Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

TRT TÜRK Türkiye'nin ekonomisi Etik Bülent Şenver
23.02.2020
Okunma Sayısı : 3427
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,49
Verdiğiniz Puan :
 

 

TRT TÜRK Türkiye'nin ekonomisi Etik Bülent Şenver


.
.

 TRT TÜRK Türkiye'nin ekonomisi Etik Bülent Şenver 

.
.

 dinlemek için 

.
.

TRT TÜRK Türkiye'nin ekonomisi Etik Bülent Şenver

TRT TÜRK Televizyonu "Dünyanın Etik Çivisi Çıkmış

Bülent Şenver (BŞ)

TRT TÜRK: Merhabalar efendim. Hoşgeldiniz öncelikle yayınımıza.

BŞ:
Hoşbulduk.

TRT TÜRK:
Krizi konuşuyoruz, ülkelerin ekonomilerini değerlendirmeye çalışıyoruz ama bu ortamda görüyoruz ki etik kavramı, iş ahlakı kavramı her geçen gün kayda değer bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.

Siz bu konuda araştırmalar yapıyorsunuz hem de projeler geliştiriyorsunuz.

Nasıl görüyorsunuz etik kavramını dünyada?

BŞ:
Herhalde şunu söylemek yanlış olmaz.

Dünyanın ekonomisinin etiği çıkmış.

Çivisi çıkmış derler ya.

Dünyadaki çok büyük ve gelişmiş ülkelere bile baktığımızda, Amerika dahil olmak üzere, oradaki büyük kurumlar , bankalar dahil olmak üzere etik dışı, doğrudan sapan ,doğru olmayan bir takım davranışların olduğunu görüyoruz.

Bu bence o toplumların bir takım adaletsiz kararlar alması, o toplum içerisindeki haksız rekabetlerin ortaya çıkması.

Birinin hakkını haksız yere birinin alması, kurumların kendilerini kurtarmak için haksız yere başkalarını kandırmaları o kadar yaygın bir hale gelmiş ki, koskoca bir Avrupa ülkesi , Avrupa Birliğindeki bir ülke bir finans kurumunu kandıracak kadar rakamları değiştirerek onlara başka bir rakam sunup onlardan kredi alacak kadar ileri boyutlara götürmüş.

Biz bankacılıkta buna moralite diyoruz.

Doğru ve düzgün davranmak anlamında. Maalesef bu dönemde derler ya zor oyunu bozar .

Bu zor ortamlarla karşılaşan ülkeler, kurumlar, ahlak dışı, iş ahlakı dışı, etik dışı davranabiliyorlar.

TRT TÜRK:
Aslında soru şu; sürekli böyle miydi?

Biz mi farkına varmıyorduk.

Bu krizin yayılması ile birlikte daha çok gözümüze çarpar mı oldu?

Ya da bu yönde yapılan araştırmalar nedeni ile mi bu olaylardan haberdar oluyoruz?

BŞ:
İnsan insan olduğu sürece etik dışı davranışlar her zaman olacaktır.

İnsanın içinde etik dışı davranmanın bazı DNA'larımızda tohumları var.

Dolayısıyla herkesin doğruyu yapacağı bir dünyaya herhalde hiçbir zaman ulaşamayacağız.

Ama ne yapılmasını biz arzu ediyoruz?

Bunun kontrol altında olup, her yere sıçramaması.

TRT TÜRK:
Özellikle de gençlerde değil mi?

BŞ:
Özellikle gençlerde çünkü gençler büyüyecekler, bir bankanın genel müdürü olacak.

Üzüm üzüme baka baka kararır diyoruz.

Armut dibine düşer diyoruz. Bizler gençlere örnek olmalıyız, etik konusunda özellikle.

Gençlerden başlayarak etik davranmak, etik değerlere sahip çıkmayı bir şekilde benimsersek, bunu uygulatabilirsek, daha iyi bir Türkiye yaşarız.

Etik dışı davranışların sonu hayırlı bir son olmuyor. Sonu daima kötüye gidiyor.

TRT TÜRK:
Bu noktada siz gençlerin gözü ile etik diye bir araştırma yaptınız ve bir rapor çıktı ortaya. Çok enteresan sonuçları var.

Benim en çok dikkatimi çeken en önemli sorun ayrımcılık ve haksız kazanç diye nitelendirmiş gençler.

BŞ:
Biz arzu ettik ki madem ki gençlere bu konuda yol göstermek istiyoruz, önce gençler nasıl algılıyor etiği ?

Etik ile ilgili ne düşünüyorlar?

Etikten neler bekliyorlar?

Bunu anlayalım istedik.

Ondan yaptık bu anketi.

Gençlerin gözüyle etik çalışmamızı her yıl yapacağız.

Sizin söylediğiniz gibi sorulardan bir tanesi önem verdiği etik dışı Türkiye de önemli neler görüyorsunuz?

Hangi sorunları görüyorsunuz?

Etik sorun deyince aklınıza ne geliyor?

Birinci sırada Ayrımcılığı çok önemli bir sorun olarak görüyorlar.

Bunu şöyle algılamak gerekiyor; hangi konuda olursa olsun ayrımcılık.

İşe girerken ayrımcılık, işte çalışırken aynı görevi yapan aynı insanların arasındaki ayrımcılık, herhangi bir kamu dairesine gittiğinizde orada size gösterilen muamele ayrımcılık.

Ayrımcılığı çok geniş şekilde düşünmek lazım.

Eşit davranmamak.

Eşit olan insanlara eşit davranışlarda bulunmak lazım.

Ayrımcılık dediğiniz zaman onların bize ifade etmediği bazı kavramlarda beraberinde geliyor.

Ayrımcılığa başladığınız zaman eşit olmamaya başlıyorsunuz.

Ayrımcılık yapmaya başladığınız zaman adaletsiz davranmaya başlıyorsunuz.

Ayrımcılığa bir şekilde başladığınız zaman haksız yere bazı hak etmeyenlere bazı menfaat sağlıyorsunuz.

Bu ayrımcılık kelimesinin altına bir çok olmaması gereken şeylerde bir şekilde girmiş oluyor.

TRT TÜRK:
Patronlara sorumluluk düşüyor mu ne dersiniz?

Özellikle işe girmelerde dert yanıyor gençler.

BŞ:
Çok önemli.

Özellikle gençlerde çok önemli.

Üniversite mezunu gençler iş ararken bu ayrımcılığın yapıldığını düşünüyorlar.

Bence biraz haklılar.

Bira değil çok haklılar.

İşe alırken onlar özgeçmiş dolduruyorlar, internete özgeçmişlerini bırakıyorlar.

Onlar söyleşiye, mülakata çağrılıyorlar, hep söyledikleri şey bu;

"Herhalde bir torpilli çıkacaktır, biz herhalde alınmayacağız" diyorlar.

Toplumumuzda şöyle bir sorun var; iş sahası çok değil, üniversite mezunlarımız çok.

O kadar süratli bir şekilde iş hayatına atılıyorlar ki, yeteri kadar iş sahası açamıyoruz. Dolayısıyla seçim yaparken de az insan almak zorunda kalıyor.

Az sayıda insan içerisinde de bu ayrımcılıklar oluyor.

Birinin tanıdığı, birinin ona referans verip de onu işe alır mısınız diyen kişiler ön plana çıkıyor.

Bunu yapmamak gerekiyor.

Bakıyoruz çok yapılıyor.

TRT TÜRK:
Bir taraftan da gençler çuvaldınız ne kadar kendilerine batırıyorlar? Diye sormak lazım.

Genelde üniversite bitene kadar çok fazla staj veya meslekleri ile ilgili bir odaklanma yapmadan bir anda iş hayatına atılıp iş bulmaya hedefleme noktasında kendi aralarında etik siz sordunuz onlara ve ilginç üçte biri etik konusunda bir fikrim yok demiş.

BŞ:
Şöyle bir soru sormuştuk onlara; "Sizce etikten ne anlıyorsunuz?

Etik nedir size göre?" dedik.

Onlara kolaylık olsun diye bazı seçenekler sunduk.

Etik ahlak mı demek? Erdemlilik mi demek? Gibi.

O maddelerden bir tanesi de fikrim yok seçeneği idi.

Her üç gençten biri fikrim yok işaretlemiş etik konusunda.

Ben bardağın dolu tarafı ile şöyle görüyorum bunu; bakın çocuklar dürüstçe yok demiş. Başka bir şeyi de işaretleyebilirdi.

Ama hiç değilse bilmiyorsa bilmiyorum diye işaretlemiş.

Bu şunu gösteriyor:

Bizim gibi sosyal sorumluluk derneğine, bir projeye bizim varlığımıza demek ki böyle bir ihtiyaç var.

Birilerinin sosyal sorumluluk projesine gençlerimize bunu öğretmesi lazım.

Bu tabii ki ailede başlayan bir konu.

Ondan sonra eğitim alanına yansıması lazım.

Bunu bir şekilde gençlere hep birlikte öğretmemiz gerekiyor.

Üçte bir dedim ama bu üçte birin üzerine biz bir de etik nedir diye sorduğumuzda ilgisiz şeyleri de işaretleyenleri toplarsak, yaklaşık yüzde 58 çıkıyor.

Fikri olmayanlar artı fikirleri doğru olmayanları topladığınız zaman etik konusunu yüzde 58'i , hangi yaş grubu?

18 yaş ile 24 yaş arasındaki gençlerimizin yüzde 58'i etik konusunda doğru düzgün bir fikre sahip değiller.

TRT TÜRK:
Bu durumda ne yapmak lazım?

Korkunç bir rakam bu ve geleceğimiz gençler.

Yarın bir gün onlar patron olacak, genel müdür olacak.

Bu işin sırrı ne?

Nereden başlamak lazım?

BŞ:
Herhalde bu konuda toplumda bir bilinç oluşturmamız gerekiyor.

Tabii ki bu sadece bizim derneğimizin faaliyetleri ile çözülecek bir konu değil .

Ama bizler buna ön ayak olup yaptığımız çeşitli projeler ile bu konuda bir şekilde ufak bir ateş bile olsa o ateşi yakmamız gerekiyor.

Bir sivil toplum hareketi yapalım diye yıllar önce rahmetli Sakıp Sabancı'yı ziyaret etmiştim. Ona anlatmıştım bu projemizi.

Böyle bir şey yapmak istiyoruz demiştim.

O da beni morallendirmişti. "Bülentçiğim bu güzel fikirleri nereden buluyorsun? Aferin sana."

Ondan sonra öyle bir cümle söyledi ki ben çok üzülmüşüm.

"Ama Bülent Bey sen göle yoğurt mayası çalmaya çıkmışsın" dedi.

Benim üzüldüğümü görünce ve motive etmeyi seven bir kişiydi.

Sırtımı sıvazlayıp "Merak etme, senin mayan tutacakkk" dedi.

Çok güzel bir mesaj verdi.

Etik işi bizim derneğimizin iki üç tane sivil toplum kuruluşunun değiştirebileceği bir hadise değil.

Çok büyük bir göl var ortada.

Ama mayanın tutması mesajı şöyle tutar, sonra ben düşündüm, mayayı nasıl tuttururuz?

Eğer o göle maya çalan insan sayısını 10 milyona,20 milyona, 30 milyona çıkarabilirsek ,o zaman o göldeki maya tutar.

Demek ki biz toplumun her kesiminde etik değerlere önem verecek bir algılamayı, anlayışı, bilinci yaratabilirsek, bu bilinci yaratalım.

Nasıl yaratalım?

Basın yoluyla yaratabiliriz, gençlerin önüne rol modelleri çıkararak yaratabiliriz.

Ben düşünüyorum biz şimdiye kadar etik insanını gençlerin önüne rol model olarak çıkarmadık.

Bizim gençlerin önüne çıkardığımız rol modelleri kısa sürede köşeyi dönen, çabucak para kazanan.

Onlar gazetelerin manşetlerine taşındı.

Onlar herkesin özendiği insanlar oldu. Ben de onlar gibi olayım dedi.

Tam tersi, etik olup da yavaş yavaş büyüyen, yavaş yavaş para kazananlara da, "İşini bilmez bu" ifadeleri kullandı.

Bu konuda bilinç yaratmamız lazım.

Bilinç yaratalım diye biz şimdi üniversiteleri geziyoruz.

Üniversitelerde etik sohbetleri başlattık.

Bugün buraya gelmeden önce Kadir Has Üniversitesindeydik.

Sohbet yaptık onlarla birlikte.

Gençlerimiz salonu doldurdular.

Dördüncüsünü yapıyoruz.

Birincisini İstanbul Üniversitesinde yaptık. İkincisini Yeditepe Üniversitesinde yaptık.

Üçüncüsünü Boğaziçi Üniversitesinde yaptık.

Bu nedir?

Gençlerin etiği konuşması.

Hayallerimden bir tanesi 500 öğrencimi alayım, etik değerlere önem veren bir bankanın önüne sabah gidelim, genel müdürün haberi olmadan.

Genel müdür içeriye girince hep birlikte alkışlayalım, onu havalara atalım, bir şeyler yapalım.

şeyler yapalım.

Cezalandırarak bunu yapamayız, biz ancak ödüllendirerek yapabiliriz.

Etik olanları ödüllendirelim, ön plana çıkaralım.

TRT TÜRK:
Etik konusunda biraz daha etik davranışları gördüğünde gençlerin tepki verip vermemesi meselesini konuşmak lazım.

Biraz çekingen davranıyor muyuz?

BŞ:
Evet. Gençlerimizi bilmiyorum neden ama birazcık bu konularda korkutmuşuz galiba.

Etik dışı davranışları gördüğünüz zaman tepki verir misiniz? Dedik gençlerin gözü ile etik çalışmamızda. Etik dışı davranışı görünce tepki verir misiniz? Dedik.

Tepki vermem ve bazen diyenleri de ben tepki vermez diye düşündüğümde toplam yüzde 54 tepki vermiyor.

Gençlerimizin yüzde 54'ü etik dışı olduğunu görüyor, fakat tepki vermiyor.

TRT TÜRK:
Bunu neye bağlıyorsunuz?

BŞ:
Şöyle diyorum ben; aile düzenlerimizden başlayarak "Aman burnunu sokma" Burnunu sokma sözümüz vardır." Aman karışma, sana mı kaldı" diye bir sözümüz vardır.

Sana mı kaldı, başını belaya sokma. Sana dokunmayan yılan bin yaşasın.

Bu olayı da biz yarattık toplumda.

Etik dışı bir şeye müdahale eden zarar görüyor, haklı olmasına rağmen.

O zaman diyor ki bahane Türkiye'yi ben mi kurtaracağım demeye başlıyor.

Bak böyle bir olay vardı, ben karıştım, başıma ne olaylar geldi.

O nedenle geri planda kalmaya çalışıyorlar.

Halbuki bizim toplum yapımızda herkesi doğru davranmaya götürebilmek maksadıyla etik olmayanları biz toplum olarak dışlamalıyız.

Etik dışı davranan bir şirket gördüğümüzde onun ürününü almamalıyız.

Bugün etik dışı davranan şirketler oluyor maalesef, finans kurumları da olabiliyorlar.

Banka etik dışı davranıyorsa onun kredi kartını hemen iade etmeliyim.

Toplumda onun kredi kartları kullanılmamalı.

O zaman bakın o banka nasıl etik davranmaya başlar.

TRT TÜRK:
Umarız böyle bir gelecek bizi bekler diyoruz.

Teşekkür ediyoruz.

Etik Değerler Merkezi Derneği Kurucu Onursal Genel Başkanı Bülent Şenver.

Çok sağolun.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org