Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   


 

Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle 


HOMO SAPIENS
Toplumsal yaşam insanlığın ortak ürünüdür. Homo sapiens'in hayatta kalmasını sağlayan en önemli unsur birlikte hareket edebilmeyi öğrenmesinden kaynaklanmıştır. O zaman doğayla mücadeleyi kazanmış ve var olmuştur. Ancak doğada var olmuş, fakat her zaman barışçıl olmayı sağlayamamıştır. Homo Sapiens Latince de bilge insan anlamına gelmektedir. Nasıl
1700 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
ANLAM
Her gün sabah okumalarımın bana ne kadar iyi geldiğini, gün geçtikçe çok daha iyi anlıyorum. Yaklaşık son 15 yıldır düzenli yaptığım bu alışkanlığın, en çok da bu dönemde beni ne kadar etkilediğini düşünüyorum. Gerçekten bugünlerde sabra, anlayışa, sanata ve edebiyata ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösteriyor bana. Belki de biz modern insanın yalnız
3236 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Çölleşme
Yaşadığımız bu yıllarda, etik olanın sorgulanamaz olduğu tuhaf bir çağı deneyimliyoruz. Nietzsche'nin dediği gibi "Çöl büyüyor..." Çölleşme, tahribattan çok daha yıkıcıdır der. Tahribat şu ana kadar olanı yıkarken, çölleşme geleceği de etkiler ve yok etmekten çok daha korkunç bir hal alabilir. Ve Nietzsche en son şunu ekledi; "çöller ba
3372 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
VASAT!
Penceremde oturmuş sabah kahvemi yudumlarken, bahçedeki birbirinden bağımsız gibi görünen doğayı izlemek müthiş bir keyif verir her zaman. Güneşin ilk ışıkları, şeffaf bulutların içerisinden gökte parlayıp toprağın üzerine düşmeye başladığı zaman hareket başlar. Beyaza çalan bulutlar, mavi gök kubbede aceleyle bir yerlere yetişme telaşı içinde hare
4674 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Yolu Yürümek…
Hava o kadar soğuk ki, gerçekten yazın o sıcağını unutmak istercesine, yaşamı yeniden canlandırmak, üzerimizdeki uyku halini kaldırmak istercesine içimize işleyen bir soğuk. Bulutlar eski neşesine dönmüş, biriktirdiklerini vermeye başlamıştı. Yeni bir yılın sonuna daha gelmiştik işte, her şey ortada. İki tam yıl oldu Covid 19 için. Geriye dönüp bak
4690 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Us'lu Yaşam
Son günlerde, paranın konuşulmadığı yer kalmadı, nereye gitsem para konuşuluyor. Dün bu kadara aldım, bugün bu kadar oldu. Bugün satsam çok daha zarardayım. Hep bir kıyaslama. Hatta, Dolar ve Euro para birimleri çocukların bile ağzından düşmez oldu. Bazen mutluluk kaynağı, bazen bu dünyanın karanlık yüzü... Ortalık mahşer gibi, kimsenin kimseyi ne
4611 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
ELLİ
Bu hafta çok özel bir yaş aldım diyorum kendime, farklı bakmaya başladım hayata. Herkes farklı bir şekilde korkarak bir şeyler sormaya çalışıyor. Rakamları beş ile başlayınca ürkütüyor herhalde. Hep şu soruyla karşılaşıyorum, bu yaş sana ne hissettiriyor, kendini nasıl hissediyorsun. Düşündüm acaba korkuyor muyuz yaş almaktan? Acaba yabancılaştık m
5724 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Napolyon'un Düğmeleri
Son günlerde yaşadığımız tüm şeylerin kaderle bir ilişkisi var mı acaba? Kader, gerçekten yaşamın içinde bize sunulan bir taslak diyorum. Bir eskiz çalışması belki de, bu eskizi alıp üzerinde oynayarak, ya berbat ederiz, ya da ondan güzel bir eser meydana getirebiliriz. Belki de en iyisini yapabilmek uğruna, yıllarımızı harcadığımız, aradığımız ve
5911 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
FERASET
Hepimizin daha çocukluğumuzdan itibaren duyduğu bir söz vardır; "at gözlüğü ile bakmak" diye... Tam bunu düşünürken aklıma gelen başka bir şey olmuştu. Niçin bize "at gibi bakın" dememişlerdi gerçekten. Bir çok söz, bize hep olumsuz açılardan öğretilmiş; "icat çıkarma" der gibi. Ama nedense şu an çocuklarımız icat çıkarsın diye yırtınıp duruyoruz.B
6303 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Yankı Odaları
Son üç ayda, gönüllü olarak ortalama 2000'e yakın öğrenci ve öğretmenlerimize konuşma olanağım oldu. En son konuk konuşmacı olarak, tüm dünyadan 495 üniversite öğrencisinin bulunduğu çevrimiçi seminere, okumuş olduğum kitapların sayısıyla başlamıştım. Son 15-20 yılda okuduğum kitap sayısı 600-700 kadar olmuştu. Eğer bundan 15-20 yıl önce bu konuşma
6433 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
TAVIR...
Bu bir yıl nasıl da hızlı geçti, hiçbirimiz anlayamadık, ruhumuz bile duymadan. Yağmurlu, fırtınalı bir günde, evlerin sundurmalarının altından, biriken suların üzerinden atlayarak, koşarak eve ulaşmaya çalışan bir kişi gibi, yılın sonuna da aynı duygularla ulaştık. Belki de sırılsıklam. Çok fazla şey öğreten bir yıl oldu gerçekten. Her anında hiss
7918 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
KİRA BEDELİ
Dünyamızda gerçekten bir büyü bozumu yaşandı. Bunun sonucunda yalnızca doğayla değil, kendimizle olan bağımızı da yitirdik. Birbirimizden kaçar olduk adeta. Bunun yansıması her türlü yaşamımızı etkiler oldu. Bu kadar uzaklaşmak, duygusal anlamda bizi ne kadar etkileyecek bunu zaman gösterecek bizlere. Yaşamdan ne beklediğimizi, nasıl davrandığımızı
8273 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Hız
Yıllardır o kadar hızlı koşmaya alışmıştık ki, bir an durmak bize bir çok şeyi fark ettirmişti. Niye bu kadar hızlı koşmuş, neye yetişmeye çalışmıştık. Halbuki hiçbir şeye varamadığımızı, hiç bir şey için bu kadar hızlı koşmaya gerek olmadığını son günlerde çok daha iyi anlamış olmalıyız.Oxford'lu matematikçi, fotoğrafçı, papaz Lewis Carroll'un ünl
4521 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Godot'u Beklerken...
Son günlerde en çok aklıma gelen Samuel Beckett'in "Godot'u Beklerken" adlı tiyatro oyunu... Oyun iki oyuncu arasında geçen diyaloglardan oluşuyor. Çölün ortasında kalmış gibi duran iki kişinin "Godot" adında birini beklediklerini anlatır. Bu iki kişinin neyi beklemekte, ne için beklemekte olduklarını bilmeden, belirsizlik içinde kalmış bir durumda
5681 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
A-HA!
Bugün nasılda hüzünlü bir sabah oldu hepimize... Rüzgarlı bir mayıs günü, kanatlarını üşenmeden çırpan kuşlar, yaprakları rüzgarın esintisiyle bir şeyler fısıldayan ağaçlar... Güneş yine doğuyor her şeye rağmen, bayram gününü aydınlatacak yine, her gün bıkmadan, usanmadan yeniden doğacak ve ruhumuza ışık olacak. Hiçbir şey vazgeçmiyor, davet var he
6721 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Biraz Yavaşlayalım mı?
Zaman o kadar hızlı akıp geçiyordu ki, kum saatinden bile hızlı. Her şeyi daha hızlı yapmak için büyük bir gayret gösteriyor ve bunun için ağır bedeller ödüyorduk. Acele ettiğimiz için bir çok şeyi sıyırıp geçiyorduk belki de. Bu hızlı süreçte nasıl sakin kalabileceğimizi bilmezken, günün hızına yetişmenin mümkün olmadığı bir zaman içinde koştururk
6130 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
DELFİ PRENSİBİ...
Kendimle hiç bu kadar yüzleşmemiştim. Sabahları aynaya bakarız ama yüzeyseldir bakışımız. Uzaktan eğitimler için, ekran karşısına geçip kendimizle yüzleşmek bambaşkaymış. Her noktamıza dikkat kesilmek, her mimiği gözlemlemek... Gözlerinizin içine bakmak, sanki vicdanınızı yoklar gibi. Özellikle karşınızdakilerin sizi gördüğünü, izlediğini bilmek. S
6016 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Gerçek Ötesi...
Şu günlerde o kadar çok huzursuzluğumuz var ki; doğru veya yalanın ne olduğuna önce kendimizi inandırıp, arkasından başkalarını inandırmaya çalışıyoruz. Çünkü gerçekten veriler hakkında doğru bilgimiz olmayınca, nasıl yorumlayacağımıza da kendimize göre karar veriyoruz. Bir süre sonra da ona inanmaya çalışıyoruz. Spinoza'nın dediği gibi; hiçbir şey
6128 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
SU YOLU...
Bugün neredeyse yaklaşık 40 gündür üniversiteye düzenli olarak gitmiyorum. En son bu hafta bir imza için uğramam gerekiyordu, bu nedenle gittim. Çok içim yandı gerçekten, öğrencilerimizin bu mevsimde olmaması, her yerin ıssızlaşması, terkedilmiş bir bölge hissi yaratması çok can acıtıcıydı. Öğrencilerin bahçede oturmaları, sizi gördüklerinde konuşu
4828 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Sığamadık Yeryüzü Sofrasına!
Sabah uyandığımda, bahçede öten kuşları duyunca hep aklıma Harper Lee'nin "Bülbülü Öldürmek" kitabı gelir. O kadar güzel anlatmıştır ki, kitabı okuduğumdan beri her kuş ötüşünde farklı duygulara kapılırım. O kadar farklı bir duygudur ki; "bülbüller yalnızca müzik üretirlermiş, bizleri eğlendirmek için. Bahçeleri yağmalamazlarmış, tarlalarda yuva y
5762 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
HEP AYNILIKLAR İÇİNDE KAYBOLMAK…
Yaşam, bu günlerde hepimiz için gerçekten çok farklı devam etmektedir. Alışık olmadığımız bir düzen, hiç beklemediğimiz yeni bir yaşam tarzımız. Kimimiz bunlara alıştık, kimimiz alışır gibi yaptık. Evlerin içinde, ne de çok yapacak şeylerimiz varmış dedik. Belki birbirimizin gözlerinin içine ilk defa bu kadar anlamlı bakar olduk. Konuşmak ihtiyacı
5204 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Nereye Savrulduk?
Hayat bazen biz yaşayıp giderken, bize başka yönlerden planlar yapabiliyor. Yaşamdan birileri söküp attı bizleri, nereye savrulduk bilmiyoruz şu an.En beklenmedik durumda ansızın yakalandık sanki. Her şeyimiz alt üst oldu. Önümüzdeki birkaç hafta veya ay içinde hayatımızın nasıl olacağı konusunda hiç birimizin fikri yok. Ve hayatımızı düzgün olarak
6174 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
VUCA! (Corona Virüs ve Düşündürdükleri)
Bugün sabah gerçekten bir belirsizliğe uyandığımı fark ettim. Hem endişe, hem korku karmakarışık duygular. Tüm yaşadıklarımızı anlamlandırmaya çalışıyordum. Kahvemi hazırlayıp bahçeye çıktığımda, gelen sesler için kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda turnaların geçtiğini gördüm. O kadar kalabalıklardı ki, binlercesi, hep bir ağızdan çıkardıkları se
8036 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
CORONA VE PİRİNÇ TANESİ!
İnsanlık alemi bugünlerde dünyanın biçim değiştirmesine tanık oluyor. Ekolojik dengenin değişmesinden, sağlık, siyasal ve ekonomik yapılanmalara kadar, bölgesel ve uluslararası düzeyde hemen her alanda yeni oluşumlar, kaoslar görüyoruz ve yaşıyoruz. Gerçekten insanlığın bugün bir yol ayrımına geldiğini düşünüyorum. İnsan, kendisinin ve içinde yaşad
6991 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
YAZMAK...
Yazmak bana lunaparkta çocukken gezmeyi hatırlatıyor. Ellerim titriyor, bazen de yüreğim ve her seferinde heyecanlanıyorum. Duygusallaşıyorum bazen, keşke yazmasam mı? Ama olmuyor bazen, duygular ki yaşamın ta kendisi değil midir? Keşke tamiri mümkün olsa duygularında bu kadar acılar yaşanmasa, bir ilaç olsa döksek duyguların üstüne de söndürse suy
7470 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
BİN BİR GÖZ!...
Bugünlerde en fazla duyduğum cümle; aslında çok istiyorum ama bir türlü olmuyor. Hepimiz günlük yaşamımızda o kadar çok fazla şey düşünüyoruz ki, nedense düşündüğümüz şeylerin çok az bir kısmını veya hiç birisini gerçekleştiremiyoruz. Öğrencilerimde de sorduğumda hep bir şey olmak istiyorlar, ama hiçbir şey yapmak istemiyorlar. En son eğitim verdiğ
8479 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Hüzünlere Hapsolduk...
Hüzünlere hapsedildiğimiz bu günlerde, yaşam bazen bizlere sisli günler gibi gelir. Tam bir melankoli içinde oluruz. Mutlu olmak için bir çok arayışa gireriz. Ama mutluluk ararken unutmamamız gereken anlamı kaçırmamak olmalı. Şu soruyu soralım kendimize; Anlam yüklü bir yaşam mı? Mutlu bir yaşam mı? Anlamlı bir hayat bizlere mutluluk getirecektir.
9187 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
ŞAŞAKALMAK...
Anlamak ve bilmek yerine, bizlerde inanmayı mı seçtik?Gerçekten etrafımıza bir baktığımızda, veri paylaşımı o kadar hızlı ki, neyi nasıl değerlendireceğimizi şaşırmış durumdayız. 2008 yılında bir insana ulaşan bilgi, 1960?larda ulaşandan %300 daha fazlasıymış. Şimdilerde durumun nasıl olacağını tahmin etmek olası gözükmüyor. Bu kadar fazla verinin
10809 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
ABIHAYAT
Çok bilindik bir hikaye vardır; yeryüzünde bilinmek isteyen abıhayat, bir artezyen kuyusundan yükselip zahmetsizce ve sınırsızca akmaya başlamış. İnsanlar gelip bu büyülü sudan içmeye ve onunla beslenmeye başlamışlar. Çünkü çok temiz, saf ve canlandırıcı bir özelliği varmışı. Ama insanlar, yaşamın bu cennet hali içinde sürüp gitmesiyle yetinmemişle
8857 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
DOSTLUK ÜZERİNE...
Dün gece dostlarımdan gelen bir fotoğraf çok mutlu etti. Son günlerde, kullandığım iki kelime, yaşamda beni sürekli değişime ve mutluluğa götürmekte. Değerlerim dediğim iki şey, paylaşım ve dostluk, hayatımın her geçen gününde artarak devam etmeye başladı. Acaba bu değerlerim, beni neden bu kadar etkiliyordu. Yaşamda neşe ve enerji kaynağım olmaya
8522 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
HEPİMİZ KENDİ PARADİGMALARIMIZLA YAŞARIZ...
Biraz şehir dışında yaşamının, hem avantajlarını, hem de dezavantajlarını yaşadığımız şu günlerde, kızımdan gelen ilginç sorular, bana bazı şeylere bakış açılarımızın ne kadar değişiklik gösterdiğini anlatmak için son derece ilginç oldu. Ormanın ortasında yaşadığımız için, arılar, kaplumbağalar, baykuşlar, çok çeşitli kuşlar, köstebekler, hatta muh
7876 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Olma Yolu...
Bu hafta İstanbul da EMCC koçluk buluşmalarına katıldım. Öncelikle, başta Rıza bey olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten etkili ve geniş katılımlı, çok keyifli bir toplantı oldu. Ancak salonda bulunan, koç olma yolunda yolculuğa çıkan bizleri, biraz karamsar gördüm. Hatta koçluk okullarının temsilcilerinin konuşmaları
8540 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
YÜREK YANIĞI
Yaşam, hiçbir şeyin artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağını bağırarak kaybolan haylaz bir sokak çocuğu gibi bakıyordu sokağın köşesinden. Hazan mevsiminin serinliği çökmüş, güneş yüzünü göstermeye, içimizi ısıtmaya başlamıştı. Etrafıma bakınıyordum, öylesine, umutsuz kalabalığa doğru... Bir mutsuzluk vardı havada, sanki enerjisi bitmişti herkes
8323 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
PİRİNCİ BIRAKMAK...
Son günlerde bir duygu durumu var; ben böyleyim işte? değişmem mümkün değil? bu saatten sonra mı? hayatta olmaz? Hayatımızda o kadar çok fazla katılıklar oluşturmuşuz ki, bunları bırakın ortadan kaldırmayı, yumuşatmak için bile en ufak çaba sarf etmiyoruz. İşte bu duruma "değer katılığı" diyoruz. Değer katılığını her türlü davranış veya düşünceye u
9398 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
HAYATIN İÇİNDEKİ TİK TAKLAR...
Yola çıkmak kaygıyı çoğaltmaktır; yola çıkmamaksa kendini kaybetmektir... Ve en üst anlamıyla yola çıkmak kendi benliğinin farkına varmaktır, der filozof Kierkegaard.Hangimiz yola çıkmak için cesaret gösterebiliyoruz? Yoksa konfor alanımız bize yetiyor veya onu bozmak işimize mi gelmiyor? İlişkilerimize bakıyorum kendimizi kaybetmişiz. İşlerimize b
7142 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
YARIM KALDI
Kaç gündür ekran başında madenci çocuklarımızı her gördüğümde, yüreğim yandı, burnum sızladı. Cem Mumcu’nun öyküsü geldi aklıma ve boğazım düğümlendi;“Sanki çok, çok uzun zaman önceydi. Sonraya dair izler yok değildi. Cenazeyi önümüzden taşırlarken leblebi tozu yiyordum, ağzım gibi küçük bir kaşıkla. Az daha boğuluyordum, boğulup ölüyordum. Leblebi
8800 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Dürüstlük Aralığı
Böyle bir aralık ne anlama geliyor. Ya da böyle bir aralık var mıdır? Bu aralık neyi ifade eder. Hepimiz aslında iki benlik taşırız. Bir gerçek benlik, diğeri dış dünyaya gösterdiğimiz benlik. Gerçek benlikle, dış dünyaya gösterdiğimiz benlik, dürüstlük aralığımızı ifade eder. Bu aralık arasındaki fark ne kadar büyükse, aslında hayatta o kadar muts
11535 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Epistemik Eks Olmak...
Cuma günü konuşmasını dinlediğimiz, Ahmet İnam hocamızdan yeni bir kelime ve bir çok şey öğrendim; epistemik eks olmak. Ölmenin türlü türlü çeşitleri olduğu, biyolojik olarak, duygusal olarak vb... Bunun yanında bir de epistemik ölüm.Epistemik, kelime anlamı bilgi...Epistemik ölümünde, bir başka ölüm çeşidi olduğunu öğrendim...Düşünmediğimiz zaman
8866 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
ARAMAK...
Bir gün birisi yanımıza geldi ve bir şeyler söyledi. Aklımızı karıştırdı, sonra uzun bir süre çekip gitti. Bıraktı kendimizle bizi baş başa... Ne demek istemişti ara demekle... Nerede arayacaktık?...Neyi arayacaktık?...Nasıl arayacaktık?... Kimbilirdi ki aradığımız kendimizden de yakın... Ara, bulacaksın demişti. O gün nasıl bir gündü, bir şeyleri
9404 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
ACABA
"Acaba"Birbirimizi eleştirmeyi o kadar kolay yaptığımız bir ortamda, nedense hep kulaktan dolma cümleler kullanırız. Aslında söylediklerimiz, hep bizlere söylenen ve uymamız gerekenlerdir. Sorgulamaya ve düşünmeye gerek duyulmayan cümleler... Söylenenler konusunda düşünmeye başladığımızda ve kendimizce yorumladıktan sonra, tabi ki de bilim ve akıl
6653 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
KUZULAR
KUZULAR…Sabahın ilk ışıkları, ovanın üzerine düşmüş, çiğ damlalarından yansımaya başlamıştı ki, o minicik ellerini üşümesin diye iki kolunun altına sıkıştırmıştı. Koyunları ve kuzularını otlatması için çoktan yola çıkmıştı... Koyunları ırmağın karşısına geçirirken, önce anneleri, sonra kuzuları geçiyordu. Anneleri, kuzularını her zaman kokularından
7258 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
DİĞERKAM...
Yaşam içerisinde öyle kişilerle karşılaşırız ki, bazen bende öyle olabilir miyim diye içimizden geçiririz. Bu ilkokula başlarken ilk öğretmenimiz, sonra hayranı olduğumuz öğretmen, sonra yakışıklı veya güzel birileri olur...Ama ne zaman ki yaşamın farkına varmaya, biraz olgunlaşmaya başlarız, o zaman beklenti ve kaygılarımız farklılaşır. Örnek alac
10333 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
LİTOST...
Kar, kimileri için eğlence, kimileri için zorluk, kimileri için yaşamın kaynağıdır. Çocuklar için, bambaşka anlamı vardır. Bir çocuğun hayatta yaşayabileceği en güzel oyunlardan birisidir kartopu. Kartopu oynamayan bunun zevkini çok anlayamaz... Ama ta ki anneniz, size hadi hasta olacaksınız yeter gelin ısının diyene kadar... O an biraz daha, biraz
9284 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
YAŞAMIN İÇİNDEKİ SESLER
Aralık ayının son günleriydi, soğuk bir kış sabahı. Yağmurun sesi camı tıklatmış ve uyandırmıştı, sanki uyanma zamanın gelmiş dercesine… Camdan süzülen damlalar, kiminin gözyaşları, kiminin ümitleri… Uyanıp, kendime geldiğimde, o kadar güzel bir ses yankılanıyordu ki, sabahın seher vaktinde, bu sesi dinlemek müthiş bir şeydi…Ezan sesleri, oldum ola
9512 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
TEK BAŞINA...
Önyargı deyince, o kadar çok farklı hikayeler dinledim ve okudum ki, her seferinde, biraz daha dikkatli olmak lazım diye, kendi kendime, çok söylenmişimdir. Ama bunların çoğunluğu, her zaman, bir anlık, yani düşünmeden verilen tepkilerdir. Bazen, bilerek, araştırmadan ön yargılı da olabiliyor insan. İşte bu insan olarak en zayıf yanımız olsa ger
6799 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
AYNALARA BAKARKEN...
Zaman, insanda bazen öyle farklı duygular yaratır ki, bir arayış içerisine girersiniz. Ne aradığınızı, siz de bilemezsiniz... Med cezirler yaşarsınız. İçinizde tanımlayamadığınız erinçler veya sebebini bilmediğiniz birşeyler olur. Ben kimim, ne yapıyorum gibi sorular gelir aklınıza. Hatta öyle bir an gelir ki, aynaya baktığınızda kim olduğunuzu sor
6415 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Ah Kitaplar...
Geçen hafta, artık biraz yaz tatilinin de vermiş olduğu rahatlık ve zamanla, sık sık uğrar oldum kitapçıma. Saatlerce seyredip bıkmadan tek tek onlara dokunup, vakit geçirebilirdim. Bambaşka bir dünyadır bu... Bazen bir tanesini seçip, içine dalıp, bir sondan, bir ortasından okuyor, elime aldığım her kitabı satın almak istiyordum. Bazen de abartara
6810 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
ÜÇ AYAK...
Çocukluğumuzdan beri, bizlere o kadar çok sınırlar konulmuş ve koymuşuz ki, bunları sanki yaşamın olmazsa olmazları haline getirmişiz. Bazen tam şekilli, bazen şekilsiz... Yaşam sınırları yapmışız kendimize...Bazen öyle şeylere odaklanıp kalabiliyoruz ki, en güzel şeyleri kaçırabiliyoruz yaşamda. En yakınımızdan geçip gidenleri bile görmüyoruz. Bel
6826 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
İZ...
“Eğer kış, bahar yüreğimde deseydi ona kim inanırdı?” demiş Halil Cibran. İşte yeni bir yılın ilk ayı da bitmek üzere… Artık yavaş, yavaş kışın son günleri yaklaşıyor… Bahar sabırsızlanıyor kendini göstermek için…Zaman o kadar hızlı geçiyor ki, sanki bir yerlere yetişmeye çalışıyormuş gibi… Sahip olduğumuz en değerli şey değil mi, ama hiç bitmeyec
8524 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
HAZAN...
Nedense hazan mevsimleri içimde bir hüzün yaratır, renginden midir? Yoksa gelişinden mi? Ağaçlara baktığımda sanki yoruldum artık, bakın sararıp soldum, artık uyumam lazım der gibidir. Bir yaprak düşünce sanki içimden bir şeylerin koptuğunu hissederim, hüzün verir. Çocukluğumda hep ağaçların altında yaprakların üzerinde zıplamaya bayılırdım. Öyle b
6897 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
KİM?
KİM?Kim, kim olduğumuzdur aslında, kim olana kadar nasıl yolculuk ettiğimizdir, nerede durduğumuz, kiminle durduğumuz, tekrar ne zaman başladığımız, hangi yolları, nasıl ve niçin kullandığımızdır. Yollarda, ne zaman hızlandığımız, ne zaman yavaşladığımızdır. Aslında yolculuğumuz bizim kim'liğimiz değil midir?Kim olmak, herkes kim, hepimiz kimiz, as
9094 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
HONZON'larımız...
Doğan Cüceloğlu'nun "İyi düşün doğru karar ver" kitabından bir alıntı ile başlamak istiyorum; İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci olan Timur sevdiği kız arkadaşı Nesrin'e açılmak istemektedir. Açılmaktan da öte ona evlenme teklifi edecektir. Timur heyecanını yener ve Nesrin'e açılmaya başlar. "Çok şekersin" ile başlayan Nesrin'in cümleleri giderek Ti
8527 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Mantarlar
Aylık yayınlanan National Geographic dergisinin son sayısında mantarlarla ilgili o kadar güzel bilgiler verilmişti ki, bunları okuyunca yaşamın hepsinin aslında bir bütün olduğunu düşünmeden edemedim. Okudukça aslında evrenin en küçük biriminden, en büyüğüne doğru öyle bir sistem var ki, aslında her şey aynı yöne doğru yönelmiş durumda. Hepsinde öz
9512 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
KARBON KARTLARI
Son günlerde başlığına bakarak alıp okuduğum bir kitap, Saci Llyod'un "Karbon Günlükleri". Konusu kısaca yakın bir gelecekte çevreye verdiğimiz zarar nedeniyle hayatımızda yapacağımız kısıtlamalar. Basitçe, herkese kredi kartı gibi karbon kartları verilecek ve her ay belli bir kullanım kotamız olacak. Eğer kotamız dolmuşsa, çevreye karbon yayan hiç
7375 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Aşk ile Meşk?
Son aylarda bende takıntı haline gelen bir kelime aşk… Aşk olmayınca, meşk olmazmış denir… Meşk'in anlamı "öğrenim"miş. Aslına bakılırsa aşkla-meşkin sanki bir alakası yokmuş gibi gözüküyor değil mi? Öğrenmeye, yani meşk etmeye de "temeşşuk" denirmiş ve genelde bir sanatı öğrenme konusunda kullanılırmış. Özelliklede musiki, yani müzik e
7958 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
AŞK İLE...
O kadar iş yoğunluğumun arasında, yılın son günlerinde, Ç.Ü. Mithat Özsan Amfisinde 600 kişilik bir katılımla düzenlediğimiz, Mehmet Özel kardeşimin ''Liderlik Sırları'' semineri ardından aldığımız geri bildirimler, gerçekten ne kadar güzel işler yaptığımızı gösteriyordu. Yılın son günü yanıma gelen bir bayan öğrencim aynen şu sözleri söyledi; hoca
8247 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Kemanın Sesi...
Sonbaharın güzelliğinin bir türlü bitmediği, hava sıcaklığının yaz sonlarında olduğu gibi ışıl, ışıl bir Adana sabahı. Hep sonbaharın ağaçlardaki renklerini görmeyi çok sevmişimdir. Ama Adana da bunu görmek pek mümkün olmuyordu. Bu sene gerçekten ağaçlarda bütün renkleri görebiliyoruz. Sarının, turuncunun, yeşilin her tonu o kadar güzel yansımakta
7708 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
“HAYAT HİSSETTİĞİM VE DÜŞLEDİĞİM GİBİDİR”
Uzun zamandır facebook sayfası açmamak için direniyorum, aslında bazen istiyorum ama, her nedense tekrar vazgeçiyorum. Bu konuda bir öğrencim çok ilginç bir anısını anlatınca çok fazla bir şey de kaybetmediğimi düşündüm. Benim hala facebook sayfam olmadığını söyleyince, bence hiç açmayın hocam dedi. Sebebini sorduğumda cevap çok ilginçti; facebook
8667 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
UMUT!
Günlerdir süregelen KPSS sınavı ile ilgili ortaya atılan iddialar ve o iddialara sadece cevap vermekle yetinen sorumlular… Ve karşılarında geleceğini bir türlü bu sınavlara bağlamış gençlerimiz…Bazı öğrencilerin soru kâğıtlarının üzerindeki cümleler; 'ha gayret', 'ah bir öğretmen olsam.' Binlerce gencimizin, geleceğimizin haya
6751 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Hayatımızdaki Dikenler!
Yaz ayları gelince, kendi kendime yapılacak o kadar çok şey sıralamıştım ki, yaz nerdeyse bitmek üzere ama ya sıcaklar, ya tatil, ya da buna benzer bahanelerle birçok şeyi atladığımı fark ettim.Ama bu sene çok geçerli bir bahanemiz vardı; sıcaklar… Gerçi o olmasa mutlaka yine bulurduk bir bahane diyorum. Her zaman yapamadıklarımız karşısında
7646 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Hangisi Daha Kolay?
Yaklaşık, son bir aydır neredeyse her hafta sonu çocuklarımıza yapılan sınavlarda görev almıştım. Bu sınavlarda, çocukların ve ailelerin ruh hallerine gerçekten biraz dikkatle bakıldığında, hiç de sağlıklı olmadığını çok açık ve net söyleyebilirim. Aileler, dışarıda öyle bir bekleyiş içindeler ki, yüzlerindeki ifadeye göre bu sınavlar ölüm-kalım me
7195 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Yağmur Damlaları!
Geçen hafta sonu kızımın sınıfı ile birlikte piknik yapmaya bir arkadaşımızın çiftliğine gittik, çok güzel bir gün geçirdik, çocuklardan daha çok biz veliler eğlendik sanki… Pikniğe gitmeden önce yaşadığımız, havanın yağmurlu olup olmaması konusu gerçekten çok ilginçti. Mayıs sonu gelmesine karşılık, havalar hala serin ve ara sıra yağışlı gid
7092 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Nerede Saklı?
Birkaç gün önce sokakta yürürken aniden bir sesle irkildim, bir araba yola atılmış cam şişelerin üzerinden geçti ve etraf cam kırıkları ile doldu. Sokak çok kalabalık olduğu halde herkes sadece çıkan sesten etkilenerek, önce bir bakıştılar, sonra araca baktılar, bu arada araç sahibi hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti, arkasından da bütün ins
7008 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Tanrının Resmini Çizen Çocuk...
Bu ay içinde bir sabah, trafikte okula yetişmek için arabamla ilerlerken kırmızı ışıkta durduğumda, birden reklâm tabelalarına gözüm ilişti, aynen şöyle yazıyordu; "boyunuzun ölçüsünü alıyoruz"… Ne demek istiyor diye bakarken dershane reklâmı olduğunu gördüm ve ilkokul 3. sınıftan itibaren her sınıf için deneme sınavı yapılacağını v
10658 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Büyük Kaya Parçaları…
Hayatta en büyük zevklerimden birisi kızımı sabah okula bırakmak, güne onunla başlamak, güne onun gözleriyle bakmak… Sabah okula giderken yaptığımız sohbetleri ne kızım, ne de ben hayatımız boyunca unutabileceğimizi düşünmüyorum. O on dakikalık yol boyunca baba-kız paylaştıklarımız adeta yaşamın anlamı dedirtiyor insana…Mayıs ayının güz
7463 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Gelin bu gün güzel bir fotoğraf çektirelim…
Yeni bir yıl daha…Ümitlerle dolu yeni bir yılı o kadar heyecanla bekliyoruz ki… Yapmaya çalışıp yapamadıklarımız, isteyip başaramadıklarımız birçok yeni ümitler yüklediğimiz yeni bir yıl daha… O kadar çok beklentimiz var ki, ümitlerimiz, hayallerimiz, dileklerimiz, hedeflerimiz,  sadece bizim için değil bütün ailemiz, çocukla
7125 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
Kontrol Kimde?
Doktoramı henüz bitirmiştim ve sıra askerliğe gelmişti. Ama bu arada yaşım 33 olmuştu. Kısa dönem yapma hakkım bitmiş, mutlaka uzun dönem yapmam gerektiğini öğrenmiştim. Sınıf okulları sınavına girmek için sınav yerine geldiğimiz anda, askerliğin başladığını anlamıştım. Sınav kâğıtları üzerinde sınıf işaretleri vardı ve seçim yapmamız gerekiyo
7613 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
İlk Görüşte Aldanmak!
Yıllarca eğitime emek vermiş, gönül vermiş, kiminle karşılaşsa abartısız,- "Hocam nasılsınız?" hitabıyla karşılaşan, İfral hocamız bu yaz emekli olmaya karar vermişti. Ancak onun için emeklilik daha çok çalışmaktı. Sürekli bir projesi olduğundan söz ediyordu.-"Olgunlaşınca açıklayacağım," demişti. Sonunda bir toplantıda "Deniz Yıldızı" projesini an
6670 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar
En anlamlı öğretmenler günü hediyesi
En Anlamlı Öğretmenler Günü Hediyesi,24 Kasım, 1 Kasım 1928 yılında Latin harflerinin kabulünün ardından, millet mekteplerinin açıldığı ve okuma yazma seferberliğinin başladığı gündür. İşte bu gün geldiğinde, kendi çocuğuna yüreğini açan, sevgsini veren, onlara yeri geldiğinde hem anne, hem baba olan fedakar öğretmenlerimizi biraz olsun hatırlamak
7062 defa okundu.
yazının tamamı... Yorumlar

 

Bölümler 


Kimdir

Başarıları

Kitap Tavsiyeleri

Linkler

Neleri Sever

Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle

Oda Girişi


Lider Arama
    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü,Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüsnü Güreli , Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org