|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Amerika’da Ermeni Tasarısı
03.02.2010 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
7868 |
|
|
| Oy Sayısı : |
4 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
3,01 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Amerika'da Ermeni Tasarısı
Arman Manukyan
Bu işi esas tahrik eden unsurlar yurtdışında yaşıyorlar; Fransa'da bilhassa. Diaspora'nın kuvvetli olduğu ülkeleri ben size sayayım: Başta Amerika, sonra Fransa. Fakat esas Amerika'dan kaynaklanıyor. Bütün olan biten , 1915 yıllarında yaşanmış olan trajik hadiselerin , kendi yaşamış oldukları ülke meclisleri tarafından kabul edilmesi. Avrupa?da oldukça başarılı oldular; pek çok ülke, 17 ülke mi, 18 ülke mi ne, bu hadiselerin, işte "soykırım mıdır, değil midir" bunun teşhir edilmesini istiyor. Eden de var, etmeyen de var.
Bu, son yıllarda da Amerika'ya sirayet etti tabii. Amerika?da oldukça geniş bir Diaspora var. Amerika'da 300 bin Ermeni yaşıyor, bilhassa California ve New York bölgesinde. Bütün bunlar Meclisi sıkıştırıyorlar ve lobi faaliyetlerinde bir hayli kuvvetliler.
Fakat bugüne kadar başarılı olamadılar. Amerika Meclisi de harekete geçti. Ben bu kez de başarılı olacaklarını hiç tahmin etmiyorum. Esasen biraz gerileme var son günlerde eğer takip ediyorsanız. Ben çok yakından takip ediyorum çünkü, biraz gerileme var.
Aslına bakarsanız bir kere bu Osmanlı İmparatorluğu'yla ilgili bir mevzu , Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili bir mevzu değil. Aradan , 1915'i düşünürsek, doksan küsur yıl geçmiş. Bugün pek çok ülke halihazırda birbirlerine karşı husumet besleyip, kötü yollara tevessül ediyorlar. Bunu seksen, doksan, yüz yıl sonra tekrar ortaya atmanın faydası ne yani, ne olacak? Diyelim ki Amerikan Meclisi de kabul etti bunu, peki ne olacak?
Onlar bu işten özel bir haz duyuyorlar! Çünkü kendileri bir şey yaşamış değil, babaları bile belki yaşamış değil. Dedeleri yaşamış olabilir. Bazı olaylar yaşanmış , mesela tehcir olayı. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti de kabul ediyor tehcir olayı olmuş. İşe vaktiyle biraz da 1915'li yıllardan evveline de gitmek lazım. Bu hadiseler biraz da karşılıklı doğmuş, bu trajik olayda karşılık da olmuş. Sonra tabii tehcir olayına tevessül edilmiş, tehcir olayı muhakkak ki trajik bir olay. Bu arada ölen de, kalan da, din değiştiren de, kaçan da olur, Müslümanlığı kabul eden de olur, yani pek çok hadiseler olabilir. Tabii bir de bu işi, yabancı ülkelerde yaşayan, Diaspora'da yaşayan Ermeniler yapıyor. Onların maalesef Türkiye'de yaşayan Ermenilerin durumu hakkında hiçbir bilgileri yok. Pek çokları halen Türkiye'yi 1915?lerin , 1920'lerin , 1930'lu yılların Türkiyesi olarak kabul ediyorlar.
Yazları pek çok kişi geliyor Amerika'dan , pek çoklarıyla görüşüyorum. Diyorlar ki, "Türkiye'nin bu kadar gelişmiş, bu kadar medeni , bu kadar liberalleşmiş olduğunu biz bilmiyorduk" Aslında bu fikirlerle geriye gidiyorlar ama yine fanatik bir grup var ki o fanatik grup bu işin peşini bırakmıyor.
Türkiye ne yapmalı biliyor musunuz? Bu işe olumlu bir şekilde yanaşmalı. Amerika?da bu işin başında olan kişiler belli, onu bizim Dışişleri gayet iyi bilir. Kimler bu işlerle daha fazla meşgul oluyorsa Türkiye olarak, Türkiye Cumhuriyeti olarak ben onları Türkiye?ye davet etmek isterim. Gelsinler görsünler, burada insanlar nasıl yaşıyor, hangi şartlar altında yaşıyor, herhangi bir baskı var mı, yok mu? Şunu kabul etmek lazım ki eğer bir ülkede, hangi ülkede isterse olunuz, eğer azınlık iseniz muhakkak devletle bir sorununuz olur, muhakkak olur. Ama ufak , ama büyük olur. Her ülkenin, kendisine göre bazı problemleri vardır. Muhakkak vardır. Türkiye'de de var, Amrika'da da var. Ben Şikago'da öyle yerler biliyorum ki semt olarak, orada bir tek siyaha bina satamazsınız mesela. Nerede bunun liberalliği? Sattırmazlar. Oraya mesela siyahinin ayağı girmez, bina satmaz?
Ben Amerika'dayken tuvaletleri bile ayırmışlardı,"?Negroes, white people" falan diye, yani siz beyazsınız değil mi? Beyazların gittiği tuvalete gideceksiniz, ayırmış çünkü. Ben siyahım, siyahların gittiği tuvalete gideceğim. Okullar öyle. Bakmayın son yıllarda epey geliştiler.
Neyse biz Ermeni meselesine bakarsak, ben o Amerika'daki belli başlı kişilerei , elli- yüz, bilemediniz iki yüz kişidir, onları Türkiye'ye davet ederim. Bilhassa bir yaz zamanında alırım gezdiririm, gösteririm her şeyi; yani devlet olarak yaparım, devlet politikası olarak. Maalesef biz devlet olarak çok geç kaldık bu işte. Millet harıl harıl çalışıyor, lobi faaliyetleri yapıyor. Şimdi biraz aklımız başımıza geldi, lobi şirketleri tuttuk çalışıyoruz: ?Ama efendim yeter! İşte elimizden geldiği kadar gayret ediyoruz. Bunu yaparım yeter? dememeli.
Bakın şuanda Ermenistan?dan Türkiye'ye çalışmaya gelen en az 15-20 bin kişi var. Bunlar gelip burada çalışıyorlar ve son derece memnunlar çünkü iyi para kazanıyorlar. Her biri 400-500 dolar maaş alıyor. Nerede alacaklar Ermenistan?da 400-500 doları? Ermenistan?la olan ilişkilerimizi düzeltmeye gayret edelim; sınır kapısının açılması gibi, siyasi münasebetlerin tekrar kurulması gibi?Çünkü ben üç kere Ermenistan?a gittim toplantı için, oradaki ahalinin de bir şeyden haberi yok.
Yine muayyen bazı gruplar, bu bazı fikirleri provoke ediyorlar, tahrik ediyorlar. Ondan dolayı siyasetçiler arasında bir uyumsuzluk var. Açarım sınır kapılarını"Türkiye'den her gün kamyon gidiyor Ermenistan'a her gün. Kaç tane kamyon gidiyor? Bisküvisi gidiyor, çikolatası gidiyor, o gidiyor, bu gidiyor. Bütün yiyecekler Türk yiyecekleri. Gürcistan'dan geçerek gidiyor ve her kamyona 1.000- 1.300 dolar fark veriyorlar. Açarım kapılarımı siyasetten niye korkayım? Ben Ermenistan'dan mı korkacağım? Niye korkayım ben? Korkulacak hiçbir şey yok! Ne olacak? ?Efendim, ilerde işte toprak talep ederlermiş de?? falan filan. Hiç kimse bu kadar, yüz sene sonra toprak talebinde bulunmaz. Onların da böyle bir şartı yok, ben okuyorum, onları da takip ediyorum, ?Bir şartsız karşı karşıya gelelim? diyorlar. Ama tabii Azerbeycan?ın biraz baskısı var bizim üzerimizde. Ondan dolayı Azerbeycan?la Ermenistan, neticede hiçbir ülke baskısıyla dostane geçinemiyor, işte güneydeki hadiseleri görüyorsunuz. Filistiniymiş, İranıymış, Irakıymış?Maalesef böyle, yani dünya bir sulh içerisinde yürütemiyor kendisini.
Türkiye?de yaşayan 70 bin Ermeni var. Bunların hepsi de, ben pek çok işlerin başında bulunan bir kişi olarak onların asına konuşabiliyorum. Bunların hepside ekonomik, siyasi, iktisadi açıdan, her açıdan Türkiye'ye bağlıdır. Siz bana Türkiye?de kendi memleketi alayhine çalışmış bir tane Ermeni gösteremezsiniz. Bir tane gösterin! Kimse gösteremez bunu, çünkü herkes memleketini sever, saygısı vardır, askerliğini yapar, vergisini öder, iş hayatında çalışır, nimetlerinden istifade eder; bu memleketin güzelliklerini bilir ve son derece olumlu bakar böyle. Benim görüşlerim bunlar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|