Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Gürhan Çoban Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Klişe hayatlar...
20.11.2007
Gürhan Çoban
Okunma Sayısı : 1524
Oy Sayısı : 32
Değerlendirme : 4,38
Popülarite : 6,59
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Çoğu zaman düşünmüşümdür insana yaşama azmi veren enerjinin kaynağının ne olduğunu.
Bunu yaparken de nedense hep mutsuz olduğum anlara bakmayı tercih ediyorum ısrarla. Ama bu ısrar bana öyle sanıyorum ki birşeyleri ıskalatıyor bu hayatta.

Kendime zaman ayırsam diyorum-hobilerime, okumaya, müziğe- bir bakıyorum ıskalamışım sevdiklerimi yada işimi.

İşime zaman ayırsam diyorum bir bakıyorum ıskalamışım kendimi. Hep böyle önüne geçilemez inişli çıkışlı bir hayat süre geliyor. Artık tahminlerimde bile daha tutarlı olmaya başladım.

Biliyorum ki yine bir Pazartesi ve ben ya spor yapmaya başlayacağım ya da sigarayı bırakacağım.

Unutmadan tabii birde daha fazla okuyacağım.
Tanıdık geliyor değil mi?
Aslında bir o kadar da şaşırtıcı! Bunca insan, bir hayat.
Bu gerçek beni fazlasıyla ürkütmeye başladı.

Yerler farklı, isimler farklı, cinsiyetler farklı, dinler, diller farklı ama hayatlar aynı. “Kimin hayatını yaşıyorum” sorusunu kendime her sorduğumda mutlak bir boşluk oluşuyor kafamın derinliklerinde.

Ve gittikçe daha çok korkuyorum bu boşlukta kaybolmaktan.

Belkide "fast food" bir hayat yasamaya basliyoruz gittikce.
Bakıyoruz mönüye bizim için seçilmişler arasından bir tercih yapıyoruz ve her madde gibi bizde aslında en kolayını seçiyoruz sunulanlar arasından.

Bu döngüyü benimseyenler yitip gidiyor bu karmaşada, kırmaya çalışanlar -işte o her Pazartesi yeni bir başlangış hayalini kuranlar- ise gittikçe umutsuzlaşıyor, mutsuzlaşıyor, kendisi ile kavga eder hale geliyorlar.

En tehlikeliside bu oluyor aslında.

Ben bunlardan birisi olmayacağım.

Belki çoğu Pazartesi birşeylere başlayacağım, belki pek çok başlangıcımı "hayal mezarlığıma" gömeceğim ama mutlaka başaracağım bir planım olacak.

Klişe bir hayat yaşamayacağım diyorum kendime ama....

Aslinda doğa doğru okunduğunda bizlere hep bir çıkış yöntemi gösteriyor.

Bizler ise bu yöntemleri bulanlari istisna yada şanslı olarak değerlendiriyoruz.

Önceleri nedeni bilinmez bir itiraz ile hınç alıyoruz bu kişilerden, soyutluyoruz, uzaklaşıyoruz sanki başka dünyadanmışcasına davranıyoruz.

Halbuki detaylarına baktığımızda nasıl başardıklarını incelediğimizde mutlaka bizden olan bir kısmının var olabileceğini düşünmüyoruz.

Sonrasında  hakir görme, basite indirme ve takdir etmeme geliyor.

Tuhaf değil mi?

Adamın biri bizim olmaz dediğimizi, yapılamaz dediğimizi yapıyor ve biz ona bir tesekkür bile etmiyoruz!

İşin özünde eksik olan kısım öyle sanıyorum ki kendimizi tanımaktan geçiyor. Bizler ya kendimizi tanımıyoruz yada yalnış tanıyoruz.

Aksi durumda "olsa olsa" metoduyla bir yerlere gelmeye çalışmaz, her seferinde hüsranla sonuçlanan, bizi gülünç duruma düşüren, denemeler yapmazdık.

Ama emeklemeden de yürünmüyor değil mi?

İşte size bir kaçış kapısı daha.

Deneme yapmama fikri bana doğrusunu isterseniz çok ürkünç geliyor, fazla mekanik. Halbuki ben insanları yüzlerinde ki kırışıklardan tanıyorum.

Ellerinde ki nasırdan, boynunda ki yara izinden.

Öğrenmişlik ifadesi benim için onlar.

Hayatın tadı, anılar, gençlik yılları hepsi o kırışıkların derinliklerinde saklı.  Büyükanneme bir gün en çok kırışıklarını sevdiğimi söylemiştim ve hüngür hüngür ağlamıştı saatlerce.

Şimdi daha iyi anlıyorum neden ağladığını; kolay mı 80 seneyi bir çirpıda hatırlamak kimbilir aklına neler gelmişti iyisiyle kötüsüyle.

Basite aldığımız kırışıkların her biri ulaşılmamış bir hedef, bir beklenti, uğruna oluşmuştur çoğu kez.

Hep bir koşuşturmayı, birşeyleri başarmak için atılmış adımları, hayat mücadelesini ifade etmektedir istesekte istemesekte!

Aklima gelmiyor degil belki de bize hatalarımızı, hüsranla biten başlangıçlarımızı hatırlattıkları için kırışıklarımızı sevmiyor ve onlardan kurtulmak istiyoruzdur.

Halbuki ben tersini söylüyorum, belki bunu ilk defa duyacaksınız ama kırışıklıklarınızı sevin!

Onlar sizin hatıralarınız, her biri bir başlangıç, bir ümit, biten bir aşk, yeni bir sevgili, bir eş, bir dost, ve çoğu kez bir beklenti.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org