Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

IMI Finansal Müşteri Memnuniyeti Ahmet Yılmaz ve Bülent Şenver Sohbeti
15.05.2019
Okunma Sayısı : 20337
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

IMI Finansal Müşteri Memnuniyeti Ahmet Yılmaz ve Bülent Şenver Sohbeti

"BÜTÜN AŞKLAR TATLI BAŞLAR"

       MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ
.
.

 
Finansal Müşteri Memnuniyeti Ahmet Yılmaz ve Bülent Şenver Sohbeti

.
.
.

 dinlemek için  

.
.

 BDDK Finansal Müşteri İlişkileri Daire Başkanı Ahmet Yılmaz Sunumu Bilgileri

.
.
.



.



.



.



.



.



.


(soldan) Meltem Karakete ve Bülent Şenver
.



.


(soldan) Bülent Şenver ve İş Bankası Bölüm Müdürü Ahmet Baş
.


.


(soldan) BDDK Daire Başkanı Ahmet Yılmaz ve Bülent Şenver
.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.


.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.



.


.



.
.
.

IMI Finansal Müşteri Memnuniyeti Ahmet Yılmaz ve Bülent Şenver Sohbeti

"BÜTÜN AŞKLAR TATLI BAŞLAR"
       MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ



Ahmet Yılmaz BDDK Daire Başkanı Finansal Tüketici İlişkileri Soru ve Cevapları

Türkiyede Finansal Erişim ve Finansal Okuryazarlık seviyelerine ilişkin veriler nelerdir?

Açıklama


2017 verilerine göre ülkemizin Finansal Erişim Endeksi 44,1 olarak hesaplanmıştır.
2016 Finansal Erişim Endeks değeri olan 38,2 rakamı göz önüne alındığında son bir yıl içerisinde finansal hizmetlerin tüketiciler tarafından kullanılma oranlarında ciddi bir artış olduğunu söylemek mümkündür.

Finansal erişim seviyelerinin demografik değişkenlere göre dağılımı incelendiğinde yüksek finansal erişime sahip grubun genellikle erkek, bekar, 25-34 yaş grubu, yüksek sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden ve çoğunlukla yöneticiler, küçük çaplı işyeri sahipleri, yönetici olmayan memur/teknik eleman/uzmanlar ve çalışan emeklilerden oluştuğu görülmektedir.

Diğer yandan düşük finansal erişime sahip grubun ise genellikle kadın, evli, göreceli olarak düşük sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden ve çoğunlukla işsizler, ev kadınları ve öğrencilerden oluştuğu gözlemlenmektedir.

Finansal okuryazarlık bireylerin butce, sigorta, tasarruf, yatırım, kredi gibi finansal konularda bilgi sahibi olmalarını, finansal konularda doğru kararlar almalarını ve doğru davranışlar gostermelerini icermektedir.

2017 yılı verilerine göre tüketicilerin Finansal Okuryazarlık Endeksi 60,8 olarak hesaplanmıştır.

Bu rakam 2016 yılına ait Finansal Okuryazarlık Endeks değeri olan 60,1 ile paralellik göstermektedir.

Tüketicilerin Finansal Okuryazarlık Skoru hesaplanırken her bir tüketicinin:

Finansal Bilgi Skoru,
Finansal Tutum/Tavır Skoru ve
Finansal Davranış Skorunun

toplamı kullanılmıştır.

Finansal Bilgi Skoru bir kişinin bölme, paranın zaman değeri, ödenen faiz, basit faiz, bileşik faiz, risk ve getiri, enflasyon ve çeşitlendirme gibi temel finansal kavramlar hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunu ölçmek için tasarlanmıştır.

2017 yılı verilerine göre ülkemizin Finansal Bilgi Skoru 21,0 olarak hesaplanmıştır.
Finansal Tutum/Tavır Skoru tüketicilerin kısa vadedeki istekleri ile uzun vadeli finansal planlarına ilişkin tavır ve tutumlarını ölçümlemektedir.

2016 yılında 14,6 olarak hesaplanan Finansal Tutum/Tavır Skoru 14,2 2017 yılında yapılan Finansal Okuryazarlık ve Erişim anketinden elde edilen verilerin incelenmesi neticesinde 14,2 olarak belirlenmiştir.

Finansal Davranış Skoru, satın almadan önce düşünme, faturaları zamanında ödeme ve bütçeleme, ve hedeflere ve ihtiyaçlara ulaşabilmek için tasarruf ve harcama gibi sergilenen olumlu davranışlar hakkında bilgi edinmeyi amaçlamaktadır.

2017 yılı için hesaplanan Finansal Davranış Skoru 25,7'dir.

Finansal okuryazarlık seviyesinin demografik özelliklere göre kırılımına bakıldığında finansal okuryazarlık açısından avantajlı grubun genellikle erkek, bekar, 25-44 yaş grubu, yüksek derecede eğitim, gelir ve sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden ve çoğunlukla yöneticiler, işyeri sahipleri, ücretli ve serbest nitelikli uzmanlar (avukat, doktor, mimar, mühendis vs.), çalışan emekliler ve yönetici olmayan memur/teknik eleman/uzmanlardan oluştuğu görülmektedir.

Buna karşın finansal okuryazarlık bakımından dezavantajlı grubun ise genellikle kadın, evli, 45 yaş üstü, göreceli olarak düşük eğitim, gelir ve sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden ve çoğunlukla işsizler, ev kadınları, düzensiz çalışan işçiler ve öğrencilerden oluştuğu gözlemlenmektedir.

FODER tarafından, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Visa ve Türkiye'deki 22 bankanın desteğiyle yürütülen 'Paramı Yönetebiliyorum' projesi kapsamında 2017 yılında 26 ilde 2000 kişi ile gerçekleştirilen "Türkiye Finansal Okuryazarlık Araştırması"nın sonuçlarına göre "Para biriktirme seviyesi" yüzde 45'e yükseldi.

Bu oran 2017'de yüzde 42 idi. Ülkemizde her 5 kişiden 2'si son bir yılda para biriktirdiğini belirtiyor. Yastık altı gibi geleneksel para biriktirme yöntemleri toplumda hala yaygın.

Katılımcıların;
%54'ü acil durumlarda kullanmak,
%28'içocuklarının eğitimi,
%25'i sağlık harcamaları,
%23'ü ev almak,
 %23'ü araba almak için birikim yaptığını belirtiyor.

Çalışma neticesinde elde edilen bir diğer ilgi çekici istatistik ise bireysel veya bir başkası ile ortak bir banka hesabı olanların oranın %83 seviyesinde kalması ve dolayısıyla bankalaştırılamamış nüfus oranının %17 seviyesinde seyrediyor olmasıdır.

Herhangi bir banka hesabı sahibi olunmamasına katılımcılar tarafından sebep olarak gösterilen nedenler arasında en üst sıralarda

"yeterince finansal kaynağa sahip olamama" (%62),
"hanehalkında başka birinin banka hesabı olması" (%21) ve
"bankalara güvenmeme" (%19) yer almaktadır.

Bu sonuçlar finansal erişim konusunda sektörde rekabet eden tüm kurum ve kuruluşlara yön göstermesi açısından değer taşımaktadır.

Türkiye'de 15 yaş üstü nüfusun (61 milyon 777 bin) yüzde 31'inin yani 19 milyon kişinin herhangi bir bankada hesabı bulunmuyor.

Gelişmiş ülkelerde ise bu oranın yüzde 4'e kadar düşüyor.

Türkiye'de 15-24 yaş arası 11.8 milyon gençten sadece 2.7 milyonunun banka hesabı var.

Gençlerin finansal terim ve kavramları bilme oranı:

enflasyon için yüzde 24.6,
faiz için yüzde 21.2,
vade için yüzde 19.4,
döviz için yüzde 18.3,
bileşik faiz için yüzde 11.9 ve
hisse senedi için yüzde 11.5 düzeyinde.

Dolayısıylagençlerin yüzde 75-90'ı bu kavramları bilmiyor.

Finansal Tüketici şikayetlerinin yoğunlaştığı alanlar ve şikayetçi profili nedir
Banka Müşterilerinin bankalardan memnun olmadıklarını söyledikleri ana konular nelerdir?

Müşterilerin gözünde, bankalar müşterilerine saygı gösteriyor mu?

Müşterilerin değerlendirmesine göre müşterilerin bankalara yaptıkları şikayetleri bankalar ciddiye alıp kısa sürede müşteri memnuniyeti sağlayacak şekilde sonuçlandırıyor mu?


Açıklama

Finansal erişimin artması ve finansal ürünlerin karmaşıklaşması nedeniyle finansal tüketicilerin bu ürün ve hizmetleri bilinçli bir şekilde kullanabilmeleri ve haksız uygulamalara karşı korunmaları finansal piyasaların istikrarı ve gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu çerçevede 2013 yılında finansal tüketicilerin sorunlarına ilişkin kalıcı çözümler getirilmesi ve finansal ürün ve hizmetlerden yararlananların korunması amacıyla BDDK bünyesinde Finansal Tüketici İlişkileri Daire Başkanlığı kurulmuştur.

Kurumumuz tarafından finansal tüketicilerin şikayet ve bilgi edinme talepleri,

E-şikayet Sistemi,
Dilekçe,
Bilgi Edinme Sistemi,
CİMER,
İlişkili Bakanlık ve
Diğer Kurumlar ile
Çağrı Merkezi

olmak üzere 6 adet kanaldan değerlendirmeye alınmaktadır.

Tablodaki dağılıma bakıldığında,

2018 yılında Kurumumuza ulaşan 101.053 adet başvurunun,

64.847 adedi Kurumumuzun doğrudan kanalları olan Bilgi Edinme Sistemi, Dilekçe, E-Şikayet ve Çağrı Merkezi kanalları üzerinden iletilmiştir.

Tüketici şikâyetlerinin etkin bir şekilde değerlendirilmesi ve sonuca kavuşturulması için geliştirilen, elektronik şikâyet sistemine ulaşan şikayet sayısında bir önceki seneye göre artış gerçekleşmiş olup 2018 yılında toplam 28.283 adet başvuru alınmıştır.

2015 ve 2018 yıllarına ilişkin başvuru sayılarına baktığımızda bir artış trendini görmek mümkün.

Aynı şekilde, Ticaret Bakanlığı bünyesinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması hk Kanun kapsamında faaliyet gösteren Hakem Heyetlerine iletilen başvurularda da yoğunluğun Finans Sektörü ile ilgili başvurularda olduğunu görüyoruz.

2018 yılında Kuruma, CİMER, BİMER, Bilgi Edinme Sistemi, dilekçe ve elektronik şikayet üzerinden ulaşan başvuruların konu bazında dağılımına baktığımızda ise 69.949 adet başvurunun

%20,2'sinin bireysel krediler,
%19,8'inin banka ve kredi kartları,
%15,1'inin mevduat ve katılım fonu işlemleri,
%12,4'ünün yardım ve kredi talepleri

ile ilgili başvuruların ön plana çıktığı görülüyor.

Örnekleriyle başvurulara baktığımızda ise

1. Bankaların finansal tüketicilere cevap vermemesi/yardımcı olmaması,
2. Finans Kurumlarının ticari işletme olduğunun gözardı edilmesi
3. Kişisel verilere ulaşma talepleri
4. Kamu otoritelerinin aracı kılınarak baskı unsuru oluşturma gayreti
5. Sicil affı ve kara liste sorunları
6. Satış için yapılan yanlış yönlendirme şikayetleri
7. Mevzuat değişikliği talepleri

İle ilgili başvuruların dikkat çektiğini görüyoruz.

"Müşteri Banka Deneyim Memnuniyeti Endeksi" hesaplansa, müşteriler bankalara 100 üzerinden kaç verirler? (100=Süper çok memnunum 10=Berbat hiç memnun değilim), Müşteri deneyiminin önemi nedir?


Bu konuda yapılan bir çalışmada, sektörde bireysel hizmetlerin %95'ini sunmakta olan ilk 12 banka nezdinde incelemeler yapılarak Müşteri Odaklılık Denetimi (MOD) puanı hesaplanmıştır.

Bankaların performans ölçütlerini test etmek, göstergeleri belirlemek amacıyla pilot olarak gerçekleştirilmiştir. MOD'u oluşturan alt parametrelere ilişkin dayanak prensipler aşağıda özetlenmiştir.

Sorumluluk: (Müşteri İlişkileri Yönetiminin Kalitesi):

Bankaların müşteri şikayeti oluşturmayacak yapıda, ya da minimum düzeyde şikayet alabilecek ürün ve hizmetlerin geliştirmesi beklenir. Bunun için ürün geliştirme süreçleri içinde müşteri şikayeti/müşteri deneyimi birimlerinin etkin biçimde dahil edilmesi beklenir.

Bunun yanında müşteriye sunulmuş ürün ve hizmetlerle ilgili olarak şikayet kanallarının açılması, şikayetlerin çözümlenmesi ve bu şikayetlerle ilgili bankalardaki icrai birimlere geri bildirim yapılması konusunda nitelikli ve etkin organizasyon oluşturması gerekmektedir.

Şeffaflık ve Müşteri Farkındalığı:


Bankaların pazarladığı bireysel ürünler konusunda müşterisine yeterli ve açıklayıcı bilgi sunmaları beklenir.

Sözleşmelerin anlaşılabilir ve şeffaf biçimde oluşturulması önem arz eder. Tahsil edilen ücret/komisyon/aidat gibi tutarlarla ilgili müşteri farkındalığını artıracak iyi uygulamalar için gereken aksiyonları alır.

Adil Fiyatlandırma Esasları:


Ürün ve hizmetlere ilişkin tutarlı, açıklanabilir ve makul fiyatlandırma politikaları bulunur.

Bu politikalar kapsamında ücret ve komisyonlar yetkili organlar tarafından belirlenir.

Ürün ve hizmetlerin yine ilgili ürün ve hizmetin maliyet yapısıyla korelasyon içinde ve içsel hesaplamalarla fiyatlandırılması beklenir.

Diğer bir ifadeyle, finansal tüketiciden, ancak aldığı ürün ve hizmetin maliyet yapısıyla korelasyon içinde bir ücret talep edilebilir.

MOD mevzuatta öngörülenler dışında ilave bir kâr marjı beklentisini barındırmaz.

Önemli olan müşteriye sunulan ürünün maliyet yapısının dikkate alınarak bankanın yetkili organı tarafından ürünün fiyatının belirlenmesi, söz konusu fiyatın pazarlama ve satış aşamasında müşteri farkındalığını sağlayacak biçimde sunulmasıdır.

Tüketici Algı Haritası Sonuçları:


Bankaların ürün ve hizmet sunduğu müşterilerinde ortalama olarak olumsuz intiba bırakmaması beklenir.

Denetim ekipleri tarafından denetimi yapılan banka süreçlerinin müşteri tarafından nasıl algılandığı da önemlidir.

İntiba araştırması, ürün ve hizmetler alırken karşılaşılan sorunlardan operasyonel maliyet dolayısıyla şikayete dönüşmemiş müşteri geri bildirimleri, yazılı politika ve dokümantasyonla paralel olmayan uygulamaları da ortaya çıkarma kapasitesine sahiptir.

MOD, bireysel uygulamaların sektörün imajını etkileyecek olmasından dolayı intiba araştırmasında pozitif ve negatif ayrışmayı da önemser.

İntiba araştırması, metodolojisi bilimsel olarak kabul edilmiş %93 güven aralığı üzerinde anketler ya da gizli müşteri deneyimleri yoluyla yapılır.

Çalışmada kullanılan ve operasyonel performans skorlarını oluşturan unsurlar tabloda görülmektedir.

Bu kapsamda hazırlanan MOD denetiminde elde edilen puan, MÜŞTERİ ODAKLILIK DERECESİ 56.63'tür.

Uluslararası bir çalışmada Bankacılık sektörünün Temkin Loyalty Index sonuçlarına göre Müşteri Sadakat oranı %53.

Tüm sektörler baz alındığında ortalama olarak nitelendirilebilecek bu oranda bankacılık sektöründe artan müşteri deneyimi yatırımlarının etkisi oldukça fazla.

Araştırma sonucunda elde edilen bazı veriler bankacılık sektöründe iyi bir müşteri deneyiminin önemini kanıtlıyor.

Bankacılık ve finans sektöründeki dijital trendleri konu alan araştırmanın sonuçları da bankacılık sektöründe müşteri deneyiminin önemini gözler önüne seriyor.

Finans ve bankacılık kurumlarının %63'ü, müşterilerine iyi deneyim sunmayı birincil öncelik olarak kabul ediyor.

Müşteri deneyimi aslında sonsuz döngüye sahip bir eko sistem.

Bu sistem, satış öncesi ve satış sonrası süreçlerin bir bütünü olarak karşımıza çıkıyor.

Pazarlama bütçesi daralırken müşteri beklentileri artmaya devam etmektedir.

Yeni müşteri kazanmanın yüksek maliyeti karlılık için büyük bir tehlike haline gelmiştir.

Hizmet kalitesi; yeni müşteriler yaratma, yeniden satın alma ve müşteri sadakati için önemi giderek artan bir etken olmaktadır.

Araştırmalara göre; şirketlerin %46'sı, sağladıkları mağaza içi müşteri deneyimini başarılı bulmamaktadır.

Yeni müşteri çekmek, mevcut müşteriyi elde tutmaktan altı kat daha fazla maliyetlidir.

Şirketler karlılıklarını, mevcut müşterilerinin %5'ini koruyarak %25'ten %125'e kadar artırabilirler.

Mutlu müşteriler olumlu deneyimlerini 4 ya da 5 kişiye anlatır. Tatmin olmamış müşteriler olumsuz deneyimlerini 9 -12 kişiye anlatır.

3 müşteriden 2'si, hizmet aldıkları şirket ve kişinin kendisine önem vermediğini düşünür.

25 tatmin olmamış müşteriden sadece 1 tanesi ürün veya hizmet aldığı şirkete bunu belirtir.

Bankasıyla iyi bir deneyim yaşayan bir müşteri, kötü bir deneyime sahip olan müşteriye göre 12.7 kat daha fazla harcama yapabiliyor.

İyi bir deneyime sahip bir müşterinin çevresine bankanızı tavsiye etme ihtimali 16.8 kat daha fazla. "Word of mouth", halen günümüzün en etkili reklam mecralarından biri.

Eğer müşterilerinize genel anlamda iyi bir deneyim sunan bir bankaysanız, hata lüksüne de sahip olabiliyorsunuz. Sadık müşterilerin küçük olumsuzlukları görmezden gelme ihtimali normalden 7.8 kat daha fazla.

Müşteriler, kendilerine karşı her zaman anlayışlı ve güleryüzlü bir tutum sergileyen bankalara 9.1 kat daha fazla güveniyor.

Tüm temas noktalarında müşterilerine iyi deneyim sunan bankaların müşterilerine sundukları yeni tekliflerin kabul edilme ihtimali 12.2 kat daha fazladır.

Bankalar yağmurlu günde başınızdaki şemsiyeyi alır. Bankalar çok acımasızdır. Bankalar insanın gözünüzün yaşına bakmaz. Bankalar müşterisini değil her zaman kendi karını düşünür. Bankalar çok kar elde ediyorlar. Bu ve buna benzer müşteri algılarını azaltmak mümkün müdür? Mümkünse bu algıları yok etmek için bankalar neler yapmalıdır?

Açıklama

2013 yılına bir dönelim isterseniz gazete manşetlerini hatırlayın, Bankacılık sektöründeki Ücret ve Komisyonlarla ilgili şikayetler artınca Kamu idaresi, özel sektörün ücret politikasına müdahale etme gereği hissetmişti.

O dönemdeki olumsuz uygulama örnekleriyle de aslında sektör bunun önünü açmıştı.

Değişik adlarla, bugün bile anlamlandırılamayan bir çok (60) kalem ücret karşısında bunlarla ilgili bir düzenlemeye gidildi süreç sonunda.

Ücretler Yönetmeliği ile getirilen düzenlemeler kapsamında da banka ve müşteri arasındaki ilişki her boyutuyla bir anlamda yeniden şekillendirildi.

Bu süreç de göstermektedir ki, bankalarımız birer itibar müesseseleridir. Bu itibarı korumak ve artırmak da yine bankalarımızın elindedir.

Kötü uygulama örnekleri olsa da sektörümüz bir çok gelişmiş ülke ile yarışacak düzeyde birikime sahiptir.

Ama kötü örneklerin izlerini silmede de üzerine önemli görevler düşmektedir.

Bankalar çok kar mı elde ediyor sorusunun cevabı aslında baktığınız yere göre değişiyor.

Kamuoyuna açıklanan rakamlar üzerinden yine çok kar elde edilmiş izlenimi edinmek kolay aslında ama gerçekte durum öyle midir.

Son dönemde enflasyonun %19-20 lerde seyrettiği süreçte bankaların özkaynak karlılığının % 10 un altına gerilediğini görüyoruz.

Bu rakamlarla bankacılık yapmanın mantığını belki tecrübelerinizle siz yorumlayabilirsiniz.

Son olarak, Finansal Tüketicilerin bilinçlendirilmesine yönelik olarak yapılabilecekler nelerdir, Temel öğretide değiştirilmesi gereken yanlışlar var mı sizce?

Açıklama

Bugün itibariyle Dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında 17. sıradayız ve üst sıralarda kendimize yer bulmak için çok çalışmamız gerekiyor.

Peki bu anlamda bir potansiyele sahip miyiz derseniz, 2019 yılı mart ayı itibariyle yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %3.9, İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %74,5, mart ayı itibariyle ihracatımız. 16 milyar 305 milyon dolar

Dünya nereye gidiyor diye baktığımızda ise iki haber paylaşmak istiyorum.

İlki Samsung'un yaptığı teknoloji yatırımına ilişkin, ikincisi ise google'dan.

Görüldüğü üzere, bu yarışta alacağımız çok mesafe var.

Bu yarışa çıkan insan profilimiz nedir?

Nasıl bir öğreti ile yetişmiş bu güne kadar, bu konuda bazı problemlerimizin olduğu açık, önce insan yetiştirmeliyiz ki bu yarışta emin adımlarla ilerleyebilelim.

Bu noktada da insan yetiştirmede bize öğretilen bazı temel öğretilerin belki de masallardan başlanılarak değiştirilmesi gerekiyor.

"Padişahın kızını al kısa yoldan zengin ol"
"Yeni bir yol denersen seni kurtlar kapar"
"Başkasının ağzındaki lokmanın peşine düşmek"
"Çalışmanın önemi vurgulanırken komşuyu aç bırakmanın mantığı" ve
"Sonsuz aşk yalanı"


Bütün bunları yeniden sorgulamamız gerekiyor belki de.

Asıl olarak ise hem hizmet sunan hem müşteri profilinde önce kendi hatalarımızı giderdikten sonra başkalarında kusur aramaya çıkmamız, etrafımızı düzeltme gayreti içine girmemiz uygun olacaktır.

.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org