Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Semih Saygıner Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Şampiyon Olmak için Doğdum
21.11.2008
Okunma Sayısı : 14594
Oy Sayısı : 24
Değerlendirme : 4,42
Popülarite : 6,1
Verdiğiniz Puan :
 

 

Şampiyon Olmak için Doğdum
Semih Saygıner
.
.

Yaşa Dergisinden Esra Melek Yiğitsözlü hanım'ın yaptığı söyleşimi sizlerle paylaşmak istedim…
.
.

"Şampiyon Olmak için Doğdum"

Bu sporda bu kadar başarılı olacağınızı tahmin  ediyor muydunuz, hedefiniz bu muydu?

SS: Hep  çok iyi olmak istiyordum, ama başarılı  olacağımı  bir süre sonra anlamaya başladım. Yurtdışına ilk çıktığım dönemlerde yabancı  dilim olmadığı için yabancılık çektim.

Katıldığım ilk turnuvalarda bu konudaki  çekingenliğim nedeniyle benden zayıf kişilere yenildim. Kendi çabamla yedi dil öğrenerek  rakiplerimi tanımaya başladım ve bu sporda iyi bir yerlere gelebileceğimi anladım.

Çevremdekilere kısa sürede dünya şampiyonu olacağımı söylediğimde herkes güldü,  ama bilinçli olarak çalışmalarımı sürdürdüm. Bir süre sonra herkes söylediklerimi yapabileceğimi anladı.

İlk yendiğim  oyuncu da 1992'de o yılın  şampiyonu Ceulemans'tı. 3-0 yendiğim maç Almanya'da canlı  yayında, Türkiye'de de Tele On'da verildi.

O maç hayatımı değiştirdi.

Ertesi gün sokaklarda herkes beni tanıyordu.

O günden  sonra Türkiye'de bilardoya bakış değişti ve herkes ilgi göstermeye başladı.

1993'te de Türkiye Bilardo Federasyonu kuruldu.

Başarınızı neye borçlusunuz?

SS: Ciddi bir özgüvenim var. Nerede olduğumu bilerek kendimi hep eleştirdiğim gibi  başkalarının  eleştirilerine de açık oldum.

Kapris ve kibir yapmadım.

Disiplinli  çalışıp  antremanlarımı aksatmadım.

Bu işte başarılı  olmak için yeteneğim  tek başına yeteceğini düşünmediğimden, kendimi  geliştirmek için mücadele ettim.

Yabancı diller öğrendim. İngilizce, İspanyolca, Hollandaca'yı iyi konuşuyorum. Japonca, Korece, Almanca ve Arapça da biliyorum.

Yeniliklere ayak uydurdum.

Bilardoya yenilikler getirdim.

Maçlarınızda oldukça soğukkanlı görünüyorsunuz. Nasıl konsantre oluyorsunuz?

SS:Konsantrasyon  en son gerekli.

Öncelikle bilardoda  bilgi ve birikim  sahibi olmak gerekiyor.   

Oyuna, kendine ve toplara hakimiyet gerekiyor.

Bilardo için zeka sporu denilir, ama zeka da tek  başına yetmez.

Bilardoda düşündüğünüz şeyleri sporcu  kimliğinizle hayata geçirmek  için ciddi antremanlar yapmak gerekiyor. Ben bunları  dikkate alarak konsantre oluyorum. Bu nedenle maçlarda oldukça soğukkanlıyımdır.
.

Semih Saygıner
.

Maçlarınızı nasıl  yönetiyorsunuz?

SS: Maçı kazanmaya odaklanıyorum. Maç sırasında yaşayacağım zorluklarla mücadele için kendimi  güçlendiriyorum. Maçlarda yalnızca kendi  oyunuma konsantre oluyorum. Sonrası kendiliğinden geliyor.

Maçlara nasıl hazırlanıyorsunuz?

SS: Ciddi bir hazırlık süreci  geçiriyorum. İki ay önceden  çalışmalara başlıyorum. Haftada dört gün spora gidiyorum. Fitness yapıyorum,  bisiklete biniyorum, koşuyorum. Kondisyonuma dikkat ediyorum. Kendimi güçlendiriyorum.

Rakiplerinizi  maç öncesinde araştırıyor musunuz?

SS:Bütün oyuncuları tanıdığım içim  herhangi bir araştırma yapmıyorum.

Ciddi bir hazırlık  süreci geçirdiğim  için zaten kendimi rakiplerimden  önde hissediyorum. Rakiplerim bunu  hissettiği için  avantajlı oluyorum. Bu nedenle onların  nasıl hazırlandığını, maçta neler yapacağını düşünmem.

Açılış vuruşunun  dışında hiç yorum yapmam.

Çünkü pozisyonların  ne olacağını  bilemediğimiz için  oyunun  nasıl gelişeceğini tahmin edemeyiz. Bu hem gizemli hem de zor bir durum.

Maçlarda pozisyonlara  göre düşünüp harekt ederim.

Yalnızca bir atış  sonrasını düşünürüm.

Bilardoda gösteri amaçlı  teknikleriniz insanları  size hayran  bıraktı. Bu teknikleri  nasıl ürettiniz?

SS: Bizde bilardo  kahvehanelerde oynan  bir spor olarak görlüyordu. Ben de dünya çapında bu spora renk  vermiş biri olarak  işin sevimli taraflarını ön plana çıkarmayı ve bilardoyu sevdirmeyi amaçladım.

Bilardoyu hem komik hem de şaşırtıcı hale getirdiğim için insanlar ilgi duydu. Hem Türkiye'de hem de dünyada bu spora değişik  bir bakış getirdim.

Komik hikayeler anlatarak şov yaptım. Amacım  ne kadar iyi olduğumu  göstermek değil, insanları  eğlendirmekti.

Dünyada ilk kez benim geliştirdiğim tekniklerle bilardonun  popülaritesi attı.

Kaç tane ıstakanız var? Sizin için  uğurlu  olan var mı?

SS: Bilardoda başarılı olmak için  iyi bir ıstakaya sahip olmak gerekiyor. Birkaç tane ıstakam var, ama yaklaşık üç yıldır kullandığım  ıstakamın uğurlu  olduğunu düşünüyorum. Istaka değiştirmeyi sevmiyorum.

Unutamadığınız atışınız ve maçınız hangisiydi?

SS: Las Vegas'ta Torbjorn Blomdahl'la oynuyorduk.

Bütün  maç boyunca gerideydim. Maç 2-0 olduğunda mola vermiştik.

Molada başkan yanıma gelerek  onu durdurman gerektiğini söyledi. Maçın geri kalan  kısmında yıkılmayan  savaşçı edasıyla mücadele verdim.

Maç 14-14 olduğunda rakibimin son bir vuruşu kaldı.

Yaptığı atışın sayı olacağını gördü, ama ikinci vurduğu topun  önüne vuracağını ve sayıyı alamayacağını farkettiğinde ani bir dönüş yaparak  hızla oturma yerine geldi. Ben de aynı  anda hızla masaya koştuğum için  onunla göğüs göğüse çarpıştık.

Çok heyecanlı gelen maçı kazandım.

Bugüne kadar beni en zorlayan rakip oydu.

O günü unutamam.

Ayrıca bilardo  literatürüne geçen  41 atışım var. Onların  da benim için  yeri farklıdır.

Bundan sonrası  için hedefiniz nedir?

SS: Bilardodaki misyonum hala bitmedi.

Şampiyonluk almak için mücadele edeceğim.

Ben şampiyon olmak için doğdum.

Bilardoya başka katkılarda bulunmak  için kendi adımla ıstaka üretimi yapmak  istiyorum.

Yakın  zamanda bir ıstaka firmasıyla anlaşıp üretimlere başlayacağız.

Türklerin  de iyi malzemeler ürettiğimi  göstermek istiyorum.

Istakaların altına küçük bir Türk bayrağı koyacağım.

Bilardo masası üretimiyle ilgili de bir çalışmam var.

Mynet'le internette bilardo  oynama programı yaptık. Bu da beni çok heyecanlandırdı.

Ayrıca aktif  spor hayatım bittiğinde sporcu yetiştirmek istiyorum.

2005 Dünya Milli Takımlar Şampiyonası'nda başarılı  olamamanızın  nedeni neydi?

SS: 2005 Dünya Milli Takımlar Şampiyonası'na başka bir ekiple maça 15 gün kala hazırlanmamı istediler. Bu kadar sürede  bir maça hazırlanamayacağımı anlatmaya çalıştım, ama ülkemde bunu  benden istediler.

Bu hata nedeniyle Türkiye 2003-2004 yıllarında dünya şampiyonuyken  2005'te gruptan  bile çıkamadık. Bu işte emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Hiçbir ülkede böyle bir şey olamaz.

Maçlara iki buçuk ay öncesinden  hazırlanılır. Bizim iki  yıl üst üste dünya şampiyonu olmamız ciddi bir çalışmanın  ve emeğin ürünüdür. Biz çalıştık, karşılığında ceza aldık. Bu tepkiyi kendi adıma değil,  ülkem adına verdim.

Tayfun Taşdemir'le gitseydik  dünya şampiyonu olurduk.

Neden gönderilmediğimizi  hala anlamış  değilim. Bu konuda haklı olduğumu  her platformda anlatmaya hazırım. Çok üzgünüm, unutamıyorum.

Bu kırgınlıklarıma karşın  hala projeler üretip, Türkiye'de bilardonun  gelişmesi için çalışmalar yapıyorum.

Semih Saygıner bilardoda dünya çapında bir marka oldu. Türkiye'nin bilardo ile markalaştırılması için neler yapılmalı?

SS: Dünyada bilardo  sporu denilince akla Semih Saygıner ve Türkiye geliyorsa biz bu işi başarmışız demektir. Ancak bugüne kadar asla birey olarak  hareket etmediğimi vurgulamak  istiyorum.

Marka olduysam  bu Türkiye'nin  başarısıdır.

Başarımı  sürdürebilir kılmak için gençlere ve bu spora daha fazla destek olunmalı.

Türkiye'de kaç tane lisanslı  bilardocu  var?

SS: Yaklaşık 10 bin  civarında lisanlı sporcumuz var.

Azımsanacak  bir rakam değil.

Bence dünyanın  en iyi oyuncuları  Türkiye'de bulunuyor.

Zaman çinde çok iyi  sporcuların yetişeceğine inanıyorum.

.
.


.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org