Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 


 

Mehmet Ali Birand Gözüyle 


Resmimi Düzenleyeyim
En hakikisi cübbeli Ahmet Hoca
En hakikisi, Cübbeli Ahmet HocaSiz ne düşürsünüz bilemem, ancak ben Cübbeli Ahmet Hoca’yı sevmeye başladım. Önceleri garip karşılıyordum. Yaptıklarına bir anlam veremiyordum. Sonraları bana da farklı görünmeye başladı. Bakın neden?Siz ne düşürsünüz bilemem, ancak ben Cübbeli Ahmet Hoca’yı sevmeye başladım. Öncelerinde garip karşılıyordum.   Yaptıklarına bir anlam veremiyordum. Sonraları bana da farklı görünmeye başladı. Herşeyin başında  son derece hakiki bir insan. Kendini olduğu gibi gösteriyor. Cübbesinin altına saklanıp,  dini hurafelerle etrafındakileri aldatmıyor.  Kendini farklı göstermeye çalışmıyor. Söylediklerini kabul etmiyorum ancak, insanları aptal yerine koymamasına hayran oluyorum.Mahkemedeki durumuna bir baksanıza.  Son derece cesur. Kadınsa, kadınlarını sevdiğini, çirkinin

3715 defa okundu.

yazının tamamı...
MEHMET ALİ BİRAND Benim Hayatım
MEHMET ALİ BİRAND Benim Hayatım..izlemek için   ..MEHMET ALİ BİRAND Benim Hayatım

3156 defa okundu.

yazının tamamı...
Bizler, kiminle top oynadığımızı bilmiyoruz...
Bizler, kiminle top oynadığımızı bilmiyoruz...Önce bir tanışalım.UEFA (Avrupa Futbol Federasyonu Birliği ):Kendileri her yıl Avrupa Şampiyonlar Ligi’ni ve UEFA turnuvasını düzenler. Bu organizasyonlar futbol kulüplerine büyük gelir ve prestij sağlar. Kimin hangi koşullara uyarsa bu şampiyonaya katılacağına da yine bu kurum karar verir. UEFA özerk bir kuruluştur. Ne ülkeler  ne başbakanlar  ne de devlet başkanları karışabilir. Kimse etkileyemez.Michel Platini :Bu kurumun başkanıdır ve kuralları uygulamakla sorumludur. Son derece ilkeli, özellikle de bu ilkelerde ödün vermeyen bir kişiliği vardır. Türkiye ile ilgili hiçbir kötü düşüncesi olmadığı gibi, sempatiyle bakan bir kişiliği vardır.İLKE KARARI:UEFA ve FİFA (Dünya Futbol Federasyonu) üç konuda “Sıfır tolerans” göstermek konusunda anlaş

2930 defa okundu.

yazının tamamı...
Nasıl Geçti Habersiz
Nasıl Geçti HabersizMehmet Ali BirandCNN Türk TV..izlemek için  ..Nasıl Geçti HabersizMehmet Ali BirandCNN Türk TV.. Mehmet Ali Birand...

3532 defa okundu.

yazının tamamı...
Fulbolda Şike İddiaları
Fulbolda Şike İddialarıMehmet Ali BirandCNN Türk..izlemek için  ..Fulbolda Şike İddialarıMehmet Ali BirandCNN Türk..Mehmet Ali Birand...

4106 defa okundu.

yazının tamamı...
28 Şubat, AKP ve Erdoğan'ı yarattı
28 Şubat, AKP ve Erdoğan'ı yarattı ...Eğer Asker, 28 Şubat dönemindeki hataları işlemeseydi, bugün ne Ak Parti vardı, ne Gül Cumhurbaşkanıydı, ne de Erdoğan lider konumundaydı. Eğer Merkez Partiler Askere destek olmasalardı bugünkü gibi çökmezler, erimezlerdi. Umarım Ak Parti, o dönemde laik kesimin hatalarını tekrarlamaz ve tarihin tekerrürünü görmeyiz.28 Şubat dosyasını şimdilik kapatırken , son bir kaç noktanın daha bilinmesinde çok yarar var.Bunların başında, tüm laik kesimin yaptığı temel bir yanlış değerlendirme var .Siyasetçisinden Askerine, Sivil Toplum Örgütlerinden Medya'sına kadar kimse, toplumun nabzını doğru dürüst tutamamasından söz ediyorum . 1994 Belediye seçimlerinden itibaren Refah partisinin ayak seslerinin duyulmasını "irtica geliyor" diye algılayan bu kesim, toplumun g

3173 defa okundu.

yazının tamamı...
Gelin, geçmişimizle kendimiz hesaplaşalım...
Gelin, geçmişimizle kendimiz hesaplaşalım...?Mehmet Ali BirandToplumlar heyecanlanıp ayağa kalkınca, gözü hiçbir şey görmez.?Fransa'nın son yaklaşımı, toplumun bir kesimini ayağa kaldırdı. Kılıçlar çekildi ve Paris'e doğru yola çıkmak üzere hazırlandık. Allahtan Başbakan soğukkanlı bir davranış sergiledi de heyecanlar bir oranda yatıştı. En azından şimdilik öyle gibi görünüyor.?Peki, 2015 yılına kadar hep böyle mi devam edeceğiz??2015 yılı, Ermeniler için çok önemli. "Soykırım" iddialarının bütün dünya tarafından kabul edilmesi ve Türkiye'nin cezalandırılması için hedef aldıkları tarihtir. Bu hedefe varabilmek için de ellerinden geleni yapacaklardır.?Biz  ne yapacağız??Tehditler ederek, elçileri çekerek, ambargolar koyarak, bağırıp çağırarak, başka

3072 defa okundu.

yazının tamamı...
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar doğru yaptı...
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar doğru yaptı...Mehmet Ali Birand?Futbol Federasyonu Başkanı M. Ali Aydınlar  , neresinden bakılırsa bakılsın, istifa etmeyerek en doğru kararı aldı. Onun gibi başarılı bir iş adamının futbol dünyasının çirkinlikleri içinde acı çektiğini hepimiz biliyoruz. "Kardeşim, neden kendimi böylesine hırpalatayım. Bırakırım, kendi sorunlarını çözsüzler"  demesini de anlayışla karşılayanlar arasındaydım. Ancak başından beri de istifa etmemesi gerektiğini savundum.?Aydınlar, belki hiç istemediği kararlar almak zorunda kalacak. Belki, canı gibi sevdiği kulübüne zarar verdirecek kararlara imza atacak. Omuzladığınız görev bunu gerektiriyor. Federasyon başkanlığına soyundunuz mu, zamanında hiç istemediğiniz durumlarla da karşı karşıya kalırsınız.?E

3228 defa okundu.

yazının tamamı...
Başınıza, gazeteci kadar taş düşsün emi!
Başınıza, gazeteci kadar taş düşsün emi!Mehmet Ali BirandBu ülkede fikir özgürlüğü olduğunu, herkesin şiddet içermeyen görüşü seslendirebileceğini ileri sürenler yalan söylüyor. Hepiniz sadece sizi alkışlayan gazeteciyi seviyorsunuz. Eleştiriden nefret ediyorsunuz. Güç sahipleri, İktidarlar, Askerler, Kürtler, Sunni'ler, İş adamları ve yargı mensupları, tümünüz pundunu bulup gazeteci dövmekten hoşlanıyorsunuz.Yetti artık...? ?Bu kadar riyakarlığa dayanamıyorum.? ?Şimdiye kadar nezaketimi korumak için dişimi sıktım, ancak yetti.? ?Hepiniz yalan söylüyorsunuz.? ?Sizlerden söz ediyorum...İktidar sahibi siyasiler, İş çevreleri, Askerler, Kürtler, yargı mensupları...İşinize gelen gazeteciyi seviyorsunuz. Eleştiriden nefret ediy

3101 defa okundu.

yazının tamamı...
Allah'tan, sadece sağlık istiyorum
Allah'tan, sadece sağlık istiyorum...2012'nin falına bakmak istiyorum. Önümüzdeki 12 ay nelerle karşı karşıya gelebileceğimizi size anlatacağım. Ancak bu fala başlamadan önce, tek isteğim, hem kendi ailemin hem de sizlerin sağlıklı bir yıl geçirmesidir. Gerisi, emin olun çok boş .Arabadan düşenin halinden sadece arabadan düşen anlar...Bundan dolayı olacak, artık hiçbir şey umurumda değil.Varsa yoksa sağlık.Her akşam yatarken "Oh bugünü de ayakta geçirdim" diyorum. Sabah kalktığımda da "İnşallah bu günüm sağlıklı geçer" diye yola çıkıyorum.Sizin için, gelecek 12 ayın falına bakmak istiyorum.Nelerle karşı karşıya kalabiliriz?Paramızı ne yapalım? Başbakan'ın sağlığı nasıl olacak?Terörle nasıl baş edilecek? Arap baharı nereye gidecek?Ancak herşeyden önce, tüm okurlarım için bir dilekte bulunma

3154 defa okundu.

yazının tamamı...
ÖMÜR GÖKBEL'DEN "A TOUCH OF AMORE"
ÖMÜR GÖKBEL'DEN "A TOUCH OF AMORE" Ünlü şarkıcı Ömür Göksel'in yepyeni albümü "A Touch of Amore" müzik marketlerde yerini aldı.  Türk Pop müziğinin unutulmaz seslerinde olan Ömür Göksel'in 20. yüzyılın aşk şarkılarını seslendirdiği bu son albümünde hepimizi dinlerken büyüleyen şarkılar yer alıyor.  That' Amore, Can't Help Falling in Love ve You Don't Have to Say You Love Me gibi Frank Sinatra,  Nat King Cole gibi şarkıcılardan dinlemeye doyamadığımız bu şarkıları şimdide Ömür Göksel'in yorumu bu albümde bulabilirsiniz.(www.omurgoksel.com.tr)

3420 defa okundu.

yazının tamamı...
DEVLET ÖNCE BİLGİ VERMEYİ ÖĞRENSİN
DEVLET ÖNCE BİLGİ VERMEYİ ÖĞRENSİN...Oldum olası, iktidarlar medyadan hep şikayet etmişlerdir. Medyaya hep kısıtlama getirmek istemişlerdir.Teröre veya teröriste yardımcı olduğumuz söylenir ve haberlere ince ayar yapılmaya çalışılır. Yayınlanan haberlerin doğru olmadığı veya abartıldığı söylenir.Bu şikayetlerin ardı arkası kesilmez.Medyayı bu kadar eleştiren devlet ise, üstüne düşeni yapmaz.Medyaya  zamanında doğru bilgi vermez, sonra vermediği bilginin hesabını sorar.Bir terör olayından sonra, bilgiyi yetkili kaynaklardan alamayan gazeteci ne yapsın? O da etrafta kim varsa, onunla konuşur.  Yayınlayınca da,  karşısında devleti bulur: "Bu haberler ya yanlış ya eksik veya abartılı" denir, cezalar verilir.Şimdi ben sormak istiyorum: Arkadaşlar siz neden görevinizi yapmıyor, me

2836 defa okundu.

yazının tamamı...
BİR BABANIN ÇIĞLIĞI
BİR BABANIN ÇIĞLIĞI...Salı akşamı televizyonlarda Hıdır Öztürk'ü izlediniz mi? 1992 yılında Tunceli'de faili meçhul bir cinayete kurban giden ve iki ay sonra, işkence izleri taşıyan cesedi kimsesizler mezarlığında bulunan 17 yaşındaki kızı Ayten Öztürk için gözyaşı döküyordu. Dinleyenleri de ağlattı.Ayten Öztürk'ü Jitem'in öldürttüğü iddia ediliyor.76 yaşındaki Hıdır Öztürk, dönemin jandarma alay komutanı ile konuşmalarını anlattı.Kızının PKK'ya katılması olasılığından dolayı, ünlü katil Yeşil'e havale edildiğini söyledi.Hıdır Öztürk'ü dinlerken yüreğim parçalandı.Devletin gaddarlığı, devleti temsil  edenlerin bu tutumları  midemi bulandırdı.Şimdi bekliyorum...TBMM, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na bağlı, terör ve şiddet olaylarına ilişkin alt komisyon bakalım ne yapacak?"Ce

3375 defa okundu.

yazının tamamı...
Asker yerine polis devleti mi?
Asker yerine polis devleti mi?Eskiden, TSK sadece siyaseti değil, günlük yaşamı da kontrol altında tutardı. Yolsuzluklar jandarma tarafından kovalanır, sokak olaylarına dahi dolaylı da olsa müdahale edilirdi. Jandarma kendi bölgesinde olmasa bile istihbaratını polise verir ya da operasyonu devrederdi. Bugün polis ön plana çıkıyor. Ancak bu defa da yetkilerini çok hoyratça kullanıyor.POLİS ASKERİN ROLÜNE Mİ SOYUNUYOR?Size bir gözlemimden söz etmek istiyorum.Bu sanıyorum ki son yıllarda kamuoyunda da giderek yaygınlaşan bir izlenim. Polis giderek değişiyor. Eskiden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin oynadığı rolü üstüne almaya başlamış gibi görünüyor.Biraz daha açayım...Eskiden, Türk Silahlı Kuvvetleri herşeye hakimdi. Siyaseti yönlendirdiği gibi, günlük yaşama da karışırdı. Örneğin, jandarma "Beya

3175 defa okundu.

yazının tamamı...
Şike iddiaları ligin tadını kaçırdı
Şike iddiaları ligin tadını kaçırdı...Şu sıralarda kimle karşılaşsam sadece şike iddianamesinden söz ediyor.Aslında herkesin tahmin ettiği veya bir kesimin de bildiği, ancak görmezden geldiği şike sorunu ile sonunda yüz yüze geldik. Bu açıdan kimse bu iddialara hayret etmiyor. Öte yandan da ligin tadı kaçtı. Artık her şutun, her golün altında birşeyler aranıyor.Gündemimizi bir süre şike iddianamesi işgal edecek.Aslına bakacak olursanız, işin içinde Aziz Yıldırım'ın adı karıştırılmamış olsaydı, olay bu kadar dallanıp budaklanmazdı.Zira futbolda şike uzun süredir bilinen, ancak parmak basılamayana bir konuydu.Düşünebiliyor musunuz? Karşı taraf oyuncularına "Teşvik primi" verilmesini son derece normal karşılayan bir sisteme sahibiz. Bu yasalarımıza göre suç değildi.Peki "Teşvik primi" nedir?A

7618 defa okundu.

yazının tamamı...
Haber için, anamızı satar mıyız?
Haber için, anamızı satar mıyız??Mehmet Ali BirandEski Genelkurmay Başkanı Koşaner'in internete düşen konuşmasını okuduğumdan beri bu soru beni hep düşündürüyor.?Bu konuda medya eskiden ikiye ayrılırdı.?Bir kesimi askeri destekler, hatta açık-gizli işbirliği yapar, diğer bir kesimi de korku içinde sessiz kalır veya uzaktan izlemekle yetinirdi.?Gazetecilerin genelde asker ve sivil iktidarlarla ilişkileri ve bu kesimde bıraktığı izlenim de giderek değişiyor.?Gerçekten de gazeteciler "haber uğruna analarını dahi satarlar mı?"?Koşaner Paşa'ya göre, "Gazeteciler haber için analarını dahi satan bir guruptur." Hatta  subaylarına dikkatli davranmalarını, gazetecilerden uzak durmalarını, hiçbir şey anlatmamalarını tavsiye etmişti.?Aslında kötü ni

3037 defa okundu.

yazının tamamı...
Yıldızı parlayan veya sönen 10 etkili isim...
Yıldızı parlayan veya sönen 10 etkili isim... Mehmet Ali Birand Hürriyet Gazete'sinin dört yazarı bu hafta çok akıllı bir konuyu ele aldılar ve hepimizi konuşturdular.Türkiye'nin en etkili 10 ismini seçtiler.Dünya'nın neresinde olursa olsun, daima ilgi çeken bir konu. Biz de 8 kişilik bir arkadaş gurubu, birgün önce kendi aramızda aynı anketi yaptık.Pazar günü de, sonuçları Hürriyet'in 4 yazarınınkilerle karşılaştırdık .İlginçtir, ilk 4-5 isimde tam bir mutabakat vardı.Recep Tayyip ErdoğanAbdullah GülFethullah GülenKemal KılıçdaroğluAbdullah ÖcalanEminim sizlerin yapacağı listenin içinde de bu isimler vardır. Geri kalanlar farklı çıkabilir, ancak en tepedekiler bu isimlerden oluşacaktır .Benim dikkatimi çeken, aynı listeyi 10-15 yıl öncesiyle karşılaştırdığımızda, ortaya çıkan manzara

3261 defa okundu.

yazının tamamı...
Van Depremi'nin karne notu
Van Depremi'nin karne notuGazete sayfalarına veya TV ekranlarından sadece madalyonun olumsuz yüzünü izlediniz. Oysa, madalyonun bir de öbür yanı var. Yani işini iyi yapanlar, inanılmaz bir özveri ile çalışanlar, uyku dahi uyumadan ellerinden geleni ardlarına bırakmayanlar var. Bugün size madalyonun olumlu yanını göstermek istiyorum.Bence bu depremde en çok alkışlanacak en çok eller üstünde taşınacak olanlar, resmi veya özel kurtarma ekipleriydi. Belki hepsinin adını yazamayacağım ancak, (Jandarma-Sivil Savunma- Madenciler-Umke-İtfaiye-Polis-Akut ) hepsi göğsümü kabarttı.           Son derece modern aletlerle donatılmışlardı. Yüzlerce metre derinlikteki sesleri duyan mikrofonlardan, enkazın altına kadar inebilen kameralara, hepimizi hay

3700 defa okundu.

yazının tamamı...
Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdırSeçimlerden bu yana Başbakan'ın Kürt sorununa yönelik sert tutumunu eleştiriyorum. Bizi barışa bu kadar yaklaştırdıktan sonra, birden bire tutum değiştirmesini kabul edemiyordum. Ancak PKK'nın son cinayetleri Erdoğan'ı kamuoyu karşısında haklı çıkartmaya başladı.Örgüt bu tutumuyla hem kendi kamuoyunu hem Türk kamuoyunda giderek azalan desteğini hem de Avrupa'yı kaybediyor.PKK'yı anlayabilmek, stratejisini çözebilmek giderek imkansızlaşıyor.Kandil'deki liderleri sayılan Murat Karayılan'ın Türk kamuoyuna yolladığı mesajlar başka, giderek artan kanlı eylemler ise bambaşka bir görüntü çiziyor.Kürt ve Türk toplumları bir barışa varılmasını, artık terörden kurtulunmasını istiyor.PKK ise tam aksine daha fazla kan döküyor.Barış istemiyormuş, Türkiye Cumhur

3212 defa okundu.

yazının tamamı...
Piri Reis geri dönmek zorunda kaldı
BU GEMİYİ YA KULLANMAYIN VEYA YENİSİNİ ALIN... Kendi kendimizi komik duruma düşürüyoruz. Koca Piri Reis adlı gemiden söz ediyorum. Güney Kıbrıs'ın petrol ve gaz araması haberleri çıkınca, birden bire aklımıza bu 33 yıllık gemi geldi. Zaten yapacak başka birşeyimiz de yoktu. Zira hiçbir hazırlığımız yoktu. Çaresiz şekilde, Güney Kıbrıs'a meydan okumak için Piri Reis'i süsleyip püsleyip denize yolladık. Ne oldu? Motorları iflas etti. Geri döndü. Tamir edilip geri gidecek ve araştırma yapacak dendi. Yetkililer yalanladılar ancak kamuoyundaki izlenim bu geminin döküldüğü şeklinde. Zaten resmine bakın yeter... Gerçekten, kendimizi ayıplı  bir duruma düşürüyoruz. Dünyanın en ileri teknolojisiyle donanmış nice silah ve donanımını satın alıyoruz, ancak yıllarca bilinmesine rağmen doğru dürüst bir

3492 defa okundu.

yazının tamamı...
Bu defa onlar sordu
Bu defa onlar sordu, ben yanıtladım…Çarşamba akşamı nefis bir gece geçirdim. Bir konuşma yapmak üzere davet edilmiştim. Salona girdiğimde hayretler içinde kaldım. Hayatım boyunca soru sorduğum, görüşebilmek için sırada beklediğim, dünyayı yöneten devleri karşımda buldum. Bu defa onlar sordular, ben yanıt verdim. Onlara Türkiye'yi ve Başbakan Erdoğan' ı anlattım.Aman Allahım! Nasıl büyük bir keyif aldım tahmin edemezsiniz. Çarşamba akşamı, Çırağan Oteli’nde bir konuşma yapmak üzere davet edilmiştim. Kanal D ana haberi tamamladıktan sonra koşarak otele geçtim. Salona girdiğimde donup kaldım. Masalarda sakin şekilde yemek yiyenlerin son derece ünlü isimler olacağını tahmin ediyordum ancak bu kadarını beklemiyorum. Şaşırdım ve heyecanlandım. Zira bunlar öyle isimlerdi ki inanamazsınız. 45 yıl

3459 defa okundu.

yazının tamamı...
DEVLET BİRGÜN KÜRTLERDEN ÖZÜR DİLEYECEKTİR
" DEVLET BİRGÜN KÜRTLERDEN ÖZÜR DİLEYECEKTİR?"? ?Hasan Cemal'in son kitabının adı : BARIŞA EMANET OLUN.? ?Son derece sağduyulu, vatanını seven bir demokratın kaleminden çıkmış  bu yaklaşıma eleştirisel  bakanların dahi okumaları gereken bir kitap . Hızla üstünden geçtim. Henüz tümünü okuyamadım. Kitabı ileride daha geniş şekilde ele alıp sizlerle paylaşacağım.Pazar günkü Milliyet'te Miraç Zeynep Özkartal'ın Hasan Cemal ile yaptığı söyleşi beni yıllar öncesine götürdü. Türk toplumunun nereden nereye ne kadar hızla geldiğini gördüm. Doğrusunu söyleyeyim  bu toplumun Kürt sorununu  aşma yeteneği konusunda güvenim arttı.BAKIN NERELERDEN NERELERE GELDİK?1987'de devlet Güneydoğu'daki kimi saldırılar için  "Bu olayları Apo'cu

3517 defa okundu.

yazının tamamı...
BDP'yi dövmekten artık vazgeçin
BDP'yi dövmekten artık vazgeçin?Mehmet Ali BirandBDP'yi hırpalamak, yerden yere vurmak neredeyse milli bir spor oldu. PKK'nın her cinayeti BDP'nin sırtına yükleniyor. Hoş BDP'liler de bu görüntüden kurtulmak için hiçbir şey yapmıyorlar ya! Neyse. Bugün yemin edip Meclis'teki yerlerini alacaklar ve Anayasa çalışmalarına katılacaklar. Yeni ve son derece önemli bir dönem başlıyor. Karşımızda da diyalog kurabileceğimiz, Kürtlerin gerçek temsilcileri olarak ortaya çıkan bir tek onlar var. Dövmek yerine sorunu çözmeye bakalım.Bugün son derece önemli ve yepyeni bir dönem başlıyor.? ?Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıyor.? ?Bu olayı ben iki nedenle önemsiyorum.? ?İlki, bu Meclis'in yeni bir Anayasa yapacak olması.Diğeri de BDPlilerin 

3004 defa okundu.

yazının tamamı...
PKK ile müzakere bitti, mücadele dönemi başladı
PKK ile müzakere bitti, mücadele dönemi başladıBaşbakan New York dönüşünde, uçağına davet ettiği gazetecilerle yine sohbet etti . Soruları yanıtladı ve değerlendirmeler yaptı.Bu tip gezilere çok katılan uzman arkadaşların dediklerine göre, zaman zaman çok sinirli ve elektrikli olurmuş. Bu defa yorgundu, ancak sinirli değildi. Tam aksine, rahattı. Doğrusu , yorgun olmasaydı yadırgardım. Zira tam bir hafta boyunca, sabahın 08.00' inden gece 23.00'e kadar toplantı- konuşma- çalışma ile geçti.Müthiş bir tempo sergiledi.1 saate yakın süren bu sohbetin en önemli bölümlerini sizin için özetledim :PKK' nın hemen hemen hergün bir yeri vurması, şehitlerin sayısının artması, ister istemez New York'tan daha önemliydi."...Bence operasyonlarda ciddi kayıplara uğradıkları için, şimdi intikam peşinde koşu

3743 defa okundu.

yazının tamamı...
Lider ülke imajı Erdoğan'ı büyütüyor
Lider ülke imajı Erdoğan'ı büyütüyor...Başbakan'ın son ziyareti, kamuoyunda çok farklı yankılandı. Son seçim analizleri ve anketlerde de belirtildiği gibi, "lider ülke" imajı iktidara ters bakanların  dahi hoşuna gidiyor. Hele Kahire sokaklarındaki gösteriler, Erdoğan'ın reytingini birkaç puan artırmış durumda.?Bu verileri hem bazı anketçilerden, hem de konuştuğum kanaat önderleri  ve kurumlardan aldım.?Aslında çok anlaşılır bir algılama.?Şimdiye kadar böyle bir durumla karşı karşıya kalınmamıştır. Türk kamuoyu ister Orta Doğu ister "Batı"dan olsun, sadece eleştiri duymuştur.Bundan dolayı da uzun yıllar  uluslararası ilişkilerde kompleksli yaşamış ve özellikle "Batı" ülkeleri karşısında kendini ezik görmüş olan Türk halkı bu dönemle birlikte ilk defa alkışl

4516 defa okundu.

yazının tamamı...
İsrail ile çatışmak akıl karı değildir
İsrail ile çatışmak akıl karı değildir...Hemen her yerde aynı soruyla karşılaşıyorum:?"Başbakan İsrail ile sürtüşmek, çatışma pahasına Gazze için elini ateşe sokmak mı istiyor? Amacı nedir? Kasfasının arkasında bir strateji var mı, varsa bu nedir?"?Mutlaka bir oyun planı var. Kararları Davutoğlu ile birlikte alıyorlar. Adımları ise, Başbakan bizzat atıyor.?Peki nereye kadar gidilecek??Türkiye'nin İsrail'e adeta meydan okuması, donanmasını harekete geçireceğini açıklaması ister istemez, kuşku ve kaygıları artırıyor.?"İsrail ile savaş mı isteniyor, neden bu kadar meydan okunuyor?"  sorularının yaygınlaşmasına yol açıyor.?Türkiye, İsrail ile bir askeri çatışmanın ne anlama geleceğini çok iyi bilen ülkelerin başında gelir. Böyle bir olasılıkta karşınıza

4188 defa okundu.

yazının tamamı...
Nerede kalmıştık...
Nerede kalmıştık...??Ayrılığımız uzun sürdü. Sağlık sorunları ortaya çıkınca insanın gözü hiçbir şey görmüyor. O ana kadar çok önem verdiğiniz konular küçülüveriyor.Nefret ettiklerinize farklı şekilde bakmaya başlıyorsunuz. Size kan kusturan insanlar gözünüzde daha da küçülüp yok oluveriyorlar. Dostlarınız ve sevdikleriniz ise daha da büyüyorlar.Hayat boyu peşinde koştuğunuz, kazanabilmek için çırpındığınız paranın anlamı yok oluveriyor. İçinize kapanıyorsunuz ve tüm değer yargılarınızı sorgulamaya başlıyorsunuz.Sonunda da, kendinize dert edindiğiniz nice sorunun hiç de sandığınız kadar önemli olmadığını görüyorsunuz. Kepenklerimi kapattım.Dışımdaki hiçbir şeyle ilgilenmedim. Ne gazete okudum, ne televizyon seyrettim. Gündemi hiçbir şekilde izlemedim.Bambaşka bir alemde yaşad

4066 defa okundu.

yazının tamamı...
Mehmet Ali bana dünya dört köşe dese, inanabilirim
Mehmet Ali bana dünya dört köşe dese, inanabilirim..Sayın Ayşe Arman eşim Cemre ile bi söyleşi yaptı. Sizlerle paylaşmak istedim...Mehmet Ali bana dünya dört köşe dese, inanabilirimTürkübü'nde bir ev. Tepelerde. Koya bakıyor. Güzel bir ev. Gösterişsiz, zevkli. Mis gibi bir rüzgar esiyor. Begonvil, begonvil, begonvil... Aşağıda beyaz bir tekne duruyor, bu yaz hep o tekneyle gezmişler. Umur Birand, "Ne içersin?" diye soruyor, buz gibi bir cin tonik getiriyor.Minik oğlu Umberto Ali'den söz ediyor, karısı Caterina geliyor onunla sohbet ediyoruz. Ve işte Cemre Birand. Kırmızı elbisesiyle karşımızda. Kendisini iyi ifade eden, çok açık sözlü, kıvırması, yalanı-dolanı olmayan, net bir kadın. Ve komik. Ve dobra. Ve tatlı. Ve kocasına ölesiye bağlı bir kadın. Kocası Mehmet Ali Birand'ı hepimiz tanıy

8515 defa okundu.

yazının tamamı...
Kemoterapi aralarında 28 Şubat belgeseli hazırladım
Kemoterapi aralarında 28 Şubat belgeseli hazırladım..Sayın Ayşe Arman benimle bir söyleşi yaptı. Sizlerle paylaşmak istedim....Kemoterapi aralarında 28 Şubat belgeseli hazırladımCemre Birand'la konuşup,  Mehmet Ali Birand'la konuşmamak, hastalıkla nasıl mücadele ettiğini sormamak olmazdı. Sordum. Sizi Mehmet Ali Birand'ın hayat enerjisiyle baş başa bırakıyorum.Ondaki enerji, savaşçı ruh, çalışma isteği, orijinallik, öncülük, pes etmemek, teslim olmamak hep ama hep devam etmek olağanüstü. Hepimize bulaşması dileğiyle...*  Biz sizi özledik, siz de bizi özlediniz mi??- Özlemez miyim, özledim.*  Ekranlara ne zaman geri dönüyorsunuz??- Bayramdan sonra Kanal D Haber yeniden başlıyor. Yazılarım da...*  Bu hastalık yüzünden hayatınızda bir "dönüm noktası"na gel

5082 defa okundu.

yazının tamamı...
Erdoğan, tarihe geçmek istiyorsa bu soruna el koyar...
Erdoğan, tarihe geçmek istiyorsa bu soruna el koyar...Mehmet Ali BirandLiderler için en öncelikli unsur, başında oldukları partinin ülkeyi  başarılı şekilde yönetmesi, zenginleştirmesi ve iktidarı mümkün olduğu kadar uzun süre elinde tutabilmektir.?Bu, her siyasetçinin ilk hedefidir. Çıraklık dönemini atlattıktan sonra, her liderin hedefi değişmeye başlar. Tarihe geçmek, ülkenin kaderine damgasını vurmak ister.?Erdoğan için artık ustalık dönemi başladı. Artık, Atatürk  veya Özal  gibi damgasını vurmak, tarihe geçmek çok daha önem kazanıyor.?Önünde de müthiş bir fırsat var.?Kürt sorununu çözüme götürecek ve kan akmasını önleyecek her lider, tarihe geçecek, hiçbir zaman da unutulmayacak.?Tekrar etmek istiyorum.Kürt sorununu çözememiş bir Türkiye,

6749 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRKİYEYE GERİ DÖNÜŞ VE KARANLIK YILLAR...? ,
TÜRKİYEYE GERİ DÖNÜŞ VE KARANLIK YILLAR...? ,Avrupa'da fırtına gibi geçen ve inanılmaz  gazetecilik yaşamım 1991 yılına kadar sürdü.Cemre ile artık geri dönme zamanının geldiğine karar verdik. Oğlumuz Umur da ilkokulu bitirmişti. Hayatımızı ya tümüyle Brüksel'de geçirecek ya da geri dönecektik. Geri dönmeyi kararlaştırdık. Avrupa'daki yaşamımız ailece hepimize çok şey katmıştı ancak yetmişti.? ?1991'in haziranında, İstanbul'a yerleştik ve hayatımız tümünden değişti. Doğrusunu söylemem gerekir ki, hayatımız bir yandan karardı, öte yandan da  çok renklendi. Sevdiklerimize yakın olmanın keyfine kavuştuk.? ?İstanbul'daki yaşam asıl, uzun yıllardır çalıştığım Milliyet'te ayrılıp SABAH'a geçmem ve 32. GÜN'ü de TRT'den Show TV'ye taşımamla bi

6195 defa okundu.

yazının tamamı...
32.GÜN'ün GETİRDİĞİ ŞÖHRET
32.GÜN'ün GETİRDİĞİ ŞÖHRET1985'te, bir adım daha attım ve 32.GÜN adlı, aylık bir haber programını başlattım. Gazetecilik artık beni tek başına tatmin etmiyordu.Televizyon ile daha geniş kitlelere sesimi duyurmak istdedim.Uluslararası ilişkileri ele alan ve yabancı devlet adamlarını konuk eden bir program yaptım. TRT'nin durağan dilinden farklı olduğu için çok beğenildi.  Aslında programı, Avrupa TV'lerinde gördüklerimi örnek alıp, izlediklerimden esinlenerek yapmıştım, ancak program beklemediğim oranda beğeni kazandı ve beni şöhrete taşıdı.Bu programın böylesine başarılı olmasında en büyük katkı Can Dündar, Mithat Bereket, Çiğdem Anat, Ali Kırca, Deniz Arman, Cüneyt Özdemir, Rıdvan Akar, Musa Çözen, Talip Korkmaz, Sacit Baydar başta olmak üzere, sayısız muhabir, kameraman ve teknisyen

6743 defa okundu.

yazının tamamı...
GAZETECİLİKTEKİ PARLAK DÖNEM...
GAZETECİLİKTEKİ PARLAK DÖNEM...Dördüncü şansım ise, Milliyet'te çalışırken karşılaştığım Cemre oldu. Onunla 1971'de evlendim ve hayat mücadelemizi birlikte götürdük.Evlilik ile birlikte cebimizde, Milliyet'in verdiği 500 dolar maaşla  Brüksel maceram başladı.? ?Milliyet'in Brüksel'deki muhabiri olmak bana çok şey kazandırdı. Hem dünya görüşümü etkiledi, hem de çok şey öğrenmemi sağladı. Eğer Brüksel'e gitmemiş, Cemre ile orada 20 yıl süreyle yaşamamış olsaydım, bugün geldiğim yerde olamazdım.? ?Brüksel'deki gazeteciliğimin dönüm noktası da, 1974 Kıbrıs Harekatı'yla gerçekleşti. Eskiden içine kapanık ve dış ilişkileri sorunlu olan Türkiye, birden bire dünyanın gündemine girdi. Bütün gözler Ankara'ya çevrildi. Hemen her yerde ilgi odağı oldu. Amerika'nı

5875 defa okundu.

yazının tamamı...
HAYATIMI DEĞİŞTİREN 4 KİŞİ?
HAYATIMI DEĞİŞTİREN 4 KİŞİ?O şansı bana, dayım Mahmut Dikerdem verdi. Dışişleri Bakanlığında küçük bir diplomattı. Çok para kazanılan bir düzeyde olmamasına rağmen, ablasının küçük oğlunun eğitimini üstlendi. Annemin beni GS Lisesinde okutacak imkanı yoktu.Dayım okul taksitlerini yüklendi.?1962'te Lise bittikten sonra, İstanbul Üniversitesi Filoloji Fakültesinde Fransızca bölümüne girerek eğitimimi sürdürmeyi denedim, ancak olmadı. Anamın artık takati tükenmişti. Ne yapıp edip çalışmam gerekiyordu.? ?İkinci şansım, Kenan İnal oldu. Koç Gurubu'nun önde gelen isimlerinden biriydi. Aile dostumuzdu. Vehbi Koç'un benimle ilgilenmesini sağladı.1963'te önce İngiltere'ye ayağımdan 5 inci ve sonuncu ameliyatımı olmaya gittim. Dönüşümde de Koç Holding'e girecektim.Londra

5863 defa okundu.

yazının tamamı...
HAYATA TALİHSİZ BAŞLANGIÇ?
HAYATA TALİHSİZ BAŞLANGIÇ?Annem, babamın üç aylıklarıyla bizi ve kendini geçindirmenin çaresizliği içindeydi.? ?Kışları, kömür sobası etrafında toplanıp ısınmaya çalışarak geçirir, haftada bir yanan alt kattaki hamamda yıkanır, günde sadece 7-8 defa sefer yapan özel bir otobüsle, kar yağdığında yollar kapanmazsa, 1 saatlik yolculukla Kadıköy'e, oradan da vapurla şehre gidip gelerek yaşardık.? ?İşte öylesi karlı bir gece, annem 3 yaşındaki beni yıkamak için soba'nın üstünde su ısıtırken, üstünden atlamaya kalkmışım ve kovayı devirmişim. Kaynar  su sol bacağımı yakmış. Böylece, hayatımın gidişini etkileyen, 5 ayrı ameliyat geçirip, toplam 1 yılımı hastanelerde geçirdiğim, ölümün ucundan bir şans eseri kurtulduğum talihsizlik dizisi başlamış.


6007 defa okundu.

yazının tamamı...
Hayatım Mehmet Ali Birand
Hayatım Mehmet Ali BirandSonradan annem anlattı. 9 aralık 1941 gecesi, Alman Hastanesi'nde dünyaya gelmişim.? ?Kendimi bildiğimde, Erenköy'de 4 dönümlük bir bahçenin içindeki, her tarafı dökülmekte olan üç katlı köşk- konak karışımı bir evde kendimi buldum.Etrafımda sadece annem Mürvet ve ağabeyim Ural vardı. Bir de tavan arasında koşuşturan fareler.? ?Babam, ben 2 yaşındayken kalp krizi sonucu ölmüş. Annem 42 yaşında iki çocukla dul ve beş parasız kalmış.İzzet Birand, Maliye Bakanlığı Kaçakçılık Şubesi'nin başındaymış. Benim tanıdığımda epeyce yaşlanmış olan köşk, babamın döneminde Erenköy'ün en eğlenceli yeriymiş. Zamanının en tanınmış şarkıcıları, Necmi Rıza Zobu veya Naşit ve Vasfi Rıza gibi tiyatrocuları her hafta toplanıp yemek yer, rakı içer, şarkıl

6261 defa okundu.

yazının tamamı...
Polis halkın güvenini kaybediyor
Polis halkın güvenini kaybediyor??Son derece ciddi bir durumla karşı karşıyayız.  Polis, öylesine hoyratça davranıyor ve kamuoyundaki kuşku ve kaygıları arttıran öylesine dramatik hatalar yapıyor ki bir an önce önlem alınmazsa, zaten azalan prestijini ve güvenini tümüyle kaybedecek. İkinci Ergenekon davasındaki olay, tüyler ürpertici örneklerden biridir.İçişleri Bakanı Beşir Atalay' ın işi çok zor.? ?Bir yandan, polis teşkilatının bu ülkedeki statüsünü yükseltmeye çalışıyor, öte yandan elindeki teşkilat sapır sapır dökülüyor.? ?Polis, etkinliğinin giderek arttığının sanki farkında değilmiş gibi davranıyor.? ?Medyaya yansıyan son olay, bunun en tipik örneklerinden biri.? ?İkinci Ergenekon davasından dolayı

4990 defa okundu.

yazının tamamı...
Türkiye, başkaldırıyor. Nükleer yakıt üretecek
Türkiye, başkaldırıyor. Nükleer yakıt üretecekDavutoğlu'nun geçen Cumartesi günkü, 2010'un muhasebesini yaptığı, o çok konuşulan, 3.5 saatlik maraton basın toplantısında son derece önemli bir şeyin farkına vardım. Belki sizler çoktan biliyorsunuzdur. Bana dudak büküp "Ooooo günaydın arkadaş" diyebilirsiniz. Kusura bakmayın, ben şimdi farkına vardım ve benim gibi henüz durumu görmemiş olan  okurlarıma anlatmak istiyorum.Farkına vardığım konu, Türkiye'nin 2020'lerde dünyadaki yerini etkileyecek. Ülkemiz, ya ikinci ligde kalacak veya 1'inci ligde top dolaştıracak. Konu, Nükleer Enerji Sahibi olup olmamakla ilgili.Eğer Türkiye, ekonomisini, doğum oranının üstünde büyütmek ve zengin ülkeler arasına girmek istiyorsa, enerji kaynaklarını çoğaltmak, çeşitlendirmek ve dış kaynaklara bağlılığın

6548 defa okundu.

yazının tamamı...
Gazeteci para alır, karikatürcü çizer
Gazeteci para alır, karikatürcü çizerGünlerdir tartışılıyor.1) Program yaptıkları için TRT'den para alan gazeteciler eleştiriliyor. Neden, anlayabilmiş değilim. Gayet tabii alacaklar. TRT ekranlarına çıkıp zamanlarını ve bilgilerini verdikleri bir işte neden para almayacaklarmış? Son derece haklılar ve söyleyeyim, çok da az parayla yetiniyorlar. Daha fazlasını istemeliler. 2) Salih Memecan, Kemal Kılıçdaroğlu'nu dansöz şeklinde karikatürize ettiğinden dolayı yerden yere vuruluyor. Neden, onu da anlayabilmiş değilim. Karikatür bir sanattır ve dünyanın hiçbir yerinde sınırları yoktur. Tahammülü olmayan toplumlar karikatüristlerini yerden yere vururlar.3) TRT'deki Mehmet Ali Ağca programını eleştirdiğim için kurum tarafından hücuma uğradım. Bunu da anlayabilmiş değilim. Ağca programında Abdi

3852 defa okundu.

yazının tamamı...
Kılıçdaroğlu’nu derin CHP devirmek istedi, başaramadı
Kılıçdaroğlu?nu derin CHP devirmek istedi, başaramadıAcaba bir başka parti, CHP?nin kendine yaptığı kötülüğü yapar mıydı? Bir lider seçtikten 5 ay sonra, kalkıp komplo kuran bir Genel Sekreter olabilir mi? Gel de Baykal?ı arama. Demek ki, CHP?ye Deniz bey gibi sert ve otoriter bir Genel Başkan gerekirmiş. Genel seçime 7 ay kala koskoca Ana Muhalefet Partisi'nin düştüğü duruma bakın. Kılıçdaroğlu ile birlikte, tam ümitler yeşermişti ki, birbirlerine girip, seçim şanslarını da yok ettiler. Şimdi herhalde, AKP ile MHP çok keyiflilerdir. Zira bu kavga bu iki partiye yarayacak.CHP, bugün tam anlamıyla üçe bölünmüş durumda. Kılıçdaroğlu ekibi... Sav ekibi... Baykal ekibi... Genel Başkanlığa, alkışlarla, delegelerin neredeyse tümünün oylarıyla oturtulan Kılıçdaroğlu, 5 aylık bir sürede alaşağı ed

4072 defa okundu.

yazının tamamı...
Aşkolsun kanser MERAL TAMER
Aşkolsun kanser MERAL TAMERMeral TamerAşkolsun kanser MERAL TAMERMeral Tamer'in, Doğan Kitap'tan çıkan Aşkolsun Kanser'ini korkarak elime aldım.İlk duyduğumda, Meral'e kanser hastalığını hiç yakıştıramamıştım. Onun gibi hayat dolu bir insanın, eşim Cemre gibi kansere yakalanmasını kabullenememiştim.Meral,  kanserle tanışmasını, neler hissettiğini, sadece hastalığı değil, hayatını anlatarak bize aktarmış. Çok hoş, bilgi dolu, kolay okunan, roman gibi bir yaşam hikayesi. Çok tavsiye ederim...Meral Tamer, Osman Ulagay....

5814 defa okundu.

yazının tamamı...
Bıktık artık, bırakın istedikleri gibi giyinsinler?
Bıktık artık, bırakın istedikleri gibi giyinsinler?Türkiye'nin büyük bölümü, Üniversitelerdeki türban tartışmasından artık bıktı. Hepimiz yorulduk... Siyasetçilerimiz ise, artık açıkça anlaşılıyor, bu tartışmalardan besleniyorlar. Türban üstünden kavga edebiliyorlar, nemalanıyorlar. Sürekli tartışıyoruz, bu arada da gençlerimizin bir kesimi hırpalanıyor, diğer bir kesimi de devlete intikam hisleriyle doluyor. Yetti artık. Bırakın Üniversitelilerin yakasını, istedikleri gibi giyinsinler...Ben bıktım artık.Türban veya Başörtüsü, ne derseniz deyin, ancak bu toplum da yoruldu.Yine dönüp dolaşıp, Üniversitelerde türban'ın serbest bırakılıp bırakılmamasını tartışmaya başladık.Yetti...Açıkçası yetti.Üniversite yaşına gelmiş olan bir gencin nasıl giyineceğine artık Devlet karar vermemeli. Bu

4153 defa okundu.

yazının tamamı...
Yoo sayın başkan, bu iş o kadar basit değil...
Yoo sayın başkan, bu iş o kadar basit değil...Büyük bir merakla bekliyorum.ÖSYM Başkanı Prof. Ünal Yarımağan acaba ne yapacak?Baksanıza, kılavuz kitapçığında ardı ardına hatalar yapılıyor. Öğrenciler şaşkın. Aileler ne yapacaklarını bilemiyorlar. Kimselerin anlayamadığı açıklamalar yapılıyor. Gerçek hesaplamaların nasıl yapılması gerektiği anlatılırken, ardından yeni hatalar çıkıyor.Yaşananlar, bir sistemin çöktüğünü gösteriyor.Başka türlü anlatılabilir mi?Yarımağan son derece değerli bir bilim adamıdır. Bugüne kadar saygınlığını korumuş ve ciddiyetiyle bizi de etkilemiştir. ÖSYM de bu ülkenin iyi çalışan kurumlarından biridir. Yani bu olayın sorumlularına saygı duyduğumu söylemeliyim.Çarşamba akşamı CNN TÜRK'te çok ilginç bir program vardı. Sait Gürsoy, bu konuyu ele aldı ve uzmanlarla ko

4621 defa okundu.

yazının tamamı...
Bodrum Belediyeleri: Altın yumurtlayan kazları kaçırmak üzeresiniz
Bodrum Belediyeleri: Altın yumurtlayan kazları kaçırmak üzeresinizBen de Bodrum'da yazlığı olanlardan biriyim ve emin olun kendimi bir yolunan bir kaz gibi görüyorum.Biz kazlar, yılda en çok dört ayımızı geçirdiğimiz Bodrum yarımadasına, toplam milyarlarca dolarlık yüz binlerce ev yaptırdık. Kimimiz yemeden içmeden kesti, ailesini mutlu etmek için, dağ başında dahi olsa bir küçük yer edindi, kimi büyük paralar verip lüks yerler yaptırdı. Bunları yaparken de, yarımada'daki belediyeler tarafından resmen yolunduk. Kimi bin lira, kimi yüz binlerce lira. Belediyeler, gelirlerinin büyük bölümünü üstümüzden elde etti. Durum hala da farklı değil. Bizlerin orada olması, yaz aylarında yüz binlerce kişinin oralara akmasına ve milyarlarca lira para harcamasını sağlıyor.Bu kazların ise, istedikleri bir

4396 defa okundu.

yazının tamamı...
Savaş isteyenlere müjdeler olsun!
Savaş isteyenlere müjdeler olsun!Nihayet yüzleri gülmeye başladı. Uzunca bir süre korku içindeydiler. İktidar, Demokratik Açılım yapmış ve kamuoyunda müthiş bir heyecan olmuştu. Kürt kamuoyu ilk defa, gerçek "barışın" gelebileceğini görmüştü. Tam anlamıyla inanmamışlardı, ancak müthiş bir ümit doğmuştu.Eğer tutarsa, artık çocuklar dağa çıkmayacaktı ve her gün ölüm haberi gelmeyecekti.Eğer tutarsa barut ve kan kokusu yerine, bölgeye refah gelecekti. İnsanların yüzü gülecekti.Türk kamuoyu da ilk defa terörsüz bir yaşamın gelebileceğini görmüştü. Artık cenazeler bitecek, acılar dinecek, baruta harcanan milyar dolarlar ülkenin zenginleşmesi için harcanacaktı.Bu gidiş en çok "savaştan nemalananları" ürküttü. Barışın gelmesi, onların mevcudiyetlerini tehdit ediyordu.Terörün bittiği, silahın sust

3811 defa okundu.

yazının tamamı...
Baykal'ın gidişi çok şeyi değiştirecek
Baykal'ın gidişi çok şeyi değiştirecekDeniz Baykal özellikle son yıllarda çok eleştiriliyordu. Gençlerin ve parlak yeni yöneticilerin önünü tıkadığı, partinin değişen koşullara ayak uydurmasını engellediğinden şikayet ediliyordu.Bence Deniz Baykal, CHP'nin bugünkü koşullarda çıkarabileceği en yetenekli liderdi. Değişme zamanı gelmişti, ancak bunun önümüzdeki seçimlerden sonra gerçekleşmesi daha doğru olacaktı. Nedeni de, seçime bu kadar az zaman kala süvari değiştirme risklerinin göze alınmamasıydı. Zaten parti içinde, doğru dürüst bir süvari de yoktu.Neyse, olan oldu.Şimdi ileriye bakalım...Deniz Baykal, son yıllardaki tutumuyla, sadece bir muhalefet lideri değildi. Ulusalcı kesimin, Kemalistlerin, Askerin ve yargının önemli bir bölümünün de lideri konumuna grimişti.Konuştuğu zaman, başka

3830 defa okundu.

yazının tamamı...
Artık yetti, bizi yordunuz?
Artık yetti, bizi yordunuz?Anayasa değişiklik paket, biri eksik onaylandı ve çıktı. Tüm siyasetçilerimizden bir ricamız var: Bizi çok yordunuz. Sadece kavga ettiniz. Artık, tatile mi çıkacaksınız, ne yapacaksanız yapın ve bizi bir süre dinlendirin.Yetti... Emin olun, artık yetti.Anayasa değişiklik paketi, 8 inci maddesi hariç tümü onaylandı. Öylesine bir maraton yaşadık, iki hafta süresince  öylesine kavga-döğüş izledik ki, toplum  yoruldu. Tartışmalardan da, hiçbirşey anlamadık. Sadece karşılıklı küfürlü, hakaretli, sille tokatlı bir kargaşa yaşadık. TBMM'de de, iki hafta süreyle içerik konuşulmadı. Bu değişikliğin ne anlama geldiği bir türlü tartışılmadı.Şimdi önümüzde, önce bir Anayasa Mahkemesi süreci var. Ardından da referandum gelecek. Eğer referandum sırasında da ayn

4143 defa okundu.

yazının tamamı...
HERŞEYE "HAYIR"DEMEK, MUHALEFET ETMEK DEĞİLDİR
HERŞEYE "HAYIR"DEMEK, MUHALEFET ETMEK DEĞİLDİR...Toplum günlük yaşamdan şikayetçi. Sorumlu olarak da iktidarı görüyor. Bu da doğaldır. Eğer 7 yıl süreyle iktidar olursanız, ister istemez yıpranırsınız. Ancak, aynı toplumun muhalefetten de şikayeti var.        "İktidar sorunlarımızı çözemiyor, ancak muhalefette hiçbir şey yapamıyor. Etkili olamıyorlar." Cümlelerini sık sık duyuyoruz.          Bu yakınmanın nedenleri çok çeşitli. Ancak bence, en önemli nedenlerinin başında, herşeye körkütük HAYIR deme alışkanlığı yatıyor.       Adeta bir hastalık.         İktidar ne derse, herşeye karşı çıkmak.    Herşeyi

4074 defa okundu.

yazının tamamı...
Gazeteciliği Abdi İpekçi'den öğrendim
Gazeteciliği Abdi İpekçi'den öğrendimMehmet ali BirandSayın Mine Şenocaklı'nın Vatan gazetesinde yayınlanan söyleşimi takdim ediyorum......Gazeteciliği Abdi İpekçi'den öğrendim* Gazeteciliğe ne zaman başladınız? 1964'te... Ama habere ilgim Galatasaray'da okurken başladı. Abdi Abi, o zaman en büyük idolümüzdü. Galatasaraylı'ydı, çok iyi gazeteciydi. Galatasaray Lisesi'nin dergisi vardı. Abdi Abi ile ilk orada, 10'uncu sınıfta tanıştım. * Onun dışında sizi iten ne olmuştu bu mesleğe?O zamanlar şu çok hoşuma gidiyordu, insanlara bilmedikleri bir şeyi ilk anlatabilmek. Haberi anlayıp, tam hissini, nüansını verebilmek. Beni gazeteciliğe iten en çok bu oldu. * Ailenizde gazeteci var mıydı?Yoktu. Zaten babamı tanımadım bile. Maliye Bakanlığı'nda memurmuş. Zavallı ben küçücükken kalp sektesinden ö

3583 defa okundu.

yazının tamamı...
Bari asın da, hepten kurtulun! Mehmet Emin Karamehmet
Bari asın da, hepten kurtulun!Bu ülke kadar başarıdan hoşlanmayan, başarılı insanları cezalandırmaktan keyif alan, herhalde başka bir yer yoktur.Kim başarılı olur ve zenginleşmeye başlarsa, hemen peşine takılırız.Ya hırsızdır...ya dolandırıcı...veya iktidarı yalayıp ihale kapmıştır.Kendimiz böylesine art niyetli ve kötü düşünceli olunca, yasalarımızı da bu mantığa uygun şekilde düzenleriz. Yasaları öyle yazarız ki, önümüze gelen dosyanın mutlaka kötü yanını çıkarmak için tuzaklar kurarız.Yargıçlarımız da, ister istemez yasalardan uygularken, olaya olumlu yönünden değil, olumsuzluklarından bakar.Gazetecilerimiz de böyle yetişmiştir.Kendimiz hariç, herkesi üçkağıtçı olarak görürüz. Haberlerimiz hep bu kafa uygun biçimde yazılır. Manşetler hep tersten atılır.Mehmet  Emin Karamehmet işte bu ga

3828 defa okundu.

yazının tamamı...
Avrupa, Türkiye ve Kıbrıs'ı kaybediyor?
Avrupa, Türkiye ve Kıbrıs'ı kaybediyor?Türkiye'nin Avrupa Birliğine yürüyüşü 2009'da tökezledi. İlişkiler kayalara oturdu. 2010'da bu durumun değişeceğine dair hiçbir işaret yok. Tam aksine, Türkiye tam üyelik hedefinden uzaklaşıyor, Kıbrıs'ta çözüm ümitleri giderek yok oluyor. Önümüzdeki aylarda bu gidiş daha da netleşeceğe benziyor.2009'a, Türkiye-AB ilişkileri açısından çok ümitli başlamıştık. Ak Parti, nihayet çağrıları kulak verdi ve  Başmüzakerecilik görevini dışişlerinden ayırıp Egemen Bağış'a verdi. Asdından Avrupa bBirlği Genel Sekreterliği için dev bir kadro kuruldu. Bu kadarla da kalınmadı, adaylığımızın açıklandığı 2004'ten bu yana, Başbakan ilk defa Brüksel'e resmi gezi yaptı.Hepimiz heyecanlandık.Türkiye-AB müzakerelerinin hızlanacağını sandık. Ancak, Sarkozy-Merke

4020 defa okundu.

yazının tamamı...
Alevilere kollarımızı açma zamanı geldi de geçiyor
Alevilere kollarımızı açma zamanı geldi de geçiyorMehmet Ali Birand.. Bu hükümetin hayat felsefesini paylaşmıyorum.İçki servisi yapılıyor diye anma günlerini reddeden AKP'lileri, ben de reddediyorum. Dindarlık kisvesi altında iş çevirenlerini sevmiyorum. Ancak, bu iktidarın bir yanı var ki, çok beğeniyorum ve destekliyorum. O da, toplumumuzun artık kangrenleşmiş bazı sorunlarına el atma cesaretini gösterebilmeleridir.Erdoğan'ın üslubu hatalı, yaklaşımı gereksiz şekilde sert olabilir, ancak artık kokuşmaya başlamış sorunlara yaklaşımı da aynı oranda heyecan verici.Kıbrıs sorununa o el attı.Türkiye'yi Avrupa'ya taşıyacak ilk ve en cesur kararları o aldı.Kürt ve PKK sorunlarına o çözüm aramaya cesaret etti.Ermeni konusuna o elini daldırdı.Daha önceki iktidarlar hiç oralı olmadılar. Böyle

3970 defa okundu.

yazının tamamı...
Laik Cumhuriyet bizim farkımızdır
Laik Cumhuriyet bizim farkımızdırMehmet Ali BirandSizlere ucuz Cumhuriyetçilik propagandası yapmayacağım. Gerçekten neye inandığımı anlatmak istiyorum.Bunca yıldır dünyayı dolaşıyorum. Türkiye'mizin yabancıların gözünde ne anlama geldiğini, dışarıda nasıl görüldüğünü bizzat yaşayan bir insanım.Şu kadarını bilmemizde yarar var:Türkiye'nin elindeki en önemli koz, laik-demokratik ve Müslüman bir ülke olmasıdır.Diğer Müslüman ülkelere bakın lütfen. Hangisinde demokrasi uygulanabiliyor ? Hangisinde din ile devlet işleri birbirinden ayrılabiliyor ?Türkiye'nin Cumhuriyet olarak ön plana çıkması, ülkenin değerini tahmin dahi edilemeyecek derece yükseltiyor.Müslüman dünya'da Türkiye'nin en çekici yanı da işte bu, diğer Müslüman ülkelerden farklı olması ve Devlet mekanizmasının islamın kurallarıyla

3732 defa okundu.

yazının tamamı...
Öcalan, gerçek patron olduğunu gösterdi...
Öcalan, gerçek patron olduğunu gösterdi...Mehmet Ali Birand ..Öcalan, PKK' nın gerçek patronunun kim olduğunu bir defa daha gösterdi. "PKK benden sorulur ve benim dediğim olur. Son sözü ben söylerim" demiş oldu.DTP, Kürt açılımı konuşulurken kendilerinin değil asıl muhatap olarak Abdullah Öcalan'ın alınması gerektiğini söylerken herkes tarafında eleştirilmişti. Öcalan da sanki partinin bu yaklaşımının çok doğru olduğunu göstermek ister gibi davrandı. Bir mesajıyla Kürt açılımına önemli bir destek vermiş oldu...Bilene bilmeyene de , kimin kim olduğunu net şekilde anlattı. Kürt açılımının tek hedefinin, PKK'yı dağdan indirmek olduğunu biliyoruz. İşte bu çerçevede Türkiye'ye gönderilen PKK'lıların getirdikleri mesaj son derece önemli. Eğer geldiklerine pişman edilmezlerse, o zaman diğerleri d

3538 defa okundu.

yazının tamamı...
PKK hala terörle kazanacağını sanıyor...
PKK hala terörle kazanacağını sanıyor...Mehmet Ali Birand PKK ve Kürt Milliyetçilerin bir bölümü büyük bir yanılgı içindeler.Hala 1980- 90 döneminde kalmışlar. Hala o dönemin değerleriyle hareket ediyorlar.Uluslararası koşulların değiştiğinin, aynı zamanda Türk Devleti ve Türk Kamuoyunun büyük bir değişime girdiğinin ya farkında değiller veya kabullenmek istemiyorlar.Ne kadar fazla insan öldürürlerse, silahlı eylemlerini ne kadar yaygınlaştırırlarsa, T.C Devletine karşı, ellerindeki pazarlık kartının değerini arttıracaklarını sanıyorlar.Oysa büyük bir yanılgı içindeler.Nedenlerini, gelin birlikte inceleyelim:1. PKK, 1980-90 döneminde yoğun bir terör uyguladı. Hem Kürt, hem de Türk köylerini korkutmak ve destek vermezlerse ölecekleri gözdağını vererek güçlendi. Temel stratejileri Alan Kontr

3771 defa okundu.

yazının tamamı...
Ne ektikse onu biçiyoruz...
Ne ektikse onu biçiyoruz...Şu halimize neden şaşırıyorsunuz?Mehmet Ali Birand..Hergün yeni bir "şaşkınlık" yaşıyoruz.Erdoğan'ın Dokuz Eylül Üniversitesi'nin açılışında "Cumhuriyet düşmanı... Cumhuriyeti yok edicileri istemiyoruz" diye bağıran gencin, hukuk fakültesine birincilikle girdiğini öğenince,  şaşırıyoruz.Anketlerde, toplumumuzun giderek ırkçı tutuma kaydığı, Yahudi veya Hıristiyan komşu dahi istemediği ortaya çıkınca, şaşırıyoruz.Hrant Dink'in, rahip Santorini'nin öldürülmelerini, Zirve yayınevi cinayetini bir türlü anlayamıyoruz ve şaşırıyoruz.Baksanıza, Hülya Avşar bile onca yıllık deneyimine rağmen savcının sorularını duyunca şaşırıyor...Türk Silahlı Kuvvetlerinin en başındaki komutanından en küçük teğmenine kadar tüm subay kadrosunun içi siyaset dolu ve sivil iktidarların

3898 defa okundu.

yazının tamamı...
Ne değişti de, bugün çözüm aramaya başladık
Ne değişti de, bugün çözüm aramaya başladıkMehmet Ali Birand..Zaman zaman kendi kendinize soruyorsunuzdur. Daha kısa bir süre öncesine kadar, Kürt Sorunu diye birşey tanımıyorduk. PKK'yı Kürt sorunuyla karıştırıyorduk. Tek amaç, kim daha fazla insan öldürüp gücünü ispat edeceğiydi. Sonra bir şeyler değişti. Birden bire, farklı düşünür olduk. Herkes değişti. PKK da değişti, TSK da. İktidar partisi de, DTP de. ABD de değişti, Barzani de. Gelişmelere kronolojik olarak baktığımızda, nelerin nasıl farklılaştığı ortaya çıkıyor.Henüz daha işin başındayız.Henüz bu açılımın nasıl ve nereye gideceği de belli değil.Ancak, ne olursa olsun, ister umut dolu olalım ister karamsar, bu ülke bir yere doğru gidiyor. Özellikle Kürt Sorunu- Pkk ikileminde önemli değişimler yaşanıyor.Nereden nereye geldiğimize

3632 defa okundu.

yazının tamamı...
Silahlar susmadan paket açılmamalı
Silahlar susmadan paket açılmamalıMehmet Ali Birand..İktidar, Kürt Açılımını girişiminde göz boyama ve ufak tefek, rötuşlarla işi kapamak niyetinde değil de, eğer gerçekten ciddiyse, eğer gerçekten bir süreci yürütmeyi arzuluyorsa, o zaman herşeyden önce silahların susmasını sağlamalı. Önce silahlar sussun, ondan sonra paket tartışmasına girelim. Bakın neden?İki gündür sizlere Güneydoğu'nun havasını yansıtmaya çalışıyorum. Bugün, sadece bölge değil hem Türk kamuoyununun hem de Kürt kamuoyunun paylaştığı bir saptama ile devam etmek istiyorum.Bu saptama çok önemli. Zira  herşey bu saptamanın üzerine inşa  edildi. O da, artık silahla bir yere varılamayacağı saptamasıdır.Kürt kamuoyu, artık çocuklarının, akrabalarının ölmesini istemiyor. İstemiyor, ancak o çocukları dağa çıkmaktan da

4204 defa okundu.

yazının tamamı...
Halı dükkanından milyarderliğe?
Halı dükkanından milyarderliğe?Mehmet Ali Birand..Fettah Tamimce adını bundan böyle çok daha sık duyacağız. 40 yaşlarında gencecik bir işadamı 15-20 yılda, küçücük bir halı dükkanından, bugün toplam 5 milyar dolarlık bir turizm-inşaat devi yaratmış. Haftasonu Dubrovnik'teki otelinin açılışına katıldık. Gurur duyduk.Bizde, para kazanan adam sevilmez. Mutlaka bir bit yeniği aranır. Başarılı bir iş yapamayacaksın, senden  iyisi yok. Adın "namusluya" çıkar. Cumartesi günü, Hırvatistan'ın incisi sayılan Dubrovnik'te 220 odalı müthiş bir otelin açılışındaydık.  Sahibi, Fettah Tamimce. 38 yaşında, gencecik, güler yüzlü bir iş adamı.Rixos'ların sahibi.Türkiye'de 6, dünyada 7 Rixos var. (Kazakistan'da 2, Dubai, Viyana, Hırvatistan, Ukrayna ve Bahrein) Turizm ve inşaat şirketiyle bir

4112 defa okundu.

yazının tamamı...
Asker yumruğunu vurmadı?
Asker yumruğunu vurmadı?Mehmet Ali Birand..Asker-Sivil ilişkilerindeki "balans ayarı" 27 nisan 2006 günü başladı ve hala devam ediyor. Ağırlığı genelde Askerden yana basan terazinin kefeleri giderek dengeleniyor. Önceki gün yaşananlar bu sürecin hızlandığını gösteriyor. Karşılıklı ayar daha bir süre devam edeceğe benziyor.Türkiye'de, başlangıcı 27 Nisan 2007'ye dayanan  bir Sivil-Asker ilişkilerinde "balans ayarı" yapılıyor.Eski uygulamalara bakacak olursak, bu olayın ne kadar önemli olduğunu ve dengelerin de giderek nasıl değiştiğini görebiliyoruz. Fazla eskilere gitmeye de gerek yok. Askerle hiçbir sorunu olmayan son koalisyon hükümetinin dahi nasıl azarlandığını hatırlayalım.Başbakan Mesut Yılmaz'ın Tiflis'te Genelkurmay 2 inci Başkanı Org.Bir'den gelen "İrticaya  karşı

4103 defa okundu.

yazının tamamı...
Ben borcumu ödedim ve ben bir enayiyim...
"Ben borcumu ödedim ve ben bir enayiyim..."Mehmet Ali Birand..Emin olun kendimi enayi gibi hissediyorum.Nasıl olmasın ki...Bugüne kadar kredi kartımın birikmiş tüm borçlarını ödedim. Elimde para kalmamışsa bankadan borç alıp, kredi kartımı kapattım. Şimdi ne kadar hata ettiğimi anlıyorum ve kızgınlıktan kuduruyorum.Baksanıza, borcunu ödemeyen veya ödeyemeyen, bundan dolayı hakkında takibat başlatılan veya evine haciz gelenlerin borçları azalacakmış. Vatandaşlarının iyiliğini düşünen hükümetimiz, borç takanları kurtarmak için kolları sıvamış.Başbakan bundan bir süre önce, kredi kartı borçlularının affedilmesi konusunda son derece net bir tutum almıştı. Olmayan parayı harcayanların kurtarılmasının, borcunu ödeyenlere hakaret anlamına geleceğini söylemiş ve alkış almıştı.Meğer, dün dünmüş. Bu

4096 defa okundu.

yazının tamamı...
Karamehmet'in doğru insan seçimi
Karamehmet'in doğru insan seçimiMehmet Ali Birand..Mehmet Emin Karamehmet kendine özgü bir insandır. Ortalarda görünmez, medya'ya konuşmaz. Ancak onun öylesine önemli bir yanı vardır ki, kimse kolay kolay reddedemez.İş ve insan seçmesini çok iyi bilir.  Son olarak günlerdir konuştuğumuz Kuzey Irak'taki petrol çıkarma olayı ile bu yeteneğini tekrarladı ve gündeme oturdu. Hayatında çok örnekler vardır mutlaka, ancak kamuoyuna  yansımış iki isim, Karamehmet'in bu yönünün en belirgin tanığıdır.Biri, ona Turkcell projesini getiren  Murat Vargı, diğeri de ona Kuzey Irak petrollerinin kapısını açmış olan Mehmet Sepil. Murat Vargı, bugün bir imparatorluğa dönüşen Turkcell projesini, Karamehmet'ten önce bu ülkenin önde gelen nice iş adamına götürmüş, ancak ikna edememiştir. Vargı'yı

15211 defa okundu.

yazının tamamı...
TÜRKAN SAYLAN HEP GENÇTİ...
TÜRKAN SAYLAN HEP GENÇTİ... Mehmet Ali Birand..Prof. Dr. Türkan Saylan mutlu öldü.Son anına kadar gözleri pırıl pırıldı. Hele Ergenekon baskını olayı, onu adeta diriltivermişti.Ne yazık ki, Türk kamuoyunun bir bölümü Saylan'ı daha çok son gelişmelerle tanıdı. Oysa, yaşamı boyunca kendini bu topluma adamış, cüzzam ile mücadeleyle başladığı  kampanyalarını bugüne kadar taşımıştı.Böylesine mütevazi, içten ve insanların sağlığı ve iyiliği için çalışan kişilerin başımızın üzerinde yeri vardır. Saylan'ı, laikliğin abidesi veya AKP'ye muhalif bir ses diye değil, hayatını insanlığa adadığı için alkışlamalıyız. Zira unutmayalım ki, siyaset gelip geçicidir. Kalıcı olan insanlardır.Nur içinde yatsın...             ......Tüm Ya

4437 defa okundu.

yazının tamamı...
Kürtçe şarkıya neden şaşırıyoruz?
Kürtçe şarkıya neden şaşırıyoruz?Mehmet Ali Birand..Çarşamba günü Hürriyet'in önayak olduğu, "Güldünya" konseri manşetlerdeydi. Ancak, hemen hemen tüm başlıklar "Ajda Kürtçe Şarkı Söyledi" şeklindeydi.  Sanki inanılamayacak bir şey olmuş gibi davranıldı. İnanılmaz bir gelişme haber veriliyormuş gibi bir tutum.Neden?Kürtçe şarkı söylemek neden hala "haber" oluyor anlayamadım.Artık Türkiye değişiyor.Artık Kürtçe şarkı söylemek  insanların hapishanelere tıkılması anlamına gelmiyor.Artık 15 milyon vatandaşımızın konuştuğu  Kürtçeyi  içimize sindirelim.Artık normalleşelim...

4588 defa okundu.

yazının tamamı...
İstanbul Alexis Alexandris'i ikinci defa kaybediyor...
İstanbul Alexis Alexandris'i ikinci defa kaybediyor...Mehmet Ali Birand...İstanbul Alexis'i ikinci defa kaybediyor...Alexis Alexandris, çok genç yaşlarında (1960'larda) İstanbul'u terketmişti. Daha doğrusu onu bizler gitmeye zorlamıştık. Oysa,  ailece  hepimizden daha İstanbullu idi. Ancak, politikacıların küçük dünyası, uluslararası ilişkilerin küçük oyunları, Alexis'i doğduğu yerden koparıp attı.Aradan uzun yıllar  geçti ve büyük, başarılı bir Yunan diplomatı olarak İstanbul'a Başkonsolos oldu. Gerçek ailesini ve şehrini yeniden keşfetti.Tam beş yıldır aramızdaydı.Şimdiye kadar hiçbir Yunan başkonsolosunun yapamadığını yaptı. Zira buranın insanıydı. Bizden biriydi. Ancak nede olsa, Yunan diplomatıydı ve görevin gerektirdiği koşulları  yerine getirmek zorundaydı.Alexis

5460 defa okundu.

yazının tamamı...
Org. Başbuğ en zor dönemde, en zor göreve geldi
Org. Başbuğ en zor dönemde, en zor göreve geldi..Türkiye'de en çok gıpta edilen görevi Genelkurmay Başkanlığıdır. Her şeyi vardır. Güçlüdür, yüzbinlerce silahlı askere hükmeder, uçaklar helikopterler emrindedir. Ağzından çıkan söz tartışılmaz. Ne pahasına olursa olsun yerine getirilir. Sadece 70 milyon Türk'ün değil, dünya ordularının gözü de onun üstündedir. Ancak bir de madalyonun tersine bakarsanız, Genelkurmay Başkanlığı kadar, dengelere dikkat edilmesi gereken, atılan her adımın hesaplandığı bir mevkii yoktur. Genelkurmay Başkanı olmak büyük onurdur, ancak oraya oturduğunuz andan itibaren de burnunuzdan gelir.* * *Türkiye'de en çok gıpta edilen mevkii hangisidir, diye sorulsa, eminim büyük çoğunluk Genelkurmay Başkanlığını gösterir.Dışarıdan bakıldığında da çok doğrudur.Düşünsenize, 7

4084 defa okundu.

yazının tamamı...
Ben ne oldum?
Ben ne oldum?Mehmet Ali Birand...Vatan Gazetesi'nde yayınlanan , Sayın Oya Doğan Hanım ile yaptığım söyleşiyi paylaşıyorum......Geçen sezonu  en iyi haber bülteni olarak kapattınız. Bu gelişmeyle birlikte haber bültenleri cazibe merkezine dönüştü.. Bunu nasıl başardınız?MAB: Ak parti iktidara geldikten sonra siyasi ortam değişti. Ancak haber bültenlerinin çoğu hala magazin yapıyordu. Kanal D habere gelişimle birlikte bu denge değişmeye başladı. Aslında haberi cazibe merkezine dönüştüren biz değiliz. Halk izlediği haberlerden memnun değilmiş ama yine de bilgi sahibi olabilmek için izliyormuş. Biz topluma seçenek sunduk. Yani 24 saat içinde dünyada ve Türkiye?de ne yaşanıyorsa 45 dakikanın içinde onlara gösterdik. Bunu yaparken siyasi magazin de yaptık. Benim mücadelem magazine ka

10952 defa okundu.

yazının tamamı...
Türban, mini etek modası gibi yayılıyor
Türban, mini etek modası gibi yayılıyorMehmet Ali Birand..Milliyet Gazetesi için Tarhan Erdem'in yaptığı araştırma, bazılarımızın korktuğu gibi bir sonuç vermedi. Türkiye'de örtünenlerin oranı son 4 yılda sadece yüzde 5 artmış. Bu da, abartılı değil. Örtünenler arasında türban'ın yüzde 16 artışı ise, eskiden uzun etek giyenlerin, mini eteğe geçmesi gibi, yeni modaya uymaya benziyor...Milliyet Gazetesi için Tarhan Erdem'in yaptığı  araştırma ve geçen hafta da Sabancı Üniversitesi ile Açık Toplum Enstitüsü'nün, Ali Çarkoğlu-Ersin Kalaycıoğlu ikilisine yaptırdıkları araştırma, Türkiye'de dindarlığın  ve örtünmenin arttığını, ancak korkulacak bir düzeyde olmadığını ortaya koydu.Her iki araştırmayı, iki türlü okuyabilirsiniz.Bir bölüm ?Felaket. Türkiye elden gidiyor. Örtünme &nb

8447 defa okundu.

yazının tamamı...
Trafik magandalarına tepki gösterelim...
Trafik magandalarına tepki gösterelim...Mehmet Ali Birand..Hepimiz sürekli şikayet ediyoruz, ancak yerimizden kıpırdamıyoruz. Tüm yükü polise bırakıp seyrediyor ve sadece homurdanıyoruz. Oysa, kendimizi korumak sivil bir haktır. Cep telefonuyla konuşan, zikzak yapan, emniyet şeridini ihlal eden yol magandalarına tepkimizi göstereyim...İçişleri Bakanı Atalay, şimdiye kadar ki bir çok eski bakan gibi, trafik konusunda yeni önlemler açkıladı. Ancak, bu defaki fark Atalay'ın kararlılığı idi.Eğer böylesine önemli bir konuyu sadece polise bırakırsak, hiçbir yere varamayız. Bir süre sonra polis bıkar ve önlemler kağıt üzerinde kalır, unutulup gider.Oysa trafik kazaları bizim de hayatımızı tehdit ediyor.Cep telefonuyla konuşan, zikzaklı hız yapan, emniyet şeridini  yol gibi kullanan magandala

4388 defa okundu.

yazının tamamı...
Laik ulusalcılar, AB'yi mumla arayacaklar
Laik ulusalcılar, AB'yi mumla arayacaklarMehmet Ali Birand..Bizim laik Ulusalcılara bayılıyorum. Hem tüm yabancılara düşmanlar, özellikle AB'den nefret ediyorlar, hem de ülkenin giderek dindarlaşmasından korkuyorlar. Laik sistemin en etkili güvencesinin AB olduğunu bir türlü kabullenemiyorlar. Birgün çok, hem de çok pişman olacaklar...Öylesine ilginç bir sürece girdik ki, herşey birbirine karıştı. Kavramlar, dünya görüşleri, hatta ideolojiler karmaşası yaşıyoruz. Eski solcular, bugünün tutucuları oldular. Eskiden laik kesim dünya'ya, özellikle batı'ya açıktı. Bugün bir bölümü içine kapanmış, herkesi düşman görüyor.Beni en çok kendileri hem laik, hem de ulusalcı-milliyetçi kanatta görenler şaşırtıyor. Daha doğrusu, onları bir türlü anlayamıyorum. Laik olduklarını söylüyorlar, ancak örneğin

4879 defa okundu.

yazının tamamı...
KAYSERİ'DEN ÖĞRENECEK ÇOK ŞEYİMİZ VAR
KAYSERİ'DEN ÖĞRENECEK ÇOK ŞEYİMİZ VAR... Mehmet Ali Birand..Kayseri'ye ilk defa bu yıl gittim. Gül'ün bir kampanyasını izlemek istemiştim.Hayretler içinde kaldım.İstanbul'dan geliyordum ve gördüklerime inanamamıştım.Düşünebiliyor musunuz, öyle bir kent ki şehrin caddelerinde bir tek işportacı,  sokaklarında bir tek çöp görmeniz mümkün değil. Üstüne üstlük Anadolu'nun ekonomik çekim merkezlerinden biri olmasına, yoğun göç almasına rağmen bu şehirde gecekondulaşmadan eser yok! Otobüs terminalinin önünden geçerken insan şaşırıyor. Zira uzay üssünü andırıyor.. İstanbul'u düşündüğümde Kayseri'nin bence trafik problemi yok. Ama ?her şey hayalle başlar? sloganını kullanan Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki 18 km.lik raylı sistemi gelecek sene hizmete açmaya hazırlanıyor.  

5583 defa okundu.

yazının tamamı...
Mehmet Ali Birand Zorlukları Yenmek
Zorlukları YenmekMehmet Ali Birand Zorlukları YenmekZORLUKLARI YENMEK Hiç unutamayacağım zorluklarla karşılaştım. Davaların altında ezilme noktasına geldim ve bir ara "bu işi bırakayım"  dediğim dahi   oldu. Ancak, bana rahmetli Vehbi Koç'un bir tavsiyesi sayesinde kurtuldum. Bana şunu söylemişti: "Ne kadar güç duruma düşersen düş, şu üç konuda  başarılı olursan kendini kurtarırsın:1. Ürettiğin malı veya programı veya yaptığın işi çok iyi, kaliteli ve standartın üstünde gerçekleştir. En iyisini ortaya koy.2. Sağlığına çok dikkat et. İçki ve sigarayı kes, spor yap.3. Aileni ve dost çevreni etrafında sıkı sıkıya tut. Ben bu tavsiyeleri tuttum ve kazandımMehmet Ali Birand

4802 defa okundu.

yazının tamamı...
Mehmet Ali Birand Kıssadan Hisse
Kıssadan HisseMehmet Ali BirandKıssadan HisseBaşımdan çok olay geçti. Zamanında "galiba işin sonu geldi" dahi dedim. Hiçbir zaman ümidimi kaybetmedim. Zaman, hemen her olayın  üstesinden geliyor. Karşılaştığım kötü olayları da hiçbir zaman dramatikleştirmedim. Size de bunu tavsiye ederim. İşten atılsanız dahi, direnin moralinizi bozmayın.Mehmet Ali Birand

4405 defa okundu.

yazının tamamı...
Mehmet Ali Birand Gençlere Mektup
Gençlere MektupMehmet Ali BirandGençlere MektupSevgili Gençler,Başarılı olmanın %70'i kendimizi hazırlamamız ise, % 30'u şanstır. Şans unsuru hakkında söylenecek fazla bir sözüm yok. Ancak, başarıya giden yol hakkında sizlere birkaç önerim var:1. En başta, aman sevdiğiniz işi  seçmenizi öneririm. Kafanız neye yatıyor, neden hoşlanıyorsanız, o işi çok daha iyi yaparsınız. İşter itfaiyecilik, ister ustalık, ister hocalık olsun. Hiç önemli değildir. Önemli olan, sabah kalktığınızda "Ne iyi, sabah oldu da sevdiğim işe gidebiliyorum" diyebilmenizdir. Sevilen iş başarının yarısını getirir. Başarı da size mutlaka para getirir.2. Mutlaka yabancı  bir veya iki dil öğrenme zorunluğu geliyor. Ancak, iyi konuşmak ve okuyup yazmaktan, "Az bilirim" değil, "İyi bilirim" diyebileceğiniz gibi yab

5267 defa okundu.

yazının tamamı...

 

Bölümler 


Mehmet Ali Birand Gözüyle

Kimdir

Başarıları

Linkler

Kendi Sesiyle

Fotograf Albüm

Kitap Tavsiyeleri

TV

Tüm Yazıları

Mehmet Ali Birand Odası


Lider Arama
    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü,Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüsnü Güreli , Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org