|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Kalbinize Sağlık
08.12.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
4357 |
|
|
Oy Sayısı : |
3 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
2,39 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Kalbinize Sağlık Prof.Dr.Bingür Sönmez . .
Vs. dergisinin benimle yaptığı söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum. . . .
Kalbinize Sağlık Prof.Dr.Bingür Sönmez . .
Her yaştan insanın , her an başına gelebilecek olan ani kalp durması nedir?
BS: Folklor oynarken ya da halı sahada maç yaparken ölen herkes kalpten öldü zannediliyor.Aslında öyle değil.
Beyinle ilgili birtakım problemler de, ciddi nörolojik problemler de kalp ölümlerine neden olabiliyor.
Bizi ilgilendiren kısmı ise özellikle kardiyomiyopati durumlarında ortaya çıkan çocuk ve genç ölümleridir. Yaşlılarda ise kroner hastalığına bağlı, aort darlığına bağlı, ritm bozukluğu nedeniyle meydana gelen ani ölümlerdir.
Bu ölümler nelerden kaynaklanıyor?
BS: Ani ölümlerin en önemli nedeni doktora gitmemek. Çocuklardaki ani ölümlerin en önemli nedeni de doğumsal kalp anomileri ve doğumsal ritim bozuklukları.
Çocuk 14- 15 yaşına geliyor. Aile bir kez ne kan şekeri baktırıyor ne kolesterol baktırıyor ne bir eko yaptırıyor. İlk 10 yaş içerisinde çocuklarımıza mutlaka, yani doğumdan ilk 10 yaşa kadar kalp ekosu, kan şekeri, kan yağları ve tansiyon kontrolü yaptırmalıyız.
Çocuktur, hiç şikayeti yok, diyerek kendimiz aldatmayalım. Erişkin yaşlarda da aile faktörü çok önemli.
Aileden gelen, erken kalp hastalığı olanlar 30 yaşından itibaren, diğerleri de 40 yaştan itibaren yılda bir kez mutlaka kalp sağlığı yönünden tetkik edilmeli.
O anda tam olarak ne oluyor?
BS: Kalbin iyi beslenmemesinden kaynaklanan ritm bozukluğu oluşuyor.
Özellikle futbol maçlarında gördüğümüz gibi insanların çoğu bu ritim bozukluğu nedeniyle kalbin kasılıp, beyne kay gitmemesi yüzünden kukla gibi yere düşüyor. O anda işte ölümle yaşam arasındaki çok önemli birkaç dakika çok önemli oluyor. Önemli olan da işte bu altın dakikalarda hastayı hayatta tutmak.
Bu hastalıklar her zaman ölümle mi sonuçlanıyor?
BS: Ritm bozukluğu normale döndürülebilirse hasta kurtarılabilir. Yapılması gereken en önemli şey, profesyonel yardım gelene kadar beyne yeteri kadar kan gitmesini sağlamak. Çünkü beyin en fazla dört dakika kansızlığa tahammül edebiliyor. Bu süre içinde yapılması gereken temel uygulamalar yapılırsa hastanın kurtulma şansı artıyor.
Bu dört dakikada neler yapılmalı?
BS: Yaşlı olması, genç olması, çok az kanlanması gibi nedenlerde bu değişebiliyor ama dört dakika klasik bir rakam. Bu süre içerisinde siz iyi bir masaj yapıp, beyne kan gitmesini sağlarsanız profesyonel ekip hastayı sizden devraldığında ölü devralmamış olur.
En sık hangi hatalar yapılıyor?
BS: En büyük hata eğitimsiz eksik, profesyonel davranmayan ekiplerin müdahalesi. Örneğin, yabancı bir futbol müsabakasında şuurunu kaybeden birinin özel bir cihazla dilini çekmeye kalkıyorlar.
Bu 100 sene önce yapılan bir şey.
Bugün modern dünyada yeniden canlandırma yöntemleri arasında böyle bir şey yok. Veya stadyumlarda düşen birine doğru dürüst masaj bile yapılmıyor. Apar topar saha dışına çıkarılmaya çalışıyor ki, kıymetli olan birkaç dakika o taşıma sırasında kaybediliyor.
Oysa olduğu yerde, hiç kımıldatmadan yapılacak profesyonel yeniden canlandırma o insanı tekrar hayata döndürebilir. Daha sonra da olayın altındaki neden tespit edilebilir ve ameliyatı yapılarak kişi kurtarılabilir.
Kalp hastalıkları konusunda dünya ortalamasıyla karşılaştığımızda nasıl bir durumdayız?
BS: Kroner kalp hastalıkları ölümlerinde dünyada birinciyiz. Dünya Sağlık Teşkilatı'nın yaptığı çalışmaya göre 35-75 yaş arası insanlarda, 100 bin insandan 250'si kroner kalp hastalığından yaşamını yitiriyor.
Kore'de ise bu ölüm 100 binde 50. yine bizde 35-75 yaş arası kadınlardaki ölüm 100 binde 250 iken, Kore'de bu sayı yüz bninde 10 gibi komik bir rakam.
Dünyada koroner kalp hastalığı ölümünde birinci olduğumuz gibi, Avrupa'da koroner kalpte en genç yaşta koroner bypass ameliyatı olan toplumuz.
Kadın erkek oranında durum nedir?
BS: Hastalarımın yüzde 70'i erkek, yüzde 30'u kadın. Ama kadınlar bir hastalandıklarında gerçekten sonuçları çok daha kötü oluyor. Gerek verdiği cevaplar, gerek ameliyattan sonraki sonuçlar çok yüksek. Yani kadınlarda ameliyat ölüm oranları erkeklere oranla daha fazla.
Geçmişen günümüze toplumsal bilinç düzeyinde artış görüyor musunuz?
BS: Son 15 yıl içerisinde ambulans sistemimiz gelişti. Özel eğitilmiş, paramedik denilen ekipler de bu işi başarılı bir şekilde yapıyor. Bizler de vatandaş olarak onlara yardımcı olursak yeterli olur.
Tıp eğitimi almamış halk olarak, masaj ve hayat öpücüğü düzeyinde eğitim çok rahatlıkla verilebilir. Hiç kimse doktor kadar başarılı olmak zorunda değil. Sadece masaj yapmanız ve hayat öpücüğü vermeniz o insanı hayatta tutmak için yeterli.
Sağlık kontrollerini önemsemiyoruz. Bu ekonomik sebeplerden mi kaynaklanıyor?
BS: Ekonomik durumu iyi olan, entelektüel sorumluluğu yüksek insanlar bile sağlıklarını ihmal ediyor. Bu insanın kendisine saygısıdır. Arabasını yılda iki kez kontrole gönderiyor ama kendisi kontrole gitmiyor.
Mesela Bodrum'a tatile gidecek, öncesinde arabasını bakıma gönderiyor ancak aklına gelmiyor ki Bordum'a gidiyorum hiçbir şey yok, dağın başında olacağım, başıma bir şey gelebilir, bir tansiyonumu ölçtüreyim. Bu biraz insanın yapısında olan bir şey, biraz da ihmalkarlık.
Beslenme de çok önem taşıyor..
BS: Kötü bir mutfağımız var. Ülkemizde üç kadından biri, dört erkekten biri obez. Spor yapmıyoruz. Sigara içme yaşımız çok aşağılara indi. Dolayısıyla çocuk yaşlarda sağlıklı bir beslenme eğitimine başlamalıyız.
Bu konuda neler tavsiye ediyorsunuz?
BS: 10 yaşından itibaren çocuklara sağlıklı beslenmeyi öğretmeliyiz. Fast- food'tan uzak durmasını , tuzu azaltmasını, kilo almamasını, spor yapmasını öğretebilirsek, ancak o zaman ülkenin sağlığı kurtulur.
Bingür Sönmez
Hayat Kurtaran teknoloji
Kalp sağlığı konusunda "Cardiaid" gibi ürünlerin ne gibi etkileri var?
BS: Yeniden canlandırma ve hayatta tutma gibi durumlarda profesyonel ekipler hemen yanınızda olamayabiliyor. Ayrıca her plazmanın önünde bir ambulans da bekletemezsiniz. Her stadyumda, her havaalanında bir ambulans olması lazım ama ambulansın da belli bir yeri var.
Bir havaalanı koridoru düşünün. İki üç kilometrelik koridoru var. İnsanların da belirli bir yol üstünde olduğunu düşünürsek, teknolojinin bize getirdiği bir hizmet var.
Bugün ABD'de büyük havaalanlarında, her yangın söndürücünün yanında flasmasıyla bir otomatik defibrilatör cihazı var. Bunlar kullanımı son derece basit, çok özel eğitim gerektirmeyen ve kullanıma hazır cihaz.
Bu cihazı herkes kullanabilir mi?
BS: Okuma yazması olan entelektüel seviyesi normal düzeyde olan herkes bu aleti alıp, kutusunu açıp, yaşam mücadelesi veren insanın yanına diz çöküp aleti kullanabilir. Hiç eğitim almamış olsa bile bunu yapabilir.. Zaten firma bu aleti alan insanlara bir saat eğitimle çok profesyonelmiş gibi cihazı kullanmayı öğretmeyi vaat ediyor.
Cihazın ekonomik yükü nedir?
BS: Kesinlikle öyle ciddi bir maliyeti yok. O kadar çok şey alınıyor ki o binalara, milyon dolarlık bir binanın önünde birkaç bin dolarlık bir aletin mutlaka olması gerekir. Kesinlikle hayat kurtaran bir olay bu. Her yerde olmalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|