Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ERDOĞAN PARADOKSU
27.03.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 22239
Oy Sayısı : 617
Değerlendirme : 5
Popülarite : 13,95
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Kürtlerin yoğun oturduğu, Türkiye sınırları içinde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri'nin bir kısmını kapsayan bölgeye Bakure Kürdistan,
Irak Cumhuriyeti sınırları içinde Kuzey Irak'ta yer alan bölgeye Başure Kürdistan,
Suriye sınırları içinde Kürtlerin oturduğu bölgeye Başure Rojavaya Kürdistan diyorlar.

*
Türk Güvenlik Güçleri, 4 Nisan 2015'ten beri Bakure'de; Diyarbakır, Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak, Silvan, Yüksekova'da PKK terör örgütü ile mücadele ediyor.
Bakure'de PKK terör örgütüne karşı mücadele aslında NATO'nun II. Dünya Savaşı sonrası AB ülkelerine belirlediği strateji çerçevesinde gelişiyor.

*
ABD emperyalizmi çıkarlarını sağlamak üzere NATO'nun;
Birincisi; Sovyetler Birliği blokuna,
İkincisi; üye ülkelerde iç ve dış başka özgürlükçü hareketlere karşı şekillenen stratejisi,
AB ülkelerinin olduğu gibi Türkiye'nin bütün ilişkilerini şekillendirmiştir.

*
Bu Türkiye'nin dün Sovyetlere, bugün Rusya'ya karşı NATO'nun doğu cephesini genişletmek ve her dem ülkede oluşacak özgürlükçü hareketleri tasfiye etmek için NATO'da bulunduğu anlamına geliyor.
Bu durumda Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı mücadelesini de zımnen NATO'nun yürüttüğünü kabul etmek gerekir.

*
Türkiye, Bakure'de PKK terör örgütüyle mücadelesini zımnen NATO ile birlikte yaparken,
Başure ve Rojava'daki Kürt güçleri ise elde ettikleri askeri başarılar ve bulundukları bölgelerde ortaya koydukları siyasetle uluslararası arenada siyasi irade olarak kabul ediliyorlar.
Kürt güçleri Suriye ateşkes sürecinde ve sonrasında sistemin nasıl olması gerektiğinde önemli rol üstleniyor.
Üstelik NATO'yu oluşturan Sykes-Picot Antlaşmasının sürdürülmesini isteyen kesimlerden yoğun destek alıyorlar...
Müthiş bir paradoks yaşanıyor...

*
Irak'ın IŞİD terör örgütüne karşı ciddi bir mücadele içinde olduğu bir ortamda, Türkiye Başure'de Gedu Üssünde asker konuşlandırmıştır.
26 Mart'ta IŞİD terör örgütü ile peşmerge güçlerinin karşılıklı çatışmaları esnasında Gedu Üs Bölgesinde TSK'dan bir asker hayatını kaybedince kamuoyunun dikkati bu bölgeye çevriliyor.
Yahu, Türkiye Başure'de hem de NATO'yu oluşturan Sykes-Picot Anlaşmasının sürdürülmesini isteyen kesimlerle ne aramaktadır?

*
Bu sırada Irak Savunma Bakanlığı, Haziran 2014'ten beri İŞİD'in elinde bulunan Musul'un kurtarılması için beklenen operasyonu başlatmıştır.
Operasyon öncesinde Irak Başbakanı H.el-İbadi,Türkiye'nin çatışmalardan uzak bir bölgeye konuşlandırdığı askerlerinin IŞİD terörizmine karşı mücadeleye kesinlikle katkısının olmayacağını iddia ediyor.
Aksine Türkiye'nin askerini Başure'den çekmesini istiyor,aksi halde Türkiye'nin sinsi planlar içinde olduğuna dikkat çekiyor.

*
Nasıl yani? S.Hüseyin'in devrilmesinden sonra Irak; Şiilerin egemen olduğu, Kürtlerin haklarının da tanındığı bir ülke olarak yeniden kurulmuştur.
Ne ki yıllar boyunca yönetici güç olarak örgütlenen Sünniler bu yeni statüyü bir türlü içlerine sindirememiş,
BAAS partisinin ve Saddam'ın asker ve sivil bürokrasisinin de ana kitlesini oluşturan Sünniler yeni Irak statükosuna karşı mücadele başlatmıştır.

*
IŞİD, Irak'ta bu mücadelenin örgütü olarak kurulup genişlemiştir.
Musul, ardından da Kerkük'ün güneyini almış ve "Kerkük-Yumurtalık" hattına egemen olmuştur.
İŞİD'in Suriye ve Irak'ta yasal sahiplerinden çaldığı petrol Türkiye üzerinden ABD emperyalizmine çok para kazandırmıştır.
Bir taraftan da Sünni aşiretlerin desteğiyle pazar yerlerine, Şii camilerine, polis ve asker karakollarına saldırarak Irak Hükümetini yıldırma stratejisi izlemiş,
Öte yandan BAAS bürokrasisinin askeri deneyim ve imkanlarının IŞİD'in hizmetine girdiği ve başlıca önemli görevleri üstlendiği bilinmektedir.

*
Iraklı Sünnilerin temsilcisi eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi'nin "terör örgütleriyle işbirliği içinde olduğu" gerekçesiyle Irak'ta idama mahkum edilmesi bu yüzdendir.
Recep Tayyip Erdoğan, Haşimi'ye gadre uğramış bir Sünni lider olarak kabul etmiş ve kol kanat germiştir.
Bu Türkiye'nin o günlerde Irak'ta henüz adı pek duyulmamış IŞİD'e verdiği destek anlamına geliyordu.
Nitekim Türkiye, Suriye'de de IŞİD'le temasına devam etmiş ve halâ resmen kabul etmese de "Esad'a karşı savaşıyor, Rojava Kürtlerinin taleplerini bastırmak için gerekli " diye her desteği vermeye devam etmiştir...

*
IŞİD Sünni şeriatı üzerinde bir devlet kurmayı amaçlamıştır ama bu devleti zaten Müslüman olan ülkeler kurmak isteyince ister istemez, bu örgütün stratejisi din ve mezhep savaşı çıkarmak üstüne kurulmuştur.
Sonuçta IŞİD; Alevi-Sünni, Şii-Sünni çatışması gibi binbeşyüz yıllık çelişkileri kışkırtmış,
Suriye'de Alevi-Sünni çatışması, Irak'ta ise Şii-Sünni çatışmasını körüklemiştir.

*
O yüzden ABD ve NATO bu süreçte iki yüzlü bir siyaset izliyor.
Ankara'nın Irak'taki varlığının,Bağdat ve Diyala'da artan İran etkisinin önünü kesebileceğini savunuyor.
Türkiye'nin Irak'taki etki alanını genişletmek için Kürdistan Demokratik Partisi ile işbirliği peşinde olmasını Musul IŞİD'den kurtarıldıktan sonraki dönemde kilit bir aktör olmak istediğine bağlıyor...
Irak'ın Musul'u kurtarma operasyonuna muhatap olduğunda ise IŞİD'in yerini BAAS partisinin ve Saddam'ın asker ve sivil bürokrasisinin ana kitlesini oluşturan Sünnilerin Musul'a hakim olmasını bekliyor.

*
O yüzden TSK Kuzey Irak'taki M.Barzani yönetimiyle uzlaşma çerçevesinde IŞİD'in kontrolündeki Musul yakınlarındaki Gedu Üssünde 2 bin asker bulundururken,
Irak'taki gelişmeler Sykes-Picot Anlaşmasının sürdürülmesini isteyen kesimlerin isteği doğrultusunda ilerliyor.
Başure ve Rojava'daki Kürt güçleri elde ettikleri askeri başarılar ve bulundukları bölgelerde ortaya koydukları siyasetle, sadece Suriye'nin değil Irak ve Türkiye sisteminin de nasıl olması gerektiğinde başrol oynuyor.
Suriye,Irak mezheplerin ve etnik kimliklerin kendi özgünlüklerini ve kimliklerini koruyacağı fedaratif bir yapıya doğru gidiyor.

*
Türkiye "Erdoğan Paradoksu"ndadır.
PKK terör örgütü ile mücadelesini ulusal birliği ve bütünlüğü ile değil, üyeleri Sykes-Picot'çu olan NATO ile götürüyor.
Yuh be! Türkiye federatif bir yapıya gidiyor...

*
28.3.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org