Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Kenan SİNANOĞLU Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
H. Pelin TOP - Elias CANETTİ - K ö r l e ş m e
17.07.2006
Kenan SİNANOĞLU
Okunma Sayısı : 7088
Oy Sayısı : 14
Değerlendirme : 4,93
Popülarite : 5,65
Verdiğiniz Puan :
 

 

 



H. Pelin TOP

K ö r l e ş m e

Sahnede, ellerinde gitarlarıyla çalıp oynayan iskeletler. Aşağıda insanlar. Sadece bir kaçının yüzü sahneye dönük. Bazılarının ellerinde, kurukafa maskeleri var. Birbirleriyle pek ilgilendikleri söylenemez. Her biri, kendini beğenmiş bir hava içinde.

İşte bu yarı dünya, yarı cehennem dekoru nereden gelmişse gelmiş, hafızamda bir yerlerde konuşlanmıştı nicedir. Nerede gördüğümden, hatta bir yerde görüp görmediğimden bile emin değildim. Belki bir rüyada, belki bir filmde... pek de düşünmemiştim bunu zaten.

Bundan 12-13 sene evvel, uzak bir tanıdığın düğünü için İstanbul'a gelmiş, ve geceyi gene uzak bir tanıdığın evinde geçirmek zorunda kalmıştım. Yatmam için bana ayırdıkları odada bir kitap ilişmişti gözüme. Geç olmuştu, çok yorgundum, uykum vardı. Gene de, yarı uyur yarı uyanık, şöyle bir karıştırmıştım kitabı. Bu kitabı alıp okumalıyım, diye düşündüğümü hatırlıyorum uykuya dalarken. Sabah erkenden oradan ayrıldığımı hatırlıyorum bir de. Bir zaman epeyce düşünmüş, ne kitabın adını, ne de yazarını hatırlayamamıştım. Sonra da hepten unutmuş gitmiştim zaten.

Taa ki geçenlerde sevgili Kenan Sinanoğlu, mutlaka Elias Canetti okumam gerektiğini söyleyene kadar. Taa ki bir kitapçıya gidip, Elias Canetti'nin kitaplarını görmek istediğimi söyleyene kadar. Taa ki, 'Körleşme' adlı kitabın kapağını görüp, birden irkilene kadar. Kitabın kapağını ilk paragrafta anlattığım sahne süslüyordu. Ve evet, O kitap, bu kitaptı işte...

Canetti ile, yıllar önce, hayal meyal hatırladığım bir gecede tanışmışız meğer. O gece, mutlaka alıp okumalıyım dediğim kitabın adı 'Körleşme' imiş.

Gerçekten de 'Körleşme' mutlaka alınıp okunması gereken bir başyapıt. 'Körleşme' büyük bir dehşetin romanı. İnsanoğlunun gerçeklik karşısında ne denli körleşebildiğini, ne büyük yanılsamalara aldanabildiğini acımasız bir kurguyla anlatıyor. Romandaki karakterlerin her biri, deliliğin sınırında, şahane tipler. Aralarındaki korkunç iletişimsizlik ilk başta eğlenceli geliyor okura. Onların dünyaları ile gerçek dünya arasındaki uçurum, roman ilerledikçe okuru dehşete düşüren bir uçurum oluyor. Gerçekliğin çok uzağında yaşayan bu insanların, bilgisizlik, açgözlülük, nefret, kıskançlık, ve kibir gibi tüm kötü güçlerin saldırısı sonucu paramparça oluşlarında, aslında, tüm insanlığın çöküşünün anlatıldığını fark ettiğiniz anda, bu yazgıda kendinizin de suçu olduğu hissine bile kapılıyorsunuz. Aslında anlatılan, tüm yanılsamaları, düşünce sistemleri, egemen değer yargılarıyla bir kültürün çöküşünden başka bir şey değil.

Canetti' nin romandaki kurbanı (ki benim en çok sevdiğim karakterdi bu), kendini insanlardan tamamıyla soyutlamış, kendinden başka herkesi değersiz ve küçük gören, aymazın aymazı bir bilim adamı; Profesör Kien... Viyana'da 25000 kitabı ile beraber, kafasının içinde kurduğu bir dünyada yaşıyor Profeör Kien. Tek tutkusu kitapları ve bilim. Özellikle kadınlardan nefret etmesine karşın, nasıl oluyorsa, hayatına son derece sıradan, cahil, açgözlü ve bencil bir hizmetçi kadın giriyor; Therese... Profesör bu kadından kurtulmaya çalışırken, sineklerden bile değersiz bulduğu, yaşama haklarını bile fazla gördüğü insanların oyuncağı oluyor ve yıkıma sürükleniyor.

Ben 'Körleşme' yi okurken, beni bir türlü rahat bırakmayan ve beni asıl dehşete düşüren şey, Canetti'nin bu romanı 1 sene gibi kısa bir sürede, üstelik te 26 yaşında yazdığını bilmem oldu. Bunun nasıl olabildiğini anlamak için, ilk fırsatta Canetti'nin özyaşamını anlattığı 'Kurtarılmış Dil' ve 'Kulaktaki Meşale' isimli kitaplarını okumam gerekecek galiba.

Elias Canetti, 1905'te, kökenleri İspanyol yahudisi olan bir ailenin çocuğu olarak doğar. 8 yaşında babasını kaybeder. Hayatının büyük kısmını Viyana'da geçirir.

'Körleşme', Canetti'nin 8 romandan oluşmasını plânladığı 'İnsanlığın Yanılgılar Komedisi' adını taşıyacak olan roman dizisinin ilk kitabıdır.( Bu dizi tamamlanmamış) ' Körleşme' yazıldıktan ancak 4 sene sonra, 1935 sonlarında yayımlanmış. Thomas Mann ve Hermann Broch gibi yazarların hemen dikkatini çekmiş. Fakat Nazi egemenliğinin Avrupa'da hızla genişlemesi ve 2. Dünya Savaşı yılları yüzünden, roman yazıldıktan uzunca bir zaman sonra gereğince tanınıp değerlendirilmiş. 'Die Blendung' (kamaşma), Türkiye'de 'Körleşme' olarak, Amerika ve Fransa gibi bazı ülkelerde ise 'Babil Kulesi' anlamına gelen isimlerle yayımlanmış.

'Körleşme' yi çeşitli tiyatro oyunları izlemiş (Düğün, Kendini Beğenmişliğin Komedisi, Süresi Belli Olanlar...) Canetti'nin bundan sonraki ilgisi, kitle ve iktidar sorununun irdelendiği bir çalışmaya yönelmiş. 'Kitle ve İktidar' adlı eseri, tüm dünyada toplumbilimin başyapıtlarından biri sayılmış, çok sayıda bilimsel araştırmaya kaynak olmuş. Ve nihayet 1981 yılında edebiyat dünyası Canetti'yi, Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırmış.

'Körleşme'nin Türkiye'de yayınlanış tarihi de (belki bu ödülün de etkisiyle) 1981 olmuş. 'Çoksatar' değil, 'Uzunsatar' kimliğinde bir kitap 'Körleşme'.

Son olarak, kitabın çevirisini yapan Ahmet Cemal'in şu yorumuna değinmeden geçemeyeceğim. ' Profesör Kien'in kişiliğinde, paylaşımcılıktan uzak, kendi iç dünyalarına sıkıca kapanmış kimi aydınların yüzleri görülürken, Therese, sıradanlıktan gelip, sıradanlıktan tek çıkış yolunu bireysel nitelikteki bir faşizmde arayan insan tipini simgeler. Böyle aydınlar varoldukça, en halim selim yüzlerin maskelerinin ardında en amansız bireysel faşizmler gizlendikçe, 'Körleşme' uyarı niteliği taşıyan bir kitap olma özelliğini sürdürecektir. '

Eğer okumadıysanız, 'Körleşme' yi mutlaka okuyun derim. Sonrasında, dünyaya ve insanlara farklı bir gözle bakacağınızı garanti ediyorum...


pelinecz@hotmail.com

- H. Pelin Top'un bu yazısı, daha önce http://www.ucnokta.com'da yayınlanmıştır.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org