Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bedri Baykam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

İRAN’DA AHMEDİNECAD’I KİM DESTEKLEDİ SANIYORSUNUZ?
29.03.2006
Okunma Sayısı : 5983
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 2,25
Popülarite : 1,35
Verdiğiniz Puan :
 

 

            İRAN’DA AHMEDİNECAD’I KİM DESTEKLEDİ SANIYORSUNUZ?
                                                                                                                      

  Bedri Baykam


            İran’da, Ahmedinecad’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, ülkenin neredeyse tüm dünya ve özellikle Batılı ülkeler tarafından uluslararası bir tehdit olarak algılanma süreci giderek hız kazandı.

            İran olayının yarattığı Türkiye ve dünya konjonktürü ile ilgili daha detaylı düşünceleri ele almadan önce, bu makalenin size taşıdığı önemli fikri hemen vurgulamak istiyorum: Öncelikli soru malum: İran’da onca “ılımlı-reformist” aday varken, neden halk gidip en sert, en aşırı dinci aday olan Ahmedinecad’ı seçti? Bunun yanıtı şu: Tabii ki İran’da 30 yıldır giderek yayılan aşırı yobaz Ayetullahçılar, Ahmedinecad’ı destekledi. Ama bu kimseyi yanıltmasın.

Oylara bakıp “demek ki İran’da aşırı dincilerin arkasında böyle bir oy potansiyeli var” denemez. Çünkü İran’da, uluslararası kamuoyunu yanıltabilecek şu iç dinamik yaşandı: Ülkenin en reformcu, en ilerici, dincilerden en yaka silkmiş kesimi, özgürlük arayan gençleri de, aynen dinciler gibi son seçimlerde gidip özellikle Ahmedinecad’a oy verdiler! Hem de aralarında sessizce anlaşarak…

            *                      *                      *                      *                      *                      *

            Gelelim nedenine: İran’da 1979’da bilinçsiz ve düzensel derinliği olmayan solcuların Şaha karşı eylem yapan Ayetullahçılar’la beraber kol kola girip, “devrim”den sonra vinçlere asılarak idam edilmelerinin ardından akıp giden çeyrek asırda, İranlı “normal” vatandaşlar, demokrasiyi hiçbir zaman bulamamış ve bunun özlemiyle ömür tüketmiş insanlar, artık o kadar hayatlarından bezdiler ki, yaşamlarının tamamını esarete dönüştüren bu rejimin içten çatırdayarak çökmesi için, “yeter, ne olacaksa olsun” deyip, dincilerin en gözü karasını, en tehlikelisini başlarına getirdiler! Çünkü artık “ara tüp oksijen” kaçamaklarıyla içlerine birkaç saniyeliğine sözde reformcu özgürlük nefesleri çeker gibi görünüp, kendi kendilerini avutmanın hiçbir işe yaramadığını gördüler. Birbirine bağlı iki kuşak bu yeni senaryoyla, ülkede gerçekleşebilecek en büyük kaos ortamının veya yaşanacak koca bir harbin bile, onlara dayatılan bu aşağılayıcı, baskıcı, tehdit dolu ve sefil hayattan daha iyi olduğuna inandılar. İşte gerçek “derin” neden bu…

            *                      *                      *                      *                      *                      *

            Bu “iç muhasebeyi” birçok farklı İranlı dostumdan olduğu kadar, ülkede yaşamış ve ilişkileri halen süren yabancılardan da dinledim. Birbirinden tamamen bağımsız ve farklı kaynaklardan…

            Bize önce şaşırtıcı gelse de, anlaşılır bir taktik. Çeyrek asırdır şeriatçılara, çok daha uzun zamandır Şah döneminde faşizme ve baskı rejimine göğüs germeye çalışan İranlılar, aslında hepimizin bildiği gibi çok büyük bir medeniyetten, mimari, edebiyat, sanat ve düşünce hayatına kalıcı dev eserler bırakmış koca bir uygarlıktan geliyorlar. Şu anda kendi ülkelerinde hapis konumunda yaşıyor olmaları, kızlı-erkekli gençlerin sokakta el ele yürüyemiyor, evlerde buluşup müzik dinleyemiyor olmaları, kadın sesinin şarkılarda yasak olması ve daha makalelere, kitaplara sığamayacak korkunç siyasi anti-demokratik uygulamalar, onlara 21. yüzyılda hiç yakışmayan bir koca kabus. Ateş düştüğü yeri yakar ve bunun ne anlama geldiğini ancak o korkunç hayatı yaşayanlar bilir.

            *                      *                      *                      *                      *                      *

            İran vakasını ve bunun dünyadaki etkilerini gelecek haftalarda ele alacağız. Ama işte ortada böyle yadsınamaz bir gerçek var: Demokrasi arayan İranlılar, Ahmedinecad’ın ülkelerini son sürat bir felakete taşıyor gibi görünmesinden sanıldığı gibi rahatsız değiller. Belki de bu sayede kamyon mollalar sokağında devrilirse, kilitli kapı kırılıp açılacak ve ancak böylece özgürlüklerine kavuşabilecekler…


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org