Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Leyla Umar Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Mehmet Emin Karamehmet, benim hayatımı değiştirdi
06.04.2008
Okunma Sayısı : 7744
Oy Sayısı : 9
Değerlendirme : 4,78
Popülarite : 4,56
Verdiğiniz Puan :
 

 

Mehmet Emin Karamehmet, benim hayatımı değiştirdi
Leyla Umar
.
.
.

15 dakika hayatını değiştirdi, hem işine hem eşine kavuştu

Hüsnü Özyeğin, ABD'de birçok işte çalışarak bursla okudu... İstanbul'a dönmeden önce, rahmetli Vehbi Koç'a, rahmetli Nejat Eczacıbaşı'ya ve rahmetli Behçet Osman Ağaoğlu'na birer mektup yazdı. Eczacıbaşı Yatırım Ortaklığı Genel Müdürlüğü teklifi aldı ancak kaderi 15 dakika içinde değişti. Randevu saatini beklerken uğradığı çocukluk arkadaşı Mehmet Emin Karamehmet, "Biz varken sen nasıl başka yere gidersin" diyerek ayağa fırladı... Hüsnü Özyeğin'in 32 yıllık hayat arkadaşı Ayşen Özyeğin ile de karşılaşacağı Pamukbank günleri işte böyle bir tesadüf sonrası başlamış oldu...


Komilik bile yaptım


ABD'de bursla eğitim gördün. Babanın okutacak imkânı yok muydu?

Büyükbabam ben liseden mezun olmadan bir sene önce vefat etmişti. Zaten ne anneannemden ne de başkasından para istemeyi düşünmedim bile... Üniversitenin o zaman 1 sömestiri 300 dolardı; yani 1 yıl için 900 dolar ödemem gerekiyordu. Kazandığım bir bursla üç değişik evde kalarak ve durmadan bulduğum değişik işlerde çalışarak okudum... Çalıştım, hep çalıştım...

Ne tür işlerde çalıştın?

Önce belediyede, sonra Pasifik Okyanusu'nda sabah 9-5 arası, üniversiteden 80 kilometre uzakta inşaat mühendisliği, kadastroculuk ve hudut tespitçilik, 6'dan 11'e kadar da simokin filan giyerek garsonluk yaptım.

Memnun kaldılar mı garsonluğundan?

Çok memnun kaldılar. Aslında garsonluk değil, komilik yaptığım için bahşişe hak kazanmıyordum. Sadece masaları topluyordum. Asgari ücretle, saati 1 dolar 5 cent'e çalışıyordum. Kışın da üniversitede 100 kadar gencin defterlerini tutuyor; 70 - 80 dolar kazanıyordum. Açıkçası, hayatımı idame ettirmek için her türlü fırsatı kolluyordum.

Çok sıkıntı çektin öyleyse?

Aslında sıkıntı çektim diyemem. Kitapçılardan ikinci el ders kitaplarını üçte bir fiyatına alırdım. Çocuklar sene sonu eski eşyalarını satışa çıkarırlardı. Beş dolarlık gömleklerini 1 dolara filân satarlardı, onları alıp giyerdim. Üniversitedeki kafeteryalarda yemek ve ufak kanepelerin tadına bakmak için öğrencilere 35 cent öderlerdi. Böylece öğlenleri karnımı doyururdum. Aslında maçlarda bilet kontrolünden tutun da, aklınıza gelebilecek bütün işleri yapardım.

Peki annen baban zorlukla para kazandığını öğrenince üzülmediler mi?

Amerika'dan kat'i dönüş yaptıktan sonra anneme yaptığım işleri anlattım. Birazcık ağladı...

Sonra İstanbul'a döndün...

Amerika'dan dönmeden önce 3 kişiye mektup yazmıştım. Rahmetli Vehbi Koç'a, rahmetli Nejat Eczacıbaşı'ya ve rahmetli Behçet Osman Ağaoğlu'na... Ben üçünü de şahsen tanımıyordum. Nejat Bey seyahate giderken mektuplarını yanına alırmış. Benim mektubumu uçakta okumuş ve Atina'da uçaktan iner inmez kardeşi Kemal Bey'i aramış: "Bu çocuğu çağır konuş, sonra da bana yolla" demiş. İstanbul'a geldiğim zaman beni hemen kabul etti. Ben daha askerliğimi yapmamıştım ve "Eczacıbaşı Yatırım Ortaklığı" kuruluyordu o dönem. Bana: "Askerliğini bitirdikten sonra seni oraya genel müdür yaparım" dedi. Nejat Bey, son konuşmamızdan sonra bana Genel Koordinatör Çetin Tokcan'a gidip anlaşmayı onunla yapabileceğimi söyledi. Ücrette ve diğer şartlarda anlaştık.

Taksim'de amcamın muayenehanesinde kalıyordum.

Dolmuşa bindim, Şişli'ye geldim. Baktım, saat 13.45... Eczacıbaşı'nda randevum ise 14:00'te. "Tam Hayat" şirketinin karşısındaki binada "Çukurova" tabelâsı gözüme çarptı.

Okul arkadaşım Mehmet Karamehmet'in burada çalıştığını duymuştum. Mehmet'i 16 yaşından beri görmemiştim. İçeri girdim, Mehmet'in yanına gönderdiler. 13 yılda neler yaptığımı anlattım ve Nejat Eczacıbaşı ile anlaştığımı; yeni işime başlamak üzere karşı binadaki ofisime gideceğimi söyledim. Veda ederken

Mehmet: "Biz varken sen nasıl başka yere gidersin" diyerek ayağa fırladı.

"Söz verdim; yazılı anlaşma yapmaya gidiyorum" dedim.

Mehmet: "Sen dur bakayım; benim sekreterim şimdi orada çalışıyor... Gelmeyeceğini söyleyeceğim. Sen burada kalıyorsun" dedi.

Ve döktüğü dille tabii, aklımı çeldi.

O arada bir mektup yazıp gönderdi. "Seni ya Pamukbank Yönetim Kurulu'na alırım, ya da holdingin genel koordinatörü yaparım. Yarın şirkete geliyorsun" dedi.

Alacağım maaşı da söyledi. Nejat Bey'den 2 bin lira fazla; yani net 6.540 TL. Tabii arkadaşım olması da kalmamı kolaylaştırmıştı.

Nejat Eczacıbaşı sana gücenmedi mi?

Nejat Bey'den özür diledim.

Kırılmış olabilir ama orada önemli bir görev yapmayacaktım. Söylediklerimi anlayışla karşıladı ve o günden sonra inanılmaz bir dostluğumuz oldu.

Nejat Bey'e saygım her gün daha çok arttı. Onun da bana gösterdiği ilgiyi hiçbir zaman unutmam. O bende bir şey gördü ve her zaman benim bir yerlere geleceğimi söyledi.

Bülent'e de babasıyla olan ilişkimizi anlattım yıllar sonra.

Beni yuhaladılar...

Pamukbank maceran nasıl başladı?

Mehmet Emin Karamehmet, benim hayatımı değiştirdi. Beni hemen

Pamukbank'ın Yönetim Kurulu'na aldı.

Şimdi bir düşünün...

Nisan 74'te Türkiye'ye geleli henüz 5 yıl olmuştu ve o güne dek bir bankadan içeriye girmemiş, bir çek veya senet görmemiş, hatta hayatımda bir bankada hesap bile açtırmamştım...

Pamukbank'ın Yönetim Kurulu'na ilk kez girince bütün

Adanalılar ve yeni yönetim kurulu üyeleri beni yuhalayarak "Kim bu adam" diye bağırmışlardı.

Peki sen bankacılığa başlayınca mühendislik bitti mi?

Mühendisliği unuttum tabii...

Kendi masam yoktu

Peki ondan sonraki yıllar?

Çukurova'da ve bankada fazla zaman harcamıyordum.

Kendi kendime özel görevler üstlendim; meselâ Pamukbank'ın yurtdışı ilişkilerini geliştirmek gibi. Bağdat'a, Libya'ya gitmeyi planlıyordum çünkü müteahhitler hiçbir bankadan teminat alamıyordu. Biz müteahhitlere teminat mektubu vermeye başladık.

Mehmet'in zaten müteahhitlerle çok iyi ilişkileri vardı. Onların bütün inşaat makinalarını o veriyordu. Hemen Anadolu'da Pamukbank şubeleri açmaya başladım.

Çukurova'da yeni şirketler kuruluyor, ben de onların mali incelemelerini yapıyordum. Kendi masam yapılıncaya kadar Mehmet'in bana verdiği ping pong masasında çalıştım...

Mehmet'le ilişkin devam ediyor mu?

Her zaman... Hem konuşur, hem tartışırız...

Sana hiç danışır mı?

Daima temas halindeyiz.

Amerika'da ilk Türk talebe başkanı oldum

Üniversitenin son yıllarında Robert Kolej'de öğrenci birliği başkanlığı yaptığım için Amerika'da da birinci sınıftan itibaren okul talebe birliklerine girdim.

İkinci, üçüncü yıllarda talebe birliği başkan yardımcısı, dördüncü yılda da okulun talebe birliği başkanı oldum.

Bildiğim kadarıyla 20 yaşında bir Türk'ün 14 bin kişilik üniversitede talebe birliği başkanı olması bir ilkti. O yılın sonunda Harvard'a gidip İş İdaresi mastırı yaptim.

Nereden aklına geldi iki ayn konuda ihtisas yapmak?

İşletme okursam mühendislikte de iş imkânlarının artacağını biliyordum. Zaten bunlar Amerika'da yeni konuşulmaya başlanmışa. Sosyal açıdan da inşaat mühendisliği bana sınırlı gelmeye başlamıştı.

Hiç inşaat yaptın mı Türkiye'ye döndükten sonra?

Hayır; hiç inşaat yapmadım ama orada yazlan inşaat işlerinde çalışmıştım. Meselâ bir yıl Amerika ile Kanada arasındaki bir barajda teknik ressamlık yaptım. Sonra mezun olunca yazları kaldırımların ve otoyolların teknik dizaynları üzerinde çalıştım.

Annem Yunan ortağı duydu, "Ben de hesap açtırayım" dedi

Annen senin bugünkü başarını nasıl yorumluyor?

Her zaman bana destek oldu. Annem de babam da 1987'de Finansbank'ı nasıl kurduğumu gördüler. Hattâ Finansbank'ın Yönetim Kurulu'na babamı da almıştım. Bu yüzden birçok olayı beraber yaşadık.

Peki Yunan bankasıyla evliliğini annen duyunca ne dedi?

"İş bittikten sonra bana hemen haber ver. Ben de bu bankada hesap açtırmak istiyorum" dedi.

.
.
 . . .
Hüsnü Özyeğin                                                       Mehmet Emin Karamehmet

.
.
.
.
Leyla Umar Gözüyle Kimdir Başarıları Linkler Kendi Sesiyle Fotograf Albüm Kitap Tavsiyeleri TV Tüm Yazıları Leyla Umar Odası Lider Arama
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org