Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ali AKCA Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ZENGİN ÖLÜM!..
07.11.2005
Ali AKCA
Okunma Sayısı : 4387
Oy Sayısı : 9
Değerlendirme : 4,33
Popülarite : 4,14
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Motorları çalışır çalışmaz yırtıcı bir kükremeyle sıçrayan otomobiller, saatte 200 kilometreye çıkan hızlarıyla bir yerlere çarparak, soluğu kağıda dönüşmüş biçimde alıyorlar. Çılgın atların binicisini yere fırlatması gibi, sürücülerini camdan fırlatıveriyorlar. Geceleri ışıl ışıl parıldayan zengin kentin havası ağır ve sıcak, sakinleri zengin bir ölüme mahkum ediliyorlar.

Asfalt kokulu, bol şeritli oto yollarında otomatik vitesli son model arabalar kent trafiğini umursamadan, kuralları hiçe sayarak vızır vızır geziniyor. Sürücüler birer ?James Dean? olup, sanki ?hızlı yaşa genç öl? ilkesini benimsemişler. Arabalar dört-beş bin c.c. dev motora sahip, benzin sudan ucuz. Yığın yığın gençler,toplumun koyduğu sert kurallara uymayan birer asi gibi.

Bir tutku mu, yoksa imaj mı, yahut içlerindeki boşluk hissini trafik kurallarını çiğneyerek hazlandırıp tatmin etmek mi, bilinmez... Ancak, çirkin, acımasız, katı, saldırgan ve azmış birer trafik canavarı oluveren insanlar; genç-yaşlı, bayan-erkek, açık-kapalı, hatta çoluk-çocuk hepsi bu kentte çılgınca araba kullanıyor. Bayanları sadece yolda kendileri varmış gibi, yol bir tek onlara tahsis edilmişcesine, sağa sola bakmadan doğrudan ileriye atılarak araba kullanıyorlar.  

Olağan bir trafik akışında toy, dikkatsiz, kişiliği oturmamış sürücüler bir şeritten diğerine slalom yaparak bir yıldız gibi kayıp, diğer sürücülerin önüne akıp yol hakkını gasbediyor. Altında şaha kalkmaya hazır bir at gibi homurdanan, zalimleşen beş bin c.c. motorlu araçlarda, delilik haline bürünüp canavarlaşıyorlar. Sanki beyinler sadece gaza basıp ileriye uçmak fikrine odaklanmış... Uçuyorlar ışığa koşan kelebek gibi, sonuç her defasında çok ağır, ölüm ya da ağır sakatlıklar...

Diyelim kentin herhangi bir yerinde, trafik kurallarına uyan normal bir sürücü yolunda seyrediyor. Arkadan şimşek hızı ve şahin farlarıyla son sürat gelen bir trafik canavarı bu sürücünün ensesinde ansızın bitiverip, onu taciz eder, kıl payı savurup geçer, yahut şaşırtır, kaza yaptırır. Dikiz aynasında beliren ve sürekli uzun farlarını yakıp söndürerek insanı çıldırtırlar. Kendisine yol verilsin verilmesin, hemen aracın önüne arabalarını kırıverirler. Sabırsızca güvenlik şeridinden tozu dumana katarak takur tukur ileriye yönelirler.  Çoğu kez masum insanları ölümle yüz yüze getirirler. Bol şeritli yollarda keyifle araba sürmek şöyle dursun, yok olmuş araba enkazlarını gören insanlar endişe içinde, kazasız belasız eve ulaşana dek dua eder.

Ülkenin petrolü, sanki hızlı ölüme koşan gençlerinin damarlarında aniden dolunay görmüş gibi canavarlaşır. Az önce, irkilerek gördükleri kazayı, yere uçan genç şöförünü, ambulansın acı sirenlerini, yığılan insanları hemencecik unutturan canavar ruh onları da ölüm ve ağır yaralanmaya çağırmaktadır. Her an önünüzde oluşacak bir kazaya şahit olabilirsiniz. Sürücü ölmemişse eğer, yerde debelenmektedir, o an sadece acırsınız ve dayanamazsınız. Her defasında yeni bir hayat, taze bir ışık, boşluğa acı ve hüzün bırakarak düşüp söner. Patlayan ön cam ay kırıkları gibi dökülmekte, şakaklardan sımsıcak bir sıvı kayıp inmektedir. Tazecik canlar gül gibi ezilip yok olurken, masum insanları da beraberlerinde alıp götürmektedirler.

Kuveyt trafiğinde sağdan sollamak, özellikle ani hızla sapaklara önden atılmak, zikzaklar çizip yürekleri hoplatmak sanki bir marifettir. Ön tarafını şaha kaldırıp insan bogazlanırcasına bağırarak giden motosikletler, üç şeritte yan yana gelip trafiği kesen gençler, trafiği aksatacak biçimde bayan sürücüleri dört yandan sarıp camdan içeri sarkan motosikletliler oldukça sık görülür. Maksimum seksen kilometrelik yolda yüz elli kilometre hızla giden sürücüler sert virajlarda ya palmiyeli orta banketlere çıkmakta yahut kör bir çılgın gibi yan kaldırımlarda elektrik direklerine vurarak durabilmektedir. Telaşlı, aceleci, parçalanıp arkalarında bir demir yığını bırakıp hızla zengin ölüme koşmaktadır. Sürücülerin hatalı solladığı, kırmızı ışığı ihlal ettiği anlarda ortalıkta olmayan polislerin, onlarcası ölümcül kazalarda aniden kopup gelmektedirler. 

Ehliyeti bakkaldan mı alıyorlar acaba? Zira, her bir Kuveytlinin apayrı bir sürüş tekniği oluşmuş. Gençlerin çoğu ehliyete bile gerek duymadan araba kullanırlar. Erkekler bir elde kehribar bir tesbih, divaniyede şark köşesine yayılır gibi koltuğa gömülmüş, şak şuk sesler çıkararak, bir ayakları diz altında, yahut camdan çıkacak şekilde trafik canavarı olmuşlar. Ellerde hiç susmayan cep telefonları... Saatlerce süren telefon konuşmaları, bu yüzden kağnı hızına kadar inen trafik, kimsenin istifini bozmaması, yol geçiş üstünlüğüne önem verilmemesi enteresan bir durumdur. Kimileri hazır yiyecek ellerinde, kimileri kahvesini içerek süratle geçer insanın yanıbaşından. Arabasında dizüstü bilgisayarını açıp oyun oynayan geçlere ne denir bilememe. Artık bilinsin ki, Kuveyt?in üç şeritli otoyollarında trafik canavarları cirit atıyordur. Her an masum birileri bunlara yem olabilir. Son hızla gelirler arkadan, sağ veya soldan, aniden ve müthiş bir  hızla geçip giderlerken, şanslı olup darbe almayan insanın yüreğini adeta yerinden oynatırlar. Egzozdan ateşler saçarak, gürültüyle, arabaları patlatırcasına hızla sürerler.

Bayanları, simsiyah çarşafları içinde "at gözleri" ile habire ileriye atılıp dururlar. parlatılmış esmer tenleri, sürmeyle bir derece daha irileşen gözleri, ateş kırmızısı dudaklarıyla, sadece gözlerinin açık kaldığı siyah ipek örtüleri altında, yan aynalara bakmak yerine yan sürücülere göz süzerek kışkırtırlar. Araba içinde oyun ve cilvelerle erkekleri baştan çıkartmaya uğraşırlar. Onlara habire kur yapıp, trafiğin aksatılıp allak bullak edilmesine neden olurlar. Kimilerinin kucaklarında çocukları, direksiyonda emzirerek araba kullanır. Kimleri gazetesini direksiyona yaymış okuyarak yalpa yapa yapa ilerler. Bu kadınların kimilerine tarafikte hata yaptığı için sataşırsanız vay halinize? Aman ha! Aklınızda olsun!.. Onlarla tartışılmaz.  Kim olursanız olun haklı olan sadece onlardır. Polislerde onların tarafındadır.

Tüm bu korku dolu trafikte, korna sesi en son duyulacak sestir. sadece bayanlar, oda küfür olsun diye basarlar kornaya. Ancak, araba ile kuyrukların en ön safına geçebilir. Kimse bundan rahatsız olup, laf atmaz, levye veya torpido gözünde sakladığı silahı ile insanın üzerine saldırmaz, bıçak çekmezler. Bu denli canavarlaşan trafikte ?Sen geçersin, ben geçerim, neden yol vermiyorsun?? münakaşasının görülmemesi ilginçtir. En sol şeritten en sağa geçip dönemece uçuverilir. Yol kenarındaki kaldırımlara çıkıp oradan süratle ışıklara kadar ilerleyip en öne geçerler... Kuveyt?te sinyal vermek sadece yabancılara mahsustur. Onlarda Kuveytlilere uyup giderek bu alışkanlığı unutmaktadırlar. Trafik bir yerlerde nedensiz yere tıkandığında hiç kimse rahatsız olmaz...Bir kaza olduğunda, kilometrelerce araç kuyruğu uzadıkça insan kendisini otoyola mahkum olmuş hisseder. 

Kuveyt?e gelen yabancılara iki şey önerilir: Güvenli olduğu için büyük otomobil alması,  çünkü bu ülkenin sıcaklığına klimasının ancak dayanabilir. İkinci el otomobilin alınacaksa, muhakkak tanınmış birinden veya diplomattan alınması. Sakın ola bir Kuveytli?den araç alma!... Nedeni, ikinci el sağlam bir araba bulmak adeta imkansızdır. Kuveytlilierin ellerinde araçlar çok kısa sürede hurdaya dönüşmektedir. Trafik departmanı verilerine göre, otoyol ile ana yollara yüz yirmi klimalı kamera yerleştirilmiş olmasına rağmen hızdan kaynaklanan kazalarda ortalama günde bir kişi hayatını kaybetmekte ve binlerce kişi yaralanmaktadır. Ölümlü kazalar engellenmek için video kamera, foto radar gibi teknolojik imkanları kullanılmakta, fakat zengin ölüme hevesli sürücüler bunları önemsememektedir. Bir yılda kırk beş bin kaza ne demektir?

Kentliler trafik kazası yapıp ölenlere kendi aralarında ?şehitlik mertebesi? dedikleri payeyi verirlermiş. Trafik kazasına maruz kalmayan aile yok gibidir. Kuveyt yollarında her an bir kaza ile karşı karşıya kalmak mümkündür. Hemen hemen yılın altı ayı elli dereceden fazla sıcaklık altında geçmekte ve sürücüleri etkilemektedir. Sık sık şiddetli kum fırtınaları görüş mesafesini yok etmektedir. Ocak ayında yağan yağmur ise, oto yollarda biriken suların sağa sola savrulması nedeniyle trafiği ağırlaştırmaktadır.  

Aslında ?hiç ölmeyecek gibi çalışmak, yarın ölecek gibi ibadet etmek? prensibinin kural sayıldığı bir ülkede, gençler nasıl  ?hızlı yaşa, genç öl? piskolojisine kapılmışlar anlamak çok zordur. Olsa olsa, tüm bu gerçekler; petrolden elde edilen zenginliğin vurdum duymaz biçimde hoyratça israf edilmesinin yansımaları; "Vakit nakittir" atasözünün, "Nakit vakittir" şekline dönüşüp, zamanın değersizleşmesinden  oluşmuştur.

Zenginlik iyidir, zararı dokunmaz derler, tıpkı sıcaklık gibi. Ancak, nasıl aşırı sıcaklık insanı gün gelip yakarsa, zenginlikte kent sakinlerini tek tek gelişi güzel zengin bir ölüme ulaştırır. Tıpkı Kuveyt'te yaşananlar gibi. Kabarık cüzdanların cesaretlendirdiği "hızlı yaşa genç öl" yaşam tarzının verdiği sahte mutluluk uzun sürmemektedir.

Dünya çok değişti. bir sabah işe giderken ne olacağını, nelerle karşılaşacağınızı asla  bilemiyorsunuz...

   Kuveyt, 5 kasım 2005

  Ali AKÇA

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org