Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 


 

Kitap Tavsiyeleri 


Rollo May ve YARATMA CESARETİ

Rollo May, Amerikan psikolojisinde önemli bir ad...Varoluşçu psikolojide adı Sartre'la birlikte geçerken, varoluşçu psikoterapinin en önde gelen temsilcisi sayılıyor.
May, gençliğinin başlarında Avrupa'da ressamlık yapmış, bundan sonra da sanatsal yaratıcılık en önemli ilgi alanlarından birini olşuturmuş.
Yirmisindeyken Alfred Adler'le çalışıyor. Adler'in "aşağılık kuramı"ndaki kaygı kuramını aşırı basitleştirilmiş ve genel buluyor. Ardından May'in yaşamında önemli bir karşılaşma oluyor; 1933 yılında Almanya'dan iki önemli Alman'la karşılaşıyor: Kurt Goldstein ve Paul Tillich...Kurth Goldstein'ın "organizma kuramı"; kişinin kendini gerçekleştirmesi düşüncesi ve kaygının organizmanın kendini yıkıma götürecek olan bir duruma karşı gösterdiği tepki olduğu görüşü May'i etkiliyor.
Rollo May'e göre varoluşçu psikoterapi; İnsan, nevroz, sağlık ve İnsan'ın yapacakları üzerine yeterli yanıtlar bulunamazken, duyulan "ontolojik bir açlık"dan doğup gelmiştir.Varoluşçu psikoterapi, insan üzerinde çalışırken, onu parçalara bölmeyen ve insanlığını bozmayan bir bilimin olanaklılığı varsayımına dayanmaktadır.
İnsanın ne olması gerektiğiyle ilgili birtakım kuramlar var. Nevroz bireyin bu kuramlardan sapması mıdır? Hayır, nevroz, May'e göre, bireyin kendi merkezini, kendi varoluşunu korumak için kullandığı yöntemden başka birşey değildir.
Nevroz aslında uyum başarısızlığının tam tersidir; nevroz bir uyum yöntemidir, sorun bu yöntemin çok başarılı olmasındadır; nevroz eskitilmiş bir dünyaya uymanın bir yoludur. Nevroz, içinde bireyin yaratıcı gizilgücünün saklı olduğu yaratıcı bir etkinliktir, ancak bu yaratıcı gizilgücün şu ya da bu biçimde, bireyin sorunlarının üstesinden gelme süreci içinde yaşamın yapıcı yanına kaydırılması gerekir. Nevroz bir dünyaya uyum sağlamanın yaratıcı bir yoludur, psikoterapinin amacı nevrozun içindeki gizilgüçleri ortaya çıkarmaktadır.
Bunu gerçekleştirmek için terapist, nevrozu, kişinin merkezlenmişliğine yönelen tehlikeye karşı, kişinin kendisinin yaratıcı bir uyumu olarak görmelidir. Kaygı ve suçluluk da hasta tarafından anlaşıldığında yapıcı olanaklar taşırlar; asla eritilmeye çalışılmamalıdır. Kişinin kendi psikolojik yüreğiyle bu son bağlarını ( ilaçlarla, telkinle, koltuklamayla ) kesmek, onu kendisinin olmayan bir dünyaya, varoluşa itmektir. Terapinin getireceği sonuç uzun, kısa, sonlu ya da sonsuz bir yalnızlık sürecidir. "Terapi kişiye yüzleşebileceği güvenilir ve anlaşılır bir dünya verir, ancak terapist hastayı içine düşeceği yalnızlıktan koruyamaz. İnsan istediklerine ancak gelecekte ulaşabileceği için, tüm yaşamı bir risktir. Bu risk insanın kendisinin bilincine varmasında içkindir."

May kitabında; nevroz, yaratıcılık ve sanat arasındaki ilişkiye değiniyor. Terapistin aşkın bir kaynaktan güç alması gerektiği, bu kaynakların felsefe ve sanat olmasının yanısıra bir başka gerçeklik görünüşünün daha varlığı; bunun da hastanın kendisi olduğu...(Bir bakıma nevroz, usdışı kaynakların yüzeye çıkışıdır)
Her türlü devrimin başladığı bir çağda insanın psikolojik anlaşılışında da devrim yapmak gerekti. Varoluşçular insanın bir doğası olmadığını, insanın kendini yarattığını ortaya attılar. Devrimlerin ortaya çıkardığı usdışı kaynaklar bilimsellik savlayan kuramların ideolojik türevleriyle toplumsal biçim almaya zorlandı.Usdışı kaynakların bireysel biçimlenişiyse sanatta anlamını buldu.
May'de nevroz, şizoidlik, duygusuzluk, kişinin yaratıcılık öncesi bekleme, zaman kazanma durumları olarak, olumlu değer taşır. Birey kendi varlığını kazanabilmek için geçmişten getirdiği varlığını gözden çıkarabilmeli, hastalıkla, acıyla ve kaygısıyla yeni durumuna hazırlanabilmelidir.


Bu kitapta yaratıcılık üzerine izlenimler var, ussallaştırmanın yetersizliğinin kanıtlanması isteği var. May, "yeni birşeyler yapmaya çağrılıyoruz, ayak basılmamış bir toprakla yüzleşmeye, kimsenin gidip de bize yol göstermek için dönmediği bir ormana dalmaya çağrılıyoruz. Bu, varoluşçuların hiçliğin kaygısı dedikleri şey...Geleceğe doğru yaşamak bilinmeye sıçramak demektir, bu da, halihazırda emsali olmayan ve pek az kişinin kavradığı dereceden bir cesareti gerektirir" derken, "cesaret nedir?" sorusuyla başlıyor; "Fiziksel Cesaret", "Moral Cesaret", "Toplumsal Cesaret" tanımlamalarından sonra "Yaratıcı Cesaret" tanımını şöyle yapıyor:
"Moral cesaret yanlışların düzeltilmesiyken, onun kontrastı olan yaratıcı cesaret yani bir toplumun inşaasında yeni biçimlerin, yeni sembollerin, yeni modellerin bulunmasıdır. Her uğraş yaratıcı cesaret gerektirebilir ve gerektirir. Günümüzde, teknoloji ve mühendislik, siyaset, işdünyası ve kuşkusuz eğitim tüm bu uğraşlar ve diğer birçoğu, köklü bir değişimin ortasındalar ve bu değişimi değerlendirecek ve yönlendirecek cesur insanlar gerekmekte...Yaratıcı cesarete duyulan gereksinim, uğraşın geçirmekte olduğu değişimin derecesiyle doğru orantılı..."
May'e göre; "yaratıcılık, ölümsüzlük için duyulan bir özlemdir. Biz insanlar ölmemiz gerektiğini
biliyoruz. Ne gariptir ki, ölümden söz edebiliyoruz. Biliyoruz ki, herbirimiz ölümle yüzleşecek cesareti geliştirmeli. Bununla birlikte ona başkaldırmalı ve onunla mücadele etmeliyiz. Yaratıcılık bu mücadeleden gelir...Yaratıcı edim başkaldırıdan doğar. Yaratıcılık sadece gençlik ve çocukluğumuzun masum kendiliğindenliği değildir; yetişkin bir insanın tutkusuyla birleştirilmelidir...Kişinin ölümünden öte yaşama tutkusu...İnsanlık durumumuza ençok uyan sembol, Michelangelo'nun yaptığı, taş kapanlarında kıvranan, çırpınan esirlerin bitmemiş heykelleridir."
Ve May diyor ki; "Hangi alanda olursak olalım, yeni dünyanın yapısını biçimlendirmeye yardım ediyor olmanın gerçekliğinde derin bir coşku buluruz. Bu, yaratıcı cesarettir, yaratılarımız ne kadar küçük ya da kazaen olsa da..."
Ve May'den bir alıntı daha:
"Yaratıcı süreç sayrılığın sonucu olarak değil, duygulanımsal ( emotional) sağlığın en yüksek derecedeki betimi, normal kişilerin kendilerini gerçekleştirme edimlerinin bir dışa vurumu olarak keşfedilmeli. Yaratıclık, sanatçının olduğu kadar bilim adamının estetin olduğu kadar düşünürün emeğinde görülmeli ve yaratıclığın erimi, ola ki modern teknolojinin kaptanlarında ya da bir annenin çocuğuyla normal ilişkilerinde ortaya çıksın, çizilip sınırlandırılmamalı. Yaratıcılık Webster'in yerinde belirtişiyle; yapma, varlığı ortaya çıkarma sürecidir."
İşte bu süreçte yeralan bilim insanlarının ya da gelecekte bilimsel çalışmalar yapacak genç biliminsanı adaylarının, yazarların, sanatçıların ; Rollo May'in "YARATMA CESARETİ"nden çok yararlanacakları kanısıyla kitabı öneriyorum.

*Rollo MAY; Yaratma Cesareti, Metis Yayınları, 7.Basım,İstanbul, Ekim 2001

 

Bölümler 


Kimdir

Başarıları

Kitap Tavsiyeleri

Linkler

Neleri Sever

Selma Erdal Gözüyle

Oda Girişi


Lider Arama
    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org