Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ayten Gökçer Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

ÇOK MÜCADELE ETTİK
15.02.2008
Okunma Sayısı : 20358
Oy Sayısı : 20
Değerlendirme : 4,6
Popülarite : 5,98
Verdiğiniz Puan :
 

 

ÇOK MÜCADELE ETTİK
Ayten Alman
.
.
.
Sabah gazetesinde yayınlanan söyleşimden bir bölümü paylaşıyorum.

.
.

ÇOK MÜCADELE ETTİK


Ayten Gökçer, eşiyle büyük aşkını anlatıyor:

`Ona aşık pek çok kadın oyuncu vardı. Düşünün ki mayın tarlasının ortasında bir tek taş var ve küçücük bir kız mayınlara basmadan onu alıyor. Ve bütün o mayınlar hala bana patlamaya çalışıyor`.

İnanılmaz bir enerji... Haftanın iki günü dizi çekimleri nedeniyle İstanbul `da... Otel odasında ev düzeni kurmuş. İstanbul -Ankara arasında yolculuklar bile yormuyor onu. Çünkü böyle yaşamayı seviyor. Ayten Gökçer ile sohbetimiz çocukluk günleri ile başladı. Ailesini, hiç görmediği annesini, en büyük aşkı Cüneyt Gökçer `i, onunla birlikte hem özel yaşamlarında hem de tiyatroda verdikleri mücadeleyi anlattı. Büyük savaşlardan geçmiş. Ama yılmamış. Üstelik bugün bütün yaşadıklarıyla yüzleşebilecek kadar cesur, dalga geçebilecek kadar da olgun, neşeli ve keyifli...

* Cüneyt Gökçer hem hayat arkadaşınız, hem meslek arkadaşınız. Ve sanırım birinci anneniz gibi o da hayatınızın en önemli figürü...


Cüneyt çok zor bir savaşla elde edilmiş bir aşktır benim için... Çünkü Cüneyt çok tanınmış, çok popüler bir aktördü. Tiyatroda onu seven, ona aşık pek çok kadın oyuncu vardı. Düşünün ki mayın tarlasının ortasında bir tek taş var ve küçücük bir kız tıkır tıkır yürüyüp hiçbir mayına basmadan onu alıyor. (Kahkahalarla gülüyor.) Ve bütün o mayınlar hala bana patlamaya çalışıyor.

ÇOK MÜCADELE ETTİK

* Cüneyt Bey o dönem çok popüler bir oyuncu, yakışıklı... Ama siz de çok güzel, çok genç, yıldızı parlayan bir isimsiniz. Kim kimin için savaştı?

İkimiz de savaş verdik. Çünkü biri Türk tiyatrosunun en büyük aktörü, çok yakışıklı bir adam, çok iyi bir eğitimci. Diğeri de yeni, toy bir kız. Zordu. Tiyatroda onun yaşındaki bütün büyük aktrisler ona aşıktı.

* Siz küçücük bir kızken, Cüneyt Bey kocaman bir adammış. Aranızda 20 yaş fark var. Aşk mıydı bu, hayranlık mı? Yoksa herkesin beğendiği erkeğe sahip olma arzusu mu? Hangisi?

Bir gün tiyatroda bana, `Hamlet `i anlat bakalım` dedi. Ben de `Sarışın, mavi gözlü` dedim. (Kahkahalarla gülüyor) `Anlaşıldı` dedi... Ben onu görünce etkilenmiştim çünkü. Zaten aşk nedir? Gördüğünüz anda aldığınız elektriktir. Onu görüp de dili tutulmayan kadın görmedim ben. Sonuçta güzel bir kızla büyük bir aktörün aşkı çok çabuk geçebilirdi de. Demek ki alınyazısı diye bir şey var. Çok büyük mücadeleler verdik.

* Bu beraberlik neden kıskanıldı? Siz çok genç olduğunuz ve sizi tercih ettiği için mi?

Bu tip kurumlarda kıskanılmamak mümkün değil. Tabii bu kıskançlıkları hasır altından basına yansıtmaya çalışanlar oldu. Ama başaramadılar. O kadar yalan yanlış şeyler konuşuluyordu ki bizle ilgili. Bunlara cevap vermeye kalksaydık hiçbir oyunumuzu doğru dürüst oynayamazdık. Bunun için mücadele ettik. Ama bizim şahsımızla ilgili en küçük kötü bir söz söylenmedi. Zaten söyleyenin ağzına elimi sokar küçük dilini çıkarırım. Hem neydi bizim yaşadığımız? İki insanın aşkıydı... Tabii ki mayın tarlasının ortasından aldığın adamın faturasını ödeyeceksin .

* Yıldız Kenter `in   bir itirafı varmış eşinizle ilgili; `En büyük aşkım , en büyük zaafım` demiş.

Doğrudur. O olay Vitali Hakko  `nun  evinde olmuştu. Bence çok doğal bir şey bu. Çünkü Yıldız Hanım Cüneyt `in yaşına daha yakın. Ve de o devrede aktör olarak Cüneyt `i çok beğenmiş. Ve bunu çok medeni bir biçimde kocasının yanında itiraf etti.

* Hala aşık olan biri var dediniz. Kimdir o kişi?

Cüneyt `in neslinden hala kuyruk acısı olanlar var.

* Buna inanmak bana güç geliyor. Nedir bu? Kadınların güç savaşı mı?

Vallahi ilk duyduğumda ben de inanmamıştım. Bana saldırılarının sebebini de bunları öğrenince anladım. Ama hem çok iyi aktörsen, hem çok iyi bir yönetmensen, çok iyi bir hocasan, bunların yanısıra genel müdür olmuşsan, timsahlar arasında kuğu olarak dolaşıyorsun. Yine de Cüneyt `in şahsiyeti, bilgisi, görgüsü onların hiçbirine yedirtmedi kendini.

* Cüneyt Bey rejisör ve genel müdür... Siz ise yükselen bir yıldızsınız o yıllarda tiyatroda. Gerçekten size hiç torpili olmadı mı?

Hayır, hiç olmadı.

* Eleştirir miydi sizi? Yani en çok hangisiydi? Hocanız mı, kocanız mı?

 Hiç eleştirmezdi. Çünkü hayran olurdu bana. Çalışkanlığıma ve doğallığıma hayran olurdu. Başkalarını bile rahatsız edecek kadar çalışkandım.

* Güzelliğiniz kıskanıldı mı?

 Ben güzelliğimi hiç fark etmedim. Annem bizi öyle yetiştirmedi çünkü. Hiçbir konuda güzelliğimi kullanmaya kalkışmadım. Bana sahnede faydası olmuş olabilir ama kıskanılmaktan dolayı çok da zararı oldu. Dişler hep kalçalarımdaydı.

* Hala var mı o düşmanlık?

Var tabii. Olmaması imkansız. Zaten biri size düşmansa her zaman düşman olacaktır. Çünkü Allah `ın ona vermediği hediyeler sizde var. Ben acaba aynı durumda olsaydım ne yapardım bilemiyorum. Bilemezsiniz ki karşınızdaki insanın ruh halini. Kumaşı iki metre ama 32 metrelik tuvalet istiyor... Birçok şey yaşadık. Ama bu bedeli ödemek gerekiyordu. Her işin bedeli var zaten. O olmazsa kıymetini bilemeyiz. Sahnede kimseyi kırmadım. Neden? Çünkü ben sahnede, kıskançlıktan canavar olmuş o kadınları gördüm. Yapar mıyım öyle bir şey.

* Bu rol kapma savaşları erkekler arasında yaşanmaz mı?

Erkek de çarıklı zekaysa tabii ki kıskanır. Onunla başa çıkarsınız ama kadınlarla başa çıkmak çok zor. Kaç tane kuyu hazırladıkları belli olmuyor.

* Hiç politik bir tavrınız yok. Çok dobra dobra...

Benim hayatım cam kristal gibi bir şey. Her şey ortada. Kirli noktalar yok ki. Ben buyum. Bir kişi çıkıp da hakkımda bir şey söylememiştir, söyleyemez. O eski aşıklardan (burada yine eşine aşık oyunculardan söz ediyor ve kahkahalar atıyor) biri bile bir şey söyleyemez. Ben çok domuzumdur. Çok hazır cevap olduğum için çok kötüce cevaplar vermişimdir karşımdakine. Mesela bir tanesini söyleyeyim... (Eğilip kulağıma söylüyor. Duyduğum isimle irkiliyorum. Türk tiyatrosunun en bildik isimlerinden biri ile arasında geçen diyaloğu anlatıyor Ayten Gökçer ... Hani şu Cüneyt Bey `in çevresinde olan kadınlardan biri... Onun ağzından duyunca dedikodu gerçeğe dönüşüyor ama tabii yazamıyorum.)

.
.

Ayten Gökçer

.
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org