|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
AYRINTI DEĞİL BUNLAR
31.07.2016 |
|
Okunma Sayısı : |
6333 |
|
|
Oy Sayısı : |
1 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
0 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
AYRINTI DEĞİL BUNLAR Aydın Boysan
Zeyrek yöresini bir dolaşım dedik.
Sokaklarına girer girmez peşimize 20 çocuk takıldı.
Boynumuza asılı fotoğraf makineleri ve gözlüklerimiz yüzünden…
Turist sanıyorlar.
Bir kadın pencereyi açmış bağırıyor: "Peşlerinden gezmeyin' Onlar da insan…" Çocuklar, "Misteeer, Müsüüü!" diye diye takılıyorlar.
Konuşunca d şaşırıyorlar: "Türkçeyi nasıl oluyor da iyi konuşuyorsunuz?
Nereden öğrendiniz? Diye.
Çocuklardan biri fetihte cami yapılmış olan binaya (eski Pantokrator Kilisesi) penceresinden girip bize kapı açıyor.
Bizim İstanbul'da yalnız Zeyrek insanları değil, ölüler bile canlı çevrelerdedir. Bitkiye karşı züppeleşmiş bir sevginin kanıtı eski mezarlıklarımızda…
Biliriz, hepsinde nice yüz, nice bin selvi yükselir.
Bu coşkunluk yetmezmiş gibi mezar taşlarının üzerinde selvi kabartmaları bulunur. ..
Hem de boynu bükük selviler…
İstanbul'un bazı semtleri bitki adları ile tanınır. Sıraselviler'in adı bir sıra selvi ağacından kalmadır. Bunu bilen artık yaşamıyor ama, Sıracevizler'in adını aldığı ceviz ağaçlarını ben akranlar biliriz. Mecidiyeköy dutlukları da sıracevizlerle yaşıttı. Marul ile ün yapan Yedikule'de marulu tanıyan kalmadı. Langa hıyarı ise edebiyata bile veda etti.
Kanlıca yoğurdu ile Sarıyer böreği unutulmadı. Beykoz paçası ne oldu bilmem.
Arnavutköy'ün pembe çileğine rastlayan varsa lütfen bana haber versin.
Dünyada en çok bulunan şeyi yaşayışımızın başköşesine koymuşuzdur:
Su… Akar yalaklı evlerimizle, çeşmelerimizle, havuzlarımızla mimarimizdeki yeri bile emsalsizdir.
Bitmedi: Çilingir sofrasında demlenmeye bile "Alem-i ab" (su alemi) demişizdir. (Gidelim Göksu'ya bir alem-i ab eyleyelim" şarkısı bir demlenme önerisidir)
Haydi dem işini bir yana bırakalım.
Anlatırlar ki eskiden İstanbul'un ün kazanmış kaynak sularının 25 çeşidini ayırt eden varmış. Hem de gözleri mendille bağlı iken…
Bunu yapabilen yaşamaya tırnaklarını geçirdi demektir.
25 çeşit suyu anlamak çeşit şarabı ayırt etmekten zor olsa gerek.
Ulunay anlatıyordu: "İstanbul'un boğazına düşkün kişilerinden Tevfik Bey iki arkadaşını yanına alıp Kanlıca'ya gidiyor.
Kanlıca'nın yoğurdu kadar gözlemesi de meşhurmuş… Başlıyorlar yemeye, ta ki gözlemeci gelip artık pişiremeyeceğini, çünkü un ve yağ kalmadığını söylüyor.
Bunu işiten birisi Tevfik Bey'e sormuş: "Beyefendi kaç tane yediniz?"
Tevfik Bey ise, soranı inceliğe davet ediyor:
"Aman efendim, kaç tane yediniz denilmez, kaç saat yediniz diye sorulur."
"İstanbullu" olmak ha? Nasıl bir şey bu acaba? "Entarisi ala benziyor" şarkısını bilir mi?
Bir Amerikalı zenci kızın dünyaya yaydığı "Üsküdar'dan geçer iken " şarkısını daha önce evinde duymuş muydu?
Lahmacun ve naylon kova uygarlığından önce bu şehirde yıllanmış mıydı?
İstanbul efendileri artık sırdaş hesapta gizleniyorlar her halde…
San Francisco kentinde tramvayları kaldırmak istediler, halk isyan etti…
"Tramvaylar şehrimizin simgesidir, ayrılamayız," diye…
Islah ettiler. Hatta federal hükümet 70 milyon dolar yardım yaptı. Lütfen dikkat: Tramvaylar anıtsal korunmaya alındı. Halk duygusal olarak tedirgin olmasın diye, yenileme sırasında 1984'te lastik tekerlekli tramvay işlettiklerini gördüm.
İstanbul tramvayları San Francisco tramvaylarından güzeldi. 57'de başbakan emriyle kaldırıldı. Ağzını açan çıkmadı.
İstanbul'da yaşamayı nefes gibi ciğerlerimize çeksek damarlarımızda dolaştırsak …
Her gün bin yeri görsek , bin nefes alsak…
Bunları eski günlerin anılarıyla hamur etsek ki, temizlesek, her yeniye kızıp durmasak… peşinden merhum Haldun Taner'in işte o gün dediklerini ansak:
"Biraz vaktimiz olsa…
Biraz aylak olsak…
Aylaklık sanatın başlıca kaynağı…
Biz artık aylak da olamıyoruz. Biraz, yani Elif Naci Bey, yaşdaşım Cihat Burak, Aydın Boysan, ben, aylaklıklarla semtlerin tadını çıkara çıkara yaşanan güzel dönemi arkamızda bıraktık.
Diyelim ki hayatımızın dörtte üçü böyle geçti.
Bunu kar saymalıyız.
Sonra da Cihat Burak konuşsa…
Çocukluğumdan beri merak edip de bir türlü öğrenemediğim bir gizi çözse:
"Bende geçmişe sevgi var. İyi veya kötü. Eskiden İstanbul evlerinde cumbalar vardı.
Cumbalarda da saksılar vardı. Saksıların üstünde çubuklar ve onların da tepesinde yumurta kabukları bulunurdu. Ben bunu merak ederdim.
Büyü müdür nedir diye…
Meğersem sümüklüböceklerin yavruları bitkiyi yiye yiye öğleye doğru yumurta kabuğuna kadar çıkar, öğle vakti bu kabukları çöpe atarlarmış.
Şu anda kirlenmeyi bir kenara bırakıyorum.
Demem başka:
İstanbul'un denizleri çirkinleşti.
Hayır, on bin yıllık, yüz bin yıllık dalgalar yine aynı.
Akıntı yine aynı…
Mavilikle mehtap fark etmedi.
Vapurlar bozuldu, vapurlar… Dobiş dobiş, iki apartman yüksekliğinde, direği bacası belirsiz, gergedan biçimli vapurlar Boğaziçi'ni ve Marmara'yı doldurdu.
Nerede o güzelim Gülcemal vapuru… Her geçişinde Narlıkapı Surları'nın üzerine çıkıp dakikalarca konuşmadan, işitmeden, hayranlıkla seyrederdik.
Atlantik'te mavi kurdele kazanmıştı.
Rengi gül karasıydı.
Dört direkli üç bacalıydı. İnce mi ince, uzun mu uzundu.
Tıraş bıçağı yapıldığında ağlamıştık.
Avusturya, İsviçre göllerinde yüz yaşında vapurlar çalışır.
Sık sık yenilemeye güçleri vardır ama, bu vapurlar o göllerdeki şatolar kadar soyludur.
Bu vapurlar artık yaşanan çevrenin anıtsal eserleri ve öğeleridir.
Halkın vefa kültürü onlardan ayrılmayı yüreğe sindiremez.
Ne oldu bizim Boğaziçi'nin ünlü vapurları?
Bizim paramız bunları atacak kadar çoğaldı, yoksa kültürümüz mü feda edecek kadar yoksullaştı?
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|