Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Cüneyt Ülsever Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Nasıl bir toplumuz?
07.06.2009
Okunma Sayısı : 6049
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

Nasıl bir toplumuz?
Cüney Ülsever
.
.

MASA başında sosyolojik ahkám kesmeyi çok seven bir toplumda yaşamak çok sıkıcı. Ancak, Allah'tan son zamanlarda saha çalışmalarına önem veren ciddi insanlarımız da zuhur etmeye başladı.


Taha Erdem, Binnaz Toprak, Ersin Kalaycıoğlu, Ali Çarkoğlu, Yılmaz Esmer vb. gibi araştırmacılar, yaptıkları çeşitli saha çalışmalarıyla bana toplumumuz hakkında çok şey öğretiyorlar.

Bu arada bu araştırmacıların ulaştığı sonuçlar işine gelmeyince açıkça mızıklanan, mızıklandıkça da kara cehaleti ortalık yerlere dökülen köşe yazarları da eğlenmemize vasıta oluyorlar.

* * *

Saha araştırmaları
halkasına en son eklenen çalışma Prof. Dr. Yılmaz Esmer'in öncülüğünde gerçekleşen ve Bahçeşehir Üniversitesi ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın katkılarıyla 34 ilde 1715 denekle yapılan "Radikalizm ve Aşırıcılık Araştırması".

Ben mazeretim nedeniyle çalışmanın tanıtım toplantısına katılamadım ama araştırma sonuçlarını gazetelerden takip ettim.

* * *

Araştırmaların sonuçları bilimsel metotlarla elde edilen objektif ölçümlerdir. Objektiflik her araştırmanın aynı sonuçlara ulaşmasını gerektirmez, ancak kullanılan metodolojide teklik ve genel kabul görürlük aranır.

Araştırmayı yorumlamak ise tamamen sübjektif bir olgudur ve zırvalamamak, "Bana ne, bana ne!" diye tepinmemek kaydıyla isteyen, herhangi bir saha araştırması sonucunu istediği gibi yorumlayabilir.

* * *

Bu araştırmanın sonuçları da, takip edebildiğim kadarıyla, hoşgörüsü eksik bir toplum olduğumuzu göstermesi, başkalarına güven duymadığımızı vurgulaması yönleriyle yorumlandı.

Zira, hoşgörüyü ölçmek amacıyla sorulan soruda denekler "İstemem" dedikleri komşuları şöyle sıralamıştı:

"Tanrı'ya inanmayan" (% 75), "İçki içen" (% 72), "Nikáhsız yaşayan" (% 67), "Hiçbir dine inanmayan" (% 66), "Yahudi" (% 64), "Hıristiyan" (% 52), "Aşırı sağcı/solcu" (% 48), "Amerikalı bir aile" (% 43), "Kızları şort giyen aile" (% 36), "Başka bir ırk veya renkten" (% 26).

Başkalarına güvenmeme olgusu da her araştırmada olduğu gibi "bölünme fobisi" ile ölçülüyordu.

ABD'nin "Türkiye'yi bölme" hedefine, deneklerin % 39'u "kesinlikle hedefliyor", % 47'si "hedefliyor" yanıtını veriyor.

AB'nin "Türkiye'yi bölme" hedefine, deneklerin % 28'i "kesinlikle hedefliyor", % 48'i "hedefliyor" yanıtını veriyor. (Milliyet-31.05.2009)

* * *

Bu bulguların ardından deneklerin, "Aşağıdakilerin hangisi sizin için birinci sıradadır?" sorusuna "Din" (İslam-CÜ) cevabını % 62 ile ilk sırada vermesine hiç şaşmamak gerekir!

Öğretiyi tebliğ-tebellüğ metodu ile gerçekleştiren tüm dinlerde başkalarına karşı hoşgörü eksikliği doğaldır. Ayrıca, sorgulama ve araştırma da reddedilmesi gereken kavramlardır.

Zira, dinlere göre gerçek tektir ve sadece otorite bu gerçeği bilir.

Ayrıca İslami kimlik Yahudi'yi, Hıristiyan'ı, Tanrı tanımayanı, içki içeni, şort-mayo giyeni dışlar; zira inanca göre, bizi bölen (Yahudi, Hıristiyan vb.) ve yozlaştıran (Tanrı'ya inanmayan, içki içen, açık saçık giyinen vb.) bunlardır. Benim bu araştırmaya getirdiğim genel yorum ise içe dönük:

Başkalarından korkan (bölme), başkalarının onu olumsuz etkileyebileceğine (yozlaşma) inanan insanlar özgüveni olmayan, kendi kişilik gelişimini tamamlamamış insanlardır.

Araştırmanın bulgularına göre Türk halkı "Tanrı'ya inanmayan" (%75), "İçki içen" (%72), "Nikáhsız yaşayan" (%67), "Yahudi" (%64), "Hıristiyan" (yüzde 52), "Amerikalı bir aile" (%43) ile komşuluk yapmak istemiyor.

%86 ABD'nin, %76 AB'nin bizi bölmek istediğine inanıyor.

Bu araştırmayı yorumlayan köşe yazarları Türk halkının hoşgörüsünün eksik olduğuna ve başkalarına güvenmediklerine parmak basıyorlar.

Ben ise dün Yılmaz Esmer Hoca'nın araştırmasına şöyle bir yorum getirmiştim:

Kendinden farklı olana tahammül edemeyen, başkalarının kendisine zarar vereceğini düşünen insanlar başkalarına güvenmezler, onların ülkeyi bölmek istediklerine de inanırlar, zira bu insanlar esasında özgüveni (kendine güveni) olmayan, açıkçası kişilik gelişme sürecini tamamlamamış insanlardır.

Özgüveni eksik kişilerin de "Aşağıdakilerin hangisi sizin için birinci sıradadır?" sorusuna yanıtlarında "Din"e (İslam-CÜ) %62 ile ilk sırayı vermesi doğaldır. Sadece %16'nın "Laikliği", sadece %13'ün "Demokrasi"yi birinci sırada önemsemesi de normaldir.

* * *

Başkalarına tahammül edemeyen, onlardan korkan insan topluluğuna da ister cemaat, ister ümmet, ister güruh, hatta isterseniz millet diyebilirsiniz ama böyle bir topluluğun insanlarına asla birey, hatta eski ama güçlü deyimle şahsiyet diyemezsiniz.

İşte AB'den esas kopuş da burada başlıyor!

AB insanının da içinde başkalarına uzak duran, tahammül edemeyen, onlardan korkan, husumet duyan insanlar vardır ama eminim benzer bir saha araştırması bizdeki yüksek oranları asla vermeyecektir.

Zira AB topluluğunu oluşturan insanların çoğunluğu özgüveni bize göre çok daha yüksek, dolayısıyla kişilik gelişmesi farklı, kendi kişisel tercihlerini yapmayı öğrenmiş bireylerden oluşur.

Sakın bu bireylerin dinlerine bizden daha az düşkün olduğunu düşünmeyin. Sadece onlar dünyevi işlerin kavranmasında dinlerine bizden daha az pay verirler.

Araştırma, sorgulama, otoriteye biat etmeme konularında bizim insanımızdan daha fazla hassastırlar.

Bireysel haklara, dolayısıyla demokrasiye, laikliğe karşı daha duyarlıdırlar.

Hatta kişisel çıkarları konusunda, birinci sırada önem verdiği olgular arasına "yeterli bir gelir"i sadece %4 oranında koyan Türk halkından çok daha şahindirler.

* * *

Yılmaz Hoca'nın çalışması beni düşündürdü. Türkiye, AB ile jeopolitik açıdan, dolayısıyla politika alanında, hatta ekonomik faaliyetlerde entegre olabilir ama zihniyet haritası bu kadar farklı olan Türkler ve AB vatandaşları nasıl birlik olacaklar, nasıl aynı potada eriyecekler, buna aklım ermedi.

* * *

İnsanımızın %76'sının bizi böleceğine inandığı AB'ye üye olacağımıza, insanımızın %86'sının yine bizi böleceğine inandığı ABD ile müttefik olduğumuza benim inanmam çok zor.

Yılmaz Esmer'in araştırmasına göre hükümetin AB üyeliği mücadelesinde çok özel hassasiyet göstermesi, AB ile ilişkiler konusunda en ufak popülizme bile kaymaması gerektiği aşikár! O zaman da soru şu:

AKP kendi tabanına rağmen politika yapar mı?

.
.

Tüm Yazıları

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org