Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Sezen Cumhur Önal Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Skylife Sezen Cumhur Önal
30.10.2007
Okunma Sayısı : 23966
Oy Sayısı : 13
Değerlendirme : 5
Popülarite : 5,57
Verdiğiniz Puan :
 

 

Skylife Sezen Cumhur Önal

.
.
THY'nın Skylife dergisinde Sayın Neslihan Pekdemir'in benimle yaptığı bir söyleşiyi sizlere sunuyorum.

.
.



Türk hafif müziğinin ortaya çıkışında büyük katkılarınız oldu, biraz o yıllardan bahseder misiniz?

SCÖ: 50’li yıllar… Yeni gelişen  genç bir cumhuriyet. Yüzümüz Batı’ya dönük. Düşünün henüz televizyon yok. Her yeni günle birlikte sinemalarda, dünyada ve evrende olup bitenlerden adeta gözlemsel etütler yapıyoruz.

Yazılı basında, ilimde, sanatta,  sosyal yaşamda aktüaliteyi izlerken, sesli iletişimin nimetleri ışık hızıyla yarışarak radyolarda karşımıza çıktı. Radyo frekansları ile birlikte hayatımızın frekansları da değişti. Dünya görüşümüz, sosyal hayatımız ve müzik anlayışımız da. Artık radyolarla yatıp kalkıyorduk.

Kültür hayatımızdan siyasi hayatımıza radyolara odaklanmıştık. Sadece elektrik olan kentlerde değil, Kırsal kesimde de pilli radyolarla radyokolik olduğumuz günler. Her şey o günlerde başladı.

O yıllarda Türkiye’de müzik hayatı nasıldı?

SCÖ: O günler radyolarımıza yakışan yayın ciddiyeti ve disiplini içinde güzel türkülerimizin ve Türk Sanat Müziği eserlerinin yorumlarıyla şenlenirdi. Gazinolarda Türk musikisinin  büyük ustaları ve halk müziğine gönül vermiş yorumcularımız ise uvertür olarak sahneye çıkarlardı. Bu tür müzikte operetlerden alınan melodiler dikkati çekerdi. Muhlis Sabahattin Bey’in ‘Ayşe Kız’ , Ekrem ve Cemal Reşit Rey kardeşlerin ‘Alabanda’ ‘Lüküs Hayat’ gibi eserleri sevilirdi. Vals ve çarlistondan sonra tango çok önemli bir yere sahipti. Arjantin’de doğan tango bizde çok tutulmuştu .

Türkçe pop müziğinin ortaya çıkışı nasıl oldu?

SCÖ: O sıralarda pop müziğimizin ne ismi ne cismi vardı. Güzel Türkçemiz yalnız tango şarkıların dar sınırları içinde kalmıştı. Batı müziğinin şarkı dilinde Türkçemizin eksikliğini fark ettiğimizi söyleyebilirim. İstanbul, Ankara  ve İzmir radyolarında müzik programları  hazırlıyorduk.

Benim müzikli masalım 1960’da İstanbul İl Radyosu mikrofonlarında başladı. DJ deyip geçmeyin; müziğin estetiğini sorgulamak, kullanmak ve milyonlara duyurma sanatıdır. Bunun bilinciyle rahmetli Fecri Ebcioğlu ve Aykut Sorel ile birlikte dış dünyada sevilen parçaları seçip sunuyoruz.

İspanya’dan , İtalya’dan , Fransa’dan  ve Amerika’dan en seçkin şarkıları sunarken , sahne hayatında yorumcuları da bizim çaldığımız şarkıları yorumluyorlar. Kimisi Frank Sinatra gibi İngilizce ‘Strangers in the Night’ kimisi Gilbert Becaud gibi ‘Et Maintenant’ söylüyor, kimisi Nina Bravo gibi İspanyolca ‘Mi Querida Mama’ söylüyor… İşte bundan esinlendik.

Dönemin ünlü yabancı yorumcularına Türkçe şarkılar yazmak nereden aklınıza geldi?

SCÖ: O yıllarda örneğin Madrid’de bestelenen bir İspanyol şarkısı Roma’da İtalyanca söyleniyor, İtalyan bestesi Paris’de Fransızca, Fransız bestesi Madrid’de İspanyolca yorumlanıyor. Kısacası bir beste, çalındığı, söylendiği ülkenin dilinde,  kimliğinde karşımıza çıkıyor.

Biz de ‘Bu şarkılar neden Türkçe olmasın” diye düşündük… Gerçekten olumlu bir hayal gücüyle yola çıkmıştık. Üstelik elimiz kalem de tutyordu. Yabancı şarkılara, genç hülyalı dünyamıza hiç de yabancı olmayan, aşina tutkularla harmanlanan sözcükler yazdık.

Yazdıklarımız ve yaptıklarımız müzik dünyamızda kabul görünce, müziksever halkımız bu Batı şarkısı modasına bir de isim buldu: ‘Arajman’. Başlarda yorumcularımızı ikna etmek kolay olmadı. Çekindiler, hatta tedirgin oldular. O zaman yabancı şarkılara Türkçe şarkılar yazalım dedik.

İlk girişim rahmetli Fecri Ebcioğlu’ndan geldi. Müziğimizin önemli  isimlerinden İlhan Gencer’in seslendiridği ‘Bak Bir Varmış  Bir Yokmuş’ ile bir sıçrama yaptı. Ama bu yeterli olmadı.

Dönemin genç yıldızı Adamo’ya Tombe La Niege’ (Her yerde Kar Var) yazdı be gönülleri büyüledi. Batı’ya dönük yorumcularımıza bir armağan da benden geldi. Çok değerli İtalyan dostum Peppino di Capri ile birlikte çalıştık. ‘Melankoli Ne Güzelsin’ bir İtalyan şarkıcının plağa okuduğu ilk Türkçe şarkı oldu. Onu aynı günlerde büyük İtalyan şarkıcı Mina’nın seslendirdiği ezgiler takip etti. İtalyan müziğinin değerli yorumcularından Mario Zelinotti ile de çalıştık.

Bir San Remo şarkısı olan  Cuore Matto’yu ‘Deli Kalbim’ adıyla palağa okudu. Eski günlerde birçok İtalyan şarkıcıyı Türkiye’de tanıtmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu sanatçılardan bazıları benim yazdığım şarkılarla Türk müzikseverlerle buluştu. Peppino Gagliardi, Elsa Quarta ve Tony Cuchiara bu çalışmalarıyla beni onurlandırmışlardır.

İtalya ve Fransa hükümetleri tarafından ‘Sanat Şövalyesi Madalyası’ ile ödüllendirildiniz. Size bu ödülleri kazandıran neydi?

SCÖ: Ünlü Franasız yorumcuların sesinde nefesinde güzelleşen yazdığım Türkçe şarkılar bana 2005 yılında Fransız Kültür Bakanlığı tarafından ‘Chevalier de L’Ordre des Arts et des Lettres’ (Sanat Şövalyesi) unvanı ve madalyası kazandırdı. Johnny Hallyday ‘Ne Joues Pas Ce Jeu La’ (Yeşil gözler için), ‘Mon Anneau d’ Or’ (Altın yüzük), Patricia Carli ‘Les Mals Aimees’ (Boğaziçi), Guy Marchand ‘La Passionata (İspanyol Kralı)  adlı şarkılarımı seslendirdiler.

Türk pop müziğinde çığır açan ve 2004 yılında hayata gözlerini yuman ünlü Sacha Distel’in söylediği ‘La Chanson Orientale’ (Kime Derler Sana Derler) Theo Sarapo’nun söylediği ‘On Se Croit Libre (Senden Emin Olsam ) şarkılarının müzik dünyamızdaki atılımlara büyük katkısı olduğuna inanıyorum.

Sacha Distel ki 45’lik plağa şarkımı okuyan  ilk isimdir. 2006 yılında yazmış olduğum şarkıları seslendiren ünlü İtalyan sanatçıların eserlerini, iki ulusun simgesi olarak kabul eden İtalyan Cumhurbaşkanı Ekselans Giorgio Napolitano ve Başbakan Ekselans Romano Prodi tarafından ‘Ordine della Stella della Solidarieta’ nişanı ve ‘Cavalier’ unvanı ile ödüllendirildim.

Bu mutluluğu Mina, Peppino di Capri , Tony Cucchiara, Peppino Gagliardi , Esla Ouarta, Mario Zelinotti ve Luigi Tenco ile yaptığım çalışmalara borçluyum, yaşamımı ödüllerle süslendirdiler.
 .
.

.
.


.
.


.
.

Fatma Girik, Sezen Cumhur Önal, Hülya Koçyiğit
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org