|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
SİZLER DOĞANIN BEKÇİLERİSİNİZ
05.05.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
6602 |
|
|
Oy Sayısı : |
6 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
3,89 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
SİZLER DOĞANIN BEKÇİLERİSİNİZ Nihat Gökyiğit . .
Sarıyer Doğa Kolejinde yaptığım söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum... . .
"SİZLER DOĞANIN BEKÇİLERİSİNİZ"
İnşaat ve taahhüt işlerinde Türkiye'nin sayılı firmalarından biri olan TEKFEN Holding'in kurucularından Nihat Gökyiğit, t-MBA seminerleri kapsamında Sarıyer Doğa Koleji öğrencilerine 24 Kasım tarihinde bir seminer verdi. İş dünyasının yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri ve Türkiye'nin bitki florasına yönelik çalışmalarıyla dikkar çeken Devlet Üstün Hizmet Masalyası sahibi Nihat Gökyiğit, geleceğin liderlerine, doktorlarına, mühensilerine, sanatçılarına altın değerinde öğütler verdi.
Atatürk'ten feyz alın!
Öğretmenler Günü'nde Doğa Koleji öğrencileryle buluşmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Nihat Gökyiğt, öğretmenlerin ne kadar önemli bir görevi olduğunu Büyük Atatürk'ün sözlerinin rehberliğinde öğrencilere aktardı. "Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Büyük Atatürk'e gelip bu mucizeyi nasıl başardığını sormuşlar. O ise yaptıklarını küçümsemiş ve 'Benim esas iki düşmanım var, biri sefalet diğeri de cehalet'demiş.
Bugünkü deyişle yoksulluk ve eğitimsizlik. Biz milletçe yoksulluktan kurtulmak için mücadele ediyoruz ama cehaletten kurtulmak için sizin bu güzel öğretmenleriniz hala muharebe halindeler. Meslekler içinde en güzeli, en hayırlısı nedir diye soracak olursanız, bana nasip olmadı ama öğretmenlik derim, onları kutluyorum."
Altın değerinde öğütler
Nihat Gökyiğit'in kartvizitine tüm unvanları sığmıyor. İş dünyasında yarım asrı deviren ve 50 yakın şirketi kapsayan TEKFEN Grubu'nun üç ortağından biri olarak sayısız projeye imza atmış, dünya çapında TEKFEN'in adını duyurmuş işadamı, sosyal anlamda pek çok kurumun ya kurucusu, ya başkanı ya destekleyicisi. Kimi önemli projelere de kaynaklarıyla hayat veren son derece duyarlı ve mütevazi bir kişilik Bu noktaya gelmesinde çocukluğundan beri biriktirdiği öğretilerin, yaşadıklarından çıkardığı derslerin, ailesi tarafından aşılanan özgüvenin ve okullarından aldığı kazanımların etkisi çok. Doğa öğrencilerine hayat deneyimlerini aktarırken çocukluktan , öğrenciliğe, oradan iş hayatına uzanan bir rota çizdi. Rotadaki her mola öğrencilere altın değerindeki bir öğüt niteliğindeydi.
Dürüstlük önemlidir, bundan hiçbir koşulda vazgeçmeyin:
9-10 yaşlarındaydım.
Babamın bir mağazası vardı.
O gün yaşlı bir adam geldi ve bohçasından bir tomar para çıkarıp tezgaha koydu.
Adamcağız babama "İki ay evvel buradan top top kumaş almıştım.
Üzerine metresini fiyatını yazmışsın. Gittim köyde hesaplattırdım. Benden noksan para almışsın, eksiğini al" dedi.
Babam da "Köyde hesabı yaparken yanlış yapma ihtimaliniz, benim burada yanlış yapmamdan daha hazindir.
Onun için alamam" diye karşılık verdi.
Adam alması için ısrar edince duruma mütfü müdahale etti.
Her iki taraf da dinlendi ve sonunda ortadaki parayı semtin en muhtaç durumundaki sakini olan Abdi'ye vermeye karar verdi. Mesele de böylece tatlıya bağlandı.
Doğruluk, itibar en büyük sermayedir:
Dedemler muhacirmiş, bir keresinde Artvin'e gelmişler.
O zamanlar Ermeni vatandaşlar da Artvin'i terk edip, Batum'a gidiyorlarmış.
Dedemin o zamanlar mağazasının bulunduğu yerde Ermeni bir yurttaşın güzel bir arsası varmış.
Satın almaya talip olmuş.
Adamın söylediği rakamı pazarlıksız kabul etmiş.
Fakat sonra düşünmeye başlamış. Adamcağızın 'bir daha alıcı bulamam ' belki diyerek gönlünden geçen fiyatı söylemediğine hükmedince soluğu tekrar onun yanında almış.
Durumu açıklayıp arsayı almaktan vazgeçtiğini söylemiş. Adam, ısrar etmiş ama dedem cebindeki altın kesesini uzatarak 'eğer bu 30 altını da kabul edersen alacağım'demiş. O da kabul etmiş, sorun çözülmüş.
Görüyorsunuz ya o günün koşulları içinde etik değerlerinden ve dürüstlüklerinden hiçbir ödün vermemişler.
Bunlar iş hayatında da size iyi rehberlik eder.
Doğruluk, itibar en büyük sermayedir.
Eğer sizin hakkınızda "Özü, sözü doğru bir insandır'deniyorsa işte en büyük sermayeyi tek başına kazanmışsınız demektir.
Planlı ve sakin olun:
Bir gün babamla dükkandan eve dönüyoruz.
Arkamızdan biri koştura koştura geldi.
Dükkandaki gaz yağı dolu tenekelerin devrildiğini ve gaz yağının sokağa aktığını söyledi.
O zamanlar lambalar, ısıtma gibi pek çok alanda gazyağı kullanılıyordu.
Yani çok kıymetliydi.
Babam hiç telaş etmedi, paniklemedi.
Kafasından hemen bir plan yaptı, dükkana dönerken yolda rastladığı birkaç kişiyi kendisine yardım etmesi için tuttu.
Sonra da dükkanı hemen onlarla hale yola soktu.
Kendi işinizi kendiniz yapmaya çalışın:
15 yaşındaydım. Robert Koleji'ne gidecektim.
Babam beni tek başına Hopa'dan İstanbul vapuruna bindirdi. "Artık büyüdün kendin gidebilirsin " dedi.
Gerçi sonradan tanıdığı birine bana göz kulak olmasını rica etmiş ama ben bilmiyordum bunu.
O zamanlar ikinci Dünya Savaşı yılları, denizler tekin değil, mayınlar var.
Vapur sadece gündüz gidebiliyor bu yüzden.
Neyse İstanbul'a geldim, dedemi bulmam gerekiyor.
Sora sora buldum.
O da bu kez bana Robert Koleji'ne nasıl gideceğimi anlattı.
Okulu da kendi başım abuldum böylece.
Üşenmek ve ertelemekten veba gibi korkun:
Robert Koleji'nde en başarılı olduğum ders Almanca idi. Çünkü Almancacı her dersin ilk on dakikasında test yapardı.
Bir hocamız da her birine farklı sorular yazdığı kağıtları bize vererek test yapardı.
Bunlara ilk dersten itibaren yeni sorular eklerdi.
Dersi dinlemek eğitimde başarılı olmanın yarısıdır.
Ayrıca mutlaka not alın.
Sadece sınav günü öncesi çalışmanız yetmez.
Her dersten sonra yapacağınız küçük gözden geçirmeler sınav öncesi hazırlığınızı da kolaylaştırır.
Üşenmeyin ve bunu yapın.
Uzlaşma başarıda çok önemlidir:
Mersin rafineri inşaatını yapıyoruz.
Yıl 1959. İşverenle yaptığımız anlaşmanın bir maddesini işveren farklı yorumluyor biz farklı.
Bu da 600 bin liralık bir noksan ödemeye sebep oluyor.
İlişkiler gerildi biraz ve şirket bizi görüşmeye davet etti.
Karşımızdaki şirket yetkilisi bize "Siz bugün kendinize 600 bin liralık bir dava mı yoksa 300 bin liralık bir çek mi almak istiyorsunuz " diye sordu .
Biz de düşündük ve çeki almaya karar verdik.
Böylece ne avukatlarla uğraştık ne zaman ne de para kaybettik.
Fakat daha önemlisi işverenle ilişkimiz düzeldi.
O kadar düzeldi ki daha sonraki işlerinde de bizimle çalışmaya devam ettiler.
Yaratıcı olun ve insiyatif kullanmaktan korkmayın:
Karşınızdakini dinlemek bazen size farklı ufuklar açabilir.
Bir baraj inşaatında şantiye şefimiz inşaatın ekseninin 6 derece değişmesi gerektiğini söyledi.
Projesi, ihalesi yapılmış bir işte böylesi bir değişiklik zaman ve para kaybı anlamana gelirdi.
Olur mu olmaz mı derken değişkliği yaptık ve şefimizin haklı olduğunu anladık. Çünkü barajın açılışından sonra bir sel felaketi oldu, baraj eski halinde olsaydı büyük yıkımlara neden olabilirdi.
Her neyaprsanız en iyisini yapmaya çalışın ve farklı olun:
Eskişehir havaalanı inşaatında, beton , asfalt işlerinin kalitesinden sorumluydum.
Denetimler yapıyor ve toprağın sıkışma derecesini ölçüyorum.
Ölçümler 3-4 gün sürüyor.
Ben de bu süreyi kısaltmanın yollarını aramaya başladım.
Analizlerde kısa zamanda bulunabilen birtakım parametrelerle toprağın sıkışma kabiliyeti arasında bir bağlantı olup olmadığını buldum.
Başımızda o zaman sorumlu biri vardı. Beni izlemiş ve yaptıklarımı görmüş.
Sonra maaşımın artmasında onun etkisi olduğunu öğrendim.
En iyisini yaparsanız bunun ödülünü bir gün mutlaka alırsınız.
Hiç kimseyi dargın ve küskün bırakmayın:
TEKFEN olarak ampül ürettik.
Hatta sloganımız 'Güneş batar TEKFEN doğar'idi.
O zamanlar bir ürün için Sanayi Bakanlığından izin bekliyorduk .
Tüm evraklarımız tamam olmasına rağmen izin bir türlü çıkmıyordu.
İşin içinde başka bir şey olduğu aşikardı.
Sonradan öğrendik ki izin için gerekli onayı verecek müdürlerden biri daha önce bizim inşaatlarımızda çalışan biriymiş. İş bitince onunla yollarımızı ayırmışız ama gönlünü almadan işten çıkarmışız.
Aradan 20 yıl geçtikten sonra karşısında bizim dosyayı görünce " Benim masamdan TEKFEN 'e iş çıkmaz" demiş.
Unutmamalısınız ki bütün işleri şirket değil, çalışanlar yapar.
Onları memnun etmelisiniz ve onlara karşı adil olmak zorundasınız.
Üretin ama doğayla dost üretmeyi unutmayın:
Atatürk en büyük düşmanım yoksulluk ve cehalet demiş.
Ya yoksulluktan kurtulmanın formülü üretim, ancak üretirken doğaya dost bir üretim yapmamız lazım.
Bugün doğa ile insanoğlu arasında büyük bir kavga var.
Doğal varlıklar başta toprak su hava bitki örtüsü, biyo-çeşitlilik kendilerini yenileme hızlarından daha hızlı bir şekilde tüketiliyor, tahrip ediliyor, yok ediliyor.
İnsanoğlu son 50 yıldan beri sermayeden yiyor.
Bu tükeniş iflasa gidişin habercisidir.
Doğa dostu, araştırmacı ve meraklı
Nihat Gökyiğit, Türkiye'nin erezyonla mücadelesinde önemli bir sivil toplum örgütü olan TEMA 'nın isim babası ve kurucularından .
Doğa aşkı yıllar öncesine dayanan işadamının dünyanın gidişatından duyduğu endişe onu bu konular üzerinde çalışmaya daha da itmişe benziyor.
İstanbul'da 50 hektarlık bir botanik bahçesine sahip Gökyiğit, bitki dünyasının ar-ge laboratuvarı gibi bahçesinde farklı projelere evsahipliği yapıyor, destekliyor, ön ayak oluyor.
"TEKFEN Şirketler Grubu'nu geliştirirken duyduğum heyecanı doğayla botanikle ilgili işlerimde de aynen duyuyorum" diyen Nihat Gökyiğit, son dönemde onu heyecanladıran projelerle ilgili görüşlerini bakın nasıl dile getiriyor: "Susuzluğa dayanıklı ve tuzlu topraklara uyumlu bitkiler koleksiyonu yapmaya başladık. Bu amaçla Türkiye'nin sekiz farklı noktasından, değişik nitelikli çorak ve yoksul toprak örnekleri topladık. Hangi bitkilerin bu topraklarda yetişebileceğini araştırıyoruz. İlerde gıda telaşı yaşanırken bunun çok önemli olacağını düşünüyoruz. Afyon'un Eber Gölü civarında, mahalli ismi Pian olan, Baklagiller familyasından bir bitki var. 18 bin üyeli baklagiller familyasında yalnız onun bir çiçeğinde dört üreme organı var. Bizim bahçeye koyduk. Bir yandan gelişimini öte yandan bahçedeki fasulye ile evlenip evlenmeyeceğini merak ediyoruz. Bu konuyla ilgili çalıştaylar düzenliyoruz.
Türkiye'nin soğanlı bitkiler ve yenilebilir yabani otlarından oluşan koleksiyonlar yaptım. Bununla ilgili ilginç bir tespitim var. Kore Savaşları sırasında büyük bir müttefik grubu esir alınıyor. Farklı milletlerden gelen askerler hastalıktan ve gıdasızlıktan ölürken Türk askerleri doğadan topladıkları otlarla yaptıkları yemekler sayesinde hayatta kalıyorlar. Güney Kore artık bu yabani otların tarımını yapıp, ihraç etmeye başladı. Nesli tehlike altında olan meyve kaynaklarıyla ilgili bir çalışmamız daha var.
Projeyi hazırlayan dört araştırmacı Türkiye'nin meyve kaynaklarını araştıracaklar, gittikleri yörelerde o yörenin hangi meyvesi ünlüyse tespit ederek, ondan aşı alacaklar ve bunun birini bizim botanik bahçesinde diğerini de iklim benzerliği sebebiyle Bodrum'da dikecekler. Bu proje Birleşmiş Milletler'den de destek aldı.
Doğa , doğru yolda
Eğitim ve tabiatın içiçe geçmesi gerektiğini ve bu çerçevede Doğa Koleji'nin konseptinin çok doğru olduğunu ifade eden Nihat Gökyiğit, "Biz de botanik bahçesinde büyük bir oyun bahçesi yaptırıyoruz, burada çocuklara oyunlarla bitkileri tanıtacağız. Her birinin küçük bir bahçesi olacak ve orada tohumdan başlayarak bitki yeriştirmeye başlayacaklar" dedi.
Dünyanın en büyük öğrenci platformu: ISEC
"İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ISEC, Üniversite öğrencilerinin genç yaşlardayken farklılıkları anlamasını amaçlayan bir oluşum. İnsanlar ve ülkeler arasındaki kavgayı önlemek için kültürler arasında öğrenci değişimi programları uyguluyor.
Kendi potansiyellerini keşfedip geliştirebilecekleri, böylece topluma pozitif etki edebilecekleri büyük öğrenci tabanlı bir platform . Günümüz dünyası insanlar ve kültürler arasındaki kavganın yanı sıra bir de insanın doğayla kavgasına sahne oluyor. Bunun yaratacağı tahribat üçüncü dünya savaşının yaratacağından çok daha fazla olacaktır. Onun için bu teşkilatın İstanbul merkezini açılmasına ön ayak oldum. Bizim misyonumuz insanlar arası kavganın yanı sıra insanla doğa arasındaki kavgayı önlemek. Böyle üretimlerin olduğunu da gösteriyoruz.
Örneğin Türkiye'nin çok önemli biyolojik zenginliğinin yaşandığı Artvin'de nesli tükendi denilen bir arıyı yeniden doğaya kazandırdık. Bu projeyle Türkiye'nin arcılığını ıslah ediyoruz. Öyle bir üretim formülü çıkardık ki yöre insanını doğayı korumaya teşvik ettik." . .
Nihat Gökyiğit, Bülent Şenver
. . . .
. .
Bölümler
NİHAT GÖKYİĞİT Gözüyle Kimdir Başarıları Linkler Kendi Sesiyle Fotograf Albüm Kitap Tavsiyeleri TV Tüm Yazıları NİHAT GÖKYİĞİT Odası Lider Arama
. .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|