Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası        BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Bülent Şenver ile "Etik Sohbet"
24.11.2015
Okunma Sayısı : 10607
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

Bülent Şenver ile "Etik Sohbet"

.

Kültür Üniversitesinden öğrencim Umur Çalıkoğlu 23 Kasım 2015 sabahı "Üniversite Etik Haftası" ilk günü benimle "Etik Sohbet" yapmak istedi.

Periscope'dan tüm Kültür Üniversitesi öğrencilerine canlı yayın yapılacağını söyledi.

Katılmamı rica etti.

Kabul ettim.

Periscope'dan canlı yayınlanan Etik Sohbetimizi paylaşıyorum.

.
.

 izlemek için    

.
.

 dinlemek için 

.
.

Bülent Şenver ile "Etik Sohbet"

.


Üniversite Etik Haftası Sohbeti
Deşifresi

Bülent Şenver (BŞ)

Umur Çalıkoğlu (UÇ)

Kültür Üniversitesi


BŞ: Sevgili gençler, Üniversite etik haftanızı kutluyorum. Sizler değerlisiniz. Sizler kıymetlisiniz. 

Her şeyin en mükemmeline, en güzeline layıksınız.

Bu hayatta huzurlu, mutlu ve kaliteli yaşamak hepinizin hakkı.

Etik değerlere sahip çıkmazsanız huzurlu, mutlu ve kaliteli yaşayamazsınız.

Sevgili gençler, hayatta üç "S"ye önem verin.

Sevgi, saygı ve sorumluluk.

Sevgiye önem verin, saygıya önem verin, sorumluluğa önem verin.

Herşeye sevgi ile yaklaşın. Çevrenize saygı gösterin. Sorumluluk sahibi bir insan olun.

Değerli gençler, unutmayın etik bireylerin ve şirketlerin omurgasıdır.

Etik değerlerinize  sahip çıkarsanız her zaman anlınız ak, başınız dik olur.

Huzurlu, mutlu ve kaliteli yaşarsınız.

Unutmayın, etik her zaman kazanır.

Üniversite etik haftanız kutlu olsun. 

Hoşçakalın.

UÇ:
Kültür üniversitesine tüm genç izleyenler hoş geldi.

Öğrencilik yaşamı biriminden Umur ben.

Üniversitemizde kariyer uzmanı olarak görev yapmaktayım.

Bu yayınımız vesilesi ile bankacılık duayeni ve Etik Değerler Merkezi Kurucu ve Onursal Başkanı Sayın Bülent Şenver'i sizlerle buluşturmanın mutluluğu içerisindeyim.

Öncelikle Etik haftasına destek veren Kültür Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesinde ki  tüm genç etik liderlere teşekkürlerimi sunuyor ve başarılı bir hafta diliyorum.

Bu hafta nedir? Nasıl organize edildi ve bu organizasyon nasıl doğdu? Bu konu ile ilgili sevgili Bülent Hocama söz vermek istiyorum.

Bize organizasyondan bahseder misiniz Hocam?

BŞ: Önce tebrike diyorum, kutluyorum.

Çünkü üniversiteler içerisinde etik konusuna önem veren ve bir şekilde etiğe  önemseyen,etik değerleri önemseyen üniversitelerden bir tanesi de Kültür Üniversitesi.

Bu haftayı dört üniversitede bu yıl ilk defa kutlamaya başladık.

Kültür Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi,

Aslında etik değerlere sahip çıkmanın pratik bir yolu olmalı.

Bir çok insan bize soruyor:

"Niçin etik değerlere sahip çıkalım?"

"Etik değerlere sahip çıkmazsak ne olur?" diye.

Aslında etik değerlere sahip çıkmak kazan kazan için gerekli.

Hayatta illaha başarılı olmak diye bir kural yok.

İnsan huzurlu, mutlu ve kaliteli yaşamak istiyor.

Bence başarı kelimesini unutursak huzurlu olmayı herkes istiyor.

Mutlu yaşamayı herkes istiyor. Kaliteli yaşamayı herkes istiyor.

Bunun da formülü etik değerlere önem vererek etik yaşamak diyorum.

Bu üçlüyü birleştiriyorum, bunun adı etik yaşamaktır.

Huzurlu yaşamak, mutlu yaşamak, kaliteli yaşamak, hepsini birleştir eşittir etik yaşamak.

Bunu üniversitelerde kutlamak, böyle bir haftayı kutlamak, gençlerde etik anlayışı bilincini tekrar gündeme getiriyor, tekrar bir farkındalık ortaya çıkartıyor.

Üniversitelerde sizlerin yarattığı değişik yaratıcı uygulamalarla bir kez daha gençlerimizin beyninin içinde etiğin en kadar önemli olduğu , ne kadar faydalı olduğu onların beyninin içine bir şekilde giriyor diye düşünüyorum.

UÇ: Hocam Etik Değerler Merkezi Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanısınız. Hocam bu organizasyon nasıl doğdu?

Ben sizin öğrenciniz olduğum için doğuşuna uzaktan şahitlik etme şansım oldu ama bizi izleyenlerde öğrensin istiyorum.

Nasıl doğdu bu organizasyon ve  gençlerin etik alışkanlıklarının arttırılması için  merkezin başkanı ne gibi enstrümanlar alır?

BŞ: Çok önemli bir soru bu.

Etik değerlere önem verme konusunda gençlerden başlama fikri bizim atasözümüz olan "Ağaç yaşken eğilir" fikrinden ortaya çıktı. Bunu aile içi çocuklardan başlamak lazım. sonra  ilköğretime yansıtmak lazım.

Biz Etik Değerler Merkezi olarak üniversitelerden başlayalım dedik, çünkü o üniversite gençliği daha sonra ortaöğrenim ve lise gençliğine hitap edebilir diye.

Bunu yaparken, ben işadamlarını dolaşıyordum.

Ben her ortamda, her vesile ile bunu anlatıyorum.

Rahmetli Sakıp Sabancı, Sakıp Sabancı'yı tanımayan yoktur.

Büyük bir iş adamaydı, Sabancı topluluğunun yaratıcıydı.

Ona gittim , dedim ki:

"Etik Değerlere sahip çıkmak için bir hareket başlatıyoruz. Bir sivil toplum hareketi başlatıyoruz. Siz  ne dersiniz?

Katkıda bulunur musunuz?"

"Yardımcı olur musunuz?"

Çok sevindi. Yüzü gülmeye başladı.

İnsanları motive eden bir insandı.

"Bülent Bey nereden buluyorsun bu güzel fikirleri" dedi.

Benim öyle bir yüzüm gülmüş ki, ama aradan on saniye geçtikten sonra bana bir şey söyledi, yüzüm asılmış.

Dedi ki:

"Ama Bülent Bey, sen göle yoğurt mayası çalmaya çıkmışsın" dedi.

Yüzüm o kadar kötü olmuş ki, yine babacan tavrı ile beni yüreklendirmek için "Yahu üzülme, senin mayan tutacaak, tutacak" dedi.

Şu iki mesajı aldım ben kendisinden, birinci mesaj; göle yoğurt mayası çalmak,  öyle bir işle uğraşmak için yola çıkmışız ki, sadece bir dernekle, bir üniversite ile, dört üniversite ile çözülecek bir olay değil.

Toplumdaki bütün paydaşların etik değerlere önem veriyor olması lazım.

Siyaset hayatının, demokrasinin, üniversitelerin, işadamlarının, kamu dairelerinin, bürokratların, yargı mensuplarının, polislerin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, herkesin  etiğe önem vermesi gerekiyor.

Ancak o şekilde  el ele öyle davranırlarsa, etik bir ortam , etik yaşama ortamı diyorum ben buna.

Hayatta huzurlu, mutlu, kaliteli yaşamak için etik yaşama  ortamı olması için etik yaşama ortamı olması lazım.

Etik yaşama ortamı olmazsa, etik  olan insanlar etik dışı yaşama ortamında yaşarlarsa onlara ne büyük eziyet değil mi?

Etik olan bir insanın etik dışı bir ortamda ve toplumda yaşaması en büyük eziyet.

Ya sende etik dışı olacaksın rahat etmek için, veyahut  toplumu ve çevreyi etik yaşam düzeyine çıkaracaksın.

İkinci aldığım mesaj da şu oldu, "Senin mayan tutacak" tercümesi, biz bu mayayı nasıl tutturabiliriz?

Ne kadar çok insana göle yoğurt mayası çaldırırsak, o zaman bu tutar dedik.

O zaman biz üniversitelerde başlayalım, ne kadar çok sayıda etiğe önem veren insanlar, gençler oluşursa , Türkiye çapına yayılırsa, bugünün  genci yarının müdürü olacak, öteki gün genel müdür olacak, birisi bakan olacak.

Dolayısıyla etiğe önem veren insanların sayısını artırmak, daha fazla sayıda genç göle etik mayası çalsın, diye uğraşalım dedik ve onunla ilgili üniversitelerde Elik Lider Akademisi ELA'yı başlattık.

Her dönem ELA'ya etik değerlere önem veren öğrencilerden bir gurup yapılıyor.

Kültür üniversitesinde de yapılıyor.

Onlara etik değerler konusunda bilgi paylaşımını gönüllü eğitmenler veriyor.

O dönemin sonunda da mezun olanlara ELA sertifikaları veriyorlar.

ELA'lı  oluyor gençlerimiz. Bir etik töreninde ödül alan bir genel müdür demişti ki:

"Siz ELA'lı değil, Belalı yetiştiriyorsunuz ülkeye"

Evet ama kimin için belalı? Etik dışı olanlar için.

Etik dışı yaşamak isteyenler için ELA'lılar hakikaten belalı olacak.

Toplumu doğru yola çekmeye çalışacak ve temiz toplum yaratmaya çalışacaklar.

UÇ: Hocam, toplum bilimi açısından etiği çok güzel yorumladınız.

Umuyorum arkadaşlarım da çok güzel mesajlar almışlardır.

Bir de şunu sormak istiyorum; bankacılık duayeni  olarak Türk şirketlerinin çok tepe gördüğümüz bazı şirketlerin üst düzey yöneticilik yaptınız.

Bizi izleyen arkadaşlar birkaç yıl sonra iş dünyasının içine girecekler.

Kendiniz için etik diyoruz ama onlar da şirket yöneticisi olduktan sonra etik davranan şirketlerin de toplum nezdinde   nasıl değer gördüğünü, uzun sürede alsında bunun da yerini bulduğu açısından şirket gözüyle etikten de biraz bahseder misiniz?

BŞ: Şirketler için etik giderek önemli olmaya başladı.

Çünkü şirketlerin sürdürülebilir karlılığa, sürdürülebilir başarıya , sürdürülebilir şirket hayatını götürmeye ihtiyaçları var.

Bunu  yaparken şirketler teknoloji ile belirli çalışmaları yapabiliyorlar.

Pazarlama konusunda yapabiliyorlar,  finansman konusunda yapabiliyorlar ama şunu anladılar; etik, itibar, güvenilir olmak, son derece önemli.

Şirketlerin çoğu etik konusunda ve güvenilirlik konusunda zafiyete düştükleri zaman muhakkak bu zafiyet onların ya bilançosuna yansıyor ya gelir tablosuna yansıyor, ya hisse değerine yansıyor, muhakkak olumsuz yönde etkileniyorlar.

O nedenle şirketler de ayrı bir itibar yönetimi departmanı oluşturuldu.

Ayrı etik komiteleri oluşturuldu. Etikten sorumlu yöneticiler getirildi.

Şirket içerisinde etik kodları yazılı hale getirilmeye başlandı.

Etik kodu dediğimiz şirketlerin doğrularının, yanlışlarının neler olduğunu, etik değerlerinin neler olduğunu  yazılı halde belirleyip bunu personel ile paylaşmaya başladılar.  

Yani etiğe önem vermenin uzun dönemde şirketin menfaatine  olduğunu herkes tarafından anlaşılıyor.

Bu konuda da Türkiye'de yeni yeni adımlar atılıyor.

Şirketlerimiz etik kodlar yazmaya başladılar.

Yazılı hale getirdiler.

Bazıları bunları web sitelerine koymaya başladı.

Şirket içi eğitimler vermeye başladılar. Şirketin içinde özel telefon hatları kurmaya başladılar.

Etik hat diyorlar.

Bir çalışan etik dışı bir olay gördüğünde biz buna etik düdüğü çalmak diyoruz , onu  gizli telefona kaydedip o kişi gizli kalıyor.

Etik dışı davranışı oraya bildirebiliyor.

Böyle çeşitli yöntemlerle şirketin etik kültürünü yükseltmek ve etik uygulamaları daha fazlalaştırabilmek ve etiksizliği sıfıra indirmek olmasa dahi, sıfıra yakın bir seviyelere indirmek için çalışmalar başlamış oldu.

Bu konuda ileriye yönelik, her ne kadar kapitalizm, çok para kazanmak , hedef vermek bazen şirketleri etik yoldan ayırmaya kapı açıyor diyeyim.

Koskoca bir Alman otomotiv şirketine bakıyorsunuz ki egzozundan çıkan gazın kabul edilmeyen bir seviyede olmasını bile bile  teste girdiği zaman onları kabul edilebilir seviyeye düşürüyor.

Bir çip takılmış içine.

O çip yola çıktığı zaman çip çalışmıyor.

Teste geldiği zaman anlıyor ben şimdi teste geldim , çipi çalıştırayım bu gazı biraz azaltayım deyip azaltabiliyor.

Koskoca bir şirket, dünya çapında bir şirket, koskoca bir marka, böyle bir etik  çirkinlik nasıl yapabilir?

Nasıl müsaade edebilir?

Ben buna etik çirkinlik diyorum.

Her şey de çirkinli olabildiği gibi etik de de çirkinlik olabilir.

Etik çirkinlik yapılmamalı.

Muhakkak her şirket yaptığı etik çirkinliğin bedelini her  şekilde ödüyor ve ağır ödüyor.
Tekrar toparlanması da o şirketin ağır zaman alıyor.

UÇ:
Hocam Çok teşekkürler.

Çok güzel cevapladınız.

Kültü Üniversitesinde uzun yıllardır işletme etiği  dersi veriyorsunuz.

Ben de sizden bu dersi alma şansına nail oldum.

Bir de şunu biliyoruz Boğaziçi Üniversitesinde, Yedi Tepe Üniversitesinde, Bilgi Üniversitesinde,  Okan Üniversitesinde de siz 25 yıldan uzun bir süredir  toplamda bir akademisyenliğiniz  var.

Bizlerin benim de içinde bulunduğum kuşak Y kuşağı diye geçiyor.

Siz hem akademisyen olarak hem de yönetici olarak bir kaç nesil ile beraber çalıştınız.

Y kuşağının özelikle son dönemde özellikle işletme etiği dersini de bir gösterge olarak kabul ederseniz Y kuşağının bakışı açısı, bir değişim, pozitif yönde etiğe daha saygılı, daha matematiksel, nasıl bakıyoruz?

Nasıl gidiyor?


BŞ:
Şunu görüyorum ben; etik konusunda aslında y Kuşağı istekli. İsteği görüyorum.

Etik olmak istiyor.

Etik bir ortam istiyor.

Etik bir yaşantı istiyor.

Niye?

Çünkü onlarda görüyor ki huzurlu, mutlu, kaliteli  bir yaşam buradan geçiyor.

Fakat şunu da görüyorum gençlerimiz de; gelecekten ümitsiz gençler.

Biz gençlerle etik araştırması yaptığımızda "Gelecekten ümitli misiniz etik konusunda . Daha iyiye mi gidecek?" dediğimizde  yüzde 76 'sı bugünkü kötülükte veya daha da kötüye gideceğini düşünüyor.

Bu bir  algı tabii.

Ama ileriye yönelik bir ümit kalmazsa çok kötü bir şey.

Gençlerin ümidi olmalı.

Biz ELA'lılara bu ümidi aşılamaya çalışıyoruz.  "Böyle gelmiş, böyle gider" diyorlar.

Hayır, gelmez. .

"Balık baştan kokar"
"Armut dibine düşer" 
"Üzümü ye bağını sorma"
 "Bal tutan parmağını yalar"

O kadar değişik kabuller oluşmuş ki,

"Burası Türkiye, burada her şey olur" İnanmıyorlar.

Bence bizim en korkmamız gereken, endişe etmemiz gereken konu o.

Gençlere etik  konusunda ümit vermeliyiz.

Böyle gelmedi, eskiden çok daha iyiydik, ahilik diye bir kültürümüz vardı.

Bu kültür yavaş yavaş hırçın kapitalizm sonucunda çabucak köşeyi dönme istekleri doğrultusunda, hemen paraya kavuşayım doğrultusunda insanlarda ne sevgi kaldı, ne saygı kaldı, ne sorumluluk kaldı.

Ben kanunu da çiğnerim, mevzuatı da çiğnerim, bir adamını bulurum "Boşver abi, idare et abi" her şeyi hallederim zihniyeti oluştu.

"Yapanın yanına kar kalır" diyorlar.

O da bence çok kötü bir düşünce tarzı.

Kötü iş yapanın yanına kar kalmamalı.

O nedenle gençlerimize ümit vermeliyiz.

Ben buradan da onlara ümit vermek istiyorum.

Böyle gelmedi, böyle gitmeyecek.

Etik konusunda Türkiye'yi daha kaliteli yaşama götürme anahtarı sizlerin elinde. 

Biz sadece size yol gösteriyoruz, anahtarı ellerinize vermeye çalışıyoruz.

Kapıları açacak olan sizlersiniz.

Üniversite etik haftanız kutlu olsun.

UÇ : Hocam çok teşekkür ediyorum.

Ben de  arkadaşlara son bir mesaj vererek ardından sizin kapatmanızı rica edeceğim.

Sevgili arkadaşlar, Kültür Üniversitesi ve Kültür Üniversitesi öğrencilik yaşamı birimi etiğe destek veriyor.

Etik Liderlik Akademisi üç dönemdir bizim üniversitemizde de var.

Özellikle tüm   arkadaşlarıma bu mesajı vermek istiyorum.

Etik Lider Akademisi her dönem öğrenci alıp farklı sektörde hocamın işaret ettiği gibi sektörel bazda gelen uzmanlar tarafından etiği işleyip, sektörel bazda hem etik hem  de başarı konusunda pek çok bilgiyi  sizinle paylaşıyor ve ulusal geçerliliği olan bir sertifika veriyor.

Kültü Üniversitesinde Etik Liderlik Akademisi bir daha ki dönemde öğrenci alımı yapacak ve sizleri bu akademiye buradan davet etmek istiyorum.

Hemen akabinde bu yayını  yapmamızda vesile olan , benim de kariyer uzmanı olarak görev yaptığım, Kariyer ve İş Dünyası İlişkileri birimine de bu vesile ile de teşekkür etmek istiyorum.

Bizler kardeş birimleriz.

Kültür Üniversitesinin öğrencilik  yaşamı birimi ve  kariyer ve iş dünyası ilişkileri birimi tamamen üniversite öğrencilerinin buradaki mutluluğu ve mezuniyet sonrası donanımı ile ilgilenmektedir.

Etik Liderlik Akademisi de bizim için önemli bir enstrüman.

Bu noktada herkesi davet ediyorum.

Etik haftanız kutlu olsun.

BŞ: Değerli gençlerimiz, kıymetli gençlerimiz tekrar diyorum ki  unutmayın. Etik, şirketlerin ve bireylerin omurgasıdır.

Etik değerlerinize önem verdiğiniz sürece alnınız her zaman açık.

Başınız her zaman dik olur.

Mutlu, huzurlu ve kaliteli bir hayat yaşarsınız.

Üniversite etik haftanız kutlu olsun.

Hoşçakalın.

.
.
.



 

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü,Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüsnü Güreli , Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org