Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Arman Manukyan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Çocuklarım
04.02.2010
Okunma Sayısı : 12669
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 4,2
Popülarite : 2,94
Verdiğiniz Puan :
 

 

Çocuklarım
Arman Manukyan

.
.


Roy Manukyan
.
.

.
.


Roy Amerika?da doğdu, biz Fullbright?çı olarak Amerika?dayken doğdu. Tabii o zamanlar yabancı ülkede doğum yapmak pek popüler değildi.

Ama biz ileriyi düşünmüşüz demek ?Amerikan vatandaşı olsun, ileride belki Amerika?ya gelir, bazı avantajlar temin eder? demişiz.

Roy, 11 Kasım 1960?da New Jersey şehrinde Presbiteryan Hastanesi?nde doğdu. Bir Perşembe gecesi, saat 9?u 5 geçe.

Bizim öğrencilik süremizin sonlarıydı, yirmi dokuz günlükken Roy?u da alıp Türkiye?ye döndük.

Yeşilköy Havaalanı?na indik; 11 Aralık 1960. 11 Kasım ?da Roy doğdu, 11 Aralık?ta biz Türkiye?ye dönüş yaptık.

Bu ?11? numarası bizim için önemli. Alis?in doğum günü 11 Haziran. İşte pek çok şeyler var. ?11? rakamını uğurlu rakam olarak addettik.

O tarihten bu yana, bugüne kadar da devam ediyor. Tabii aileye torun geldi, hem de erkek torun geldi.

Babama , Roy doğar doğmaz, bir telgraf çekmiş olduğumu hatırlıyorum. Ailede büyük bir sevinç; ilk erkek torun doğuyor.

Kayınvalidem de çocukların büyümesine çok yardımcı olmuştur.

Oğlum Roy ve kızım Gilda?ya o baktı. Onunla aynı binada oturuyorduk.

Roy ismini koymak için özel bir neden yoktu.

Sevdiğimiz bir isimdi. Fransızca ?rua? ?kral? kelimesinden geliyor.

Gilda ismininse özel bir anlamı var.

Doğduğu zaman Rigoletto operası, Alis?in en çok sevdiği ve en fazla oynamış olduğu operalardan biriydi.

Gilda rolü de o operada başrol.

Hatta Alis hamile kaldıktan sonra hep diyordu ki, ?İnsallah kızım olur.

Kendisine de kendi rolümün ismini veririm?

Bunu kendi orkestra şefine de söylemiş.

İtalyan orkestra şefi de heyecanla bekliyordu.

Neticede kız oldu, adını da Gilda koyduk.

24 Ekim 1964?de Gilda, İstanbul?da dünyaya geldi.

Her ikisi de ilkokul 5?e kadar Pangaltı Lisesi?nde okudular.

Sonra Roy, Saint Michael?e girdi.

Yani Fransızca kökenli bir okulda eğitimini sürdürdü.

Gilda, ortaokul ve liseyi Dame de Sion?da okudu.

O da Fransız kökenli okula gitti.

Roy, Saint Michael?den mezun olduktan sonra birkaç puanla Boğaziçini kaçırdı.

Roy, Amerikan vatandaşıydı.

Ayrıca New Jersey eyaletinde doğmuş olduğu için oradaki üniversitelerde daha büyük avantajları vardı.

Ben de o yaz, sene 1979?du, Amerika?ya gitmiştim.

Rider Üniversitesi?ne müracaatım oldu.

Çok iyi karşıladılar: ?Gerekirse burs verelim? dediler. Roy da Türkiye?de üniversite okumadan direkt Amerika?ya gitti.

Orada İşletme Fakültesini bitirdi.

O da muhasebe dalında ihtisas yaptı.

Aslında Roy?un Amerika?ya gidişi çok kolay olmadı; çünkü annesi pek taraftar değildi, oğlundan ayrılmak istemiyordu.

Biz de bir komplo yapıp birlikte gittik, sonra onu okula yerleştirdik.

Kendi gözüyle iyi bir üniversite olduğunu gördükten sonra içi rahat etti.

Roy, Amerika?da dört yıl üniversite okudu.

Her yıl yılbaşında ve yaz tatilinde gelebiliyordu.

Senenin yarısını Amerika?da, yarısını Türkiye?de geçirebiliyordu.

Dolayısıyla Alis de birinci seneden sonra Roy?un gidip gelmelerine alıştı.

Dört yılı bitirdikten sonra ben kendisinin murakabe dalında çalışmasını arzu ediyordum.

Bir kış İstanbul?a geldiğinde, mesleği tanıması açısından bir staj yapma imkanı sağladık. Arthur Andersen ?de staj yaptı, bir ay müddetle, işi benimsedi.

Dolayısıyla Amerika?daki üniversiteden mezun olduktan sonra Türkiye?deki Arthur Andersenden vasıtasıyla Arthur Andersen?in New York ofisine müracaat ettik.

Kendisini full time murakıp olarak aldılar ve dokuz buçuk yıl orada yaşadı. Yazları on beş ? yirmi gün kadar gelip senelik tatilini burada geçiriyordu.

Artık Türkiye?ye dönmek istemeyeceğini zannediyorken?.

O arada evlenmişti tabii. Türkiye?de evlendi. 1983?te nişanlandı, 1987?de evlendi.

Gelinimizin adı Ayda.

Oda benim kızımın sınıf arkadaşı Dame de Sion?dan.

Roy dokuz buçuk yıl Arthur Andersen?da çalıştıktan sonra orada manager pozisyonuna kadar yükseldi.

Bu arada Amerika?daki yeminli murakabe sınavlarını verdi, onları geçti, yeminli murakıp oldu.

Amerika?da ?CPA? dediğimiz, İngilizce olarak ?Certified Public Accountant? oldu. Bundan sonra artık partner olması lazım ama New York?ta manager?lıktan sonra partner?lık oldukça zor. Çünkü çok geniş bir çevreye sahip olmanız gerekiyor.

Siz Amerika vatandaşısınız ama neticede Türksünüz, orada geniş bir çevreniz yok. Murakabe şirketleri, partner olabilmeniz için bazı kriterler ararlar.

Senede şirkete birkaç milyon dolarlık iş getirebiliyor musunuz, bütün mesele orada.

Bu, çevre işi.

Bize dedi ki, ?Baba! Bak ben on üç buçuk yıldan beri buradayım.

Dokuz buçuk yıldan beri bu şirkette çalışıyorum.

Mennunum işimden, hayatım iyi.

Fakat sizin çevrenizden uzaklaştık, ailemizden uzaklatık.

Ayda?nın da geniş bir ailesi, çevresi var, o da benim gibi düşünüyor.

Biz Türkiye?ye dönmek istiyoruz? dedi.

Biz hasretleriyle kıvranıyoruz ama birgün bile ağzımızı açmış değiliz, çok sevindik geri dönmelerine.

Bütün hazırlıklar yapıldı. Koza Sitesi?nde bir ev kiraladık.

O zaman, ilk başta daha ev sahibi değillerdi.

Koza Sitesi?nde yaşamaya başladılar, beş yıl kadar burada yaşadılar ve esasen birkaç yıl sonra da ilk torunum, 1992 yılında kız torunum KayLa doğdu.

Şu anda 15 yaşında.

Bu arada Roy murakabe şirketlerinde çalışmak istemedi.

Bir ara çeşitli şirketlerde finansman yöneticisi olarak çalıştı.

Sonra bir gün, ?Baba ben piyasa işlerinden de hoşlanmıyorum.

Bu piyasa işlerini belki benim yaradılışıma pek uygun görmüyorum.

Ben hocalık yapmak istiyorum? dedi.

Ben ilk başta böyle bir şeY dememiştim, kendi işimiz vardı.

Fakat Roy, tabii Amerika?da bulunduĞu müddette, benim işimle pek fazla ilgisi olmadı.

Amerika?da doğdu, ondan sonra üniversite tahsili için Amerika?ya gitti.

Bizim işten uzaklaştı.

Eğer Türkiye?de kalmış olsaydı devam ederdi. Olmadı.

Zaten sonradan belli oldu ki ticari hayatla da pek fazla ilgilenmemiş.

Dolayısıyla istediğini kabul ettik.

Bu arada kendisi de Bilgi Üniversitesi ile görüşmelerde bulunmuş.

Aşağı yukarı beş ? altı yıl oluyor, Bilgi Üniversitesi?ne hocalığa tayin edildi. Halen de orada devam ediyor.

Gilda, Dame de Sion?dan mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi?ni kazandı. Türkçe bölümünü kazandı.

İki yıllık İşletme Fakültesi?nden mezun oldu. Ondan sonra çok başarılı olduğu için dört yıllık programa geçti.

Marmara Üniversitesi?nin Bahçelievler Kampüsü?nden mezun olduktan sonra kendisini iki yıl Amerika?ya, New York?ta bir yabancı dil okuluna gönderdik.

Orada da İngilizcesini geliştirdikten sonra Türkiye?ye döndü ve Bank Indosuez adlı bir Fransız bankasında çalıştıkyan sonra Aslan Çimento?nun hazine müdürlüğü pozisyonuna geçti.

Halen orada devam ediyor.

Yervant Tırpan?la evlendi.

Ondan da iki tane torunumuz var: 1997?da Alek, 2004?te Yasmin doğdu.

Kızım ve ailesi Ağustos 2007 yılında ani bir kararla çocuklarının eğitimi için Kanada?ya gittiler. Şimdi orada yaşıyorlar.

Kesinlikle sert bir baba olmadım hiçbir zaman; yani Alis de ben de öyle, ikimiz de yumuşak ebebeynler olduk.

Kendi istekleri doğrultusunda bir hayat sürdürmeleri için gerekli gayreti sarf ettik.

Onların iyi bir eğitim almalarını istedik.

İyi eğitim aldılar her ikisi de. ?Ainesi iştir kişinin?.? Ziya Paşa?nın sözü; yani çocuklar da aileleri kendilerine ne türbir eğitim verirlerse, ne tür bir davranış tarzı verirlerse, o şekilde büyüyorlar.

İşte onlar da bizi göre göre aileye yakın oldular.

Aileye bağlılık, tabii bizde belli başlı faktörlerden biri. O şekilde büyüdüler; yani iyi hamurlu çocuklar.

Her ikisi de istediğim yerdeler.

Bir kere her ikisinin de profesyonel bir hayata sahip olmalarını arzu etmiştim.

Roy?un hoca olma arzusu aklımın ucundan geçmezdi ama gayet güzel oldu.

Bir kere şurası muhakkak ki son derece mutlu hayatından.

Önemli olan bu.

Bir gün dahi Amerika?dan döndüğüne dair pişman olduğu sözünü ağzından duymuş değilim.

Demek ki allah ona böyle bir yol göstermiş.

Kendisi mutlu olduktan sonra sorun değil. Gilda da kendi işinden memnun.

Roy, müthiş bir insan. Tam babasına çekmiş sabır hususunda. İyi niyetli ve hoşgörülü yani yaradılışı bana çok benziyor. İyimser bir huyu var, her şeyin en iyi tarafını görmek isterim herhangi bir işin.

Her kötülük altında da muhakkak bir iyiliğin yattığına inanırım.

Roy?un da öyle bir yaradılışı var.

Araştırma yapmasının, tenkit etmesini sever, insanlarla olan ilişkisi oldukça kuvvetlidir.
Kızımın yaradışışı biraz daha değişik, o bizim kadar sabırlı değil, o bizden daha hareketli, daha heyecanlı.

İki kardeş arasında bu gibi farklılıklar var.

Yoksa o da son derece iyi niyetli, çok iyi bir anne, çocuklarına çok düşkün, çok evcimen; çalışmasına rağmen.

Oldukça ağır bir işi var; evine, eşine müthiş düşkün.

Roy da öyle. Evin pek çok işini ondan sorarsınız.

Gelinim, İngilizce hocalığı yapıyor.

Amerika?dayken de çalışıyordu, sonra Boğaziçi Üniversitesi?nde de bir müddet. YADYOK?ta (Yabancı Diller Yüksek Okulu?nda) hocalık yaptı
.
Damadım, dokuz buçuk yıl Amerika?da yaşamış, master?ını da oradan almıştı. Türkiye?ye geldikten sonra uzun müddet dört yıl kadar Xerox?ta çalıştı; ticaret müdürü oldu.

Xerox?tan sonra bir müddet Motorola?ya çalıştı, bir müddet Philips?e bölüm başkanı oldu.

Şu anda antalis adında Fransız köeknli büyük bir kağıtçılık şirketinin genel müdürü. O da son derece başarılı, uluslararası pazarlamacı.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org