|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
ADANA GİYİM MARKALARI DERNEĞİ ''agimad''
28.06.2007
Belgin Alagöz |
|
|
| Okunma Sayısı : |
12641 |
|
|
| Oy Sayısı : |
63 |
|
|
| Değerlendirme : |
4,87 |
|
|
| Popülarite : |
8,77 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
ADANA GİYİM MARKALARI DERNEĞİ ''agimad''
Sevgili okurlar, burada sizlerle paylaştığım geçmiş tarihlere ait yazı ve röportajlarımı yayınlamamdaki amaç; sosyal bir sirkülasyona olanak sağlamaktır. teşekkür ederim.
Adana Giyim Markaları Derneği Kuruldu
İlk etkinliğini 23 Eylül 2005 tarihinde HiltonSa Balo salonunda gerçekleştirecek olan ‘’agimad’’ ‘’Adana Moda Günleri 1 ‘’ Projesini hızlı bir yapıyla hayata geçiririyor.
Adana Giyim Firmalarının ürünlerinin tanıtılacağı muhteşem bir defile hazırlığı başlamış bulunuyor ve ilginç bir Show Gösterimi ile gerçekleştirilecek defilede konuklar, mankenlerin sunacağı giysileri farklı bir konsept’te izleme olanağı bulacaklar.
Merhaba değerli dostlar,
Adana’ da yeni kurulan bir derneğin varlığını duyurmak istiyorum sizlere.
Adana Giyim Markaları Derneği. Tanıtım simgesi agimad olan derneğin, Adana için hayli önem taşıdığını, Adana kent kimliğini vurgulayan yapısı ile çok kısa zamanda kuruluş amacına ve hedeflerine yönelik çalışmalarda başarıya ulaşacağı saptamasını yapmak benim için hiç de zor olmadı.
agimad’ın kurulduğunu bir gazete haberinde okudum ve ilk ilgimi çeken iki projeyi öğrenmek üzere Başkan Hasan Ayyıldız ile randevu girişimimi yaptım. Hasan Bey’le görüşmemde, ‘’Obje’’ Giyimin sahibi olduğunu öğrendim ve çok şaşırdım. Yani şimdi benim de kullandığım bir markanın Adana Markası olduğunu bilmiyor olmam, bu derneğin ne kadar gerekli bir anlamda kurulmuş olmasına en güzel örnektir sanırım.
Gelelim bu iki güzel ve farklı projeye: Sanayisinin, üretimlerinin ve giyim markalarının bir merkezde toplanacağı ‘’Tekstil Kent Projesi’’ ve firma ve konfeksiyon ürünlerinin tanıtılacağı ‘’Adana Moda Günleri’’. Tabii bir de benim için olmazsa olmaz saydığım Sanat ile ilgili bir projeyi de mutluluk ile aktarıyorum. Gençlere yeni ufuklar açacak olan ve yaratım gücünü destekleyen ’Tasarım Yarışması’’. Tüm bunlarla ilgili güzel bir söyleşi gerçekleştirdik ve Dernek Başkanı Hasan Ayyıldız ve Genel Sekreter Servet Bildek’le yaptığım söyleşimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dernek üyelerini tanıtayım öncelikle ve misyonları-vizyonları ile ilgili kısa bilgi vereyim.
Dernek Üyeleri:
Hasan Ayyıldız Başkan
Mustafa BAYRAM Başkan Yardımcısı
İbrahim ALTUNDAĞ Sayman
Servet BİLDEK Genel Sekreter
İsmail TAŞKINIRMAK Yönetim Kurulu Üyesi
Fatih COŞKUN Yönetim Kurulu Üyesi
Seydi BİLİR Yönetim Kurulu Üyesi
Osman KAYA Yönetim Kurulu Üyesi
İlker BAYRAM Yönetim Kurulu Üyesi
Kemal CAN Yönetim Kurulu Üyesi
Hasan ZAİMOĞLU Yönetim Kurulu Üyesi
Dernek misyonu ve vizyonu Markalı giyim sanayini kendilerine meslek haline getiren ve bu konuda MARKALAŞAN ve bu sanayi koluna üretim, pazarlama,bilgi ve yetenekleriyle katkıda bulunan gerçek ve tüzel kişileri çatısı altında toplayarak, üyelerini yükseltme amacıyla dayanışma ve güvenli ça1ışmayı sağlamayı, markalı giyim üretiminin teknik ve ekonomik açıdan gelişmesi için çaba sarf etmeyi,dernek ve üyelerini Adana, Türkiye ve Yurtdışında tanıtmayı, mesleki ve sosyal ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamayı hedef almıştır.
ADANA GİYİM MARKALARI DERDEĞİ İLE SÖYLEŞİ:
**Hasan Bey, Adana Giyim Markaları Derneğini (agimad) kurma düşüncesi nereden doğdu?
Hasan Ayyıldız: Şimdi gerçekten Sivil Toplum Örgütleri, Avrupa yada Dünya’da diyeyim yıllardır var. Türkiye’de bu birlikler yeni yeni oluşuyor ve özellikle sektörel bazda bu yaygın değil. Tabii Adana’mızda oldukça gelişmiş dernekleşme var. Sivil Toplum Örgütleri genellikle toplumsal sorunları çözmeye yönelik çalışmalar yürütmekte.
Bizim bu dernek oluşumundaki hedefimiz, hem Adana’mıza hem ticaretle uğraşan insanımıza bir ufuk açmak ve buna bağlı olarak hedef oluşturmayı amaçlamakta. Bu anlamda da zaten herkes kendine göre adımlar atmış ve bu adımları atarken de, ‘’birlikte nasıl bir güç oluşturabiliriz’’ in hedefini koymak istedik.
Özellikle bu güç birliğini iki yıldır düşünüyorduk ama kuruluşumuz çok yeni henüz dört ay oldu. Bu iki yıl bizim için düşünce olarak gelişme dönemimiz oldu diyebilirim. Böyle bir derneği oluşturmaya temel olan sohbetlerimiz, düşünce alış-verişlerimiz oldu.
Özellikle fuarlara katıldığımız zamanlarda gündeme geliyordu dernekleşme düşüncesi ve son katıldığımız fuarda hepimizin fikir birliği içinde olduğunu gördük.
** Dernek kurma düşüncesini başlatan kim oldu peki?
Hasan Ayyıldız: Aslında bu öneriyi kişiye-isme mal etmek doğru gibi gelmiyor bana. Bu daha ziyade ortak gelişen bir durum. Her firma sahibi bu konuda çok istekliydi ve hatta çok içten istekli olduklarını gördük konuşmalar bu merkeze çekilince. Söylediğim gibi konuşmalarımız böyle bir gereksinimin varlığını vurguluyordu.
En son katıldığımız fuar’da derneğimizi kurmak kararını aldık. Ancak, yoğunluğumuzdan dolayı ileri bir tarihte başlamak üzere alt yapı çalışmalarını yaptık ve dört ay önce derneğimizi kurup çalışmalarımıza başladık. agimad’ ı kurduğumuz zaman öylesine büyük bir coşku içindeydik ki hangi çalışmayı önce başlatsak sorgusu oturdu gündemimize ilk.
Bu projeleri yapılandırıp uygulamaya geçirirken, zaman ve imkan açısından bir sıralama yaptık. Belli bir düzen içinde yol almamız gerekiyordu başarıya hızla ulaşabilmemiz için Çünkü, Adana’mızda böyle bir birliktelik daha önce oluşmamıştı ‘’hedefler ve amaçlar’’ anlamında..
** Hala aynı coşkuyu taşıdığınızı görüyorum. Dernek üye sayınızı öğrenebilir miyim ve bu derneğe üye olabilmenin kriterleri var mı, neler?
Hasan Ayyıldız: Biz ilk etapta 11 firma ile kuruluşumuzu gerçekleştirdik. Kriterlerimiz var tabii. Bunların başında, kesinlikle bir marka olmak geliyor. Diğeri ise hedefleri ve gelişme ufukları olmalı. Bir patent alma yetkisi olması bize göre yeterli değil. Bunun haricinde, kendi misyonu-vizyonu olabilecek bir yapıda olabilmesi lazım hedef anlamında.
İşte bu yapılanmayı kurabilen firmaları derneğimize almayı düşünüyoruz, amacımıza uygunluk için bir kıstas oluşturuyor bunlar. Böyle düşünmemizin nedeni; derneğimizin alt yapısını sağlamlaştırmak doğrultusunda alınmış bir karar bu.
Markalaşmış olmayı lafta kalan bir durum olarak değil de, alt yapısı sağlam olan ve zemini doldurulmuş olması gerek ‘MARKA’ diyebilmemiz için.
Çünkü hakikatten yakın illerimizde de var bu durum. Marka’yız diyorlar ama marka laf’la olmuyor. Etkinlikler ve yaptığınız icraatlardır firmayı markalaştıran, bunların olması lazım, ses getirmesi lazım. Ben marka oldum demekle olunmuyor.
**Peki ben şunu merak ediyorum, olgunlaşmış bir düşünceyle bu derneği yapılandırdınız. Derneğinizin kuruluşunda beklediğiniz katılım oldu mu? Kurulma kararındaki o içtenlik, çaba veya dernekteki ilk toplanma halinizde beklediğiniz umduğunuz ilgi oldu mu?
Hasan Ayyıldız: Evet bu bahsettiğiniz ruh artarak devam etmekte.Biz bu çalışmayı yürütürken ilk etapta 5-6 firmaydık ve başlangıç için 10-11 firma ile adımımızı atalım dedik.
Bu adımla da biz alt zeminimizi hazırlayalım ‘’biz ne yapacağız, amaçlarımız ne, hedeflerimiz ne’’ sorularının cevaplarını yapılandırdıktan sonra açılımımızı yapalım, kararı ile yola çıktık.
Bu kararları belirleme nedenimiz; derneğin ana çatısını oluşturan ilkelerin olması ve dolayısıyla ileride çoğalan üye sayımızla ’’her kafadan bir ses gelme’’ olasılığını engellemektir. Bu aynı zamanda derneğimizin gelişmesini sağlarken, gereksiz yıpranmaları önleyecek sağlam bir gelişme içinde ortak hedefleri olan bir yapılanmanın temellerini oluşturmak için de gerekiyordu.
Ama bizim, bu güzide firma, bu güçlü firma gibi seçmeci bir düşüncemiz yok. Bu düşüncelerin özünde daha ziyade derneğin temel ilkelerini oluşturup, sağlam bir yapıda sürekliliğini sağlamayı amaçlayan iyi niyetler söz konusu. Tabii ki daha sonra diğer firmaları derneğimize alarak güçlü bir şekilde ilerleyebilelim düşüncesi ile hareket ediyoruz.. Bizim hedeflerimiz ve ilkelerimiz var ve böyle bir konuda seçiciyiz evet. Çünkü derneğimiz icraat için kuruldu ve devamlılığı Adana
Markalarını korumak adına gerekli. Hem Adana’mızın firma markalarını koruma ve tanıtma adına hem de Adana firmalarının hedef büyütmesi adına kurulmuş bir dernek agimad.
**Böyle bir derneğin kurulmasına neden olan sorunları biraz açar mısınız.
Hasan Ayyıldız: Şu bir gerçek ki hiçbir firma sahibinin tek başına hedef anlamında istediklerine ulaşması mümkün olmuyordu yada zor gelişen bir tablo vardı. Ticaret Odası, Sanayi Odası, İhracatçılar Birliği tüm birimlerle ilgili durumlarda, tek başına-ferdi olarak gidildiği zaman karşınızdaki kurum bu ferdi sorunu çözmeye yetecek zamana yada olanağa sahip olamayabiliyordu.
Düşünün ki hedefleri bir olan firmaların sorunları da aynı olacaktır. Dolayısıyla, bu kurumlar ayrı ayrı sorun çözmekte doğal olarak yeterli olamıyorlardı.
Oysa, aynı yada benzer sorunların bütünü elbette ki kurumların yapacağı desteği de, sorun çözümlerini de rahatlatmakta ve bu durum toplu olarak fayda sunmayı beraberinde getirdiği için gerek derneğin gerek kurumların ortak paydalarındaki başarı oranı da artacaktır. Diğer durum ise, derneklerin çoğul güç oluşturduğu ve doğal olarak yaptırım güçünü artırdığı için birlik-beraberlik mutlak gerekiyor.
Benzer sorunlarla ayrı ayrı uğraşmak külfetini ortadan kaldırıyor dernekçilik. Dernek kanalı ile sorunlarınızı yada isteklerinizi gerekli kurumlarda gündeme taşımak zaman ve ekonomi açısından kurumlara ve firmalara fayda sağlamakta. Bir de, dernekleştikten sonra şunu gördük ki birlik-beraberlik hissettikleri anda sizi daha çok sahipleniyorlar.
**Görülen şu ki meslek sorunlarınız sizi bir dernek kurmaya yönlendirdi. Peki, bu kadar titizlikle ve sağlam temellerle oluşturduğunuz derneğinizin sorunları var mı?
Hasan Ayyıldız: Tabii var, örneğin tüm firmalarımız kalifiye eleman sıkıntısı içinde. Bu sıkıntı yalnız tek departmanda değil her bölümde var. Satış grubu, modelist-stilist grupları, dış ticaret gibi bölümlerde kalifiye eleman sıkıntısı çekilmekte. Bu durum derneğimiz için önemli bir sorun ve kalifiye eleman sorununu çözebilmek için proje önerileri üretmekteyiz.
Kurumlarla bağlantılar kurmakla ve birbirimizin arz-taleplerine duyarlı olmakla çözülebilecek bir sorun bu.
** Bu sorun Meslek Liselerinin yetersizliğinden yada Meslek Liselerini bitirenlerin kendi alanlarındaki Lisans eğitimine yönelmeleriyle ilgili bir durum bu.. Lisans eğitimi alan kişi, kalifiye eleman olmak istemiyor sanırım.
Hasan Ayyıldız: Ben tam da aksini düşünüyorum. Fakülte’den mezun olan kişi bana göre yeterli değil. Şöyle bir durum var; tamam aldıkları eğitim bilgi yönünden iyi olabilir ama bu mezunlar pratiğe girdikleri zaman, uygulamalar sırasında eksiklikler oluşuyor ve yine bir boşluk var doğal olarak.
Elbette tecrübe zaman içinde olacak ama biz bu süre içinde nasıl verim alacağız. Kalifiye eleman arayan firma, pratiği gelişmiş eleman tercih ettiği için çok kişi var bu alanda işsiz kalan. Tekstilden mezun bu öğrencileri pratiğe yönelik uygulama bağlamında yetiştirme ne yazık ki yok. Bizim hem mesleki hem de dernek olarak en büyük sıkıntımız bu.
** Peki çözüm nedir sizce?
Hasan Ayyıldız: Bizim alanımıza yönelik yetişen branşlaşmış insan gücünü hızlı olarak üretkenliğe kazandırmak için eğitim sırasında yeterli staj ve uygulama dersleri olmalı. Bu eğitimlerde hem eğitim bölümü olmalı hem de uygulama bölümü olmalı. Stajyer öğrencinin alt zemininden itibaren fabrikalarla koordineli çalışmasını sağlayacak düzenlemeler geliştirilmeli.
Her firma uzun soluklu çalışabileceği eleman istiyor. Ben dış ticaret bölümünde çalışacak elemanımı zorla buldum. Bir kalıpçı elemanımı neden İstanbul veya Ankara gibi diğer illerde arayayım. Bunlar belki de diğer meslekler için de sorun. Neden biz bu sorunların çözümünü Adana gibi büyük bir kent yapısında çözemeyelim? Üniversitemiz var, Meslek Yüksek Okullarımız var. Şehrimize sahiplenme açısından kendi toprağımızdan yetişen, eğitilen insanı bünyemizde çalıştırmak istiyoruz.
** Bu, Adana markalarını sahiplenme düşüncenizle örtüşen bir yapılanma sanırım.
Hasan Ayyıldız: Tabii bununla çok ilgili ama yalnızca Adana’nıyı ilgilendiren bir sorun da değil aslında. Bu türde bir soruna her şehir halkı aynı duyarlılıkla çözüm arasa sanıyorum ki işsizlik sorunu da biraz hafifler. Kent ekonomisi kendi içinde kalır ve bu büyük bir kazançtır şehir yapısı için.
Aslında tüm yapı birbirine bağlı olarak gelişiyor bakın; her şehrin kendine ait bir yaşantısı ve kültürel değerleri var, bunlar da iş göçleri ile bozuluyor, kentlerin kimlikleri kayboluyor. Bu bana göre en büyük kayıp, tamam ülke sınırları içinde ulusumuzun kendine özgü genel gelenek-görenekleri aynılık gösteriyor ama bölgelerin, şehirlerin tarihsel gelişim içinde kazandıkları özgün değerleri var. Ben bunların gelişerek ama bozulmadan geleceğe taşınmasından, korunmasından söz ediyorum.
Sonuçta bir dernek çatısı altında toplanmamızın en büyük yararı, bu gibi sorunlara objektif bakmak, görüş alış-verişinde bulunmak, her bir üyemizin bilgi birikiminden yararlanmak. Tüm bu bilgilerimizi, deneyimlerimizi birbiri ile doğaçlayarak bu gibi sorunların üstüne gitmek, çözümler üretmek yada çözüm önerilerinde bulunmak gibi faydalar sağlamayı amaçlıyor agimad. Yapıcı, olumlu bir dayanışma içindeyiz ve birbirimizi tamamlıyoruz.
Ne demişler; ‘’ Bir elin nesi var, iki elin sesi var’’.
** Servet Bey, Adana’da tekstille ilgili kurulan ilk dernek siz misiniz, amaçlarınız nedir?
Servet Bildek: Aslında Hasan Beyin konuşmasının akışı içinde sık sık tekrarladığı durum, birliğimizi sağlam zemine oturtarak yapılandırmak öncelikli bir belirleme. Çünkü bu kuvvetli ve kararlı yapı, ileride isteklerimizi ve sorunlarımızı ilettiğimiz kurumlardan beklediğimiz olumlu cevapları almamızı sağlayacak.
Güven ortamı çok önemli bu birlik-beraberlik karşı kurumların size güvenle bakmasını da beraberinde getiriyor. Tekstilde daha önce, KÜTEKS isimli bir dernek kuruldu Adana’da ama onların misyonları yoktu. agimad olarak biz, Adana’nın ekonomisini, sosyal yapısını yurtiçi ve yurtdışında duyurmayı amaçlıyoruz. KÜTEKS’İN böyle bir misyonu yoktu, onlar sadece sektörün sorunları ile ilgileniyorlardı.
Bizim amaçlarımız arasında Adana’nın kültürel yapısı, ekonomisi ve az önce sizin de söylediğiniz beyin ve emek göçü dalgasını önlemek ve Adana’daki beyinleri ve emekleri yararlı hale getirmek. Bunun için başkanımızın önemli bir Eğitim Projesi var ‘’Ara eleman Projesi’’. Bu çalışmayla ilgili ciddi ve geniş boyutta bir proje hazırlığı içindeyiz. Üniversite kollarından, Tekstil Bölümlerinden, Olgunlaşma Enstitülerinden, Meslek Yüksek Okullarından destek alınarak yapılandırılan bir proje bu. Projenin amacı; eğitimli olan kişileri üretim tesislerinde bulunan makine bölümü, Kalıp Bölümü, Stilist bölümü, Sevkıyat Bölümü gibi tüm bölümlerde eğitimli personel olarak yetiştirmek.
Bu proje tamamlandıktan sonra hem ülkemizin hükümetine sunulacak hem bölgemiz Sanayi Odasına, Ticaret Odasına sunulacak ve projenin desteklenmesi istenecek. Bu proje bize ne getirecek? Firmalarımızda hem eğitimli hem kalifiye hem de ara eleman sıkıntısını gidermiş olacağız. Bir elemanı sıfırdan yetiştirip sektöre kazandırıyorsunuz ama o zaman da eğitimli olanların işsizlik sorunu baş gösteriyor.
** Nasıl bir eğitim olacak bu açar mısınız.
Servet Bildek: Fakülte öğrencilerinin son iki yılını firmalarımızda yada bu proje kapsamında kurulacak yönetim tesislerinde mezun olanlar da dahil olmak üzere branşlara uygun eğitilecekler. Öğrenciler eğitimlerini tamamlarken biz de bu işin sanat kısmını vereceğiz.
Şimdi tabii ki eğitim almadan yetişen personele bu konudaki bilgiyi öğretmek hayli zaman almakta. Diğer yandan uygulama, pratik yapmadan eğitim alan kişi de işin hem sanatsal hem pratik kısmı için zaman tüketimini gereksiz yere harcamakta. Oysa, artık hız çağındayız ve zaman bizler için çok değerli.
Eğitim her alanda gerekli, eğitim alan kişi, ülke gerçeklerini, dünya gerçeklerini görebilmekte ve düşünce üretebilmekte. Bunların toplamına bir de o sanatın el becerisini verdiğiniz zaman büyük bir sinerji ortaya çıkıyor.
** agimad bu misyonla diğer derneklerden farklı bir dernek anlayışı oluşturdu diyebilir miyiz?
Servet Bildek: Evet, agimad’ ın misyonu daha önce kurulmuş derneklerden çok farklı. Biz Kendi markalarımızı yüceltirken Adana markasını da yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmak istiyoruz. Bunun için de agimad’ ın diğer bir projesi daha var.
‘’ADANA MODA GÜNLERİ’’. Bu projede ; sosyal etkinlikler, ekonomik etkinlikler, bizim kurumsal eğitimlerimiz ve istihdam sağlamak amacıyla gençlere hazırladığımız eğitim programları ile agimad’ ın çok farklı bir misyonu var. Sıradan bir dernek olmadığını bu yoğun programdan anlamak mümkün.
** Biraz da amaçlarınızdan söz eder misiniz.
Servet Bildek: Amaçlarımız, dernek üyesi firmaların gelişmelerine, geleceklerine büyük bir yatırım olduğu kadar, şehrimiz ve ülkemiz için de çok büyük bir yatırım. Biz amaçlarımızı çok geniş tuttuk. Amaçlarımız, ilerleyen zaman içinde birbirini tetikleyen bir yapıda kendini gösterecek.
** Hasan Bey, ülke geneli olarak düşününce, İstanbul, Ankara ve diğer kentlerimizde var mı böyle dernekler?
Hasan Ayyıldız: Tabii ki var, özellikle gurup olarak var. Ankara’da var İstanbul’da var ama sektörel bazda var. Örnek vermem gerekirse, bir tanesinin kurucuları arasında yer aldım.
‘’Türkiye İç Giyimciler Derneği, Çorapçılar Derneği, Trikocular Derneği, Laleli Derneği, Osmanbey Derneği gibi birçok dernek yaygın olarak var. Anadolu’ya, Adana’ya indikçe bu oluşumlar azalıyor. Tekstil olarak kurduk biz bu birliği, bu çok önemli. Bizim hedeflerimiz bizim doğrultumuz farklı. Şimdi, biz, aynı amaçlar aynı hedeflerle yola çıkmış bir gurubuz. Tekstil gurubu deyince çok geniş bir yelpazedir.
** Tekstil geniş bir yelpaze diyorsunuz, derneğinizde yalnız hazır giyim-konfeksiyon üretimi yapan üyeler mi var? Kumaş, ev tekstil ürünleri de dahil mi buna?
Hasan Ayyıldız: Tekstil çok geniş bir alanı kapsar. Amaçlarımız şu: satmak istediğiniz malzeme ve kullanımla ilgili giyime yansıyacak, konfeksiyon olarak markasını oluşturmak koşulu gerekiyor.
Örneğin bir kumaşı ele alalım. BOSSA kod grubunda bir markadır. MENSA diyince aklınıza kadife gelir.
Bu markaların ürüne yansıması oluyor elbette. BOSSA markasını konfeksiyon grubundan bir arkadaşımız kullandığı zaman, BOSSA’ nın ürününü öne çıkartıyor.
Burada önemli olan, Adana markasının Adana Konfeksiyon firması ile birbirini tanıtması, reklam yapması ve ekonomisini Adana içinde döndürerek firmaların kendine ve şehre yararlı yatırımlara dönüşmesine olanak sağlaması.
İşte burada hedefimiz doğrultusunda amacımıza ulaşıyoruz. Hem kumaş markamız hem konfeksiyon markamız birbirini destekliyor ve her ikisi de öne çıkıyor.
** Servet Bey, derneğinizin TEKSTİL KENT Projesi ilgi çekici. Bu konuda bilgi verir misiniz.
Servet Bildek: Adana’da özellikle şehir içinde oluşmuş Showroom’ ların, üretim tesislerimizin bir bölgeye sıkışmasından ötürü büyük bir sorun yaşanmakta ve bu durumdan ötürü, bizler için çok gerekli olan bu projenin hızla hayata geçirilmesi kararını aldık.
TEKSTİL KENT Projesine tüm Adanalıların ve üst düzey bürokratların tamamının sahip çıkmasını bekliyoruz. Bu projenin yararları: Birincisi,; şehir merkezindeki ulaşım sorununu rahatlatacak, ikincisi; bizim yurtiçi-yurtdışı pazarlarımızdan gelen ziyaretçilerimizi Adanalı olarak, ulaşım sorunu olmadan, modern yapılarla oluşturulmuş çağdaş görünümler sunan Kent kimliği ile karşılamak gururunu yaşayacağız.
** TEKSTİL KENT yapısı kendi içinde küçük bir şehir olacak anladığım kadarıyla. Tekstil Kent’e dahil olan birimleri öğrenelim.
Hasan Ayyıldız: Tekstille alakalı her birim olacak. Kumaşçıların, üretim tesislerinin, yan sanayicisinin, kargocuların, Showroom’ ların bir arada bulunduğu bir kent olacak.
agimad’ ın tüm projeleri tekstil kuruluşları firmalar için çok önemli ama daha ziyade, Adana şehrinin kimliğini vurgulamak ve Ticari bir merkez olmasını sağlamak açısından çok önemli. Düşünün ki Tekstil Kent Projesinde tekstil alanında entegre olmuş ve birbirini tamamlayan sektörlerin bir arada olması, zaman ve ekonomi açısından büyük yararlar sağlayacak.
** Bu yararları açalım isterseniz.
Hasan Ayyıldız: Küçük bir örnek vermem gerekirse; Adana içine dağılmış firmaların şehir içinde yada şehir dışında kullandıkları kargo hizmetlerinin şehir trafiğinde oluşturduğu yoğunluğu düşünecek olursak bu bile başlı başına bir kazanç. Tekstil Kent şehir trafiğini rahatlatmak, ses ve görüntü kirliliğini önlemek gibi bir avantaj sağlayacak Adana’ya.
Yine önemli bir konu, Adana’ya gelen yurtiçi ve yurtdışı ziyaretçilerle ekonomik ve sosyal açıdan yoğun bir akış oluşacak. Bu ise, Adana’nın her alanda gelişimini, ekonomisini ve sosyal yaşamını büyük ölçüde canlandıracak.
** Adana Moda Günleri Projenizle ilgili bilgi alalım sizden ve Tekstil Kent projeniz tamamlandığında bu kent içinde mi olacak etkinlikler?
Hasan Ayyıldız: Adana Moda Günlerini biraz daha Adana’ya özel, Adana’yı yansıtıcı mekanlarda yapmayı düşünüyoruz. Özellikle, Konferans, defile gibi halka sunulan dinleti ve gösterimlerin yapıldığı çok geniş bir Fuar alanımız var. Bu Fuar alanında yapacağız yan etkinliklerimizi. Özellikle bununla ilgili bir mekan kurmamıza gerek yok.
Çünkü, ÇUKUROVA FUARCILIK kalıcı anlamda bir yapı kurdu ve biz bu alanı kullanmak istiyoruz. Böyle hazır bir platform varken yeni bir yer yapmak gereksiz bir lüks olur.
Zaten bu fuar oluşumu bizim de üyesi olduğumuz Sanayi Odası, Ticaret Odası’ nın birlikte düzenlediği büyük bir etkinlik. Bizler her zaman bu kurumların desteğini almaktayız Adana’ lı olarak birbirimizle hem dayanışma hem de uyumla yürüttüğümüz ilişkiler içindeyiz Tekstil Kentteki yapı biraz daha farklı bir anlayışa yönelik olacak. Her firma kendi Showroom’ larını kendi stantlarını kuracak ve dışarıdan gelen ziyaretçilere yansıttığımız görüntü zenginliği prestij sağlayacak bizlere…
** Son olarak kendi alanım olan bir konuda soru yöneltmek istiyorum. Sanatsal yaratımları destekleyen Tasarım yarışmalarından söz eder misiniz?
Hasan Ayyıldız: Herkesin de bildiği gibi Adana’mız sanat yönünden çok değerli insanlar yetiştirmiştir. Yazarları, Şairleri, Ressamları Uluslararası platformlarda yer almaktadır. Neden bir tekstil alanında da kazanımlarımız olmasın?
Gelişmiş ülkelere bakarsanız her iş alanının kendi içinde branşlaştığını görürsünüz alanı, branşı ne ise ona odaklaşıyorlar ve başarı da öyle geliyor. Bu konuda yapacağımız yarışmalar gençlerimize yeni ufuklar açacaktır ve tabii bize de farklı yaratımlarda seçenek olanağı çıkacaktır.
Bu konunun düzenlenmesi, seçici kurulunun oluşturulması ile çalışmalarımız başladı ve yakın bir zamanda açıklamalar yapacağız.
Gerçekten çok farklı, yoğun ve yapıcı bir anlayışla yola çıkmış bir dernek agimad. Projelerinize, amaçlarınıza ve hedeflerinize ulaşmanız dileği ile başarılar diliyorum ve bu söyleşi için sizlere teşekkürler ediyorum.
Hasan Ayyıldız: Ben de teşekkür ediyorum
Belgin Balanoğlu Alagöz |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|