Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Haluk Cangökçe Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
İSLAMİYET VE LAİKLİK...
04.10.2011
Haluk Cangökçe
Okunma Sayısı : 4070
Oy Sayısı : 585
Değerlendirme : 5
Popülarite : 13,84
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

4 Ekim 2011
"İSLAMİYET" ÜZERİNE …
Zannediyorlar ki İslâm hayattan uzaklaştırır. O'nun için de, ancak yaşlanıp elden ayaktan düşünce dine yönelmeyi planlayarak, şimdilik yaşamaya(!) devam ederler.
Halbuki İslâm hayattır, aydınlıktır, berekettir.
İnsan İslâm'dan uzaklaştıkça hayattan da uzaklaşır, nefes alıp vermekte olan bir ölü haline gelir. 
Peygamber Efendimiz, içinde namaz kılınmayan evi kabir'e benzetmiştir.
Çünkü İslâm, hayatın nûrudur.
Çünkü İslâm'dan kopan, zulmete yuvarlanır ve uyanılmaz uykulara dalar.
Bugün insanlığın içinde bulunduğu meselelerin çözümüne kafa yoranlar "din"leriyle ilgili problemlerini çözmeğe mecburdurlar.
Çünkü İnsan Meselesi'ni ancak İslâm çözer." İslâm'a davet hayattan uzaklaşma değil, hayatı yaşanır hale getirme davetidir.
Hangi insan bir mesele söyleyebilir ki, küçük bir irtibat okuyla çözülemez olsun?
Bir yabancı, kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyi başkasına da yapmamamızı bildiren ölçüyü duyunca "Yalnız bu dahi, bütün insanları mutlu etmeye yeter" demiş.
Daha nice ölçüler var. Hangi meseleyi, hangi sıkıntıyı dile getirirlerse getirsinler, cevabı gayet kolaydır.
Yeter ki gösterilen çareyi uygulayabilmeye tâkatimiz-liyâkatimiz olsun.

"O KAFA"…
Bu millet yarı aydınlarca hiçbir şeye lâyık görülmüyor.
Milli hüviyetimizi muhafaza edelim…
Olmaz! "milliliği" budamak ve yavanlaştırmak lâzım, aksi halde tehlike doğar!
İnandığımız gibi yaşayalım…
Olmaz! "Tam yaşamak" mahzurludur!
Batı'dan demokrasiyi, lâikliği aldık, oradaki ölçüleriyle uygulayalım…
Olmaz. Biz başkayız!
Fikir Hürriyetini tam olarak benimseyelim…
Olmaz! Biz hazmedemeyiz!
Diyanet Teşkilatı'na muhtariyet kazandıralım ve tedricen cemaat teşkilatı haline getirelim…
Olmaz, bizde ters sonuçlar verir!
Peki bu millet neye lâyıktır? Bir ölçü söyleyin de ona göre konuşalım.
İşin aslı şu: Yarı aydınlar nazarında bu millet her şeyin bozulmuşuna müstahaktır! Öyle kavilleşmişler, öyle gidecekler.
İnancın bozulmuşu, eğitimin bozulmuşu, kimliğin bozulmuşu, ekonominin bozulmuşu, sanayileşmenin bozulmuşu, kültürün bozulmuşu, medeniyetin bozulmuşu, dilin bozulmuşu, san'at'ın, musikinin bozulmuşu, demokrasinin bozulmuşu, lâikliğin bozulmuşu, ilmin bozulmuşu, felsefenin bozulmuşu, tasavvufun bozulmuşu, siyasetin bozulmuşu, sporun bozulmuşu…
Hattâ, havanın, suyun, gıdanın bozulmuşu! Millet bunlara lâyık görülüyor.
Bütün asliyetler yasak, bütün bozulmuşlar serbest.
Tıpkı"Taşları bağlamışlar, köpekleri salmışlar." Sözü gibi.
Ülkemizde her şeyin aslından ziyade istismarı mevcuttur. Sebep, "o kafa"dır.

"LAİKLİK "ÜZERİNE…
… Mantığa bakınız. Okullarda din dersi olmayacak.
Kur'an kursları olmayacak, dini eğitim veren okullardan mezun olanların başka dallarda öğrenime devamlarına engel olunacak, Diyânet sadece câmi kadrolarının işleriyle uğraşacak, cemaat teşkilatı zâten bulunmuyor ve bulunmayacak, çocuklar din bilgisini evlerinde "çağdaş" biçimde alacaklar.
Ve bunun adı laiklik olacak!
Böyle bir laiklik acaba dünyanın neresinde ve ne zaman görülmüştür?
Din devlet ayrılığı müdahalesizlik ve tahakkümsüzlük çerçevesinde, karşılıklı anlayış ve yardımlaşma istikametinde gerçekleşmelidir.
Bizde uygulanan laiklik değil, dinin devlet denetiminde ve vesayetinde bulunması sistemidir. Bunun en bariz delili, Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatının mevcut durumudur.
Şu anda aydın geçinenlerin istediği; Din devletin denetiminde, yönetiminde, vesayetinde olmalıdır. Din, bir vicdan hadisesi olarak kalmalı, dünya işlerine karışmamalıdır.
Din, devlete karışmamalı ama devlet dine karışmalıdır.
Hıristiyanlığa verilen haklar o haliyle dahi İslam'a verilemez.
Biz, yarım-laik olmak zorundayız. Gerekirse çağdaşlık adına demokrasiden vazgeçebilmeliyiz.
Demokrasiyi terk etmek çağdaşlığa aykırı değildir. Ama üniversiteli kızların başlarını örtmesi çağdaşlığa aykırıdır!
Diyanet teşkilatı, din hizmeti için değil dini kontrol için kurulmuş idari bir zabıta teşkilatıdır ve öyle kalmalıdır.
Bu görüşü paylaşanlar içinde öyleleri vardır ki; laiklik meselesinde hiçbir ilmi-fikri-hukuki hasbilik ve safiyet özelliğine sahip değildirler.
Sosyalist de olabilirler, mason da batıcı da. Ama laiklikleri her halükarda tepeden inmecidir.
Milletin doğruyu seçebileceğine güvenmezler. Diğer vasıfları, laikliklerini değil laiklikleri diğer vasıflarını tayin eder.
Halkçı iseler halka rağmen halkçıdırlar. Demokrat iseler demokrasiye rağmen demokrattırlar.
Batıcı iseler batıya rağmen batıcıdırlar.
Milliyetçi iseler millete rağmen milliyetçidirler.
Hatta İslamcı iseler İslam'a rağmen öyledirler.
Kısaca her iyi şeyin yarısına taliptirler.

EN SİNSİ TAKİYECİLER !…
Camideki Müslüman'a "müslim" yerine "mürteci" diyen,
İslam'ı "fundamentalizm" ve '"Gericilik" şeklinde karalamak isteyen kimseler bu çağın en sinsi takiyyecileridir.
"İslâmcı" ve "dinci" gibi ifadeler İslam terminolojisinde yoktur.
Bu tabirler dine hasım kimseler tarafından kasıtlı olarak dilimize sokulmuştur.
Bizde İslam, Müslüman, mü'min tabirleri vardır..

                                                   

USANDIM…
Sözü dost, özü düşmandan usandım,
Dili mümin, kalbi şeytandan usandım,
Herkesin kahrı çekilir ama,
Ben davasız Müslüman'dan usandım.

 HALUK CANGÖKÇE 4 Ekim 2011


Kişisel sitesine ulaşmak için:
http://halukcangokce.com e-mail adresini kullanın...

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org