Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Can Kıraç Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

GÖZYAŞLARINIZI TUTAMAYACAKSINIZ Kız babası
05.04.2022
Okunma Sayısı : 1677
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

GÖZYAŞLARINIZI TUTAMAYACAKSINIZ..

Kız babası...

.
.


Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, Ruhu şad mekanı cennet olsun.

.
.

GÖZYAŞLARINIZI TUTAMAYACAKSINIZ..

Kız babası...


Kıbrıs'ta vuruşmuş, gazi olmuş, deniz astsubayı, kahraman bir babanın evladıydı.

Gölcük'te, lojmanda doğmuştu.

Liseyi bitirince Deniz Harp Okulu'na yazıldı.

Sevgi'yle tanıştı.

Aşık oldu. Evlendi.

*

Görevi gereği denizde yaşıyordu, sürekli seferdeydi.

Bazen aylarca gelemez, çiçeği burnunda gelin gözyaşları içinde beklerdi.

Sadece asker eşlerinin anlayabileceği, katlanabileceği, çaresiz bir yalnızlıktı bu...

Bebeğini de eşinin yokluğunda dünyaya getirdi.

Kızları oldu.

*

Haberi aldığında denizin ortasındaydı, içi içine sığmadı, kendini sürekli gülümserken yakalıyordu, demek baba olmak böyle bir duyguydu.

Karaya ayak basar basmaz minik kızını kucağına aldı, öptü, kokusunu içine çekti, "ismin Tuğçe olsun" dedi.

Tuğçe gülümsedi.

Dünyalar babasının oldu.

Genç bir çift, güzel bir bebek, önlerinde pırıl pırıl bir yaşam umudu vardı.

*

Tuğçe her denizci çocuğu gibi, babasına hasret büyüdü.

Gölcük'teki lojmanın penceresinde oturur, yolunu gözlerdi.

Seyir dönüşlerinde ise, bayram havası olurdu.

Babasının geleceği sabahı zor ederdi, bütün gece heyecandan uyuyamazdı.

Annesi tertemiz giydirirdi.

En yeni ayakkabı hangisiyse, o ayakkabı seçilirdi.

Saat belli olurdu...

O saatte Poyraz Limanı'na koşarlardı.

Gemi uzaktan görünürdü ama, ağır ağır yaklaşır, zaman geçmek bilmezdi.

Bembeyaz kıyafetiyle gemiden inerken gördüğünde...

"İşte benim kahramanım geliyor" derdi, öyle hissederdi.

Tören kurallarını, komutanları filan boşverip, kucağına atlardı.

*

Tuğçe büyüdü, üniversitede Yasin'e aşık oldu.

Allah'ın emri, peygamberin kavli, tam nişanlanacakları sırada...

Asrın iftirası atıldı, o uğursuz dönem başladı.

Babası tutuklandı.

Bir ay sonra bırakıldı, nişan yüzükleri takıldı ama, babası tekrar tutuklandı, düğün iptal oldu. Ucu açık, sonu belirsiz, kahredici bir süreç başladı.

*

Ne ceza verilecek, kaç sene yatılacak, hukuk söz konusu olmadığı için, kimse kestiremiyordu.

İstemeden de olsa kızının en mutlu gününe engel olmak, bir babanın taşıyabileceği yükten ağırdı.

Açık görüşte aldı kızını ve müstakbel damadını karşısına, "burada rahat olmamı istiyorsanız, lütfen yuvanızı kurun" dedi.

Babanın isteği, bir evladın taşıyabileceği yükten ağırdı ama...

Babası için, o sorumluluğu taşıdı.

*

Ağlaya ağlaya Üsküdar evlendirme dairesine gittiler, işlemleri yaptılar.

Gelin adayının hıçkırıklara boğulduğunu, konuşamadığını gören memur, genç kızı zorla evlendiriyorlar sanmıştı.

*

Nikah salonuna girdi.

Gözüne ilk olarak, o kırmızı-beyaz çelenk ilişti.

Kırmızı karanfillerle süslenmişti.

Üzerinde beyaz bir çıpa vardı.

"Kızıma mutluluklar dilerim" yazıyordu.

*

Nikah masasına oturdu.

Gözyaşları yanaklarından süzülüyordu.

Nikah memuru babasının ismini sordu.

Gölcük'teki Poyraz Limanı'nda koşa koşa babasına sarılan o minik kızın yaşadıkları, film şeridi gibi gözlerinin önünden geçti...

Gurur duyduğu ismi fısıldadı, "Cem Aziz Çakmak" dedi.

İstanbul, İstanbul olalı böyle nikah görmemişti.

Davetliler ayakta alkışlıyor, herkes ağlıyordu.

*

Çıktılar nikah salonundan, el ele, doooru Hasdal askeri cezaevinin yolunu tuttular.

İçeri girdiler. Bahçeye.

Tuğçe'nin duvağı kapalıydı.

Kızını gelinlikle gören baba, bir süre öylece kalakaldı.

Birbirlerine bakıyor, konuşamıyorlardı.

Sessizliği Tuğçe bozdu, "babacığım duvağımı açmayacak mısın?" dedi.

Baba kendine geldi, açtı duvağı, alnından öptü, "ne güzel olmuşsun kızım" dedi, "bir kuğu gibi..."

*

Babasının arkadaşları, tutuklu amiraller, generaller, albaylar alkışlıyordu.

Hepsinin aklında, kendi aileleri, kendi çocukları vardı.

Çalınan ömürlerini düşünüyor, dişlerini sıkıyor, gülümseyerek belli etmemeye çalışıyorlardı.

Aralarında para toplamışlar, hediyeler almışlardı, takı töreni misali, tek tek geline verdiler.

*

Kurmay subaylar, cezaevindeki düğünü en ince ayrıntılarına kadar hesaplamış ve hazırlamışlardı.

Çünkü sadece bir saat izinleri vardı.

Tutuklu komutanlar karşı karşıya dizilip, koridor oluşturdu, gelinle damat koridordan yürüyerek içeri girdi.

Bahçede düğün salonu atmosferi yaratılmıştı.

Hasdal cezaevindeki tüm masalar birleştirilmiş, masaların üzerine bahçeden toplanan çiçekler, yapraklar serpiştirilmişti.

Düğün pastası vardı. Müziksiz olmazdı.

Koramirallerden biri gitar çaldı.

*

Baba-kız yanak yanağa dans etti.

*

Sayılı dakikalar akıp gitti, ayrılık vakti geldi.

Komutanlar yine koridor oluşturdu, gelin damat gözyaşlarıyla uğurlanırken, hep bir ağızdan "oğlan bizim, kız bizim" tezahüratı yapıyorlardı.

*

Tam kapıdan çıkarlarken, Tuğçe durdu, geri döndü.

"Gelin çiçeğimi atmayı unuttum, bu çiçeği hepinizin özgürlüğü için atmak istiyorum" dedi.

Kimse bunu beklemiyordu, adeta ıslık çalmış gibi sessizlik oldu.

Hasdal cezaevinin az önceki şen şakrak bahçesinde çıt çıkmıyordu.

Tuğçe arkasını döndü, çiçeğini omuzunun üstünden fırlattı.

Bir tuğamiral kaptı.

Ve, kaptığı gibi tekrar Tuğçe'ye uzattı, "özgürlük çiçeği demir parmaklıklar arkasında kalmasın, lütfen evinde bizim için kurut, sakla, biz özgür kalınca gelip senin evinde görelim" dedi.

*

Tarih boyunca utançla hatırlanacak olan dönemin...

Asla unutulmayacak düğünü, böyle sona erdi.

*

Ve Tuğçe, kahrından kanser olan babasını bugün toprağa veriyor.

*

. Bu yapılanlar, bunu yapanların yanına kalırsa, zaten bu canlı cenaze ülke için dua etmeye de, beddua etmeye de gerek kalmamış demektir!

YILMAZ ÖZDİL

04.07.2015

SÖZCÜ...

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org