Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Cüneyt Ülsever Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Türban ve başörtüsü
21.10.2007
Okunma Sayısı : 27015
Oy Sayısı : 10
Değerlendirme : 4
Popülarite : 4
Verdiğiniz Puan :
 

 

Türban ve başörtüsü
Cüneyt Ülsever
.
.


BUGÜNDEN belli ki yeni anayasa tartışmalarında kıyamet "türbanlı öğrencilerin üniversiteye girebilmesinin anayasal güvence altına alınıp alınamayacağı" tartışması etrafında kopacak.


Anayasalar "uzlaşma metinleri", hatta daha ötesi "uzlaşma antlaşmaları"dırlar.

Diğer maddeler üzerinde ne kadar uzlaşma olur bilemem ama ben "baş örtme" konusunda kolay kolay bir uzlaşma yakalanamayacağı görüşündeyim.

* * *

Hangi perspektifle bakarsanız bakın; "türban" bir siyasi sembol olarak merkez ile taşra (mahalle) arasındaki iktidar mücadelesinin merkezine oturmuştur.

Bu konuda uzlaşma olmayacağı ise en açık şeklini bir tarafın baş örtme yöntemlerinden sadece birisi olan türbanı ısrarla başörtüsü olarak adlandırması ile almaktadır.

Başörtüsü kelimesini türbanla eşdeğer tutan tavır; türbanı tehdit algılamasının sembolü olarak kabul eden kesimde "Uzlaşma yok, şimdi iktidar bizde!" sloganı olarak kabul edilmektedir. Böylelikle bu kesimde tehdit algılaması sadece büyümektedir.

Türbanı başörtüsü adı altında savunanların, ayrıca türbanı tehdit algılaması içinde görenlerin hepsinin "askeri vesayeti" benimseyenler olduğu varsayımı, türban takanların tümünün "şeriatçı" olduğu varsayımı kadar kaba genelleme yapan ve kanımca uzlaşmayı neredeyse imkánsız hale getiren son noktadır.

* * *

Ayşe Arman hafta sonu dünyanın ne önemli din sosyolojisi uzmanlarından ve kanımca İslam'ın Türkiye'de siyasi ve sosyal alanda oynadığı rolü en iyi etüt eden kişi olan Şerif Mardin ile "Türkiye ne Malezya olur diyebilirim, ne de olmaz" başlığı altında yayınladığı bir söyleşi yaptı.

Söyleşinin özünü; Şerif Mardin'in AKP dönemini liberal demokrasiye de, din ağırlıklı bir rejime de gitmesi mümkün bir geçiş dönemi olarak görmesi oluşturmaktadır.

Mardin, söyleşide "mahalli" olanın aynı zamanda "milli" olup olamayacağı konusunda mütereddit bir intiba vermektedir, zira bu sorunun cevabının iki yöne de gidebileceği kanaatindedir.

Ben de aynı ikilemi taşıyan bir kişi olarak "türban-başörtüsü" ikilemi etrafında koparılan gürültüyü işte bu yol ayrımının kavşak noktası olarak görmekteyim.

* * *

Söyleşide Şerif Mardin muhafazakár partilerin başarısını şu cümlelerle ifade ediyor:

"...Olayın aslı şudur: Mahalli bir teşkilatın, mahalli çıkarlar doğrultusunda görüşler öne sürmesi, dolayısıyla mahalli menfaatlerin halka çok daha kolay anlatılabilmesi..."

AKP'nin de başarısını bu doğrultuda yorumluyor:

"...Bir siyasi parti, yani AK Parti, cumhuriyetin kuruluşunda ve sonrasında yapılamayan neyi yapmıştır da, başarılı olmuştur? AK Parti'nin başarısının en büyük nedeni, mahalli menfaatleri ortaya çıkarması..."

Mardin "türban" konusunda açık tavır alıyor:

"Bir tek bu türban meselesinin anti-demokratik bir uygulama olduğu konusunda yüzde 100 eminim. Bu mesele, artık olguların toplanmasına ihtiyaç olmayan bir ahlaki meseleye dönmüştür. Orada kararım net, türbanlı öğrenciler üniversiteye girebilmeliler. Türban, benim kararımı verebildiğim nadir alanlardan bir tanesi..."

Ama "kadın" konusunda da bir o kadar ikilem içinde:

"...Ama kadınlar konusundaki problemin çok ciddi olduğuna inanıyorum. Kadınların Türkiye'de kendi durumlarının tehlikede olduğunu düşünmelerini haklı buluyorum. Çünkü orada henüz halledilmemiş bir sorun var. Nasıl türbanlıların üniversiteye girmesini destekliyorsam, bu ülkede kadınlarla ilgili çok ciddi bir problemin olduğuna da inanıyorum."

Uzlaşmama kültürü anlamını en yüksek seviyede türban/başörtüsü ikileminde buluyor.

Dün de iddia ettim. Hükümet, akıllı yönetemezse ve cumhurbaşkanı yerinde ve zamanında müdahale edemezse; "Türban üniversiteye girsin mi?" sorusu ülkeyi bir kez daha beter gerecek, bu süreci yönetemeyecek hükümet ve/veya Cumhurbaşkanı'nın da başı epey derde girecek.

* * *

Benim indimde türban/başörtüsü tartışması bir sürü sembolün yanında uzlaşmama kültürünün de sembolü oldu.

Türbanın karşı tarafça bir dayatma simgesi olarak algılandığını görmek istemeyen kesim basit kelime oyunları ile "Türban ve başörtüsü aynı şeydir!" diyor.

Seçim öncesi mitinglerde "korkularını" haykıran muazzam kitleyi ise tamamen görmezlikten gelmeye çalışıyor.

Ben ise "Yanılıyor olsalar, hatta muazzam bir azınlık dahi olsalar (ki değiller) dahi AKP hükümeti üzerinden kendilerine dayatma yapılacağından korkan kitlenin korkularını yenmek iktidarın görevidir" diye haykırdığımda aynı zamanda başı örtülü öğrencilerin de üniversiteye girme hakkını savunduğum için çok yadırganıyorum.

Bana ya "Taraf olmadan aydın olunmaz" ya da "Madem AKP oyların çoğunluğunu aldı, demek ki merkeze geldiler" diyerek tepki veriliyor.

Ben de "Türban ile başörtüsü aynıdır" diyen türbanlı hanımefendilerden sadece ama sadece birisinin "Aynı oldukları şuradan bellidir ki, bakın ben başımı artık annelerimizin başörtüsü gibi bağlıyorum" dediği günü bekleyerek yaşıyorum.

* * *

Öte yanda "Türbanı üniversitede serbest bıraktığınız gün tüm kızları türban takmaya zorlarlar" diye konuşan veya "Üniversitede kılık kıyafet serbest bırakıldığı gün üniversiteye sarıklılar dolar" diye hüküm koyanları da hiç anlayamıyorum.

Onlar da diğerleri ile özgürlükleri paylaşmaya zerre kadar niyetli gözükmüyorlar.

Dünyada her türlü özgürlük istismar edilmeye açıktır ve devletin bir görevi de bu istismarları önlemek için tedbir almaktır.

İstismara engel olmak için hiçbir zaman özgürlüklerin önünü tıkayamazsınız!

* * *

Anayasalar uzlaşma metinleridirler!

Şu anda manzara-ı umumiyeye baktığımda, kendi köşelerinde gözükmediği için diğerini yok sayan iki taraf görüyorum. İkisi de karşı tarafa doğru bir adım dahi atmak istemiyor. İki taraf da ilk adımı karşı taraftan bekliyor.

* * *

Böyle zorlu ve tarafların keçi inadı ile hareket ettikleri bir dönemde Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın Anayasa tartışmaları çerçevesinde taraf mı, yoksa hakem mi olacakları ülkenin liberal demokrasiye mi, yoksa dine dayanan bir rejime mi doğru gittiğini tayin edecek en önemli unsur olacaktır!

.
.

Cüneyt Ülsever

.
.
.

Cüneyt Ülsever Gözüyle Kimdir Başarıları Linkler Kendi Sesiyle Fotograf Albüm Kitap Tavsiyeleri TV Tüm Yazıları Cüneyt Ülsever Odası Lider Arama
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org