Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

BİNGÜR SÖNMEZ Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

TNT TV Ender Saraç ile Söyleşi BİNGÜR SÖNMEZ
07.07.2011
Okunma Sayısı : 6565
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

TNT TV Ender Saraç ile Söyleşi BİNGÜR SÖNMEZ

izlemek için

.
.
.

TNT TV Ender Saraç ile Söyleşi BİNGÜR SÖNMEZ
Deşifresi

Prof.Dr. Bingür Sönmez (BS)

ENDER SARAÇ: Bugün uzun uzun kalbi konuşacağız. Sayın Prof. Dr. Bingür Sönmez konuğumuz olacak.Beraberinde de Neslihan İskit bizimle olacak. Özellikle doğru nefes ve kalp güçlendirici damar ve dolaşım için faydalı yoga  hareketlerini beraberinde konuşacağız.

Kalp damar cerrahisi bölüm başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez geliyor.

Günaydın hocam. Hoşgeldiniz. Beyaz gömlek, kırmızı kravat güzel olmuş. Bizim barağımızın rengi  ne kadar güzel. Biz bugün yüksek tansiyona yardımcı doğam bir çay da yapacağız. Tabiki hiçbir şey tek başına mucize değil. Tansiyonu yükselten içecekler yerine tansiyonu düşürmeye yararlı çay yapacağız.

Nasılsınız, iyimisiniz

BS:Teşekkür ediyorum.

ENDER SARAÇ:Seyircilerimizden de "Benim babamı da ameliyat etmişti" dediler. Mutlaka dokunduğunuz birileri çıkıyor değil mi

BS: Muayene ettiğim veya emeliyat yaptığım insan çok var.

SEYİRCİ: Benim babam 1992'de ameliyat olmuştu, kalp pili takılmıştı. 2005'de babam vefat etti. 15 yıl garantisi var demişti. 15 yılı da geçmedi.

BS: Kaç yaşında vefat etti?

SEYİRCİ: 73

BS: 15 yıl birlikte oldunuz , ne güzel. Keşke bir 15 yıl daha verebilseydik.

ENDER SARAÇ:Teknoloji acayip arttı. Ben şunu hatırlıyorum; Güney Amerikalı  kalp cerrahı vardı ilk kalp naklini yapan Barnard. Hepimiz gazetelerde kalp nakli yapıldı diye , birkaç ay  yaşadı diye mucize olarak konuşuyorduk. Şimdi kalp ameliyatları bademcik ameliyatlarından daha rahat oldu.

BS: O kadar büyük bir noktadayız ki dün benim ameliyat ettiğim kapak hastası ,  üçüncü ameliyatıdı. Birinci ameliyatı zor yapılan dönemler geçti, ikinci ameliyat kalp kapağı ile ilgili bir problemdi, kapağı değiştirip tekrar ameliyat olmak zorundaydı . Bundan 15 sene önce imkansızdı ama bugün artık üçüncü kalp ameliyatı olabiliyor.

ENDER SARAÇ:: Anjio'dan herkes korkardı , ötelerdi, şimdi artık eskisi kadar hastayı rahatsız eden bir şey değil.

BS:Bundan 10-15 yıl önce anjio yapılacak hastayı bir gün önce yatırırlardı, tetkitler yapılırdı, bazen yapılamaz denilirdi. Şimdi sabahleyin hasta geliyor, kahvaltı yapmadan gelin diyoruz , akşam evine gidiyor.

ENDER SARAÇ: Biraz anlatalım mı anjio nedir? Stent nedir?

BS: Şöyle bir yanılgı var "Ben anjio oldum, iyileştim" ağrıları geçti zannediyor insanlar. Farkında değiller ki anjio ile akciğer filminin arasında fark yok. Özellikle ailesinde kalp hastalığı olan hastalarda yılda bir kez efor testi mutlaka yapılmalı. İki saatinizi alır, hastaneye girip çıkmanız, mutlaka yapılmalı. Şikayetiniz olması şart değil.

ENDER SARAÇ:Sağlıklı insalar 40 veya 50 yaşından sonra yaptırmalılar mı?

BS: Evet, risk yoksa 40 yaşından sonra.  Ailede risk varda, yüksek tansiyon varsa, 30 yaşından sonra her yıl efor testi yaptırmalısınız.

ENDER SARAÇ:Burada birkaç tane erkek misafirimiz var soralım bakalım. Siz yaptırdıız mı eforlu elektro?

SEYİRCİ: Evet yaptırdım. Bir şey yok ama benim şikayetim kızım, düşüp bayılıyor kardiyoloji ve psikiyatri kaldı gitmediğim. Acaba kalpten olabilir mi?

BS: Ani bayılmalar kaplten olabilir.

ENDER SARAÇ:Siz yaptırdınız mı?

SEYİRCİ: Ben 4 sene evvel kalp ameliyatı oldum. Şimdi iyiyim.

ENDER SARAÇ:Baypass ameliyatı olmadan önce hiç kendinize baktırmışmıydınız? Kanda kolesterol , iyi huylu kolesterole veya bir elektro çektirmişmiydiniz? Kalp hastası olduğunuzu kalp krizi veya bir şikayet ile mi öğrendiniz?

SEYİRCİ: Birinci kalp krizi hafif geçti, ikincisi biraz zordu.

ENDER SARAÇ:Siz o kadar anlatıyorsunuz, biz anlatıyoruz, gazetelerde yazılıyor hala daha düzenli nabzını tansiyonunu ölçtüren, iyi huylu kötü huylu kolesterolüne baktırmayan, bir elektro çektirmeyen birçok insanlar var. Ne diyeceksiniz böyle bir duruma?

BS: Sevgili Ender bundan 15 sene evvel hayaldi şimdi gerçek oldu diye bir laf varya. . Buradaki bütün insanlar bugün aile hekimlerine gitsinler, yarın bütün kanları yapılabilir, efor testleri yapılabilir, akciğer filmleri çekilebilir. 40 yaşındaki bir hanımefendi gidip "Ben kalbimi kontrol ettirmek istiyorum" dediği  anda efor testide yapılıyor, bütün kan tahlilleride yapılıyor ve eğer yüksekse aile hekimi bilgisayarına kaydediyor, 6 ay sonra veya 1 yıl sonra kontrollerini yaptırtıyor.

ENDER SARAÇ:Biraz sorumdaki amaç şuydu; Türk filmlerinde de öyledir, göğsün sol tarafı sıkışır, düşer ve aniden ölür ve hastaneye yetiştirilir. Halbuki kalp hastalıkları önceden de çok küçük işaretler veriyor. Yorgunluk gibi, sabah yataktan zor kalma gibi. Biz bu bulguları sayabilir miyiz?

BS: Kroner hastalıklarında başlayalım. En büyük belirtisi ağrı. Yeri çok açık olarak elimiz ile gösterdiğimiz gibi sol taraf ama her yerde olabilir. Boyuna vurabilir, çeneye vurabilir, kollara vurabilir, sağ tarafa bile vurabilir. O bir yansıyan ağrıdır.

Ağrı olanlar şanslı olanlar. Ağrı vücudun bir koruma mekanizmasıdır. Bu kahveyi tutuyorum fincan sıcak elim yanıyor, acı hissediyorum ve fincanı yerine koyuyorum. Bu acıyı hissetmesem elim yanar. Ağrı bir koruma mekanizmasıdır.

Kalp bir sıkıntıya giriyor, fazla kan istiyor, fazla kan gelmeyince ağrı ile uyarıyor, duruyorsunuz kalbinizi rahatlatıyorsunuz. tekrar devam ediyorsunuz.  "Gece yattı kalkamadı, aslan gibi adamdı" o nedenle şikayetimiz olmadan da mutlaka gidip efor testi yaptırınız.

ENDER SARAÇ:Ağrı dışında hangi bulgular olunca insan şüphelenmeli?

BS: Çabuk yorulma, daha önce yürüdüğü mesafeyi aynı hastanın yürüyememesi

ENDER SARAÇ: Kalp ağrısı genel gaz sıkıştırmasıylada karıştırılıyor. Bıçak saplanmış gibi. Onu nasıl ayırt ederiz?

BS: Sadece hasta değil, acilde çalışan arkadaşlarımız bile o hatayı yapabilyorlar. Çok yanılma payı var. Hastanın şişmanlığına göre, kalbinin yapısına göre farklılıklar gösterebiliyor. Yanlış yorumlar yapılabiliyor.

ENDER SARAÇ:CPK bandı gibi  yeni yapılan tahliller sizin  kalp krizi geçirmek üzere olduğunuzu , başladığınız gösteriyor.

BS: İyi huylu ve kötü huylu kolesterolü öğretelim seyircilerimize. HDL ve LDL . HDL; hayırlı kolestrol . LDL , lanetli kolestrol. Diyoruz ki; hayırlı kolesterolünüz yüksek olsun, lanetli kolesterolünüz düşük olsun.

Çok yeni teşhis yöntemleri var. Hassas CRP  testi ile önümüzdeki 10 yıl içinde bu insanın kalp krizi geçirmes olasılığı yüzde kaçtır öğrenilebiliniyor.

ENDER SARAÇ:Biz bugün Dokor Bingür Sönmez ile kalp sağlığını konuşacağız. Telefonlarınızı bekliyoruz.

 Kalbin sağlıklı olması yoga ile de tetikleniyor. Bu konuda da yoga eğitmeni Neslihan İsgit geliyor.

Siz yoyagı , ayurvedayı, daha pozitif olmmayı, sağlıklı beslenmeyi kalp cerrahı olarak teşvik ediyorsunuz. Toplum adına sizi kutluyoruz. Artık tıbba bu şekilde bütünsel bakmak lazım değil mi?

BS: Biz sevgili Neslihan ile bir şeyi başardık, yoga beşbin yıllıık bir gelebek, beşbin yıllıık geçmiş olan bir bilim dalı. Ama kalbe uygulanmasını ilk birlikte başardık. 7 yıl önce anlatmıştım, hastalarımız degsesif bir dönem yaşıyorlar, normal şartlarına dönmeleri çok yavaş oluyor, bunun toplumsal kaybı çok yüksek oluyor diye. Bir gün Amerika'lı Paul Grillay ile tanıştırdı. Bana  uzun uzuzn anlattı. Neslihan benim aradığım bu işte dedim. Kendisi iki kez onların yanına gitti ve bu konuda sertfika aldı. İlk defa kalp yogası kavramını biz başlattık.

Ben geçmişte mesleğimle ilgili  ne yaptıysam, meslektaşarım tarafından  hep eleştiriler aldım, çok kötü tenkitler aldım. Başarısız olmam için çok dua eden meslektaşlarım oldu. Ama kalp yogasına başladığımızda hiç kimse sesini çıkaramadı. Hiç kimse eleştirmedi. Demek ki çok iyi bir şey yapmışız.

Benim hoşuma giden şu; yoga camiası da bizi çok iyi karşıladı. İlk dönemlerde yılda birkaç kez aktiviteler yapıyorduk, ben Neslihan'a buradan çok teşekkür ediyorum.

SEYİRCİ: İyi günler Hocam. Ben kalbimden biraz rahatsızdım, merdiven çıkamıyordum. Anjio yaptırdım, kalbimin yavaş çalıştığını söylediler. İlaç vermediler. Ne yapmam gerekiyor?

BS: Nabzınız kaç atıyor?

SEYİRCİ: 68

BS: 68 ise pil gerekli değil. İdeal nabız zaten 60 ile 80 arasındadır. Çok kilolumusunuz?

SEYİRCİ: Hayır, 55 kiloyum.

BS: Anjio normak çıktıysa hormonel bozukluklarınız olabilir.

SEYİRCİ: Vardı, düzeldi. 

ENDER SARAÇ:Bingür Hocam, şöylede olabiliyor bazen; troid çok çalışıyor, tiroid ilacı veriliyor sonra hasta bazen kilo veriyor, bazı kurallara dikkat ediyor, sonra verilan ilaç yüksek gelmeye başlıyor ve hipotiroidi  durumuna yol açabiliyor.

BS: Üç ayda bir mutlaka tiroid testlerini yaptırın.

SEYİRCİ: Yaptırıyorum hep normal çıkıyor, kalbiniz yavaç çalışıyor dediler.

BS: Kalbiniz yavaş çalışmıyor. Kondisyon meselesi herhalde. Nabız dakikada 40'ın altında olursa yavaş çalışıyor demektir.

ENDER SARAÇ:Kalbi detekleyci tek başına bir bitki yoktur. Ama biz Omega 3 öneriyoruz.

BS: Omega 3 aslında asrın büyüsü. Mutlaka 40 yaşında bulunan herkes, menopozda bulunan kadınlar günde 1 gram omega 3 almalılar. Kalp sağlığı için, antitoksin olarak. Bugün 35- 38 yaşındaki hastalar katarak ameliyatı oluyorlar. Katarak için, alzaymır için, eklemler için mutlaka günde 1 gram Omega 3 alın.

ENDER SARAÇ:Birçok kişi tansiyon ve nabız nasıl ölçülüyor bilmiyor. Bingür Hoca özellikle tansiyon ve nabza bir kriter koyuyor . Fakat yanlış ölçtüğünüz zaman bu kriterler çöpe gidiyor. İnsanlar kahvaltı ediyor ondan sonra tansiyonunu ölçüyor. Bir egzersiz yapıyor yeterince dinlenmeden nabzını ölçüyor.

Bir kişi nabzını nasıl ölçebilir? Herkes kendi nabzını ölçebilir mi? Tansiyon ölçtürürken nelere dikkat etmeliyiz?

BS: Dijital aletler hem nabzımızı hem tansiyonumuzu çok iyi ölçüyorlar. Burada dikkat edilecek şey  ayakta ölçmeyecekler. Dinlemiş olarak , oturarak ölçecekler ve  ölçerlen alet bilekte veya koldaysa kalp seviyesinde olacak.

Aşırı efordan sonra veya çay ve kahveden sonra çok yüksek çıkmasına neden olabilir.

ENDER SARAÇ:Nabız 80'nin üzerindeysemi tedirgin olmak lazım.

BS: Evet. Tansiyonda da şöyle bir yanlışlık var; yaş ilerledikçe tansiyor artar. Hayır değil. İdeal tansiyon kriteri , büyük yansiyon 12, küçük tansiyon 8. Üzerini yüksek tansiyon olarak kabul ediyoruz. 14 olanlara bile ilaç veriyoruz. Tansiyon ne kadar düşük olursa o kadar iyi. Nabız ne kadar yavaş olursa o kadar iyi.

Nabız yüksek olan hayvanlar kısa ömürlü olurlar. Fare'nin nabzı 200-220 dir. Ömrü 2-3 yıldır. Kaplumbağanın 20-25 dir, 200 yıl yaşar.

ENDER SARAÇ: Zeytinyağında hemfikir miyiz hocam?

BS: Osmanlı mutfağının aslı zeytinyağıdır ama zeytini bol bir ülke olmamıza rağmen zeytinyağını tanımayan köyler var.

ENDER SARAÇ:Zeytinyağının dışında fındık yağı, kanola yağı var. Bunlarla ilgili görüşleriniz nelerdir?

BS: İki tane yağ sözkonusu. Zeytinyağı ve fındıkyağı. Tereyağ konusunda bir fobi yarattık insanlara öcü gibi gösterdik. Ama o kadar değil. Yumurtadan özür diledik , fındıktan özür diledik, tereyağından özür dilemiyorum ama insanların dengesini bozduk kolostrofobi yaratarak.

Bir pilav yapın, içine ne kadar tereyağı koyacaksınız? 1kaşık, ben bir porsiyon yesem benim payıma ne kadar yağ düşecek? İki çay kaşığı. Ben o iki kaşık tereyağından öleceksem, öleyim daha iyi.

İnsanlara zeytinyağı faydalı dedik. Bir konferansta bir bey "Hocam, ben her sabah bir bardağı zeytinyağı içiyorum" dedi. Bir bardak zeytinyağı 600 kalori .

Ender diyor ki "Fındık  yiyin, ceviz yiyin" diyor , miktarlarını da söylüyor ama avuç avuç. fındık yiyorlar. Tereyağı zararlı ama onu sabah kahvaltısında iki çay kaşığı  yiyorsanız yiyin. Vücudunuzun ona ihtiyacı var çünkü.

ENDER SARAÇ:Miktar o kadar önemeli ki, 1 gram tereyağında , 1 gram zeytinyağında aynı  kalori var.

BS: Zeytinyağı salatalarda hanım efendilerin düşmanı. Salata yiyorum diyerek üstüne bir bardak  zeytinyapı  dökünce ne kadar kalori aldığını hesaplamıyorlar.

ENDER SARAÇ: Neslihan İskit size kalp ve tansiyonu rahatlatıcı yoga hareketleri gösterecekti.

Nİ: Kalbimiz ile ilgil farkındalığı artırmamız lazım. Kalbimiz bize sinyal verdiğinde değil. Kalbimiz bize sinyal vermeden hatırlamamız lazım. Ana rahmine düştüğümüzde hücreler ikiye bölünerek, dörte dölünerek çoğalıyor. Hepsi birbirinin aynı. İlk farklılaşmaya başlayan hücre kalp hücresi. İlk çalışmaya başlayan organımız kalbimiz. Daha biz ana rahmindeyken kalbimiz çalışmaya başlıyor, taki son nefesimizi verinceye kadar.

Bütün diğer organlarımız görevleri olunca çalışıyorlar. Görevleri olmayınca dinleniyorlar. Ama kalbimiz maalesef hiç dinleencek fırsat bulamıyor. Ama bizim onu hatırlamamız ve zaman zaman ona vakit tanımamız  ve dinlendirmemiz gerekiyor.

Ne yapalım? Çok basit. Yere bir battaniye serin veya halı kalınsa hiçbir şey sermenize gerek yok. Dümdüz yatın sırt üstü. Tansiyonunuz varsa ve yüksekse başınızın altına bir yastık alın ama yoksa hiçbir şey almadan yere dümdüz yatın . Bacaklarınız hafifi V harfi gibi açık olsun, kollar iki yanda . Kalbimizi diğer organlarımız ve beynimiz ile aynı hizaya getiriyoruz. Ve o bütün dokuları kanlandırmak için çok hızlı çalışmak zorunda değil. Çok yavaş çalışarak bütün organlarımızı çalıştırabilir. Onun için bu duruş çok önemli.Günün bir saatinde  bunu yapın.

Kalkarken yerden ayağa çok yavaş kalkmalısınız. Kalbimizi dinlendirdik , kalp yavaş atıyor, eğer buradan çok hızlı kalkarsak belimize zarar verebiliriz. Hızlı kalktığımız için başımız dönebilir. Tansiyonumuz düşebilir.

Sağ dizinizi kırın, sağ el karnın üzerinde , sol el başın yanından yukarıya , sağ bacağımızı bastırıyoruz, bütün bedenimizi sol tarafa çeviriyoruz, kolumuzu yastık gibi kullanıyoruz, her iki dizimizi de kırıyoruz, sağ elinizi yere koyun, ona bastırarak yavaşça kalkın. Oturun biraz ve ayağa kalkın.

ENDER SARAÇ:Üzüm çekirdeği dışında sizin önerebileceğiniz antioksidan  var mı?

BS: Tabiatta kırmızı olan her şey çok kutsal. Domates, kırmızı şalgam, kiraz, vişne, nar. Bunların içinde nar antioksidan açısından  kalbe en yararlı olan yiyeceklerdendir. Günde 1 nar tüketebilirsiniz veya yarım bardak gerçek nar suyu içebilirsiniz. Faydalı diye de 5 tane nar yemeyin.

SEYİRCİ: Benim eşim 2001 yılına bypass oldu. 5 tane damarı değişti. Bu damarlardan sadece bir tanesi çalışıyor şuanda. Tekrar ikinci ameliyatı olmasını söylüyorlar. Kalp kapağı bozulmuş. Buradaki doktorlara gidiyoruz, ameliyat yapmak istemiyorlar. Sizden yardım almak istiyoruz.

BS: 10 yıl olmuş ameliyat olduğu. Daha önce kalp kapağına hemen müdahale yapmıyorduk, şimdi hafif kaçak olanlara bile müdahale ediyoruz.. Sadece bir bypass  tıkanmış diğerleri çalışıyor olsaydı, stentle  büyük iyilik sağlayabilirdik hastamıza ama eğer kapak kaçağıda varsa mutlaka ameliyat olması lazım.

İkinci ameliyat, birinci ameliyata göre biraz daha zor, biraz daha riskli ama bugün başarıyla yapılıyor. Doktorunuz bunun riskli olduğunu size söylemek zorunda. Moralinizi bozmayın. Bugün ikinci ameliyatlar çok başarıyla yapılıyor.

İzmir'de bunu yapacak çok iyi merkezler var, hastahaneler var, çok başarılı ekipler var.

SEYİRCİ: Kalbimde ritim bozukluğu var. Gece uyurken, yolda giderken, otururken aniden bir çarpıntı geliyor , nabzım 170- 180'lere çıkıyor. Çarpıntı olunca derin nefes alıyorum, tutuyorum ve geçirinceye kadar canım çıkıyor.

BS: Çarpıntı kadınların bir aksesuarı. Çarpıntı olmayan kadın yok. Benim eşim dahil. Muhtemelen işin hormonel boyutu çok fazla. Hastaneye gidince elektro çektiriyorsun normal, birşeyin yok. Olay olduğu sırada da gidip elektro çektirme şansınız yok.

Artık bir haftalık veta bir aylık elektro kayıtları yapılabiliyor. O kayıtta bu çarpıntının türü , cinsi , hayati olup olmadığı tespit edilebiliniyor. Bu anlattığınız hayati bir çarpıntı değil ama çok can sıkıcı. Neslihan Hanım yoga ile ilgili size hareketler gösterebilir.

ENDER SARAÇ:Kalp ve damar hastalığında bu  metre de önemli değil mi? Göbek ve belinizi ölçüyoruz, 108 cm. Biz  ne diyoruz bayanlarda 88 erkeklerde 94 santimi geçmeyecek.

Bingür Hocam, bu 108 santim küçülmesi gerekmiyor mu?

BS: Obozite çağımızın bir felaketi ve bulaşıcı hastalık gibi. Mutlaka kilo vereceğiz.

ENDER SARAÇ:Yürüyüş için bir şey söyleyecek misiniz?

BS:Yürüyüş herkesin yapabileceği en  güzel spor.  Spor faydalı diyoruz insanlara, 45 yaşında spor yapmaya kalkıyorlar,tenis oynamaya başlıyorlar. 33 yaşında bir kardiyolog bir hastamızı kaybettik biz. Siz 30 yaşından beri koşuyorsunuz 35'inzi de de koşuyorsunuz.

Olması  gereken şu,;   5 kilometreyi 1 saatte yürürsünüz . Biz 5 kilometreyi 45 dakika da yürüyecek bir hız istiyoruz. Bu tempolu bir yürüyüş demektir. Yürüyüşe başladığınız zaman nabzınızı olçeceksiniz. Yürüş öncesi ile anı nabızsa hiçbir işe yaramadı. Nabzınızın biraz yükselmesi lazım.

ENDER SARAÇ:Yürüyüş bandında yürüyenler ne kadar hızla yürümeli?

BS: Orada da 5 km'yi 45 dakiak hızla yürüyor gibi olmalı.

Nİ: Gün içinde herkesin zaman zaman olması çok iyi ama kalbinizin hızlandığı an olabilir. Kalbimiz hızlandığı zamanda  bir biraz telaşlanıyoruz. Telaşlandığımız için kalbimiz daha çok hızlanıyor. Bunun yerine nerede olursanız olun, oturun. Elleriniz dizlerinizin üzerinde, sağ elinizin baş parmağını kaldırın, sağ burun deliğinizi yavaşça kapatın. Parmaklar yukarıya doğru bakacak. Gözlerinizi kapatın ve nefes alıp vermeye başlayın. Buradaki önemli noktalardan biri şu; çok güçlü başlayıp öbür burun deliğinizin yönünü değiştirmeyin. Çok küçücük dokunmak yeterli. Göreceksiniz birkaç nefes sonra kalp atışlarınız yavaşlayacak. Kendinizi daha huzurlu hissedeceksiniz.

Eğer sol burun deliğiniz tıkalı ise elinizi elmacık kemiğinizin üzerine koyup çekin. En tıkalı burun deliği bile bu şekilde açılır.

ENDER SARAÇ:Kalp damar sağlığı için, doğru nefeslenmek için , kendimizi daha iyi hissetmek için, özellikle ani üzücü haberler alındığında kişilerin hemen kalbi sıkışıyor. Özellikle bayanlar daha hassas. Böyle bir durumda negatif enerjiyi dağıtmak için ne yapmalı?

Nİ: Böyle durumlarda biliyorsunuz nefesimizide tutarız. Kalbi sıkıştırır. Mutlaka nefes alıp versinler. Baktı ki kendini iyi hissetmiyor , hemen otursun. Oturmak çok önemli çünkü oturmak kalbin yükünü azaltıyor. Oturup, gözlerini kapatıp, nefesine yoğunlaşsın. Bu çok önemli. Bu insanı çok sakinleştriyor.

ENDER SARAÇ:Nefese yoğunlaşmak ne demek? Etkin nefes almak ne demek?

Nİ: Nefese yoğunlaşmak, nefesin giriş ve çıkışını takip etmek demek. Nefes burun deliklerimizden içeriye giriyor, boğazımızdan geçiyor, akciğerlerimize ulaşıyor hatta belki daha ileriye gidiyor. Sonra geri dönüş yolculuğuna başlıyor, yükseliyor, boğazımızdan geçiyor, burun deliklerimizden geçiyor ve dışarı çıkıyor. Bu yoku takip etmeleri lazım.

Nefes alış verişi farketmeleri lazım.

BS: Biz yanlış nefes alıyoruz. Dikkat edersen göğsümüzü şişiriyoruz. Bebeklere dikkat edin, karınlarını şişirirler.

Nİ: Parmaklarını birleştirin, ellerinizi göbeklerinizin üzerine koyun, omuzlar çok rahat. Nefes alırken parmaklar  gerilsin, çünkü karnımız şişiyor. Nefes verirken içeriye doğru girsin.

Bir de nefese yoğunlaşırsan aklımız çok karışır. Yoğunlaşıyorsunuz, aklınıza bir sıkıntı geliyor, bir fikir geliyor, çok sevdiğimiz bir kelimeyi nefes  , verirken içinizden o ismi tekrar ederek söyleyin.

ENDER SARAÇ: Özellikle erkeklerde kalp krizi görüldüğü için erkeklere tavsiye ediyorlar ama kalp krizi anında çantanızda ya da yanınızda bir dil altı ilacı  bulundurun diyorlar. Bulundurmak mı gerekir? Hissetmekmi gerekir öyle bir anda.

BS: Dil altı  ilacı gerçekten hayat kurtaran bir ilaç ama kutusunu açtığınız zaman 6 ay sonra etkisini kaybediyor. Dolapta 2 yıl duran dilaltı hapı hiçbir işe yaramıyor.

Dostlarımız dil altı tabletini alıyorlar, çantalarına konuyorar. İki sene unutuyorlar. İlaç gücünü kaybediyor. Sprey o konuda daha iyi. Sprey iki yıl dayanabiliyor. Böyle bir ihtiyacınız varsa dil altı  spreyi mutlaka bulundurun. Göğsünüze ağrı geldiği zaman mutlaka oturun. Dil altını iki defa fıs fıs yaparsanız bri tablet kadar etkili olur.

ENDER SARAÇ:Hocam, kalp krizi anı değilde bir gaz sıkışması diyelim. Yine o ilacı aldık, bir yan etkisi var mı?

BS: Yok. Tek sıkıntısı çok ciddi baş ağrısı yapabilir.

ENDER SARAÇ:Damarı hemen genişleten bir ilaç .  

BS: Evde yalnızken başınıza geldiği zaman ilk iş hemen bir aspirin çok az alabilirsiniz. Ne yapayım sorusu çok soruluyor. Kendi kendinize yapacağınız pek fazla bir şey yok. Eğer kalp krizi geçirdiğinizi hissediyorsanız önce evin kapısını açık bırakın, gelin uzanın ve telefonla yardım isetyin.

Evin kapısını açık bırakmak çok önemli. Ambulans geliyor, o 10 dakika çok önemli bir zaman zarfı. Mutlaka yardım isteyin. Geçer diye beklemekte çok doğru değil. Dil altı alın, 15 dakika sonra geçmedi bir dil altı daha alın. Geçmiyorsa mutlaka hastaneye gidin.

Öksürün derler hocam çok kuvvetlice.

BS:  Öksürük  çarpıntı olduğu zaman hastalarımıza diyoruz ki "Bir dolu bardak su için" veya "Öksürün" ama bir kalp krizi için değil.

ENDER SARAÇ:Bugün neler aklımızda kaldı? Çünkü Bingür Hoca çok güzel şeyler söyledi. Onları süratle toparlamak istiyorum.

- Kalp ve damar sağlığı için 40 yaşından sonra her gün Omega 3 alınmalı. Ne kadar? 1000 mg.
-  Kalp ve damar sağlığı için  40 yaşından sonra mutlaka eforlu  testi yaptırın.

- Eğer hastanızda kalp hastası varsa, şeker hastasıysanız ve çok sigara içiyorsanız, bunu 30     yaşına çekiyorum. 30 yaşından sonra eforlu elektro yaptırın.

- Üzüm çekirdeği kalp ve damar sağlığımızı koruyan çok önemli bir antioksidandır.

-Sakinleştirici etkisi olan fesleğen bağışıklık  sistemini de güçlendirir.

- Kalp sağlığı için yürüyüş herkesin yapabileceği en iyi spordur. Ama yürürken de en azından kalp hızınızın yani başlangıca göre biraz daha artmış olması önemlidir.

- Kadınsanız 88, erkekseniz 94 santimetreyi geçmeyecek göbek ve bel civarı. Aksi halde kalp krizi riskini artırıyoruz.

Son dakikada söyedikleri bence çok önemliydi Bingür Sönmez Hoca'nın. Dediki:

 İnternette okuduğunuz her şeye inanmayın. Güvenmeyin. Doğrusu, ilk kriz anı oluyorsa evin kapısını açık bırakın. Bir yere sırt üstü uzanın. Telefonu ondan sonra edin.

-          Dilaltındaki hapları ve spreyleri öneriyoruz. Haplar 6 ay , spreyler 2  sene etkisini korur.

Doktor Neslihan Hanım bize ne dedi?

-          İyi nefes alın
-          Nefesinize sahip çıkın.
-          Kontrol altında tutun

Nİ: Hocamın 7 senedir sürdürdüğü bir program var. Hocamın çalıştığı hastanede her Salı ve Cuma akşamı kalp yogası yapıyoruz. Herkese açık ve üzretsiz bir program. Herkesi bekliyoruz.

ENDER SARAÇ: Sayın Prof. Dr. Bingür Sönmez'e Türk toplumuna yaptıkları için ve ayrıca Sarıkamış'ta şehit olan sayısı halen bilinmiyor, çok büyük sayıdaki şehitlerimizi bizlere unutturmadığı için ona yarıca teşekkür ediyorum. Neslihan Hanım'a teşekkür ediyorum.

.
.


Prof.Dr.Bingür Sönmez

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org