Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Uluç Gürkan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Her şey 3 Ekim için..
28.09.2005
Okunma Sayısı : 3507
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

3 Ekimde AB ile müzakere süreci başlayacak mı? Başlarsa, bu neyin pahasına olacak?

Bu soruyu yanıtlamak için, öncelikle dün Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yaşananları anımsayalım.

AP, Türkiye’nin gümrük birliği uygulamasını AB’nin yeni üyelerine genişleten ek protokolün  oylamasını erteledi. Buna karşın, “Ermeni soykırımını tanımasını” Türkiye’nin üyeliği için önkoşul saydı. Bir anlamda, “Ermeni Konferansı toplandı da ne oldu” diyenlere de yanıt vermiş oldu.

AP’nin bu kararları ne anlama geliyor?

Öncelikle, bugünkü AB Daimi Temsilcileri toplantısında Müzakere Çerçeve Belgesi konusunda uzlaşma sağlanması olasılığı azalmıştır. 

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn, “Bugüne kadar görülen en katı Müzakere Çerçeve Belgesi’ni Türkiye için hazırladık” demişti. Şimdi Fransa, Avusturya ve Yunanistan ile Kıbrıs Rum Kesimi, bu belgeyi daha da katılaştırmayı deneyecek, Rumların tanınmasıyla ilgili bağlayıcı bir ifadeye yer verilmesi için ısrar edecek. Ayrıca Türkiye’den Kıbrıs Rum Kesimi’nin uluslararası örgütlere ve anlaşmalara dahil olmasıyla ilgili vetosunu kaldırmasını, böylece Rumların NATO ve OECD’ye üye olmasını engellememesini isteyecek.

*          *          *

Peki, bugünkü Daimi Temsilciler toplantısında Türkiye karşıtları Müzakere Çerçeve Belgesi üzerinde uzlaşmayı engellerse ne olur?

Bu durumda belge üzerindeki nihai uzlaşma, 3 Ekim sabahı yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısına bırakılır. Türkiye de, ister istemez bir emrivakiyle karşı karşıya kalır.

Açık anlatımıyla Hükümet, Dışişleri Bakanları toplantısının hemen ardından yapılacak Hükümetlerarası Konferans’a katılıp katılmama konusunda zora düşer. Katılsa, üzerinde hiç çalışamadığı bir belgeyi kabullenmiş olur. Katılmasa, bugüne kadar gerçekleşmesi için her şeyi yaptığı, her türlü ödünü verdiği 3 Ekim müzakerelerini kendisi kesmiş olur.

Bu, Hükümet için son derece zor, hiç istenmeyen bir durum.. Bu nedenle,  AB Dönem Başkanı İngiltere’den Müzakere Çerçeve Belgesi’nin öncelikle biçimlenmesinin istediği, İngiltere’nin de bugünkü Daimi Temsilciler toplantısı için söz verdiği Dışişleri Bakanlığı kulislerinde konuşuluyor.

Bakalım, AP’de dün yaşananlar sonrasında İngiltere bu sözünün gereğini yapabilecek mi?

*          *          *

Aslında, Türkiye’nin bu koşullarda beklemesi gereksiz. Müzakere Çerçeve Belgesi, İngiltere’nin söz verdiği gibi bugün belirlense dahi, Türkiye için kabul edilmez koşullar içeriyor. .

            Belgede  “ucu açık” müzakere sürecinin, Kopenhag kriterleri yanında “AB’nin hazmetme kapasitesine” bağlı olduğu açıkça belirtiliyor. Böylece Türkiye’ye, “üyelik için asıl olan senin hazır olman değil, benim hazır olmamdır” mesajı kesin bir dille iletiliyor.

Ötesinde, bu “hazmetme kapasitesi” AB çevrelerinde sadece ekonomik bir koşul olarak algılanmıyor.  Danimarka Başbakanı Rasmussen’in ''Suriye, Irak ve İran'la sınırı bulunan bir AB tahayyül edebilir miyiz?'' sorusuyla, Türkiye’nin sınırları da hazım listesine alınarak siyasileştiriliyor. 

AB’nin Türkiye ile ilişkilerinde böylesine küstahlaşması, AKP Hükümetinin basın ve iş çevreleri tarafından gözü kara desteklenen teslimiyetçiliğinin sonucudur.

Buna rağmen,  iş çevreleri ve bir kısım basın Hükümeti teslimiyetçiliğini sonuna kadar  sürdürmeyi telkin ediyor. “Müzakerelere başlamak Çerçeve Belgesi’nin içindeki her şeyi kabul etmek anlamına gelmez” diyenler dahi olabiliyor.  

Bu doğru değildir.

Çerçeve Belgesi belirleyicidir. İçindeki her koşul, müzakere süreci bakımından bağlayıcıdır. İsterse daha fazla katılaşmasın, mevcut şartlarıyla kabul edilmesi dahi, Türkiye’ye AB yolunda destek değil, köstek getirir. 3 Ekim için her şeyi yapmak, tam üyeliğin yerine sözde “imtiyazlı uyduluğun” yolunu açar.

.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org