|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Türkiye'yi Tanıtan Konferanslar Verdim
04.11.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
6741 |
|
|
Oy Sayısı : |
3 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
2,39 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Türkiye'yi Tanıtan Konferanslar Verdim Arman Manukyan . .
Oxford şehrinin yakınlarında Hamilton şehri var, oraya başka şehirlere gidiyordum. Lions Clup'lar beni öğle yemeklerine davet ediyorlardı.
Mesele tabii yemek değil, Türkiye'nin tanıtımını yapmaktı. Konferanslarımızda Türkiye'nin iktisadi durumu, Türkiye Amerika siyasi, askeri münasebetlerini anlatıyorduk.
Ben Amerikan yardım heyetinde askerlik yaptığım için Marshall Planı'nı anlatırdım. Türkiye'deki sosyal hayat ve bilhassa kadın hayatı ile yakından ilgileniyorlardı.
Robert Kolej'e ilişkin bütün anılarımı anlatıyordum. Türkiye hakkında genel bilgi veriyordum. Konferanslar bir ile bir buçuk saat sürüyordu, birkaç yerde Alis opera parçaları söylüyordu, müthiş hoşlarına gidiyordu; dinleyicilerden sorular oluyordu. O zaman farkına vardık ki, dünya coğrafyasında Türkiye'nin yerini bilmeyenler çok. "Afrika'da mısınız, kuzeyinde misiniz, Kıbrıs'ın bir parçası mısınız?" Soruları vardı.
Bize vasıtalarını gönderiyorlardı, bizi aldırıyorlardı. Alis de şarkı söylüyordu. Oraya gitmişken , madem kocası konferans veriyor, efendim eşi de opera sanatçısı, o da bir parça söylesin diyorlardı.
Tabii Türkiye'den bir parça, bir opera parçası, artık nasıl olursa.Ben de Türkiye'ye dair konferanslar veriyordum.
Bir gün Oxford şehrinin , bir kilisenin kadınlar gurubundan bir bayan geldi bana dedik ki , "Arman Bey, yarın bizim kadınlar kolunun kilisede bir toplantısı var: Sizden rica etsek Türkiye'ye dair şöyle yarım saatlik bir konferans verir misiniz?"
"Tabii memnuniyetle" dedim. Hazırlığım vardı nasıl olsa artık biliyorum konuşacaklarımı. Ertesi gün gittik, aşağı yukarı elli-altmış kişilik bir grup, bir kadın kolu toplanmışlar.
Amerikalılar'ın yabancılara karşı ilgisi çok fazladır. O zamanlar Türkiye'yi Afrika'da zannediyorlardı. Çünkü sonradan biz TÜSİAD ile gittiğimizde, bir anket yaptırdık, hep böyle neticeler çıktı. Türkiye'yi Afrika'da, Afrika'nın güneyinde veya Hindistan'ın batısında vs. zannediyorlardı.
Amerikalı meraklıdır. Merakını ilk başta belli etmek istemez, ama sizi de uzaktan kollar eder, "Ne yiyor, ne içiyor, nasıl hareket ediyor. Acaba Türkiye'den gelen insan değişik bir insan mıdır?
Biz kilisede konferans verdik, çok memnun kaldılar, alkışladılar. Ayrılacağımız zaman , kadın geldi, böyle baktım elime bir şey vermeye çalışıyor. Baktım, para. Evet, para veriyor bana. Bir baktım 10 dolar. Ben irkildim tabii. "Nedir bu 10 dolar" dedim. "Bu sizin çalışmanızın bedelidir" dedi. "Yo, ben böyle bir şey kabul edemem" dedim. "Ben bu işi para için yapmıyorum. Bu işin profesyoneli de değilim.
Ben fullbrightçıyım" dememe kalmadan , kadın kızdı, "Hayır kabul edeceksiniz. Bizde usul böyledir. Hiç kimsenin vaktini çalıp bedava bir şey yaptıramayız" dedi.
Anladım ki Amerika'nın gidişatı böyle. Her şey ekonomik çerçeve dahilinde yürüyor. Kadın bu tavrı ile beni mecbur etti almaya, ben de aldım tabii. Çok ısrar ettim almamak için baktım kadın mahçup oluyor. Almasaydım, ben değil o mahçup olacaktı.
Kadın "Biz bunu sizin için ayırdık" Zamanınızı tahsis ettiniz bu işe bunu almak mecburiyetindesiniz" dedi. Aldık, teşekkür ettik, sonra baktık ki Amerika'da her iş parayla.
Özellikle üniversite çevresinde; mesela siz arkadaşınızı arabanızla bir yere götürüyorsunuz, diyelim ki 50 km. öteye başka bir şehre götürdünüz. Sonra ona, "Biraz benzin parasına iştirak et lütfen" diyorsunuz. Bu da normal karşılanıyor. Amerika için gayet normal.
Ya da birisine bir şey danışıyorsunuz, "Benim ücretim 20 dolar" diyor. Siz de 20 doları bırakmak zorundasınız.
Ben bazen düşünüyorum da Amerika'da olsaydım dolar milyarderi olurdum. Her gün talebe gelir, şu olur, bu olur, tabii talebe için söz konusu değil ama işte her gün biri gelir bir şey danışır, ücret vermez gider……….
Bizim anlayışımıza bunlar çok tersti ilk başlarda, fakat gördük ki memleket daha çok materyalistik şekilde kurulmuş.
Kuruluşu böyle, kendilerine göre ayıp değil. Ama bir Amerikalı hocam vardı hiç unutmam: "Bizim dünyada bir numara olmamızın esan nedeni budur.
Her şeyi ekonomik olarak ölçeriz. Her şeyin bir bedeli vardır hayatta" derdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|