Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Vitali Hakko Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

HAYATA ATILMAK
01.09.2009
Okunma Sayısı : 5022
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

HAYATA ATILMAK
Vitali Hakko
.
.
Bu yazı değerli insan, saygıdeğer işadamı Vitali Hakko'nun vefatından sonra onun anısına Türklider Odasına konulmuştur...

.
.
HAYATA ATILMAK

İlkin  bir iş bulup çalışmam gerekiyordu. Çünkü aile bütçesine katkıda bulunmazsam  kendimi bir suçlu gibi duyacaktım.

Maddi nedenlerle yarıda bırakmak  zorunda kaldığım  öğrenimime devam etmem, bu şartlarda hiç  kuşkusuz zordu. Ama kendimi yetiştirerek bunu  telafi edebilirdim.

Spor en  büyük tutkumdu. Belki boyumun  kısalığı dolayısıyla. (Spor yapa yapa boyum  uzayabilirdi, ya da sporda başarılı olursam , kısa boyluluğun dezavantajlarını yenmiş olacaktım.)

Çok geçmeden  Mahmutpaşa'da kendime bir iş buldum. Böylece, çocukluğuma kesinkes "Elveda" dedim.

İş hayatına ilk adımımı attım.

Ben işe baladıktan kısa bir süre sonra babam evden  ayrıldı. Bir arkadaşıyla Ayancık'ta iş bulmuş , bavulunu  hazırladı, bizleri teker teker kucakladı, vedalaştık ve gitti.

Gidiş o gidiş……….

Uzaklardan  arada bir mektuplar yazar, para gönderiridi. Ama bu parayla geçinmemiz mümkün değildi. Neyse ki ben işe girmiştim  ve biçki-dikişi büyük hızla öğrenen ablam  eve iş  almaya başlamıştı.

Öte yandan  zavallı annem, bir yandan  ev işlerini yaparken, öte yandan dur durak  bilmeden  sırma işini  sürdürüyordu. Tüm bunlar geçimimizi  büyük  güçlüklerle sürdürmemize yetiyordu ancak.

Sonunda annem  bir durum değerlendirmesi yaparak,  Yedikule'den  Kuledibi 'ne taşınmaya karar verdi.

Böylece, 1929 yılının  baharında Yedikule'den Kuledibi'ne taşındık. Büyük Hendek Sokağı'nda, üç katlı büyükçe bir evin  orta katını, kesemize uygun bir parayla kiraladık  ve hemen  taşınıp  yerleştik. Böylece, ben on altı yaşında Beyoğlulu oldum.

Kuledibi, o sıralarda Balat ve Hasköy gibi Musevilerin çoğunlukta olduğu bir semtti. Tabii burada oturan Musevilerin  çoğunluğunu , daha çok mütevazı,  hatta yoksul  aileler oluşturuyordu.

Kuledibi'ne taşınma kararıyla birlikte ablamın,  evlere gündelikçi terzi olarak gitmesine, benim de düzenli  bir iş bulup  çalışmamam karar verildi. Küçük kardeşimiz Albert okuluna devam edecekti.

Neyse ki  okul çok  uzakta değildi, Tepebaşı'nda idi. Bir süre sonra, annem  sırma işine başladı . Ablam kısa zamanda tanınmış  ve evimiz bir terzi atölyesi durumuna gelmişti.

Yeni bir hayat tarzı içindeydik. Doğrusu, yeni evimizi ve çevremizi de sevmeye başlamıştık.

Alt katta iki çocuklu  dul bir hanım, üst katımızda ise çok  güzel ud çalan  bir bestekar oturuyordu. Çocukları  yoktu, eşiyle çok uyumlu  bir hayatları  vardı. Herkes ona "Üstad" diyordu.

Kimi günler komşular bir araya gelir, udi  üstad da şeref verip bizlere bir musuki  ziyafeti çekerdi.

Hayatın güzel, müzikli , tatlı yönelerini  keşfetmeye başlamıştım.

İşe başlar başlamaz ikinci kararımı uygulamaya koyuldum. Özel dersler almaya başladım. Üçüncüsü, yani spor , en kolayı oldu. Çünkü, yeni taşındığımız yere, Kuledibi'ne yakın  bir yerde Şişhane'de, Musevi Lisesi  ve bu lisenin  bir de spor kulübü vardı. Hemen bu kulübe yazıldım.

Kulübün adı İbranice Maccabi idi. Üyelerine de Maccabist derlerdi. (Maccabi izci okuludur.Aynı zamanda İsrail'de bu isimde çok güçlü bir spor kuruluşu vardır? Ben de Maccabist  olmuştum.

Ama bundan  da önemlisi, babam artık  aramızda olmadığı, ben de evin en büyük  erkek evladı olduğum için evin erkeği sayılmaya başlamıştım.

Spor? Evet. Özel dersler alıp kendimi yetiştirmek ? Evet. Ama evin çarkının dönmesine de katkıda bulunmam gerekiyordu. Çocukluğumda başlayan para kazanmak  ihtiyacı,  bu kez babanın yokluğuyla bir göreve dönüşmüştü. Okula giden kardeşim Albert hariç hepimiz çalışıyorduk.

Bugün "hayat mücadelesi" sözcüklerini ağızlarına alanlar  bunun ne demek olduğunu,  benim "hayata atıldığım" yıllardaki  anlamıyla bilebilselerdi…

Evet, hayat o yıllarda gerçek bir mücadeleydi.

"Ekmek aslanın ağzında" derlerdi. Ya gücünle , ya aklını kullanarak alacaktın ekmeği aslanın ağzından.

Zaman, birçok şeyi silip götürebilir. Ama herşeyi  silip atamaz hafızadan. Hafıza da, dünle bugünü öylesine yakınlaştırır ki, şaşırır insan.

Tüm bunları ben yaşadım mı? Diye sorar insan, bu satırları yazarken , şu anda, benim  sorduğum gibi.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org