|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Kopenhag Zirvesi ve Küresel Isınma
01.06.2010 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
4186 |
|
|
| Oy Sayısı : |
1 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
0 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Kopenhag Zirvesi ve Küresel Isınma
Dünyanın önde gelen sorunları;
Küresel Isınma
Doğanın Kirlenmesi
Tarım alanlarının ve ormanların hızla yok olması
Açlık
İşsizlik
Ve Terördür.
Yaşamı, insanları, doğayı seven bir insan olarak insanlığın geleceğinden büyük endişe duymaktayım. Elime geçen her fırsatta bu sorunları dile getiriyor, yazıyor, konuşuyor veya T.V'de anlatıyorum. Bu konudaki farkındalığı daha çok insana duyurmak, üzerinde düşünmeye davet etmek ,benim için manevi bir mutluluktur.
İlk üç sorun, birbiri ile direk bağlantılıdır. Birbirini tetikler. Üçü ile hem aynı anda ve hem de ayrı ayrı mücadele gerek.
Doğa kirlenirken tarım alanları ve ormanlar da yok olur. Küresel ısınma kirlenmeyi hızlandırır. Buzullar hızla erir. Kasırgalar, sellerin şiddeti ve sıklığı artar. Bazı bölgelerde şiddetli kuraklık ve çölleşme etkili olur. İklim değişiklileri olur. İnsan sağlığı etkilenir. Kalp, solunum yolu, bulaşıcı ve alerjik bazı diğer hastalıkları tetikler.
İkinci üç sorun da birbirini tetikler. İşsiz insan açtır. Kişiliği zayıf ise teröre baş koyar. Terör bir bölgede insanın çalışma hayatına kısıtlama getirir. İnsanlar rahat çalışamaz. Korku hakim dir. Açlık artar.
Dünya devletlerinin birlikte bir Master Planlama ile çare aramaları gereken en büyük sorun Küresel Isınmadır..
1997'de imzalanan Kyoto Protokolü 2012 yılında geçerliliğini yitirecektir. Bu nedenle 7-18 Aralık tarihlerinde yapılan Kopenhag İklim Konferansına büyük çapta ilgi duyulmuştur. Tüm dünyanın gündemine oturmuştur.
Konferans süresinde 45 ülkeden 56 gazeteci ortak bir metin hazırladılar. Son 14 yılın on birinin resmi kayıtlara göre yaşanan en sıcak yıllar olduğunu vurgulamışlardır. BM'nin Uluslararası Strateji raporu ise 2009'da yaşanmış olan 254 felaketin 245' nin küresel ısınmadan kaynaklandığını ortaya koymuştur.
01.06.2003 yılında şirket bünyesinde yayınlanan genelgemde, dünyanın bu noktaya geleceğini, bir ölçüde görmüş ve yazmıştım. Ve 2009 yılında, öngörüm gerçekleşti. Ekonomimiz tüm dünyayı kasıp kavuran krizden ciddi şekilde etkilendi. 2009 yılı ABD için Büyük Bunalımdan bu yana yaşamadığı şiddette bir mali krizin etkisi altına girdi. Küreselleşme sonucu bu mali krizin etkilemeyeceği hiçbir ülke kalmadı.
İhracata bağlı kalkınma modeli izleyen Türkiye'de tüm sektörler sarsıldı. ABD ve Avrupa 2009 yılına girdiklerinde 2008 yılının kriz zararlarını sınırlama çabasındaydılar. Gelişmekte olan ülkelerde kendi paylarına düşen 'kriz pastasından' yemek zorunda kaldılar. Avrupa, Rusya ve Ortadoğu'daki ihracat pazarlarının daralması Türk ihracatını fena vurdu. Talep hacminde önemli ölçüde gerileme yaşandı.
Bunun neticesinde işsizlik tüm dünyada ve Türkiye'de arttı. Aslında bu yüzyılın 'işsizler yüzyılı' olacağı söylentisi de var. Nedeni, üretim teknolojilerindeki gelişmeler, otomasyonun küresel düzeyde hızla yükselmesi, insansız üretimin oluşması, tarihte görülmemiş şekilde 'insan gücüne' olan gereksinmeyi sınırlandırıyor. İnsansız teknoloji ve insansız ekonomi çağını yaşıyoruz.
Eğitimli ve vasıflı işsizlik dünyada hem gelişmiş ülkelerde ve hem de gelişmekte olan ülkelerde büyüyor. Her fırsatta tekrarladığım bir diğer sorun, çevre kirliliği ve doğa intikamını çok acı bir şekilde alacaktır. Adil olmaya mecburuz. Konfüçyus der ki;
'Adalet devletin hazinesidir. Adalete dokunursanız devlet biter.
Milli birlik bilinci ile, tek bayrak, tek devlet şuuru temelinde birbirimize sahip çıkmalıyız.
Prof. Ali Fuat Başgil ise şöyle der;
'En büyük kuvvet adalettir. Ondan da güçlü olan insanlıktır.'
Faiz düşürülmüş olmasına rağmen yatırımlar durdu. Tüm dünyayı sarsan global kriz derin yaralar açtı. Şu anda kısa bir zamanda iyi noktalara gelineceği düşünülemez.
Kriz ortamındaki mevcut değişkenler ele alındığında, akla gelen en önemli sorunlar;
1. Belli başlı makroekonomik göstergelerin ne olacağı
2. Dış borç ve cari açık durgunluğunun boyutu
3. Reel kesim daralırken devletin bütçesinin hangi kaynaklara dayandırılacağı.
Dünya acımasız bir noktaya geldi.
Bizi zorluyorlar.
Bu dün vardı, bugün var ve yarın da olacak. Çok sağlam durmalıyız ve işsizliğin önünü, ne pahasına olursa olsun, kesmeliyiz.
Daha önceki yılların krizlerinden iyi ders almış olan Türk bankacılığı ise, fazla etkilenmedi. Kriz ile ilgili hemen hemen tek olumlu gelişme bankacılık sektöründe yaşandı.
2010 Türkiye için kalkınma politikasını değiştirme zamanıdır. Türkiye asla sıcak para (yüksek reel faiz, düşük döviz kuru) politikası ile kalkınamaz. Tek yol uluslararası rekabet gücü olan her türlü imalat ve hizmet sektörünün dünya pazarlarında isim yapması, marka olması ve satılması ile kalkınabilir.
Türkiye'yi uluslararası siyasi ve ekonomik ortamlarda güçlü kılan önemli bir gelişme yaşanmaktadır. Şu anda Türkiye aslında batı için çok önemli oluyor. Batıya sağlanacak enerji taşıyacak üç önemli hat şunlardır;
Nabucco, Mavi Akım, Ve Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatları.
Bakü hattı yıllık yaklaşık 50 milyon ton ham petrol, Mavi Akım yıllık yaklaşık yıllık 16 milyar metre küp kapasiteli doğal gaz taşıyor.
Nabucco ise henüz imzalanmış çok büyük bir projedir. Yıllık 31 milyar metre küp doğal gazı Batı'ya taşıyacaktır.
Bu projelerle Türkiye bir yandan AB için en önemli transit ülke haline gelecek ve diğer yanda AB'nin %60 Rus doğalgazına bağımlılığına karşı ciddi bir alternatif oluşturacak. Bunlar Batı'nın can damarları olacak. Bu hatların güvenliği ve dolayısıyla Türkiye' nin istikrarı Batı ve ABD için artık eskisinden daha da önemlidir.
Gelecek yıllarda bu kartımızı ülkemizin kalkınması, ekonomik gücü, insanların refahı için iyi oynamak hükümetlerin elindedir. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Batı dünyasına karşı daha dik durmalıyız.
2010 yılında canım ülkeme refah diliyorum. Eğitime kesin çare bulmuş, sağlık sorunlarını halletmiş, adaleti çok iyi uygulayan, içte ve dışta tek fikirde birleşmiş, güçlü, güvenli ve planlı gelişen bir ülke olmasını arzuluyorum.
Türkiye tüm iyi çıkışlara sahne olsun. Dostlukların çoğaldığı, başarıların sürekli olduğu, toplumumuzun yaşam kalitesinin artmasını ve ülkeme barış diliyorum. Adil yönetilen, zengin bir toplumda eğitime, kültür ve sanata çok önem verildiği, birlik ve beraberlik temelinde bütünleşmiş bir toplum olalım, diyorum. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|