|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
BÜLENT AKARCALI Etik Çağrı
28.07.2016 |
|
Okunma Sayısı : |
6559 |
|
|
Oy Sayısı : |
2 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
1,51 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
BÜLENT AKARCALI Etik Çağrı
. .
izlemek için
. .
dinlemek için
. .
BÜLENT AKARCALI Etik Çağrı
Bülent Akarcalı, Bülent Şenver
. .
BÜLENT AKARCALI Etik Çağrı Deşifresi
Bülent Akarcalı (BA) Bülent Şenver (BŞ)
BŞ: Sayın Bülent Akarcalı ile birlikteyiz.
Ona dedim ki "Adaşım etik ile ilgili muhakkak gençlerle tecrübelerini veya onların kulaklarına küpe olacak.
Ama küpeleri sadece kızlar takmıyor, şimdi erkekler de küpe takıyor.
Herkesin takabileceği etik ile ilgili küpeler onlara verebilelim istedim.
O da eksik olmasın benim isteğimi kabul etti.
Şimdi size Sayın Bülent Akarcalı'nın etik çağrısını hem dinletiyorum , hem izletiyorum. BA: Etik yalnız bir insanın değil, bir kurumun, bir kuruluşun, bir toplumun en temel niteliklerinden biridir.
Hayatta sağlıklı olmak ne kadar önemliyse, sağlıklı yaşamak ne kadar önemliyse, bu insanın kendi iyiliği içinse etik yani düzgün olmak, namuslu olmak, işlerin doğrusunu yapmak işin doğasında olanıdır.
Doğasında olmayan etik dışı denilen davranışlardır.
Ben hiçbir zaman kendimi başkalarından daha namuslu olduğumu iddia etmedim. Ama hayatımın her safhasında yaptığım işin, attığım adımın akşam başımı yastığa koyduğumda beni rahat uyutacak şekilde olmasına dikkat ettim.
Bakın, belirtiyorum , namuslu olmak ayrı bir fazilet değildir.
İşin doğasındadır.
Eğer bir insan kendisinin namuslu olmasından dolayı öne çıkma gayreti içinde olursa bence şüphe uyandırır.
Yani hakikaten düzgün bir insanın ben düzgünüm diye bağırması ya da kendisini ispat etmesi değil, çevresindekilerin onun o özelliğini olağan bir şekilde anlayabilmesi sayesinde mümkün olur.
Etik yapısı olmayan toplumlar, etik yapısı olmayan kurumlar, kuruluşlar, kişiler sonunda kesinlikle kaybetmeye mahkumdur.
En dindar kişi olabilirsiniz ama etiğiniz eksikse bakın, etik ile namussuzluk, şerefsizlik ayrı şeyler olabilir.
Kendinizi çok namuslu kabul ediyor olabilirsiniz ama davranışınızda etik yoktur.
Etik aynı zamanda hak ve hukuk demektir.
Birisine haksız davrandığınız zaman da aslında etik dışı davranıyor olursunuz.
Hırsızlık yapmadınız, çalmadınız, çırpmadınız ama birinin hakkını vermediniz.
Bu konuda dinimizden şu şekilde belirteyim; inanan bir Müslüman için Cenab-ı Hak bütün evrenin yaratıcısıdır.
"Ol" demiş evren olmuştur.
Yine dinimiz der ki: "Hangi günahı işlemiş olursan ol, samimi bir şekilde tövbe ediyorsan, Allah rahmandır seni affeder."
Ama evrenleri yaratığımız Cenab-ı Hak der ki: "Ey Ahmet sen Mehmet'in hakkını yediysen o kul hakkını ben affedemem" der.
O hak yemenin ne kadar büyük günah, suç ve etik dışı olduğunu kadir mutlak, her şeye gücü yetenin 'Ben bunu yapamam' demesi ile ortaya çıkıyor.
Öyle bir şey ki, inandığımız Cenab-ı Hak etik konusunda, başkasının hakkını yeme de "Ben evrenleri yaratan güçteyim ama Ahmet'in hakkını yediysen onu affedecek kadar güçlü değilim, zayıfım" diyor.
İşte dinin ahlak yönüdür bu. İllaki inanç kısmı değil, ahlak yönüdür.
Etik toplumları görüyoruz.
Etiğin gelişmiş olduğu İskandinav ülkeleri gibi toplumlarda sorunların ne kadar azaldığını.
Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde siyasi etik komisyonunun kurulması için çok yoğun bir çalışma yaptım.
Dünyanın dört bir tarafından gelmiş uzmanlarla görüştük.
Fakat erken seçim, şunlar, bunlar, bir türlü bunu geliştirmedi.
Aslında etik olayının iş hayatımıza girmesi lazımdır.
Bugün Odalar Birliği başta olmak üzere Sanayi Odalarımızda, meslek kuruluşlarımızda, Tabipler Odası, avukatlar, hepsi dahil , çok ciddi etik bürolarının, etik komitelerinin olması gerekir.
İnternete girin bakın, şikayet siteleri. Bunun bir tanesinin kurulmasında 2000'lerde yardımcı olmuştum.
Orada ne kadar şikayet varsa o şikayete yol açan şirketin etik davranmamasından kaynaklanmaktadır.
Ben bu konuda hala da çalışmaya devam ediyorum.
Etik davranmayan Türkiye'nin en büyük bankalarından birini çok ciddi bir şekilde cezalandırdım.
Türkiye'nin en büyük telefon şirketlerinden birini aynı şekilde cezalandırdım ve kendilerine şunu söyledim, o bankanın genel müdürüne;
"Ahmet Bey, anlayamıyorum. Bu devlet, bu millet sizi yetiştirmiş o mevkilere getirmiş. Siz nasıl olur da hile ile hurda ile asgari ücret ile çalışan birisinin maaşından hayat sigortası diye her ay 40 lira kesersiniz?" dedim.
O kendi anlayışına göre şirketini zenginleştiriyor. Şirketini büyütüyor anlayışında.
Ama orada yemediği kul hakkı kalmamış oluyor.
Bugün maalesef bunu söyleyebilirim, Türkiye'de etik davranış ile çalışan özel sektör kurumu yok denilecek kadar azdır.
Bu yapının değişmesi lazım. Etik davranmanın çalma ile, çırpma ile hileli davranmak ile ilişkisi yok. "Efendim ben çalmadım, ben çırpmadım" diyebilir.
Ama hak yiyorsa, hak yemek illaki parasal anlamda değildir.
İşçisini fazla çalıştırdığı zaman hak yemiş olur. Kendisine düzgün yemek vermediği zaman hak yemiş olur.
Kendisini kirli ortamda çalıştırdığı için hak yemiş olur.
Kendisine maske vermesi gerekirken vermemişse. Kendisine gözlük vermesi gerekirken vermemişse.
Sesli bir ortamda, gürültülü bir fabrikada kulak tıkaçları vermemişse.
Bunlar da haktır.
Etik olayını tümü ile ele aldığınız zaman toplumun içinde, çalıştığınız kurumda ve ailenizin içinde bütün sorunları çözüyorsunuz.
Eğer eşiniz ile bir sorununuz varsa, önce kendi kendinize sorun;
"Ben etik miydim? Değil miydim? Hak yedim mi? Yemedim mi?"
Çocuklarınıza aynı şekilde.
Sevgili dostum Bülent Şenver'in etik konusunda uzun yıllardır çalışma yaptığını bildiğim için hem kendisini kutluyorum hem de bana bu fırsatı vermiş olmasından dolayı kendisine teşekkür ediyorum.
Unutmayın, biraz önce hayatta başarı için sürekli zora talip olun demiştim.
Ama etik olmak aslında işin en kolayı.
Etik konusunda en kolaya sahip olun.
Etik olun.
Gayet rahat.
Başınız ağarmaz.
BŞ: Ağzınıza sağlık. Teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|