|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
İyi Şirket Ortağı Murat Vargı
10.12.2012 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
8421 |
|
|
| Oy Sayısı : |
3 |
|
|
| Değerlendirme : |
4,67 |
|
|
| Popülarite : |
2,23 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
İyi Şirket Ortağı
Murat Vargı
.
.
Forbes Dergisi'nin benimle yaptığı bir söyleşiyi paylaşıyorum...
.
.
İyi Şirket Ortağı
Vakti Zamanında ABD'ye bornoz ve havlu ihraç eden, köpekbalığı ihracatından aradığını bulamayıp, su sayacı okuma işinden de zarar eden Türk işadamı kimdir?
Sözünü ettiğimiz kişi, bugün 1 milyar dolarlık servetiyle FORBES'un "En Zengin 100 Türk" listesinde 26'ıncı sırada yer alan Murat Vargı'dan başkası değil.
Halen küçük hissedarı olduğu Turkcell bugün 13 milyar dolarlık piyasa değeriyle Vargı'nın yakaladığı en büyük balık. Servetini de büyük ölçüde Turkcell'e borçlu.
Ancak artık portföyünde sahibi olduğu yüzde 1,97 oranındaki Turkcell hissesi daha az yer tutuyor.
Yönetim kurulu başkanı olduğu MV Holding, rüzgar enerjisi alanında üretim ve yatırım yapan Dost Enerji'nin yüzde 51 hissesine sahip.
Yenilenmesi için 199 milyon dolar yatırım yapılan İzmir Büyük Efes Oteli de ona ait. Geçen yıl Ak Yatırım'dan satın aldığı Gümüşsuyu'ndaki bina 132 odalı otel olacak.
Beyoğlu Tünel'deki Çubuklu Han ise 35 odalı bir otele dönüştürülecek.
Bunlar gayrimenkuller…
Vargı'nın varlıkları, MV Holding'in İş Geliştirme ve İştirakler Direktörü Renay Onur'un başında olduğu aile yatırım ofisi tarafından yönetiliyor.
Daha çok finansal enstrümanlara yatırım yapıyorlar (Mehmet Emin Karamehmet ve Mehmet Sepil'in kurucusu olduğu ve geçen yıl halka açılan Genel Enerji'nin de 'geleceğine güvendikleri için' hisselerini aldı ama oran açıklamıyor).
Bu aralar para kazanmaktan ziyade mevcudu korumakla uğraştıklarını söylüyor Vargı.
"Fazla risk alıp zarar etmemeye uğraşıyoruz. Amaç elbette para kazanmak ama bu her zaman mümkün olmuyor" diyor.
Bugün geldiği noktaya bakıldığında Vargı'nın başarılı bir işadamı olduğu ortada…
Ancak elini attığı her işten para kazanmış da değil.
Bir risk sermayesi yatırımcısının sepetinde birden fazla yatırım olması gerektiğini vurgulayarak, istatistiklere göre de bu tür yatırımların ancak üçte birinin kazandırdığına işaret ediyor.
Ancak kendisinin risk sermayedarı olarak – yaptığı yatırımlar içinden , kazandıran bu üçte birlik dilimde yer alacak bir şirket çıkmış değil.
Bu yüzden artık yeni kurulmuş şirketlere yatırım yapmayacağını söylüyor.
Yine de risk sermayesi yatırımları konusunda hala bir heyecan duyduğu ve konuyu ilgiyle takip ettiği belli.
National Venture Capital Association'dan (Ulusal Risk Sermayesi Birliği) bazı rakamları paylaşıyor:
"Amerika'da risk sermayesi yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki payı yüzde 33. Bu yüzden orada Google, Amazon gibi şirketler doğuyor. Artık Hakia benzeri yatırımlar yapmayacak belki ama girişimcisine ve ekibine inandığı, belli bir aşamaya gelmiş, potansiyel gördüğü işlere hala ilgi duyabilir. "Artık ikinci, üçüncü turda yatırıma katılabiliriz" diyor kendisi de.
Risk sermayesi yatırımları ile eski başarısız girişimlerini sıralarken- kendine ders çıkardığından olsa gerek – keyifli görünüyor. "Vizyon sahibi ve başarılı bir işadamı olarak tanınıyorum. Ama acaba öyle miyim? Halbuki kötü örnekleri de söylemek lazım. Bizim de böyle bir çok başarısız girişimlerimiz var" diyor Vargı.
Murat Vargı, 1976'da üç ortağıyla birlikte kurduğu Penta Dış Ticaret şirketleriyle meşhur bor madeni kaynaklarını değerlendirmeye ve ilk kez borik asit tesisi kurmaya karar vermişti.
O zaman bu alanda tekel olan Etibank'ın yetişemediği yurtdışı taleplerini karşılamak için borçlanarak ama banka kredisi almadan İzmit'e bir fabrika kurmuşlar. "Başarılı olamadık çünkü yüzde 20 oranında yüksek bir fire oranıyla çalıştı fabrika. Bu yüzden fabrika bir türlü rekabet edemedi" diye anlatıyor projenin akıbetini.
Başarısızla sonuçlanan bir sonraki projeleri ise belki de tüm işleri içinde en ilginç olanı: Köpekbalığı ticareti.
"O zaman Marmara Denizi'nde sıkça köpekbalığı görülmeye başlamıştı.
Balıkçılar da ağlarını parçaladığı için şikayetçiydi.
Esasen köpekbalığının hem eti yeniyor hem de kanatlarından Uzakdoğu'da çorba yapılıyor.
Aşağı yukarı kalkan balığı kadar değerli bir ürün" diye anlatmaya başlıyor.
Bu konuda kendilerine danışmanlık yapan, balıkçılık sektöründen bir arkadaşları, balıkçıları organize edip köpekbalığı tutmaya yönlendirmeye başlamış.
Norveç'ten özel iğneler getirilmiş, bir soğuk hava deposu ve işletme tesisi kurulmuş… Ancak işler iyi gitmemiş.
"Balıkçıları köpekbalığı yakalamaya ikna edemedik. Çünkü oltayla yakalamak gerekiyordu" diye açıklıyor bu durumu Vargı.
Cesaretli balıkçıların getirdiği ürünleri işleyip Almanya'ya ihraç etmişler ama bu sefer de paralarını almaları uzun sürmüş.
"Halbuki belki iyi bir iş haline gelebilirdi ama nefesimiz yetmedi bu projeyi sürdürmeye" diyor. 500 bin lira civarındaki yatırımları böylece boşa gitmiş oldu.
2004'te Mehmet Emin Karamehmet ile Teknoloji Holding'in de ortak olduğu Sayaç Otomasyonu da, potansiyelini gerçekleştiremeyen projelerden.
"Su ve elektrik sayaçlarını uzaktan okuyan bir sistem geliştirmiştik. Belediyeler ilgi duydu hatta Çanakkale Belediyesi ile sözleşme yaptık. Fakat sonra şartname değişti, bizim getirdiğimiz sayaçlar olmadı" diyor. Sonuç olarak bu işten de 10 milyon lira civarında zarar etti.
Bir diğer ilginç girişime de kardeşi yönetmen Ömer Vargı ile birlikte 2006'da soyundu.
"Kukla adam" projesi olarak bahsediyor bundan Vargı.
Filmakas şirketiyle, bir kukla karakter yaratmayı planlamışlar.
"Pixar, gibi bir film kahramanı yaratıp belki bunu ihraç edecektik" diyor. Ancak sanatçılarla aralarında oluşan sorunlar yüzünden de bu proje de tamamlanamadı.
Vargı, 2006'da 5 milyon dolar yatırım yaptığı arama motoru Hakia'nın da bekledikleri gibi Google'a rakip olmadığını söylüyor.
Nokia'nın eski başkan yardımcısı ve Vargı'nın deyimiyle "şirketi bir çizme üreticisinden teknoloji şirketine" dönüştüren kişi olan Pentti Kouri'nin fikir babası olduğu Hakia da kıymetli insan kaynağına ve yatırımlara rağmen başarıya ulaşamadı.
Renay Onur'a göre bunda Kouri'nin 2009'da kanserden ölmesinin etkisi var.
Basında, Hakia'dan sonra onun kadar ses getirmese de geniş yer bulan son Vargı yatırımı ise 2009'da Avusturyalı şirket Nanoident'di.
Bu şirket baskılı yarı iletken esaslı elektronik algılayıcı üretiyordu.
Cep telefonlarına yerleştirilecek bu algılayıcılarla kan şekeri ölçümü, içme suyunun analizi gibi birçok tahlili yapabilecekti.
Vargı'nın "tahlillere çağ atlatacak bir girişimdi" dediği bu şirket de başarılı olamadı. Nanoident, Vargı için girişim sermayesi sayfasını kapatan yatırım olmuş gibi görünüyor.
"MV Holding olarak artık girişimcilik sermayesinden, melek yatırımcılıktan vazgeçtik" diyor altını çizerek, "Başarılı, iyi bir kadrosu olan, yürüyen şirketlere ortak olmanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz."
RÜZGARDA KUVVETLİ
Murat Vargı'nın yönetim kurulu başkanı olduğu MV Holding, rüzgar enerjisi alanında üretim ve yatırım yapan Dost Enerji'nin yüzde 15 hissesine sahip.
Şirketin başında Muzaffer Akpınar var.
Aynı zamanda MV Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili olan Akpınar, rüzgar enerjisinde beş yıl önceki hedeflerinin 250 MW kurulu güce ulaşmak olduğunu söylüyor. Bu hedefe ulaşmış değiller.
Şu anda 75 MW Kurulu güce, 107 MW da devam eden yatırıma sahipler.
"Ancak" diyor Akpınar, "Bizim beş yıl önce öngörümüz, Türkiye'de rüzgarda toplam kurulu gücün 5 bin MW'ye ulaşmasıydı. Bu rakamın şu anda 2050 MW olduğu düşünülürse aslında devam eden yatırımlarla 200 MW'ye ulaşacak Dost Enerji pazarın gelişim hızının gerisinde kalmış değil."
Akpınar büyüklükten çok kalite ve verimliliğe önem verdiklerini söylüyor.
Dost'un rüzgar santralleri Akpınar'ın verdiği bilgiye göre yüzde 40 verimlilikte çalışıyor ve bu oldukça başarılı bir oran.
Akpınar, şu anda kısmen ya da tamamen satış gibi bir düşünceleri olmadığını söylüyor.
TURKCELL'DE SON RAUND
Murat Vargı, fikir babası olduğu Turkcell'den yana uzun süredir dertli.
Şirketin son iki yıldır temettü dağıtmadığını hatırlatıyor ve "sabır duası okuyoruz" diyor gülerek.
Ama Çukurova Holding, Telia Sonera ile Alfa arasındaki altı yıllık anlaşmazlıkta artık sona gelinmiş görünüyor.
Vargı'ya göre İngiltere Privy Council'de görülecek dava, nihai karar olacak ve muhtemelen beş – altı ay içinde sonuçlanacak.
Kim kazanırsa kazansın, sadece kavganın sonlanması bile şirket için iyi olacak.
Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Serap Kaya, bu olasılığın bir miktar fiyatlandığını ancak hala şirketin hisseleri üzerinde bir baskı unsuru olduğunu söylüyor.
Vargı, "SPK da herhalde davanın sonuçlanmasını bekliyor. Ama buna gerek yok. Tebliğlere uygun davranmayan bir tek Turkcell kaldı.
SPK'nın bir an önce harekete geçip önlem alması gerektiğini düşünüyorum" diyor.
Söz konusu tebliğe göre borsa şirketlerinin geçen haziran ayı sonuna kadar bağımsız üye seçmemesi, esas sözleşme değişikliği yapmaması halinde SPK, bu yılsonuna kadar asliye ticaret mahkemesine başvuracak.
"Bu beklentiyle şirketin hisseleri 13 Eylül'den sonra 11,35'lere kadar yükseldi" diyor Serap Kaya ama etki sınırlı olmuş. Piyasa SPK'nın bunu gerçekleştirmesini görmeyi bekliyor Kaya'ya göre.
Vargı, Turkcell'in kar etmeye davam ettiğini, rekabete rağmen hala pazar payını koruduğunu söyleyerek şirketin icrasını başarılı bulduğunu anlatıyor.
Ancak bu çekişmeler olmasa Turkcell'in bugün "sadece bölgesel değil, Avrupa'da ve dünyanın diğer ülkelerinde de etkili bir şirket" haline gelmiş olabileceğini düşünüyor.
"Tarih başka türlü yazabilirdi. Bir şirket için en kötü şey yönetim zafiyeti ve ortaklar arasındaki ihtilaf. İstikrarlı bir yönetim ve Mehmet Emin Bey yönetiminde olsaydı, Turcell şimdikinden çok daha ileri bir noktada olabilirdi" diyor.
Turkcell'in bölgesel oyuncu olma stratejisiyle satın alma fırsatlarını değerlendirme aşamasını da şöyle anlatıyor.
"Bazılarını Turkcell inceliyor ve uygun bulmuyor. Bazılarına ortaklar müsaade etmiyor. Bazen ortaklar Turkcell'den erken davranıp kendileri alıyor veya kendi çıkarı için o ülkede Turkcell'i frenliyor. Maalesef öyle şeyler var…"
Her şeye rağmen Vargı, tüm fırsatların kaçırıldığı düşüncesinde değil. Şirketin kasasında 2,5 milyar dolardan fazla para olduğunu hatırlatıyor.
"Önünde hala fırsatlar var. Bir sürü şirket alınabilir. Yeter ki yönetim kurulu karar alabilsin" diyor.
.
Murat Vargı
.
.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|