Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Selim Güneş Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
YAŞADIĞIM, BİLDİĞİM ve SEVDİĞİM İSTANBUL
30.08.2008
Selim Güneş
Okunma Sayısı : 1671
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

YAŞADIĞIM, BİLDİĞİM ve SEVDİĞİM İSTANBUL


Büyük ağabeyim üniversiteyi kazanmıştı.

Diğer bir ağabeyim Kuleli Askeri Lisesi'nde okuyordu. Ben ilkokulu, benden bir büyük ağabeyim de ortaokulu yeni bitirmiştik. Daha iki yaşımdayken bir kaza sonucu babamızı kaybettiğimizden, annem öğrencilik yaşamları başarılarla dolu dört erkek evladını okutup,  onlara iyi bir gelecek sağlamak için İstanbul'a taşınmamıza karar vermişti. 

O zaman amcamın bir kamyonu vardı. Bir gün amcam ve onun oğlu da bizimle beraber olmak üzere, kamyonu ev eşyalarıyla doldurup İstanbul'a geldik. 1972 yılıydı. 

Lodos rüzgarının Boğaziçi'ni çalkaladığı bir havada yine ilk kez bindiğim arabalı vapurla bata çıka Harem'den Sirkeci'ye geçerken,  ilk defa gördüğüm bu şehrin karşı konulamayan esrarengiz cazibesi görsel hafızamı daha o anda esir almıştı.

Ortaokul ve lise yıllarım oturduğumuz Kocamustafapaşa semtinde geçti.

Davutpaşa genç takımının oyuncusu olarak o zamanlar henüz futbol sahası olan Çukurbostan'da top peşinde koşardım.  Şehremini'ye sinemaya giderdik.  Başka yerlere girmeye yaşımız tutmadığından, aynı zamanda surlarına da tırmandığımız Samatya semtindeki eski bir kıraathane, yırtık çuhalı bilardo masasıyla ilk ıstaka vuruşlarını kaçamak öğrendiğimiz yegane mekan olmuştu. 

Liseli gençlik yıllarında okulu kırdığımızda banliyö trenine atlar hem top oynamak, hem de sandal sefası yapmak için Menekşe sahiline uzanırdık.

Yıllar geçtikçe İstanbul'un farklı semtleri, farklı sokakları, farklı yüzleriyle de tanışıyordum.  Lise son sınıftayken Levent'e taşındık. Üniversite yıllarımda hayatıma giren briç dolayısıyla Beşiktaş çevresine sıkça uğrar olmuştum. Satranç merakım başlayınca da Beyoğlu'nu mesken tuttum.

Askerliğimi yedek subay olarak yaptığım Ankara'dayken, bir gecede sabahlayarak okuyup bitirdiğim Yaşar Kemal'im "Deniz Küstü" isimli romanıyla İstanbul'u ne kadar çok sevdiğimi ve artık İstanbul'suz yapamayacağımı anlamıştım. Hala daha da İstanbul'un dışında yaşayabileceğim ikinci bir şehrim olmadı.

Kendi İstanbul'umun peşinde şehir içi yolculuklarım da sürüp gitti. 1986 yılında Levent'ten ayrılarak Anadolu yakasındaki Bostancı'ya ve 1999'da da İdealtepe'ye taşındık. 

1995 yılında eşimle birlikte bir haftalığına Paris'e gitmiştik. Yola çıkmadan önce gezilip görülmesi gereken yerleri, müzeleri ve fotoğraf çekebileceğim mekanları araştırırken Robert Doisneau'nun albümünü aldığımda, Paris'in kendine özgü havasını ve ruhunu benim asla yakalayamayacağımı hissetmiş ve gidince de Paris'te sadece anı fotoğrafları çekmiştim. İşte o anı fotoğraflarıyla dönmüştük seyahatimizden. Bir de benim için önemli bir kararla: Artık yaşadığım, bildiğim ve sevdiğim şehir olan İstanbul dışında fotoğraf çekmeyecektim.

1998 yılında Yusuf Darıyerli'yle birlikte gerçekleştirdiğimiz İstanbul-İstanbul isimli sergi, bu kararıma dayalı yaklaşımımın ardından çok verimli geçen üç yılın sonunda ortaya çıkan bir çalışma olmuştu.

İstanbul hep o ilk karşılaştığımız andaki gibi Harem'den Sirkeci'ye, Asya'dan Avrupa'ya, doğudan batıya doğru zaman zaman sert esen lodosa bağrını vermiş bir andan diğerine koşar adım gidiyordu. 1995'de fotoğraf çekeceğim mekanı sınırlamayı tercih ettim. 2000 yılından itibaren O'nda akıp giden zamanı ancak yatay kadrajlı fotoğraflarla yakalayabileceğimi anladım. 2003'e geldiğimizde benim için İstanbul bundan böyle sadece 24 mm objektife sığabiliyordu.
 
1991 yılında gerçekleştirdiğim dia gösterimin adı "Benim İstanbul'um"du. Ne varoşlar, ne yeni yeni inşa edilen siteler, ne de gökdelenlerin boy gösterdiği semtler benim İstanbul'um olmadı.

Bu albüm çocukluğumdan itibaren yaşadığım, bildiğim ve sevdiğim benim İstanbul'umda, 2000 ile 2006 yılları arasında, 24 mm objektif kullanarak yatay kadrajda çektiğim fotoğraflarımdan oluşuyor.

Selim Güneş
Nisan 2008

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org