Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Feyyaz Berker Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Feyyaz Berker EDUPLUS'da Tecrübelerini Paylaştı
11.11.2011
Okunma Sayısı : 6643
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,01
Verdiğiniz Puan :
 

 

Feyyaz Berker EDUPLUS'da Tecrübelerini Paylaştı

EDUPLUS zirvesinde bir konuşma yapmamı istediler. Kanul ettim.

Katılımcılarla tecrübelerimi zaman elverdiğince paylaşmaya çalıştım.

Sizlerle de paylaşmak istedim...

.

izlemek için      
.

.

dinlemek için 

.
.

Feyyaz Berker EDUPLUS'da Tecrübelerini Paylaştı
Deşifresi
Feyyaz Berker (FB)

FB: Benim doğum tarihim 1925. Cumhuriyet'in kuruluşundan 2 sene sonra doğmuşum.
1929 dünya krizini yaşadık.

O yıllarda, okuduğum yıllarda ekmek bulmak çok zordu. Robert Kolej'de hiç unutmuyorum siyah ekmek verilirdi. Karne ile alınırdı.

Fakat esas bugün sizinle paylaşmak istediğim TEKFEN 'in kuruluşunun 53. Yılı, kazandığımız tecrübeleri sizinle paylaşmak istiyorum.

Fakat demin Ceyda Hanım Vehbi Koç'u andı.  Ben de onu anmadan söze başlamak istemiyorum.

Ben Vehbi Koç ile 20 sene Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı'nda çalıştım. TÜSİAD'da 25 sene beraber çalıştık.

Onun bir sözü var ki hiçbir zaman unutmuyorum. "Kazanç, önündeki 1 sağlıktır. Önüne on tane sıfır koysanız hiçbir şey ifade etmez. İlk önce sağlığınızı koruyacaksınız." Dedi.

Bu söz benim için çok değerli. Çünkü 11 sene evvel ben bir kalp olayı geçirdim ve resmen kalbim durdu.

O akşam bana pil taktılar ve geçen sene pilimi yeniledim bir 10 yıllık pil daha koydular. Sağlığın ne kadar önemli olduğunu bu sözden gelerek Vehbi Bey hayatında sağlığına çok dikkat etmiştir.

Onun için bütün yöneticiler, bütün işadamları sağlıklarına en çok değer verecekleri ve tecrübelerini paylaşmak için yanındaki arkadaşlarına iletmek için sağlıklı olmak çok önemli.

Bu iki ortağın TEKFEN ismini Teknoloji ve Fen'den birleştirerek kurduk.

İlk yaptığımız müşavirlik hizmetlerinde ve zannediyorum özel sektörde beton, asfalt, toprak laboratuarı kuran ve hizmet veren ilk şirketiz.

Çünkü o zaman böyle bir anlayış yoktu. Bunu söylediğim yıllar 53 sene geriye gidiyor.

Tabi ki inşaat sektörünü ve özellikle tarım sektöründe ağırlığımızı koyduk.

Türkiye'nin nüfusu o zaman 15 milyondu, bugün 73 milyona geldi.

Ama dünya nüfusu nereden nereye geldi.

Bugün dünya nüfusu 6,8 milyar. Kırk sene sonra dünya nüfusu 9,2 milyar olacak. Yüzde 33 bir artış.
Ve görüyoruz Hindistan'ın nüfusu otuz sene sonra Çin'in nüfusunu geçiyor.

Çünkü Çin'de bir çocuk hakkı var annelerin. İki çocuk yapamaz. Ancak çocuğu ölür ve kaza geçirirse bir çocuk hakkı  daha veriyorlar annelere.

Türkiye'de ki yapılan çalışmalarda şunu görüyoruz; eğitim eğer bütün Türkiye'de ulaşmadıysa aynı dili konuşmuyoruz.

Aynı dili birbirimize anlatmıyoruz.

İletişim kuramıyoruz.

Bizim şirketimizin temel sorunu biz işçiyle işçi olarak ne olduğunu anladık.

Ben şantiyelerde çalıştım ve işçiyi anlamak için işçi olmak lazım. Bu çok önemli bir olay.

Her konuda bu böyle. Siz karşınızdakinin problemlerini anlamak için onun görevini yapmış olmanız lazım. Yapmadan onun çektiği sıkıntıları, onun çektiği problemleri yaşamadan onu öğrenmeniz ve doğru karar vermeniz mümkün değil.

Bizde kazanç birinci planda değil. Benim için çok kazanmaktan çok daha önemli olan sosyal hizmetlere ağırlık veren bir anlayışı taşımak.

Tabi ki kar etmeden bir şeyin yürümesi mümkün değil. Onu kabul ediyorum. Ama şunu gördük ki bugün yaptığımız inşaat sektöründeki işlerde hiçbir zaman zamanında bir işi bitirmeme lüksü yoktu bizim için.

Çünkü paramızı almadığımız halde zamanında bitirmenin daha karlı olduğunu gördük.

Çünkü bir şantiyede 5 bin kişi çalışırken, makineler çalışırken idare size parayı vermediği takdirde siz daha zarardasınız.

İki üç ay sonra vereceği paranın değeri yok. Siz o gün o işi bitirmek ve kaliteli bitirmek zorundasınız.

Bizim ilk yıllarımızda yabancı firmaların yanında taşeronluk yaparak başladık.

Şuanda 10 ülkede Fas'dan Azerbaycan'a, Azerbaycan'dan Kazakistan'a kadar şantiyelerimiz var.

Aşağı yukarı 15 bin kişi çalışıyor bu şantiyelerde. Fakat her gün rakiplerimiz artıyor.

Hindistan, Güney Kore, Çin şirketleri Ortadoğu'da inanılmaz devlet desteği ile fiyatlar veriyorlar. Bunun olması mümkün değil.

Biz Türk işçisini götürüyoruz, Kazakistan istemiyor diyor ki : "Türk işçisi değil, benim işçimi çalıştır." Hindistan'da şuanda 300 milyon kişiye bir TOKİ gibi orta sınıfı zenginleştirecek bir proje geliştirdiler. Bizi de çağırıyorlar.

Biz kendi işlerimize yetişemezken Hindistan'a gidip böyle bir projeye soyunmamız mümkün değil.

Hakikaten dünyada muazzam bir nüfus artışının getirdiği birçok problem var.

Şanslı bir nesil olarak kendimi görüyorum.

Çünkü yaptığımız işlerde bugünkü kadar rekabete açık değildik.

Bugün hakikaten çok ciddi bir dünya rekabeti içerisindeyiz.

Dünya rekabetinden kaçmanın da imkanı yok. Kapalı bir ekonomi ile başarıya ulaşmanızda mümkün değil.

Nitekim bugün 85 iş konseyi kuruldu, ben bu iş konseylerinin kuruluş yıllarında 52'sinde kurulmasında görev aldım.

Şuanda 33 iş konseyinin de liderleri ile söyleşi yapıyoruz, Eylül ayında onların tecrübelerini kitap halinde basacağız. İnanın her biri bir olay.

O iş konseylerinde çalışan iş adamlarının yaptıklarını okuduğum zaman hakikaten büyük bir mutluluk duyuyorum.

Çünkü çok fedakarca yaptıkları işler var.

Bunları kitaplar anlatmakla bitmez ama özetleyerek onları zannediyorum Eylül ayında bütün iş konseyleri başkanlarına tekrar dağıtacağız.

Çünkü dışa açılmanın en önemli faktörü dış dünyada neler olduğunu görmek ile geçiyor.

Bunları bilmeden, rakiplerinizin ne yaptığını bilmeden bugün Brezilya'ya dahi ihracat yapılabiliyor.

Bugün dünyada en önemli konu enerji konusu. Maalesef Türkiye'nin en büyük eksiği enerji. Enerji her tarafımızda var ama Türkiye'de yok. Petrol, doğalgaz bütün çevremizde ve dünyanın büyük devletleri, şirketleri yüz yıllık plan yapıyorlar.

Türk şirketlerinin de önünü 40 – 50 yıl görmeleri lazım, ona göre plan yapmaları lazım. Bir işi başlatmak çok önemli ama o iş artık yürümeyecekse ondan zamanında çıkmak da çok önemli.

Biz bunu da yaşadık. Zamanında bir işe girmek kadar zamanında bir işten çıkmak da çok önemli. Çünkü önünüzde o şansı görmüyorsunuz.

Bir yerde onu kapatıp başka bir işi daha başarılı kılabileceğiniz imkanları kullanmanız lazım.

Elinizdeki imkanlar, krediler, bankaların kredi verme olayı hakikaten risk alan bankalar azaldı.

Eskisi gibi büyük krediler vermiyorlar.

Benim de kanaatim Türkiye'de kobilerin, küçük işletmelerin, küçük işyerlerinin desteklenmesi lazım. Çünkü Türkiye'de en büyük sorun işsizlik. Ve bu işsizlik öyle geçici bir işsizlik değil.

Bugün tesadüf İstanbul Teknik Üniversitesinde robot konusunda üç gün süren bir şey var. Robot demek işsizliği artıran bir olay.

Döner yapmak için bir kişi yerine bir makine  koyacaksınız döner yapacak, kesecek.

Bunun gibi daha ne kadar çok otomatik yapılan ve işçiyi azaltan, çünkü işçiyi azaltmak ekonomi k ise bir işadamına bu işçiyi azaltma diyemezsin.

Ancak o, o şekilde ayakta kalabiliyor.

Ama bir şirketin en önemli değeri bence itibarıdır. Bunu ölçmenin de birkaç yıllık bir olayla olmuyor. Bizi bazı ülkelerde bazı firmalar çağırıyorlar, "Direk size iş vermek istiyoruz çünkü siz her zaman bize zamanında iş yaptınız, zamanında bitirdiniz, biz sizi tercih ediyoruz. Diyorlar.

Tabii rekabet şartı altında iş alıyoruz yoksa özel bize iltifat yapmıyorlar.

Fiyat anlaşmazlığı olduğu zaman avukata gitmiyoruz.

Çünkü avukat ile hiçbir işimizi çözemedik.

Daima orta noktada buluşmayı öngördük.

Bu tecrübelerimi sizinle daha çok uzun paylaşmak isterim ama zannediyorum önümüzdeki yıllar Türkiye'nin en büyük sorunu eğitimdir.

Ben buna o kadar inanıyorum ki, eğer gençlerimiz eğitilirse Türkiye'de müteşebbis girişimci artarsa cidden Türkiye'nin istikbali pozitif düşünüyorum bu konuda.

Karamsar bir tablo çizdim nüfus artışı ile ilgili ama inanın Türkiye'nin potansiyeli insan gücü ve Türkiye cennet bir ülke aslında.

Turizm konusunda gideceği o kadar çok yol var ki.
Şuanda Yunanistan'da 300 milyar borcu var diye sevinmeyelim. Komşumuzun problemi de bize gelecek. Bu zincirleme bir olay.

Dünya artık tek bir dünya, sorunlarını da müştereken paylaşmak zorunda.

Barış diyoruz, bir türlü barışa kavuşamıyoruz. Ne iç barışa kavuşabiliyoruz, de dünya barışına kavuşabiliyoruz.

İnsanların bazı önyargılarından kurtulması lazım. Bu siyasi bir konuşma oldu ama son sözümü burada bağlamak istiyorum.

Sizlerle beraber olmaktan büyük bir mutluluk duydum.

Hepinize teşekkür ederim.
 .

 

Feyyaz Berker

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü,Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüsnü Güreli , Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org