|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Başarıyı Sağlayan Temel Unsurlar
14.05.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
7186 |
|
|
Oy Sayısı : |
4 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
3,01 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Başarıyı Sağlayan Temel Unsurlar Üzeyir Garih
. . . Bu yazı Sayın Üzeyir Garih'in vefatından sonra onun anısına ''İş Hayatımdan Kesitler ve Gençlere Tavsiyeler'' isimli kitabından alınıp onun Türklider Odasına konulmuştur... . .
Başarıyı Sağlayan Temel Unsurlar
Benim çok sevdiğim ve saydığım bir ağabeyim olan Dr. Necdet Egeran 'la keyifli bir görüşme yapmıştım. Kendileriyle görüşür ve tartışırken Türkiye'de iş dünyasının ve işadamının başarılı olma koşulları üzerinde oldukça ilginç fikirlere sahip olduğunu gördüm. Beni çok etkileyen sözleri söyledi, ben de bunların notlarını almaya çalıştım.
Bu yazıyı kendisinden almış olduğum ilhamla aktarmayı da, özellikle genç işadamları için de çok faydalı görüyorum. Belki onlara bir mesaj verebilmiş olurum diye düşünmekteyim.
Egeran'a Göre Başarı
Sayın Dr. Necdet Eregan'a göre başarıyı sağlayan temel unsurları 3 ana grupta toplamak mümkündür.
Bunlar yetenek, fırsat ve zamandır.
Bunları kendilerine göre ayrı ayrı tanımlayan Sayın Egeran demektedir ki yetenek, insanda doğuştan mevcut akıl ve zekayla, sonradan kazanılan bilgi deneymin birleşmesinden meydana gelen bir ögedir. Tabii insanda akıl ve zekanın bir tavanı vardır.
Doğuşta da bu tavan kromozonlar tarafından belirlenmiştir. Ancak insanlar genellikle bu tavana kadar akıl ve zekalarını ne geliştiriler ne de kullanırlar. Hatta bunun çok altında kalındığı da bir gerçektir.
İşadamları akıl ve zekalarını küçüklükten başlayarak geliştirmeye ve tavanlarına ulaşmaya çalışmalarıyla başarıya ilk adılarını atmış olurlar.
Elbetteki bu tavanın altında bir genişlik üretmek insanın elindedir. Bunun da bir sınırı yoktur. Kültürün eğitim öğretimle ilgili olmasının yanısıra görgü ve bilgi, yılların ürünü olarak ortaya çıkar.
Ancak burada bilgi ve deneyimin satın alınabilme olasılığının da var olduğunu gözardı etmemek gerekir.
Bir iş adamı, iyi bir seçim yaparak, yanında bilgili ve deneyimli personel kullanabilir. Bu bilgili ve deneyimli personeli kullandığı takdirde kendisinin şahsen edineceği bilgi deneyim dönemini de çok kısa tutabilir.
Sadece kendi kapasiteleriyle çalışanlar hayat boyu bilmedikleri yeni yeni güçlüklerle karşılaşırlar.
Esasen deneyim, insanları yaralamış olan silahların çatısından meydana gelir. Dolayısıyla başkalarının almış olduğu yaralardan yararlanmakta fayda vardır. Yetenek, Fırsat ve Zaman Üçlüsü
Yetenek, fırsat ve zaman üçlüsü başarının temelini oluşturur.
Sayın Egeran ikinci öge olrak fırsattan söz etmişti.
Fırsatı da kendisi şöyle açıklıyor:
"İnsanın oturduğu yerde fırsat beni bulsun diye beklemesi anlamsızdır. Böyle bir fırsat doğabilir ancak bu hayatta bir defa gelebilir ve şans olarak nitelenir" esasında şans öngörülmeyen olayların meydana getirdiği olaylardır.
Kendiliğinden gelen şansın en parlağı, doğuştan bir zengin ailenin çocuğu olmaktır.
İşadamı sadece şansa güvenmemelidir. Fırsatları kendisinin doğurması gerekir. Daha doğrusu fırsatların peşinden koşmalı ve onları yakalamalıdır.
Bu arada şans yani öngörmediği olaylar yardımına gelirse kendisne ne mutlu… Meslea bir teknolojinin gelişmesi ya da bir harp çıkması… Aslına bakarsanız bunlar dahi öngörülebilir.
Eğer dikkat edilirse Sayın Egeran kendi hayatında bu konuda pek çok gözlem yapmıştır.
Bunlara dayanarak şunu söylemektedir. "İlk büyük servetlerini hilesiz yapmış iş adamlarımızı çevrenizde çoklukla görebilirsiniz. Bu durumlarda dahi servetin korunması, büyütülerek korunması yeni fırsatlar bulmaya ve bunların arkasından koşmaya bağlıdır."
Sayın Egeran modelinde üçüncü öge olarak da, zaman öngörülmekteydi.
Kendisi zamanı nakit para gibi düşünmek gerektiği inancında. İnsanı bir banka olarak gördüğünüzde, zamanı hareket halinde olan bir sermaye olarak değerlendirmek mümkün olur. Bu sermayeyi iyi ve tam kullanmazsanız banka batar. Onun için zamanı boş geçirmemek ve çok iyi kullanmak da başarının vazgeçilmez koşulları arasında yer alır.
İnsanlar gençliklerinde zamanlarını çok rahat sarf ederler.
En kıt şey olan zaman vardan yok olan tek şeydir.
Hatta uyku esnasında bile zamanı bilinçaltını çalıştırmak suretiyle değerlendirmek mümkündür ve bu elde olmadan yapılıyor.
Deneyim ile anlaşılıyor ki, bir problemi iyice belirleyip bilinç altına ittiniz mi, uyku esnasında bu problem etraflıca incelenir, irdelenir ve sonuçta bir çözüm bulunup bilinç üstüne çıkar, uyanıldığında probleminizin hal yolunu kendiliğinizden bulmuş olursunuz.
Bu benim de başıma çok kere gelmiştir. Arasıra çok önemli, stresli bir problem getirdiklerinde bunu yazana kadar bir düşünelim derim. Aslında bunu kafanızın bir köşesine yerlerştirir başka işlerle uğraşırken o problemin çözümü bir yanda filizlenir, çözüm kendi kendine oluşur.
Başarının oturduğu temel üzerine de eseri oturtmak ve çatısını tamamlamak gerekir.
Eserin gövdesi iş adamının manevi özellikleri olan dostluk , ahlak ve şefkattir.
Başarıda bu üç özelliğin ne derece etkili olduğunu söylemeye bile gerek yokur.
Dostluk yeni iş olanaklarının doğmasını sağlar. Artık dostluk şirketlerde halkla ilişkiler adlı bölümlerde bilimsel metotlarla sağlanıyor.
Birçok şirketlerde iş geliştirme grupları vardır ve bu gruplarda kolaylıkla dostluk kurabilen insanlar başı çekerler.
İnsanlık tarihinde ve medeniyetin oluşmasında en büyük keşfin işbirliği olduğunu biliyoruz.
İş adamlarının ortak çalışma projeleri , yani yaptıkları joint ventureler, en büyük başarıların geliştiği yoldur. Birbirini tamamlayan insanlar bu tamamlamayı dostluklarla sağlayabiliyorlar.
Sözünü ettiğimiz yapıtın gövdesinin ikinci unsuru ise ahlak olarak öngörülmüştür.
Ahlaktan maksat doğruluk, dürüstlük ve kendi kendine saygıdır, saygın olmaktır.
Sayın Egeran bunun için de insanın zaman zaman nefis muhasebesi yapması gerektiğini özellikle vurguluyor ve diyor ki:
"İş adamının her akşam yatmadan önce kendi gözlerinin içine bakarak doğruluk, dürüstlük ve kendi saygınlığını kaybetmeden o gün işlerini yürüttüğüne kanaat getirmesi lazımdır."
Bu nefis muhasebesinin işadamlarına yeni yeni olanaklar da sunacağı açıktır.
Şefkat
Sözünü ettiğimiz gövdenin üçüncü ögesi de şefkattir.
Şefkat iş adamının temaslarında hareketlerini dengeleyici bir etki yapar. Uygun davranışlarla sessizlik içerisinde insanın kararını vermesini ancak şefkat sağlayabilir. Aslında fevrilikten, bencillikten ve çıkarcılıktan uzaklaşıldığı nispette insanlığa ulaşılabilir.
Şimdi yapıtın gövdesini örten, onu tamamlayan, bütün büyüklüğüyle ortaya çıkaran çatıyı da Sayın Egeran'la ele aldık.
Sayın Necdet Egeran diyor ki, bir iş adamının yeteneklerini kendisi ve yakın çalışma arkadaşları için yeterince geliştirdiği , fırsatları çok iyi yakaladığı zaman olağanüstü gayretle kullandığını farz edelim. Yani bu işin temeli kurulmuştur.
Dostluk ahlaklılık ve şefkat formülünü de uyguladığını kabul edelim. Acaba bunlar fevkalade bir başarı için yeterli midir? Bunlar insanı bir başarıya götürür ama fevkalade başarılar başka bir grup özelliğe de gereksinim duyar. Bunlar da tolerans, alçak gönüllülük ve evrensel zihniyettir.
Tolerans başkalarının görüşlerini dikkatle ve sabırla dinlemek ve önerilerin olduğu gibi kabullenmek değildir.
Toleransın bir sınırı vardır, o da kanaattir.
Toleransınızın hiçbir zaman kanılarınızdan fedakarlık derecesine ulaşmaması gerekir.Aksi halde tolerans yozlaşmış bir hoşgörü haline gelir.
Güveni sarsıcı bir etki yapar. Çünkü güven başarıda en önemli ögelerden biridir.
Üstün başarılar tolerans, alçak gönüllülük ve evrensel zihniyetle kabildir.
Ve Sayın Egeran diyor ki, en son fakat en önemli başarı unsuru ise evrensel düşüncedir. Milliyetçiliği dengede tutmak, şovenist düşünce ve davranışları önlemektir. Bu suretle iş adamının ufku genişler ve kendisini taassup sınırından kurtarır.
Bir taraftan iç dünyaya diğer taraftan da dış dünyaya kolayca açılmasını sağlar. Böylece büyük düşünür ve büyük işlere yönelir.Bu nedenle evrensel düşünme alışkanlığı, evrensel zihniyeti elde etmeyi sağlar. Bu da başarı adlı yapıtın en göz alıcı en çarpıcı parçasıdır.
Başarının temelini, gövdesini, çatısını oluşturan unsurları Necdet Egeran böylece anlatıyor ve anıtsal bir başarı modeli ortaya koyuyor.
Gayet tabii ki bütün bu açıklamaya çalışılan başarı unsurlarını kullanabilmek ayrı bir ustalıktır.
Herşeyden evvel hırs ister.
İtici bir enerjiye ihtiyaç vardır.
Ancak hırsı ihtiraslara dönüştürmemek lazımdır, yoksa insan bir anda bir hedefe varmakla yetinmeyerek birçok hedefe birden varma hırsına kapılır.
Kolayca varabileceğimiz ilk hedefi bile kaybetme durumuna düşebiliriz.
Bu yüzden hırsı dozunda tutmak , başarı unsurlarını da gereği kadar kullanmak zorunluluğu vardır. Bu hususta çok dikkatli olmak da başarının sırrıdır.
Başarı unsurlarının kullanılması ayrı bir ustalıktır.
Hırs ister, itici bir enerji gerekir.
Necdet Egeran'la yaptığım bu konuşma beni çok duygulandırdı, çok düşündürdü. Kendisini bu konularda çok haklı gördüm ve bunu kendime saklamayarak, genç okuyuculara, işadamlarına, genç işadamlarına aktarmayı görev bildim.
KISSADAN HİSSE
Esasında şans öngörülemeyen olayların meydana getirdiği olaylardır. Kendiliğinden gelen şansın en parlağı, doğuştan bir zengin ailenin çocuğu olmaktır.
KISSADAN HİSSE
Tolerans başkalarının görüşlerini dikkatle ve sabırla dinlemek, onlara saygı göstermektir. Ancak bu başkalarının düşünce ve önerilerin olduğu gibi kabullenmek değildir. Toleransın bir sınırı vardır, o da kanaattir.
. . .
Üzeyir Garih Gözüyle Kimdir Başarıları Linkler Kendi Sesiyle Fotograf Albüm Kitap Tavsiyeleri TV Tüm Yazıları Üzeyir Garih Odası Lider Arama
. .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|