciğim bu son kitabın "Eş ve  Müşteri  nasıl kaybedilir ?" son derece önemli. Hem iş, hem eş, çok önemli iki konu ve ben bunu çok zevkle okudum. Her şeyi ile dengeli ve yaşamın içinden gelen özellikle sizin deneyimleriniz ile yoğrulmuş bir kitap. Onun için teşekkür ediyorum kitabı yazdığın için hem de geldiğin için. AS:Siz emredin biz koşar geliriz. Size saygımız sonsuz. Elimden geldiğince tecrübelerimizi aktarmak istiyoruz, hedef kitlemize bir katkımız olsun istiyoruz. Bu arada bende sizi tebrik ederim. İki kitabınız birden çıktı, ikiside muhteşem. SKYTURK: Burada ele almış olduğunuz kavramlarda o k

6704 defa okundu.

yazının tamamı...
Halkımızın Okuma Kültürü Haritası
Halkımızın Okuma Kültürü HaritasıTürkiye'nin 'okuma kültürü' var mıdır; varsa böylesi engin bir konuda öncelikli olarak neler söylenebilir? Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ile SONAR Araştırma Şirketi birlikte çok hayırlı bir işe kalkışmışlar ve 26 ilde, 6 bin 212 kişiyle görüşmeler yaparak, istendiği takdirde küçük adımlarla da olsa, muamma ötesi bir alandaki büyük gizemin ipuçlarına rastlanabileceğini kanıtlamışlar. Bir basın toplantısıyla bizzat Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay'ın açıkladığı 'Türkiye Okuma Kültürü Haritası' araştırmasının sonuçlarını okuma yazma bilen herkesin önemsemesi lazım. ***Yılda ortalama 7.2 kitap okunuyormuş. Ben de durumu vahim bulmadım. Tahmin etmemi isteseler yılda 5 kitaptan yukarıya çıkmazdım. Oysaki Türkiye'de her dört ki

6018 defa okundu.

yazının tamamı...
Saydam'ın oturup bir kilo baklava yemesi beni çok üzer
Saydam'ın oturup bir kilo baklava yemesi beni çok üzerAli Saydam..Sayın Tuluhan Tekelioğlu'nun  Sabah gazetesi için benimle ve eşimle yaptığığı söyleşiyi paylaşıyorum.....Saydam'ın oturup bir kilo baklava yemesi beni çok üzerİletişimci ve gazeteci Ali Saydam üç kez evlendi. Bugün kendisinden 22 yaş küçük eşi Arın Saydam'la mutlu bir evliliği var. Geçtiğimiz yıl doğumdan önce bebeklerini kaybeden çift, zor günlerinin üstesinden aşkla gelmiş. Şimdi gündemlerinde Ali Saydam'ın zayıflaması ve yeni bir bebek varKendini 35'ine kadar sosyal şımarık, sonra bir entelektüel ve profesyonel olarak tanımlayan Ali Saydam'la konuşurken, başka bir özelliğini daha fark ettim: Duygusal. "Ben ölürsem Arın yalnız kalmamalı, bebeğimizin olmasını en çok Arın için istiyorum," diyecek kadar karısın

18460 defa okundu.

yazının tamamı...
Bu kadar mı benzerlik olur?
Bu kadar mı benzerlik olur?Ali SaydamYıllardır üzerinde tartışıp durduğumuz konuydu aslında. İngilizce baş harfleri C ile başlayan üç kelime, iletişimde hedef kitlelerin  temelini oluşturuyordu. Consumer, Customer ve Client. Yani, tüketici, müşteri ve özel müşteri. Üçüncüsü için sadece Türkçede değil diğer dillerde de farkı bir kavram yoktu. Örneğin Almancada Customer için de, Client için de Kunde denip geçiliyordu. Durum Fransızca ve İtalyanca da farklı değildi.Peki bu kavramların arasındaki  farklılıkların ayırdına bakmak önemli miydi?Önemliydi. Hem de çok. Çünkü iletişimde hedef kitleyi doğru tanımlamak her şeyden önce geliyordu. Ürün, hizmet  ya da fikrinizi pazarlarken kime pazarlayacağınız, kimleri ikna etmek durumunda olduğunuz; mesajınızdan  kullanacağınız ileti

8093 defa okundu.

yazının tamamı...
Eli Acıman'a borcu olanlar konuşmalı
Eli Acıman'a borcu olanlar konuşmalıAli SaydamTürkiye'de hangi sektör vardır ki tek bir adam kalksın ve o sektörün tüm kültür, değer, iş yapış biçimi ve ilişki sistematiğini belirlemiş olsun. Eli Acıman  böylesine güç bir işi tek başına gerçekleştirmiş belki de yegane kişidir. Kendi içinden onlarca şirket doğurmuş, racon kesmiş, örnek teşkil etmiş bireyleri araştırsak, onları diğer sektörlerden kimlerle kıyaslayabilirdik acaba? Belki Vitali Hakko'yla ya da Nejat Eczacıbaşı'yla...Koç Holding'de görevlendirildiğimiz KoçSim projesini bitirmek üzereydik ki, Manajans'ta eskiden çalışmış olan arkadaşımız Selim Oktar'ı Eli Acıman davet etti. Ajansın yeniden yapılanmasıyla ilgili bir proje istiyordu. Sekiz ay kadar Selim Oktar liderliğinde Salim Kadıbeşegil, Elif Sözer ve ben her türlü değişi

11452 defa okundu.

yazının tamamı...
Hakan Ateş çıtayı yükseltti...
Hakan Ateş çıtayı yükseltti...Kendi kendimizi küçümsemekte üstümüze yok doğrusu... Bizi bizden başka kimse yeterince küçümseyemez. Burada örneklerini sık sık dile getiririz.'Galatasaray Avrupa şampiyonu olunca 'Tesadüf!' diyoruz; futbolda dünya üçüncüsü olduğumuzda, 'Avrupalı rakip çıkmadı karşımıza, hepsi kolaydı' diye aşağılıyoruz; son Basketbol Şampiyonası'nda dünya ikinciliğimizi bile hazmedemeyip 'Kendi seyircimiz önünde oynadık, o yüzden' diyenleri de gördük. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e İngiltere'de verilen ödülü de değerli bulmadık. Atletizmdeki başarılarımız bizden değil, ithal ürünlerden geliyor...Ne kadar zor, özgüven sahibi bir millet olmak... Allah'tan yabancıların böyle bir kompleksi yok. Bakıyor kadrolarına, en iyisi kim? Türk falan demeden önünü hemen açıyorlar...Medyada dü

4984 defa okundu.

yazının tamamı...
İnanılmaz Azim
İnanılmaz AzimSayın Ayşe Arman hanımın yaptığı söyleşiyi paylaşıyorum......Ali Saydam'daki inanılmaz azim  62.5 yaşında 4. defa baba olmaya hazırlanan Akşam gazetesi yazarı Ali Saydam, bir çocuk daha istiyor Akşam gazetesi yazarı, iletişimci Ali Saydam 62.5 yaşında 4. kez baba olmaya hazırlanırken beş ay sonra dünyaya gelecek Ali Nihat'tan sonra bir çocuk daha istiyor. Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman'a konuan Saydam, "Çocuk peydahlama değil de, büyük bir aileye sahip olma keyfi gurur verici" dedi. 63 yaşında 4. kez baba oluyorsunuz? Neden? - Ayşecim, daha tamamlamadım yaşımı, ben 62 buçuk yaşındayım. Aaa çok özür dilerim! Sadece kadınlar bu tür uyarılar yapar bilirdim... - Öyle deme, çok önemli. Bu yaşta her yıl önemli. Aralık'ta 63 olacağım. Peki. 62.5 yaşında 4. kez baba oluyo

5363 defa okundu.

yazının tamamı...
İdeal erkek testi!
İdeal erkek testi!..Şu sıra bir erkek tanımı dolaşıyor ki etrafta, ben erkeklerin yerinde olsam kız arkadaşlarımın bu tanımla fazla haşır neşir olmalarını hiç istemezdim. ?Siz münasebetsizliğe bakın efendim... Nasıl olacakmış erkek?..?Mutfakta Issız Adam gibi; sokakta Ezel gibi; yatakta da Behlül gibi olacakmış...?Yuh, demişim içimden... ??Mutlaka bir kadın bulmuştur bu tanımı...?Bir baktım bizde bunlardan sadece bir tanesinde puan alma şansımız var... Yani 100 üzerinden 20 ile falan çakıyoruz...?Popüler kültür nerelere geldi... Kriterlere bakın!.. ?Kadın kıymeti bilmek (Sean Connery gibi), bilgelik (Sir Alec Guinness gibi), iyi bir aile reisi olmak (Hulusi Kentmen gibi) deseler puanımızı artırma şansımız var... Ya da, değerlerine sahip çıkan

4444 defa okundu.

yazının tamamı...
Profesyonel Devrimci
Profesyonel DevrimciSayın Mehin Öner'in Forbes dergisi için benimle yaptığı söyleşiyi paylaşmak istedim...Profesyonel DevrimciForbes DergisiAli SaydamBundan  birkaç ay önce halkla ilişkiler (PR) sektörünün kulisleri  hararetli  bir tartışmanın dedikodusuyla çalkalanıyordu. Türkiye'nin  büyük PR ajanslarından  biri, en büyüğü haksız rekabetle suçluyor, kendi adamlarını yüksek maaşlarla ayarttığı için sektör etiğini bozmakla itham ediliyordu. İtham edilen  tarafsa sektör içi personel transferinden  öte bir durum  olmadığını, çalışanlara serbest dolaşım  hakkının verilmesini gerektiğini savunuyordu. Pek çok  sektör için incir çekirdeğini hakikaten  doldurmayacak bir mevzudan  hatta işin  doğası gereği şekillenen bir transfe

10818 defa okundu.

yazının tamamı...
Ceyda Erem Hanım beraat etti mi?...
Ceyda Erem Hanım beraat etti mi?...Ceyda EremCNR Fuarcılık'ın bir gün mutlaka kitabı yazılacaktır. Bu, aynı zamanda ufacık tefecik bir kadının hikayesi olacaktır. Cin gibi zeki, aynı zamanda bir o kadar da çekici, fakat aynı zamanda yalnız bir kadının... Dikkatleri, şimşekleri, kıskançlıkları, genellikle erkeklerin hem ilgisini hem de agresyonunu üzerine çekmesinin nedeninin başarısından mı, zekasından mı, yoksa çekiciliğinden mi (appeal) kaynaklandığını bir türlü çözememişimdir... Kendisiyle uzun süre çalışmış olanlar dahil, pek çok çalışma arkadaşının onunla pek mutabık olmaması da anlaşılması zor bir şeydir...Dergi yayıncılığının o yıllardaki amiral gemisi Gelişim Yayınları'nın reklam müdürü olarak çok iyi paralar kazanır; medya dünyasında kraliçeler gibi el üstünde tutulurken, bir

5733 defa okundu.

yazının tamamı...
Bizim kayınvalide
Bizim kayınvalideKim sorumlu? Anlamayan mı, anlatamayan mı?..Bizim kayınvalide birden Almanya'yı tutmaya başladı... Yeni evine geçmeye hazırlanırken televizyonunu yeniledik. Televizyonuyla birlikte bir de sertifika vermişler. Sertifikada diyor ki, 'Eğer Almanya şampiyon olursa bu TV'nin fiyatı kadar hediye çekine hak kazanacaksın. Bununla gel istediğin Vestel marka ürünü al, o miktarı borcundan düşelim...'Refahat Hanım bayıldı bu işe...Ben ise meseleyi kampanyadan değil, zaten LED TV nedeniyle teknolojisini yakından izlediğim Vestel TV'yi satın aldıktan sonra öğrendim; hem de satan kişi iyice anlattığı için 'jeton düşebildi'... Ya kampanya çok karışık ya da bende had safhada bir 'idrak problemi' var... Reklamları gördüğümde ben şöyle sanmıştım: Vestel TV alan aynı zamanda bir şans numarası

4519 defa okundu.

yazının tamamı...
'Hayır' demeyi öğrenmek zor iştir?
Yaptığımız mesleğin uygulamaya yönelik "ortak kültürel kodlarına" ters düşebilecek bir durumu tespit etmeye çalışmaktı, o kadar. Bizim işte, karşınızdaki en yakın arkadaşınız bile olsa "Hayır!" demenin tıpkı 'evet' gibi bir yanıt olduğunu bilmek gerekiyor. Zor iştir... İş, ilişki ve iletişim yönetimi açısından, birleşmeleri yönetmek kadar ayrılmaları yönetmek de önemli bir beceridir. Genelde birleşmelerde değil ayrılmalarda çuvallanır ve ayaklara kurşun sıkılır... Ben haberi HT Magazin'de "Planlı Ayrılık" başlıklı yazıda gördüm. Başlangıcında başka bir yerde de çıkmadı zaten karşıma. Bunun üzerine Marketing Türkiye'de kaleme aldığımız 'İkoncan'ın halkla ilişkilerci arkadaşı susmalı' başlığıyla yayınlanan yazıda şöyle demişiz:Habere göre, Nurettin Hasman'la birlikteyken gönlünü sörfçü

5683 defa okundu.

yazının tamamı...
PR'ın üzerindeki bulutları dağıtmanın 3 yolu?
Mesele sıkça karşılaştığımız gibi, 'hakikat' (truth) ile 'gerçekliğin' (reality) çatışmasından kaynaklanmaktadır... Ve bir tür güç meselesidir... Her meslekte benzer hizmet ve üretim kodları vardır (truth) ancak pek çoğunun uygulamasında (reality) zorluklar karşınıza çıkabilir... Bizim dergi zaman zaman halkla ilişkiler sektörüne el atar ve iş yapış biçimlerini sorgular... Son tartışılan konu da özellikle 'press agency' işi yapan halkla ilişkiler ajanslarını yakından ilgilendiriyor:"Müşteri çıkan haber sayısı ve mürekkep payı üzerinden para ödemek istiyor mu? Hizmeti böyle satan PR ajansları var mı?.."Derginin adı ne?Marketing Türkiye... PR Türkiye değil... Okuru için ilginç olacağını düşündüğü 'sansasyonel' haber ve araştırmalara yönelmesi ve bu arada 'abalıya' yani PR'a vurması da d

5321 defa okundu.

yazının tamamı...
Artık sakalımız(!) var, sözümüz dinlenir belki?
Bu tespitlerimi ilk kez ve yüksek sesle dile getirdiğimde, ben bile kendi sesimden ürkmüştüm. Çünkü basın bültenlerinin nasıl yazılacağından krizlerin nasıl yönetileceğine, beden dilinin kullanılma tekniklerinden çalışanlarla iletişim kurmanın farklı yollarına, liderlerin konuşmalarının kaleme alınma kurallarından hedef kitle tanımına kadar her türlü kavram ve terimin tercüme edildiği ABD kaynaklarının neredeyse alanın tamamına damgasını vurduğu bir ortamda, "kendi oyuncağını kendin yapmak" gibi son derece çocuksu bir saflıkla yola çıkmıştım... Merak etmeyin. Lafı döndürüp dolaştırıp sonunda anlamlı bir yerlere getirmeye çalışacağım. Haluk Bilginer'in çevirilerini yapıp oynadığı "Şekspir Müzikali"ne ve Belucci ile Marceau'nun başrolünü paylaştıkları "Ne te retourne pas" (Dönüşüm) adlı

5218 defa okundu.

yazının tamamı...
Pisuvar deyip geçmemek gerek!..
Pisuvar deyip geçmemek gerek!..Ali Saydam...Pisuvar deyip geçmemek gerek!..   ..Bir tek pisuvarın, yani erkeklerin 'küçük tuvaletlerini' yaptıkları o sistemin, yılda kaç ton su harcadığını bilmiyordum... Daha önce medyada çıkmış. Ben görmemişim... Yapı Kredi Plaza C Blok'un hemen giriş katındaki tuvaletlere girince gördüm... Yaklaşık 130 ton su harcıyormuş bir pisuvar... Akıl alır gibi değil ama gerçek. Alt tarafı 'küçük abdest' işte... Ama tükettiği su günümüz dünya koşullarında ciddi tehdit oluşturacak boyutta...Tuvaletteki sistemde 'Falcon Susuz Pisuvar'lar kullanılmış. Oraya da koskocaman yazmışlar, ne kadar su tasarruf edildiğini belirtmişler... Def-i hacette bulunurken okuyorsunuz... Web sitesinin adresini de vermişler: www.allimeks.com.tr. Mutlaka girin bakın... Çok etkile

4591 defa okundu.

yazının tamamı...
'Cin fikir', siyasette bazen ters teper
'Cin fikir', siyasette bazen ters teperAli Saydam..Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın siyasi iletişim adına ne büyük bir hata içinde olduğunu dile getirmeden önce gelin tarihe 'soyut' ve 'fantastik' bir yolculuk yapalım...Yıl 1919... Aylardan mayıs... Günlerden pazartesi... Ayın 19'u...Osmanlı Ordusu'nun birkaç subayı arkadaşlarıyla birlikte Samsun'da karaya çıkıyorlar. Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir'i çağırttırıyor ve yanındakilerin de dinlemesini sağlayacak şekilde talimatını veriyor: 'Efendiler!.. Efkar-ı umumiyenin encamını ve atiye matuf icraatlarımız hususundaki maksadımıza memalik-i Osmaniye üzerinde yaşayan ahalinin hangi nispette sahip çıktığını idrak etmek üzere behemhal bir anket çalışması yapılmalıdır!'Mustafa Kemal üç konuda kamuoyu yoklamasının yapılmasını ister... B

6091 defa okundu.

yazının tamamı...
PR'cıları dövmeyin
PR'cıları dövmeyinAli Saydam..İletişim sektöründe tartışılacak konu kalmayınca medyaya PR'cıları dövdürmek adettendir. Basın toplantılarında medya mensuplarına armağan veriyorlar; zırt pırt telefon edip 'Basın bültenimiz elinize ulaştı mı?' diye soruyorlar; 'Basın toplantımıza kimi görevlendiriyorsunuz?' diye 'taciz' ediyorlar... Vurun abalıya. Reklam sektörü 3.5 milyar dolar ciro, PR sektörü 50 milyon. Reklam sektörünü bu gücünden dolayı dövecek haliniz yok ya! PR sektörünü döveceksiniz tabii. Türkiye'de henüz araştırması yapılmamış, ama ABD'den biliyoruz. Medyanın sağlam haber kaynaklarının %70'ten fazlasını PR ajansları oluşturuyor. Medya ABD'de nitelikli PR ajanslarından gelen bilgiye kendi muhabirinin getirdiği haberden daha fazla güveniyormuş. Bizde de bu rakamlar civarında hatta dah

5354 defa okundu.

yazının tamamı...
Kazanan takım değiştirilmez
Kazanan takım değiştirilmezAli Saydam..Pragmatik olmanın nemenem bir şey olduğunu ancak zaman içinde kavrayabildim. Bu konuda kafama ilk dank eden aforizmalardan biri şöyleydi: 'Don't change the winning team.' (Kazanan takımı değiştirme.) Daha iyi, iyinin düşmanıdır. Erol Evgin dostum geçenlerde, 'Bir Şarkısın Sen'i nasıl buluyorsun dediğinde ağzımı açtım, birkaç saniye öylece kaldım. Sonra diyeceklerimin hepsini yutup; 'Bak Erolcuğum', dedim, 'Allah rızası için bu konuda fikrimi sorma. Sadece benim değil, kimsenin fikrini sorma. Durduk yerde aslanlar gibi yürüyen işi bozarsın.'Aynı konu Acun Ilıcalı ile de aramızda geçmişti. 'Hiç girme o tartışmalara'  demiştim, 'Yarışma programı gençleri kumara mı çağırıyor, etik mi değil mi, insanların ahlakını mı bozuyor, oralı olma. Neresini düze

4724 defa okundu.

yazının tamamı...
'Benzersiz satış özelliği' bulmak zordur
'Benzersiz satış özelliği' bulmak zordurAli Saydam..ÜRÜN ve hizmetlerin iletişimini yaparken dünyanın en zor işi 'Unique selling point' (USP) -Türkçe'de 'benzersiz satış özelliği' diye karşılanabilir mi- bulmaktır... O ürün veya hizmette bulunan, rakiplerinden önde, ona rekabetçi avantaj sağlayan ve satın alma kararlarını olumlu yönde etkileyecek 'farklılık'ları bulup çıkarmak her pazarlama iletişimi ustasına nasip olmaz...Siyasi partiler için de geçerlidir bu durum, beyaz eşyacılar için de... Standartlar ve teknoloji bilgisinin herkesin ulaşımına bu kadar açık olması, 'farklılık yaratma' olanaklarını iyice zorlamakta... Düşünün siyasi partileri; hangisi farklı bir şey söylüyor? Hangisinin 'söylediğine' kapılıp gidebiliyoruz?... Daha hızlı, daha fonksiyonlu ve daha yeni... Tüm buluşların ö

5449 defa okundu.

yazının tamamı...
Medyadaki Danışmanlar
Medyadaki Danışmanlar  Ali Saydam ..Marketing Türkiye`de yayınlanmış makalemi paylaşıyorum.....Medyadaki Danışmanlar  Tezviratı bırakıp bir 'üst dil' inşa edelimAslında bu tartışma çok sağlıklı? İş hayatında etik meselesi ne kadar gündeme getirilirse o kadar iyi? Mesela, iletişim şirketlerinin kaç tanesi çalışanlarının tamamını brüt maaşları üzerinden sigortalıyor; hangilerinin muhasebesi bağımsız uluslar arası denetim kuruluşlarınca denetleniyor; kaç tanesi çalışanlarının maaşını asgari ücretten gösterip farkı açıktan zarfla ödüyor, sonra da bunun sonucunda ister istemez oluşan fiktif kâr fazlasını naylon faturalarla kapatıyor; yani Türkiye'deki pek çok sektörün yıllar önce halletmiş olduğu kurumsal vatandaşlık meselelerinin ne kadarını bu iletişim şirketleri çö

5444 defa okundu.

yazının tamamı...
Arkanızdan havlanmasına üzülmeyin!
Arkanızdan havlanmasına üzülmeyin!Ali SaydamEskiden ne güzel kimse bana bulaşmazdı. Çünkü rahmetli Attila İlhan'ın deyişiyle ne kimsenin nasırına basardım ne de nasırlarına bastıklarımın kendilerini gizleyerek korkakça saldıracakları oynak mı oynak, kaygan mı kaygan internet gibi bir zemin vardı...Bugün buna biraz değinmek istiyorum. İnternet ortamının son derece demokrat ve liberal yapısına karşı çıkmak için değil, o yapının vahşi özgürlük ortamında gayri insani kullanımına itirazımı dile getirmek için...Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) iletişimini zaman zaman taktik düzeyde eleştirsem de genel anlamda sahip çıkmam, onun Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için özel yerinin hiçbir AB ülkesi ile kıyaslanamayacak nitelikte olduğunu savunmam ve devlet, dirlik, düzenlik gibi konularda bazılarına

5712 defa okundu.

yazının tamamı...
Bazen hukuk, adam olmakla çelişebilir
Bazen hukuk, adam olmakla çelişebilirAli SaydamHiç unutmam... Hayatımda yaptığım bir gaftan bu kadar utandığım çok az olmuştur. Gergedan Dergisi'ni çıkarıyoruz. Enis Batur dergide bir hikaye yayınlamaya karar vermiş. 'Bir de sen oku' dedi. Okudum. Yazarın adına dikkat etmemişim. Okuduktan sonra dedim ki: 'Pek beğenmedim. Bana biraz sıradan geldi'.Enis'in verdiği dersi hiç unutmam: 'Hikayenin yazarı Yusuf Atılgan. Ne yazarsa yazsın bu dergiye girmeli.'Aslında o da içinden çok ince bir tereddüt geçirmişti. Ama benim tereddütüm, onun içindeki tereddütün son kırıntısını da silip atmıştı... İtalyan yönetmen Francesco Rosi'nin filminin adı gibi 'Her türlü şüpheden ar" bir vatandaş üzerine' de ifade edildiği gibi tartışılamayacak imzalar vardı.Bu imzalardan biri de Türkan Saylan'dır. Tutun ki evi

5645 defa okundu.

yazının tamamı...
Nerede yazdığın önemlidir
Nerede yazdığın önemlidirAli Saydam..KÖŞESİ Habertürk'ün üçüncü sayfasından beşinci sayfasına taşındığı için sevindiği mi üzüldüğü mü belli olmayan Pakize Suda Hanım, iki gün arka arkaya tefrika halinde şöhretlerin adının nerede, nasıl yazıldığının önemli olup olmadığını tartıştı. Hemen söyleyeyim, belki bir mütefekkir (fikir adamı) değil ancak eğlendirici bir köşe başı yazarı olarak kendisinin sütununa göz atmaktan pek hoşlanırım. Bu nedenle de benim için nerede yazdığı pek önemli değildir. Yazarın hangi sayfada, sanatçının afişte nerede, nasıl göründüğünün önemi üzerine kelam edilince konu iş, ilişki ve iletişim meselesine gelip dayandığı için racon kesmeyi vazife edindik. Bir: Algılamanın yüzde 65'ini görsellik oluşturur. İki: Gazetelerin künyesine okuyucu hiç bakmaz. Oraya sektör çalış

5905 defa okundu.

yazının tamamı...
Ben de özür dilerim
Ben de özür dilerim Ali Saydam..  Bizim aydınların Ermenilerden özür dileme hareketi beni heyecanlandırdı. Ben de işin bir şekilde ucundan tutmaya karar verdim...Ben Osmanlı'nın savaştığı herkesten özür diliyorum. Bizans'tan özellikle... Sonra başta eski hısımlarım Ramazanoğulları olmak üzere Osmanlı'nın hafif şiddet uygulayarak hizaya getirdiği bütün Anadolu Beylikleri efradından... Cengiz Çandar'dan mesela... Soyağacı Çandaroğulları'na kadar gidermiş...Fatih, Kanunî ve bilumum ilgili padişahlar döneminde Osmanlı'nın bekası için Balkanlar'da, Avusturya'da, Romanya'da, Macaristan'da ve de Arap yarımadasında, hatta Kuzey Afrika'da dövüştüğümüz ne kadar millet varsa hepsinden özür dilerim. Tabii Çanakkale'yi zindan ettiğimiz tüm ulusların evlatlarından özür dilerim. Osmanlı'ya karş

5013 defa okundu.

yazının tamamı...
'Gazi' Can Dündar
'Gazi' Can DündarAli SaydamTürk Dil Kurumu sözlüğünde Gazi kelimesini aradığınızda üç anlam çıkıyor karşınıza. Üçüncüsü şöyle: "Savaştan sağ olarak dönen kimse!"..Bu tanım Can Dündar kardeşime tam uyuyor...Çünkü Can Dündar'ın başına çok daha büyük felaketler gelebilirdi...Düş kırıklığı, yarattığınız beklenti ile gerçeklik arasındaki mesafenin büyüklüğü oranında büyük olur... Bu noktaya ileride tekrar döneceğiz...Özel gösterim için Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın da adının yer aldığı muhteşem havalı bir davetiye ile çağırıldığımız ilk gece gösterimine, 'işin içinde devlet oldu mu, boynumuz kıldan incedir', düsturundan yola çıkarak toplanıp gittik... İki elimiz kanda da olsa giderdik zaten...Giriş, karşılama, içerideki davet, büyük çadırlar, katılımcıların niteliği ve niceliği her şey tek ke

5366 defa okundu.

yazının tamamı...
'Büyük ölülere matem gerekmez...'
'Büyük ölülere matem gerekmez...'  Ali Saydam..Türkiye markasının en önemli ögelerinden biri hiç kuşkusuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür... Türkiye marka vaadinin ruhunu Atatürk fikriyatı oluşturur. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un dile getirdiği -başkaları sıradan bulabilir ama bence son derece veciz- söz, işte o marka vaadine işaret etmektedir:"Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine sadakat gerekir!.."Bugün Atatürk'ün ölümünün 70'inci yılı... Onu hangi yönüyle anacağız?.. Fikriyatıyla mı, fıtratıyla (yaradılışı) mı?Dünyada kaç siyasi liderin fikirleri ölümünün üzerinden 70 yıl geçmiş olmasına rağmen tazeliğini bu kadar koruyabilmiştir; kaç lider hâlâ sadece kendi ülkesinde değil başta emperyalist boyunduruk altındaki ülkeler (küreselleşmezedeler de denebili

4819 defa okundu.

yazının tamamı...
Ödev yapma şirketi mi kursam?
Ödev yapma şirketi mi kursam?Ali Saydam..Bİrkaç gündür bizim köşe biraz 'ağlama duvarına' döndü... Dün elektronik ortamda yollanan kişiliksiz ve duygusuz tebriklerden yakınmıştık -bu arada en fecisini, aynı tebrik kartının üzerine yukarıdan aşağıya doğru zımbalanmış birden fazla kartviziti unutmuşuz- bugün de 'yardım isteme' adabından (bazıları etik falan diyor) söz edeceğiz... Genelde bu tür yardım talepleri üniversitede okuyan, ya da yüksek lisans çalışması yapan sevgili genç arkadaşlarımızdan gelir. Onların beni anlayacaklarına eminim. Elimizden geldiğince destek olmaya yol göstermeye çalışırız. Ancak iş giderek zorlaşabiliyor...Son gelen e-postalardan herhangi birini sadece üniversitenin ve arkadaşımızın adını saklı tutarak aşağıya alıyorum. Bakın ne demiş sevgili arkadaşım:"Ben ... Ün

6606 defa okundu.

yazının tamamı...
Bir kördüğümdür gidiyor
Bir kördüğümdür gidiyor Ali Saydam  Basit şeyler neden çözülemez hep şaşmışımdır. Sizlerle de paylaşayım da belki biraz sinirim geçer. Konumuz cep telefonları... Hayır, Blackberry'nin e-posta geldikçe yanan ve bu yüzden insanı köle eden kırmızı lambası değil. Toplu yerlerde cep telefonlarının zırıldamaları da değil. Bu seferki dert çok basit.Cep telefonları, yaydıkları dalgalar yüzünden olağanüstü tehlikeli değiller mi? Tehlikeliler. Kulağının dibinde bilmem kaç MHz'lik radyo yayını gibi beynimizin içini bombardıman etmiyorlar mı? Ediyorlar... Bluetooth'la çalışan kablosuz kulaklıklar daha da zararlı mı? Zararlı...O halde nispeten sağlıklı tek yol kalıyor: Kablolu kulaklık... Tamam da, hadi kullan bakalım... Kablo sürekli dolanıyor... Cebime öyle yerleştiriyorum olmuyor; böyle yerleşt

5485 defa okundu.

yazının tamamı...
Recep İvedik'in sonu Ciguli gibi olacak
Recep İvedik'in sonu Ciguli gibi olacak Ali Saydam..#author_article a, p, div{ font-size: 9pt; fot-family: Arial; } Böyle ortamlara bayılırım. Türkiye'deki hedef kitlelerin ortak ruhi şekillenmesini kimin daha iyi 'okuduğunu' anlamak için idealdir.Konumuz Recep İvedik. Daha doğrusu, bu tiplemenin özünde gizlenmiş olan 'kültür ve değerler'in hedef kitle tarafından nasıl ve ne kadar 'benimseneceği'...Turkcell, bu tiplemesiyle kendisini çok iyi ifade edeceğine inanıyor: "Ben de halk ve gençlik hizmetindeyim! Ben de ucuzum. Elitist değil sıradanım. Prestijli olmak değil yaygın olmak ana hedefim!"Bu kilit mesajları en uygun bir biçimde Recep İvedik'le anlatacaklarına inanmışlar.Bizim gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Serdar Turgut, Turkcell'in tercihini doğru buluyor. Recep İvedik'li Şaha

5808 defa okundu.

yazının tamamı...
Bir Bülent Şenver yetmez
Bir Bülent Şenver yetmez?Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın...?Finans dünyasının duayen isimlerinden Bülent Şenver ile geçtiğimiz sene bu zamanlarda kitap projesi için görüştüğümüzde bana ilk söylediği söz bu olmuştu. Zaten böylesine etkili ve dört kelimede her şeyi anlatan bir cümleye kayıtsız kalmam mümkün olamazdı. Ben de tamamı iletişim sektöründe edinilen tecrübemi gençlerle paylaşmak ve onlara dilimin döndüğünce iş hayatında başarılı olmanın temel maddeleri üzerinde iki çift kelam etmenin keyfi ile naçizane fikrimi dile getirmiştim.Sadece ben mi? Şenver?in Ekim ayında piyasaya çıkan ?Gençlere Mektup? kitabı Türkiye?nin kendi alanlarında en parlak 52 isminin tecrübe transferini içeriyor. Bu kişilerin yaptıkları işleri yazmaya sayfalar y

5800 defa okundu.

yazının tamamı...
Hoş geldin TEDMER?
Hoş geldin TEDMER?Ali Saydam..SAYDAM DÜŞÜNCEMarketing Türkiye, 15 Haziran 2001Hoş geldin TEDMER?Hep sormuşumdur kendi  kendime, ?Mesleki etik kurallara niye ihtiyaç var? Diye? Gazeteciliğe yeni başladığım yıllarda bir tür ?entellektüel  kaygı? gibi gelirdi bana meslek etiği.Zaman geçtikçe önemini anlamaya başladım.Hedef kitle ile ilişkiyi olumlu yönde geliştirebilmenin temel ögelerinden biriydi. ?mesleki etik? . Kendin hizmet ya da ürün üretimini etik çerçevede kontrol altına almazsan, hedef kitlen sana gereken cevabı veriyordu zaman içinde.Yolsuzlukların üzerine gidildiği, temiz toplum kavramının toplumun gündemine oturduğu bir dönemde iletişim dahil tüm sektörlerin tek sarılması gereken şey, etik değerler olmalıydı.Durum iletişimi

5534 defa okundu.

yazının tamamı...
Ali Saydam Zorlukları Nasıl Yendim
Ali Saydam Zorlukları Nasıl YendimGenç Yöneticiler, Hayatta karşılaştığım önemli zorlukları ve bu zorlukların üstesinden gelmek için yaptığım işleri ve uğraşları aşağıda sizinle paylaşmak istiyorum:1)     Karşılaştığım en büyük zorluk yöneticilerimin beni anlamadıklarını düşünmemdi. Bu düşünce, uzun yıllar bana acı verdi. Ta ki, ?Yöneticimi Nasıl Yönetirim?? adlı kitapla tanışana kadar. O zaman anladım ki, kariyer yapmak isteyen çalışanın görevi yöneticiyi yönetmek çalışanın görevi ise yöneticiyi yönlendirmek ve kontrol etmek. Dünyadaki en yanlış şeyin insanın kendisini yöneticisinin yerine koyarak düşünmesi olduğunu tespit ettim. Onun yerine koyarak değil, ancak onu anlayarak ortak bir noktada buluşmak mümkün olabiliyordu.2)     ?H

4958 defa okundu.

yazının tamamı...
Ali Saydam Kıssadan Hisse
Ali Saydam Kıssadan Hisseİş hayatına başladığım Milliyet gazetesinde yaşadığım üç olay benim neredeyse tüm iş hayatımı belirlemiştir. Birincisi Milliyet gazetesine gönderdiğim bir özgeçmiş ve iş başvurusu ile ilgili.Özgeçmişimi Milliyet gazetesine gönderdim uzun sure herhangi bir geri bildirim alamayınca, Yazı İşleri Müdürünü tanıyan bir dostumla beraber gazeteye gitmiştim. Dostum öncesinde Yazı İşleri Müdürü?ne benden ve iş başvurumdan söz etmiş. Yazı İşleri Müdürü başvuruları tasnif etmişti. Başvurulardan 5-10 tanesi olumlular, yüzlercesini de olumsuzlar diye masa üzerinde tutuyordu. Önce başvurumu olumlular arasında aradı, bulamadı. Olumsuzlar arasında nihayet buldu. Neden olumsuz olarak nitelendirdiğini araştırdı, bu kararı vermesine neden olan yerleri kırmızı kalemle daire içine

5206 defa okundu.

yazının tamamı...
Ali Saydam Gençlere Mektup
Ali Saydam Gençlere MektupSevgili Gençler,M. Akif Ersoy, İstiklal Marşı?na ?korkma? diye başlıyordu, Hz. Muhammet?e gelen vahiy ise ?oku?... Ben ise ?düşün? diye başlamak istiyorum. ·        Atatürk?ün Cumhuriyet?i neden başka bir devlet kurumu ya da ulusumuzu ayakta tutan            pek çok değerli meslek grubuna değil de gençlere emanet ettiğini;·        5 yıl sonra nerede olmak istediğinizi;·        Bugün, yarın için ne yaptığınızı;·        Başarıya ulaşmak için neleri feda ettiğinizi;Düşünmeden geçireceğiniz her gün sizi

5818 defa okundu.

yazının tamamı...

 

Bölümler 


Ali Saydam Gözüyle

Kimdir

Başarıları

Linkler

Kendi Sesiyle

Fotograf Albüm

Kitap Tavsiyeleri

TV

Tüm Yazıları

Ali Saydam Odası


Lider Arama
    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü,Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüsnü Güreli , Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org