Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Başarılı Kadınlar Dr. İLKNUR ÜNER
23.02.2024
Okunma Sayısı : 802
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 


Başarılı Kadınlar Dr. İLKNUR ÜNER

SORU (1) Bir çocukluk veya gençlik anımı paylaşıyorum


Ev hanımı bir anne ile memur bir babanın, yedi yıl sonra dünyaya gelmiş ilk çocuğuyum.

Sevgi dolu bir ailede tabiri caizse el üstünde büyüdüm.

Meraklı, öğrenmeye gayretli bir çocuktum.

Beş yaşında evde harfleri yazarak, kitaplardan harfleri birleştirerek okuma yazmayı öğrendim.

Çok sık hastalanan bir çocuk olduğum için ailem okula göndermek istemedi.

En sonunda ısrarlarıma dayanamayıp ilkokula yazdırdılar.

Sevdiğim, gülerek hatırladığım anım ise ilkokul birinci sınıfa başladığım güne aittir.

Devlet okulunun seksen kişilik sınıfında en ön sıraya oturdum.

Sınıfa girerken yaşadığım mutluluk, heyecan müthişti.

Kalbim hızla çarpıyor, içim içime sığmıyordu. Sınıfta ise bir uğultu.

Ağlayan çocuklar, çocuklarından kopamayan anneler-babalar ooo sınıfın içi pazar yeri gibi gürültülü ve kalabalık.

Nöbetçi öğretmen sınıfın içinde düzen sağlamaya çalışırken şarkı söylemek isteyen,

şiir okumak isteyen var mı diye seslendi.

Ben hemen atladım.

Tahtaya kalkıp şiir okudum.

Şarkı söyledim.

Son derece mutlu ve rahattım. Veliler ise benim rahatlığıma şaşırdılar.

Oysaki ben okula başlayacağım günü iple çekiyordum.

Rüyalarıma giriyordu okul.

Ağlayan arkadaşlarımı ise anlamakta zorlanıyordum.

Ağlama lütfen burası okul, burada yeni şeyler öğreneceğiz, arkadaşlarımız olacak,

okul çıkışında annelerimiz bizi alacak üzülme diye teselli etmeye çalıştım.

Yeni bir dünya ile tanıştıklarındaki korkuyu aklım ve kalbim anlamıyordu.

O günü hala gülerek hatırlıyorum.

Öğrenmek en büyük tutkum oldu.

Öğrenim hayatına başladığım gün ise en güzel anılarımdan biri.

Hayatta en güzel anılar, tutkuyla ve heyecanla başlar.

Yeni başlangıçlar ise bize yeni bir dünyanın kapılarını aralar.

Yeni bir iş, yeni bir seyahat, aile kurma, bebek sahibi olma belki yeni bir araba alma…

SORU (2) Benim başarı hikayem. Nasıl başarılı oldum?


Başarı, belirli bir hedefe ulaşma, istenilen sonucu elde etme kelime anlamıyla ifade edilir.

Bugüne kadar hedeflerine ulaşan, takdir edilen, örnek alınan,

'başarılı' bir kişi olarak gösterildim.

İşte yapmış olduğum projelerden plaketler, t

akdir belgeleri alırken, yer aldığım sosyal sorumluluk projelerinden ve ekonomi yazılarından çeşitli ödüllerle onurlandırıldım.

Okul hayatımda da 'başarılı' nitelenen,

derece ile mezun olmuş bir öğrenciydim, iş hayatında da uzun yıllar 'başarılı' olarak tanımlanan bir yönetici oldum.

Bu başarı olarak nitelediğimiz durumun tek bir sebebe bağlı olduğunu düşünmüyorum.

Sevgi dolu bir aile ortamında büyümek en büyük şansım oldu.

Öğrenmek konusundaki hevesimin, meraklı yapımın da itici gücüm olduğunu söyleyebilirim.

Çalışmak ise hayatımın temel yapı taşı.

İç motivasyonumun yüksek oluşu karşıma çıkan olumsuz durumları bertaraf etmemi sağladı.

Yaşadığım olumsuzluklara rağmen yılmadım, yıkılmadım.

Hep ileri baktım.

Bunlar biraya gelince bugüne kadarki yaptıklarımı gerçekleştirebildim.

Başarının olmazsa olmazları ise 'iç motivasyon, öz disiplin ve çalışmak'.

Dış motivasyon; ücret artışı, prim, terfi gibi etkenler sizi sadece bir durak öteye taşıyabiliyor.

Bir sonraki durak için hep bir dış motivasyon bekliyorsunuz.

Oysa iç motivasyonu yüksek kişi kendi iç dinamikleriyle hep bir durak sonrasına koşuyor.

Öz disiplin ise hem kendinize hem işinize duymanızla alakalı.

Okul hayatımda bir gün derse geç kalmadım.

İş hayatımda bir gün işe geç kalmadım.

Hep erken kalıp, işe-derse erken başlamayı prensip edindim.

Bir de olmazsa olmaz çalışmak, çalışmak, çalışmak…

Başarı, göreceli bir kavram bence.

Dağda 2 keçisi ile iç huzuru yakalamış güzel bir nineyi de ben başarılı olarak niteliyorum, sokakta simit satan 10 yaşındaki küçük bir çocuğu da.

Benim başarı kriterlerim üretmek, katkı sağlamak, iç huzuru yakalamak, insanlara dokunmayı da içeriyor.

Dolayısıyla daha gidecek çok yolum var daha dokunmak istediğim çok hayta var.

Başarılı olma hissi size hep daha iyisini yapma motivasyonu sağlıyor.

Bir kitap yazdıysanız ve bu kitap beğenildiyse bir sonraki kitabınızı yazacak gücü buluyorsunuz.

bir proje yaptıysanız bu sizin kaldıracınız oluyor rotanızı daha iyisini yapmaya yönlendiriyorsunuz.

Dolayısıyla başarı bir varış noktası değil, sizi yeni bir ufka açan bir kapı.

Başarılı bir iş sonrası duyduğunuz haz, mutluluk başka hiçbir şey ile ölçülemiyor.

NOT: Eskiden başarıyı sınavdan en iyi sonucu alma, dereceye girme ya da iş hayatında en yüksek performansı sağlama,

işi geliştirme, sistemi geliştirme, proje üretme gibi kavramlarla örtüştürsem de bugünlerde 'başarı' kavramımı katma değeri yüksek üretim yaparken

daha fazla insanın hayatını olumlu anlamda etkilemek olarak genişletmeye başladım.

SORU (3) İyi bir yönetici nasıl olmalıdır?


İyi bir yönetici olmak bence iyi bir 'insan' olmakla başlar.

Etrafınıza şöyle bir bakın 'kötü' bir insanın iyi bir yönetici olduğunu gördünüz mü?

Göremezsiniz çünkü iyi insan, iyi yönetici etrafındaki kişilere rehberlik eder, ilham kaynağı olur.

İyi insan, üretir, paylaşır, iyiye ve doğruya ulaşmaya çalışır.

Bence yöneticilikte altı çizilmesi gereken en önemli kavram 'rehberlik' tir.

Bir işi çok iyi bilebilirsiniz, çok iyi yapabilirsiniz ancak rehberlik edecek kadar iyi vasıflarınız varsa 'yöneticilik' yapabilirsiniz.

Aynı zamanda iyi bir yönetici, iletişim becerisi yüksek, ilişki yönetiminde

başarılı, öğretme kapasitesine sahip, empati kurabilen, çözüm odaklı,

etik ilkeleri olan vizyonu geniş bir kişi olması gerekir.

İşin gerektirdiği o an için o işi yapma veya yaptırma 'yöneticilik' değildir.

Telefon devi Nokia, Android telefon teknolojisini yakalayamadığı için yöneticilerinin vizyon eksikliği yüzünden batmıştır.

Bu şekilde yönetici başarısızlıkları nedeniyle batan pek çok şirket örneği verebilirim.

Benim için iyi bir yönetici, bir işi yapan-yaptıran değil, ekip arkadaşlarıyla birlikte işi geliştiren, ileriye götüren, üreten, rehberlik eden kişidir.

SORU (4) Kadın yönetici olmanın zorlukları nelerdir? Bu zorluklar nasıl yenilir?


25 yıldır son derece rekabetçi olan finans sektöründe çalışıyorum.

İş hayatımın ilk yıllarında borsa aracı kurumunda uzman yardımcısı-uzman pozisyonlarında çalıştım.

Geri kalan yıllarda ise farklı bankalarda uzun yıllar orta ve üst düzey yöneticilik yaptım.

Halen de üst düzey yönetici olarak görev yapmaya devam ediyorum.

25 yıllık iş hayatımda kadın yönetici olarak pek çok şeyle mücadele etmek zorunda kaldım.

Önyargılar, erkek yöneticilere göre daha düşük ücretlendirme,

doğum sonrasında yöneticimin belirtmiş olduğu 'yeniden kendini ispatlamak zorundasın' baskısı gibi baskılar, kullanılamayan izinler,

uzun mesailer, ayak kaydırma oyunları gibi bir sürü olumsuzluk yaşadım ancak yaşadığım olumsuzluklar asla yolumdan döndürmedi.

Elbette ki erkek yönetici arkadaşlarımın da yaşadığı olumsuzluklar, zorluklar vardır

ancak kadın yöneticiler pek çok bakımdan daha fazla mücadele vermek zorunda kalabiliyorlar.

ABD'deki zencilerin haklarına kavuşma mücadelesi Afroamerikan bir terzi olan Rosa Parks'ın ayrımcılığa karşı durmasıyla başlamıştır.

Kurtuluş Savaşı mücadelesinin ateşini yakanlardan birisi Halide Edip'in Sultanahmet konuşmasıdır.

Türkan Saylan, genç bir hekim olarak köy köy dolaşıp cüzzamla savaşmıştır.

Tüm zorluklara rağmen medeniyet ışığını yakan kadınların gücü olmuştur.

Dolayısıyla benim kadın yönetici olarak yaşadığım zorluklar medeniyet mücadelesinde kadınların yaşadığı zorlukların yanında kum tanesinden farksızdır.

Yazılarımdan bir tanesinde belirttiğim, 'kırsalar da kanatlarını kadınların yüreği yol alır gökyüzüne' sözünü paylaşmıştım.

Bu söz çok beğenildi.

Kadın yönetici olarak kırsalar da kanatlarımı, gökyüzüne yol almama engel olamadılar demek istiyorum.

Unutmayın ki 'her kadının bir hikayesi binlerce mücadelesi, yüreğinde her zorluğa karşı duran gücü vardır'

Toplum olarak ya kadınların gücünü kullanır medeniyete yol alırsınız ya kadınların kanatlarını kırıp karanlığa mahkum kalırsınız…

.
.
.


Dr. İlknur Üner

.
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org