Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bedri Baykam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

KYOTO’DAN BAĞDAT VE NEW ORLEANS’A “BEYAZ ADAM”
08.09.2005
Okunma Sayısı : 6294
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 4,5
Popülarite : 1,35
Verdiğiniz Puan :
 

 

KYOTO’DAN BAĞDAT VE NEW ORLEANS’A “BEYAZ ADAM”

ABD dehşet içinde. Bu ülkenin en şirin ve incelikli şehirlerinden biri olarak bilinen New Orleans artık bir enkaz. Rastladığım her görüntü bir dram sahnesi. Çocuğunu arayan anne babalar, suların içinde yüzen sahipsiz cesetler, içine tıkıştırıldıkları stadyumda perişan olup ölenler ya da intihar edenler, açlığa terk edilmiş hayvanlar, ilaçsızlıktan ölen yaşlılar, bebekler, on binlere tırmanabilecek kayıp sayısı...

Yedi yıl Amerika’da oturdum, sonra da defalarca gittim. New Orleans hep oradaydı, Los Angeles’tan sola sapıp otoyollara kendimi kaptırdığımda dünyanın en tatlı müzik şehrine geleceğimi biliyordum. Bunu hep “ertelenebilir” bir keyif sanıyordum... Bugün herkes ayakta: Zenci yoğunluklu yaşadığı bölgelerde hükümetin ilgisizliği, cana değer vermeyişi... Ben “öbür” Amerika’yı içinden yaşadım. Üç yıl boyunca atölyem California’da, West Oakland’daydı. Uyuşturucu tüccarları, evsiz barksızlar, arka sokak mafya bıçkınları, açlar, bakımsızlar benim dünyamı kuşatan “komşu”lardı. “O” Amerika’yı iyi bilirim. “White House”un ve Senato’nun ülkeye egemen olduğu iddia edilen tüm eşitlik ilkelerini raflarda bırakan o görünmez “tercih haklarını” nasıl kullandıklarını... Bilirsiniz, herkes “eşittir”, bazıları “biraz daha eşit”!

“Beyaz adam”ı iyi tanırım. Geçmişte yerinden yurdundan ettiği Kızılderililer’i nasıl imha ettiğini, ardından yıllarca çevirdiği filmlerle onları en az yarım asır boyunca vahşi mahluklar olarak dünyaya yutturduğunu, daha önce de Avrupalı atalarının aynı senaryoları Güney Amerika’da ve dünyanın dört bir yanında uyguladıklarını bilirim. Dünya Sanat Tarihi’ni kendi gözlükleriyle okuyabilmek için, evrensel dünya kültürünü kendilerine “hammadde” olarak gördüklerini bilirim. Dün Vietnam’da, bugün Bağdat’ta, en ileri ölüm makineleriyle yine toprak, petrol ve güç aradıklarını bilirim. Umursamadan, kanunlara demagojik kılıflar giydirerek...

Öyle “ilahi adalet” gibi şeriatçı triplerim yoktur. “Gördün mü işte, etme bulma dünyası” deyip New Orleans’a “Oh olsun!” diyemem tabii ki. Acaba şu anda kaç tane tarikatçı hacı-hoca zavallı müritlerine, dualarıyla bu işi kendilerinin becerdiğini yutturuyorlar? Acaba Amerikalılar şu günlerde Irak’ta neden oldukları felaketleri, ölümleri biraz daha derinden algılama fırsatı buldular mı? Emin değilim. Henüz orada değiller. Üstelik unutmayalım ki medyaları, bizim ülkede olduğundan da daha tutsak.

New Orleans’ı doğa vurdu. Bağdat’ı ise “Beyaz Adam”. “Beyaz Adam” şimdi siyahların çoğunlukta olduğu New Orleans’a timsah gözyaşları döküyor. O bölgenin güvenliğini arttıracak 100 milyon doları ayıramadılar, her gün o paranın üç-dört mislini Irak’ta “kahvaltıdan önce” harcıyorlar. Peki, düşünmeyi beceren Amerikalılar, en azından Louisianalılar, “biz başka masum çocukların, ailelerin üzerine üç kuruşluk çıkar için nasıl ölüm yağdırdık?” diyorlar mı?

ABD’nin yalnız kendini düşünen o zavallı, yıkıcı ve bencil tavrının doğal afetlerdeki artan sorumluluğu, bu vesileyle tekrar gündeme geldi. Sık sık yapılan yanlış vurgunun aksine, ABD Kyoto Sözleşmesi’ni diğer ülkelerle beraber 11 Aralık 1997’de imzaladı, ancak Bush hükümeti Mart 2001’de bu anlaşmaya karşı çıktıklarını açıkladı. 1987’de imzalanan Montreal Sözleşmesi’nin uygulama alanlarını ve sahasını geniş ölçüde arttıran Kyoto Sözleşmesi’ni sudan sebeplerle sabote eden Bush yönetimi, böylece “Beyaz Adam”ın kendi geleceğini karartmak da dahil olmak üzere, çıkarcılık ve bilinçsizlikte sınır tanımadığını kanıtladı.

İki hafta önce Kyoto sokaklarında doğayı anlamak, onunla bütünleşmek için, onun sesini kendi kültür izleriyle beraber ele alarak sade ve mütevazı yollarda kendi çizgisi üstünde derinleşerek yaşayan insanlarla beraberdim. Evet, gerçekten de “Beyaz Adam”ların başı Bush, kendine göre haklıydı. Onun kafasında bir adamın Kyoto gibi örnek bir evrensel buluşma noktasında imzalanan derin bir belgeyle hiçbir ilişkisi olamazdı.

BEDRİ BAYKAM
Fax :     + 90 (212)  227 34 65
E-Mail bedbay@tnn.net

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org