Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Attila Özdemiroğlu Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Sokakta başını okşadığı kız şimdi çocuklarının annesi
07.10.2009
Okunma Sayısı : 14168
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

Sokakta başını okşadığı kız şimdi çocuklarının annesi
Atilla Özdemiroğlu
.
.

Hürrüyrt Kelebek'te yayınlanan Sayın Dilek Dallıağ'ın yaptığı hazırladığı söyleşiyi paylaşıyorum...

.
.
.

 Müjde Ar'la birlikteliği sırasında Hepgül Hepbir'i gördüğünü ve başını okşayarak çok kereler geçip gitmiş olabileceğini söyleyen Özdemiroğlu, mutluluğu Hepgül Hanım'da bulmuş.

    
Hepgül Özdemiroğlu, Atilla Özdemiroğlu
.
.

64 yaşındaki müzisyen Atilla Özdemiroğlu, kendinden 31 yaş küçük eşi Hepgül Özdemiroğlu ile evliliğinde mutluluğu buldu.  

Eşi ve ikiz kızları ile Zekeriyaköy'deki evinde sessiz sakin bir yaşam süren Atilla Özdemiroğlu,

"Hepgül'ün çocukluğu Ulus'taki Petrol Sitesi'nde geçmiş.

Ben de o yıllarda Müjde (Ar) ile Tefken Sitesi'nde oturuyordum. Aralarında 200 metre var.

Acaba kaç defa Hepgül'ün başını okşayıp, sevip geçtim" diyor.

Sokakta başını okşadığı kız şimdi çocuklarının annesi

64 yaşındaki usta müzisyen Atilla Özdemiroğlu ile kendinden 31 yaş küçük eşi Hepgül Özdemiroğlu, 11 yıl önce nikah masasına oturdu.

Lidya ve Lara adlarındaki ikiz kızları ile mutluluklarını ikiye katlayan çift, şimdilerde İstanbul'un karmaşasından uzak bir köşede, Zekeriyaköy'de hayatın tadını çıkarıyor.

- Zekeriyaköy'de, İstanbul'un karmaşasından uzak bir noktada yaşıyorsunuz.

Hepgül Özdemiroğlu:
Fazlasıyla huzurlu bir yerdeyiz hatta!

Atilla Özdemiroğlu: Ben bunu şehre indiğimde daha çok fark ediyorum.

Geçenlerde arabaya egzos dumanı girdi diye camı açtım.

Daha fena oldu içerisi...

- Anlaşılan buraya taşınmak sizin fikrinizmiş Atilla Bey... 

 Atilla Özdemiroğlu

A.Ö:
Yedi yıldır ormanın içinde çok mutlu bir hayatımız var.

Hepgül için biraz zor oluyor.

Yapısı itibariyle duramıyor ve gün içinde iki kez şehre gidip gelmek zorunda kalıyor.

Ama katlanıyor işte!

H.Ö: Bu altyapı çalışması.

Belki 10 yıl böyle gider ama sonraki 10 yıl da o katlanacak benim şehir yaşantıma...

A.Ö: Çocukların sağlığı için burası iyi. Oksijen var bir kere.

- İçki ve sigarayla da aranız yoktur sizin, değil mi?

A.Ö:
Benim sigaram var, içkimiz ise yok. Ama misafir için içki bulunduruyoruz.

H.Ö: Ben sağlıklı yaşam sözünden, yediklerimize ve içtiklerimize dikkat etmemiz gerektiğini anlıyorum.

Daha fazla sebze tüketmek, sık ve az yemek gerek diyorum.

Mutlaka egzersiz yapmak, koşmak da lazım.

Yazın daha çok ormanda koşuyorum, kışın neresi denk gelirse...

Erken yatıp erken kalkmak da önemli tabii.

A.Ö: Bende ise durum tam tersi, çünkü herkes yatınca çalışmaya başlıyorum.

- Zıt yönleriniz, 11 yıllık evliliğiniz süresince hiç çatışma yaratmadı mı?

A.Ö:
Biz zıtlıkların uyumuna iyi örneğiz.

H.Ö: Bir bakıma uyumsuzluğun uyumuyuz. Sıkılmıyoruz. Diğer insanlar gibi 08.00-18:00 çalışsaydık müthiş sıkılırdık.

- Evlilik öncesinde siz ne iş yapıyordunuz?

H.Ö: Ben turizmle uğraşıyordum.

Sonra Şahin Özer'le çalıştım. Gençtim, müzik piyasasında kariyer yapayım diyordum.

Ama çok uzun sürmedi kariyer çalışmalarım.

Üç ayda çok derin bir kariyer yapabildim, Atilla ile tanıştık ve 22 gün sonra evlendik zaten.

- Orada mı tanıştınız?

A.Ö: Benim Rumelihisarı'nda evim ve stüdyom vardı. Rengin diye bir arkadaşla çalışma yapıyorduk. Şahin Özer plakçılıktan çıkacaktı. Projenin başına Hepgül getirilmişti.

H.Ö: Ben kariyer planları yapıyordum ve bu çalışmanın içine girmek istememiştim.

Gerçi Atilla'ya da hayrandım. Şirkete geliyordu, arkasından düşer vaziyette bakıyordum. Ama sonra gelip bir şey sorunca, "Buyrun Atilla Bey" durumundaydım.

Çok ciddiydim yani. Onu beğeniyordum ama babam yaşındaydı!

A.Ö: Hepgül'ün çocukluğu Ulus'taki Petrol Sitesi'nde geçmiş.

Ben de o yıllarda Müjde ile Tefken Sitesi'nde oturuyordum.

Aralarında 200 metre var. Acaba kaç defa Hepgül'ün başını okşayıp, sevip geçtim.

H.Ö: Ben de kaç defa "Ben büyüyünce sen göreceksin" demişimdir Allah bilir...

O çocuk şimdi çocuklarının annesi. Eminim ki mutlaka sevmiştir beni de, çünkü Atilla sokakta çocukları sürekli "Ne tatlısın" diye sıkıştıran bir insandır.

- Atilla Bey, siz o küçük çocuğu nasıl keşfettiniz de apar topar evlenmeye karar verdiniz?

A.Ö:
Benim çok sade bir yaşantım vardı. Ben ilk 18 yaşında tanışıp 19-20 yaşlarında evlendim.

Yaprak'ın ve oğlum Sarp'ın annesi olan ilk eşim, Ankara Koleji'nden Ayda Hanım'dı.

Ben müzisyendim, o da müzisyen hayranıydı.

Bizi Berkant tanıştırmıştı. O 11 yıl devam eden bir evlilik. Evliliklerim hep uzun sürdü.

Son evliliğime kadar başka çocuğum da yok...

H.Ö: Sözlerin seni pek iyiye götürmüyor Atilla! Kısa evlilikleri de yok tabii.

- Çekinerek soruyorum Hepgül Hanım'ın yanında ama kaç evlilik yaptınız?

A.Ö:
Sonra Füsun Önal oldu.

Kısa evlilik. 1,5 yıl kadar...

Bununla ilgili bol bilgi Füsun Hanım'ın yazdığı kitaplarda zaten var.

Ben bir tanesini bile açıp okumadım, okumak da istemiyorum.

- Evet ama biz okuduk. Lale Mansur, Füsun Hanım'ın elinden sizi almış.

A.Ö:
Ben saklanıyordum, görmedim olanı biteni diyeyim. Neyse... İşte üç numara Lale. 1974-1981 arası... 6 yıl...

H.Ö: Tarih vermeyelim istersen hayatım.

- Dördüncü eşiniz?

A.Ö:
Dördüncü eşim, nikahlı eşim olmadı ama evlilikten beterdi. Müjde Ar'dı ve 15 yıl sürdü.

H.Ö: Rekor onda.

A.Ö: Sen rekoru kırmak üzeresin. Bugüne kadar bütün ilişkilerimde, Müjde de dahil biri bitmeden diğeri başladı.

Duygu bitiyor, evlilik bitmiyor, sonra bir başkasıyla ilişki başlıyor işte.

Nefes almadan Müjde'yi de bitirinceye kadar yaşadım.

Ondan sonra dedim ki duracağım.

- Ve durdunuz...

A.Ö: Evet, dedim ki "Kendini dinle oğlum, kaç yaşına geldin"...

Kendime bekar evi hazırladım Rumelihisarı'nda, stüdyomu da içine kurdum.

Bu arada Rengin, Hepgül'ün arkadaşıydı.

Bana "Atilla ağabey, bir balerin arkadaşım var, çok güzel" dedi.

Kaç yaşında olduğunu sordum, 31 olduğunu öğrenince "Çok yaşlı" dedim.

Sonra "Bir arkadaşım daha var, ama o böyle şeylerden hoşlanmaz. 21 yaşında" deyiverdi.

52 yaşındaydım o zaman, aramızda 30 yaş vardı.

Sezen Aksu'nun da bulunduğu bir yemek organizasyonu günü, Hepgül de geldi sonra...

H.Ö: Geldim, çünkü yemek olduğundan haberim bile yoktu.

Sadece aramızda yemek yiyip, Rengin'in albümüyle ilgili konuşacağız sanıyordum.

Sonra bir başladık ki sormayın.

Ben Malatya'ya gittim, saatlerce telefonla konuştuk.

Çuvalla jeton alıyordum.

Kulübe ile ikimiz kaç gün beraber yaşadık!

Sohbet de değil sadece, şiir okuyorduk birbirimize.

- Sonra evlilik teklifi mi geldi?

H.Ö:
Aslında hep "Evlenmeyelim, sen kendi evinde otur, ben de kendi evimde, böyle yaşayıp gidelim" diyordum.

Ama o "Hayır, evlenmemiz lazım" diye ısrar ediyordu. İşte o zaman "Evlenme olacaksa, teklifin havalı olsun. Sana üç gün müddet" dedim.  

O sıralar Şahin Bey'in yoğun işleri var, yoğunum. Sabahlara kadar Atilla ile sokaklarda gezip, sabah işe gidiyorum ve bitmiş vaziyetteyim.

Üçüncü günün akşamı hiçbir kuvvet beni Atilla'yla sabahlatamaz, eve gidip duş alıp, uzanmak istiyorum diye düşünüyordum.

Gül aradı "Gel mutlaka" dedi.

Çaresiz gittim.

Sezen Hanım'ın evindeydik, Arif Sağ falan var.

Onlar da bir çekim yapıyorlardı.

Merdivenlerde oturdum kaldım.

Sonra bir anda çekim durdu, herkes koşturmaya başladı.

Ne oluyor diye bakakaldım.

Atilla geldi, dizlerinin üzerine çöküp "Gözlerine aşık olduğum kız, benimle evlenir misin" dedi. "Kıyafetim uygun değil, halim kötü, hayalimdeki değil.

Bu çok ciddi bir karar" dedim. Ve sabaha kadar bana evlilik teklif etti sonra.

- Ya sonra?

H.Ö: Mithat Can o zaman 14 yaşlarında falandı. Geldi "Ağabey ver bakayım cüzdanını, kadınların neden anladığını iyi biliyorum" dedi ve kredi kartlarını çıkardı, bana gösterdi.

Sonunda "Evlilik teklifin için giyeceğim kıyafetleri bu kartlarla alabilirim" diyerek kabul ettim. 1995'in Temmuz ayında evlendik. 1996'da da kızlar doğdu.

Düş bahçesinde başlayan aşk

- Siz şiir kitabı da yazdınız değil mi Hepgül Hanım?

Hepgül Özdemiroğlu: Evet, "Ay Hanımın Mavi Sureti" isimli bir kitabım var.

Atilla Özdemiroğlu: Tanıştıktan kısa süre sonra Hepgül Malatya'ya gitti. Dönüşünde sokaktan masaya kadar gelen mumlar ve çiçekler hazırlamıştım. Ertesi gün çiçek geldi, üzerinde o gece için teşekkür ettiğini belirten bir not vardı. Ve her şey başladı.

Hepgül Özdemiroğlu: Ona sarı gül severim, bahçede meşale olmalı gibi şeyler söylemiştim. Sonuç olağanüstü bir düş bahçesiydi.

Kapıyı çarpıp gitmek hoş bir fantezidir    

- Evliliğiniz sekteye uğradı mı 11 yıl boyunca?

Hepgül Özdemiroğlu:
Tabii ki uğradı, uğramaz olur mu!

Beraber yaşamın getirdiği çok farklı ve zor şeyler var. Ama bunların hiçbiri gerçek anlamda arkanı dönüp gitmene sebep değil.

Daha çok kalmak için savaş vermek gerek.

Kişisel kaprislerle değil de ortak bir birlik için çaba veriliyorsa, bu kapıdan çıkılmıyor.

Yoksa kapı orada... Hatta öfkeli olduğun zamanlarda çok hoş bir fantezi kapıyı çarpıp gitmek.
Özünüzde beraberliği seviyorsanız, o kapıdan çıkamıyorsunuz işte.

Evlilik ciddi bir şirket işidir.

Yıllarca birlikte olup evlendikten sonra üç ayda ayrılan var.

Bir sürü şirket batıyor biliyorsunuz.

Evlilikte de böyle bir ilişki var.

.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org