Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Necmettin Türkoğlu Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Lila devrimin ekonomik dayanağı,
03.12.2008
Necmettin Turkoglu
Okunma Sayısı : 1006
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Lila devrimin çıkışı bilgiye dayanır. Bilgi madde ve mana içerisinde vardır. Gizlenendir. müddessirdir.Saklanandır veya apaçıktır. Her ikiside aynı anlama gelir.

yazının tamamı için linki tıklayabilirsiniz.
http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=391&mid=2598&ItemID=11539&ItemIndex=4

                           Lila devrimin ekonomik dayanağı,

Lila devrim bilgiyi önemser. Verimliliği bilgi ile ifade eder.Bilgiyi derler toplar geri yayar. İnsanların istifadesine sunar. Bilginin sistematikleşmesini sağlar. İnsanların bilgilenmeye yönlendirir. Ortaya koyulan bilgilerin incelenmesine tasniflenmesine araştırılmasına ve aktarılmasına ön ayak olur. Bilgi shibini korur. Haklarını tescil eder. Paylarının tahsiline ve dagılımına taraf olur. Bilginin saklanmasını önler. Bilgiden bilgi dogar.

Bilginin yayılması ve paylaşılması ekonomiyi güçlendirir. Bereket anlamında katma deger yaratır. İnsanların refahını sağlar.

Madde kendi içerisindeki bilgileri muhafaza eder. Organik veya inorganik  herşey bir maddedir. Mana ise bunların ötesinde ama yinede bilgidir. Henüz tanımlananamış olması onun bilgi olmadığını göstermez.

Doga madde arasındaki ilişki ekolojik gerçekler ve dengelere göre bilgiler temas noktaları itibari ile etkileşirler degişe ugrarlar .Bazen ayrılırlar .Bazen birleşirler. Bu bilgi bazen digerini kapsar .Ortalama alır. Ortayı bulur. Bazaende entermediyer dedgimiz durum yeni ortak bambaşka bir ürün ortaya çıkar. İnsanlarda bu başkalaşımdan faydalanır.Yada , kumdan chip ,chipden bilgisayar ,bilgisayardan ekran (SEKAR ), ekrandan bilişim ,bilişimden de harikalar üretir.

İnsanlar madde ve manada bulunan bilgileri alır inceler . Başka bilgiler ile yogurup yepyeni bilgi ve ürünler ortaya koyabilir. Örnegim topraktan demir demirden vagon vagondan tren üretmek gibi.

Örnegin ,tarlaya atılan bir bugday tanesi , su ile şişer , içindeki enzimler ile embriyoyu harekete geçirerek canlanır ve yeni yeşil bitki oluşur. Çogalarak yeni daneler oluşur. Buday danesinden oluşan yeni bitki ,önce degişerek yeşil aksam oluşturmuştur. Sonra genetik bilgiyi kullanarak çevreden su ,bitki besin elementi ,karbondioksit ve güneş enerjisi alarak yeni bir hesap ile yeni daneler oluşturmuştur. Bu yeni ortalamadır. Bugday 1 iken suyun ,gübrenin ,karbondioksitin ve ışıgın yeni ortalaması 10-12 bugday olmuştur. Bir buğday 12 bugday oldu gibi görünsede u bir yanılgıdır. 12 YENİ BUGDAY  bir çok başka faktörnün bilgi ile yoğrulması sonucu yeni oratlamadır. Neden ortalamadır. Sadece bugday girip buğday çıkmaz, su girer karbondiokit girer .selülöz çıkar ,oksiyjen çıkar.Sonuç ortalama  bakıa göre degişir. Önem bugday tanesi ise bugday sayısı ortalamasına bakılır. Temiz hava ise giren karbondioksit ve çıkan oksijene bakılır. Bir olay ile alakalı evrensel sonsuz etkileşimden söz edilebilir.Önemli olan neye bakıldıgıdır.

Bilgi sahibi kişiler ise önce bilgiyi öğrenirler, bir durum karşısında bilgiye ulaşmak şöyledir;

Bilgi birey ile olay /durum/madde veya mana arasında ki karşılıklı tanışma toklaşma ve paslaşmadır. Bir olguyu anlamak ve onu bilmek için sen onu ne kadar tanırsan oda sana kendisini sana o kadar tanıtır.

Bu tüm insanlar için geçerli bir kuraldır. Bir durum hakkında bilgi sahibi olmak her insan için tam bir bakirlik durumudur. Her insan ilk karşılaştığı durum karşısında aynıdır. Başka değişle her insan her bakir durum karşısında cahildir. Bir durum karşısında bazılarının hızlı ve hemen hüküm verebilmesi veya en doğru hükümleri verebiliyor olması o kişinin daha önce o ve benzeri durumlar karşısında bilgi ve birikiminin olması demektir.

Bilgi tam anlamıyla birikim kelimesi ile ifade edilebilir.

İnsan duruma bakar. Durum da ona bakar. Arada sisli bir perde vardır.

Birey duruma bakar. Durumda bireye öğrenmenin asla başka yolu yoktur. Birbirlerine batıkça sis perdesi aralanır. Biray durumu daha net görmeye başlar. Bakar bakar bakar. Baktıkça bilgi akar akar akar.

Bireyin nede durumun birbirine asla imtiyazı veya torpili olmaz. Böyle bir sistem yoktur. Bilgiye ulaşma

Başkası tarafından iletme/aktarma

Düşünde /rüyasında /ilham yolu ile görme

Tesadüfen fark etme/deney ile

         Gibi yollar ile olabilir. Bu olguların test edilmesi şarttır. Kabullenme ile öğrenmek ve inanmak bilgiye ulaşmaktaki en basit ve bana göre geçersiz bir yoldur. O bilgi her ne kadar doğru kabul edilse bile insan beyninde bir muamma olarak kalır. Veya istatistik olarak % 50 ihtimal ile kabul edebiliriz.Olayı görmek eve emin olmak zorundayız.Olayı ne kadar açık ve net görür isek o kadar inanırız.

            Felsefe adını verdiğimiz bilgi ve bilgiye ulaşma adı verilen bilim dalının ana alt kollarından biri olan din felsefesinde de İMAN ETMEK böyle bir durumdur.

            Ezberci olarak/hissetmeden /onu tanımadan /başkalarının aktarması ile/görmeye çalışmadan yapılan iman; iman olmaktan öte saf bir inanıştır. Gerçek iman ın tanımı ise onu tanımak, onun hakkında bilgi sahibi olmak, onun gücünü kudretini büyüklüğünü hissetmek, kabul etmek ve ona teslim olmak Geçek İmandır. Kuran ifadesiyle gerçek iman edenler direk cennettedir.

            Bu vesile ile arz edeceğimiz TESBİT ŞUDUR Kİ; Kuran bize bilgi ye ulaşma noktasında bir rehber, bir metod, bir yoldur. Kuran – ı ezberden kabullenmek yerine onu anlayarak okumak ve bu okuma noktasında bilgiye ulaşmak esastır.

            Uranın başka bir vaadi ise bilgiye ulaşma noktasında çaresiz kalır iseniz siz Kuranı okumaya devam edin, o nu Rab sizin kalbinize gömecektir der.

            Bir bilgiye ulaşma birey için miras değil
oku-mak ile mümkündür. Başkalarının bilgi ve birikimini yayması ve aktarması bireye miras yolu ile kalmaz. Bu aktarım yeni bireyin sadece işini kolaylaştırır.

            Bu bilgi akarımı başta en mükemmeli ile DNA da olmak üzere tüm olgular için evrensel bir gerçekliliktir.

         Bilgi ye ulaşmadaki tılsımı tekrar arz edecek olursak ifade ile:

       Bilgi vardır ve oradadır. Bilgiye ulaşmak isteyen ona sessiz sedasız kibarca onu seyrederek onu severek ve şev kat ile anlamaya çalışır. Çünkü bilgi bilgilendirmek için tasarımlanmıştır. Biliyi dikkate aldıkça bilgi kendini teker teker açar. Bu açılış bir filim plakaları gibidir. Üzerindeki şeffaf filim tabaları açıldıkça bilgi netleşir güzelleşir.

             Bilgiye ulaşmak demek dengeye ulaşmak demektir. Bilgi demek dengeyi anlamak demektir. Tarihten beri birçok olaylar yaşanmıştır. Bunlar değişik dengeler üzerindedir.

            Tarih denge üzerine değişmiştir.. Birçok savaşlar. Bu büyük savaşların dengeye hükmedebilme acziyeti veya bilgiye sahip olabilme memnuniyeti üzerinedir.

            Var olan dengeyi bozma kabiliyetine sahip olabilme isteği komik ve bayağıdır. Kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Dengenin kendinde olduğunu sananlar er-geç yanıldığını anlarlar. Bunu ortaya koyan yegâne unsur zamandır.

Şu ana kadar;

Denge
Bilgi
Zaman konuları üzerinde durduk.

            Bu üç kelimeden şu önermeyi çıkarabiliriz.

            "Bilgiye sahip olanlar, bulundukları zaman içerisinde dengeyi anlatırlar"

Sizce başka lilaname de neler olmalı fikriniz nedir?

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org