|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Önemsiyorum Öneriyorum
03.06.2010 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
5832 |
|
|
| Oy Sayısı : |
4 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
3,01 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Önemsiyorum Öneriyorum
Hayatım Yılmaz Ulusoy
izlemek için tıklayın  
.
.
.
Önemsiyoırum Öneriyorum
Hayatım Yılmaz Ulusoy
Deşifresi
Yılmaz Ulusoy'un hayat yumağı sevgililer gününe denk düşen 14 Şubat 1941 tarihinde Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy ile, Hacı Rahmi Ulusoy'un evladı olarak sarılmaya başlanmış. Karadenizin kendisine has doğasında, Of'da bu kitabın ilk satırları olarak taraihe not düşülmüştür.
Maddi , manevi her türlü nimetleri ile beslendiği ülkesine büyük bir heves çoşku ile vereceği her türlü hizmetin mimarı , kültür ve sanatın yanısıra sporunda destekçisi Yılmaz Ulusoy'un uzun hayat yolculuğu bu merheba ile başlamış, kimi zaman meşakkatle kimi zaman neşe ile , hüzün ile ama her zamam büyük bir çoşku ile yaşanmış ve başarılarıyla bugüne gelmiş bir hayat.
Bu hayatın önemli merhaleleri ve hesapları var elbette. Birinci merhale babasından işittiği "Her şey zamanın da yapın" ile başlıyor.
Yılmaz Ulusoy, küçük yaşlarda not alma alışkanlığı edinmiş. Öyleki, görüş ve analiz özetlerini kapsayan bu notlar, ileride yazacağı kitabın seriyatında büyük rol aynayacaktır. Neticede "Söz Uçar, Yazı kalır."
Yılmaz Ulusoy'un hayatı Rize'den sonra Trabzon'da başladı. Trabzon ili onun hayat çizgisinin oluşmaya başladığı yer oldu. Spora olan tutkusunun gerekçeleri de yine bu coğrafyada filizlenmişti. Sadece Trabzon Erdoğdu Kulübünün değil, Türkiye'nin en genç kulüp yöneticisi oldu. Kendi deyimi ile hayat bilgisinin ilk notları ve ilk tecrübeleride böyle başladı.
Ama merak ve öğrenmek, daha çok şey başarma arzusu yeni yolculuklara çıkardı. Yön ise elbette batı olacaktı. Bu yeni yolculuk sadece gençlik yıllarının değil, yeni bir döneminde başlangıcıydı. Yılmaz Ulusoy, hayatın önünde bir sır perdesi gibi aralandığı , başarıları ve zorlukları bünyesinde barındıran o yola omuzladığı tüm sorumluluklarıyla birlikte koyuldu.
Yıl 1962, Gazi Mustafa Kemal'in ülkeyi kurtarmak , Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmak için yola çıktığı kente yani Samsuna gider. Bir taraftan gençlik çağlarının heyecanını yaşarken , bir taraftan da başarılı işlere imza atmaya başlar.
Yıl 193, Samsun Fener kulübüne yönetici olarak seçilir. 16 kulüplü Samsun Sporu onun ve arkadaşlarının girişimi ile tek bir takım olarak 1965 yılında Samsunspor adı altında tek bir isim altında birleştirir. Yılmaz Ulusoy bu oluşum içerisinde hem kurucu üye hem de yönetici olur.
Samsun halkının ve kulübünün şampiyonluk özlemi 1968 – 1969 sezonunda sona ererken Samsunspor Yılmaz Ulusoy başkanlığında şampiyonluğu elde etti ve 1. lige'e çıktı. Samsunspor Başkanlığı İstanbul'a gelinceye kadar devam etti.
Samsun Ticaret Odasında Meclis Üyeliği yapan Yılmaz Ulusoy, tiyatro ve sinema başta olmak üzere güzel sanatların her dalı ile yakından ilgilendi. Samsun Oda Tiyatrosunun kurulmasında emekleri ve katkılarıyla büyük rol oynadı.
Ulusoy'un sanata ve sanatçıya dair notları yıldan yıla artarak hayatının vazgeçilmez bir parçası oldu. Samsun Oda Tiyatrosu perdelerini seyirciye açıp, sanata dair tüm güzellikleri sunarken hayatta Yılmaz Ulusoy'a yeni bir sahne armağan etti ve kader kalemi ile çok özel bir senaryo yazarak başrol kostümünü Ulusoy'a giydirdi. Bu oyunun teması sevgi ve aşk üzerineydi. Artık hayat arkadaşını, sırdaşını, yoldaşını bulmuştur. Öyküye güzel, güzel olduğu kadar güçlü ve başarılı bir oyuncu daha katılır. Nedime Serap Ülger. Artık hayatıda daha çok renklenmiştir.
Nedime Serap ile yıllar sürecek birliktelik çok geçmeden ilk meyvelerini verir. İlk önce Pınar,
birkaç yıl sonra da Pelin gelir dünyaya. Ve yuvanın mutluluğu çocuk cıvıltılarıyla katlanarak büyür. Yılmaz Ulusoy artık bir babadır ve gelecek yıllara dair planlarını, deneyim ve birikimlerini rehber edinerek daha büyük sorunluluklara doğru umutla yol alacaktır.
Ulusoy , senelere yayılan emek ve inançla en önemliside sevgi ile kurmuş olduğu dostluklarını , kitabında da aktardığı gibi asla unutmayacağı ve kalemi ile ölümsüzleştireceği arkadaşlarını geride bırakarak Samsun'dan ayrılır. Hayat denizinin açıklarında yeni dostluklara, yeni başarılara doğru yelken açar. Bu amacı için varacağı liman elbetteki İstanbuldur.
Yıl 1974, Yılmaz Ulusoy Türkiye ekonomisinin sporun ve sanatın kalbi olan İstanbul'a gelir. İstanbul herkes gibi bu genç işadamı içinde hayallerini gerçekleştirebileceği bir şehirdir. Bu metropolde yoğun bir tempo ve heves ile yen işlere koyulurken oğlu Mehmet Yılmaz Ulusoy gelir dünyaya. Sorumluluğu daha da katlanır. Artık daha çok çalışacak ve daha çok şey başaracaktır.
İstanbul her kesime, herkese olduğu gibi Ulusoy'ada çok şey öğretecek, o da öğrenmekten geri durmayacaktı.
Eğitim , daha güzele, daha iyiye, daha yararlıya doğru insanı yönlendiren yegane araçtır. Birçok eğitim kurumu onun katkılarıyla hizmete girer. Önce, 1996 yılında doğduğu ilçe Of'da, babasının adına kardeşleri ile birlikte Hacı Mehmet Bahattin Ulusoy Anadolu Meslek Liseleri , ardından Çeşme'de Ulusoy Denizcilik şirketi tarafından Ulusoy Çeşme Anadolu Meslek Lisesini eğitime açar. Bununlada kalmaz, 2007 yılında Samsun'da eşi Nedime Serap Ulusoy Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi'ni yaptırır. 2009 yılının Nisan ayında eğitime açılacak olan annesinin adına Üsküdar Hacı Rahmi Ulusoy Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi'nin çalışamlarını başlatır.
Spora olan katkıları geride kalan yıllarda gösterdiği o tatlı meşakkat ile devam etmektedir. Bu sefer ata sporumuz güreşe destek vererek güreş federasyonu'nun alt başkanı olur.
İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası ve Dünya Ticaret Merkezi gibi birçok kamu kuruluşunun çeşitli kademelerinde görev alır, uzunca bir süre kurucu olduğu Türkiye Ev Tekstil Sanayicileri Derneği'nin başkanlığını yürütür. TÜSİAD ile çalışır.
Okudukça okumaya dört elle sarılır Yılmaz Ulusoy. Derinleştikçe bilginin sonsuzluğu karşısında hayretlere düşer. Bu nedenle seviyor Yılmaz Ulusoy okumayı, kitaba bu nedenle düşkün, yine bu nedenle yazmak istiyor hayatın ona öğrettiklerini. Başkalarıyla paylaşsın diye.
Bu nedenle 2007 Mart ayınla Nuri Dikeç ile oturup onun önüne binlerce belge ve fotoğraf koyarak anlatıyor hayatını uzun uzun. Ve sonunda bir kitap çıkıyor ortaya "Önemsiyorum, öneriyorum."
Neyi önemsiyor Yılmaz Ulusoy? Tabiki en başta ona hayatı bağışlayanı, en sevgiliyi önemsiyor. Yakınlarını, dostlarını, yol arkadaşlarını, iş arkadaşlarını , tanıdığı ve tanımadığı herkes ile birlikte kardeşçe yaşamanın, birlikte paylaşmanın zevkini ve mutluluğunu önemsiyor. Annesini önemsiyor, babasını, eşini, evlatlarını.
Onlarla birlikte yaşamanın keyfini sürdüğü torunları Kaan'ı ve Yılmaz'ı önemsiyor. Hepsinden öte hayatı önemsiyor Yılmaz Ulusoy. Kendisine bahşedilmiş olan hayatı onur ve gurur ile , göğsünü gere gere yaşamayı önemsiyor.
Kitap bir dünyadır, bunun dışında bıraktıklarımız dünyalıktır.
Deneyimlerini gelecek nesillere bırakarak zamanı geldiğinde yine aynı onur ve gururla ardından hayır duaları ile yaad edilerek çekip gitmeyi önemsiyor.
Ve öneriyor bize , kendi önemsediklerini.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|