Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Oktay Ekşi Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Aynadaki görüntü
27.01.2010
Okunma Sayısı : 3649
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

Aynadaki görüntü - Yargıya saldırı

BUGÜN huzurunuza davetsiz bir konukla çıkıyoruz. Çünkü Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) üyesi, eski İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Akın, 25 Aralık 2009 tarihli yazımızda, kendisinin bugünkü iktidar tarafından ödüllendirilerek BDDK üyeliğine getirildiğini yazdık diye bize yanıt göndermiş.


Bir nokta daha var:

O yazıda Akın'ın, "yargıladığı insanlar hakkında daha önce kitap yazdığı ve her biri hakkındaki kanaatlerini peşinen açıkladığı için" kararlarının Yargıtay tarafından bozulduğunu ifade etmiştik.

Mustafa Akın
yanıtında şöyle diyor:

"1- Yargıladığım insanlar hakkında kitap yazmadım. Yazdığım kitap '
Altın Makas-RTÜK' isimli olup, 'Uyarı-Durdurma-İptal Cezalarının Yayın Özgürlüğü ilkesi açısından incelenmesi' hakkındadır. Görevim öncesi 2002 yılında yayınlanan bu bilimsel eser, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yapmış olduğum Yüksek Lisans tezinin kitaplaştırılmasıdır.

2- Kitabımda bahsi geçen bölüm Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin bilimsel araştırması olup yargılama konusuyla ilgisi bulunmamaktadır. Yargıladığım hiçbir sanık hakkında, hiçbir zaman peşin kanaat sahibi olmam söz konusu olamaz.


3- HSYK'ca atamam yapıldığı tarihte, adı geçen bilimsel eser Yargıtay tarafından tek bir dosyada usule ilişkin olarak bozmaya konu edilmiştir. Tek bir bozma konusunun atama sebebi olamayacağı açıktır. Böylesi iddia, haksız atamanın kılıfıdır.


4- İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na ilişkin belli bir görev süresi bulunmamaktadır. İstekleri dışında görevden alınmamaları teamüldür. Ufak bir araştırmayla bu gerçeğin tespiti mümkündür. Bankacılık Kanunu 164. maddesi ek güvence getirmiştir.


Devletime ve Milletime -namusumla, gelecek endişesi ve/veya beklentisi içinde olmaksızın, cesaretle ve yalnızca dosya gerçeklerinden hareketle- adalet hizmeti verdim. Bilvesile, takdir edenlere teşekkür ederim. Mustafa Akın (BDDK Üyesi)".


Sayın Akın'ın aynaya bakınca kendisini yukarıda anlattığı gibi görmesine elbet itiraz edemeyiz. Ama İstanbul'daki bir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yine İstanbul'daki bir başka Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na tayin ediliyorsa, onun mesleki uygulamalarıyla ilgili "tayin gerektirecek türden" bazı sebeplerin söz konusu olması gerekir.

Biz bu sebeplerden sadece bildiğimize yani Mustafa Akın'ın yazdığı kitapta isimlerinden söz ettiği Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Önay Ş. Bilgin, Mutafa Çağlar hakkında karar vermesinin Yargıtay tarafından "bozma sebebi" sayıldığına işaret ettik. Hem de Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin (Esas: 2006/1464, Karar: 2006/13086 ve Esas: 2007/2099, Karar: 2007/5107 sayılı) iki ayrı dosyaya ilişkin iki ayrı kararıyla.

Demek ki Sayın Akın, "Ben yalnızca dosya gerçeklerinden hareketle adalet hizmeti verdim" dese de, hem HSYK hem de Yargıtay onun hakkında pek de öyle düşünmemiş.

Zaten biz de resmin o kısmını ortaya koymaya çalıştık.
.
.
.
Yargıya saldırı

BU siyasi iktidarı bu kadar kısa sürede "yargımızı" tanınmaz hale getirdiği için doğrusu tebrik edesimiz (!) geliyor.


Kampanya, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı, şehit askerlerden söz ederken "kelle" kelimesini kullandığı için 3 kuruş tutarında para cezasına mahkûm eden Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Yargıcı Sevgi Övüç'le başladı.

Sevgi Övüç
'ün suçu, mahkemesinde "yazıcı" olmadığı bilindiği halde, "yargı kararını yazmayı geciktirmek"ti. Bu suretle "kamu zararına yol açtığı" iddiasıyla hakkında 2 yıla kadar hapis cezası istendi.

Neyse ki Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi bu saçma sapan iddiayı yerinde görmeyerek Sevgi Övüç'ü beraat ettirdi.

Derken kampanyanın aslında "Bizden olanları abad, bizden olmayanları berbad ederiz" mesajını vermekte olduğu anlaşıldı.

Nitekim siyasi iktidarın "tuttuğu" (bunu o tarihte Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek'in demeçlerinden anlıyoruz) bir yargıç olan İstanbul 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Akın örneği, "ödüllendirme"nin mesajını veriyordu.

Mustafa Akın
'ın hem görevdeki süresi dolmuştu hem de "yargıladığı insanlar hakkında daha önce kitap yazdığı ve her biri hakkındaki kanaatlerini peşinen açıkladığı için" kararları Yargıtay tarafından bozuluyordu. Bu yüzden Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) çözüm olarak Akın'ı başka mahkemeye yani İstanbul 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na atadı.

Ama bu tayin önce büyük mesele yapıldı. Sonra da Akın, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu üyeliğine getirildi.

Böyle bir örnek daha verelim:

Ergenekon
Savcısı Zekeriya Öz hakkında soruşturma açılması taleplerini savsakladığı için HSYK tarafından, İstanbul 4'üncü İdare Mahkemesi Başkanlığı'ndan Kırıkkale Bölge İdare Mahkemesi'ne tayin edilen Kasım Davas'ın ödüllendirilerek Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı'na getirildiğini duymayan bilmiyoruz kaldı mı?

Şimdi bu ödüllendirilecekler kervanına isim yeri boş, adres yeri boş, suçun ne olduğuna ilişkin yer boş, nelerin aranacağına ilişkin bilgi yeri boş bir "mahkeme kararı" verdiği, önceki gün CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ortaya atılan Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İsmail Şirin de eklenir mi, bekleyip göreceğiz.

Ama, onu görsek de görmesek de ortada hepimizi ilgilendiren çok ciddi bir sorun var:

"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yargılanabilir" dedi diye neredeyse  "cehennemlik" ilan edilen, "hukuk devletini savunduğu" için "meslekten atılması" istenen Ömer Faruk Eminağaoğlu'nu bir kalemde geçelim.

Hem son hem de somut örneği Erzincan'da görüyoruz:

Fethullah Gülen
cemaati ile İsmailağa cemaati mensupları hakkında yasalara aykırı şekilde halktan para topladıkları iddiasıyla soruşturma başlattı diye Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında 26 yıla kadar hapis cezası istenen suçlamalar yapıldı.

Bu iktidarın bizi nereye götürdüğünü hâlâ merak ediyor musunuz?

..
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org