Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Neşe Erberk Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Unique Neşe Erberk Söyleşi
12.07.2006
Okunma Sayısı : 15471
Oy Sayısı : 13
Değerlendirme : 4,15
Popülarite : 4,63
Verdiğiniz Puan :
 

 

Unique Neşe Erberk Söyleşi
Neşe Erberk
.
.
Robert Kolej Mezunlar Derneği dergisi Unique Haziran 2006 sayısı için  Lisya YAFET RC’04 ve Çağlar URCAN RC’03’un benimle yaptığı söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedim:
.
.

İçinde yaşadığı koşulların sınırlarını zorlayan Erberk, sisteme uymak yerine sistemi kendi istediği gibi şekşllendirmeyi seçenlerden .RC’82 mezunu olan Neş’e Erberk, Robert Kolej’in hayatındaki yerini is ayrı bir heycanla anlatıyor.

Unigue:Ajanstan uzaklaşıp yuvaya yoğunlaştığınızı duyduk.Ajansla bağlantınız kesildimi ?
NE: Tamamen devrettim, yaklaşık 8 ay önce. 18 yıllık ajans hayatımı böylece noktaladım. İzmir ajansımın yöneticisine devrettim.Ben bu arada tamamen çocuk ve eğitim konusunda marka olmaya yöneldim ve 2002 yılında Joy Full House’u kurdum. 6 ay kadar önce de Joy Full House, yani yetenek  geliştirme merkezi’ni franchising sistemi ile tüm Türkiye’ye yaymaya karar verdik.

Unigue:Joy Full House’u benzeri yuvalardan ayıran özelliklei neler?
NE: Öncelikle Joy Full House bir anaokulu değil, ama okul öncesi yetenek geliştirmeye yönelik bir merkez.Burada amaç 18 aylıktan 6 yaşa kadar olan çocukların yeteneklerini keşfedip onları yönlendirmek.Dolayısıyla el  faaliyetleri , müzik,ritim,drama,faaliyetleri,müzik,ritim,drama,bale,dans,yoga,ingilizce,veya almanca gibi seçeneklerle onlara yoğun bir program sunuyoruz.Ama anadil etkinlikleri de elbette destekleniyor. Aileleri bilinçlendirmek için ise 45 günde bir seminerlerimiz var.Psikoloğumuz, her seminerin konusunu önceden istekleri doğrultusunda belirliyor. Ayrıca “sistemi bulduk, oturttuk, budur” demiyoruz, kendimizi geliştirmek adına daha neler yapabiliriz diye sürekli araştırmalar yapıyoruz. Bir de “Neşe’li 0-14” dergisi var. Burada da yine farklı olmak adına 0-14 yaş dilimi arası çocuk sahibi anne babayı hedef alan bir dergi olsun istedik, çünkü sektörde çok sayıda anne çocuk dergisi var ama 0-14 yaş çocuk sahibi anne- babanın dergisi yok.Şimdi niye 0-14 diyebilirsiniz? Kızlarım büyüyor, bende iş hayatımı biraz kızlarımın gelişimine göre devam ettiriyorum.

Unigue:Çocuklarınızın yuva yaşında burayı açtınız, ilkokul yaşında da ilkokul açmak istediğinizi söylemişsiniz…
NE:
O projem hala var, aslında benim hedefim daha kısa bir sürede ilkokul açmaktı fakat franchising projesini yarattığımız için, şu an bütün enerji ve konsantrasyonumu franchising ve dergiye verme durumundayım.Ama hala gelecekte …. Gerçi çocuklarıma yetişmeyecek ama olsun, benim yine böyle bir hayalim var . Kızlarım büyüdükçe de lise, üniversite.:)

Unigue:Peki sizin çocuklarınız için, ya da genel anlamda Türkiye ‘de yeterli ve gerekli eğitimin olmadığını mı düşünüyorsunuz? Yeni bir alternatif sunma arayışıyla mı açtınız burayı?
NE:
Şöyle itiraf edeyim, kızlarımla ilgili eğitimi araştırdığımda hayallerimi bulamadım.Çünkü benim baştan beri kızlarımın yeteneklerini keşfetmek gibi bir arzum vardı ve şu anki sistemde ana okullarında bunu bulamayınca kendi sistemimi yaratmaya karar verdim .Çünkü ben herhangi bir ticari şekle dönüştürmeden önce kendi deneyimlerimden yola çıkıyorum.Model ajansı da öyle çıktı.Mankenlik yaparak bu işin mutfağını gördüm, gözledim.Beklentilerimi bulamayınca kendi kafamdaki model ajansını açtım.Şimdi de, yetişkin olduktan sonra “Keşke şunu yapabilseydim, belki de bu konuda bir yeteneğim vardır” demektense, “Niye bunu küçük yaşta çocuklarla yönlendirmiyoruz” diyerek yetenek geliştirme merkezi fikrini hayata geçirdik.Hepimizin bir yeteneği var.Ama bunun ne olduğunu belki de birçoğumuz bilmiyoruz. Çünkü buna küçük yaşta yönelmemiş oluyoruz.Bu yüzden kişilik gelişiminin %80’inin olduğu 0-6 yaş döneminde çok doğru yatırımların yapılması gerekiyor .buradaki her bir eğitimcinin farlı bakış açısıyla da o yetenekleri geliştirebiliyorlar. Ayrıca çocukların kendi yaşıtlarıyla sosyalleşmeleri, gelişim süreci için çok önemli; kendilerini diğerleriyle kıyaslıyor, onların reaksiyonlarını ve davranışlarını gözlemliyor.Oyun çok önemli, çünkü her şey oyunla öğretiliyor çocuğa ve bu, kendisini ifade edebilmesinin en doğru yöntemi. Hepimizin oyuna ihtiyacı var.Aslında biz bu yaşlarda bile belirli aktivitelerle, hobimizle, yaptığımız sporla oyun oynuyoruz.Çocukta bunu çok iyi gözlemliyorsunuz.Oynarken belki kırgınlıklarını, beklentilerini, hayallerini…. Ondan sonraki hayatındaki başarısı, kendi güveni, kendini ifade edebilmesi hep buna bağlı.O yüzden böyle bir sektöre girdiğim için çok mutluyum.Yaptığımın sonucunu o kadar hızlı görebiliyorum
ki …. Çocuk çok çabuk kapıyor, kayıt cihazı gibi.Anında kaydediyor gördüklerini ve hemen reaksiyonu görüyorsunuz.İnanılmaz manevi tatmini olan bir iş.

Unigue:Robert Kolej’in çok rahat ve özgürlükçü bir imajı var disiplinli olduğunu okuduk.Bu çelişkiyi nasıl aştınız, yada bu çelişki karekterinizi nasıl şekillendirdi?
NE:
Okul döneminde tabii ki babamın fazla disiplin uygulamalarından ve kısıtlamalarından son derece şikayetçiydim. Gerçek hayata adım attıktan sonra iyiki böyle olmuş diyorum, çünkü kontrastı görmek gerçekten kişiliğe çok katkı sağlıyor.İnsanlar kesinlikle sınırlarını bilmek istiyor.Ama o sınırların içinde özgür olması gerekiyor.Sınırsızlık insana mutsuzluk ve tatminsizlik getiriyor, çocukta da, yetişkinde de… Zaten, gözlemlediğim uyuşturucuya kayma da tuhaf gece hayatları; bunlar sınırsızlık, tatminsizlik sonucu ortaya çıkıyor.O yüzden kesinlikle sınır şart. Ama o sınırın içinde de özgür bırakmak gerekiyor, sadece kurallar, disiplin; bu sefer de aşırı hareketlere kayan ters tepkiler yaratabiliyor.Aslında ailem de, sonradan fark ediyorum ki , bana bunu yapmışlar. Bir takım konularda disiplin ve kurallar bazı noktalarda da rahatlık…

Unigue:Peki hem Robert Kolej, hem Boğaziçi Üniversitesi, yaşam tarzınız ve yaratıcılığınız açısından standartlarınızı nasıl yükseltti?
NE:
Özellikle Robert’in bana çok şey kattığına inanıyorum.Birincisi, kendi ayakların üzerinde durmam gerektiğini çok net veriyor eğitim sistemi.Belki bazı okullardaki gibi grup bilincinden ziyade bireysel bilinci vurguluyordu.Bu yaklaşım, bazıları tarafından sorgulayabilir ama bence “hayatta kalmak” ve iş hayatında başarılı olmak için bu çok önemli. Ayrıca kendimi ifade edebilmede bana çok şey kattığına inanıyorum.RC’nin. Boğaziçi ise bana işletmeyle ilgili teorik bilgiler kazandırdı. Tabii bir taraftan ben hem öğrenciydim, hem de iş hayatına atılmış olduğum için öğrendiğim teorik bilgiyi biraz da iş hayatında kullanabilme avantajına sahip oldum.Bence üniversitede okuyanların hepsi okurken çalışmalı.
Sadece teorik bilgi iş hayatında çok fazla işe yaramıyor.Okuduğun an o bilgileri kullanabilmek; bunu ya staj yaparak ya da part time bir yerde çalışarak, kesinlikle uygulamaya geçirmek lazım.O zaman iş hayatında çok daha hızlı ve rahat bir şekilde geçiş yapabiliyorsunuz.size ve tüm üniversitelere şiddetle öneririm.Okurken kesinlikle çalışın!

Unigue:Günümüzde hem Robert Kolej hem Boğaziçi mezunu biri manken olmak istese, eleştirilir ve neden başka bir iş bulmadığı sorulur.Siz o zaman  bunu nasıl aştınız, böyle bir yargı , böyle bir bakış açısı var mıydı?
NE
: Benim durumum biraz farklıydı .Ben okula devam ederken hobi olarak mankenlik yaptım, ve bana çok artılar kattı. Tüm gençlere de bunu öneriyorum, ama meslek olarak yapılmasını değil.Ben zaten tecrübelerimi sonra iş hayatına döndürdüm, Boğaziçi’nde dördüncü yılımda nasıl bir iş kurmanın planlarını yapıyordum.O yüzden kimse de demedi; sen bu kadar eğitim alıyorsun , niye mankenlik yapıyorsun, diye.

Unigue:Zaten aklınızdaki soru da “ne iş kursam” olmuş, “nereye girip çalışsam” olmamış…
NE:
Okurken bir dönem reklam ajansında staj yaptım.Ayrıca bir department store’da Halkla İlişkiler Müdürülüğü yaptım.Yaşadığım kısa tecrübelerle anladın ki ben birinin yanında çalışmamalıyım, kendi işimi kurmalıyım.okurken çalışırsanız bir ön araştırmayla ne istediğinizi daha iyi anlıyorsunuz.Ya da  ne istemediğinizi…İkiside faydalı cevaplar oluyor.Ben ayrıca hemen karar vermem, ama karar verdiğim zaman uygulamaya çok hızlı koyarım.böyle bir yapım var, tezcanlıyımdır.O yüzden kararımı verdikten hemen sonra da ajansımı kurdum zaten.

“RC öğrencisine dünya insanı gibi düşünebilmeyi öğretiyor.”

Unigue:Günümüz gençliğine dair “dejenere” olduklarıyla ilgili söylemler var.RC’nin gençlerin yetişmesinde bir farklılık yaratabileceğine inanıyor musunuz, ya da yaratıyor mu?
NE:
Bence yaratmalı, “yaratıyor mu” yu bilmiyorum, gözlemlediğim için bir yorum yapmak istemem.RC öğrencilerinin bu konuda bir avantajı oluyor ve olmalı; çünkü kendi dönemimle kıyasladığımda kendi ayakları üstünde duran bir gençlik yetiştiriyordu RC. Şu anda da öyle mi bilmiyorum ama benim dönemimde çok fazla yabancı öğretmen vardı, çoğunluğu da Amerikalı’ydı.Öğretmenlerle beraber yaptığımız partiler, voleybol oynadığım dönemde gittiğimiz yerlerde girdiğimiz diyaloglar ve sosyal yaşam bana çok şey kattı .Çünkü farklı kültürden olan insanlardan çok şey alabiliyorsunuz, sonuçta Türk toplumunda yaşıyoruz ve Türk kültürünü alıyoruz ama bir Amerikalı’nın, İngilizi’in ya da İskoçyalı’nın bakış açısını almak insana çok farkı şeyler katıyor.Artık hepimiz dünya insanıyız ve farklı kültürlerle beslenip , farklı dünya görüşlerini benimsemeliyiz.Çünkü, illa Türkiye’de yaşayacağız diye bir şartımız yok, benim yok ve sizlerin de olmamalı. RC, öğrencisine dünya insanı gibi düşünebilmeyi öğretiyor.

Unigue:Çocuklarınızı RC’ye yollar mısınız?
NE:
Kesinlikle … Hayalim o zaten…

Unigue:O zaman lise kurmayacaksınız :)
NE:
Lise değil ama ilkokul açmayı düşünüyorum Gerçek ten de hayalim, kızlarımı RC’de okutmak.Tabii gelecekte ne olur, sınavlarda başarılı olabilirler mi bilemiyorum.Zaten en başta hayalim oydu; RC’nin bir ilkokullu olsa da kızlarım orada okusa… RC’nin kampusü beni huzura erdiren, çok hoşuma giden bir kampus.İstanbul’da az böyle kampus var. O yüzden , ilk gün Boğaziçi’ne geldiğimde biraz hayal kırıklığına uğramıştım.RC o kadar yeşil ve daha güzeldi ki…

Unigue:RC’yi ziyaret etmeye vaktiniz oluyor mu?
NE:Çok yoğun bir iş hayatım olduğu için maalesef okulu çok sık ziyaret edemiyorum.Ancak bazı mezuniyet  toplantılarına gidip arkadaşları görünce nostalji yapıyoruz.”Ne kadar da değişmissin, vaay hala gençsin” diyaloglar yaşıyoruz.

Unigue:Son olarak RC’ye ya da RC’deki sosyal hayatınıza dair aklınıza yer etmiş, unutamadığınız ve özel bir anı var mı? Şöyle bir şey olmuştu ve bu beni çok etkilemişti diyebileceğiniz…
NE: Robert’in hiçbir şeyini unutamıyorum ki … Her şeyden önce okulun içi bana çok keyif veren plato… Ah ah, orada ne anılarımız var…Bunun dışında öğretmenlerle yaşadığımız diyaloglar zaman zaman kulağımda çınlar.Münir Beyciğimiz, Şefik Beyciğimiz(şimdi onları bilmezsiniz siz…) sonra Mr. Esposito vardı. Bir de Hafize Hanımcığım, Hafize Değer… Voleybol takımıyla çok keyifli Bursa, Balıkesir ve Konya turnelerine çıktığımızda da çok keyifli anılarımız olmuştu.Şu an net bir şey söyleyemiyorum am o kadar paylaşılmış, güzel anı varki … Kısacası Robert’in her bölümü ayrı bir keyif vermiştir…



Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org